Jump to content

Turkiye'de Neler Oluyor?


evrensel-insan

Recommended Posts

Turkiye'de hemen hemen her dalda boy gosteren TC ile ulke toplumuna kazandirilmaya calisilan her turlu milliyetcilik anlayisi "bertaraf edilmeye" ve uzerine korku felsefesi ile gidilmeye calisiliyor.

 

 

Aslinda etik yonlendirim ve yaptirimin en basta gelen degerlerinden ikisi olan dinlilik ve milliyetlilik; Osmanli'dan baslayan din temeli ile her turlu temelde topluma "tek din ve tek mezhep" anlayisi olarak dayatilmaya calisilmis, bunun yerine ayni dayatma TC tarihi ile birlikte milliyetcilie kaydirilmistir.

 

Ikinci dunya savasi ile gelen tek parti sisteminden cikis zorlamasi, toplumu her yonuyle farkli bir anlam ve icerikte, hem disa bagimlilik hem de dini degerlere yeni bir hiz verme yonlendirme anlaminda baslamis, bu cikis 1980 lerle hiz kazanmis ve bugun artik din milliyetciligin her konuda devlet ve hukumet olarak onune gecmistir.

 

Tc tarihi ile birlikte gelen, her turlu kazanim; bir bir elden cikmakta ve en son RTE'nin yapmis oldugu "biz dindar nesiller yetistirecegiz" aciklamasi ile, devletin ve her turlu konumunun dinin boyundurugu altina girmesini dile getirmektedir.

 

Gerci ulkede devlet hic bir zaman iktidarlarin bir kullanim araci olmaktan kurtulamamis, dun milliyetcilik altinda iken, bugun dinin altina gecmistir.

 

Bugunku iktidarin yaptigi her turlu girisimin bir tek ozu vardir, turk milliyetciligini bertaraf etmek ve din yobazligini onun yerine getirmek.

 

Ortacag karanligindan kalma din ile, 18. yuzyildan kalma milliyetcilik 21. yuzyilda artik dunya genelinde gecerliligini yitirdigi halde, Turkiye hala bu ikisisi arasindaki iktidar ve tasviye/bertaraf yarisina devam etmektedir.

 

Burada asil sorun, toplumun ve farkli halklarinin dunyadan en az 300 yil geri olan etik degerlerle uyutulmasi ve sanki baska bir olanak yokmus gibi, bu ikisinden birini secmeye zorlanmasidir.

 

Asil sorunlardan biri de, kendini cagdas, aydin, ilerici, devrimci, dindisi v.s. goren kesimlerin, tarihsel bu gerilige destek vermeleridir.

 

Halkin "kirk katir mi/kirk satir mi?" sorusu karsisinda, "ne katir, ne de satir hak ve ozgurlukler, antiayrimci farklar esitligi, temsili " deme hakki da yoktur.

 

Gerci "gelismis toplumlara robotlugu uygun goren emperyalist zihniyetin, bizim gibi toplumlara cemaati uygun gormesi de aslinda sasilacak bir durum degildir. Cunku onlarin elinde iki koz vardir, bazan katiri, bazan satiri one surerler. Yeterki istediklerini alsinlar ve istediklerini yaptirsinlar.

 

Aslinda TC tarihine baktigimiz da, katir donemi de satir donemi de "benim k.cim kara, seninki benden kara" suclamasini birbirlerine yapmaktadirlar. Isin ilginci dine yonelim ve milliyetciligin tasviyesi ve bertaraf edilisi, tarihsel olarak bile ter dusmesine ragmmen; kimilerince" ileri ve demokratik" alguilanmaktadir. Yani milliyetciligi geri cekip, dini one cikarmak; hangi mantiga uygunsa, ilerici ve demokratik sayilmaktadir.

 

Aslinda TC de, Osmanli'ya karsi, daha ileri ve demokrat olarak yola cikmamis miydi?

 

Yani onlarin tarihsel ilericiligi ve demokratligini, tarihsel gerilikteki din zihniyeti onlari bertaraf ederek kendini ilerici ve demokrat ilan etmekte ve bunu yutturabilmektedir. Tabi bu yutturabilmenin altindaki korku felsefesini ve suru psikolojisini de goz ardi etmemek gerekir.

 

Peki kimse hic soruyor ya da dusunuyor mu, 21. yuzyilda birileri cikip ta "ben ne dinin ne de milliyetciligin gudumunde bir devlet istemiyorum" dese ne olacak?

 

Iste asil sorun bu cunku bunu diyen uzaktan bile duyulacak bir ses yok. Cunku birey yok, hak ve ozgurluklerin bilinc ve farkindaligi yok, cagdaslik yok, demokrasi yok, bilgi yok, bilim yok. Sadece alistiginin elinden alindigina karsi cikis var. Bu da yoklari arayanlar icin, din olmus milliyetcilik olmus pek fark etmiyor. Cunku onlar katir da satir da istemiyorlar,

 

Turkiye emperyalizmin elinde koz olan bu katir ve satirdan kurtulabilir mi, zor gorunuyor. Cunku katir ve satir birbiri ile mucadele ederken, emperyalist zihniyet, hangisi icsine ve cikarina gelirse onu one suruyor.

 

Demekki katirsiz ve satirsiz bir istem eylem ve cikis ancak Turkiye'yi bir yerlere getirir. Yoksa tarihin tekerrruru kacinilmazdir. Cunku yenileri her zaman yakip yikan hep eski olmustur. Onemli olan ise yeninin de eskidigini algilamaktir.

 

Sonucta milliyetcilik tarih olarak dinden sonra da sahneye cikmis olsa bile, o da artik 3 asirdir eskimistir. Hic bir toplum ne katirin ne de satirin gudumu altinda artik yeseremez ve insan olarak yasayamaz.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...