evrensel-insan Posted May 7, 2011 Report Share Posted May 7, 2011 Insanoglunun turune, hem bilimsel bilgi, hem de inancsal ogreti olarak verdigi "yaratis ve yaratilis" kavramlari, bazi mesajlardaki gozlem temelinde anlam/icerik ve algi kargasasi yaratmaktadir. Insanoglunun, tanrisal, efsanevi, mistik, mitolojik olarak tarihin donemlerinde ortaya attigi tum ogretiler, yaratissal degil, yaratilissal icerik ve anlamdadir. Yalniz burada dinin, etken ve edilgen yapisi ve isleyisinden yola cikarak, bir hususu belirtmek durumundayim. Oda "madem yaratilis var, o zaman mutlaka bir yaratis ve onun yaraticiligi olmasi gerekir" dusunce, davranis ve ogretisidir. Simdi bu temelde hem evrime, hem de tanriya bir bakalim. Tanri, yaratilis ogretisinin bir kimi oldugu halde, evrim de bir yaratilis algisi ve icerigi yoktur ve olmamalidir. Cunku evrim; insanoglunun bilimsel somut temelli, yani deney, gozlem, inceleme, arastirma v.s. temelli BULGULARINI, bulgunun ilgili oldugu bilim dalinda belirtmesi ve bildirmesidir. Ortada ne bir inanc, ne bir ideoloi, ne de bir dogru vardir. Elde GERCEK VERILER ve bunlarin gercekligini otya koyan, bilimsel ve bilim dali temelindeki BULGULARIN, bilimsel bir bilgi olarak, bildirimi ve belirtimi vardir. Dolayisiyla, evrimsel bir yaratilis soz konusu degilse, bu konuda bir kim bir yaratici ve yaratis aramak ta,bilim ve bilimselligiyle mantiksal olarak celisir. Tekrar, yaratilisin, bir yaraticisi,m yani bir kimi arayarak, yaratisa donersek; bu yukarida aciklandigi gibi, edilgenden etkene gecisin bir tezahurudur. Halbuki yaratis ve yaratilis, etken ve edilgen acidan, bir KIM SORUSUNUN cevabini vermekte ve bunu EDILGENDEN, YANI YARATILISTAN YOLA CIKARAK YAPMAKTADIR. Halbuki kim sorusu, yani yaratis konusu kendi basina bir olgudur ve sadece SOYUTLAMANIN YARATTIGI anlam ve icerigi olarak, epistemolojik gerceklik temelinde, alternatifsiz bir soyutlama yetisi ve soyut yaratimi yetisine sahip olan insanoglu turu ve birini isaret etmektedir. Iste bu temelde, bilimde ve bilimselliginde, ne evren, ne evrim, ne doga, ne dunya, ne de insanoglu turu ve diger canli/ansiz evren parcalari acisindan bir YARATILIS SOZ KONUSU DEGILDIR. Sadece insanoglu turu ve biri eliyle, adina, ait, icin bir soyutlama soz konusu ve bu soyutlamanin, soyut ve somut kavramlastirmasi soz konusudur. Iste bu da, bil kokenli, bilginin ve bilimin bildirmesi belirtmesinin kimini, epistemolojik olarak alternatifsiz olan insanoglu turu ve biri yapar. Boylece bil kokeninin, hem ortaya koyani, hem de ortaya koyulani deney, gozlem, arastirma v.s. temelli ortaya koyum ile tamamlanmis olur. Ama konu ideolojik inancsal dogrulara ve onlarin ogretilerine geldiginde de, konu dogru olarak, hangi icerikte olursa olsun, bir yaratilis dogrusu arayip, aramamak ta sonuclanir. Cunku bu arama ne duzeyde ve nasil olursa olsun, bir YARATICIYA, YARATANA YARATISA VARACAKTIR. Iste bu da yine, bilim ve bilimsellikte oldugu gibi, yaratici ve yaratanin soyutlama yetisi olan ve soyut somut kavrami yaratan, epistemolojik gerceklik olarak alternatifi olmayan insanoglu turu ve birini kim olarak algilamakta yatar. Iste kim olarak soyutlama yetisi olan insanoglu turu ve birinin algilanmasi, metafizigin varlik ideolojik inancsal dogrularinin da sorgulanmasi ve bu sorgu sonucu eliminesi anlamini tasir. Eger bu ideolojik inancsal dogrular iman duzeyinde kisinin beyninde yer almamis ve telimiyet bu ideolojik inancsal dogrulara, kasyitsiz/sartsiz, sorgusuz/sualsiz degilse. Bu temelde de, kimin yani insanoglunun soyutlama yetisi ile soyut ve somut yarattigi kavramlarin disinda, orta da bir nesnellik ve onun mustakilligi kalacaktir. Bu da zaten bilim ve bilimselligin, deney, gozlem, arastirma temelli bil kokeninin bulgusunu bildirme ve belirtme alanidir. Tum bunlar disinda, ideolojik inancsal dogrulara metafizik temelinde bir tek YARATILISI BIRAKIR. Bu da artik, kisinin kendini kendi acisindan, YARATILISCI ZIHNIYET VE DUSUNCESINE ne kadar bagimli kildigi ile paraleldir. Cunku yaratilisci zihniyete tek bir yol kalir, o da teleolojik olan akilciligin tasarimcisi, planlayicisi, programlayicisidir. Bunun da asimi, bilim ve bilimsel calismanin somutu, yani empirisizmidir. Cunku empirisizm, YARATILISCI BIR ZIHNIYET TASIMAZ. Bu zihniyet, akilcilik icin gecerlidir. Yukarida, yaratilistan gelen yaratis ile, yaratim da gelen yaratisi izah ettim. Iste bu temeldde yazilanlar okunursa, yaratis temelinde, tek soyutlama yetisi olan insanoglunun, epistemolojik alternatifsizligi algilanir. Cunku yaratilisin getirdigi yaratan ve yaratici baskadir ve yine insanoglunun ortaya koydugu ve kendinin de dahil oldugu ya tamamen oznel, ya da oznellestirilmis nesnel, insanoglu ustu ve disi bir guctur. Yaratisin getirdigi ise, soyutlama yetisi olmak ve soyutlama eliyle yaratmak anlamindadir. En algilanir sekilde, tum soyutlamalar (din, felsefe, inanc ve bilimin yasalari, kurallari v.s.) bir insanoglu turu ve biri yaratimidir. Kim sorusunun onemi, nenin ortaya koyumuna cevaptir. Cunku nenin ne oldugunun ortaya koyumu, kim eliyledir. Iste bu kim, kendi neside dahil; ya insanoglu turu ve biridir, ya da insan disi ve ustu bir guctur. Ikincisi idealizmdir, ilki ise epistemolojik gercekliktir. Sonucta, kim sorusunun epistemolojik gerceklik olarak verilemiyen cevabi, akilciliga bir insandisi ve ustu bir kim aratir. Iste bu da inancin ideolojik dogru temelli ortaya koydugu envayi cesit inanc, din ve bilim felsefesidir. Epistemolojik gerceklik ise, ortada olan kimleri gozlemleyen ve kim uretmeyen (cunku insanoglu turu ve biri), olan kimlerden de hic birine akilcilik temelli bir inanc beslemeyen ve tasimayan, serbest dusunurlugun inancsal, dini ve bilimsel felsefesidir. Bu temelde materyalizm kime cevap veremediginden, akilci bir kim ortaya koyumu panteizmdir, ya da kimi inkar olan ateizmdir. Bu da en son bilimin yasalarini kim yapan, Hawking eliyledir. Kisaca, madde temelli nesnenin, oznel ve ozel icerik ve anlamlarla tanrilastirilmasi. Bu da ya ozneli, ya da nesneli tanrilastirmadir. Cunku materyalizm de, sey felsefesinden yola cikarak, varligi teke sadece maddeye indirger. Ayni idealizmin, varligi dusunceye, ya da pozitivizmin pozitiviteye indirgedigi gibi. Yani insanoglu turu ve biri gozuyle gormek yerine, madde, dusunce ve evren/dunya/doga, ya da bunlarin kurgusal yasalari gozuyle gormek. Iste tanrisal zihniyet ve onun olumlu/olumsuz dusunce ve davranisini koruyan ve insanoglu turu ve disinda bir guc yerine, bu gucu kendi cikari yapan emperyalist zihniyet; her turlu izmin karsitlarini biribiriyle savastirarak tanriyi oynamaktadir. Sonucta kim sorusunun cevabi; Ya maddedir, nesnelin oznellesmesi temelinde.Ya dusuncedir, oznelin nesnellesmesi temelindeYa da insanoglu turu ve biridir. Eger buradan, insanoglu turu ve birini sonuc olarak alip, bunu guc olarak ve oznellik olarak erisilmez kilar ve insanoglu turu ustu (overman, superman, spiderman, catwoman v.s.) gorursen, bu sefer de, insanoglu turunun birini tanrilastirmis olursun. Iste dogal dusuncenin, yapilanis ve isleyisinin ufkunun siniri da, burasi yani bireyci akilciligin tanrilasmasidir. Insansal zihniyet ise, bu tehlikenin farkinda ve bilincindedir. Cunku akilciligin inancsal dogrusu degil; zekanin epistemolojik gercekciligi ile yola cikar. Sonucta akil hic bir sey bulamazsa, kendini tanrilastirir. Iste akilli tasarimcilik (burada kendi, kendinin nedeni olan yaraticidir) ve mantiksal pozitivizm. Insansal zihniyette onemli olan, insanoglu turu ve birinin, TANRILASMASI DEGIL; INSANLASMASIDIR. Bu da otomatikman, tanrisal zihniyeti veren dogal zihniyetin; ustun bir guc aramamasi ve ona ihtiyac duymamasinin bilinc ve farkindaligidir. Yoksa tanriyi, oldurmekle ve hatta tanrisal dusunceyi bile oldurmekle, tanrisal zihniyeti oldurmus olmuyorsun. Tanrisal zihniyet, insanoglu turu ve birinin, ancak insansal zihniyeti ile ortadan kalkar, guncelligini yitirir, tartismasini tarihe gomer ve bu da emperyalist zihniyete; din,inanc temelindeki en buyuk darbe olur. Sonucta tanrisal zihniyet yasadikca, akil tanrisini bulacaktir ve yaratacaktir. Buradaki en buyuk tehlike de, aklin sahibi olan insanoglu turu ve birinin kendi aklini tanrilastirmasidir, insanlastirmak yerine. O yuzden de insanoglu kiminin kendi nesini ve insanoglu nesinin kendi kimini ortaya koydugu ic iceligi ve bunu da soyutlama yolu ile gerceklestirdigini ve alternatifsiz oldugunu sadece algilamak yetmez, bu alginin tanrilasmaya yonelmesini insanlasma bilinci ve farkindaligi ile onlemek gerekir. "Ne yi ortaya koyan kimdir.?" cumlesi hem bir sorudur, hem de neyi ortaya koyanin kim olarak cevabidir. Iste kendi nesi dahil; neyi ortaya koyan kim olarak, soyutlama yetisi olan ve alternatifi olmayan kim, insanoglu turu ve biridir. Bu insanoglu turu ve biri de, uc turlu neyi kim olarak tanrilastirir. Nesnel tanrilastirma-nesneli oznel ile iceriklendirmekOznel tanrilastirma-ozneli nesnel ile iceriklendirmekAkilci tanrilastirma.-akilli tasarimcilik, bireyci akilcilik Bunun disinda kalan da; insansal zihniyet olarak, neyi ortaya koyan kim olarak insanoglu turu ve biri, tanrilasmayi/tanrilastirmayi degil; insanlasmayi/insanlastirmayi hedefler. Cunku insanoglu turunun biri, bireysel bilincinin tursel selfi ile dogal zihniyet ve dogal ego degil ; insansal zihniyet bilinc ve farkindaligina sahiptir. Oyuzden de epistemolojik gercekcidir. evrensel-insan 3 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now