
Ateist Bakış
Üyeliği silinmiş kullanıcı-
İçerik sayısı
176 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Ateist Bakış
-
Kerndisine, - Allah-u Teala adındaki bir kahramanın onu imal ettiği anlatılmış, - Bu kahramanın neleri sevip neleri sevmediği tenbihlenmiş, - Kendisini imal eden bu kahramanın onun sahibi olduğu söylenmiş, - Sahibine köleliği çok iyi şekilde yapması gerektiği bildirilmiş, - Bu sahip kendisinden hoşlansın diye yerlere yatması gerektiği, aç kalması gerektiği, para ödemesi gerektiği, küpe gidip taş fırlatıp dönmesi gerektiği anlatılmış, - Sahibinin öldükten sonra kendisine duruma göre mükafatlar, duruma göre hoş olmayan şeyler vereceği söylenmiş, ve kendisine söylenen bütün bu masallara inanmış kişidir.
-
İnsan bilişsel olarak 2 türe ayrılır. 1- Bozuk bilinçliler 2- Normal bilinçliler. Güçlü Ateizm harici (o da tamamı değil) tamamı bozuk bilinçlidir. Rahatsızdırlar. Bu başlık altında güncel örneklerini görebilirsiniz.
-
İnsan türlerinde bilişsel olarak ayrım vardır. Geri kalan lakırdılara gelince, ben diyeceğimi dedim. Bana akıl öğretme. Edit Benim seni dikkate almam bile senin için bir onur.
-
Medyumlar olduğunu doğru kabul ediyorsun yani? Bana da onlardan olup olmadığımı soruyorsun. Sorunlusun sen. Bu kesin. Arkadaş. Gereksiz ukalalalık yapma. 10'luk taban işlemin bir parçası. 4 ettiği işlemde ikilik tabanın işi yok. İkilik tabanda da onluk tabanın işi yok. "2x2 onluk tabanda 4 eder" işlemi mutlak doğrudur. Senin burada yaptığın haylazlık. Edit Buna son ver. İnsan bilinçlerinin çalışma şekilleri maddeden idealar üretme şeklindedir. Bu çalışma şeklinin verdiği rahatsızlıktan dolayı gerçekliğin esas haliyle, üretilen ideadaki hali arasında farklar oluşur. Gerçekliğin esas hali mutlak gerçektir. Gerçek mutlak gerçek diye iki farklı terim yoktur. Sadece herhangi bir rahatsızın da rahatsızlığı onun için gerçek olarak adlandırılabildiğinden, ben ayrım yapma gereği duydum. Ok? Bu palavra. Müslüman bir hastadır. Bulabildiği sonuçlar hastadır. En bozuk ateist bile gerçeklikle olan ilişkide müslümana kıyasla katışıksız olarak adlandırılabilir. Sana diyorum ya. Sen bilmediğin bir konu hakkında eşitlik arayışındasın. Bakış açıları, tercihler, senin doğrun, benim doğrum gibi demokratik bir ortam peşindesin. Böyle bir şey yok. Gerçekler tartışılmaz. "Su iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşur" Bitti. Artık, bakış açısı, tercih, senin doğrun, benim doğrum, sana göre, bana göre vs hepsi öldü. Bu bağlamda senle kıyaslandığında ben doktorum sen akıl hastası. Çünkü senin gerçeklikle aranda perdeler olduğu apaçık belli. Ortaya bilimsel şeyler koydum evet. 1- Homo sapiens insan türünün bilişsel olarak en az iki türe ayrıldığıyla ilgili bir bilimsel çalışmam var (yayınlı veya resmi değil henüz) 2- Ayrıca bir de toplum ve yönetim sistemi üzerinde de çalışıyorum. Ama konumuz bilimsellik değil ki. Bilimsel olmayan ne koydum ortaya dedim ben. Akılla mantıkla çelişen ne var dedim? Scientology konusuna gelince, bunu bir daha tekrarlama. Popülizm yapma. Scientolojistler de en az senin kadar hasta. Bana bir o hasta grubundan bir bu hasta grubundan isim takmakla bir halt elde edemezsin. Hayır. Okyanus ötesindeki insanlar neyi nasıl yaparlar listesini tutan sensin. Bak yukarıya? Yazdıklaırn duruyor. Güldüklerini, kaka yaptıklarını, yiyip içtiklerini referans alan sensin. Benle ne alakası var konunun?
-
1- Bu tartışmalara girmediğimi belirttim. 2- Yukarıda da belirttiğim gibi buna yönelik düşündürücü uyaran şeklinde bir katılım sergilerim. Sebebi de popülizm denilen etki artırma kavramının etkisizleştirilmesi. Hiç cevap vermemek bazen sanrılıların üzerinizden daha fazla miktarda kişiyi hasta etmeleri anlamına gelir. Buna kayıtsız kalınamaz. Yani buradan ekmek çıkaramazsın. Ne saçmalıyorsun sen yahu? Taban dediğin şey işlemin parçasıdır. 2x2'nin 4 ettiği tabanda (10luk taban) 2x2 işlemi başka sonuç vermez. Ne anlatmaya çalışıyorsun ki? ben diyorum 2x2=4 Sen diyorsun "ama bunun burasını böyle yaparsak 4 etmez ki" Resmen art niyetli bir aptallık. Gerçek değişmez. Bu kadar. Diyelim ki gerçeklikte bir adet karınca şeklinde bir kalıp var. Ve diyelim ki sen de o kalıptaki şekle uygun boyutlardaki bir karıncasın. Karınca olmak senin tekelinde mi? - Evet Karınca olmak ne demek karınca olmayanlar mı bilir yoksa sen mi? - Sen tabii ki. Burada Mutlak Gerçeklik Algısından bahsediyoruz. Yani gerçeklikte bulunan tüm öğelerdeki anlam, algı bozukluğu, rahatsızlık perdelerinin olmadığı saf ve katışıksız bir gerçeklik algısı düzeyinden. E tabii ki bu en doğrusu ve tabiki benim tekelimde. Esas sorulmaıs gerken soru; Sen kendin rahatsız olduğun, hasta olduğun halde, kim oluyorsun ki doktora ilaç yazma çabasındasın? Edit Geliyorsun. Ortaya hiçbir bilimsel karşıtlayıcı sunmadan ağzının ilerisine gerisine konuşuyorsun. Ben binlerce mesaj yazmışım internette. Buyur bul. Mantığa, gerçekliğe aykırı olan yerleri alıntıla ve göster. Okyanus ötesindekiler gülermiş, sıçarmış vs. Bu mudur? Rahatsızlar topluluğusunuz işte... Model kopyalayıcılar.
-
Ben tanrıyı bana ispat edin demem. Bu tür bir cümle kursam bile amacı ispat beklemek değil karşıdakini planlı olarak belirli bir yöne kanalize edip düşünmeye sevketmek amaçlı olabilir. 2x2 = 4 sonucunda bırak yaprağı, evrenin tüm noktaları titrer. Gerçektir o. Madde cinsinden olmayan ama madde ile aynı özelliklere sahip bir düşünce gerçekliğidir o. 5 para etmek demek, eğer ateizm açısından bakarsak, bilinci açık ve temiz olmak demek. Ben ayrıca ateizm anlatmıyorum. Yanlış anlatan ucubeleri düzeltiyorum. Okyanus ötesinde şu anda kaka da yapıyorlardır. Onu da baz alalım, olur mu? Okyanus ötesindekilerin çoğu agnostik. Bir insan bilginin bilinemeyeceğini, emin olmanın kısıtlandığını rehber ediniyorsa o arızadır. Oradaki ateistlerin hepsi agnostik. Benim için başka bir rahatsız gruptan başka şey değil.
-
Ne saçmaladığını bir anlasam cevap verebilirdim ama anlayamıyorum. Bak burada yanlış anladığın bir nokta var. Ben sağa sola mesnetsiz şeyler söylemem. Eğer sana eşek demişsem emin ol ki bu senin eşekle aranda benzerlikler olduğundandır. Bana böyle bir şey yazmadan önce sen ilk önce şunu cevapla kendi kendine: - Sende değer verilecek ne var? Nefes alıp vermen mi? Yiyip içip sıçman mı? Oksijen alıp karbondioksit vermen mi? Ne var? Yukarıdaki ilk yazından ne halt olduğunu gösterdin zaten. Ben de senin zerre para etmez biri olduğuna karar verdim (ki bu karar da doğrudur) Ayrıca kararımın sağlamasını gerçekliğe ve maddeye bakarak yaptım. Gerçeklik ve madde bana "senin ne ölümünün, ne yaşamanın, ne de düşünmenin benim etrafımda bir yaprak bile kıpırdatmadığını gösteriyor. Yani sen değersizsin. Kaldı ki, Saldırıyı başlatan sensin. Yukarı çık bak. Ben durduk yere gelip senin bir sözüne mesnetsiz, ipe sapa gelmez şeyler yazdım mı? Aptallık işte. Bilinç açıklığına engel olan neyse ondan kurtul. Bu halinle beş para etmezsin. Eeee? Sorun ne o zaman? Ukalalık yapmayacaksın. Bilinen iyi niyet sınırlarını kendin isteyerek geçtin. Sipariş veremezsin.
-
Bir zırvalamacı daha. Scientolojik ürünlerin anlatımıymış. Böyle bir şey yazdığına göre kesin olarak gerçekliği katışıksız şekilde algılayamıyorsun. Scientolojik ürün demenden belli. Bir çok yönlülük, bir çoktan seçmelilik temelli doğru yanlış tespit sistemi var sende. Ayrıca Scientolojik ürün demişken. Şu anda dünyada en etkin uyuşturucudan kurtarma terapisine onlar sahipler (Narconon) Ayrıca Okyanus ötesindeki Ateistin Ateizminin referans alınması gerektiğini de nereden çıkarıyorsun? "Sen haksızsın" deyiş tarzına bak yazıda yahu İlk önce genel eğilimle uyuşmadığı, sonra tamamen tersi bir şey olduğu, sonra da aklı sıra yanlış anlanan bir bölümün gündeme taşınmaya çalışılması. Geçeceksin bu işleri. Empati simülasyondur. Etik ise hazır klip. Ayrıca mevcut etik ve estetik yaklaşımlarının tamamı algısı bozuk felsefeciler tarafından oluşturulmuştur. Bilim temelli bir hazır klip oluşturulabilme ihtimali olsa da etraftaki kirlenmeden arındırmak imkansızdır. Bu nedenle de etik yoktur ateizmde. Çünkü katışıksız bir etik yapmak zordur. O nedenle iki tane unsur kullanılarak herkes kendi etiğini oluşturmalı. Hastalarla uzlaşma olmaz.
-
Saçma saçma şeyler yazıp duruyorsun. Beş duyu artık tarafsızlaştırıldı. İlkel ilk çağ felsefesindesin halen. Tüm duyu organları tarafsızlaştı. İnsanın 5 duyusu yok. Bilimin 5 duyusu var (teknolojiler) Senin ve bilimin 5 duyusu arasında bir tutarsızlık oluştuğunda kimse senin duyularını referans almaz. O nedenle lütfen şu art niyetli cehalet dolu cümleleri sarfedip durma. Senin gibi maniplatörler, algısı bozuklar prim yapmasın diye bilim ilk iş olarak insanın ve hayvanların duyularını modelledi.
-
Ben sanırım anladım durumu. Sen kelimenin sözlük anlamından bahsediyorsun. Sözlük anlamını baz alırsak hiç detaya inmeden şintoistlere, budistlere, taoculara da ateist diyebiliriz diyorsun. Ama bu şekilde bir yaklaşım yanlış. Senin demen şuna benziyor. Diyelim ki nükleer kirlenme var bir bölgede. Tüm herkes yer altında kapalı şehirlere inmişler. İnsanların toplu alanlara geçişinde radyasyon (veya diğer nükleer kirlilikleri) tarayıp sokuyorlar. Aletlerle. Cihazlarla. Aynı şekilde başka bir yerde de yer altında bir şehir var diyelim. Başka şehir. Onlar da nükleer kirlenmeyi insanı görsel muayene ederek tarıyorlar diyelim. Şimdi sen bu ikisine de nükleer tarama diyebilirsin sözlüğe göre. Ama bu kendini kandırmak olur. Görsel muayene yapanların yaptıkları tarama diye adlandırılabilirse bile, tarama olmaz. Bu yukarıdaki durum da buna benziyor. Mantık sanırım bilimsel olup sözlük anlamı teknik olarak kullanılabilir diyerek "bilim dışına" çıkıyorsunuz. Bu şekilde olmaz.
-
Sen neden böyle yapıyorsun anlamış değilim. Arkadaş biz bir konu işmele grubu değiliz. Biz normal olanlarız. Şimdi kaba kaba yazı yazacağım ama; Örneğin karşında 500 kişilik sokağın ortasına sıçan adamlar grubu var. Bu adamlara gidip de "beyler sokaklara sıçmayın" "her tarafı bok ediyorsunuz yahu" "yapılır mı bu?" dediğinde, Sen bok ve kaka yapmaya kendini adamış, bok ve kaka yapmayı kendine konu edinmiş bir herif mi oluyorsun? Sen art niyetlisin. Sabır sabır da bir yere kadar. Akıl hastanesindeki Psikiyatristin Psikiyatristliği, akıl hastasının halüsülasyonlarına, saçmalıklarına odaklı değildir. Üç kağıtçılık ve şark kurnazlığı yapma.
-
Yazdıklarında genel olarak diğer verilen bilgileri can alıcı değil normal bulduğumdan onlara ilişkin bir şey demeyeceğim (genel olarak olumsuz bakıyorum, sebebini de bu başlıkta yazdıklarımdan anlayabileceğini düşünüyorum) Doğruya yakın bir söz söylemişsin "Bilim Ateisttir" bu doğru. Ancak bunun doğruluğunda bazı püf noktalar var belirtilmesi gereken. Daha anlaşılır olmak için ilk önce şu soruyu sorayım: -Farzedin ki dünyada bilim yok. Ve yine farzedin ki Agnostiğinden, Dürzisine, Scientologiste, Mormona, Budiste kısaca tüm herkes aynen varlıklarını sürdürüyorlar. Bana bu yukarıdaki gerçekliği algılayıp üretim gerçekleştiren düşünce fabrikası bilinçlerden hangisinin BİLİM denilen ürünü çıkarabileceğini söyler misiniz? Yani BİLİM denen bir ürünü üretip piyasaya sürebilecek bir fabrika gösterebilir misiniz? Böyle bir fabrika yok. Agnostiğin Bilinemezi bile Bilimin kendi içine çökmesini sağlıyor. Genelde Ateistlere en yakın olan Agnostisizm sanıldığından bunu diyorum. O kadar fabrikadan Bilim üretimi yapabilecek tek donanıma sahip olan Ateizmdir. Bu bağlamda Mantık, Ateizm bilimin üreticisidir. Bilim statiktir. Bilimi dinamikleştiren bilinçtir (bilme özelliği olan bilinç) Yani yöntemleri, metotları, bilgiyi işlemeyi, deneyi, gözlemi geliştirip interaktif hale getirip devinim yaratan şey bir ALGI DÜZEYİDİR. Ben de bunu diyorum zaten. Bilim kendi devinim kuvvetini Ateist bilinçlerden almaktadır. O nedenle bilim ateisttir. Ateist algı haricindeki algısı bozukların bilim gibi bir yapı oluşturmalarına imkan yoktur. Çünkü adamların kafalarının içerisindeki bilinç özgür değildir. Bilinç daha varlığının farkına bile varamamıştır. Yine diyeceksiniz haddinden fazla anlam yüklüyorsun vs. Ve ben haklı olduğum halde yine sinirleneceğim. Ama bana Ateizme haddinden fazla anlam yüklüyorsun demeden önce lütfen bilimsiz bir dünya düşün ve içerisinde Ateist bilinçler haricindeki hangi grubun Bilimi üretme kapasitesi olduğu sorusunu kendine sor. Eğer Bilimi üretebilecek Ateizm harici belirli bir bilinç seviyesi bulabiliyorsan, sen haklısın arkadaşım. Ben haddinden fazla anlam ve önem yüklüyorum. Ama eğer Ateizm harici Bilimi oluşturabilecek bir bilinç seviyesi yok ise, o zaman ben haklıyım. Ve bu durumda sen bir Ateist olarak, Ateizmin hakkını vermiyorsun demektir.
-
Hayır, Ben Ateizmin bilimsel olduğunu söyleyerek seni kandırmaya çalışıyorum. Kandırmakmış? Bari bir ekonomik analizle bunun artısını eksisini vs hesaplasaydın. Kandırmak da bir yatırım çünkü. Ben bu yatırımı neye yapıyorum? Sen ateizmi zerre kadar bilmiyorsun. Deneyimleyemiyorsun. Ama ukalalığın öyle hat safhaya ulaşmışki senin için bilip bilmemek önemli değil, her konuda saçmalıyorsun.
-
Göz yanılması ne yahu? Konuyla alakası nedir? O pozisyonda çakılı durup, başka alet edevat kullanmadan "aaa benim gözüm yanılıyor, neyi ne görüyorum ben yahu?" diyerek ne anlatmaya çalışıyorsun? Ha anladım, sen gerçeklikte de yanılsamalar olabileceğini anlatıyorsun o örneklerle. Ulan senin gözün yanılsa makinenin gözü yanılmaz. Sen 500 metreyi 1 metre görsen o 500 metre kısalmaz. Sen ne saçmalıyorsun gerçekten? Ayrıca bu videoların sonunda da bunların böyle olmadıkları ortaya çıkıyor. Yani göz yanılsa bile teknik ve bilim yanılmaz, bunu ispatlamış oluyorsun. eee? Başka soracağın bir şey mi var? Dünya pizza şeklindedir hurafeleri sizlerin hurafeler. Aynen bana hemen hemen her başlıkta yazdığın hurafeler gibi. 100 yıl geçip sonra tekrar okuman lazım aptallığını görmen için. Ama 100 yılının olmaması çok kötü, hasta olarak bitireceksin yaşamını. Bilimsellikte, her önerme gaile alınmaz. "Dünya pizza şeklindedir" önermesinde bazı şeyler talep edilir. Bu sonuca nasıl ulaşıldı? temasındadır bu talep edilen şeyler. Kıçtan uydurma ile ulaşılmış ise onun teyidine girişilmez. Şüphecilik dediğin şey bir "doğruluk kontrolüdür" Akıllı insan herşeyde ama herşeyde yapar bunu. Ne yani pazara gidince sen satıcının sana söylediği "abi bu domatesler çok iyi domatesler, hormonsuz, organik vs" ifadesini sen "bu domatesler böyleymiş" diye safça kabul mü ediyorsun? İşte bilimdeki şüphecilik böyle bir şüphecilik. Sonucu çek etme denilebilir (şüphecilik maniple edilen bir kavram) Gerçeklikte sonuçlar tektir. Koordinatlar tektir. Doğru tektir. Doğru dışında kalan yerler yanlıştır. Örneğin. Evrenin tamamını bir yazı tahtası alalım. 2x2'nin sonucunu bu tahtada işaretleyelim. Örneğin 4 sonucu güneşin hemen yanında bir nokta olsun. İşte 2x2 söz konusu olduğunda, o güneşin hemen yanındaki nokta harici herşey yanlıştır. Sen istersen git güneşin bir milyon katı büyük bir yıldızın yanında sonuç çiz 2x2'ye. Yanlış olacak. Senin her atomun bile yanlıştır 2x2 söz konusu olduğunda. Dostum biraz yukarıda bilimsellikle ilgili bir şey yazdım. İnsan oğlu herşeyi der. Eşek gibi anırır bile bazısı senin gibi. Ama bunların ciddiye alınması için bir tabanı olmalı. Senin şu alıntıladığım yazın resmen ana okulu çocuğunun mantığı. Arkadaş inanmanın tanımı belli. Sen kıçını da yırtsan bunu değiştiremezsin. Yine aynı muhabbet. Benimle ilgili düşüncelerin beni ilgilendirmiyor (mesela ben senin eşek kafalı bir angut olduğunu düşünüyorum, ama bu konuda dile getiriyor muyum? getirmiyorum. neden? çünkü konumuzla alakası yok.) burada yazdığım gerçeklere kanıt oluşturabilecek materyalistik kanıtlar getirebilirsen getir. yoksa iş küfre kalırsa ben o alanda da seni geçerim. Sabit yörünge diye bir şey yok. Yine yalan yanlış cami vaazı saçmalıklarıyla ahkam kesiyorsun. Evrende yörüngede dönen cisimler bile her dönüşünde farklı konumdadırlar. Yani senin anlayacağın güneş 7 milyar yıldır her saniye farklı bir yerdeydi. Dünya oluştuğundan beri her saniye evrenin farklı bir yerindeydi. Temel astrofizik ilkelerinden bile habersizsin. Cinsel ihtiyaçların anne, kızkardeş, evlat, teyze, hala, yeğen, nine vb yakınlardan karşılanmasına karşıyım. Çünkü bu kişilerin bünyelerinde barındırdıkları potansiyel içerisinde cinsel potansiyel bulunmuyor. Ne yapabilirim? Sen ateistlerden bunu bekliyorsun diye zorla bunların benim bilimcimdeki yansımalarına cinsel anlamda potansiyeller de mi ekleyeyim? Bir bilinemez var ise o bilinemezin var olduğunun da bilinememesi lazım. Böyle bir muhabbetin hiç olmaması lazım. Yani adam hem bir bilinemez işaret ediyor, ama işaret ettiği bilinemezin bilinemez olduğunu biliyor Senin gibi sığ düşünenler anlamaz bu tür paradoksları. Bunun açıklamasını yukarıda yaptım. Alsında buraya da yazabilirdim ama senin gibi bir akılsızın mouse'u parmağıyla yukarı yukarı kaydırmasını istiyorum.
-
Yukarıda bir şey yazdığını sanan fukaraya cevaben Böyle yazılarla ancak kendini şamaroğlanı edersin. 1- Tanrı inancı benden olmayan değil, tanrı inancı gerçeklikten olmayandır. 2- Gerçeklikten olmamak, gerçeklikle bağdaşmamak hastalıktır. 3- İddia edilen hastalığın kanıtı mevcuttur (ışık tayfı formunda veya biyolojik olmayan diğer formlarda bilinçli yaşam formları iddia ediliyor, sadece bu bile bir rahatsızlık teşhisi için yeterlidir) Bu çoğunluk azınlık meselesi değil. Bu hasta algılı insanlar ile katışıksız ve net algılı insanlarla ilgili. Sizler hasta algılı insanlarsınız. İddialarınızın gerçeklik kurallarına meydan okuması (konuşan hayvanlar, biyolojik sınıflandırma dışı yaşam formları, gökten gelen hazır yiyecekler, babasız doğum, denizi değnekle bölme vs vs saymakla bitmez) Sizler aklı reddediyorsunuz. Yaşam hakkı kimse tarafından kimseye tanınmaz. Ayrıca hiçbir işe yaramayan ne demek? Siz ne yapıyorsunuz? Yerlere kapanıyorsunuz. Ellerini yere koyuyorsun burnunu ve alnını yerlere koyuyorsun. Bu mudur işe yaramak? Günde 5 vakit yerelere kapanarak insanlığa ne fayda sağlıyorsun? Veya oruç tutarak? Hacca giderek? Kelimeişehadet getirerek? 40 mal edinip de bunun birini vererek? Kuran okuyarak? Ya camiler? Şu ana kadar kaç tane cami insanlığa fayda getirdi? Sen sandığımdan da safmışsın. Oğlum insanlıkla, yaşamla işi olan bizleriz, sizler cennette keyf çatabilmek için kendi öz anasını, babasını, evladını, kardeşini, eşini dostunu elinin tersiyle iten adamlarsınız. İnsanlığa faydaymış. Senin bu konulardaki donanımın yeterli ve sağlıklı değil. Etik ve Estetiğe bakışımla ilgili yazılarımı Ateist Forumda defalarca paylaştım. Felsefedeki Etik ve Estetik konularını başlatanlar teist algısı bozuklardır. Sanatta estetik yoktur diye de söylemim var (ama bu algısı bozuk felsefeciler var olduğunu iddia etmişler) Ayrıca Ateist algıda da etik yoktur. Çünkü bir şeyi algılarken 1- modellersin (simülasyon da bir çeşit empatidir) 2-bilgi deponda bulunan bilgilerden hangisine uyduğuna veya hangileriyle sentezlendiğine bakarsın. Yoksa ben bu gerçekliği götümü yan dönerek algılamayayım, oturarak algılayayım vs gibi kurallar yoktur. Benim bir şeye yenik düştüğüm de yok. Son derece aklı başında biriyimdir. Kas kafalı değil, kaz kafalı yazacaksın ayrıca Ateist Bakış nikinde ne var ki? Ateist bakış açısı anlamında mı algılıyorsun? Öyle algılıyorsan o anlamda değil. Bunu çok eski yazılarımdan da açıkça görebilirsin. Tek gerçek algı vardır. O da Güçlü Ateist olan Ateistlerin algısı. Olaylara, şartlara, durumlara bu gerçek algının bakışını gösteriyorum ben. Bu nik bu anlamdadır. Yoksa "sen fenerlisin ben galatasaraylı, birer tercih meselesi, birer bakış açısıdır bu" anlamında değil. Saçmalayan, ve okuduklarını aleyhte yorumlayan sensin.
-
Kişinin bencilliğinden ziyade cesaretiyle alakalı bir durum bu. Ayrıca sen klavyede yazı yazarken diğer insanların yazı yazıp yazamadıkları, kendin yemek yerken diğer insanların aç olup olmadıkları, kendin para kazanırken diğer insanların işsiz olup olmadıkları konusunda endişeler içinde misin? Yoksa sen bencil düşünüp "Ben yapabiliyorum, başkası beni ilgilendirmez" mi diyorsun?
-
Notamatik, İyi, güzel ve hoş bir yazı olmuş da... Sen bunu ne-ci olarak yazdın?
-
Bak, yakını gömmemek hariç (o benle alakalı değil) diğer hepsini yapabiliyorum zaten. Ezan sesinin saçma olduğunu zaten söylüyoruz. Ve yakın tarihte caddeye sokağa ezan okuma uygulaması sona erecek zaten. Gerçeklerin ifadesi ile ilgili sorun yok. Gerçekler zaten bir sonuçturlar. Sonuçlar da ifadedir. Bunun özgürlüğe ihtiyacı yoktur. İfade özgürlüğü saçmalığı yalanlar ve yalancılara gerekli.
-
Gerçeklik maddenin tekelindedir. Senin şu anda kafanın içinde veya kanında bir hastalık olup olmadığını madde süreçleriyle yapacağın işlemlerle bilirsin. Veya kaç kilo olduğunu da. Kısacası sen şu anda ne olursa olsun herhangi bir gerçeğe ulaşmak için yolunu MADDEDEN geçireceksin. Ben de maddenin gerçeklikteki tutumunu modellediğime göre, evet arkadaşım, gerçeklik benim tekelimdedir, benim babamın tapulu malıdır. İfade özgürlüğünde ben de aynısını söylüyorum, kimse saçmalama ve yalan söyleme özgürlüğü ve hakkına sahip olmasın diyorum. Ve ifade özgürlüğünün zaten bu anlama geldiğini söylüyorum. Neyin doğru neyin yanlış olduğu ortada. Madde bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu Bilim aracılığıyla söylüyor. Ama maddenin söylediklerinin senin gibi sonsuzlukta gözü olan bir aç gözlü hayal perest tarafından dikkate alınacağını sanmıyorum.
-
Ben doğru ve gerçekten taviz vermem. Doğru ve gerçek için de özgürlüğe ihtiyacım yok. Mesela örnek: - Bundan 100-200 yıl öncesine kadar hastalanınca iki dua okuyup iki üfürük üfleyince iyileşildiği yönünde bir hastalık vardı. Çünkü o anki ifade özgürlüğü bu yönde kullanılmıştı. Ve bunun batıl olduğunu, saçmalık olduğunu, tıbbın bir bilim işi olduğunu ve bu konudaki uzmanlara gidilmesi gerektiği GERÇEĞİNİ söyleyenlerin gerçeği ifadeleri dinlenmedi (ama ifade ettiler) Sonra ne oldu? İnsanlar sinek gibi ölmeye, işin canlarına mal olmaya başladığını görmeye başlayınca ifade özgürlüğü saçmalığıyla söyledikleri yalanları bırakıp gerçeğe yapıştılar. Gerçekler böyle bir şeydir. Yani ben neyin mücadelesini vereceğim ki? Türkiye'yi islama teslim etmenin yanlış olduğu gerçeğini ifade etme mücadelesini mi? Dogmaların toplum ve devlette ön plana çıkarılmasının facialarla sonuçlandığını gerçeğini ifade etme mücadelesini mi? Ben bunları zaten ifade ediyorum. Ve bu gerçekler zaten şimdiki ifade özgürlüğü saçmalığını kullanıp gerçeklere kulaklarını kapayanları yokedecek. Bana göre hava hoş. Benim bir mücadele vermeye ihtiyacım yok. Gerçek yok olmaz, yok eder.
-
Tanrı denen kurgu karakter zaten yoktur. Bu bir hastalıktır. Bunun tartışmasını yapmıyor ateistler. Tanrı var diyenler "2x2 = 5" diye tahtaya işlem yazıyorlar. Ateist de bu işlemi bu yanlış, böyle sonuç yoktur "2x2 = 4" olacak diye silip değiştiriyor. Ama yine 2x2 = 5 yapıyorlar. Sebebi sorunca da görünmez bir 1'in, Hasan Amcanın dediğine göre o işlem içerisinde bulunduğunu söylerler. Sen hiç etik davranmıyorsun Evrensel-İnsan. Bir akıl hastası, psikiyatra gittiğinde psikiyatr ile rahatsız olup olmadığının tartışmasını mı yapıyor? Böyle saçma şey mi olur? Sen ciğerlerini üşütüp doktora gideceksin, Ondan sonra doktorun teşhisi hakkında eşit şart ve şanslarda tartışmaya gireceksin? Sen ne biçim bir mantığa sahipsin? Hiçbir ateist tanrının varlığını tartışmaz. Tanrı denen kurgu karakter yoktur. Tartışma vb ifadeleri kullanamazsın...
-
Mantık, Ben bir anlam yükleme çabası içerisinde değilim. Bu anlam zaten var. Ben gerçekliği katışıksız ve saf haliyle algılıyorum. Elime bakınca, parmaklarımı ve elimi biyo-mekanik bir yapı olarak görüyorum. Ardını ve sonrasını biliyorum. Başlangıcın gizemi mevcut değil bende (başlangıca ilişkin eksik veriler en fazla %20 bir şey değiştirir, bu da ana konsepti değiştirmez) Sonun da gizemi ve aciziyeti yok. Ben sizleri bilmiyorum. Ancak bu durum farklı bir durum. Pek nadiren çıkıyor ateistler içerisinde benim olduğum durumdan olanlar. Şöyle özetleyeyim, "BEN ETRAFIMDAKİ İNSANLARIN SARHOŞLUĞUNU, AKLI BAŞINDA OLMAYIŞINI, ALGILARININ BOZUK OLDUĞUNU GÖRÜYORUM" Agnostiğinkini de görüyorum, Panteistinkini de, Teistinkini de, Budistinkini de. Ve Pozitif, Güçlü Ateistler harici komple herkes hasta. Bu apaçık ortada ya hu. Agnostiğe bakar mısın? Bilginin bilinemezi vardır diyor. Bilinenden bilinemeze neden geçiyorsun kardeşim? Bilinemeze neden odaklanıyorsun? Odaklandığın yetmiyor, neden o bilinemez boyasını bilinmekte olan süreçlere de sürüyorsun? Neden boşlukta sırf bazı şeylere ihtimaller vermek için bilinemez denen otonom bir bölge, bağımsız bir ülke yaratıyorsun? Buna rahatsızlık denmez de ne denir? Ben bu adama karşıyım. Ben değil GERÇEKLİK, BİLİM, BİLİMSELLİK, AKIL, MANTIK kısaca DOĞRUYU belirleyen herşey karşı. Ateizm sadece teizm karşıtlığı değildir. Ben gerçeklikten farklı ortam yaratan (gerçeklikle uyuşmayan durumlar yaratan) herşeye ve herkese karşıyım. Ve bunları görüyorum. Gerçekliği oyanı da, hastalık barındıranı da iki üç cümleden sonra görüyorum. Ve ben Ateistim. Gerçekliği olduğu gibi algılayanım. Hasta teistlerin bana taktığı "tanrısız" "tanrısı olmayan" "tanrı tanımaz" vb gibi "BU BİZDEN DEĞİLDİR" lakabı beni kısıtlayamaz. Ve ben sizler böyle konuştukça sizleri nasıl algılıyorum biliyor musun? - Kuranda kullanılan müşrik veya kafir terimini benimseyip hayatlarını buna endeksleyenler olarak görüyorum. Ve bu durum doğru değil. Sen istediğin kadar geniş bakmaya çalış, istediğin kadar bakış açısı boyut getirmeye çalış; Bu durum yanlış. Ben Ateist kelimesiyle özdeşim. Bu kelime benim TÜM HASTALIKLARDAN SIYRILIP GERÇEKLİĞE AYIK BİR BİLİNÇLE İLK ADIMIMI ATTIĞIM ZAMANDAKİ KİMLİĞİM. Bu kelimeyi uyduranlar ardında ne olduğunu bilmeyebilirler. Ama ben ardında ne olduğunu biliyorum. Sadece Teizme karşıt olan bir bilinç durumuna Ateizm değil Non-Teizm denir ayrıca. Yeni bir terminoloji bulma konusunda hem fikirim. Çünkü NET, SAF VE KATIŞIKSIZ BİR GERÇEKLİK ALGISININ sadece teizmle karşıtlığı durumuna indirgenmesi yanlıştır. Sadece teizm karşıtlığıyla Ateist olunmaz. Sadece teizm karşıtı olan adam başka bir algı bozukluğuna sahiptir. O bozukluğun olması o bilinci Ateist bilinç yapmaz.
-
Gerçeklerin özgürlüğü evrenseldir. Üç beş hasta algılı insan gerçek önünde barikat kurarlarsa ancak kendilerini yokederler. Ayrıca, senin dediğin gibi şu anda gerçeğin ve doğruların ifadesi engellenmeye çalışılıyor. Bunun nedeni yalancıların, yanlıştakilerin, hasta algılı insanların ifade özgürlüğünü kullanmaları.
-
Ateist Forum'a Mantığın yazdığı yazı fiyaskosu gözüme çarptı. Yazı aynen şöyle; Bu yazıyı yazan arkadaş her ne kadar Ateist olduğunu iddia etse de yazdığı yazı "Ateizm Ne Değildir" değil "Non-Teizm Ne Değildir" şeklinde başlıklandırılacaktı. Mantığın yazdığı yazı baştan sona Ateizmi değil Non-Teizmi anlatıyor. Bu bağlamda bu yazı tam bir fiyaskodur. Ateizm tanrı inancına odaklı bir şey değildir. Çoğu yerde zaten bu Ateist isminin yanlış anlaşılması dolayısıyla Free Thinkers vb gibi değişik isimlerle Güçlü Ateist örgütlenmeleri vardır. Eğer bir kişi Ateizm'i sadece teizm karşıtlığına indirgiyorsa o zaman o kişinin Ateizmin totemciliğe, batıl inançlara, yamyamlara, büyüye, ateşe tapmaya, uzaya tapmaya vb dogmalara takındığı tavrın kaynağını açıklaması lazımdır. Bu tavır teizme yönelik tavırla aynıdır. O halde yukarıdaki yazıda yazılan Ateizmin Teistik iddialar karşıtlığı iddiası yanlıştır, yalandır.
-
Gerçeğin ifadesi için hak ve özgürlüklere ihtiyaç yoktur. Yalanın ve yanlışın ifadesi için bunlara ihtiyaç duyulur. Türkiyedeki durum benim bu başlığımı onaylar. Kendi bindiğin dalı kesme.