-
İçerik sayısı
3.653 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
187
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Kovulmuş Üye
-
Tamam da sanal dünyayı işin içine sen katıyorsun. Ben de cevap veriyorum. Bazı kavramlar algı ile yönlendiriliyor. Bilişim demek internet demek değildir. Ama öyle anlatılıyor ve anlaşılıyor. Microsoft , sanal para falan bunlar bilişimin bir küçük parçasıdır. Bilgi doğada üretilir. Suni et yapılsa ney yapılmasa ney , şiddetle ne alakası var onu çözemedim. Suni gıda üretimi ve uzay kolonileşmesi şiddeti daha çok artıracak. Çünkü asker beslemek daha kolaylaşacak. Hatta kopya insanlar da devreye sokulursa şiddet daha çok artar. Canlılığın bilgisi insanın eline geçtikçe değeri düşer.
- 37 yanıt
-
- şiddet
- şiddette hayır
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Akp nin finansörleri konya Aksaray bölgesinde yoğunlaşan tüccarlardır. Üç harfli market zincirlerinin de üretici ortaklarıdır. Bu yüzden akp hükümetininden sınırsız imtiyazlar alıyorlar. İstedikleri her işi vergisiz yapma hakkı onlara veriliyor. Demokrasi ve adalet umurlarında bile değil. %hesaplarına çok takılmıyorlar. Pazara hakim olabilen yeni bir iktidar bunların kökünü kazıyabilir. Zayıf noktaları burasıdır. Pazardaki hakimiyet... Eğer pazara hakim olursanız, üç harfli market zincirlerinden sosyal kart dağıtamazsınız. Rakip üreticilere pazarınızı kapatarak şantaj yapabilirsiniz. Fiyatları kafanıza göre değiştirip halkı manipüle edebilirsiniz. Yada yok satıp suni kıtlık çıkarabilirsiniz. Bütün bunlar halkın yeni iktidara küfretmesi için yeterli olacaktır. Nitekim yetmişlerde akp lilerin bahsettiği yağ tüp şeker kuyrukları böyle oluştu.
-
Ama tehlike şu ki internet insana doğru bilgi vermez. Sadece bir servis aracıdır. Doğru bilgi koyarsan doğru olur koymazsan yalan bilgi öğretir. Bilginin işe yarar olması önemlidir. Boş bilginin kimseye faydası olmaz. Bu sistemin insana fayda sağlamak niyetinde olduğunu düşünmüyorum. Faydacı bir sistem olsaydı okullarda insanlara araç tamiri öğretirlerdi, dikiş dikmeyi , yemek yapmayı öğretirlerdi. Ama onun yerine oligarşinin zaferleri bilgi diye öğretiliyor. Yada hiç işe yaramaz çok teorik bilgiler ezberletiliyor. Sistemi eski yeni olarak değerlendiriyorum. Sistem elemanları ve aristokrasisi tümüyle aynı birimlerden oluşuyor. Sadece yöntemleri değişiyor. Doğada kendini özgür bulacak olan insan , sanal dünyada hiçbirşeyi doğru öğrenemez.
- 37 yanıt
-
- şiddet
- şiddette hayır
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Evet haber maalesef doğru. Ülke dünyaya rezil oldu. Afrika kabile devletlerinde bile böyle bir uygulama yok. Yarından itibaren 1400 adet altın toplama noktaları oluşturup vatandaşı takı toka ziynetlerini oraya teslim etmesi için teşvik edeceklermiş. Komik , akp sayesinde hayaldi gerçek oldu. Boş yere inat uğruna yapılan camileri , ihl leri satsınlar. İnat için alınan beş maaşları kessinler. İnat uğruna yapılan sarayları satsınlar.inat uğruna aldıkları lüks araçları satsınlar. Daha çok gelir elde ederler.
-
Nebati şimdi de yastık altı altınlarona göz dikti. Utanmazlar , ekonomi bozuksa saraydan , gösterişten kısmak yerine vatandaşın küpesini bileziğini alma derdindeler. Hani her doğan çocuğa çeyrek altın verecekti , nereden nereye.. Hani kur korumalı sistem çok harikaydı, süper bir buluştu. Neredeeeeeen nereyeee... Tavsiyem, makam araçlarını , uçakları satsınlar. Paralı yolları dolar ile değil TL ye endekslesinler. Boş projeleri iptal edip üretime para ayırsınlar.
- 9 yanıt
-
- 1
-
-
Başka bir yazınızda demişsiniz ya , decentralizasyon, işte mavi gözlü adam mantığı derken bunu kast ettim. İslamcıların herşeyin merkezine İslam’ı ve Muhammed’i oturtup piramit sistemi kurmaları gibi , Türkiye'deki laiklerin de herşeyin merkezine Atatürkçülüğü oturtarak başka bir piramit sistemi kuruyor olmaları doğru değil. İnsani değerler ortak ve evrenseldir. Benimki seninki diye bir kafayı insanlık kabul etmiyor. Kişi başına düşen gelir konusunda ise şöyle söyleyeyim, Türkiye’de herkese yetecek kadar çok para var. Sorun bu paranın dağılımındadır.
-
Desantrilazyonu olduğu gibi sanal dünyaya bağlamışsınız. Ama bu durum insanları daha da köle yapacaktır. Çünkü gerçek dünyada çalışıp üretme ve özgür olma potansiyeli kişinin elindeyken sanal dünyada öyle bir hakkınız bile yok. Elon musk’ın uydusuna bağlısınız sadece..yada pornocu mafyanın server ağıyla yetinmek zorunda kalacaksınız. Daha fazlası için göreceğiniz tek şey “premium satın al” yazısı olacaktır. Ayrıca sanal dünyanın da baronları ağaları mafyası olacak. Yani sanal dünya daha çok merkezileşme ve kontrol edilmeyi doğurur.
- 37 yanıt
-
- şiddet
- şiddette hayır
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
İktidara kim gelirse gelsin zamlar geri alınmayacak. Çünkü borç ve çalınan paraları ödeyeceğiz. Ancak kademeli olarak gelir seviyesi artarak zamlar küçülebilir. Diğer taraftan , halk bilinçlense daha iyi olur artık. Ülke bir gurubun malı değil . Ülke vergisini veren herkesin ortak kullanım alanıdır. Biri bizi kurtarsın mantığı bitmeli. Seni sen kurtaracaksın başkası değil. Ümmet mantığı bitmeli , mavi gözlü adam mantığı bitmeli..
-
Bir ara sscb döneminde çıplak yaşam denemeleri yapılmış. Mantıklı geldi . Çünkü insan çıplakken kadın yada erkek olsun farketmez o kadar çekici olmuyor. Aslında kıyafet ve boyalar insanın kendini ve çevresini kandırdığı şeyler. Seks ve aşk konusu gerçekten toplumun büyük ölçüde zihnini meşgul edip zamanını çalıyor. Çıplak yaşam denemesi de bunun için yapılmış zaten. Sonuçları ne bilmiyorum ama tahminen olumludur. Çünkü zihinde yadsınan görüntüler sıradanlaşıyor ve etkisini kaybediyor. Eskiden dar kot çok seksi bir kıyafetmiş , hatta haramdır diye fetvalar verilmiş. Şimdi bakan yok . İnsanlar aşkı ve seksi sıradanlaştırısa başka konulara daha fazla vakit ayırır. Ama bu toplumda alınacak mesafe çok fazla , dini ve mahalli baskılar karşı cins çekimini daha çok artırıyor. Steeve jobs hep aynı siyah t- shirt ü giyerek ekrana çıkıyordu. Bir gazeteci bunun anlamını sorduğunda şöyle cevap verdi, ne giyeceğimi düşünmeye vakit harcamıyorum. İnsanların da artık cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için çok vakit harcamaması gerekir diye düşünüyorum. Tabiki birde sosyal mühendislik var. Toplumu oyalamak için kullanılan güzel bir silahıdır aşk ve romantizm..
-
Migrosun işçilerine yaptıklarını izlemişsinizdir. Benzer şeyler başka zincir mağazalarda da yaşandı. Üzülmüyorum , çünkü tecrübe ile öğrenmeyi siz seçtiniz. Orta direk derlerdi esnafa eskiden. Çünkü esnaf o gün çok iş yaparsa kasadan işçisine pay verirdi. Boşuna orta direk denmiyordu onlara.. Bir zincir market şubesi 30 esnafın cirosunu tek başına yapıyor. Ülkede okuyan gençlere soruyorum , siz okul bitince ne yapacaksınız. Zincir market subesine müdür mü olmayı hayal ediyorsunuz , yoksa devlete kapağı atmayı mı? Başka seçenek yok ki!!! Ya motokurye, ya kasiyer , ya depo çalışanı falan filan .. bankaya veznedar diyecektim ama onlar da bir hayli azaldı. Dükkan açıp işletmenizin imkanı yok artık. Niye mi ? Bir düşünün en son hangi mahalle bakkalından ne aldınız? Orta direk bittikçe ev araba almanız da hayal oluyor, baba parası yiyeniniz kaç kişi şurada. El mahkum yarattığınız canavarla yüzleşeceksiniz. Evet esnaf standart bir fiyatlandırma sunmaz halka , çünkü rekabet fazladır esnaflıkta. Dolaşmak gerek , fiyat sormak gerek falan . Herşeyin bir zorluğu olduğu gibi kolay tarafında var. Esnaf işini çalışanına devreder her zaman. En azından bir kişiyi daha meslek sahibi yapar. Bir zincir market şubesinin 30 esnaf kadar ciro yaptığını düşünürsek , halktan kaç kişinin işsiz kalacağını da hesap etmek çok kolaydır. Zincir marketler işini çalışana devretmez , yükünü taşıtır , işine gelmezse de tekmeyi basar. Kasiyerlik babadan oğula geçmez . Moto kurye elemanı oğluna kendi işini örnek göstermez. Oku da kurtar kendini der. Der de niye der kime der.. artık ..motokurye olmasın da mağaza müdürü mü olsun , peki kaç kişi müdür olacak, kaç kişi şef olacak ? Orta direk varken piyasada para dönüyordu çünkü ortadireğin yaptığı ciro kısa sürede halka geri dönüyordu. Dev şirketlerin kasalarında ki para gibi değil yani. Sağolsun başta devlet eliyle olmak üzere elbirliğiyle bitirdik orta direği.. ŞİMDİ EYLEM YAPMAK FAYDA VERMEZ. FAY-DA-SIZ.. Çünkü o eylemden çıkanlar akşam eve giderken başka bir zincir market şubesinden alışveriş yapacak da ondan... üzülmüyorum seviniyorum , belki bu yolun nereye gideceğini anlarlar diye seviniyorum
-
Konuyu bir kere özetliyeyim 1 Havanlar cinsel ihtiyaçlarını menfaat karşılığı gidermez. Sadece üremek için belli dönemlerde kullanır. Gerisi konunun dışında kalıyor. 2 AŞK ve ROMANTİZM kadınlar tarafından çok büyütülen bir konudur. Erkekler tarafından değil. Bu yüzden seven kadın ne yapar diye soruyorum. Buradadaki çelişki kadının aşka yüzeysel bakıp çok da önemsememesi mıdır yoksa aradığı AŞKI ve ROMANTİK erkeği bulamaması mıdır. 3 İşine geldiğinde AŞK ve ROMANTİZMİ erkeğin yüzüne çarpan kadın değil mi? Dürüst olalım , herkes bir süre sonra birbirinden sıkılır. Olabilir ama her iki tarafın bunu baştan birbirine gizlemesi sorunun kaynağı gibi. Herkes kendisine tapılsın istiyor. Bu yüzden Avrupa örneği verdim. Baştan nasıl konuşursan verdiğin sözü tutmalısın. Aksi halde oksimoron üretirsin. Türkiye’dedurum bu. Cinselliğini kullanarak erkek avına çıkan kadın sonra aldatılmaktan şikayet ediyor. O mu bu mu hangisi ? Ya mertçe konuşup baştan tanıyıp birlikte olmaya karar vereceksin yada Aşk namus romantik rolu oynamayacaksın. Erkek ve kadın ikisi için de geçerli. Her sevgiliye aynı yalanı söyleyip sonra vazgeçmek mi ? Burada tutarsızlığın büyüğü kadında gibi.
-
Tama sen haklısın polemiğe girmeye gerek yok bence.
-
Farkında olmadan faşizmi övüyorsunuz. İşçi ile patron arasında sözlü ve yazılı bir anlaşma vardır. Bunun adına anayasa denir. İşçi az ücret almayı taahhüt eder ve kazancın çoğunun patronda birikmesini kabul eder. Ancak patron da işçiye karşı sorumludur. Onun ulaşım, sosyal çevre sağlık ve standart eğitim hizmetlerini kolaylaştırmayı taahhüt eder. Bunlar anayasada yazılıdır. Burada büyük patron devleti yönetenlerdir. Neticede bütün maliye devletin kontrolündedir. Öyleyse işçiye vaad ettiklerini yapmakla yükümlüdür. Ulaşımını kolay , eğitim ve sağlığını dikkatli , çevresini düzenli ve temiz tutmakla yükümlüdür. İşçiye az ücret karşılığında kolay bir hayat sağlamakla yükümlüdür. Kimse patronun parasında değil zaten. İşçi gerektiğinde savaşmayı da kabul ediyor zaten. Buna sosyal devlet denir. Gelişmiş ülkeler bunu yapıyor. Düzenli ve kolay bir yaşam imkanı sağlıyor. Bunun karşılığında da para ve imkanların en çoğunu kendine saklıyor. Evet kimse buna itiraz etmez ki. İşte bunun yapılmadığı yerlerde sömürü vardır. Faşizmdir bunun adı. Sen hem ucuz çalışıp çok vergi vereceksin , gerektiğinde askere alınıp canını ortaya koyacaksın ama karşılığında her hizmetten gerektiği gibi yararlanamayacaksın. Vergilerinde yapılan her kamu binasında üçüncü sınıf gibi itileceksin.
-
İşte bu yüzden topluma hak arama yollarının şiddet olmadığını göstermek gerekir. Halk hakkını aramak için gerekirse sokağa çıkar. Bunun engellenmesi şiddeti doğuruyorsa sebebi halk değil devlettir.
- 37 yanıt
-
- şiddet
- şiddette hayır
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Hayır öyle değil. Dişi istemezse yanına bile yaklaştırmaz. Çünkü sürüyü besleyen dişilerdir. Onlar avlanır. Aşkın anlamı karşılıklı sözleşmedir bana göre. İki kişi ne konuda bielikte olmaya anlaştıysa öyle yaşar. Örneğin Avrupa'da evli kadın yada erkek akşam karşı cinsten bir arkadaşının evinde kalabiliyor , tatile gidebiliyor. Doğrusu başta böyle kabul etmişler birbirlerini. Türkiye'de @TTTnin de dediği gibi oksimoronluk çok. Yani hem namus kasıp hem pazarlık yapmak garip. Kendi kızına bakanı öldürüp başkasının karısını ayartmaya çalışmak falan filan.. Gündüz namuslu , otobüste bile çekinir ama Kadıköy'e geldiğinde etek kısalır , makyaj yapılır ve kafelerde ortam aranır. Erkek de kendi ailesine yasakladığı herşeyi gider Kadıköy'de kendi yapar. Oksimoron ilişki böyle bir şey. Dediğinin tersini yapmak , sözünü tek tarafa indirgemek... Bu yüzden diyorum , seven kadın ne yapar nasıl belli eder ayırt etmek zor. Türkiye'de oksimoronluk örneklerindeb biri de haremlik selamlıktır. Evine davet ettiğin arkadaşına sapık muamelesi yapmak , iki zıt kavramı bir arada anlamak zor. Karşı cins ilişkileri de böyle birşey
-
Evet ama kazanç dengesi gözetilmeksizin çalışma şartları dayatılırsa adına sömürü denir. Vasıfsız insan üretmek sömürünün başında geliyor zaten. Kişinin vasfı yoksa bedeninden başka kullanacağı bir özelliği de olmaz. O yüzden diyorlar ya , kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller. Hani bir açıdan da haklılar. Başka bir vasfı yok ki , şef olma , ürün geliştirme imkanı yok. Sadece kirasını ödesin karnın doyursun . Evet yeterlidir bu tiplere.
-
Ama hayvanlar birbirlerini seçerken cinsellikten önce alışma süreci yaşarlar. Koklaşır dans ederler, karakterini beğenirse sonra ilişki süreci gelir. Aşk içerisinde cinselliği reddetmek mümkün değil ki . Ama bunu zaaflardan faydalanma olarak görmek işte pislik nokta burası. Evet hayvanlar üremek için cinselliği kullanır ama hiçbir zaman cinselliğini beslenmek için ticaret için kullanmaz. Sadece üreme döneminde sadece üremek için kullanır. İşte bunu yapamayan birtek insandır. Tam evrimleşmemiş bir hayvanımsıyız. Aşk bireysel değil birlikte yaşanır, hayvanlar bunu yapıyorlar.
-
Sen ilkel hukuk sisteminden bahsetnişsin . O zaten herkesin malumudur. Hukuk önleyici olmalıdır , caydırıcılık ikinci planda kalmalıdır. Yani hukukun devreye girmesi için bir anlaşmazlık oluşması beklenmemelidir. Hukuk tam tersine anlaşmazlık oluşmaması için her zaman devrede olmalı. İşte bu yüzden şiddeti ortaya çıkaran nedenleri önce hukuk görmelidir. Konuyu devletler ve anayasa üzerinden tartışırsak muazzam bir çelişkiler zincirine takılırız. En basitinden sokakta nerede torbacı var herkes biliyor ama polis ses etmiyor. Suç ortaya çıkmış ama hukuk yok. Neymiş onları takip edip arkasındaki baronları bulacaklarmış...😂😂😂😂 Önleyici hukuk olmadığında şiddetin ortaya çıkmasının bir anlamı da yok ki. Örneğin elektirik şirketine abone oluyorsun sözleşme imzalıyorsun. Ödemediğin takdirde ceza ve kesinti yaptırımı ile karşılaşacağını kabul ediyorsun. Ama anayasal hakların söz konusu olduğunda cezai bir yaptırım ortaya çıkmıyor. Devlet eliyle yapılan hırsızlığa kayıtsız kalmanın cezası yok . İşte şiddeti doğuran en büyük etken bu noktada oluşuyor. Sendikaya üyesin ama sendikal haklarını savunma zorunluluğun yok , yada sendika seni masada sattığında hesap sorma hakkın yok.
- 37 yanıt
-
- şiddet
- şiddette hayır
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Doğa... İşçi sömürüye razıysa işveren de sömürecektir. Para bolken gereksiz yere sıkıldım ya diyerek mobilya değiştiren araba değiştiren , havasına tatile gidip bir şişe suya on lira ödeyen toplum, sömürü talebine olumlu cevap vermiş olur. Sonuç varoş zihniyete çıkıyor yine.. Özünde eğitimsizlik ailedeki bozukluk , şımarıklık geliyor.
-
Kötü gerçekten . Şöyle düşündüm , bir araba aldım ve her kullandığında seni heyecanlandırıyor, çoşku ve mutluluk veriyor. Yol bitsin istemiyorsun onunla bir ömür dünyayı gezmek istiyorsun. Ama bir süre sonra heyecan kalmıyor , sorun arabada değil aslında kullanıcıda , hevesini almış ve arabayı değiştirmek istiyor. İşte buradaki araba erkek olabilir mi? Sonuçta insanlar birbirini sevmiyor galiba. Kendini seviyor. Erkeklerin çoğu da kadından seks tadı alamayınca heyecanı söner. Sorun kimdedir bilmem ama sonra başkalarına meyleder. Fuzulinin bir şiiri aşkı güzel tarif ediyor. Canı kim Cananı için sevse cananın sever Canı için kim ki cananın sever canın sever.. Bu öz türkçe ama yoğun anlam taşıdığı için açıklama yapayım. Kim kendini aşkı için severse gerçekte aşkını sevmiş olur, kim ki aşkını kendi için severse aslında kendini sevmiş olur. Yani ülkedeki aşkların çoğunda durum bu. Sevgi ile bencillik karışmış adına aşk deniyor. Bu yüzden aşk bir görüşte olmaz. Onun adına bence heves denir. O da heyacan bitince biter gider. Aşk bence konuşarak tanışarak gerçekleşir. Tanıdıkça daha çok aşık olursun. Nezaketine , hitabetine, özverisine aşık olursun. İşte ben buna çok içerliyorum. Diyalog yok, tanışma yok, istiyorlar ki kızın tipini ve fiziğini gören erkek uçkurunun doğrultusuna ağzının suyu aka aka peşinden koşsun. Bir gecelik heves için onu tepeye çıkarsın , tapsın..erkek için de aynısı tabi. Kız onun tipine ve parasına baksın , fit olsun peşinden koşsun. Falan filan. Bunun adı kusura bakmayın da fahişelik ve pezevenkliktir. @TTT demiş ya Türk toplumunda çoğu kavram tersine algılanmış diye. İşte fahişelik ve pezevenklink kavramıda yanlış anlaşılmış.
-
Bence barbarlık, çünkü üretmiyor, insan çokluğuna dayalı bir istila yöntemi öneriyorlar. Kapitalizm en azından bir kalifikasyon ve nitelik yükseltmeni zorunlu kılar. Ama dinler öyle değil cihat , öldürmek , ganimet..
-
Evet seks konusunda böyle olabilir de, aşık olsa ne yapar ? Yani iletişim yolları nedir merak ediyorum. Aslında merak da değil, sadece çevremde gördüğüm iletişim yollarının gerçekten kadınların tercihi olup olmadığının sağlamasını yapmak istiyorum. Şimdi bir kız kendine göre çekici bulduğu bir erkeği görüyor ve ertesi gün ağzıyla iletişim kurmak yerine bedenin alt kısmını kullanıyor. Tahrik edici bir kıyafet ile karşısında dikiliyor, erkekten bir hamle yapmasını bekliyor. Ama çevrede onu gören başka abazalar ilgilenmeye başlayınca onlarla temasa geçiyor. Yada etklemek istediği erkeği başka bir enayi ile kıskandırmaya çalışıyor. Böylece rekabet yaratıyor. Yada namus kasıntısına geçip senin hamlene cevap vermiyor. Ama bakıyorsun her tarakta bezi var. O zaman bütün bunlar piyasa yükseltme , ucuza gitmeme yada zaafdan faydalanmaya çalışma, rekabete sokup fiyatı yükseltme gibi yöntemler oluyor. Bence bunlar aşk değil , menfaat elde etme yöntemi yada blöf. Yani anlamak istediğim şu, ben bir erkek olarak sevdiğim kişiye kıskandırma numarası yapmam , yada kendimi ortaya koyup isteyen ilgilenebilir demem. Yanlış mı düşünüyorum , başka iletişim yolları var da ben mi görmüyorum.
-
Merak ettiğim den soruyorum. Çünkü çevremde gördüğüm kadınların tavırları hep menfaat ve rekabet yönünde , belki ben mi yanlış düşünüyorum diyorum , bir de sizi dinleyeyim.. Yani bir kız bir erkeğe aşıksa ilk önce neler yapar?
-
Sövene dilsiz , vurana elsiz diyen fetöcüler şimdi Twitter'da ağız dolusu sövüyorlar. Kendinden olmayana ayağı kaymış şefkat tokatı yemiş diyenler , şimdi başlarına gelene ne diyor acaba? Hayat işte insanları kendi laflarıyla kendi iftiralarıyla nasıl sınıyor. Bu yüzden güvenle ateistim diyorum. Çünkü abuk subuk iddialarım yok. Ve biliyorum ki herkes kendi saçmalıklarının karşılığını görüyor. O yüzden hayaletleri değil benimle bir şekilde iletişim kuranları dinlerim. Adnancılar ne durumda bilmiyorum, kaset şantaj işleri bunların ortak noktası. Büyük parçanın küçük öğeleri bunlar. Ama chat sitelerinde adım gibi eminim, boşta kalanların hepsi oradalar. Belki yine kaset kayıt şantaj işleri yapıyorlardır chat üzerinden tuzaklar kurarak. Gerçi bunların her tarakta bezleri var. Nurcuların okuyucu tayfası da chat sitelerinde , azizi Mahmutçular da oradalar. Sıklıkla raslıyorum. Merak ettiğim diğer bir konu sahte niklerle on kişinin bile olmadığı sitelerde ne yapıyorlar. Acaba yeni kripto iletişim yolları mı böyle. Yada açtıkları sapık isimlerle birilerini tuzaklayıp para kazanma yöntemleri mi arıyorlar. Şaka değil o sitelerdekilerin çoğu dincidir.
-
Doğru aslında , herkes menfaatine göre düşünür bu yüzden kapitalisttir. Şöyle demek lazım o zaman , din barbarlığın vicdanıdır. Kapitalist sistemde Paran kadar yaşarsın , vaadettiğini vermeyene hesap sorabilirsin. Ama babarlık sisteminde para verir üstüne rezil olursun bir de utanmadan senden teşekkür etmen için baskı yaparlar. İşte din de bunun aynısı. Sana hayal satar , ama gerçekleşmezse haline şükür etmeni ister, sabır ister. Senden hayal karşılığında aldığı maddiyatı asla geri vermez. Üstüne yatar. Bunu ayrı başlıkta incelemek daha doğru olur. Din barbarlığın vicdanıdır.