evrensel-insan Posted November 29, 2012 Report Share Posted November 29, 2012 Yukaridaki basligi algilamak icin bazi ornekler verecegiz. Insanoglunu yeryuzunde olmadigi bir tarihsel zamani mesela dinazorlar devrini dusunelim. Ya da gunumuzde insanoglunun mevcut olmadigi bir ortam dusunelim. Simdi boyle bir ortama A diyelim. Bu A algi olarak hem bu ortamdaki farkli parcalar hem de onlarin toplamidir. Cunku bu ortamda ortaya bir fark, parca, butun v.s. ayrimini koyacak bir numenal yeti yoktur. Simdi bu ortama insanoglunu dahil edelim. Burada insanoglu numenal yeti sahibi oldugundan kendine bu ortam hem farklari ile birlikte, hem bir butun olarak gozlem verecektir. Insanoglu da numenal yetisi sayesinde bu gozlemi algilayacaktir. Iste bu algi vara donusecek ve algilanan her ne ise ona kavram verilecek ve bu kavram uzerine kavram verilen ile ozdeslesecek ve bu ozdeslesme insanoglu adina yansitilacaktir. Iste bu yansiyanin yansitmaya donusmesinden sonra A ortami tamamen turev kazanarak, degiserek, donuserek ve baskalasarak B olacaktir. Bu B ortami artik A degil, Insanoglu eliyle, adina, icin, ve ait olarak ve bir monolog halinde yani A ortaminin sadece goruntu vermesi temelinde insanoglunun bir eseridir. Buraya kadar iki sey henuz aciklanmamistir. Birincisi insanoglunun kendisi. Ikincisi insanoglunun en buyuk karsitligi olan beyninin iki farkli yapisinin iki farkli ve biribirine karsit algisi. Once birinciye gelelim. Insanoglu A ortamina girdiginde ve A ortamini her turlu kendi yetileriyle B ye turevlerken; bu arada A ortaminda bulunan ve ayna diye insanoglu tarafindan adlanan fenomende kendisini de gorur ve kendisini de A ortaminda B'ye donusturur. Iste buradaki insanoglunun donusturdugu A ortamindaki diger herseyden bir farki yoktur. Isin acisi ne bunlari dondurenin ne de kendini dondurenin kendi oldugun da farkinda ve bilincinde degildir. Iste boylece insanoglunun da dahil oldugu A ortami tamamen turevleserek ve degisim, donusum ve baskalasim gecirerek B olmustur. Yani A vari B olmusluguna degismistir. Iste var olmak, varlik, varolusun hikayesi. Yani A varinin B olusumu. Tabiki kendi farkinda ve bilincinde olmadan insanoglu eliyle ve monologuyla. Simdi buradan iki farkli algiya gelelim. A ortaminda kendi dahil insanogluna fenomenal gozlem veren her bir A B ye somut, nesnel, dissal, gorunussel, fiziksel, maddesel genel ve ozel olarak donusmustur. Simdi soyle bir sey dusunelim. Insanoglu bu A ortaminda kendine gozlem verenleri B ye donustururken; Birde gozlem vermeyen yalniz duyumsal/akilci, hissel, sezgisel olarak insanoglu bu A ortaminda yansi almaktadir. Bu yansi gozlem vermeyen bir yansidir fakat bu yansiyi veren A ortamidir. Diyelim korku, endise, v.s. ya da dusunce olarak "bunlari buraya kim koydu, bunlar buraya kendileri gelemez, o zaman bir koyan var" temelli tanri. "bunlar nasil boyle oldu, bunlar kendi kendine boyle olamaz. O zaman bunlari bir tasarlayan var" temelli akilli tasarimci. "bunlar burda ne yapiyor, bunlarin mutlaka bir amaci gayesi var" temelli teleoloji Iste bu sekilde aklin urettigi ve fenomenal bir gozlem vermeyen yaratimlar, yani soyut, ozneye ait, oze ait, icsel, zihinsel, dusunsel genel ve ozelk olarak A ortamindan gelen fakat bir gozlem vermeyen tamamen insanoglunun zihin urunu olan ve A ortamini B yapan degerler, veriler ve tabular, inanclar, kutsallar, ideolojiler, etik v.s. Tabi buna insanoglunun kendi ile ilgili olanlari da ekleyebiliriz. Simdiye kadar A ortamimiz; iki farkli B ye donustu. Somut B ve soyut B. Simdiye kadar bu donusumde insanoglu da yerf aldi. Somut ozellikleri B ve soyut ozellikleri B Bunun icin insanoglu vucudunu, beynini ve numenal yetisini kullandi. Ayrica iki seyi de yaratti Kavram ve bilgi. Iste herhangibir insanoglunun bulunmadigi A ortamini B yapmak icin insanoglunun kendi de bu B ye dahil olmak uzere, insanoglu turunden baska bir canli/cansiz/guc fenomen/numen yoktur ve epistemolojik olarak insanoglu alternatifsizdir. Iste A ortamini kendi algi, kavram, ozdeslestirme ve yansitmasinin bilgisi ve kavrami ile B ye donusturerek olusturan ve var kilan insanoglunun gozlemi ve akilciliginin gozlem vermesi bilimselligi olgusalligi; insanoglunun akilciligi, sezgisi, duyumu v.s. temelli olusturdugu ve var kildigi da ideolojisini, inancini, dogrusunu, gercegini olusturur. Iste bunlarin birlikteligi ve insanoglunun bir arada yasamasi da duzeni, sistemi kurum ve kuruluslari olusturur. Konuya yanit gelirse daha da detaylandirilabilir. Ya da algilama adina sorular ve katkilar dusunce ve bilgi olarak eklenirse; konu daha da detayli algilanabilir. Bu yazilani algilamak; kendilik bilinc ve farkindaligi gerektirir. Sonucta buradaki olan dogal zihniyet sorunu ve onun algilanmasi ise insanoglu temelli bakis acisi gerektirir. Insanoglu temelli bakis acisinin ortaya koydugu numenal insanlasamamayi algilamak ise birey bilinci ve tursel bilinc gerektirir. Bunlardan sonra da numenal temelli devrimci sorgulama baslar. Bu da tamamen bireysel bir sorgulama ve yasam ve iliskiden gelen sorgulatma algisidir. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Posted November 29, 2012 Author Report Share Posted November 29, 2012 Konuyu birazdaha aciklama adina soyle bir sey ekleyebiliriz. Beyindekileri hafiza olarak kullanma ve bilincaltisartlanmisligi; Diyelim bir gun sehirden cok uzak bir yere gittiniz. Orada sizden baska bir insanoglu yok. Buradaki gozleminiz, sizden daha once burada bulunan ve A dan B ye donusturulmus gozlem veren her turlu fenomeni beyninizin hafizasindaki kavramsal bilgi ile algilarsiniz. Mesela Dag'a bakip onu C ye donusturmezsiniz. Duydugunuz sezinin korku oldugunu algilarsiniz v.s. Diyelim bu ortamda hic hafizanizda olmayan bir fenomen size gozlem verdi. Buradaki ilk alginiz ona bir kavram vermek olur. Cunku bilgiyi kavramsiz turetemezsiniz. Dolayisiyle burada siz daha once yansitilmis B yi tekrar yansitirsiniz. Bu arada yeni B lere donusturerek, ya da hafizanizda olmayan bir B yi C yaparak. Tabi daha sonra onu daha once kavramlastirildigini ogrenirseniz, tekrar hafizaniza onu ogrendiginiz sekli ile nakledersiniz. Buradaki soyutlar bilincaltinin sartlanmisliginda degisim de gosterir. Mesela Tanriyi hafizanizda olumlu olarak tutarsaniz. "Su cicegin guzelligine bak, tanri ovmus de yaratmis" diyebilirsiniz. Kisaca hafizanizda ve bilincalti sartlanmisliginizda yer etmis bir sekilde numenal yetinizi kullanirsiniz. Iste tartismalar da zaten insanoglu sayisinin bir ortamda ikiye cikmasi ile baslar. Cunku ortada artik bir dialog vardir ve bu dialogda da mono bir determinizm ve egosal/akilsal duygusal bir yanasim vardir. Yani bilincaltinizda yer etmis ya da hafizanizda yer etmis seylerin disinda ikinci insanoglundan farkli seyler algilarsaniz; otomatikman savunu devreye girer ve kendi "dogrulugunuzu/hakliliginizi" v.s. ortaya koymaya calisirsiniz. Aynisini diger kisi de yapar. Boylece tartisma da baslamis olur. Tartismanin temeli en az iki insanogludur. Halbuki devrimci sorgulama da; kisinin kendi kendi ile kendi hafiza ve bilincaltinda yerlesmisleri kendisinin kendi adina sorgulamasi vardir. Yani tartisma icerdedir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Posted November 29, 2012 Author Report Share Posted November 29, 2012 Burada B den ziyade A ortamini cok iyi algilamak gerekir. Cunku A ortami metafizik ile epistemolojik bakis acilari farkidir. Epistemolojik olarak A ortami sadece ve sadece insanogluna gozlem ve yansi veren bir ortamdir. Burada A ortaminin onemi; insanogluna kazandirdiklari ya da yeti kullanimi olarak beynini fonksiyona koyma ortamidir. Bu bilinen bir sekilde magaradan cikan bir monad'in acik dunya yi gordugunde kafasindaki !? isaretini dogurmasi ve burada isaretin de var anlamina gelmis olmasidir. Iste bu var ondan sonra bir duyusal ve duyumsal algi cesidi olarak beyni numenal yeti fonksiyonuna yonlendirendir. Unutulmamasi gereken A ortami olmazsa, ve var kilinmazsa; ne bir gozlem, ne bir algi, ne bir kav ram, ne bir kavramsal ozdeslestirme, ne yansditma ve ne de bilgi soz konusudur. Iste burada yukarida sayilanlarin ikilemi ortaya cikar; Birincisi bunlari insanogluna ileten A ortami ve bunlari kendi numenal yetisi ile B'ye donusturen, A nin turevini ortaya koyan v.s. insanoglu turu. Iste bu ikisi olmadan zaten B mumkun degildir. Iste dinazorlar devri ile ya da insanoglunun olmadigi bir ortam ile insanoglunun oldugu ortam farki da b udur. Burada isin ilginci dogal zihniyet ile kendi numenal yetisini yapilandirilmis ol,an insanoglunun bundan habersiz, bilincsiz ve farkindasiz olmasidir. Iste bu noncognitivizmdir, metafizigin varliksal ve indirgemeci/determinist tartismasi. Eger insanoglu kendi temelli kendiulik bilinc ve farkindaligina varsa; zaten boyle bir indirgemeci/determinist bir zihniyete girmez. Cunku kendi fenomenal varliginin A yi B ye donusturup yeni bir ortam olusturdugunu algilar. Boylece A nin ne oldugu tartismasi da biter. Cunku A insanoglunun kendi dahil, Bye donusturdugu ve A yi B olarak degistirdigidir. Boylece artik insanoglunun varliginda A dan soz edilemez, cunku A vari B olmustur. Iste bu temelde A nin ne oldugunu indirgemeci/determinist metafizik/varliksal tartismak bilissel noncognitivizmdir. Cunku tartisan tartismayi B olusumu olarak yapmakta ve artik Bnin olusumunu saglayan A vari B ile kesiserek ortadan kaybolmaktadir. Cunku insanoglu A yi algiladigi an artik A degil; B vardir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Posted November 29, 2012 Author Report Share Posted November 29, 2012 Daha net ve acik bir algilanabilir kilinacagini dsunerek Y bilgisini, evrensel-insan zihniyetinin yanlamasi, disa yanlamasi ve yanina koymasi temelinde dogal zihniyette kesismis ve ic ice gecmis bu uclemin gozlemini verelim. Burada en basta insanoglunu almamiz gerekiyor. Cunku A ortamini da ortaya var !? ile koyan, B olusumunu da A ortamini degistirerek ortaya koyan C yani insanoglu turu biridir. Burada insanoglu turu ve birinin ikilemi, yani C=A+B Cunku C olarak insanoglu hem A ortamini varlamis hem de bu ortami B olarak olusturmustur. Iste bu varlama ve olusturma da kendi turu ve biri de vardir. A-C eliyle Varlanmis ve B ye olusmustur. B-C eliyle ortaya konmustur. Burada algi olarak A ve B birbirine karsittir. B kendi icinde soyut/somut karsitidir. A da C'nin gozledigi, C'ye gozlem veren olarak ikilemdir. Iste burada C nin kendilik bilinci, dogal zihniyette bulunmaz. Bu acidan da C A ortaminin bir parcasi olarak ustelik B bildirici, belirtici ve belirleyici yonu algilanmadan A da birakilir. Iste buradaki her turlu metafizik, varliksal indirgemecilik ve determinizm C olarak B verileriyle, A yi tartisir. Sanki A yi B verileri, ve C olmadan ortaya koyabilecek gibi. Istelik bunu yaparken de bunu yapan kendisinin C oldugunun ve B verisine sahip oldugunun bilinc ve farkinda degildir. Iste bu da bize bilimin bilimsel olarak A yi degil; A nin gozlemi olan B yi ortaya koydugu ve yapilandirmaci epistemoloji olarak ta; B yi ortaya koyanin C oldugu ve C nin B yi yapilandirdigi ortaya cikar. Kisaca C yok ise, ne A vari, yansisi ve gozlemi ne de B algisi, kavrami ve bilgisi mumkun degildir. Bu da zaten A iler B birlikteligini ortaya koyanin C oldugunu bize algilatir. Ustelik bu C hem A gibi gozlem verir, hem B gibi de gozlem alir. Iste o yuzden de C dir. Ustelik C ligi epistemolojik olarak alternatifsizdir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Posted November 29, 2012 Author Report Share Posted November 29, 2012 Burada A da B de C de alternatifsiz ve yapilandirilmis olarak epistemolojik temelde sadece C eliyle, adina, ait, icin ortaya konan monologdur. Ortaya koyan C dir ve ortada olan C'nin B olusumlu A varidir. O zaman soralim. A nedir? A C ye gozlem ve yansi verendir. Kime/neye gore? C ye gore. B nedir? Verilen A gozleminin olusmus halidir. Kime/neye gore? C ye gore. C nedir? A ortaminin verdigi gozlemi kendi verdigi gozlem de dahil gozlemleyen ve B yetisi sayesinde A yi kendini B olarak olusturandir. Burada insanoglu disinda kalan baska C ler B yetisi olarak olabilir. Yalniz bu C lerin insanoglu ile ortak bir dialogu yoktur ve ancak kendileri A ortamini B ye olusturabilirler. Bunun ileride insanoglu disinda kalan baska C lerce ortaya konmasi ve C ler arasi ortak algi, builgi, kavram temelinde dialog kurulabilmesi; C yi alternatifsizlikten kurtaracaktir. Bu mesela bir maymun turu olabilir. Ama bugun epistemolojik olarak C alternatifsizdir A da sadece onun B olusturumudur. Iste burada C nin A ve B den farkini algilamak; kendilik bilinc ve farkindaligidir. B nin C ye ait oldugunu algilamak; insanoglu temelli B oldugunu algilamaktir. Bu algilardan sonra A nin C siz ve onun B olusumsuz ortaya konamayacagini algilamaktir. Cunku A ne sekilde ortaya konursa konsun C'nin B icerikli B icerikli C ortaya koyumudur. Bu ortaya koyumda C nin kendisi de vardir. Iste burada kendisinden yola cikarsak, A kendi( C) de dahil C ye yansi ve gozlem veren vardir. B kendi © de dahil A nin C'nin B' si ile olusturulmusu/yapilandirilmisidir. C de olusturma/yapilandirma eylemini yerine getirendir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now