Jump to content

Insan Haklari mi/Bireysel Hak ve Ozgurlukler mi?


evrensel-insan

Recommended Posts

Baslik taki karsitlik, sizi sasirtti mi? Sasirtmasin. Cunku bu ikilem "gelismis/bati" toplumlarinda birbirine karsitliga donusmus durumda.

 

Bilindigi gibi, bilhassa ikinci dunya savasi sonrasi (aslinda 1. dunya savasinda baslayan) bir suru "az gelismis/dogu" ulkeleri vatandaslari, bir suru nedenden batiya goc ettiler. Bugun artik bati vatandasi olarak ta bir kac nesil oldular.

 

Ben size ornegi Buyuk Britanya'dan verecegim. Bundan belirli bir zaman once, Birmingham sehrinde orada yasayanlarin cogunu olusturan sii toplumu, kendi seriat mahkemelerini kurmak ve kendi dindaslarini bu mahkemelerde kendileri yargilamayi hak ve ozgurluk olarak istediler. Gerci bu teklif cok tartisildi, hatta neredeyse yerine gelecek ve bu izin verilecekti. Zannedersem, insan haklari devreye girdi.

 

Peki nasil olur da, insan haklari ile bireysel hak ve ozgurlukler celisir?

 

Buyuk Britanya'da bireysel hak ve ozgurlukler cok onemlidir ve devlet her turlu kurumlari ile bireyinin hak ve ozgurlugunu korur. Yalniz, bunun gerceklesebilmesi icin; bireyin hak ve ozgurluk talebi olmasi ya da bunun ihlalini dile getiren sikayeti olmasi gerekir. Eger ortada boyle bir durum yok ise, hak ve ozgurlukler konu degildir, cunku hak ve ozgurlugu gerektiren bir devlet mudahelesi ortada yoktur.

 

Simdi soyle dusunelim. Burada dogmus bir "dogulu" kizcagiz; kendisini yetistiren suru psikolojisi ve korku felsefesi temelinde bireysel hak ve ozgurluklerinden vazgecip, ailesinin her turlu baskisina, evlilige zorlanmasina v.s. boyun mu egecek?, yoksa bireysel olarak hak ve ozgurluklerinin pesinde kosup, ailesine "karsi mi gelecek?

 

Peki devlet ne yapacak,insan haklari olarak insanlikdisi olan hak ve ozgurluklere mudahele mi edecek?, yoksa hak ve ozgurluklere insan haklarina ters de gelse musade mi edecek?

 

Bence, gunumuzve yakin gelecegin her turlu toplumsal, sosyolojik, psikolojik sorunu bu eksende toplanacak.

 

Insan haklarinin mudahelesi mi?, yoksa insanlikdisi da olsa, hak ve ozgurluklerin taninimi mi?

 

Iste emperyalist zihniyet bu ikilemi ve celiskisini kendi her turlu politik/ekonomik cikari adina cok guzel kullaniyor.

 

Kisaca marxizm/leninizm'in "Ulkelerin kendi kaderlerini kendilerinin tayin hakki"ni, yine Afganistan'a saldirarak kendi bozan SSCB'gibi, bugun; emperyalist zihniyet cok guzel kullaniyor ve diyor ki "ulkelerin kaderlerini guclu olan tayin eder. Ayrica bu toplum bilmedigi hak ve ozgurluklerinden ve insan haklarindan mahrum yasiyor ve birakiliyor. Bizler de insan haklari olarak bu toplumun hak ve ozgurluklerini saglama adina mudahele ediyoruz" Bilindigi gibi buna da "demokrasi/ozgurluk" diyorlar.

 

Evet, sizce insanoglunun bu celiskiye konulmus, insan haklari ve hak ve ozgurlukler iliskisini insanoglunun insanligi adina, nasil algilamak ve cozmekj gerekiyor?

 

Disaridan mudahele mi?, yoksa kendi istemine birakma mi?

 

Bu soruyu cevaplamadan once, dogu zihniyetindeki her turlu etik yonlendirim ve yaptirimin buyukten kucuge aktarimi ve suru psikolojisi ve korku felsefesini de "disaridan mudahele" olarak ele alabilir miyiz? Yani baskici, mudaheleci, zorlayici "sadece istenileni yapma/yapmama" ile yetistirilen nesilleri?

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...