Mempish Konu tarihi: 11 Kasım Report Paylaş Konu tarihi: 11 Kasım 2005 Yılından beri Primer Histamin intöleransı hastasıyım. Daha önce bu konuya değinmiştim. İşi ciddiye alanlar dan alıntılar Alıntı Kahin : Mesaj tarihi: 5 Ağustos Kısacası, "histamin intoleransı" "geleneksel tıbbın" 5.000 hipotezinden (= kanıtlanmamış varsayımlarından!) sadece biridir; bilimle hiçbir ilgisi yoktur! bazı Gezegen meraklısı arkadaşlar ise Alıntı Bu adam çok yüksek zekaya sahip birisi. Ama söylediği her şey sanrı. Paranoid şizofren büyük bir ihtimalle. Dediler.. Elbette onlara da hak veriyorum. "belki de hastayım" dır. Şimdi Gelelim asıl konuya önceki konuda anlatılanlardan bir tedavi yolu bulan arkadaşlar var ise buraya yazsınlar. Ancak konuyu saptırmaya çalışanlar sonsuza kadar lütfen ve lütfen sussunlar. Çünkü gerçekten Bu hastalıktan muzdarip on binlerce insan günlük tedavilerden bıkmış ve çözüm yolu bekliyor. Ben kendi bedenimi (kobay) olarak ortaya koyuyorum ve kendi araştırmalarımı bundan sonra burada tek tek yazacağım. "ÇÜNKÜ KAYBEDECEK HİÇ BİR ŞEYİM KALMADI" Aşağıdaki rahatsızlıklar konusunda şikayeti olanlar Migren veya atipik baş ağrıları - Bağırsak rahatsızlıkları, karın ağrısı, şişkinlik - Sebebi bulunamayan ishal veya kabızlık - Crohn hastalığı - Hazımsızlık, mide rahatsızlıkları - Reflü - Öksürük - Astım - Egzema, idiyopatik ürtiker, deride kızarıklık, kabarcık ve döküntü - Ateş basması, yüz kızarıklığı, yüzde şişlik - Panik atak, sıkıntı, irritabilite - Uykusuzluk - Nezle ve burun akıntısı - Gözlerde kaşıntı, kızarıklık ve sulanma - Sancılı adet görme ve adet düzensizlikleri - Düşük tansiyon - Kalp ritminde bozukluk Sizde Yukarıda sayılan konulardan rahatsızsanız Histamin İntölerensı hastası olabilirsiniz. Ben gövdemi taşın altına soktum. Sizde elinizi koymaya varsanız başlayalım. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 19 Kasım Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 19 Kasım Eğer Histamin intöleransına maruz kaldıysanız alerjileriniz artar. 1.Aşamada sırt ve baş bölgelerinde genelde akşam yemeğinden sonra kaşıntılar başlar. Önce gözleriniz de kuruluklar oluşur. Sonra yanmalar ve yaşarmalar oluşur. Bir anlam veremediğiniz bu rahatsızlıklar için doktora gittiğinizde size bir kaç ilaç verir. Verilen ilaçlar genelde Histidine bağlı enzimlerden sadece birini geçici süreyle bloke etmek amaçlıdır. Ancak geride asıl yıkımı yapacak diğer enzimlerin etkisinden habersiz yaşamaya devam edersiniz. Hayat için su kadar önem ve değer taşıyan Histidin aslında önlem alınmadığında 4 başlı ejderha gibidir. Şimdi Bu 4 başlı canavarı yakından inceleyelim. H1 reseptörü uyarıldığında kaşıntı ve hava yollarında daralma ortaya çıkar. Ayrıca bu reseptör uyku uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinden (biyoritm) sorumludur ve ince bağırsakların kasılmasına yol açar. H2 reseptörü uyarıldığında mide asidi salınımı sağlanır, düz kaslar gevşer, kan damarlarında genişleme olur, tansiyon düşer ve antikor sentezi engellenir. H3 reseptörü uyarıldığında merkezi sinir sistemi adı verilen beyin ve omurilik yapılarında, sinir hücrelerinin birbiriyle iletişimini sağlayan nörotransmitterlerin salınımı azalır H4 reseptörü uyarıldığında mast hücreleri enflamasyon bölgesine doğru yönlendirilir. H4 reseptörü en yoğun olarak kemik dokusunda bulunur. Yukarıda sayılan başlıklardan tedavi alacağınız sadece H1 reseptörüdür. Endikasyon için etken maddeleri sıralamak gerekirse Ebastin Astemizol Akrivastin Loratadin Ketotifen Setirizin Levosetirizin Desloratadin Fexofenadin Rupatadin Bilastin Bunların hepsi 2. kuşak ilaçlardır. Etkisi sadece H1 reseptörünü bloke etmekte etkindir. Diğer 3 reseptör siz farkında olmadan bedeninizde yıkıma devam eder. Peki hastalık sizi nasıl bulmuştur.? Asıl kendinize sormanız gereken soru budur. Bu Hastalık sizi genelde 2 yöntemle bulur. 1.Primer yani kalıtsal soy bağından geçen 2.Seconder Sizin yaşam düzeninizden, beslenme düzeninden kaynaklı hastalıklar. karaciğer, sindirim sistemi, obezite v.s. Eğer histamin intöleransınız mevcut ise bu sendromu anlamak için geçireceğiniz süre 3-6 yıldır. Ben 4.yılında anladım. Her doktora gidişimde hiç bir hekim konun özüne inemedi. Eğer ilk 1.yılında anlasaydım benim için çok faydalı olacaktı. Ama Bu ülkede doktorlar maalesef Eczacı gibi davranıyor. Her seferinde gittiğim doktor benden bezmiş olacak ki bana göre şu patavatsız öneriyi söyledi. "Sürekli gidip geliyorsun. Bu hastalığa kendin bir yöntem bulamadın mı? " Patavatsız ama gerçek bir deyim kullanmıştı. Ismarlama tedaviler doğru yol ve yöntem değildi. İşte o zaman zihnimde bu 4 başlı canavarla kendi yöntemimi bularak savaşmak zorundaydım. Devam edecek... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 26 Kasım Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 26 Kasım Hidroksil ile tedavi Yaklaşık 10 yıl hidroksil bazlı Levosetirizin dihidroklorür etkin madde ilaç kullandım. (xzyal 5mg Cerebros 5 mg) Bu madde H1 reseptörü uyarıldığında 16-24 saat etkin olabiliyor. Bioritm de düzelme gözlemleniyor. Diğer reseptörlerde etkin değil. Duloksetine Umut ışığı olabilir mi? Tesadüfen kullandığım bir ilaç ta bulunan duloksetin hidroklorür etken maddeli ilaç gözlemleri. 21 günlük dozaj sonrası 4 ana reseptörün bazı bölümlerinde endike olduğunu gözlemledim. Ancak H2 antikor salınımını engellediği için H4 ün uyarılmasında mast hücrelerinin kemik dokusuna yönelmesi nedeniyle ağrıya sebebiyet verdiği izlenimi oluştu. monoamin oksidaz enzimini bloke ettiğini gözlemledim. bu durumda duloksetin hidroklorür ü keserek 1-2 dozaj Amoksisilin (Antibiyotik) aldım. Hızlı bir düzelme sağladım. Ancak Amoksisilin sonrası Histidin artarak günlük periyotta intolerans nöbetleri oluştu.. Tekrar duloksetin hidroklorür ü kontrollü bir şekilde kullanmaya başladım. Devam edecek... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 27 Kasım Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 27 Kasım En başta hastalığın belirtilerinin çoğunluğundan şikayetçi iseniz imkanınız var ise Eliminasyon / Reintrodüksiyon ( Çıkarma / Yeniden Sokma): Yukarıda saydığımız histaminden zengin (ve/veya histamin salan, histamin yıkımını bloke eden) gıdaları 30 gün süreyle beslenmemizden çıkardıktan sonra birer birer tekrar beslenmemize alarak semptomların geri dönüp dönmediğini gözlemleyebiliriz. Kan Testi: Histamin ve DAO düzeyleri kanda ölçülebilir. Yüksek bir histamin/DAO oranı, vücutta histamin fazlalığını ya da histaminin yeterince yıkılamadığını gösterir. DAO denemesi: Histaminden düşük bir diyet uygulayarak ve her öğünde DAO desteği alarak semptomlarda düzelme olup olmadığı izlenebilir. Eğer semptomlar iyileşiyorsa sizde DAO eksikliği olabilir. İlaç tedavileri için yukarıda saydığım 2.kuşak ilaçlar kısmen endikasyon sağlamakla beraber sürekli kullanım halinde histamini daha dirençli hale getirebilmektedir. Devam edecek... Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 28 Kasım Report Paylaş Mesaj tarihi: 28 Kasım @Mempish, konuya yabancıyım. Vermiş olduğun emek ve bilgiler için teşekkürler. Umarım tez vakit sağlığına kavuşursun. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 28 Kasım Report Paylaş Mesaj tarihi: 28 Kasım On 19.11.2024 at 07:31, Mempish yazdı: H2 reseptörü uyarıldığında mide asidi salınımı sağlanır, düz kaslar gevşer, kan damarlarında genişleme olur, tansiyon düşer ve antikor sentezi engellenir. Keşke benimde tansiyonum düşse. Deri döküntülerim var egzama gibi ama histamin ile alakası varmı bilmiyorum. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 28 Kasım Report Paylaş Mesaj tarihi: 28 Kasım On 27.11.2024 at 05:30, Mempish yazdı: En başta hastalığın belirtilerinin çoğunluğundan şikayetçi iseniz imkanınız var ise Eliminasyon / Reintrodüksiyon ( Çıkarma / Yeniden Sokma): Yukarıda saydığımız histaminden zengin (ve/veya histamin salan, histamin yıkımını bloke eden) gıdaları 30 gün süreyle beslenmemizden çıkardıktan sonra birer birer tekrar beslenmemize alarak semptomların geri dönüp dönmediğini gözlemleyebiliriz. Kan Testi: Histamin ve DAO düzeyleri kanda ölçülebilir. Yüksek bir histamin/DAO oranı, vücutta histamin fazlalığını ya da histaminin yeterince yıkılamadığını gösterir. DAO denemesi: Histaminden düşük bir diyet uygulayarak ve her öğünde DAO desteği alarak semptomlarda düzelme olup olmadığı izlenebilir. Eğer semptomlar iyileşiyorsa sizde DAO eksikliği olabilir. İlaç tedavileri için yukarıda saydığım 2.kuşak ilaçlar kısmen endikasyon sağlamakla beraber sürekli kullanım halinde histamini daha dirençli hale getirebilmektedir. Devam edecek... https://www.healinghistamine.com/blog/hypoxias-low-oxygen-triggers-histamine-mast-cell-inflammation/ Hipoksi veya vücuttaki düşük oksijen durumunda, histaminin direk hücrelerinden salınmasına neden olur. Histamin bozan diyamin oksidazi (DAO) enziminin düşük seviyeleri nedeniyle zaten aşırı histamin ile uğraşıyorsak, yüksek histamin gıdalara, strese, kimyasal maruz kalmana veya hastalığa ve yaralanmaya maruz kalıyorsak; hücrelere bu oksijen eksikliğinden kaçınmak çok önemlidir. Hipoksinin histamin intoleransı ve mast hücre aktivasyonunda rolü hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin ve doğal olarak tersine çevirmek için hangi adımları atabiliriz. Hiperbarik oksijen tedavisini dene. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 5 Aralık Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 5 Aralık On 29.11.2024 at 01:45, dersu uzala yazdı: Hiperbarik oksijen tedavisini dene. Önelikle önerin için teşekkür ederim. Çoğu semptom gibi bu hastalıkta oksijen eksikliğine bağlı artış gösteriyor. Kendimle ilgili enteresan bir durumdan bahsedeyim. deniz kenarındaki durumumla yüksek rakımdaki durumum arasında bile fark ediyor. Ancak Hiperbarik oksijen tedavisi gibi hem pahalı, hem de günlük yaşamı etkileyen rehabilitasyon yöntemleri.. İmkanı ve zamanı olanlar için elbette uygulanabilir. Ancak yine de farmakolojik tedavi yöntemlerin mümkün olabileceği kanısındayım. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 5 Aralık Report Paylaş Mesaj tarihi: 5 Aralık Şu an, Mempish yazdı: Önelikle önerin için teşekkür ederim. Çoğu semptom gibi bu hastalıkta oksijen eksikliğine bağlı artış gösteriyor. Kendimle ilgili enteresan bir durumdan bahsedeyim. deniz kenarındaki durumumla yüksek rakımdaki durumum arasında bile fark ediyor. Ancak Hiperbarik oksijen tedavisi gibi hem pahalı, hem de günlük yaşamı etkileyen rehabilitasyon yöntemleri.. İmkanı ve zamanı olanlar için elbette uygulanabilir. Ancak yine de farmakolojik tedavi yöntemlerin mümkün olabileceği kanısındayım. wim hof method diye ara youtubeda. Onu ben denemiştim. Kandaki oksijen seviyesini arttırıyor. Oksijen seviyesini ölçen cihaz var bende . Soğuğa dayanıklı olmadım ama. buz dolu suya girmeyi deneme. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 5 Aralık Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 5 Aralık 8 dakika önce, dersu uzala yazdı: Onu ben denemiştim. Kandaki oksijen seviyesini arttırıyor. Oksijen seviyesini ölçen cihaz var bende . Soğuğa dayanıklı olmadım ama. buz dolu suya girmeyi deneme. Bu yöntemi denedim ama net bir sonuç alamadım. nöbet esnasında çok etkin değil. Şu anda aldığım ilaçlar şöyle: Duloksetine çinko, magnezyum, Selenyum. Hidroksil bazlı ilaçları kullanmıyorum. Şu anda sendrom kontrol altında.. Tabi ki mayalı gıdalar aşırı tüketilmediği sürece çok rahatlatıcı oluyor. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mempish Mesaj tarihi: 10 Aralık Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 10 Aralık Bu gün Yeni Tedavi yöntemimin 12. günündeyim. H1 reseptörünün rahatsız edici seviyede semptomları kalmadı. Kaşıntı, nefes almada güçlük, biyoritm dengesinde bozulma gözlemlenmedi. Çok mükemmel uyuyorum. H4 reseptörüne bağlı kemik dokusu üzerinde ve eklemlerde serum oluştuğunu hissettim. Eklem yapısında yavaşlama kalkma ve oturmalarda yorgunluk gözlemledim. Bu durum için tek doz Amoksosilin ve klavunatik asit almam gerekti. Ancak elimde bulunmadığı için Doktora gittim. Ancak Klavunat Bid 1000 istedim. Fakat fizik doktoru bunu yazamayacağını Enfeksiyon ile ilgili bir hekime gitmemi söyledi. Ama bu durum tam da kendisinin alanına girdiğini hiç bir enfeksiyon yada dahiliye doktorunun eklemler le ilgili rahatsızlıklara ilaç yazamayacağını belirttim. Mecburen istemeyerek bana antibiyotik yazdı. Bu durum tam bir trajikomik halde .. Nedenini size sonra açıklıycam.. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now