Kovulmuş Üye

Saçmalama , balkonda atletle çık tepki çekersin , önce karşı konşunun gerzek kocası bağırır sana , ama karısı dışarıda mini şort ile gezer. Erkek yapınca taciz diyorlar. Olayı hemen belden aşağı vuruyorsunuz.

Hayır iş öyle değil. Parfüm sıkarkan bile başkasını rahatsız etmeyecek kadar sıkmalısın. Bu toplumsal yaşam kuralıdır. Şehirde insanlarla muhatap oluyorsan ağzını temiz tutmalısın. Bütün bunlar zevk için değil mecburidir. Kıyafette böyledir. Rahatsızlık uyandıracak kadar dürtülmenin anlamı yok.

Metformin adında bir şeker ilacı var. Bir halta yaramadığı halde doktorlar leblebi gibi bu ilacı yazıyorlar. Bilimde de çok sahtekarlık var elbette. Başta yediğimiz gıdalarda var. Örneğin şekerin ne kadar zararlı olduğunu söylemiyorlar. Sigara ve alkolğ günah keçisi yapmışlar. Hele ki her yıl üretimi artan mısır şurubu daha beter zararlı. İlaç sanayinde yapılan dalavereleri yazmaya kitaplar yetmez. İyi bir doktor vede sağlıklı beslenmeden başka çaremiz yok. Çünkü paranın çok olduğu yerlerde sahtekarlık da çok olur. Bepanten vardı eskiden ve hala var. Ama formul eskisi gibi değil. Eskiden içine lanolin koyuyorlardı yaraları çok hızlı iyileştirirdi. Şimdi lanolin kaldırdılar ve yaralara hiçbir faydası yok. Bu sadece en küçüğü.. Türkiye gibi ülkelerde uyduruk ilaç firmaları türedi son 20 yılda. Avrupa bunların hepsine onay verdi. Çünkü bu firmalar sayesinde türkiye gibi kolonileşmiş ülkelere bol bol cihaz ve kimyasal sattı. Hiç unutmam istanbulu sel bastığında....neyse..

Güzel kardeşim gerçekler böyle gelişmiyor ama. Evet bende minietekli kadın görsem farklı hissediyorum ama gördüğün şey gerçek değil. Makyaj ve iluzyon. Gerçek cinsellikle muhatap olduğunda hayal kırıklığı oluyor. Ve sonra o hazzı aramaya başlayıp yasadışı işlere bulaşıyorsun. Çünkü beyin gördüğü ilüzyonu gerçek sanıyor ve onu istiyor. Bu da farklı yönelimlere sebep oluyor. Neden bütün Slav ve Türkmen orospuların Türkiye'ye gelip köşeyi döndüğünü hiç düşündün mü? Çoğu evli erkek evinde karısı varken neden başka kadınlarla çapkınlık yapıyor hiç düşündün mü? Evliler bekarlardan daha fazla seks düşkünü oluyor bunun sebebi sokakta gördüğü hayalin gerçekte olmaması. Ve dahası cinsellik yaşı küçülüyor tatminsiz hal alıyor.

Topluluk içerisinde yaşıyorsan üçüncü şahıslara laf düşer Bence kıyafet konusunda özgür olmayan kadın değil erkek. Bunu neden tersine anlamak eğilimindesiniz. Hayvanlar aleminden çok farkımız var ve her hayvan aynı olmak zorunda da değil. Biz insan türü olarak hayvan olsak bile diğer hayvanlarla aynı olmak zorunda değiliz. Bizim doğamız farklı, yaşam gereksinimlerimiz farklıdır.

Ahahahaa , olay sadece cinsellik değil , sen olayı düz anlamışsın. İnsan kadından soğuyor bir süre sonra. Yani elalemden bana ne , zaten bunu yapan elalemin kendisi. Çok hatalı düşünüyorsunuz , sanki kendinizde cinsel uyarılma olmuyormuş gibi algı yaratıyorsunuz. İşte tehlikeli olan şey de bu zaten. Git gide cinsel eşiğiniz yükseliyor ve uyarılmıyorsunuz. İlişkiler de bu yüzden sadece menfaate dönüşüyor. Zaten erkeğe sapık muamelesini de kızların kendisi yapıyor.

Ben muhalefette olsam Türkiye'den yolsuzlukla çalınan bu 200 milyar doları AİHM e taşırım ve her fırsatta bunu dünya kamuoyuna duyururum.

Bu kadar beğenmedikleri erkekleri de kadınların seçtiğini göz önünde bulundurursak seçimin çok isabetli olmadığını söyleyebiliriz. Kadınların da ulu orta davranışları sapıklıktır bence. Yani İstanbul'un merkezinde kadınların özel bölgelerini görmek zorunda değilim. Aklı başında olmayan biri gereğini yaptığı zaman adı sapık oluyor.

Şiddet gören kadınlar da aslında kendi tercihlerini yaşıyorlar. Sırf eğlence için belirsiz birinin peşine takılıp şiddete maruz kalıyorlar. Bir de şu sapık olma durumu var. Kızlar her mekanda dişiliklerini kullanıyorlar ama erkek iki laf etse sapık oluyor. Bu mevzu Türkiye'de kabak tadı veriyor. Çünkü Türkiye'deki kızlar çıkarını düşünüyor. Bazen kızıyorum dünyanın bütün fahişeleri Türkiye'de ilgi buluyor zengin olup gidiyorlar diye. Ama bir bakıma da böyle olması iyi oluyor.

Evrimi bende umursamıyorum. Doğayı da korumak mantıklı gelmiyor. Çünkü doğa iyileri adaleti korumuyor. Yani siz bir sistem üretiyorsunuz sağlıklı ve adil paylaşım sunmak istiyorsunuz. Ama doğa sizin soyunuzdan pislikleri üretmeye başlayıp sistemi bozuyor. Yani düşman içeriden doğal yolla oluşuyor. Çok uzun sürmeden bütün emekleriniz boşa gidiyor. İnsanların nasıl üreteceğini doğa belirliyor ve hep bozgunculuk tarafına ağırlık veriyor.

Japonya'da sömürü yok diyebilriz. Geriye sadece çin kalıyor. Onların da nasıl yönetildikleri belli. Din yoksa ağzına sıca sıca sömürüyorlar. Dinleri olsaydı seve seve sömürü olacaktı. Geri kalan tüm ülkelerde din sömürü aracıdır. Çin bunu kullanmak istememiş onun yerine dinsiz faşizmi kullanmış . Sömürünün tek aracı din değildir ırkçılık da bir tür sömürü aracıdır. Ama en çok tercih edileni din ve sonra ırkçılık. Bakınız Kürtler sosyalizm diye ıkınıyorlar ama meclisteki vekillerinin neredeyse hepsi aşiret

@Sprunkbiraderim evlenen kadınlara bakarsak yani türkiye için konuşuyorum çoğu kız istediği kişiyi bulamamış diyebiliriz. Kadınların ezme güdüsü posırık erkeklere olan ilgilerini artırıyor. Parmağında oynatamayacağı , yalan söyleyip yönetemeyeceği biriyle evlenmek istemiyorlar. Ha bir de çok önemli olan şey para.

Bence bitmeli , düğün denen şey erkeğe işkencedir. Erkek hakları yok mu ya bu ülkede. Ne gerek var yüzlerce kişi memnun etmek için düğün yapmaya.. sonra otur borç hesapla iki yakanı toplamaya çalış. Düğün dernek işleri sömürüdür.

Kadınlar birbirlerini de anlamıyorlar ki. Zaten amaçları da anlaşılmaz olmak. Bu sayede beni anlamıyorsun diyerek sürekli peşinden koşturup ilgi odağı olmak istemeleri. Yani kadınlar anlaşılır biri oşmak istemiyorlar.

@Thurgood Burada tanrı değil zaten devletlerin halkları köleleştirmesi asıl olan şeydir. Tanrının olup olmadığı konusu insanları oyalamak için kullanılan çok güçlü bir eroindir. Din tanrı gibi saçmalıklar olmasaydı devletler sizi sömürüp sonrada tanrıya şükür edin , sabredin cennete uçacaksınız diyerek kimseyi kandıramazlardı. Din Allah tanrı yalanları sayesinde toplumun küçük bir kesimi iyice semiriyor ve büyük bir kesimi ise oldukça gönüllü olarak fakirliğe şükrediyor. Kimse kimseyi bu kadar gönüllü bir şekilde başka türlü köleleştiremez , şükrettiremez, sabrettiremez. Tanrı peygamber gibi hayali karakterleri uyduranlar da devletlerdir. Bu hayali karakterlerin arkasına sığınarak hedef haline gelmeden istedikleri her yalana insanları inandırıyorlar. Devletlerin en güçlü sömürü aracı dindir. İşin kökeninde imam , hoca , peygamber falan yok, devleti sömüren bir gurup var‼️‼️‼️

Ateistin akıl hastası da olmaz , ırkçısı da olmaz. Ateistler akıl ve bilgiyle ilerler. Bilginin olduğu yerde zar atmazlar. Bilinmeyen bir konuda elbette işi akışına bırakır ve gözlem yaparsın veri toplarsın.

Demokrasi iyi bir yönetimdir ama dünyadaki sistem demokrasi değil post modern oligarşidir. Düşünsenize 500 bin kişiyi bir kişi temsil ediyor ve sonra o kişi rüşvet ve şantajla kafaya alınıyor. Ondan sonra 500 bin kişi o herife hesap soramıyor. Bu teknoloji çağında telefonu yan mı tuttun düz mü tuttun , günde kaç adım ilerledim onu bile ölçüyorlar da online katılım ile meclisleri bypass ederek doğrudan demokrasiye geçilemiyor. Bu mümkün mü? Sadece işlerine gelmiyor. Bu kadar lüksü ve beleşi kaybetmek istemiyorlar.

Tayyip amcaya barış ödülü falan verirlerse şaşırmayın. Avrupa'nın arayıp da bulmadığı birisi asla onu kaybetmek istemezler. Türkiye'yi kolonileştirip Avrupa'nın uşağı haline getiren bir adamı asla bırakmak istemezler. Şu an Avrupa kasalarında sadece Türkiyeden çalınmış 200 milyar dolar para var. Türkmenistan Azerbaycan Özbekistan Pakistan Afganistan ve diğer Afrika diktatörlüklerinden çalınan paraları saymıyorum bile. Elbette bugün Avrupa ekonomik açıdan iyiyse Türkiye gibi kolonileştirdiği ülkeler sayesindedir. Tek adam rejimini de onlar desteklediler.

Türkiye bu kararları tanımayı kabul etmiş olabilir ancak AİHM görevini yerine getirirken çifte standart yapacak diye bir madde yoktur. AİHM her zaman aristokrasiyi koruyan bir kuruluştur. Son 30 yılda o kadar çok insan hakkı ihlalleri başvurusu oldu ki ama AİHM tarafından komik para cezaları ile işler geçiştirildi. İnsan hakları konusunda hiçbir yaptırımı olmamıştır. AİHM başkanı diktatörleri sarayında ziyaret edecek kadar küstahlaşmış ve AB başkanları da bunu hiç gündeme getirmemiştir. Özetle AİHM görevini kötüye kullanmaktadır. Avrupa'nın havhavıdır. Sözleşme imzaladığı Türkiye gibi kolonileştiren ülkeler hakkında tamamen göstermelik tavır almaktadır. Evet AİHM küçük süslü bir havhavdır. Avrupa'nın parasal çıkarlarından başka hiçbir şeyi düşünmemektedir. İnsan hakları ise tamamen bu kuruluş tarafından siyasileştirilmektedir. Aslında AİHM havhavı insan haklarını küçük düşürmektedir.

Kendi ajanları hakkında gayet adiller. Bir de arpayı koklattın mı dillerinde pürüz kalmıyor. Ülkelerin çoğu ikiyüzlü bunu biliyoruz ama üç beş ülke dışında dünyaya demokrasi dağıtacağız diyerek ikiyüzlülüklerini reklam etmiyorlar. AİHM e ne gerek var? Avrupa'nın havhavı olmaktan başka? Çin insan halkları mahkemesi yok , Rusya insan hakları mahkemesi de yok .. Dünyanın içine edip de biz demokrasi dağıtıyoruz diyen AB , ABD ve İngiltere... Bu ülkeler sömürgecidir , kolonicidir ve diğerlerinden beş kat daha ikiyüzlüdür. Afrikalı sığınmacılara yaptıkları belli , şimdi yine sömürü planları yapıyorlar krizden çıkmak için.

AİHM Avrupa'nın köpeğidir. Koloni haline getirdikleri Türkiye gibi ülkelerin yöneticilerine sürekli olarak gizli gizli destek vermektedirler. İşlerine geldi mi davalarına karışmazlar ama kendi ajanlarına dokunulduğunda AİHM hemen devreye girerek karar şıp diye çıkıverir. Türkiye gibi koloni haline getirilmiş ülkelerin yönetim kadrosu da çaldıkları paraları doğrudan Avrupa bankalarına kaçırırlar. Bakınız Azerbaycan, Özbekistan, Nijerya , Somali, Türkmenistan gibi ülkelerin yönetici kadrosu olduğu gibi Avrupa'ya göbekten bağlıdır. Çaldıkları paraları nereden buldun diye sormazlar. İşte AİHM denen kurum bu hukuksuz işlerin koruyucusu olarak görev yapar. Avrupa ikiyüzlüdür.

Yanlış anladınız. Şizofren olduğu andan itibaren ateist olamaz demek istedim. Çünkü artık hayalindeki şeylere inanmaya başlar. Ancak hastalığını kabul ettiği takdirde başka. Bugün dincilerin çoğu aslında şizofrendir. Ama onu hastalık olarak görmez gerçek kabul eder. Sorun bu yani. Bu yüzden hem şizofren hem ateist aynı anda gitmez demek istedim. Çindekiler de gördükleri hayallere kafalarındaki kurgulara , rüyalara veya atak geçirdikleri halüsinasyonlara inanıyorlarsa ateist olamazlar. Ateist olmak sağlıklı bir beyin gerektirir.

Şizofrenler ateist olabilri mi? Onları şizofren eden şey inançları değil mi? Gördüklerini yada hayallerini gerçek zannetmeleri değil midir? Bence hem şizofren hem de ateist olamaz. Böyle davrananlar ateistlerle dalga geçmek için bunu yapıyorlar.

Almanlar biz mi htaç demeye getiriyorlar. Amele işleri için bile beş yıl istiyorlarsa artık. Valiz taşıma görevlisinin tecrübesi olsa ne olur olmasa ne olur.

Bilim özgür düşünmeyi ve sorgulamayı gerektirir. Dinler ise sorgulamadan itaati gerektirir. Bir dinci yaptığı işin önce fayda zarar yönünü düşünmez. Tanrıya yaranmak için yapar. Sonra tanrısını korumaya çalışıp yaptığı işlere kılıflar uydurur. İbadetlerin ( yani köleliğin) faydalarından bahseder. İbadet kölelik demektir. Köle anlamına gelen abd sözcüğünden türemiştir. Özetle dinci bilgi üretmez sadece bilgi uydurur. Orucun faydalı mı zararlı mı olduğunu araştıramaz sadece ona emredilen şeyi yapar. Orucun faydalı olduğuna inandırmak için bilgi uydurur. Aksi halde dinden çıkmış olur cehennemde derileri etleri yanacağından korkar ve asla oruç zararlıdır diyemez.. Bunun adına da özgürlük diyerek savunmaya geçer.