Kovulmuş Üye Konu tarihi: 30 Haziran Report Paylaş Konu tarihi: 30 Haziran Canlılığın oluşması bu dünya şartlarında kaçınılmazdır. Adnan oktarcı ve fetullahcı militanların dediği gibi bir DNA oluşumu için 10 üzeri 60 olasılık ta bir ihtimal yoktur. Zaten böyle bir olasılık hesaplamaz. Karbon , azot, fosfor, oksijen , hidrojen , demir , kükürt , kalsiyum , magnezyum elementlerinin bulunduğu ortamda sıcaklık ideal düzeye geldiğinde canlılık kaçınılmaz olarak meydana gelir. Dünyanın da yaşına baktığımız zaman neredeyse her sıcaklık seviyesini uzun yıllar görmüş. Yukarıdaki elementler bir arada olduğunda saniyeler içinde olacaklar şöyledir; Su , nitrik asit , azot dioksit , kükürt dioksit , sülfürik asit , karbondioksit , fosfat , fosforik asit, amonyak, karbonik asit , hidrojen sülfür ve bunların mineral tuzları oluşur. (Yanar dağların püskürttüğü maddeler) Yeteri miktarda oluştukları zaman bir süre sonra denge halinde kalarak ikinci aşamaya geçecekler, Formik asit , sitrik asit , üre , metil amonyum türevleri ilk aminoasitler. Bunların da bir arada yeteri kadar kalmaları ile daha büyük polimerler oluşmaya başlar. Çünkü başka seçeneği yok. Gideceği başka tepkime yolu yok. Canlılık da milyarlarca yıldan beri biriken büyük bir kimyasal tepkimenin devamıdır. Bizi şaşırtan şey zaman kavramıdır. Bütün bunların oluşması 400 milyon yıl almıştır. Bize göre çok büyük zaman olabilir ancak dünyanın yaşına göre çok kısa kalmaktadır. Her tepkime bir sonraki aşamaya geçtiğinde denge bozulur ve ilk baştaki ilkel mineral tepkimeleri dengeyi tamamlamak için harekete geçer. Böyle ilerler. Dünya yüksek sıcaklık dönemlerinden geçmiştir hemde üçyüz milyon yıl böyle kalmıştır. İşin içine yüksek sıcaklık girdiği zaman yukarıdaki saydığım moleküller radikalleşir ve daha karmaşık tepkimeleri oluşturur. Sonuç olarak bir karbon elementinin doğada gideceği yol belli. Başka olasılık yok. Dinci militanların dediği gibi 10 üzeri 60 gibi bir olasılık söz konusu bile değil. Sadece Zaman konusu bizi şaşırtıyor. Bunu da dinci kafasıyla anlamak mümkün olmuyor. Tanrı Ol demiş ve olmuş diye bakarsak zaten hiç anlayamayız. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Röpteşambırlı Uzaylı Mesaj tarihi: 1 Temmuz Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Temmuz canlilik bir olasilik değil ,bir zorunluluktur.glukoz ile fruktoz molekülü bir araya gelince şeker oluşturur.bu bir zorunluluktur.bugün şeker yerine tuz oluşturayim demez.işte canliliğin yapi taşlarida böyle tepkimeler sonucu canliyi zorunlu olarak oluşturur.olasilik işi değil.sonra bu basit canlilarda daha kompleks canlilari oluşturur.e bunada evrim diyoruz.dinciler bunu anlamamakta israr etsede gercek bu kardesim.ister kabul et ister etme.yalanlarla sarilip yasiyacağina gerceklerle yasa.aci olsada.yapacak bişe yok. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Röpteşambırlı Uzaylı Mesaj tarihi: 1 Temmuz Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Temmuz 12 saat önce, somebody yazdı: Canlılığın oluşması bu dünya şartlarında kaçınılmazdır. Adnan oktarcı ve fetullahcı militanların dediği gibi bir DNA oluşumu için 10 üzeri 60 olasılık ta bir ihtimal yoktur. Zaten böyle bir olasılık hesaplamaz. Aynen öyle.olasilik işi değil.bilmem kaçta bir ihtimalmişte.kimya ihtimal ile çalişmaz.mat ayri kimya ayri.uygun şarti bulunca tepkimeleri durduramaz kimse.ne olasiliği ne şeysi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mantılı Mesaj tarihi: 1 Temmuz Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Temmuz God of the Gaps argümanının uzantılarından biri. Bilimin henüz %100 açıklayamadığı bir şey varsa demek ki tanrı yaptı. Haa, ilk canlı neydi söyleyemiyor musunuz? O halde büyü. Evet, büyü. Çünkü tanrının yaptığı şeylere bakarsanız tanrı bir büyücü. Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 1 Temmuz Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Temmuz Bu soru beraberinde başka bir soruyu getiriyor. Canlılık sadece bu gezegendeki fiziksel ve kimyasal şartlarda mı oluşuyor? Yani illa karbon, ışık, ısı veya su gerekli mi? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Röpteşambırlı Uzaylı Mesaj tarihi: 1 Temmuz Report Paylaş Mesaj tarihi: 1 Temmuz 1 saat önce, kavak yazdı: Bu soru beraberinde başka bir soruyu getiriyor. Canlılık sadece bu gezegendeki fiziksel ve kimyasal şartlarda mı oluşuyor? Yani illa karbon, ışık, ısı veya su gerekli mi? bence gerekli değil. şöyle bir çikarim( su filan canlilik için) yaparsak gerekli değil.elbette başka bir yasam formu kimse görmedi.herkesin bildiği pullu, kabuklu,yağli, sumüklü, etli,hücresi zarla kapli vs. canli türleri.taa ki tring testlerine kadar.algoritmanin bulunuşu aslinda bilincin ve canliliğin da ne olduğunun cevabiydi.doğuştan herkes farkli bir algoritmik zincire sahip.bunu da kalitim ve çevresel veriler etkiliyor.bu yüzden bilinç diye bişe yok. iyi bir algoritmaya sahip, öğrenen bir makina düşün.insanda ayni böyledir.beynin algoritmik yapisi düşünme denen süreci ortaya çikariyor.aslinda bilinç diye bişe yok. doğuştan topladiğimiz veriler sonucu kararlar veriyoruz.öğrenebilen bir temel algoritma zincirine sahibiz.genetik algoritmasi farkli herkesin.bozuk olunca zeka geriliği ortaya çikiyor.kısaca, demek istediğim : mekanik yaşam formlarini biz yaptik.bunlarda ilerde canli statüsü elde edebilirler.iyi bir algoritmaya sahip olduklarinda.susuz çalişan mekanik canli işte.hatta su düşmanlari.başka türdede canlilar olabilir ama görmeden bilemeyiz.bundan 100 yıl öncede kimse androidleri hayal edemezdi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: 16 Ağustos Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 16 Ağustos On 01.07.2024 at 19:44, Röpteşambırlı Uzaylı yazdı: susuz çalişan mekanik canli işte.hatta su düşmanlari.başka türdede canlilar olabilir ama görmeden bilemeyiz.bundan 100 yıl öncede kimse androidleri hayal edemezdi. Evet , başka dünyaların canlıları da böyle çıkabilir. Metanol tüketerek yaşam sağlayan bir varlığı da Uranüs'ün metanol denizlerinde görebiliriz. Evrim bizi oluşturdu , biz de aynı zincirin devamı olarak başka varlıkları oluşturuyoruz. Yani bağımsız değiliz. Link to comment Share on other sites More sharing options...
ömerr Mesaj tarihi: 16 Ağustos Report Paylaş Mesaj tarihi: 16 Ağustos 5 saat önce, somebody yazdı: Evet , başka dünyaların canlıları da böyle çıkabilir. Metanol tüketerek yaşam sağlayan bir varlığı da Uranüs'ün metanol denizlerinde görebiliriz. Evrim bizi oluşturdu , biz de aynı zincirin devamı olarak başka varlıkları oluşturuyoruz. Yani bağımsız değiliz. Peki varlıklar tek bir canlıdan türeyerek mi bu hale geldi? Ve böyleyse en baştaki tek canlı nasıl hayat buldu? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: 16 Ağustos Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 16 Ağustos 23 dakika önce, ömerr yazdı: Peki varlıklar tek bir canlıdan türeyerek mi bu hale geldi? Ve böyleyse en baştaki tek canlı nasıl hayat buldu? Hayır canlılık aynı dönemde dünyanın pekçok yerinde oluşmaya başladı. Yani ilk olarak balçıkta bakteri oluştu söylemi yalandan ibaret. Denizde karada temiz suda , bulanık suda , volkanik bacaların içinde pek çok yerde oluşmaya başladı. Bunlar birbirleri ile uyum yada uyumsuzluk göstererek zamanla bir bölümü yok oldu bir bölümü de türlere ayrıldı. Türleşmenin kökeninde çevreye uyum sağlama vardır. Denizden balıklar nasıl karaya yürüdü diye sorabilirsin. Bu sorunun yanıtı jeolojik değişimlerde gizlidir. Dünyanın çoğu bölgesinde şuan bile gelgitler , sulak kurak dönemler süregeliyor. Bu zaman içerisinde hem karaya hem suya adapte olan amfibik canlılar vardır. Yani türleşme bir seçim değil doğal zorlamadır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
ömerr Mesaj tarihi: 17 Ağustos Report Paylaş Mesaj tarihi: 17 Ağustos 16 saat önce, somebody yazdı: Denizde karada temiz suda , bulanık suda , volkanik bacaların içinde pek çok yerde oluşmaya başladı. Bu oluşum bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey mi? Meraktan soruyorum, kötü bir niyetim yok. Yanlış bir soru sorduysam cahilliğime ver. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: 17 Ağustos Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 17 Ağustos 1 saat önce, ömerr yazdı: Bu oluşum bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey mi? Meraktan soruyorum, kötü bir niyetim yok. Yanlış bir soru sorduysam cahilliğime ver. Evrim teorsi 3000 yıl önce de konuşuluyordu ancak bilimsek olarak son 250 yılda ele alındı. Ancak bilimsel bulgular evrime işaret ediyor. Örneğin insanın kuyruk sokumu olduğu ama artık işlevsiz olduğu biliniyor. Tüylenme genlerimizin yaşam şartlarına göre değiştiği biliniyor. Bu 50 bin yıllık bir süreç. Diğer canlılarda da benzer değişimler var. Evrim ağacı sitesinde yeterli bilgi alabilirsiniz. Yani çamurdan insan yaratıldığına dair hiçbir kanıt olmadığına göre bilime güveneceğiz. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: 17 Ağustos Report Paylaş Mesaj tarihi: 17 Ağustos Her şey basitlikten karmaşıklığa gidiyor, tersi mümkün değil, ki tek bir örneği bile yok ve milyarlarca senelik bir süreç var. Dünyamız 4 milyar yaşında. Bilhassa dindarlığa meyilli olanlar, milyar rakamında kaç tane sıfır olduğunun farkında değil gibi. Hal böyle iken canlılık elbette bir zorunluluk, ki en azından bir kere ortaya çıktı. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now