Jump to content

AB Çökerse


panteidar

Recommended Posts

AB ve euro çöküşe doğru yol alıyor.

Yunanistan batıyor ve kredi görüşmelerinden bir türlü sonuç alamıyor.

AB ülkeleri kendi dertlerine düşmüş Yunanistan'a el uzatamıyor.

İtalya, İspanya, portekiz ve Belçika'dan sonra diğer AB ülkeleri de alarm vermeye başladı.

Bu ülkeler yüksek cari açıkları nedeniyle borç batağına girmiş durumdalar ve tek çareleri kredi bulmak.

Nereye kadar dayanacaklar?

Örneğin Yunanistan, emekli aylıklarının sadece 1/3'ünü ödeyebiliyor.

Avrupa'da bir büyük banka çöktüğü takdirde gerisinin çorap söküğü gibi geleceği tahmin ediliyor.

Ki ekonomistlerde olsun, AB halklarında olsun böyle bir beklenti oldukça yüksek.

 

ABD'nin durumunun AB'den aşağı kalmadığı ve çöküşe doğru yarış halinde oldukları ifade ediliyor.

 

ABD ve AB çöküşe doğru

 

Türkiye'nin cari açığı bu ülkelerden de yüksek olmasına rağmen kurumların özelleştirilmesi ve arazi-mülk satışları sayesinde krizden pek etkilenmemiş gözüküyor.

 

Peki Avrupa'da yaşanacak bir çöküş Türkiye'yi nasıl etkiler?

Çöküş, beraberinde savaşı getirebilir mi?

Türkiye'nin olası bir büyük savaşta yeri ve rolü ne olabilir?

2. Dünya Savaşında olduğu gibi usta politikalarla savaşa bulaşmadan sıyrılabilir miyiz yoksa...?

Link to comment
Share on other sites

Günümüzün ekonomisi gittikçe daha entegre hale gelen bir ekonomi. Bu yüzden Avrupa parasal olacak çökerse, bundan Türkiye de etkilenecektir. Ama Türkiye'nin pazarının önemli bölümü kendi coğrafi çevresinde olduğu için Avrupa'daki ülkelerin kendileri kadar etkilenmeyecektir bu durumdan diye düşünüyorum.

 

Tabi bir savaş çıkarsa, o zaman durum değişir. Zaten o durumda bu 3. dünya savaşı olur. Etkilenmeyen kimse kalmaz.

 

Eğer bu problemler gerçekten de kapitalist ekonomilerin yapısal sorunundan kaynaklanıyorsa, ve kapitalizmin sonuna yaklaşıldığına işaret ediyorsa, o zaman durum genellikle düşünülenden ve zannedilenden çok daha ciddi demektir.

 

Ama kapitalist ekonomi hep krizlere girip çıkmıştır, başından beri.

 

Bu ekonomik sistemin sonuna gelindiğinin ilk ilanı değil bu söylemler. Bu yüzden sonuçlara ulaşma konusunda temkinli olmak gerek.

Link to comment
Share on other sites

Peki Avrupa'da yaşanacak bir çöküş Türkiye'yi nasıl etkiler?

Çöküş, beraberinde savaşı getirebilir mi?

Türkiye'nin olası bir büyük savaşta yeri ve rolü ne olabilir?

2. Dünya Savaşında olduğu gibi usta politikalarla savaşa bulaşmadan sıyrılabilir miyiz yoksa...?

 

Avrupa'daki bir çöküş elbetteki sayın mantik'ında dediği gibi tüm dünyayı etkileyebilecek bir durum olur. Ancak neredeyse her bir şeyini Avrupa'ya endekslemiş bir Türkiye için kaçınılmaz bir etki bırakacağını bilmek için bilge olmaya gerek yoktur sanıyorum.

 

''Yüzünü Batı'ya çevirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'', yüzünü çevirmiş bulunduğu birliğin çöküşünden sonra 'kalırsa' yüzünü nereye çevirecektir?

 

Kendi düşünce ve fikirlerime göre olası büyük bir savaşta Stockholm sendromlu Türkiye Cumhuriyeti'nin yeri ve rolü, eğer ortadan kaldırılmayacak ise, malesef A.B.D., B.K. ve İsrail ittifakı kuklası şeklinde olacaktır.

 

Tabii bunun olacağı zamanki Fransalmanya ittifakının içerisinde, sıcak gözle bakılan Rusya ile Çin'in (Çin'den pek emin değilim) Fransalmanya ittifakının içerisinde olup olmayacağı ve İran'ın o zamanki durumunun da ne olacağı ittifakların belirlenmesinde büyük rol oynayacaktır.

 

Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kayaksal ve askeri babta kullanılması dışında pek belirleyici ve geleceği değiştirebilecek bir rol içerisinde bulunabileceğini hiç mi hiç sanmamaktayım. Tabii halen daha olması yüksek olan iç savaş olasılığını da katmak gerekir diye düşünmekteyim.

 

Ayrıca olası büyük bir savaşta, savaşa bulaş(a)mama gibi bir seçeneğimizin olduğunu sanmıyorum bunca yıldan bu yana hala da süren rezil edilmiş dış işleri politikaları ile.

 

Bazı kaynaklar için; Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyadaki konumu ile diğer ülkelerin, birliklerin ve ittifakların stratejileri ile Nato konusunda (E) Korg. İzzettin İyigün'ün ''Devleşen Ortadoğu ve Kabaran İştahlar'' kitabının edinilmesini ve okunmasını tavsiye edebilirim.

 

Ayrıca sözünü etmiş olduğum 'olması yüksek olan iç savaş olasılığı için' Bu sitedeki panoda bulunan ve neredeyse her açtığınız sayfada da karşınıza çıkan 'Hatırlatıcı' kısmında bulunan ''2011 / Türkİye - İç Şavaş!'' başlıklı üç resmi okumanızı tavsiye ederim.

 

Sevgi ile...

Link to comment
Share on other sites

  • 4 hafta sonra...

İthalata dayalı ihracat yaparak genişleyen ekonomimizde, Avrupa'nın ekonomi bunalımı Türkiye'yi de etkileyecektir bence. Yalnızce besin fiyatlarında pahalılık olmayabilir, öteki ürünlere zamlar gelebilir diye düşünürken yumurtaya gelen zam düşünç edimimi değiştirdi. Akp, Avrupa bunalımını öngörerek bakanlık sayılarını bilinçli mi düzenledi bilmiyorum ançıp;

"1)Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,

2)Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,

3)Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,

4)Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,

5)Ekonomi Bakanlığı,

6)Kalkınma Bakanlığı,

ulayu (ve de) Maliye Bakanlığı"

gibi tecim üzerine 7 dalda ayrıştırılan bakanlıklar sayıca gereksiz,

tarım olanaklı ülkemizde tarımsal ürünlerle ilgili,

"Orman ve Su işleri Bakanlığı ulay (ve) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı"

olarak 2 bakanlık düzenlemesi ise olumluydu ilkbakışta.

 

Ne ki anlaşılan, görüntüye ulay (ve) siyasi tabana dayalı işgüzarlıkmış akp'nin bakanlık düzenlemesi. 30'lu yumarta kolisi 1 ay önce 3,95 TL iken bugün 7,45 TL... Hani nerede tarım bakanlığının işgörür yanı? Sanki yumurtayı petrol ürünleri gibi ithal ediyoruz da fiyatlar dış etkenlerden dolayı arttı! Maden çözüm getirmeyecekti Tarımla ilgili çoğaltılan bakanlıklar, tikelde "Tarım ve Orman Bakanlığı" da yetebilirdi...

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...