Jump to content

İfade Özgürlüğü Saçmalığı


Ateist Bakış

Recommended Posts

Etrafta çok duyulur bu...

İfade ve düşünce özgürlüğü şeklinde uzatılır.

Veya bazen inanç özgürlüğüne kadar götürülür bile.

Yani kısacası "birilerinin bir mesajı gerek tabiattan kendisine verilen araçlarla (ağız, el, vücut vs ne ise) gerekse sonradan üretilen araçlarla kendinden başka, kendisinin kullandığı araçların alıcılarına sahip kişilere lanse etmesi"

 

Düşünceyi katarsanız da tanım pek değişmez.

Çünkü düşünce lanse edilmedikçe pek kimse bilemez.

 

Bu ilk bakışta çok iyi bir şeymiş gibi görünüyor.

Ancak bu özgürlük esasında yalan veya yanlışı lanse etme amacıyla düşünülmüş bir paravandır.

 

Çünkü doğru ve gerçeğin ifadesi yani lansmanı için özgürlüğe gerek yoktur.

Kısaca dersiniz ki "iki kere iki dört eder arkadaş, işte bu da işlemi"

İki kere iki işlemi hayat çarkında bir yerlerde her gündeme geldiğinde o dört eder.

Dört ettiğini ifade etmek, lanse etmek için özgürlüğe ihtiyaç yoktur.

Önüne ne bariyer, ne duvar koyarsanız koyun deler, parçalar, toz eder geçer.

 

 

Ancak, yaşadığımız gezegendeki farkındalığının farkında olan canlı türü olan insanların %99'u hastadır.

Bu hastaların bir mesajı ifade veya lanse etmesi için bazı gerçeklik kurallarını yıkması gerekir.

Örneğin melek diye bir varlık ifade eder, lanse eder ve gerçeklikteki biyoloji kanunlarına, görsel analize, fizik kurallarına, kimyaya, kısacası tüm kurallara karşı gelir.

 

Bu kurallar aslında insan mantığında asla ve asla, kesinlikle bu kişinin yakasını bırakmaz.

Sonuna kadar zorlar.

O kişinin bu ifadesini veya lansmanını yokedene kadar gerçeklik kuralları takip eder ve peşini bırakmaz bu ifade ve lanse yapan kişinin.

Ve onu köşeye sıkıştırır.

 

İşte gerçeklik kurallarının köşeye sıkıştırdığı bu kişiye o sıkıştığı köşeden çıkarmak için bir süper güç koşar gelir.

O süper güç, büyük bir yüzdeyle ifade ve düşünce özgürlüğü olur. Veya isim değiştirir inanç özgürlüğü diye görünür.

Fikirlerin beyanı olur.

 

Ve o süper güç köşeye sıkışmış adam ile onu kovalayan gerçeklik kuralları arasına girer ve gerçeklik kurallarına "hey ne yapıyorsun? bu kişinin fikrini düşüncesini ifade etmeye hakkı var! yapma buna bir şey, bırak ve git. doğru olan budur!" der.

 

Gerçeklik kuralları da bu hakka saygı göstermenin doğru olduğunu düşündüğünden bırakır yakasını ve arkasını döner.

İşte tam arkasını döndüğü anda süper kahramanımız ifade ve düşünce özgürlüğü ile köşeye sıkışmış adam ellerindeki bıçakları gerçeklik kurallarının sırtına saplar ve orada kanlar içinde ölmesini izler.

 

Ve gerçekliğe aykırı ifade ve lansmanların takibi yapan güçler böyle yavaş yavaş azalır.

 

İşte böyle büyük bir saçmalıktır ifade özgürlüğü...

Yalan söylemek ve yanlış ifade ve lansmanlarda bulunmak için hasta insanlar tarafından uydurulmuş bir saçmalıktır.

 

Hasta adam kendisini başka nasıl dinletebilir ki?

 

 

Link to comment
Share on other sites

Ifade ozgurlugu demek; bir kisinin icinde yasadigi cografya ve toplumda, beynindeki dusuncelerini, bu dusunce ne olursa olsun dile getirebilmesi demektir. Bu her bir kisinin insan hakkidir ve evrensel hukuk guvencesindeki hak ve ozgurlugudur.

 

Bunun "sacmaligini" ortaya koymak, kendi aklinin inandigi dogrularin disinda bir sey duymamak isteyen ve bunu demokrasi sanan bir diktatorluktur.

 

Bugun herhangibir cografya ve toplumunda eger ifade ozgurlugu "yasaklanmissa" zaten, o toplum ve cografya da insan haklarindan, evrensel hukuk dan, hak ve ozgurluklerden degil; yandas ve tarafli bir devletten ve iktidar daki hukumetten bahsetmek gerekir.

 

 

Yine burada, kisitlanan ifade ozgurlugunun icerik ve duzeyine gore, ortada uygulama da olan tek tarafli, yasa, yasama, yargilama ve yurutme soz konusudur.

 

Bu tip cografyalarda, sadece tek ses vardir ve bu sese karsi ifade dile getiren herkes, mustakbel sanik ve tutukludur.

 

ifade ozgurlugunu tanimayan ve bunu sacmalik olarak niteleyen ve sadece kendi aklinin inandigi dogruyu ifade etmeye izin veren bir idare seklinin, seriattan da farki yoktur.

 

Cunku, ifade ozgurlugunu tanimamanin duzeyi olmaz, ayni hirsizligin da duzeyi/miktari olmadigi, ya da cinayetin sayisi olmadigi gibi.

 

Yine bu mesaja gelecek yazilar, dusunce icermeli ve yazi dili ve uslubu insana yakisir olmalidir.

 

Eger gelecek yanitlar, kisiye, yonelik ustelik rencide edici, satasma, atisma, hakaret ve etiketleme icerirse, hem yanit verilmeyecek, hem de sikayet edilecektir.

 

Bilgisi, birikimi, dusuncesi olabilenin gerekli gorurse, yanitlamasi rica olunur.

Link to comment
Share on other sites

Bunun "sacmaligini" ortaya koymak, kendi aklinin inandigi dogrularin disinda bir sey duymamak isteyen ve bunu demokrasi sanan bir diktatorluktur.

 

Gerçekler diktatördür.

İster hoşuna gitsin ister gitmesin.

 

Sen "2x2=4" sonucunu istediğin kadar protesto et.

"Ne kadar da dediğim dedik adamsın" "Çok gaddarsın" "Demokratik değilsin" de gez...

Ne değişecek ki?

 

Evreni patlatsan değiştiremezsin.

 

Ne zaman haklı olursun biliyor musun?

 

İki kere iki dört etmediğinde haklı olursun.

 

Gerçeklikte herşey tektir.

 

İnsanlar içerisindeki algısı bozuklar rahatsızlıklarını ifade ederek yaşadıkları için size gerçeklikte çok açılı bir şey varmış gibi gelebilir.

 

Aynen rahatsızlık çeken birinin inlemesi ve bağırması gibi.

Link to comment
Share on other sites

Birincisi konu birisinin hosuna gidip gitmemesi degil; konunun insan ve insanliginin ne oldugu.

 

Ayrica neyin gerceginden bahsediyorsun?

 

Gercek olan ve gozlem veren, zaten; insanoglunu ifade ozgurlugu sorunudur.

 

 

Bu "sacmalik gormek" ve varmis gibi gostermektir, asil gercek olmayan.

 

Olmasi gerekende bu ifade ozgurlugunun olmadiginin bilinc ve farkina varmak ve bunun icin mucadele etmektir.

 

Tabi bu mucadele etmek, sorunu algilayanlar vebundan rahatsiz olanlar icin gecerlidir.

 

Yoksa, bu ifadenin ozgurlugunun olmamasina gercek ve dogal olarak kabullenenlerve teslim olanlar, ancak bunun farkina kendi ifadelerinin de ozgurlugunun kisitlandigi zaman farkina varabilirler.

 

Ayni ateist oldugunu sanan ve ulkesinde ifade ozgurlugu icin mucadele vermeyenler ve ifade edemediklerini dogal karsilayanlar icin, zaten ifade ozgurlugu diye bir algi yoktur.

 

Ayrica gercegi bilim ve bilimsellikte degil de, metafizikte arayanlar, kendilerini akillarinin inandirdigi dogruyu gercek zannederler ve bunu sadece sabitleyip, sahiplenmekle de kalmazlar, ustelik bir de akillarinca bilim ve bilimselligi de mutlaklastirirlar ve sabitlerler.

 

Cunku onlar icin gozlem degil; akillarini tatmin edecek olan bir inancin dogrulugu gereklidir. Ustelik bunu da gercek zannederler.

Link to comment
Share on other sites

Birincisi konu birisinin hosuna gidip gitmemesi degil; konunun insan ve insanliginin ne oldugu.

 

Ayrica neyin gerceginden bahsediyorsun?

 

Gercek olan ve gozlem veren, zaten; insanoglunu ifade ozgurlugu sorunudur.

 

 

Bu "sacmalik gormek" ve varmis gibi gostermektir, asil gercek olmayan.

 

Olmasi gerekende bu ifade ozgurlugunun olmadiginin bilinc ve farkina varmak ve bunun icin mucadele etmektir.

 

Tabi bu mucadele etmek, sorunu algilayanlar vebundan rahatsiz olanlar icin gecerlidir.

 

Yoksa, bu ifadenin ozgurlugunun olmamasina gercek ve dogal olarak kabullenenlerve teslim olanlar, ancak bunun farkina kendi ifadelerinin de ozgurlugunun kisitlandigi zaman farkina varabilirler.

 

Ayni ateist oldugunu sanan ve ulkesinde ifade ozgurlugu icin mucadele vermeyenler ve ifade edemediklerini dogal karsilayanlar icin, zaten ifade ozgurlugu diye bir algi yoktur.

 

Ayrica gercegi bilim ve bilimsellikte degil de, metafizikte arayanlar, kendilerini akillarinin inandirdigi dogruyu gercek zannederler ve bunu sadece sabitleyip, sahiplenmekle de kalmazlar, ustelik bir de akillarinca bilim ve bilimselligi de mutlaklastirirlar ve sabitlerler.

 

Cunku onlar icin gozlem degil; akillarini tatmin edecek olan bir inancin dogrulugu gereklidir. Ustelik bunu da gercek zannederler.

 

Gerçeğin ifade özgürlüğüne ihtiyacı olmaz.

Benim herhangi bir gerçeği ifade etmek için ifade özgürlüğüne ihtiyacım yok.

Örneğin "2+5 işlemi 7 eder".

Bunun için ifade özgürlüğüne ihtiyaç yoktur.

Çünkü 6 ettiğini sanarsan aç kalırsın.

Hesapların karışır.

Hayatını yaşayamazsın.

 

İfade özgürlüğüne ihtiyaç yoktur bunun için.

Ama zırvalar için vardır.

 

Görüş nedir yahu?

Fikir nedir?

 

Fikrin geliyorsa sonuca ulaştır, kanıtlarını sırala, gerçeklikle birbirlerine hiç kimse gedik bulamayacak kadar girsin.

Bu sonuç sonra sen ifade etme gereksinimi duymadan da kendini gösterir.

 

Ama yalan yanlış şeylerle sonuca gidersen, sonucun kendini göstermez.

Göstermediği için de aynen küçük çocuk gibi "benim ifade özgürlüğüne ihtiyacım var" yani "ben bir şey saçmalamak istiyorum" dersin.

 

 

Ayrıca metafizikle alakam yok benim.

Olmayan bir şeyi itham ediyorsun ve sonra sana küfredince de laf salatası yapıyorsun.

Biraz onurlu ol.

 

Diğer bir konu ise,

Senin inanç nedir bilgi nedir diye el alelemin yorumlarını ezberlerken ben bunların ayrımlarını kendime özgün şekilde yapıyordum zaten.

İnanç denilen şeyi iyi bilen biri olarak ben neyi bildiğimle neyi bilmediğimi çok iyi anlayacak kapasitedeyim.

Bunu onlarca testten geçirecek kapasitedeyim.

 

Bu tür ithamlar yapma.

Zorla yazılı terör talep etme kendine.

Link to comment
Share on other sites

Ifaden ozgur degilse ve hak ve ozgurluk olarak dile getiremiyorsan, kendi arzuladigin haklarina da sahip olamazsin.

 

Ayni Turkiye'de oldugu gibi.

 

Turkiye'de bir ateist olarak hak ve ozgurlugune nasil sahip olacaksin?

Bu ifade edilmeden mumkun mu?

 

Ne o, yoksa birilerinin gelip, sana bu hakkini vermesini mi bekliyorsun?

Link to comment
Share on other sites

Ifaden ozgur degilse ve hak ve ozgurluk olarak dile getiremiyorsan, kendi arzuladigin haklarina da sahip olamazsin.

 

Ayni Turkiye'de oldugu gibi.

 

Turkiye'de bir ateist olarak hak ve ozgurlugune nasil sahip olacaksin?

Bu ifade edilmeden mumkun mu?

 

Ne o, yoksa birilerinin gelip, sana bu hakkini vermesini mi bekliyorsun?

 

Gerçeğin ifadesi için hak ve özgürlüklere ihtiyaç yoktur.

Yalanın ve yanlışın ifadesi için bunlara ihtiyaç duyulur.

 

Türkiyedeki durum benim bu başlığımı onaylar.

Kendi bindiğin dalı kesme.

Link to comment
Share on other sites

Gerçeklerin özgürlüğü evrenseldir.

Üç beş hasta algılı insan gerçek önünde barikat kurarlarsa ancak kendilerini yokederler.

 

Ayrıca, senin dediğin gibi şu anda gerçeğin ve doğruların ifadesi engellenmeye çalışılıyor.

 

Bunun nedeni yalancıların, yanlıştakilerin, hasta algılı insanların ifade özgürlüğünü kullanmaları.

Link to comment
Share on other sites

Konu o degil;

 

Sen kendine ateist diyen biri olarak, ifade ozgurlugu hakkinin mucadelesini verecek misin?

 

Yoksa, bu bir sacmalik deyip, birilerinin bunu sana saglamasini mi bekleyeceksin.

 

Eger boyle bir beklenti icinde isen, cok beklersin.

 

Unutma, hic bir hak ve ozgurluk mucadele etmeden kazanilmaz.

 

Ben doğru ve gerçekten taviz vermem.

Doğru ve gerçek için de özgürlüğe ihtiyacım yok.

 

Mesela örnek:

- Bundan 100-200 yıl öncesine kadar hastalanınca iki dua okuyup iki üfürük üfleyince iyileşildiği yönünde bir hastalık vardı.

Çünkü o anki ifade özgürlüğü bu yönde kullanılmıştı.

 

Ve bunun batıl olduğunu, saçmalık olduğunu, tıbbın bir bilim işi olduğunu ve bu konudaki uzmanlara gidilmesi gerektiği GERÇEĞİNİ söyleyenlerin gerçeği ifadeleri dinlenmedi (ama ifade ettiler)

 

Sonra ne oldu?

 

İnsanlar sinek gibi ölmeye, işin canlarına mal olmaya başladığını görmeye başlayınca ifade özgürlüğü saçmalığıyla söyledikleri yalanları bırakıp gerçeğe yapıştılar.

 

 

Gerçekler böyle bir şeydir.

 

Yani ben neyin mücadelesini vereceğim ki?

 

Türkiye'yi islama teslim etmenin yanlış olduğu gerçeğini ifade etme mücadelesini mi?

Dogmaların toplum ve devlette ön plana çıkarılmasının facialarla sonuçlandığını gerçeğini ifade etme mücadelesini mi?

 

Ben bunları zaten ifade ediyorum.

Ve bu gerçekler zaten şimdiki ifade özgürlüğü saçmalığını kullanıp gerçeklere kulaklarını kapayanları yokedecek.

Bana göre hava hoş.

Benim bir mücadele vermeye ihtiyacım yok.

Gerçek yok olmaz, yok eder.

Link to comment
Share on other sites

Ateist Bakış,

 

Gerçeklik senin tekelinde, babanın tapulu malı mıdır? Bak ifade özgürlüğü konusunda sana katıldığım noktalar var; Bana göre de insanlar saçmalama ve yalan söyleme hakkına sahip olmamalıdırlar. Ancak önce neyin gerçek, neyin yalan olduğunu belirlemek gerekmez mi? Bunun için de yalancının mumunu söndürebilmen için önce onun mumunu yakmasına, yanmasına izin vermek gerekmez mi? Aksi halde yaptığın onu ısı (gerçekler) ile eritmek değil onu bir üfürüşle (güç kullanarak, zorbalıkla) yok etmek olmaz mı?

Link to comment
Share on other sites

Ateist Bakış,

 

Gerçeklik senin tekelinde, babanın tapulu malı mıdır? Bak ifade özgürlüğü konusunda sana katıldığım noktalar var; Bana göre de insanlar saçmalama ve yalan söyleme hakkına sahip olmamalıdırlar. Ancak önce neyin gerçek, neyin yalan olduğunu belirlemek gerekmez mi? Bunun için de yalancının mumunu söndürebilmen için önce onun mumunu yakmsına, yanmasına izin vermen gerekmez mi? Aksi halde yaptığın onu ısı (gerçekler) ile eritmek değil onu bir üfürüşle (güç kullanarak, zorbalıkla) yok etmek olmaz mı?

 

Gerçeklik maddenin tekelindedir.

Senin şu anda kafanın içinde veya kanında bir hastalık olup olmadığını madde süreçleriyle yapacağın işlemlerle bilirsin.

Veya kaç kilo olduğunu da.

Kısacası sen şu anda ne olursa olsun herhangi bir gerçeğe ulaşmak için yolunu MADDEDEN geçireceksin.

 

Ben de maddenin gerçeklikteki tutumunu modellediğime göre, evet arkadaşım, gerçeklik benim tekelimdedir, benim babamın tapulu malıdır.

 

 

İfade özgürlüğünde ben de aynısını söylüyorum, kimse saçmalama ve yalan söyleme özgürlüğü ve hakkına sahip olmasın diyorum.

Ve ifade özgürlüğünün zaten bu anlama geldiğini söylüyorum.

 

Neyin doğru neyin yanlış olduğu ortada.

Madde bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu Bilim aracılığıyla söylüyor.

 

Ama maddenin söylediklerinin senin gibi sonsuzlukta gözü olan bir aç gözlü hayal perest tarafından dikkate alınacağını sanmıyorum.

Link to comment
Share on other sites

Yani ben neyin mücadelesini vereceğim ki?-AB-

 

Mesela ramazanda, gunduz bir sey yiyip, icebilmenin.

 

Cenaze namazi kilmamanin

 

Olen bir yakinini gommemenin

 

Ezan sesi duymamanin

 

Camiye gitmemenin

 

Ateist fikirlerini her yerde dile getirebilmenin.

 

Bu kadar ornek yeter.

 

Bak, yakını gömmemek hariç (o benle alakalı değil) diğer hepsini yapabiliyorum zaten.

Ezan sesinin saçma olduğunu zaten söylüyoruz.

Ve yakın tarihte caddeye sokağa ezan okuma uygulaması sona erecek zaten.

 

Gerçeklerin ifadesi ile ilgili sorun yok.

Gerçekler zaten bir sonuçturlar. Sonuçlar da ifadedir.

Bunun özgürlüğe ihtiyacı yoktur.

 

İfade özgürlüğü saçmalığı yalanlar ve yalancılara gerekli.

Link to comment
Share on other sites

Gerçeklik maddenin tekelindedir.

Senin şu anda kafanın içinde veya kanında bir hastalık olup olmadığını madde süreçleriyle yapacağın işlemlerle bilirsin.

Veya kaç kilo olduğunu da.

Kısacası sen şu anda ne olursa olsun herhangi bir gerçeğe ulaşmak için yolunu MADDEDEN geçireceksin.

 

Ben de maddenin gerçeklikteki tutumunu modellediğime göre, evet arkadaşım, gerçeklik benim tekelimdedir, benim babamın tapulu malıdır.

 

Gerçekliği sadece madde ve bilimselliğe indirgeyip bunun dışında kalan madde ötesi ve felsefeyi yok sayıp susturamazsın. Gerçeklik maddeden evvel bilimi doğuran felsefenin tekelindedir.

 

 

İfade özgürlüğünde ben de aynısını söylüyorum, kimse saçmalama ve yalan söyleme özgürlüğü ve hakkına sahip olmasın diyorum.

Ve ifade özgürlüğünün zaten bu anlama geldiğini söylüyorum.

 

Neyin doğru neyin yanlış olduğu ortada.

Madde bize neyin doğru neyin yanlış olduğunu Bilim aracılığıyla söylüyor.

 

Ben de diyorum ki infaz edilecek olanın önce saçmaladığı ve yalan söylediği ifadesi alınarak tespit edilmiş olmalıdır; Kimse yargısız infaz edilemez. Neyin yanlış neyin doğru olduğu ortada ancak mutlak doğru senin doğrun değildir, seninkisi senin doğru algın, senin doğru dogmandır.

Link to comment
Share on other sites

Peki senin yapabiliyor olman demek, Turkiye' de her ateistin yapabiliyorolmasi anlamina mi geliyor?

 

Yoksa sen bencil dusunup "ben yapabiliyorum, baskasi beni ilgilendirmez" mi diyorsun?

 

Kişinin bencilliğinden ziyade cesaretiyle alakalı bir durum bu.

 

Ayrıca sen klavyede yazı yazarken diğer insanların yazı yazıp yazamadıkları, kendin yemek yerken diğer insanların aç olup olmadıkları, kendin para kazanırken diğer insanların işsiz olup olmadıkları konusunda endişeler içinde misin?

Yoksa sen bencil düşünüp "Ben yapabiliyorum, başkası beni ilgilendirmez" mi diyorsun? :)

Link to comment
Share on other sites

Ateist Bakis;

 

Ben yeryuzunun hangi cografya ve toplumunda yasarsa yasasin, her bir kisi icin, onun zihinsel insanlasmasi adina elimden geleni yapiyorum. Bu benim yasam ve iliski tarzim.

 

Ama, sonucta kendi icin ne yapacaksa kisi kendisi yapar, disaridan hic bir sey siringaylaverilmez.

 

Kisinin kendi icin ne yapacagi da, basta kendi varliginin bilinc ve farkina varmasiyla mumkundur.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...