Jump to content

Inancsal ve Ideolojik Bilgi


evrensel-insan

Recommended Posts

Bir bilginin inancsal oldugunu nasil algilariz.

 

Birincisi gozlem vermez.

 

Ikincisi yanlislanamaz.

 

Ucuncusu mutlak,, kesin ve sabittir.

 

Dorduncusu sadece inancin dogrulanmasi/gerceklenmesi temelinde ve sadece bunu yapan akil temelindedir.

 

Eger bir bilgi, gozlem vermiyor, yanlislanamiyor ve sadece inanilan temelde dogrulayanin kendine dogrulaniyor, yani olgu ya da evrensel onay alma ve her kesin kabullenme temelinde bir bilgi degil de tartisiliyorsa, o bilgi inancsal bilgidir.

 

Inancsal bilgi, dogada, evrende, dunyada, maddede, nesnede ya da insanoglu disinda kalan baska bir fenomende mevcut degildir.

 

Inancsal bilgi, ayristirmaci, tartismaci, yonlendirici, yaptirimli ve insanoglunu kendi turu bunyesinde birbirine dusuren bilgidir. Degerlerden, verilerden, tabulardan olusur.

 

Inancsal bilgi, insanoglu eliyle somutlastirilmis ve sistem haline getirilmistir. Insanoglunun olmadigi zaman ve ortamda inancsal bilgi mevcut degildir.

 

Ideolojik bilgi ise, inanilan bir dogrunun bir izm temelinde somuta indirgeme bilgisidir.

 

Etik her turlu bilgi hem ideolojik hem de inancsal ve birlesim olarak sosyal bilgidir.

 

Metafizik varliksal/etik/estetik ve fizik otesi bilgiler inancsal/ideolojik bilgilerdir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi genelde insanoglunu bir sistem ve duzen bunyesinde tutma ve o temelde yonlendirim ve yaptirim verme bilgisidir.

 

Insanoglu genelde inancsal ve ideolojik bilgisi ile yasam ve iliski surer.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi, soyuttan baslar ve somutta kurumsallasir ya da kurumsallastirma mucadelersi verilir.

 

Yani once dusuncesi ve zihniyeti yaratilir, sonra da bu yaratilan zihniyet ve dusunce somuta indirgenmeye calisilir.

 

Hic bir inancsal ve ideolojik bilgi kendince bir somuta dayanbmazsa inanilirligini ve ideolojik gecerliligini yitirir.

 

Cunku inancin var olabilmesi isin, o inanci dogrulayacak ve gercekleyecek bir somut taban gerekir.

 

Konu genis ve detaylidir.

 

Bilimsel ve teorik bilgi ise inancsal ve ideolojik bilgi ile taban tabana zittir. Yani hem gozlemsel yanlislanabilme/olgusal gecerlilik hem de olabilirlik olasiliginin mantiksal varligi gereklidir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgiler: Metafizik, varliksal, fizik otesi, bilim kurgu, etik, estetik v.s. temelli yonlendirimli ve yaptirimli bilgilerdir.

  • Like 16
Link to comment
Share on other sites

Bir bilginin inancsal oldugunu nasil algilariz.

 

Birincisi gozlem vermez.

 

Ikincisi yanlislanamaz.

 

Ucuncusu mutlak,, kesin ve sabittir.

 

Dorduncusu sadece inancin dogrulanmasi/gerceklenmesi temelinde ve sadece bunu yapan akil temelindedir.

 

Eger bir bilgi, gozlem vermiyor, yanlislanamiyor ve sadece inanilan temelde dogrulayanin kendine dogrulaniyor, yani olgu ya da evrensel onay alma ve her kesin kabullenme temelinde bir bilgi degil de tartisiliyorsa, o bilgi inancsal bilgidir.

 

Inancsal bilgi, dogada, evrende, dunyada, maddede, nesnede ya da insanoglu disinda kalan baska bir fenomende mevcut degildir.

 

Inancsal bilgi, ayristirmaci, tartismaci, yonlendirici, yaptirimli ve insanoglunu kendi turu bunyesinde birbirine dusuren bilgidir. Degerlerden, verilerden, tabulardan olusur.

 

Inancsal bilgi, insanoglu eliyle somutlastirilmis ve sistem haline getirilmistir. Insanoglunun olmadigi zaman ve ortamda inancsal bilgi mevcut degildir.

 

Ideolojik bilgi ise, inanilan bir dogrunun bir izm temelinde somuta indirgeme bilgisidir.

 

Etik her turlu bilgi hem ideolojik hem de inancsal ve birlesim olarak sosyal bilgidir.

 

Metafizik varliksal/etik/estetik ve fizik otesi bilgiler inancsal/ideolojik bilgilerdir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi genelde insanoglunu bir sistem ve duzen bunyesinde tutma ve o temelde yonlendirim ve yaptirim verme bilgisidir.

 

Insanoglu genelde inancsal ve ideolojik bilgisi ile yasam ve iliski surer.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi, soyuttan baslar ve somutta kurumsallasir ya da kurumsallastirma mucadelersi verilir.

 

Yani once dusuncesi ve zihniyeti yaratilir, sonra da bu yaratilan zihniyet ve dusunce somuta indirgenmeye calisilir.

 

Hic bir inancsal ve ideolojik bilgi kendince bir somuta dayanbmazsa inanilirligini ve ideolojik gecerliligini yitirir.

 

Cunku inancin var olabilmesi isin, o inanci dogrulayacak ve gercekleyecek bir somut taban gerekir.

 

Konu genis ve detaylidir.

 

Bilimsel ve teorik bilgi ise inancsal ve ideolojik bilgi ile taban tabana zittir. Yani hem gozlemsel yanlislanabilme/olgusal gecerlilik hem de olabilirlik olasiliginin mantiksal varligi gereklidir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgiler: Metafizik, varliksal, fizik otesi, bilim kurgu, etik, estetik v.s. temelli yonlendirimli ve yaptirimli bilgilerdir.

Veriler üzerine yapılan hemen hemen herşey ideolojiktir.Veriler üzerine yapılmış yorumlar bilimle soslandırılmış ideolojilerdir.Senin benim bazı gerçekler üzerine yaptıgımız yorumların hepsi ideolojiktir.Olayları degerlendirirken tarafsız oldugumu düşünürüm.Erdemli insan tarafken de adil olabilendir diye bir sözümde vardır.Ama buna ragmen tarafımdır.Sosyolojik konularda tarafsanız ki bu kaçınılmazdır bilimsel verileri ideolojik yorumlamaktan kendinizi kurtaramazsınız.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Veriler üzerine yapılan hemen hemen herşey ideolojiktir.Veriler üzerine yapılmış yorumlar bilimle soslandırılmış ideolojilerdir.Senin benim bazı gerçekler üzerine yaptıgımız yorumların hepsi ideolojiktir.Olayları degerlendirirken tarafsız oldugumu düşünürüm.Erdemli insan tarafken de adil olabilendir diye bir sözümde vardır.Ama buna ragmen tarafımdır.Sosyolojik konularda tarafsanız ki bu kaçınılmazdır bilimsel verileri ideolojik yorumlamaktan kendinizi kurtaramazsınız.

 

Kisinin birbirini tamamlayan ya da ters dusen iki sifati vardir. Bireysel ve insansal.

 

Bireysel olrak kisi kendi algisinin cikari temelinde kendince bir ideolojik inancsal izm temelli dogrular pesinde kosabilir. Iste onewmli olan kisinin bu pesinde kostugunun insanlik adina neler getirip goturdugunu sorgulamasidir.

 

Mesela buna en guzel ornek, kisi kendi bilinc ve farkindaligi ile kendi hak vew ozgurlukleri pesin de kosarken, bunu tum insanliga yayip, herkesin hak ve ozgurlugunu korumak icin mucadele eder. Buradaki bilinc ve farkindalik; kendi hak ve ozgurlugunun ancak baskalarinin hak ve ozgurlugu ile saglanabileceginin algilanmasidir. Sonucta hak ve ozgurlukler kisisel olsa da kazanimi toplumsaldir. Hani su bir kibrit copu ve birden fazla kibrit copu ornegi.

 

Bilim kisisi icin de ayni sey gecerlidir. Kisinin kendi ideolojik inancsal dogrulariu olabilir, yalniz onemli olan bunu kisisellikte tutmak; bilime katmamaktir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

 

 

Bilim kisisi icin de ayni sey gecerlidir. Kisinin kendi ideolojik inancsal dogrulariu olabilir, yalniz onemli olan bunu kisisellikte tutmak; bilime katmamaktir.

Sayın Evrensel

Elinizdeki verileri kullanarak bir şey üzerine yorum yaptıgfınız da elinizdeki metre sadece bilgi olmaz politik duruşunuz ideolojiniz veya inancınız olayı yorumlamada belirleyici olur.

Yorumlarda objektif olunmaz vardıgınız sonuçlar dogrunun kendisi olmaz başka bir deyişle tarafsız oldukça dogruya en yakın yorum yapabilirsiniz.

Siz farkın farkındayım diyorsunuz.

Farkın farkında olmanız sizin dogruyu kesin yakaladıgınız anlamına gelmez objektif oldugunuz anlamına hiç gelmez

 

Kısaca farkında oldugunuz durumu yorumlarken elnizdeki kıstasları belirleyen şeyler sizin politik duruşunuz ilkeleriniz yaşam felsefenizdir.Bunlar dabilimsel degildir.

Link to comment
Share on other sites

Sayın Evrensel

Elinizdeki verileri kullanarak bir şey üzerine yorum yaptıgfınız da elinizdeki metre sadece bilgi olmaz politik duruşunuz ideolojiniz veya inancınız olayı yorumlamada belirleyici olur.

Yorumlarda objektif olunmaz vardıgınız sonuçlar dogrunun kendisi olmaz başka bir deyişle tarafsız oldukça dogruya en yakın yorum yapabilirsiniz.

Siz farkın farkındayım diyorsunuz.

Farkın farkında olmanız sizin dogruyu kesin yakaladıgınız anlamına gelmez objektif oldugunuz anlamına hiç gelmez

 

Kısaca farkında oldugunuz durumu yorumlarken elnizdeki kıstasları belirleyen şeyler sizin politik duruşunuz ilkeleriniz yaşam felsefenizdir.Bunlar dabilimsel degildir.

 

Bakin ne ne objektif oldugumu ne de dogru oldugumu dile getirmiyorum. Ben insanoglu temelinde onun numenal insanligina gore quas felsefesi ile yani konu ve kavramin bunyesinde yer almayarak, sorunu dile getiriyorum.

 

Bu sorun algilayabilindigi olcude numenal insanligin sorunudur.

 

Ayrica ben kendi adima kendimin ideolojik ve inancsal bilgisi olup olmadigina da deginmiyorum.

 

Ben sadece ideolojik/inancsal bilginin ne oldugunu ortaya koyuyorum ve bunun bilimsel bilgiden farkini ortaya koyuyorum.

 

Konu tarafsizlik da degildir. Konu sorunun yani ideolojik inancsal bilgi sorununun tum resmini numenal insanliga gore ve insanoglu temelinde algilayabilmek gorebilmek ve gosterebilmektir.

Link to comment
Share on other sites

 

 

Ben sadece ideolojik/inancsal bilginin ne oldugunu ortaya koyuyorum ve bunun bilimsel bilgiden farkini ortaya koyuyorum.

 

 

Ben de size şunu söylüyorum.

Eger bilimsel bilgi dediginiz şey bir analiz ise bu analizi yapan kişinin ideolojik/inancsal bakış açısından kurtulmuş bir analiz yapması insanın dogasına aykırıdır.

 

Bunları birbirinden ayırmak insanın evrimsel gelişimiyle ilgili bir durum olduguna inanıyorum.Bazı insanlar bu aşamaya gelmiş olsada genel insanlık için daha çok zamana ihtiyaç var.

Link to comment
Share on other sites

Ben de size şunu söylüyorum.

Eger bilimsel bilgi dediginiz şey bir analiz ise bu analizi yapan kişinin ideolojik/inancsal bakış açısından kurtulmuş bir analiz yapması insanın dogasına aykırıdır.

 

Bunları birbirinden ayırmak insanın evrimsel gelişimiyle ilgili bir durum olduguna inanıyorum.Bazı insanlar bu aşamaya gelmiş olsada genel insanlık için daha çok zamana ihtiyaç var.

 

Biricisi "insanin dogasi" nedir. Insanin dogasi denilen, insanoglunun kavramsal bilgisi ile yapilandirdigidir. Zaten o yuzden dogasina degil; bu yapilandirdigi zihniyetine aykiridir. Cunku yapilandirilmis dogal/fenomenal zihniyet insan varligi bilinc ve farkindaligini icermez. Ideolojik ve inancsal olarak insani ya madde ya da kul yapar.

 

Ayrica ortada bir ayrimda yok. Farklarin ortaya konumu var. Cunku zihinsel devrim; evrim ile mumkun degildir. Insanoglunun kendi varliginin bilisselligi ve kendi zihniyetini sorgulayarak degistirmesi ile mumkundur, yani zihinsel devrim ile.

Link to comment
Share on other sites

Evrim deyince akla hep maymunsuluktan insanlıga geçiş,dik yürümeye başlamak,alet kullamak vs diye devam ediyor.Beynin gelişiminden ,IQ sunu ölçmeye kadar gidiyor.Ancak bunların dışında yapıl(a)mayan insanın psikolojik-ruhsal evriminin araştırlmasıdır.

Zihinsel devrim evrimle mümkün degil diyorsunuz.

Marksist bir termolojiyle cevap vereyim.

devrim nicel birikimlerin nitel sıçramasıdır.

Link to comment
Share on other sites

Evrim deyince akla hep maymunsuluktan insanlıga geçiş,dik yürümeye başlamak,alet kullamak vs diye devam ediyor.Beynin gelişiminden ,IQ sunu ölçmeye kadar gidiyor.Ancak bunların dışında yapıl(a)mayan insanın psikolojik-ruhsal evriminin araştırlmasıdır.

Zihinsel devrim evrimle mümkün degil diyorsunuz.

Marksist bir termolojiyle cevap vereyim.

devrim nicel birikimlerin nitel sıçramasıdır.

 

Marxizmin zihniyeti dogal ve fenomenal bir zihniyettir, numenal degil. Yani bilisselligi bilinc ve farkindalik olarak hesaba katmaz ve insanoglunu sadece nicelik bir yigin, kitle olarak algilar. Bu da insanoglunu temelde madde yerine koymasindan gelir. Yani devrim, yiginlarin kitlenin bir ideoloji yada inanc temelinde oncu eliyle onun arkasindan gitmesidir.

 

Kisaca ortada insanoglu bilinc ve farkindaligi bilissellik olarak yoktur. Kisaca sadece niceldir, zihin niteligi aranmaz. Cunku insanoglu varliginin bilisselligine sahip degildir.

Link to comment
Share on other sites

Cunku zihinsel devrim; evrim ile mumkun degildir. Insanoglunun kendi varliginin bilisselligi ve kendi zihniyetini sorgulayarak degistirmesi ile mumkundur, yani zihinsel devrim ile.

 

Yanlış. Zihinsel gelişim de maddi(genetik) evrimle alakalıdır. Neden bir şempanze yavrusunu ne kadar eğitirsen eğit konuşamaz? Çünkü FOXP2 geni insanlarınki gibi değildir.

Link to comment
Share on other sites

Yanlış. Zihinsel gelişim de maddi(genetik) evrimle alakalıdır. Neden bir şempanze yavrusunu ne kadar eğitirsen eğit konuşamaz? Çünkü FOXP2 geni insanlarınki gibi değildir.

 

Senin bu yanasimin, ayni inanirlarin "neden sempanze insanogluna donusmuyor/evrilmiyor?" sorusu gibi olmus. :)

 

Ben sana bunu soyle izah edeyim. Insanoglu numenal yetisinin ortaya attigi her turlu numenal deger ve insanoglunun bunun ile yasam surmesi, tamamen fenomen ve doga disidir. Yani fenomenin ya da dogalligin fiziksel bilgisinde boyle bir numenal yeti degerleri yoktur.

 

Iste o yuzden konu evrimsel degil, devrimseldir.

 

Yalniz surasini da unutmamak gerekir. Numenal yeti, hem insanoglu butununun yani onun vucut ve beyninin, hem de algisinin, bilgisinin kavraminin, ifadesinin, dilinin her turlu birlikte yasamasinin bir urunudur. Ama, numenal yeti degerlerinin degismesi,evrim ile mumkun degildir. Cunku basta,numenal yetinin algisini,bilgisini, kavramini, bilincini, farkindaligini gerektirir. Bir beyinde bunlar degismedikce ve gelismedikce evrim bunu saglayamaz.

 

Sana bir ornek vereyim. Isci sinifi bilinc ve farkindakligi; onlari devrime ceken ve isciyi n icelik yerine koyan bir evrimci/dogal/fenomenal devrim ile saglanamaz. Cunku devrim numenal yetinin bir urunudur ve bilinc, farkindalik, bilgi, algi v.s. gerektirir.

 

Iste bu da insanoglunun kendilik bilisselligialgisi, bilgisi, bilinc ve farkindaligi ile paraleldir. Bu da maalesef evrimci degil; devrimci bir degisim/devrimdir. Yani numenal devrim. Zaten insanoglu bugune kadar hep devrimi fenomenal olarak algiladigi icin ya da dogal/evrimci olarak algiladigi icin kaybetmistir. Cunku devrim ancak numenal yeti ile olur. Aksi kaslici olmaz. Zoraki, baskici, mudaheleci, her turlu kural kanun ve yasa direktifinde olur.

Link to comment
Share on other sites

Taabi ki tursel ve evrimsel olarak bir sempanzenin en aziundan fiziksel/norokimyasal ve biyolojik olarak beyin yapisi numenal yeti gelistirecek kadar evrilmesi gerekir. Bu baska bir konudur ve zaten o yuzden de insanoglu numenal yetisi ile yasayan ve iliski kuran tur olarak henuz ve epistemolojik olarak alternatifsiz/rakipsizdir. Bu da benim zaten her zaman belirttigim konu.

 

Yalniz evrimsel olarak beynin numenal yeti gelistirmesi baskadir, numenal yeti kullanim ve paylasiminin degersel, verisel ve tabusal kendi fenomenini yonlendirmesi ve yapilandirmasi baskadir.

 

Iste burada bahsedilen bu numenal yetinin fenomenal yapiyi yonlendirim ve yaptiriminin devrimidir. Bu ancak devrim ile sorgulama ile,bilinbc ve farkindaslik ile algi, bilgi v.s. ile olur, evrim ile degil.

Bu fark algilanirsa, ne dendigi de algilanir.

 

Yoksa sorular ayni inanirlar gibi "neden su/bu insanoglu gibi sunu bunu yapamiyor?" a donusur.

 

Yanit basittir. Hic bir tur, insanoglu fenomeninin soyutlamasi duzeyinde fenomen olarak gelismemistir. Yalnizbu gelisemeyecegi anlamina da gelmez.

Link to comment
Share on other sites

Burada vurgulamak istediğim şey, genetik ve maddi alt yapı olmadıktan sonra numenal yetinin işe yaramaz olduğuydu. :)

 

Ama maalesef; idealistlerin baska bir irade gucune, materyalistlerin maddeye verdigi, o insanoglunun numenal yetisi; kavramsal bilginin yaraticisi ve insanoglu fenomeni dahil her turlu fenomenin kavramsal bilgisinin olarak ortaya koyucusu.

 

Zaten insanoglunun bu uclu ozelligi algilansa, ne varliksalne de inancsal tartisma kalir. Boylece insanoglu kendi dahil her fenomeni kendi numenal yetisi ile yapilandirdiginin farkina ve bilincine varir. Tabi ki once kendsi insanoglu varliginin farkindaligi ve bilinci gerekir. Yoksa insanoglu materyalizm elinde maddelesir, idealizm elinde de kullasir.

 

Ustelik maddelestiren de kullastiranda insanoglunun kendsisi ve numenal yetisinin varliksal, inancsal ve ideolojik degeri ve determinist indirgemeci tartismasidir.

Link to comment
Share on other sites

  • 9 sene sonra...
On 26.09.2012 at 20:35, evrensel-insan yazdı:

Bir bilginin inancsal oldugunu nasil algilariz.

 

Birincisi gozlem vermez.

 

Ikincisi yanlislanamaz.

 

Ucuncusu mutlak,, kesin ve sabittir.

 

Dorduncusu sadece inancin dogrulanmasi/gerceklenmesi temelinde ve sadece bunu yapan akil temelindedir.

 

Eger bir bilgi, gozlem vermiyor, yanlislanamiyor ve sadece inanilan temelde dogrulayanin kendine dogrulaniyor, yani olgu ya da evrensel onay alma ve her kesin kabullenme temelinde bir bilgi degil de tartisiliyorsa, o bilgi inancsal bilgidir.

 

Inancsal bilgi, dogada, evrende, dunyada, maddede, nesnede ya da insanoglu disinda kalan baska bir fenomende mevcut degildir.

 

Inancsal bilgi, ayristirmaci, tartismaci, yonlendirici, yaptirimli ve insanoglunu kendi turu bunyesinde birbirine dusuren bilgidir. Degerlerden, verilerden, tabulardan olusur.

 

Inancsal bilgi, insanoglu eliyle somutlastirilmis ve sistem haline getirilmistir. Insanoglunun olmadigi zaman ve ortamda inancsal bilgi mevcut degildir.

 

Ideolojik bilgi ise, inanilan bir dogrunun bir izm temelinde somuta indirgeme bilgisidir.

 

Etik her turlu bilgi hem ideolojik hem de inancsal ve birlesim olarak sosyal bilgidir.

 

Metafizik varliksal/etik/estetik ve fizik otesi bilgiler inancsal/ideolojik bilgilerdir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi genelde insanoglunu bir sistem ve duzen bunyesinde tutma ve o temelde yonlendirim ve yaptirim verme bilgisidir.

 

Insanoglu genelde inancsal ve ideolojik bilgisi ile yasam ve iliski surer.

 

Inancsal ve ideolojik bilgi, soyuttan baslar ve somutta kurumsallasir ya da kurumsallastirma mucadelersi verilir.

 

Yani once dusuncesi ve zihniyeti yaratilir, sonra da bu yaratilan zihniyet ve dusunce somuta indirgenmeye calisilir.

 

Hic bir inancsal ve ideolojik bilgi kendince bir somuta dayanbmazsa inanilirligini ve ideolojik gecerliligini yitirir.

 

Cunku inancin var olabilmesi isin, o inanci dogrulayacak ve gercekleyecek bir somut taban gerekir.

 

Konu genis ve detaylidir.

 

Bilimsel ve teorik bilgi ise inancsal ve ideolojik bilgi ile taban tabana zittir. Yani hem gozlemsel yanlislanabilme/olgusal gecerlilik hem de olabilirlik olasiliginin mantiksal varligi gereklidir.

 

Inancsal ve ideolojik bilgiler: Metafizik, varliksal, fizik otesi, bilim kurgu, etik, estetik v.s. temelli yonlendirimli ve yaptirimli bilgilerdir.

İnanç bilgi değildir ki , bilgi gözlem deney ve tekrarlanabilirlik içermelidir. İnançta bunların hiçbiri yoktur.

Adamın biri kutsal eşeğe binip göğe yükseldiğini ve tanrılarla konuştuğunu iddia ediyor , gözlem yok , tekrar yok , deney yok.

Rüya bilgidir ama ne gördüğün konusu bilgi değildir.

 

Link to comment
Share on other sites

21 saat önce, Kafir İmam yazdı:

İnanç bilgi değildir ki

Dini İnanç denilen şey şizofreni. Arap diniyle en ufak bir alakası olmayıp kendini mehdi sananlar bunun delili niteliğinde. 

Bu inancı akıl sağlığını düzelterek tedavi etmek mümkün. Bunun için tasarlanmış antipsikotik ilaçlar filan var. 

Aynı ilaçlar beyin kanserine de iyi geliyor. Bu da doğa ananın bir esprisi olmalı. 🙂

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...
On 04.08.2022 at 12:09, Sputnik yazdı:

Dini İnanç denilen şey şizofreni. Arap diniyle en ufak bir alakası olmayıp kendini mehdi sananlar bunun delili niteliğinde. 

Bu inancı akıl sağlığını düzelterek tedavi etmek mümkün. Bunun için tasarlanmış antipsikotik ilaçlar filan var. 

Aynı ilaçlar beyin kanserine de iyi geliyor. Bu da doğa ananın bir esprisi olmalı. 🙂

inancı ''dini'' olarak ayırmadaki amaç nedir? başka tür inanç var mıdır? varsa onların şizorfrenik vaka olmadığını mı ima ediyorsunuz?

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Celali yazdı:

inancı ''dini'' olarak ayırmadaki amaç nedir? başka tür inanç var mıdır? varsa onların şizorfrenik vaka olmadığını mı ima ediyorsunuz?

İnsana zarar veren bütün inançlar-yönelimler şizofreniden kaynaklı. Eşcinsel yönelimler ve sapkınlıklarda bu listeye dahil. 

3 saat önce, Celali yazdı:

varsa onların şizorfrenik vaka olmadığını mı ima ediyorsunuz?

Bu kısmı anlayamadım. Biraz daha açıklayıcı yazabilirsen çok daha iyi cevap verebilirim. 

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...