-
İçerik sayısı
584 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
43
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Deadanddark
-
Nasil görmüş olabilir kafirler? Kafirler yer ve gök ayrilmadan önce mi yaratıldı? Ayeti yabancı kaynaklardan çevirince aynen benim yazdığım gibi bir sonuç çıkıyor. Benim suçum yok. Bak ayrıca mücahit o dağlar konusu gerçekten çok saçma. Gereksiz yere inmiş bir kibir ayeti. Yeryüzü sürekli değişim halinde. O daglar milyonlarca yıl once yoktu belkide milyonlarca yil sonra orada olmayacaklar. Ayrica yeryüzüne birden bire kazık gibi çakılmadılar. Bu çok uzun yillar alan bir değişim. Bak tekrar ediyorum dağlar depremden falan korumaz. Bunun heyelani var, çıĝı var. Ayrıca daglar sismik dalgaları tıpkı ince kenarlı mercegin ışığı toplaması gibi toplar ve dalgalarin geldiği yönün karşı tarafina daha siddetli bir sekilde gonderir. Suyun dar bir borudan daha hızlı akmasi gibi. Yapma mücahit eskilerin sapsalliklarina ortak olma.
-
O ceviri bana ait mücahit. Reichminister'in yorumlariyla benimkini karıştırdın sanirim. Cok mu üzerine geldik bilemedim simdi. İstersen hepsini baştan yeniden oku.
-
Einstein, Weller, Schwarzschild,Hawking ve niceleri...bunlar önemli isimler. Adamlar hele toplanın ümmeti dindarlar size birşey anlatacağım dememiş. Matematik var, fizik var, gözlemler, deneyler var.. Einstein zaten ışığın kütle çekiminden görelilik babında etkilendiğini gösterdi. Şimdi madem ışık bükülen uzay dokusunda kıvriliyor neden çok büyük kütleli bir cisim üzerine düşen ışığı kendi etrafında dönecek şekilde hapsetmesin? Yanıldı mı! Hayır önce cygnusx1 radyo teleskobuyla farkedildi sonra yakın zamanda iki farklı süper kutleliyi fotografladilar. Peki meleklerin fotoğrafı ne zaman çekilecek sence?
-
Dert değil, bana her zaman kâfir diyebilirsin. Gurur duyarim. Ben 1400 sene evvelinde yaşıyorum. Bana böyle bir ayet inmiş dediler. Bende böyle anladım. Tanrının terkettiği yerde yaşıyorum. Arastirmaya imkanım yok. Birilerine soracağım belki ama onların doğru anladigindan nasıl emin olacağım. Her kafadan farklı bir ses çıkma ihtimalli bir durum oluşturmuş yüce tanrı.
-
Lâtife yapmıştım, Sen anlamamışsın. Belliki anlayışın bayağı kıt. Demem odurki inanmak istedikten sonra insan sivrisinege bile tapabilir. Bunu senin yorumun söylüyor zaten. İnanmak isteyene sivrisinek saz oluyor dedin ya, iste oradan çıkan sonuç bu.
-
Büyük ihtimal hepsi birer dindar. Doğru cümle anlamak isteyene olacak. İnanmak için dersen olmaz. Her duyduğuna inanan insanlar değil, sorgulayan, araştıran insanların sayısı artmalı. sivrisineke tapanlarin burnu hayvansal gübreden çıkmaz.
-
30 ve 31 nolu ayetleri arka arkaya okuyalım, Kâfirler, göklerin ve yerin bir bütün olduğunu, sonra bizim onları ayırdığımızı görmediler mi? 1 Ve biz her canlıyı sudan yarattık. O zaman inanmayacaklar mı? Ve onları sarsmasınlar diye yeryüzüne sağlam dağlar yerleştirdik ve yollarını bulabilsinler diye orada geniş yollar yaptık. ve onları sarsmasinlar.... kimler sarsmasinlar? yer ve gök. Nasıl sarsar yer ve gök? carpmayla ve sürtmeyle. dağlar ne işe yarayacak peki? gökyüzünün yere düşmesine, çarpmasına engel olacak. Bilmem anlatabildim mi? deprem falan senin uydurman. Ha öyle olmuş, yani deprem için yaratılmış olduklar yazsa ne farkeder? hiçbir şey.
-
3,5 milyon insan evsiz kalmış. 9 bin kisi hayatini kaybetmis. Ve deprem üstelik herkes disardayken isteyken yani gündüz vakti olmuş. Belliki himalayalar bayağı iyi korumuş. Zaten dağlar korudugu icin büyük sehirleri dağların tepelerine kurmaliyiz. Cok zekice, kutlarım seni. Bunu kimse niye düşünmedi.
-
Hâlâ deprem diye sayikliyorsun. Ne dedim sana ben? Dağlar gökyüzü yere düşmesin diye yaratılmış, senin kitabın aynen bunu söylüyor ama sen ısrarla deprem diye hirildiyorsun. Kitabını doğru oku. Okuduğunla yeni senaryolar yazma. Kendi demiyor mu ben herkesin kolayca anlayacağı bir kitabım ama sen ve senin gibiler neyin israrında böyle? Yok efendim o zamanın insanlarına kolayca anlasınlar diye böyle yazılmış muş. Bugün ise sen anlamıyorsun. Artık sen düşün bundan 1500 sene önceki insanla senin arandaki anlama kapasitesi farkını. Bence onlar daha zekiymis. Öyle ki adamlar o zamanın imkanlar ile piramitler dikmişler. Sen şimdi bugünün bilgisiyle gidip antik Yunan ve mısır bilim insanlarına elementler desen , atom molekül, karadelik vs anlatsan , evren desen, bigbang, büyük şişme falan anlatsan elbet sasiracaklar, ilk duyduğumuzda bizde sasirmadik mı okullarda? Ama sonra kafa basmaya başlıyor. Bak aynen şöyle yazacak ayette, Biz bütün canlıları cansizlar gözünüzle göremeyeceğiniz parçacıklardan yarattık... Bu kadar zor mu bunu söylemek. Peki çok mu zor bunu insanlarin anlamasi? Peki ozon tabakası! tavan orada mı başlıyor? Yoksa tüm atmosferden mi bahsediyorsun? Dünya atmosferinin uzaydan pergelle çizilmiş gibi bir sınırı yok. Ansızın tamamen uçup gitmeside mümkün. Ayrıca o atmosfer doğal sebeplerden insanlar için ölümcül bir hale bürünebilir. Bana gerçeklerle gel. Kuranda dümdüz yazilanlarla gel. Hikâye anlatma.
-
Neden evren genişliyor? Gayesi nedir tanrının. Hazır genişletilmiş bir evren yaratamiyor mu? Bak böyle sorular sorabilme yeteneğiniz elinizden alınmış. Beyniniz birileri tarafından cocuklugunuzdan dondurulmuş. Buna ben donmuş beyin etkisi diyorum. Beynin buz gibi olmuş ve sen asla farkında olmayacaksın belkide. Hala olmuyor mu, oluyor depremler. Neden korumuyor dağlar? Peki o dağların levha sıkışmalari (depremler) sonucu oluştuğunu ve yükselmeye devam edebildiklerini bilmiyor musun? Peki volkanik aktiviteler sonucu yeni dağlar,adalar oluştuğundan haberin var mı. Nerden haberin olacak , al sadece bunlari oku diyorlar, okuyorsun. Beynin donmuş. O tavan tanrı ve melekleri için. Oraya izinsiz kimse gidemesin diye. Sen hiç meteorit çarpması sonucu ölen, yaralanan insan ve dinazor haberi okumamissin. Senin NASA nin gezegen etrafında dolaşan cisimleri takip programından haberin yok. Senin dünya yüzeyindeki meteor kaynaklı kraterlerden haberin yok. Çünkü neden? Al sadece bunları oku ve seninde sadece onları okunan sonucu beyninin dondurulmasindan kaynaklanıyor. Yazık sana.
-
30 numaralı ayet, Yer ve gök ayrılmış (madem ayricaktin neden birlestirdin) devamında, 31 numaralı ayet, Ve onları (insanları) sarsmasin diye araya dağlar yerleştirmiş. Kim sarsacak! Yer ve gök tekrar kavuşmaya kalkarsa diye , ve bu kalkışma sarsılmaya sebebiyet vereceğinden araya dağlar koymuş senin tanrin. Kendi inandığıniz kitabı anlamaktan acizsiniz gelmiş burada ayetlerle zekamizi siniyorsunuz birde utanmadan. Asıl hakaretin kralını yapan sizsiniz utanmaz arsizlar. Ayrıca çok güzel yorumlar gelmiş arkadaşlardan. Kivirmadan cevap verebilecegini hiç sanmiyorum. Birde korunmuş tavan olayından bahsetmiş, işte o tavan uzaydan gelenler için değil yerden çıkanlar için. Yine sen yanlış anlamışsin. Doğrusunu ögrende öyle gel.
-
Onlar ayetlerini bilim ile tescil etmek istiyor diye büyük uğraşlarla, çalışmalarla, emekle, yani bilim ile elde edilmiş bazı şeylere hemen sırt cevirmemek lazım. O bilgileri kimse kimsenin kulağına vahiy yoluyla fisildamadi. Bu işler öyle kolay olmuyor. Ayete gelince , Evet itirazım var. Yer ve göğü ayırırken bana mı sordular!
-
Ayete neden itirazin yok. Devaminda gökyüzünü daglar ile sabitledigini söylüyor ayet. Yani evrenden değil , direk bildiğimiz atmosferden bahsediyor. Hava dağlar sayesinde yere düşmüyormuș yani. Çocuk masalı.
-
-
Yolunu kaybedip bulamayanlara talep edilmesini beklemeden yardım etmek bir insanlık görevidir. Doğarken bu böyle. Ölmeyi istemek ise lükse girer. Kimse o sorumluluğu almak istemez, para için herşeyi yapanlar hariç. Onlara ulaşacak ölmeyi isteyen. Tabi kendi kendine ölmeyi beceremiyorsa.
-
Yine Days Gone oyunundan bir şarkı. (Spoiler) Öldüğünü sandığımız eşimiz Sarah'nin yaşadığını ve nerede olduğunu öğrendiğimiz de atlıyoruz motorumuza karlı puslu yollarda ilerliyoruz arka planda bu hüzünlü şarkı başlıyor çalmaya.
-
Böyle bir şey olursa yüzünüzü bir daha yıkamayı unutun, yatarken bile yüzünüzde gaz maskesi olacaktır. Önce tüm hayvanları ortadan kaldırır sonrada kendi sonunu getirir büyük ihtimal. Odanın köşesindeki küf ile başa çıkamadım. En son kimyasal sıvı sıktım ve küfe özel boya geçtim, bakalım başa çıkmış mıyım göreceğiz ilerleyen soğuk ve ıslak günlerde. Yani olmayacak şey değil. Yaşamın canlılığın kendisi tuhaf değil mi zaten. Ne garip canlılar, yaşam formları var. Mesela Alien filmindeki yabancı yaşam formu , konakçı sayesinde erişkin bir birey olarak hayata atılıyor. Film elbette ama gerçekte niye olmasın. Ne bileyim , mesela erkeğini yiyen dişi böcekler var. Salyongozu aptal eden parazit kurtlar var. Aklıma gelmeyen ne garip davranışlar var. Yalnız şöyle bir şey daha var. Mesela cordiseps militaris ya da bir başkasının 37 derecede gelişebilmesini sağlayan mutasyon neden onun bir konağa ihtiyaç duymadan gelişmesini de sağlamasin? İhtimaller denizinde bir damla ihtimal insanları etkilemesi , çok düşük de olsa ihtimal ihtimaldir. Neden olmasın. Yaşam ve canlılık çok acayip şeyler. Acayip ürkütücü şeylerde oluyor zaten. Gerçi böcekler parazitlendiklerinde diğer üyelere saldirmiyor aksine uzaklaşıp sakince sonlarının gelmesini bekliyorlar, bu da güzel birşey. Zombiler çok uzak bir ihtimal yani.
-
Last of US part2 den sonra Days Gone iyi gidiyor. Hikayede benzer bir ortamda geçiyor zaten. Yalnız kaynak cordiseps değil, İ am Legend filmi benzeri, enfekteler de bire bir aynısı. Bir ara motorla ilerlerken bir şarkı çalmaya başladı, işte ortam falan filan derken keşke hiç bitmese diyesim geldi. Gerçek hayatta deneyimlemek gelmiyor değil içimden. Aynısından bir motorsiklet, patika yollar , dağlar, taşlar ve uçan kuşlar.
-
Neden bilinemez? İnsanlık adına bu gezegende tanrıyla tanışmaya yeterince vakit mi yok, teknolojik olarak çok mu gerideyiz? Biz onu bulana kadar yok olup gidecek miyiz? Gezegenden silinecek miyiz? Bir şeyin yokluğuna nasıl delil getirilir, ne lazım? Ne istersiniz, ne bilmek istersiniz? Kayıp bir çocuğunuz vardır gerçekten, varlığına delil getirebilirsiniz. Yokluğuna delili kim isterki? Sadece aptallar yokluğa delil ister.
-
Dizi hikâye olarak oyunla neredeyse aynı ilerliyor fakat aksiyon olarak çok geride. Oyundaki Ellie ile dizideki görüntü olarak aynı değilse de bire bir aynısı sanki. Joel oyunda dışı çelik içi pamuk, dizideki ise içi dışı pamuk biri gibi ama yine de fena durmuyor. Ve ben diziyi fena bulmamama rağmen oyunu oynarken aldığım tadı yaşadığım duyguları yaşayamadım. Spoiler Dizide bir takım yenilik ve değişiklikler var. Mantarlarin kökleriyle iletişimi Enfekte insanlara uygulanmış. Enfekte biri yerdeki köklerle yakınlardaki enfekte sürülerini üzerinize cekebilir. Joelin yaralanması farklıydı. Tess isirilmisti ama onu fedra askerleri öldürüyordu, dizide enfekte sürü saldırısında patlamayla intihar ediyor. Left behind bölümünde aslında uzun bir kalabalık enfekte kovalamacasi vardı, dizide tek bir hasta saldırısı. Sam'in ısırildigi tüneller bölümunde de aslında çok gerilimli kalabalıktan kaçma sahnesi vardı ama dizide yoktu. Özellikle ilk oyunda otelin bodrum katından bir kaçış vardı ki oynarken kontrolcü terleyen ellerinizden ıslanır ama işte o da dizide yoktu. İkinci oyunda bunun çok daha fazlası var ama dizide yok yok yok.. beklediğim bir çok şey yok. İkinci sezonda da olmayacak sanki. Oyunu oynamamış olsaydım diziye tepkim ilk bölümle büyük bir meraka ardindan gelen bölümlerle hayal kırıklığına dönüşürdü ve belki diziyi izlemeyi bırakırdım. Joel ve Ellie yi çok sevdiğim için izlemeye devam edeceğim.
-
Böyle uzaktan mal gibi bakınca güzel bir tabloyu andırıyor Yaklaştıkça cirkinkesiyor. Daha korkunç ve tehlikeli bir hâl alıyor Brezilya'nın favelalari. Aslında üzerinde yaşadığımız bu gezegen çok tehlikeli bir yer her canlı için. İnsan yaşamı için de sınırlı uygun alanlar var. Teleskopla baktığınızda ya da internet ortamında gördüğünüz uzay fotoğrafları da böyle uzaktan favela gibi renkli ve ilgi çekici elbette, her biri sanat eseri gibi ama o fotograflarda aslında aynı zamanda öfke var, şiddet var, ölüm var. Çok yüksek ve çok düşük sıcaklıklardan, yıldız fırtınalarından ve yüksek radyasyondan oluşuyor fotoğrafın renkleri. Biz şimdi bu küçük hapishanemiz olan gezegendeyiz ve bu hapishane herseyimiz. Bizim için bazen cennet bazen de cehennem. Fotoğrafa uzaktan bakarsanız iyi bir tanrı, yakından bakarsanız kötü bir tanrı görürsünüz. Aynı anda hem uzaktan hem yakından bakarsaniz ateist olursunuz.
-
Bir kişi ateist olduktan sonra dine dönmez, özellikle o bildik üç dine hiç dönmez, bunu kalın kafana sok artık. Bak böyle olmaz >>
-
İnanmak/inanmamak kişiye kalmış. Sorun da olmaz her iki durumda. Başka gezegenlere uğraması için bizzat kendi gemide olmak zorunda değil. Diyelim ki bilincini kusursuz şekilde bir makinaya bir robota yükledi ve o robot tıpkı kendi gibi bilinçli biri oldu, kısmen ölümsüz olmuş oldu. Uzun mesafe sorun olmaktan çıktı, tâbi yine kısmen. Bu insan için böyle. Başka gezegenin ve onun farklı güneşinin farklı ortamının etkileri daha hızlı bir gelişmeye sebebiyet verebilir. Daha farklı mutasyonlar ve farklı bir evrim. Daha hızlı üreme ve belki daha hızlı yok oluş. Kesin konuşmamak lazım.
-
Bakalım bir sonraki tercihi ne olacak. Belki Tibet e falan gider, oradan yazar. Uzaylılar tarafından alınır Hedehõdö gezegenine götürülür ve ölegiteboletanak dini mensubu olur , radyo sinyalleri ile bize mesaj gönderir. Bekleyip göreceğiz.
