Müziğin evrimle bir alakası yoktur. Müzik genelde insan bilincinin (ve bazı hayvanların) aktivitesini yerine getirirken (bilinç çalışmaktadır, bu çalışmanın bir temposu vardır) duyma yoluyla kendisine ulaşan seslerden bazılarını kollektif veya tekil bir şekilde kendi temposuna göre düzenlemesidir. Kollektif düzenleme genelde aynı coğrafyadaki insanlar (ve galiba bazı hayvanlar çünkü hayvanların bazılarında bu durum gözlenmeye başlandı) arasında gerçekleşir. Yani aynı iletişim sistemine sahip insanlar buna göre sesleri kollektif şekilde düzenlerler. örneğin vuvuzellanın, tamtamın sesi bazı yerlerde kolektif bilinç temposuna uygun iken, o yerler için kemençe, zurna gibi türkiye çalgıları da kolektif bilinç temposuna uygun değildir. Tekil düzenleme genelde kolektif düzenlemeden geçmiş ritmlerde yapılır. Hatta bazen doğal seslere de atama yapılır. Kuş sesi gibi. Bazen de insanlar elleriyle ayaklarıyla ritm tuttururlar. (elini masaya ayağını yere belirli bir sistemle vurur) Bunlar her bilinçteki farklı tempolara göre şekillenir. Bilinç temposu herkeste farklıdır. Bilinç temposu derken şu andaki farkındalığın aktivitesinden bahsediyorum. Bir araba çalıştırırsınız da kaporta ve direksiyona kadar bir titreşim bir ses kaplar etrafı ya? İşte öyle bir titreşim ve sesle çalışan bilinç var herkeste (titreşim ve ses derken örnek veriyorum, daha temasa geçemedik ki aktivitesine bir şeyler ekleyelim, ancak enerji grubuyla özdeş olacağı, akraba olacağı kesin gibi çünkü beyin onun motoru, dinamosu). Müzik ise basitçe senin bilinç tempona en uygun ses dizesi. Bunun evrimle alakası yok. İnsan bilinci ve insan bilincine benzer bazı hayvan bilinçlerindeki bir durum bu.