Jump to content

Cognitive Science, Bilissel Bilim


evrensel-insan

Recommended Posts

Evrende, epistemolojik olarak yani gunumuze kadar bilinen tek ve alternatifsiz numenal yeti (beynin fonksiyonunu saglayan ve goruntu vermeyen dusunce, akil, zeka, zihniyet, hafiza, algi,yansima, yansitma v.s. temelli yetiler) insanoglu fenomenine aittir.

 

Yarin bir gun baska bir canli turu insanoglu ile dialog kurabildigi zaman, belki de insanogluna bir rakip olacaktir.

 

Herseyden once fenomen ile numen farkini felsefe tarihi olarak ortaya koyalim. Bu iki kavram da E.Kant'a aittir ve ondan once tarihte boyle bir ayrim yoktur.

 

E. Kant yaptigi aciklamalariyla, insanoglu tarihinde ilk defa bilim ile felsefenin alanini fenomen ve numen olarak farklilastirmis ve o tarihten sonra, bilim ve bilimsellik alan olarak fenomeni ve onun gozlemini kendine alan secmistir.

 

Kant' ne yazikki o tarihlerde numeni tanriya bahsetmistir.

 

Popper temelli ve epistemolojinin her konuda gelisimi ile bilgi on plana cikmis ve beynin fonksiyonu olan numenal yeti ile, bu yetinin ortaya koydugu degerler farki; felsefe ve bilimi bir daha farklilastirmistir.

 

Gunumuzde bilim ve bilimsellik bilgi ve kokeni olarak goruntu veren fenomenin gozlemi, teorisi, teori testi, olgusu ve yanlislanabilirligi temelinde ilerlerken; felsefe fenomenin neoldugunu varlik olarak ideoloji ve inanclariyla ortaya koyarak tartismasina devam etmektedir.

 

Bu temelde baslica bilinen ve tartisan ideolojiler; materyalizm, idealizm, pozitivizm, objektivizm, subjektivizm ve isimcilik varlik temelinde gercek varligin ne oldugunu, hangisinin ilk v.s. oldugunu, degismez, kesin v.s. oldugunu gerceklik temelinde aralarinda tartismaktadir.

 

Bu tartisma ontolojinin iki farkli alaninda, substantional existance, yani mustakil var olan varlik ve real existance, gercek varlik temelinde ve teoloji olarak ta tanrinin varligi temelinde tartisilmaktadir.

 

Bilim ve bilimsellik bu tartismalarin disindadir ve goruntu veren ve yansiyani gozlemledigi icin de, gozlem vermeyen ve NUMENAL YETININ BIR URUNU OLAN TANRI konusunu alanina almaz.

 

Yalniz, numenal yetinin ne oldugu ve her turlu gozleme gelmeyen algisi ve yansisi, bilissellik olarak bilimin konusudur.

 

Buradaki felsefeve bilim farkini da cok iyi algilamak gerekir. Bilimin alani, NUMENAL YETIDIR, FELSEFE ISE BU YETININ ORTAYA KOYDUGU TANRI DAHIL HER TURLU GORUNTU VERMEYEN ALGIYI ayni varligi tartistigi gibi tartisir.

 

Iste bu tartisma da, metafizik varlik felsefesi olarak, fizik otesi temelindedir, yani doga ustu, dunya otesi, mistisizm, bilim kurgu, efsane, mitoloji ve bilimum ruhsal ve zihinsel aklin ortaya attigi SOYUT KAVRAMLAR.

 

Iste epistemolojik gozlem; hem metafizigin varlik felsefesi, hem de fizik otesi felsefesi temelinde BU FELSEFELERIN BUNYESINDE VE ICINDE YER ALMADAN BIR TARAFI SAVUNMADAN, BIR TARAFA KARSI OLMADAN SADECE DISARIDAN VE NOTR ALGI ILE bu kavramlarin, dini felsefelerin, tanrisal yanasimlarin insanoglu yasam ve iliskisi temelindeki uygulamali duzen ve sistemlerini gozlem olarak, sosyal, psikolojik, siyasi v.s. temelli etik yonlendirim ve yaptirimlar temelinde gozleme alir ve bu gozlemi analitik, kritik, olarak sorunlari ile ortaya koyar.

 

Iste bilimi ve bilimselligi epistemolojik olarak kendine taban edilmis bir serbest dusunurun hic bir inanca, ideolojiye, etige v.s. bagli kalmadan yaptigi gozlem budur.

 

Oyuzden felsefenin fenomenal ve numenal olarak icinde yer alarak kendi arasindaki yaptigi tartisma ile, bilim ve bilimselligin epistemoloji olarak fenomen ve numenal yetinin yansisini ve etkisini gozlemlemesi vegozlemini bir teori ve test edrek olgulastiran bir icerikte ortaya koymasinin farki budur.

 

Felsefe fenomeni ve numeni varlik olarak her turlu tartisirken, onun hakkinda akilci ideolojik inanclar olumlu/olumsuz ortaya atarken; bilim ve bilimsellik epistemoloji temelinde sadece gozlemi ve yansiyi dile getirir ve olgulastirmaya yonelir.

 

O yuzden FENOMENIN NE OLDUGUNU FELSEFI TARTISMAK BASKADIR, FENOMENI GOZLEMLEMEK VE GOZLEMI BILDIRMEK BASKADIR

 

Oyuzden NUMENI TANRISAL OLARAK OLUMLU OLUMSUZ VARLIK VE INANC/IDEOLOJI TEMELINDE FELSEFI TARTISMAK BASKADIR, INSANOGLUNUN NUMENAL YETISININ HER TURLU YASAMSAL VE ILISKISEL, DUZENSEL, SISTEMSEL, ETIK (MILLI, DINI, SOSYAL, SIYASI, AHLAKI, TORESEL V.S.) YANSISINI GOZLEMLEMEK VE DILE GETIRMEK BASKADIR.

 

Iste felsefe ile bilim arasindaki bu fark; inancsallik ile bilimsellik farki, metafizik (varlik ve fizik otesi, ontoloji, teoloji) ile epistemoloji (bilgi, bilim, bilissellik, farkindalik, bilinc) farkidir.

 

En onemli ve algisi kolay kolay saglanamayan fark ise, felsefenin insandisi temeline karsilik, epistemolojinin insan temeli ve felsefenin varlik temeline karsilik, bilimin bilgi temeli farkidir.

 

Diger bir farkta felsefe tartisma ile bilimsel gozlemin dile gelim farkidir.

 

Bu arada, kant'in tanriya bahsettigi numeni, ozneyi, kimi v.s, bilissel bilim beynin bir fonksiyonu olan numenal yeti ve bu yetinin ortaya koydugu olarak insanogluna vermistir.

 

Yani tanri, insanoglunun numenal yetisinin kavram olarak ortaya attigi ve sistemlestirdigi, duzen ve metafizik etik haline getirdigi bir kavramsal tartismadir. Ya bu tartisma da felsefe olarak yer alirsiniz, yada bu tartismayi epistemolojik olarak qua felsefesi ile disaridan ve notr algilayarak gozlemlersiniz ve insanogluna getirdigi her turlu sorun ve olumsuzluklari dile getirirsiniz, secim herkesin kendi secimi.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...