Jump to content

Özdemir İnce'yi kaybettik


cigi

Recommended Posts

Kuran’ın solcu ayetleri

 

- Gördün mü o, dini yalan sayanı? / İşte odur yetimi itip kakan; / Yoksulu doyurmayı özendirmez o. / Vay haline o namaz kılanların / dua edenlerin ki, / Namazlarından/dualarından gaflet içinedir onlar! / Riyaya sapandır onlar, kamu hakkına / yardıma / zekâta / iyiliğe engel olurlar. (Mâûn, 17)

 

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18131418.asp?yazarid=72&gid=61

 

Gercek Laik Demokratik Hukuk Cumhuriyeti'nin nasil olmasi gerektigi hakkinda simdiye kadar dogrulari yazan tek yazarimiz olan Özdemir İnceyi keybettik.

 

Türkiye'nin aydinlanma mücadelesine gönül veren idealist ateistlerin baslari sagolsun.

Link to comment
Share on other sites

Ne söylemeye çalıştığı anladım, haksız da değil. Lakin bugüne kadar hep açık konuşan bir adamdan bu yazıyı beklemezdim.

 

İlgili ayetleri ele alırsak İslam'ın dayanışmayı, yoksula yardım etmeyi, haksız yollarla kazanç elde etmemeyi emrettiğini görüyoruz. Lakin Kuran'a ya da İslam'a bir bütün olarak bakınca ''Kuran, toplumcu, solcu, paylaşımcı ve antikapitalist bir metindir.'' diyemeyiz. İlla ki demek istersek ''toplumcu, solcu, paylaşımcı ve antikapitalist'' kavramlarının içini epey boşaltmamız gerek.

 

Bunların o da farkında ama hitap ettiği kitlenin dikkatini çekmek ve ön yargıyla yaklaşmalarını bir nebze engellemek için bu şekilde yazdığını tahmim ediyorum.

 

Ps: Meal, Yaşar Nuri'ninmiş. :) Yaşar Nuri de ayetleri günümüzün değerlerine yaklaştırmak için kafasına göre çevirmiştir.

Link to comment
Share on other sites

Şu kesin: Kuran, toplumcu, solcu, paylaşımcı ve antikapitalist bir metindir. Kuran, halk için inmiştir, ruhbanın aracılığına, yorumuna ihtiyaç yoktur!

 

Kaşif'in de belirttiği gibi bitiren cümle "Kur'an, halk için inmiştir" olmuş.

Eğer bu cümleyi yazmasaydı ya da "Kur'an, halk için yazılmıştır" deseydi sorun yoktu.

Çünkü gerçekten de servet sahipleri, kapitalistler ne Kur'an'da ne de İncil ve Tevrat'ta kendilerine destek olacak bir ayet bulamazlar.

O nedenle siyasi yazarların ateist bile olsalar inançlı kesimlere ayetlerden örnek vererek açıklama yapmaları anormal değil.

Bu bir anlamda "inanıyorsan Kur'an'daki her yazılana inanacaksın. Neden bazı ayetleri görmezden geliyorsun?" sorusuna benzer.

Ancak vahyi doğrulayıcı ifadeler kullanıldığında siyasal İslamcıların "Sosyallik Kur'an'da var" propagandasına destek verilmiş olunur.

Link to comment
Share on other sites

Ne söylemeye çalıştığı anladım, haksız da değil. Lakin bugüne kadar hep açık konuşan bir adamdan bu yazıyı beklemezdim.

 

 

Özdemir Ince'nin kaypak düsünceli kuran meallerini hazirlayan reformistlerin kullandiklari yolun aynisini kullanmasini icime sindiremedim...

 

Bekir Coskun ve Özdemir Ince benim gönül dostumdu...Laiklik bagimsiz yargi ve esit sosyal adalet konularinda dogrulari yazan tek yazardi...

 

Bu yaziyi yazmak zorunda degildi...Simdiye kadar ayni konuda yazdigi yazilari ile ters düstü.

 

Kuranin ne oldugunu bildigi halde aklayip paklamak da ne oluyor?

 

70 küsür yasina gelmis böyle bir entellektüelin bunu yapmasi kabullenemez.!

 

Bunlari gördükce salak aptal beyni az calisan hayvanin birisi oldugumu saniyorum.

Link to comment
Share on other sites

kemalist özdemir ince ideolojisine yakışan bir manevra yapmış. :)

 

kemalizm içinde bol miktarda bu tarz oportunist omurgasızlıklar barındırır. bunu bizzat başlatan da mka dır zaten.

 

açın biraz kemalist-kafatasçı kanalları izleyin, gazetelere bakın. bolca mka nın dini islamı öven laflarıyla ilgili kitap cd reklamlarına rastlayacaksınız.

 

özdemir ince de trende uyup gerçek bir kemalist olduğunu göstermiş. atası yaşasaydı kendisiyle gurur duyardı.

Link to comment
Share on other sites

Anlat anlat kafalar almiyor.Sanirim beyinlerinin kapasiteleri dolmus...

 

...format atmak gerekiyor.

 

Ha muhammede islamin putlarina tapip cikar saglamak, ha terörist basi psikopata tapip cikar saglamak, ha Mustafa Kemal'e put gibi tapip cikar saglamak...

 

Aralarinda bir fark var mi?

 

Acaba ne vurgulanmaya calisildi?

Link to comment
Share on other sites

Şu kesin: Kuran, toplumcu, solcu, paylaşımcı ve antikapitalist bir metindir. Kuran, halk için inmiştir, ruhbanın aracılığına, yorumuna ihtiyaç yoktur! -Alinti-

 

Algiladigim kadariyla, tartisma konusu, yukaridaki cum le olmasindan ziyade, dusunce dile getirimi olarak, ateist oldugu algilanan bir kisinin, yukaridaki cumleyi dile getirmesidir.

 

Herseyden once, Kuran; toplumsal delil, inancsal ve toplumu bir yone yonlendiricidir. Buradaki solculugun kullanimindaki anlam ve icerik algiya gore degisir. Neye gore solcu, saga gore mi?, sag nasil anlamlandiriliyor?

 

Paylasimcilik ta, en azindan disinin kuranda, kadin algisinin esya yerine konmasi acisindan, kuran sexisttir ve male sovenizmi icerir. Antikapitalistlik ise, tarihi bilmemektir. Cunku Kuran'in yazildigi tarihte, henuz insanoglu kapitalizm algisi ve olgusu ile tanismamistir. Bir seyin anti olabilmesi icin, once o seyin kendisinin ortada olmasi gerekir. Kuran halk icin degil; sadece belirli bir amac ve bu amaca insanoglunun yonlendirilmesi icin yazilmistir.

 

Kuranin "indirilmesi" konusu ise, ayni bilimin yasalarini tanri yapmak ve dogaya kanun bahsetmekle esdegerdir. Insanoglu faktorunun yetisini, dusunce ve uygulamalarini dilini, felsefesini, bilimini goz ardi etmek ve NESNEYE INSANOGLU ELIYLE YUKLENEN OZNELLIGIN, SANKI NESNEDE VARMIS GIBI GOSTERILMESIDIR.

 

Kuran'in ne oldugu ve ne anlam ve icerik icerdigi de, Kuran tercumeleri ve yorumlari acisindan farkli gorusler icerdiginden acik degildir.

 

Herseyden once, 1400 yilinin arapcasinin bilinmesini gerektirir, o cagdaki ve yuzyildaki Arap toplumunun her turlu yasam ve iliski duzeyinin algilanmasini gerektirir ve Kuran'in neden boyle bir ortamda ve neyi ve de nasil amaclayarak, yazildigini algilamak gerekir.

 

Ulke Turkiye ve toplum da TC toplumu olunca, basta butun bu algi ve bilgilerin disinda farkli bir dil ile (Turkce) Kuran'in algisi ve tercumesi devreye girer. Gozlemler de gostermistir ki, Kuran da yazanlari tercume eden her bir kisi ve kurum, kendi algisinca farkli yorumlara varmaktadir.

 

 

Ikinci konu ise, yazar ve ateistligi ile ilgilidir.

Ateizm bir bilinc ve farkindaliktir ve herseyden once BIREYSEL BILINC GEREKTIRIR.

 

Turkiye toplumunda birey yetistiriminin olmadigini goz onune aldigimizda, bu bir handikaptir.

 

Dolayisiyle, tanrinin yok olma dusuncesi, tanri tanimazlik, ve tanri konusundaki her turlu olumsuz dusunce ve davranis, Turkiye toplumunda temelini din olarak islamdan, kisi olarak muslumanliktan ve tanri inanci olarak ta Allah'tan alir.

 

Bu ozel ve bolgesel bir din, dini uygulama, inanc ve tanri cesididir. Halbuki ateizm, bolgesel ve ozel olmaktan ziyade, genel bir bilinc ve farkindalik gerektirir.

 

Dolayisiyle, ateizm algisinin bir kisi tarafindan bolgesel ve ozel bir konuda alinmasi; otomatikman o kisinin ateist bilinc ve farkindaliga erdigi anlamini tasimaz.

 

Her bolgesel ve ozel bir yetistirimden dogan ateist algisinin da, ateizmin genel bilgi, bilinc ve farkindalik tasidigi anlamina gelmez.

 

Bu da ister istemez, bolgesel ve ozel bir sekilde, ateist olmus bir kisinin, ateistligini korumasini ve kalici kilmasini zorlastirir.

 

Tarih; ateistlikten, tekrar tanriya ve inanca donen kisileri gozlem olarak bizlere sunmustur.

 

Cunku bir seyi YOK SAYMAK, TANIMAMAK, KARSI CIKMAK v.s BASKADIR, BIR SEYI BILINCLI FARKINDA OLARAK ALGILAMAK VE ONU DEGERLENDIRMEK BASKADIR.

 

Konunu bir baska yonude, bu bilinc ve farkindaligin olmayisinin tum toplumumuzun bir ozelligi olmasidir.

 

Bugun kendini ateist goren bir kisinin, sag ve dini temelli bir politik gorusu destekleyebilmesi buna en guzel ornektir.

 

Oyuzden kimin kendini ne olarak ortaya koydugu degil; kimin kendini dile getirdigi dusuncelerle,m davranislarla ve yasam ve iliskisinde nasil ortaya koydugudur, onemli olan ve o kisinin kim veya ne oldugunu algilatacak olan.

 

Oyuzden ulkemizde, bu koku olmayan bilinc ve farkindaligin bulunmasindan dogan ve kendini lanse ettigine sadece kulak dolgunlugu, ya da bir karsi cikis, isyan v.s. ulasan kisilerin kendi dile getirdikleriyle ortaya koyduklari karmasa da dogaldir.

 

Musluman materyalistler

 

Idealist ateistler

 

Islama "sicak bakan" materyalist ve ateistler

 

Dini olmadigini soyleyip, her gun din ile yatip kalkanlar.

 

Laik muslumanlar

 

Deist muslumanlar v.s. oldugu dusunulur ve gozlemlenirse; kimsenin kesin bir ideoloji ve inanc cizgisi olmadigi, eklektik, dogma ve demogog oldugu v.s. ortaya cikar.

 

Din disinda isin icine etigin ulkede yerlesmisligini de eklersek, alisilagelmis ve yerlesmis bilhassa oyle veya boyle milliyetcilik temelli materyalistler ve ateistler ve de muslumanlari da siralamak yanlis olmaz.

 

Sonuncu olarak ta, herkesin her an, her sart ve kosulda dusunce ve davranis olarak inancsal ve ideolojik, politik v.s. degisime ugradigi dusunulurse; kimsenin "ne iken ne olduguna" ya da nerden nereye geldigine" sasmamak gerekir.

 

Cunku butun bu degisimin temelinde, egosal cikarlar, politik cikarlar ve ekonomik cikarlar ile korku felsefesi ve suru psikolojisi de cok buyuk rol oynar. Bilhassa neyin ne oldugunun bilincine ve farkina varamayanlar ve sadece ne oldugunu kulaktan dolma ve bir duygusal degerlendirme temelinde secenler, icin.

 

Oyuzden ne her materyalistim, diyen materyalisttir; ne her muslumanim diyen muslumandir, ne her ateistim diyen, ateisttir v.s.

 

Ayinesi istir kisinin, lafa bakilmaz;

Rutbe-i asri gorunur her eserinde.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...