Jump to content

Her bebek iyi, zeki, yetenekli doğar.


datatip

Recommended Posts

1 dakika önce, datatip yazdı:

Einstein'ıda ilkokularında geri zekalı sandılar. Bende ilkokul 3 sınıfa kadar hep aynı 3 ana dersten kaldımda annemin itirazlarıyla, dilekleriyle üst sınıfı okur hale geldim. 4.sınıfta bana uygun bir yaklaşım gösteren hoca oldu ve okul genel sınavında dördüncü oldum.

O kadar çok sorgulanması gereken şey varki. Her soru bir buhran yapabiliyor ve bilinemezler beynimizi sarmalayabiliyor buda beynin kendini korumaya almasına neden oluyor yani yeni bilgilere kapatıyor kendini, bunuda hafızam yok olarak sanılabilir ama değildir. Belki sizin durumunuz budur belkide karşılıklı konuşsaydık başka bir sistematiği yakalayacağım. Kimbilir.

Her yolu denedim . Kendimi kapatmış olmam imkansız.  :)  öyle olsaydı self hipnoz ile başarılı biri olurdum .

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, datatip yazdı:

Orta şekerli olanlar daha baskın dediniz. Gerçek nedir bilinemedi ama toplumun bildiği gerçek yalancı gerçektir. Çünki o toplumun genel geçer kuralları gerçek olarak algılanıyor. Yani gerçeğin ne olduğunu o toplum karar veriyor. Her toplumda ve zamanda da farklıdır gerçekler. Toplum bazı kendine göre haklı sebeplerle bazı durumlara geri zekalı diyor. Ama anlayışlı, sevecen, hoşgörülü toplumlarda suç az görülürken ortalama zekalarınında daha yüksek olduğu görülür. Yasakçı, cezalandırıcı, anlayışsız, yargılayan, nefreti izleyen toplumlarda da  suçta çok fazladır, zeka geriliği damgası yiyende çoktur.

 

Sen de beğenmediğin bu toplumun bir parçasısın. Bunu unutma. Başkalarının yaptığı yanlışlar beni bağlamaz. Ben kimseye keyfiyeten aptal damgası vurmam. Ama aptal insanlar var. Bu kesin. Bu arada ben de kendimi orta şekerli sınıfında görüyorum, bu kadar gerçekçiyim yani. Benden daha zeki olanlar olduğu gibi benden aptalları da vardır elbette.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, datatip yazdı:

Evet abartılı, ben dahada abartıyorum. Özellikle kendini onayladığında. Eskiden nöronlar zedelenmemiş olacak derdim. (Fenilketonüri, serebral palsy... gibi) Sonra o kişilerde bir araştırma yapamadığım için bu şartıda kaldırdım.

Şayet kanıtlanamazsada çürütülemiyor bu fikir. Önüne gelen her soruya bi cevap bulunuyor, buda gelişme getiriyor ve hoşuma gidiyor.

Bilimöin genel kanaati "zeka genetiktir" üzerinedir ve desteksizdir. Bilim bunu diyemez, genini göstermeden. Zeka diye neyi kastetmekteyiz. Öğrettiklerimizi anında öğrenenmi. Herkes farklı şeyleri daha kolay öğrenirken bazıları aynı şeyleri zor öğrenir. Nedeni bilinçaltıdır. Zekanın eşit olduğunu kanıtlayıcı bir bilimsel araştırma yoktur. Felsefik olarak ele alınmıştır. oda J.J.Roussea ve yeni öğrendim B.Russel bu taşın altına ellerini koymuşlardır.

Evet o coğrafyanın kültürü sonucu belirlemektedir.

İnsanlar aptal olsun diye yetiştirilmedikleri halde neden anlayışsız toplumlarda aptalların sayısı fazladır. Yada neden zeki değil kurnazların sayısı artmaktadır. Konu "insan nedir"  sorusuna cevap verebilmekle alakalıdır.

Her çocuk zeki doğâr diyen sensin. Ama bilimsel olarak kanıtlayamayan da sensin. Bilimin bir şey dediği yok. Bilimsel yöntemler var ve bilim henüz her sorunun yanıtını bulmuş değil. Ancak ortada bir iddia varsa, onun bir şekilde kanıtlanabilmesi gerek. Bunun için bilimsel metotlar var. Uygularsın onları; sonuçlarına göre durum tespiti yapılır. Yani istesem ben de sayfalar dolusu laf ebeliği yaparım. Ama neme lazım, dii mi?

İnsan nedir mi? Bir hayvan türü. Diğerlerinden tek farkı, farkındalığının farkına varmış olması. Hepsi bu.

 

Link to comment
Share on other sites

22 dakika önce, kavak yazdı:

Sen de beğenmediğin bu toplumun bir parçasısın. Bunu unutma. Başkalarının yaptığı yanlışlar beni bağlamaz. Ben kimseye keyfiyeten aptal damgası vurmam. Ama aptal insanlar var. Bu kesin. Yani bana toplum şöyledir böyledir gevezeliği ile gelme lütfen. Bu arada ben de kendimi orta şekerli sınıfında görüyorum, bu kadar gerçekçiyim yani. Benden daha zeki olanlar olduğu gibi benden aptalları da vardır elbette.

Estegfirullah, toplumu beğenmemek ne haddime. Sadece gerçeği toplum belirler dedim. gerçekte toplumdan topluma, zamandan zamana değişir dedim.

İnsan zeki doğar, aptallşatırılır. İnsanın doğasını bilseydik, ona uygun yetiştirirdik ve zekiliği değerlendirilirdi. Ama sevgi ve anlayışla değil, baskı ve aşağılama ile yetiştirilince aptallaşıyorlar. Toplumumuzun ve toplumların kültürünü tartışabilmeliyiz. Amacımız beyin egzersizleri. Yoksa bilimsel olarak önce zeka nedir diye tanımlamak gerek. Konu konuyu açtığından yuazmakla zor oluyor ama pek tabi bir gün yapılacak: Anlayış sevgiyle büyütülen çocukların daha zeki olduğu gösterilecek. Ben bunu yapmayı çok istedim ama çokça abuksabuk engellemelerle karşılaştım.

Link to comment
Share on other sites

27 dakika önce, kavak yazdı:

Her çocuk zeki doğâr diyen sensin. Ama bilimsel olarak kanıtlayamayan da sensin. Bilimin bir şey dediği yok. Bilimsel yöntemler var ve bilim henüz her sorunun yanıtını bulmuş değil. Ancak ortada bir iddia varsa, onun bir şekilde kanıtlanabilmesi gerek. Bunun için bilimsel metotlar var. Uygularsın onları; sonuçlarına göre durum tespiti yapılır. Yani istesem ben de sayfalar dolusu laf ebeliği yaparım. Ama neme lazım, dii mi?

İnsan nedir mi? Bir hayvan türü. Diğerlerinden tek farkı, farkındalığının farkına varmış olması. Hepsi bu.

 

Evet bir gün birisi bu çalışmayı yapacak. Benim ömrüm yetmez artık ve yapmayıda başaramadım.

İnsanın farkı, belkide farkındalığının farkına varmış olması da değildir. Bir hayvanın zihni yerinde olmadan onun neyin farkında olup olmadığının kararını veremeyiz.

Link to comment
Share on other sites

3 dakika önce, datatip yazdı:

İnsan zeki doğar, aptallşatırılır.

Bu fikrinize katılmıyorum. Her yörenin farklı kültüründen ötürü çocukların eğitimi elbette farklıdır. Ancak her bebeğin, siz her bebek dediniz, zeki olduğunu zannetmiyorum. Bunun bilimsel bir kanıtı yoktur. Varsa, bilmek isterim.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, datatip yazdı:

Evet bir gün birisi bu çalışmayı yapacak. Benim ömrüm yetmez artık ve yapmayıda başaramadım.

İnsanın farkı, belkide farkındalığının farkına varmış olması da değildir. Bir hayvanın zihni yerinde olmadan onun neyin farkında olup olmadığının kararını veremeyiz.

Benliğinin farkında olmasından başka diğer hayvanlardan ne tür köklü bir farkımız var?

Sevgi mi, onlar da sever. Öldürmek mi, onlar da öldürür. Bizler de doğa da tutunmaya çalışan sürü hayvanlarıyız nihayetinde.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

11 dakika önce, kavak yazdı:

Benliğinin farkında olmasından başka diğer hayvanlardan ne tür köklü bir farkımız var?

Sevgi mi, onlar da sever. Öldürmek mi, onlar da öldürür. Bizler de doğa da tutunmaya çalışan sürü hayvanlarıyız nihayetinde.

Bilmiyorum ben aramızda farklı diyebileceğim hiçbir şeyi net olarak belirleyemedim.

"Bilgi nedir, nasıl öğrenilir" sorusuna kadar gider konu. Bilgiye ve cana, istisna tanımdan yapılan bir genel yorum, herşeyi değiştirir.

Link to comment
Share on other sites

18 dakika önce, kavak yazdı:

Bu fikrinize katılmıyorum. Her yörenin farklı kültüründen ötürü çocukların eğitimi elbette farklıdır. Ancak her bebeğin, siz her bebek dediniz, zeki olduğunu zannetmiyorum. Bunun bilimsel bir kanıtı yoktur. Varsa, bilmek isterim.

Bilimsel olarak çürütülemezde. Bilim, çürütmeye çalıştıkça, ama çürümeyince bilimin geliştiği vakıdır.

Ama aramızda belirlenemsi gereken bir şey var. Benim zeka diye beklentilerime cevap veren bir canlı zekidir diyemem. Mesela yunuslara zeki derim, farelere gerizekalı.

Otistikler ise, benle kontak kurmaz çünki gerizekalıdır derim.Ama onunla kontakt kurmayı başaramadığım için kendi zekamdan endişe etmem. (Etmeliydim). Zekamdan şüphem olmadığından her beklentilerime cevap vermeye insanlara ve canlılara gerizekalı derim.

Konu basit iki grupa ayrılmış 20şer öğrenci alınır. Bebeklikten itibaren incelenir. Bir gruban anne ve babasına çocuk gelişimi hocalarınca bilgilendirrilir, desteklenir ve 3 yaşlarında kolay öğrenip öğrenemediğine bakılır. sonra okul döneminde derslere puanına bakılır.Sonra aynı kişi lise ve üniversitede takip edilir.

Bir grup anlayışlı-sevgi-hoşgörü ile ve bebeğin-çocuğun kendisisni gerçekleştirmesi üzerine bir yaklaşım berilir

Diğer gruğ baskıdan dövmeye kadar kademeli gözlem altında kalır

Sonuç tezimi çürütür yada genişletir.

Link to comment
Share on other sites

14 saat önce, datatip yazdı:

Bilimsel olarak çürütülemezde. Bilim, çürütmeye çalıştıkça, ama çürümeyince bilimin geliştiği vakıdır.

Saçma. İddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir. Gerisi hikaye. Kanıtlayamıyorsan, kuru laftan öteye gitmez. Sen kanıtlayamıyorsun diye, topu başkalarına atıyorsun. Dindarlar da benzer düşünür. Tanrının varlığı iddiasını kanıtlayamıyorlar, sonra yokluğunun kanıtlanmasını başkalarından istiyorlar. Bu işler böyle yürümüyor.

Ayrıca...

Sana kendi kardeşimi örnek göstermiştim. Kendisinin tipik bir zeka yetersizliği vardır, çünkü zihinsel engellidir. Bu tanım kibarcası, gerçek olan resmen gerizekalı olarak doğmuştur, ki kendisini çok severim bu arada. Onun gibi olan ve benzerler niceleri var bu dünyada. Zeka eksikliği olanlar bir hayli var. Üzücü, ama gerçek olan bu. Ama bu durum, hiçkimsenin bu insanlara kötü veya kaba davranma hakkını vermez. Çünkü evrensel insan haklarına aykırıdır. Bu insanlar da diğerleri gibi toplumun bir parçası ve aynı haklara sahipler.

Hasılı altını çizerek yazıyorum; her çocuk zeki doğmaz. Bilimsel kanıtın varsa, buyur. Yoksa roman yazmaya devam et.

Link to comment
Share on other sites

On 30.11.2024 at 10:39, kavak yazdı:

Saçma. İddia sahibi iddiasını kanıtlamakla mükelleftir. Gerisi hikaye. Kanıtlayamıyorsan, kuru laftan öteye gitmez. Sen kanıtlayamıyorsun diye, topu başkalarına atıyorsun. Dindarlar da benzer düşünür. Tanrının varlığı iddiasını kanıtlayamıyorlar, sonra yokluğunun kanıtlanmasını başkalarından istiyorlar. Bu işler böyle yürümüyor.

Ayrıca...

Sana kendi kardeşimi örnek göstermiştim. Kendisinin tipik bir zeka yetersizliği vardır, çünkü zihinsel engellidir. Bu tanım kibarcası, gerçek olan resmen gerizekalı olarak doğmuştur, ki kendisini çok severim bu arada. Onun gibi olan ve benzerler niceleri var bu dünyada. Zeka eksikliği olanlar bir hayli var. Üzücü, ama gerçek olan bu. Ama bu durum, hiçkimsenin bu insanlara kötü veya kaba davranma hakkını vermez. Çünkü evrensel insan haklarına aykırıdır. Bu insanlar da diğerleri gibi toplumun bir parçası ve aynı haklara sahipler.

Hasılı altını çizerek yazıyorum; her çocuk zeki doğmaz. Bilimsel kanıtın varsa, buyur. Yoksa roman yazmaya devam et.

Bakış açısı, kişinin kendisini bağlar. Ben 20 geri zekalı denen öğrenciye matematik dersi verdim ve 19u başarılı moldu dedim. Zekadaki katı bakışı kırdım, bir yol açtım, isteyen yeni araştırmalar yapar. Yapacaktırda uzun yıllar var önümüzde.

Kanıtlama konusuna gelirsem bilim bile sorgulanabilir ve bilim gücünü burdan da alır. Geceleri gökyüzünde olan beyaz noktacıklar var onlar nedir desem, duraksamadan bilimin etkisiyle "Yıldız" dersiniz. Nerden biliyorsunuz gidip gördünüzmü. İşte böyle bilinen ile deneyimlenen bilgi arasında büyük farkta vardır. Din bilimin aynadaki hayalidir. Herşeye dinde bir cevap vardır ama ne ayaklar yere basar ne akıl. Yinede dine benzetmeklede, "düşünmekten kaçmakta da", "yeniden irdelemlerden kaçmakta da" özgürsünüz.

Sonuna kadar güzel belirleyişiniz var, zeka beklentilerimize cevap vermeyip zeka geriliği desekte bazı insnalara, bu onlara "kötü veya kaba davranma hakkını vermez"

Link to comment
Share on other sites

52 dakika önce, datatip yazdı:

Bakış açısı, kişinin kendisini bağlar. Ben 20 geri zekalı denen öğrenciye matematik dersi verdim ve 19u başarılı moldu dedim. Zekadaki katı bakışı kırdım, bir yol açtım, isteyen yeni araştırmalar yapar. Yapacaktırda uzun yıllar var önümüzde.

Kanıtlama konusuna gelirsem bilim bile sorgulanabilir ve bilim gücünü burdan da alır. Geceleri gökyüzünde olan beyaz noktacıklar var onlar nedir desem, duraksamadan bilimin etkisiyle "Yıldız" dersiniz. Nerden biliyorsunuz gidip gördünüzmü. İşte böyle bilinen ile deneyimlenen bilgi arasında büyük farkta vardır. Din bilimin aynadaki hayalidir. Herşeye dinde bir cevap vardır ama ne ayaklar yere basar ne akıl. Yinede dine benzetmeklede, "düşünmekten kaçmakta da", "yeniden irdelemlerden kaçmakta da" özgürsünüz.

Sonuna kadar güzel belirleyişiniz var, zeka beklentilerimize cevap vermeyip zeka geriliği desekte bazı insnalara, bu onlara "kötü veya kaba davranma hakkını vermez"

Peki senin diğer öğretmenlerden farkın(farkların) ne?  

Dİğer öğretmenler hangi yöntemi uyguluyor sen hangi yöntemi uyguluyorsun? 

 

Link to comment
Share on other sites

2 saat önce, datatip yazdı:

Bakış açısı, kişinin kendisini bağlar. Ben 20 geri zekalı denen öğrenciye matematik dersi verdim ve 19u başarılı moldu dedim. Zekadaki katı bakışı kırdım, bir yol açtım, isteyen yeni araştırmalar yapar. Yapacaktırda uzun yıllar var önümüzde.

Senin sorunun ne?

İstersen 1000 kişiye ders var. Bunlar seni haklı kılmaz, çünkü senin iddialarının doğru olduğunu nereden bilecez?

Ve bize ne? Yani sadede gel. O da yok sende.

Şimdiye kadar yazdıkların seni de bağlıyorsa, neden uzatıp duruyorsun?

2 saat önce, datatip yazdı:

Kanıtlama konusuna gelirsem bilim bile sorgulanabilir ve bilim gücünü burdan da alır. Geceleri gökyüzünde olan beyaz noktacıklar var onlar nedir desem, duraksamadan bilimin etkisiyle "Yıldız" dersiniz. Nerden biliyorsunuz gidip gördünüzmü. İşte böyle bilinen ile deneyimlenen bilgi arasında büyük farkta vardır. Din bilimin aynadaki hayalidir. Herşeye dinde bir cevap vardır ama ne ayaklar yere basar ne akıl. Yinede dine benzetmeklede, "düşünmekten kaçmakta da", "yeniden irdelemlerden kaçmakta da" özgürsünüz.

Ben bilim sorgulanamaz mı dedim?

Saçmalıyorsun yine ve kendi kendine gelin güveyi olmuşsun. İddia sabibi sensin, ki kanıtın yok. Bu nedenle bilime çamur atmaya yelteniyorsun.

Dindar olduğunu biliyordum zaten, çünkü karşında keriz yok. Dindar olduğun için taptığın tanrının yamuk işler yapacağını kabullenemiyorsun bir türlü. Tüm dinleri ve tanrıları insanlar uydurdu. Dinler zırvalardan teyyaredir. Durum bu.

Taptığın mâlum tanrıya söyle, gelsin buraya. Ona iki çift lafım var. Bakalım kimin aklı yere basıyor, görsün millet.

2 saat önce, datatip yazdı:

Sonuna kadar güzel belirleyişiniz var, zeka beklentilerimize cevap vermeyip zeka geriliği desekte bazı insnalara, bu onlara "kötü veya kaba davranma hakkını vermez"

Son mesajımda bak ne yazmışım...

"Onun gibi olan ve benzerler niceleri var bu dünyada. Zeka eksikliği olanlar bir hayli var. Üzücü, ama gerçek olan bu. Ama bu durum, hiçkimsenin bu insanlara kötü veya kaba davranma hakkını vermez. Çünkü evrensel insan haklarına aykırıdır. Bu insanlar da diğerleri gibi toplumun bir parçası ve aynı haklara sahipler. "

Yani bu insanları koruma noktasında seninle aynı fikirdeyim zaten.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, dersu uzala yazdı:

Peki senin diğer öğretmenlerden farkın(farkların) ne?  

Dİğer öğretmenler hangi yöntemi uyguluyor sen hangi yöntemi uyguluyorsun? 

 

Her tarafı öğretmen olsa ne yazar? :D

Ben de bilim insanı ve yüksek mühendisim. Eee, bu böyle diye ha bire bunu mu söylemem lazım!

Link to comment
Share on other sites

On 04.12.2024 at 20:31, dersu uzala yazdı:

Peki senin diğer öğretmenlerden farkın(farkların) ne?  

Dİğer öğretmenler hangi yöntemi uyguluyor sen hangi yöntemi uyguluyorsun? 

 

Güzel soru. Öğretmen değilim. Öğretmedeki farkım ne denilebilir. 1993-1996 yıllarındaki inanışlara bir başkaldırıydı. Öğrenemdiğinde zeka geriliği var diyemiyor, istisnada kabul etmeyerek, problem karşısında empati yapıyor, matematiğin mantığını anlamalarına çalışıyordum. Bildiği bir şey yakalayınca, burayı genişletiyor ve benzetmelerle, geri kalan hemen herşeyi bu bildiği şey üzerine inşaa ediyordum. Problemi anlayana kadar, değişik şekillerde soruyordum. Helede bilinçaltının öğrenememeye etkisinin de varlığını farkederek, soru ve çözümlerde sürekli cocuğu gözlemliyordum. Elinin, ayağının titrediği yerler, kekemelik yaptığı, dilinin sürçtüğü yerler hep bilinçaltına giriş yerleridir ve matematiği çözmeye çalışmayarak, çocuğu zedelenmeleri konusunda konuşturuyor,bunların neden matematiği anlamasına engel olduğunu belirleyip, konuyu açımlıyorum.

Uzun gibi görünüyor özü anlayışve sevgidir. Birde bu çalışmamada bir şey farkettim ki "Öğrenemeyen öğretemez" dedim. Anlattığımızı neden anlamadığını öğrenmeli, yeni yollar keşfedebilmeliydik.

Link to comment
Share on other sites

On 04.12.2024 at 21:47, kavak yazdı:

Senin sorunun ne?

İstersen 1000 kişiye ders var. Bunlar seni haklı kılmaz, çünkü senin iddialarının doğru olduğunu nereden bilecez?

Ve bize ne? Yani sadede gel. O da yok sende.

Şimdiye kadar yazdıkların seni de bağlıyorsa, neden uzatıp duruyorsun?

Ben bilim sorgulanamaz mı dedim?

Saçmalıyorsun yine ve kendi kendine gelin güveyi olmuşsun. İddia sabibi sensin, ki kanıtın yok. Bu nedenle bilime çamur atmaya yelteniyorsun.

Dindar olduğunu biliyordum zaten, çünkü karşında keriz yok. Dindar olduğun için taptığın tanrının yamuk işler yapacağını kabullenemiyorsun bir türlü. Tüm dinleri ve tanrıları insanlar uydurdu. Dinler zırvalardan teyyaredir. Durum bu.

Taptığın mâlum tanrıya söyle, gelsin buraya. Ona iki çift lafım var. Bakalım kimin aklı yere basıyor, görsün millet.

Son mesajımda bak ne yazmışım...

"Onun gibi olan ve benzerler niceleri var bu dünyada. Zeka eksikliği olanlar bir hayli var. Üzücü, ama gerçek olan bu. Ama bu durum, hiçkimsenin bu insanlara kötü veya kaba davranma hakkını vermez. Çünkü evrensel insan haklarına aykırıdır. Bu insanlar da diğerleri gibi toplumun bir parçası ve aynı haklara sahipler. "

Yani bu insanları koruma noktasında seninle aynı fikirdeyim zaten.

Benim sorunum, inanışları yeniden irdelemlerle, kendimize ve  topluma daha faydalı düşünüşler ve sonuçlar yakalatabilmek.

Haklı olamk yada olamamk umrumda değil, ben isediğimi elde ettim. Amacım kalıpları aşmak.

Evet bir konuyu bir yerde bağladıysak, ötesınırları göremeyiz. Bu farkedilirse ipi çözüp, daha ufufklara yolculuk etmek gerek

Deistim. Özde insanın sıfatı önemlidir. Sıfatı düşük insan bilimöe girse, doğaya hakimiyetten, atom bombası... yapmaktan söz eder. Dinin cihadından ne farkı var. Sıfatı iyi insan ise tuttuğunu altın eder. Din yada Bilim de. Bilim ve bilimsel yöntemin güzelliği, her bilimle uğraşacağım diyen kişimnin güzel olduğu anlamı taşımaz. Benim güzel bir arım var demek o kişiyi güzel kılmaz(Epiktotes) Bunun neresi çamur.

Beninm tanrım, olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Beyin gibi kapalı kutudur.Yaptıklarından, emarelerini izliyebiliriz ancak. Benim zayıf noktam, Tanrı ya iyidir yada bu iyiliğin dışındadır diye geldiğim noktada her iki tarafı gittiği yere kadar izledim. Sonuççta iyi olan olasılıktan gittiğimde bire bin meyve aldım. Kötüdür dedğim tarafta ise sömüren, silikleşip kaybolan bir dünya vardı.

Belkide tanrı her çağırdığında sana geliyordur ama sen farketmiyorsundur. Başka bir bakış açısıyla ise çok, sen senin hakkında kötü düşünen kişilerin yanına ya gitmezsin, ya fikirlerini değiştirmek içn gidersin yada kavgaya gidersin. Tanrı da hiçbirşeyin zorunluluğu yoktur.

Stefen Hawkins, görsen geri zekalı dersin. Geri zekalı denilenlerden saz çalanları sosyal medyadan duyuyoruz. Kısaca ekstrapiramidal sistem bozukluklarında kişi rastgele hareketler, sıçramalar, mimikler, felçlerde salyasının akmaları görülür. Zeka bunlardan bağımsızdır. Bunlara bakıp gerizekalı diyemeyiz. Bir amacımda geri zekalı deyip eziyet eden bir ortamdaydım, o kişilerin aklına soru bıraktım. Ve çok zeki yada zeka problemin kendisi değildir. İnsanı bunlar göstermez.

Dolayısıyla: Yolumuzun verimliliği daha önemlidir.

Link to comment
Share on other sites

45 dakika önce, datatip yazdı:

Benim sorunum, inanışları yeniden irdelemlerle, kendimize ve  topluma daha faydalı düşünüşler ve sonuçlar yakalatabilmek.

Haklı olamk yada olamamk umrumda değil, ben isediğimi elde ettim. Amacım kalıpları aşmak.

Evet bir konuyu bir yerde bağladıysak, ötesınırları göremeyiz. Bu farkedilirse ipi çözüp, daha ufufklara yolculuk etmek gerek

Deistim. Özde insanın sıfatı önemlidir. Sıfatı düşük insan bilimöe girse, doğaya hakimiyetten, atom bombası... yapmaktan söz eder. Dinin cihadından ne farkı var. Sıfatı iyi insan ise tuttuğunu altın eder. Din yada Bilim de. Bilim ve bilimsel yöntemin güzelliği, her bilimle uğraşacağım diyen kişimnin güzel olduğu anlamı taşımaz. Benim güzel bir arım var demek o kişiyi güzel kılmaz(Epiktotes) Bunun neresi çamur.

Beninm tanrım, olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Beyin gibi kapalı kutudur.Yaptıklarından, emarelerini izliyebiliriz ancak. Benim zayıf noktam, Tanrı ya iyidir yada bu iyiliğin dışındadır diye geldiğim noktada her iki tarafı gittiği yere kadar izledim. Sonuççta iyi olan olasılıktan gittiğimde bire bin meyve aldım. Kötüdür dedğim tarafta ise sömüren, silikleşip kaybolan bir dünya vardı.

Belkide tanrı her çağırdığında sana geliyordur ama sen farketmiyorsundur. Başka bir bakış açısıyla ise çok, sen senin hakkında kötü düşünen kişilerin yanına ya gitmezsin, ya fikirlerini değiştirmek içn gidersin yada kavgaya gidersin. Tanrı da hiçbirşeyin zorunluluğu yoktur.

Stefen Hawkins, görsen geri zekalı dersin. Geri zekalı denilenlerden saz çalanları sosyal medyadan duyuyoruz. Kısaca ekstrapiramidal sistem bozukluklarında kişi rastgele hareketler, sıçramalar, mimikler, felçlerde salyasının akmaları görülür. Zeka bunlardan bağımsızdır. Bunlara bakıp gerizekalı diyemeyiz. Bir amacımda geri zekalı deyip eziyet eden bir ortamdaydım, o kişilerin aklına soru bıraktım. Ve çok zeki yada zeka problemin kendisi değildir. İnsanı bunlar göstermez.

Dolayısıyla: Yolumuzun verimliliği daha önemlidir.

Yanılmadım, tam da beklediğim gibi. Yani boş beleş laf ebeliğinden başka bir şey değil. Bana laf ebeliği yapma, hele ki kendi kendine gelin güveyi olmayı bırak, çünkü gülünç duruma düşüyorsun.

Tanrı çâğrılınca geliyormuş...muş ve ben farketmiyormuşum. Bence sen bir doktora görün, çünkü tanrının kankası gibi onun hakkına çok bilğiçlik taslıyorsun. Onunla hergün mektuplaşıyorsun galiba.

Dipnot: Stefen Hawkin´i gördüm. Kendisi zeka küpüdür ve bilime çok katkıları olmuştur. Fiziksel özürlüdür sadece ve bu tip insanların gerizekalılıkla alakası yok. Artı; gerizekalı diyeceğimi nerenden uydurdun?!

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...

Atgözlüğü takmaya gerek yok. Benim iddiam bilimsel değil ama felsefesi yeter. Herşeyin başı felsefedir. Ben diyorumki önünüzde iki yol var. Ya zannedilkdiği gibi zeka genetiktir, geri zekalılar zeki kategoriye geçemez yada benim iddiam: Marjinal bir çıkış yaptım ve zekanın genetik molmadığı, ruh haliyle (Psikolojiyle) doğrıu orantıyla sıkı bağlantılı olduğu, sorunları çözülen kişinin zekasını n arttığını savundum ve çok ilginç sonuçlar elde ettim. Bu yol verimli

Siz istediğinize inanın, (ama gentik olsaydı bilim hangi gen olduğunu belirlemesi gerekirdi), size hangisi moral ve ruh halkinize iyi geliyorsa ona inanın. Benim için bir mahsuru yok. Benim 20 öğrenci dışında yapğtığım bir çalışma yok. O küçücük çalışma bile böyle verimli olduysa, gelecekte bu konunun irdelenmesi ile neler farkedilir kimöbilir.

Size inançlarınızda mutluluklar diliyorum çünki irdeleme yok, istişare yok.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, datatip yazdı:

Size inançlarınızda mutluluklar diliyorum çünki irdeleme yok, istişare yok.

Önyargılısın. İrdelemediğimizi nerenden uydurdun?

Şimdi de felsefeden dem vuruyorsun. Sanki felsefe yapma kabiliyeti olan sadece sensin. Sen kendi inançlarına odaklan, gerisi bizi ırgalamaz. Çünkü senin gibilerle tartışılmaz. Bu kesin bilgi.

Senin tanrı hâlâ gelmedi. :D

Link to comment
Share on other sites

25 dakika önce, kavak yazdı:

Önyargılısın. İrdelemediğimizi nerenden uydurdun?

Şimdi de felsefeden dem vuruyorsun. Sanki felsefe yapma kabiliyeti olan sadece sensin. Sen kendi inançlarına odaklan, gerisi bizi ırgalamaz. Çünkü senin gibilerle tartışılmaz. Bu kesin bilgi.

Senin tanrı hâlâ gelmedi. :D

Çok beklersin :)

Link to comment
Share on other sites

13 dakika önce, gun yazdı:

Yöntemini detaylı yaz.

Kendi üzerimde uygulamaya hazırım.

Matematik ile dil öğrenmemde işime yararsa sevinirim. :)

Yöntemi şu:

"Belkide tanrı her çağırdığında sana geliyordur ama sen farketmiyorsundur. Başka bir bakış açısıyla ise çok, sen senin hakkında kötü düşünen kişilerin yanına ya gitmezsin, ya fikirlerini değiştirmek içn gidersin yada kavgaya gidersin. Tanrı da hiçbirşeyin zorunluluğu yoktur. "

 

Yani sana kesin gelmiştir ama sen farketmemişsindir. Ya da tanrı hakkında kötü düşünenlere, tanrı onları ziyaret etmeye tenezzül etmiyormuş. Ayrıca tanrıya herhangi bir zorunluk yokmuş. Bunları ben demiyorum, forumun ütücü filozofu @datatip iddia ediyor. :D

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...