Jump to content

Evren aslında bir beyin mi?


hegel

Recommended Posts

@hegel

Evren aslında bir beyin mi?
 
Bu çok güzel bir soru!
Bu sorunun cevabı dolaylı olarak: Evet!
 
Çünkü organizmamızın ve onun organı olan beynin (organizmanın kontrol birimi) hammaddesi evrenin (proton ve elektronların) kendisidir!

Evren her şeydir! Evren, başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz bir boyuttaki sonsuzluktur. Evren, varlığı kendisinden "yaratmıştır". Kendini "yarattıklarında" açığa çıkarmış ve kendini onlarda göstermiştir. Görünen tüm nesneler evrenin görüntüsüdür.
 
Evren neyden oluşur? Protonlar ve elektronlardan!

Evrenin varlığı, yokluğu konuşulmaz. Varlık varsa, evrende vardır. Varlık evrendedir ve evren varlıktadır. Varlık bir bütündür. Görünenlerin tümü evrenin görüntüleridir

Kadın ve erkek evrenin yeryüzündeki en üstün görüntüleridir.

Evrenden gelmedik, evren ile birlikte geldik (biz evreniz!). Evren bizim içimizde yaşar, biz de evrenin içerisinde yaşarız. Biz proton ve elektronun (evrenin) görüntüsüyüz!

Evren yalnızca parçacıkların düzenlenmesi (= madde) ile görünür hale gelir!
Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Kahin yazdı:

Evrenden gelmedik, evren ile birlikte geldik (biz evreniz!). Evren bizim içimizde yaşar, biz de evrenin içerisinde yaşarız. Biz proton ve elektronun (evrenin) görüntüsüyüz!

Bu konu tamamen dinci palavrasıdır.

Üstenci , kibirli , cehaletin içinde zavallılığını görmeyen ama kendini özel büyük bir şey zanneden dincilerin uydurmasıdır.

Mantarlarda beyin yoktur , bitkilerde de beyin yoktur. Ama onlar bizden çok çok çok daha önce var olmuşlar ve inadına var olmaya devam ediyorlar.

Ancak beyinli varlıklar çok sonraları ortaya çıkıyor. Bakterilerin ortak yaşama başlamasından sonra beyinli varlıklar türemeye başlıyorlar.

Uzayda sonsuz tane yıldız vardır. Bu yıldızları keyfinize yada çıkarınıza göre birleştirip İsrail haritası da elde edebilirsiniz , yada allah yoktur din yalandır sözünü çince bile yazabilirsiniz.

Tamamen çıkarınıza göre yontmaktanvileri gelen sahtekarca bir düşüncedir.

Örneğin antik paganlar yıldızları kendi çıkarlarına göre kümeleyip takım yıldızları icad etmişlerdir. Ama bir takım yıldızı içindeki 1 cm lik boşluk görünen alanda bile milyarlarca yıldız bulunur.

Zaten geçmişteki yıldızcı kahinler bu sahtekarlığı yaparak fal bakmış insanları keklemişlerdir.

Ancak bu yüzyılda bu kadar bilgiye rağmen omuzun üstünde beyin taşıyan insanların yıldız şekillerinden medet umması gösteriyor ki beyin herkeste işe yaramıyor.

Demek ki gökte olması şeklinin bir yerlerde çıkması çok da önemli değilmiş.

Link to comment
Share on other sites

@somebody

Bu konu tamamen dinci palavrasıdır.

İleri zekalılar benim yazdıklarımı anlayamazlar!

Ben yukarıda sadece evreni tarif ediyorum. Benim evren tanımım hiç batmayan yıldızlar gibidir!

Hiç kimse, kesinlikle hiç kimse, yukarıdaki tanımımı çürütemez!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Bana dünyamızda ve dünyamızın içinde bulunduğu evrende proton ve elektronlardan oluşmayan bir madde gösterebilir misin?

Eğer bana bunu gösterebilirsen, burada tavsiye ettiğin arap bacının yanına gideceğim ve burada bir daha yazmayacağım, SÖZ!!!

Arap bacı çekici mi?


Yazdıklarının geri kalanı hakkında yorum yapmayacağım çünkü entelektüel gevezelikten başka bir şey değil!
 

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Bu oranı nasıl yorumluyorsun?

karanlık madde
sıradan madde
karanlık enerji


Birisi bir grafik çizdi veya bir şey iddia etti ve sen de buna inandın, öyle değil mi?

Karanlık maddeyi kim, ne zaman, nerede ve nasıl keşfetti?

Bunun bilindiğini iddia ediyorsan, neden periyodik tabloda listelenmiyor?

("Sıradan") maddeyi yorumlamama gerek yok. Madde = Proton/Elektron.

Karanlık enerji??

Kara = Konsept
Enerji = Konsept

İnsanları kandırmak gerçekten bu kadar kolay mı? Neden buna kanıyorsun?

Bana nesnesiz bir enerji gösterebilir misin?

Bana nesnesiz enerji göster ve ben de bilimi bırakacağım!!!!!!!!!!!!!!!!

Link to comment
Share on other sites

41 dakika önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

Bu oranı nasıl yorumluyorsun?

karanlık madde
sıradan madde
karanlık enerji


Birisi bir grafik çizdi veya bir şey iddia etti ve sen de buna inandın, öyle değil mi?

Karanlık maddeyi kim, ne zaman, nerede ve nasıl keşfetti?

Bunun bilindiğini iddia ediyorsan, neden periyodik tabloda listelenmiyor?

("Sıradan") maddeyi yorumlamama gerek yok. Madde = Proton/Elektron.

Karanlık enerji??

Kara = Konsept
Enerji = Konsept

İnsanları kandırmak gerçekten bu kadar kolay mı? Neden buna kanıyorsun?

Bana nesnesiz bir enerji gösterebilir misin?

Bana nesnesiz enerji göster ve ben de bilimi bırakacağım!!!!!!!!!!!!!!!!

Evreni kapsadığı kadarıyla, yani sadece içindeki elektron ve atomlardan ibaret sanman yanlış. Çok büyük bir boşluk var. Uzayda metrekübe düşen hidrojen atomu sayısı bir.

Madde evrenin içine saçılmış. Senin dediğin gibi olsaydı. İçi su dolu şişirilmiş balona benzerdi.

Antitezin yok, bir çalışman arastirman yok. Sadece kim bulmuş kim görmüş diyorsun. Sana niye inanalım?

Link to comment
Share on other sites

2 saat önce, Kahin yazdı:

Hiç kimse, kesinlikle hiç kimse, yukarıdaki tanımımı çürütemez!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Bir saçmalığı çürütmek için uğraşamam çünkü iddialarına hiçbir kanıtın yok. Ben de diyorum ki her gün evreni iki tur dolaşıyorum , senin bildiğin gibi değil.

Hadi yalanla da göreyim.

Yakında peygamberliğini ilan edersin.

Bu arada arap Bacı fena değil.

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Çok büyük bir boşluk var. Uzayda metrekübe düşen hidrojen atomu sayısı bir.

Peki hidrojen atomunun dışındaki boşluk neyden oluşur? Hiçbir şeyden mi? "Boşluk" terimi hakkında hiç düşündün mü?

Boşluk var değildir: Boş = konsept!

Aynı hatayı yapıyorsun: Birileri yazdı, sen okudun ve inandın!

Evrende bir Attometre boşluk bile yoktur. Evreni izole bile edemezsin, çünkü izole etmeye kullandığın malzeme evrenin (proton ve elektronun) kendisidir!!!

Her obje evrenin kendisidir. Proton ve elektron yalnızca parçacıkların düzenlenmesi ile görünür hale gelir. Madde parçacıkları (evren = proton/elektron) yaşlanmaz, ister bir saniyelik ya da milyarlarca yıllık, önemli değil, sadece parçacıkların düzenlenmesi (insan, yıldız, gezegen vb.) yaşlanır. İnsan evrenden oluşur ve ölümünden sonra ise tam tersi bir süreç başlar, organik maddeler tekrar protonlara ve elektronlara ayrışır!

Gezegenimiz 365¼ günde güneş etrafında 940 milyon kilometrelik bir mesafe kat ediyor. Ve bu süre zarfında güneş sistemimiz galaksimizle birlikte birkaç milyar kilometre yol kat eder. Bu süre içinde herhangi bir bilimciden atmosferimizde (buhar topunda) bir boşluk keşfettiğini duydun mu? Buhar topu neyin içinde? Biz neyin içindeyiz?

 

Sana niye inanalım?

Benim söylediğim tek bir kelimeye bile inanma, ama diğerlerinin söylediği tek bir kelimeye de inanma. Etrafımda inanan insanlar olsun istemiyorum, etrafımda bilen ya da soran insanlar olsun istiyorum!

Ben senin yerine düşünemem; böyle bir vekaleten düşünme mümkün olsaydı senin için daha iyi olmazdı.

 

@somebody

Bir saçmalığı çürütmek için uğraşamam çünkü iddialarına hiçbir kanıtın yok. 

Kanıt mı? Çok komiksin!

Kanıt evren, sen, ben, gezegenimiz, yıldızlar vs.

 

Bu arada arap Bacı fena değil.
 
Bir resmi var mı? Bağlantı yeterli!
Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Kahin yazdı:

Bir resmi var mı? Bağlantı yeterli!

Yok sen ayartacaksın , onu da ben mi yapayım yani.

1 dakika önce, Kahin yazdı:

Kanıt mı? Çok komiksin!

Kanıt evren, sen, ben, gezegenimiz, yıldızlar vs.

Ben insanım ve yalan söyleyebirim , sahtekarlık yapabilirim. Bundan daha güzel kanıt olmaz diyorsun yani.

Doğa kanunları yalan söylemez , bana herkesin deneyebileceği bir proje ile gel. Yoksa atıp tutmakla olmaz.

Sana diyorum evreni hergün iki tur geziyorum diye. Al sana kanıt .

Link to comment
Share on other sites

8 saat önce, kavak yazdı:

Beynimizin %100 nasıl işlediğini henüz bilmiyoruz

Evet birde o var, bilim adamları 1 mm3 beyin dokusunda 57 bin hücre ile nöronlar arasında 150 milyon bağlantı tespit etmiş. 1.4 petabaytlık devasa bir veri kümesi demekmiş bu. Böyle büyük bir veri işleme merkezini henüz yeni yeni keşfediyoruz, belki de evren gibi

 
 
Link to comment
Share on other sites

Dark Matter 26.8%
Ordinary Matter 4.9%
Dark Energy 68.3%

Burada başka bir mantık hatası daha var:

Bu çakma bilimciler "oranların" ondalık basamaklarını bile "biliyorlar". Oranlar olsaydı, bırakın ondalık basamakları, yüzdeleri bilmek bile mümkün olmazdı.

Bunu çürütmek çok kolaydır:

Evren, başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz bir boyuttaki sonsuzluktur.

Bu nedenle "oranları" bilmek mantıksal olarak imkansızdır!

Evren toplam (100%) sonsuz miktarda enerjiye sahiptir. Yeni bir madde oluşursa, bunun için gereken enerji evrenden aktarılır. Enerji dengesi her zaman eşittir: Bu, bir maddeye aktarılan enerji eksi evrenden "çıkan" enerji =  %100'dür

Bunun kanıtı Enerjinin Korunumu Yasasıdır:

"Enerji, farklı enerji biçimleri arasında dönüştürülebilir, örneğin, kinetik enerjiden termal enerjiye. Enerji yaratılamaz veya yok edilmez. Enerji kaybı mümkün değildir".

Protonlar ve elektronlar ortaya çıkmaz ve kaybolmaz, sadece vardır ve aktarılabilir!

Başka bir deyişle: Evrende evrenin kendisinden başka hiçbir şey yoktur. Hiçbir şey eklenmez ve hiçbir şey çıkarılmaz!!!

Fiziksel dünyada varlık (= madde) olarak görünen şey gerçekte ebedi oluş halidir = Ortaya çıkma ve bozunma!

Link to comment
Share on other sites

On 30.06.2024 at 09:13, hegel yazdı:

Evet birde o var, bilim adamları 1 mm3 beyin dokusunda 57 bin hücre ile nöronlar arasında 150 milyon bağlantı tespit etmiş. 1.4 petabaytlık devasa bir veri kümesi demekmiş bu. Böyle büyük bir veri işleme merkezini henüz yeni yeni keşfediyoruz, belki de evren gibi

İkisi de henüz bir hayli bilinmezlik/muğlaklık barındırıyor, bu noktada ikisi birbirine benziyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Kahin yazdı:
Dark Matter 26.8%
Ordinary Matter 4.9%
Dark Energy 68.3%

Burada başka bir mantık hatası daha var:

Bu çakma bilimciler "oranların" ondalık basamaklarını bile "biliyorlar". Oranlar olsaydı, bırakın ondalık basamakları, yüzdeleri bilmek bile mümkün olmazdı.

Bunu çürütmek çok kolaydır:

Evren, başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz bir boyuttaki sonsuzluktur.

Bu nedenle "oranları" bilmek mantıksal olarak imkansızdır!

Evren toplam (100%) sonsuz miktarda enerjiye sahiptir. Yeni bir madde oluşursa, bunun için gereken enerji evrenden aktarılır. Enerji dengesi her zaman eşittir: Bu, bir maddeye aktarılan enerji eksi evrenden "çıkan" enerji =  %100'dür

Bunun kanıtı Enerjinin Korunumu Yasasıdır:

"Enerji, farklı enerji biçimleri arasında dönüştürülebilir, örneğin, kinetik enerjiden termal enerjiye. Enerji yaratılamaz veya yok edilmez. Enerji kaybı mümkün değildir".

Protonlar ve elektronlar ortaya çıkmaz ve kaybolmaz, sadece vardır ve aktarılabilir!

Başka bir deyişle: Evrende evrenin kendisinden başka hiçbir şey yoktur. Hiçbir şey eklenmez ve hiçbir şey çıkarılmaz!!!

Fiziksel dünyada varlık (= madde) olarak görünen şey gerçekte ebedi oluş halidir = Ortaya çıkma ve bozunma!

Anlamıyorum, evren sadece proton ve elektrondan oluşuyor demiştin. Peki uzayın eğilip bükülen dokusu nedir?

Sonsuz bir evrenden bahsediyorsun, peki bizim görebildiğimiz neden 93 milyar ışık yılı çapında?

Geri kalanında galaksiler yıldızlar yok mu? süper nova patlaması olmuyor mu? Yani sonsuz bir evrende daha fazla madde olması, daha fazla yıldızın parlaması ve uzayın daha aydınlık olması gerekmez mi?

Sonsuz evrende neden , en azından bir kısmında var olan bu galaksiler neden haraket ediyor. Neden uzaklasiyorlar. Daha durağan ya da tamamen durmuş olmaları gerekmez mıydi? Ve yahutta hepsinin bir noktada toplanması!

Sonsuz bu evrenin görebildiğimiz kısmında ne oldu da bir anda galaksiler yıldızlar ortaya çıktı? 

Evrenin sonsuz boyutta olduğunu nasıl öğrendin?

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Peki uzayın eğilip bükülen dokusu nedir?

Kim söyledi bunu? Bunu kim söylediyse evren hakkında gerçekten bir şey bilmiyor!

Ayrıca, evrenin dokusu nedir? 
Evrenin dokusu hangi maddeden yapılmıştır? Bunu bir açıklarmısın!

 

Sonsuz bir evrenden bahsediyorsunuz. Peki görebildiğimiz evrenin çapı neden 93 milyar ışık yılı?

Çeşitli teknolojik cihazlar kullanarak gözlemleyebildiğimiz evren, parçacık ufkumuz içindeki bir bölgeyle sınırlıdır. Parçacık ufku, en uzakta olan ve gözlemleyebildiğimiz noktayı tanımlar.

Sonsuzluğu görmek mümkün mü?

Sonsuzluk, sonsuzluktur!

Ayrıca, 93 milyar ışık yılını kim ölcdü? Neyle ölçdü? Bu mesafeden sonra evrenin sonuna gelinmiş mi oluyor?

 

Geri kalanında galaksiler yıldızlar yok mu? süper nova patlaması olmuyor mu?

Böyle bir saçmalığı nerede yazmışım!

 

Yani sonsuz bir evrende daha fazla madde olması, daha fazla yıldızın parlaması ve uzayın daha aydınlık olması gerekmez mi?

Bu soru için yukarıdaki 2. cevaba bak!

 

Sonsuz evrende neden , en azından bir kısmında var olan bu galaksiler neden haraket ediyor. 

Hidrojen atomu tüm elementler arasında en basit, en ilkel olanıdır. Bir proton ve bir elektrondan oluşur. Bir proton ve bir elektron maddenin kararlı parçacıklarıdır. Maddenin her parçacığının bir salınım modeli. Maddenin her bir parçacığı kendi açısal momentumunu sonsuza dek üretir, sonsuza dek kendi açısal momentumuna sahiptir. Maddenin her parçacığı bir elektromanyetik alandır, maddenin her parçacığı bir perpetuum mobiledir (sürekli hareket eder). Elektriksel olarak gevşeme ve manyetik olarak gerilim, sorumlu olan kuvvet ve geri yükleyici kuvvettir. Her parçacık mutlak dinlenme halinde ışık hızında salınır.

Evren (galaksiler, yıldızlar, gezegenler, uydular vb.) döner çünkü her tek sabit parçacık kendi açısal momentumuyla evrene katkıda bulunur.

Her şey harekettir, her şey akar, özellikle de daireler halinde. Hareket, fiziksel varoluş için vazgeçilmez bir ön koşuldur!

 

Neden uzaklasiyorlar.
 
Kim söylüyor bunu? Ve neyden uzaklaşıyorlar?
 
Evrenin sonsuz boyutta olduğunu nasıl öğrendin?

Proton ve Elektron 'söylüyor'. Proton ve elektron sonsuzdur, yani parçacıklar bir perpetuum mobiledir!

Eğer sonlu olsaydı, o zaman bir "duvar" olması gerekirdi. O zaman hemen şu soru ortaya çıkar: Bunun arkasında ne var?

Bir yaratıcı orada oturup insanları mı izliyor?

 

Sonlu olan bir iz bırakır, sonsuz olan ise hiçbir iz bırakmaz. Bir iz var mı?

Örneğin proton ve elektronlardan oluşmayan bir madde var mı?

 
Tekrar: Evren, başlangıcı ve sonu olmayan sonsuz bir boyuttaki sonsuzluktur.
 
Eğer bilginiz varsa, o çakma bilimciler ve sen neden bu ifadeyi çürütmüyorsunuz?
Link to comment
Share on other sites

On 29.06.2024 at 16:09, somebody yazdı:

Zaten geçmişteki yıldızcı kahinler bu sahtekarlığı yaparak fal bakmış insanları keklemişlerdir.

Bunu okurken istemsizce tebessüm ettim.

Çin'in savaşan devletler dönemini anlatan Üç Krallık kitabında bu olgu sürekli tekrarlanıyor. Gökyüzü olaylarını savaşın gidişatını, komutanların kaderlerini fiilen haber ediyor o dönemin insanları için.

O kahinler de hiçbir kanıt olmadan iddialarda bulunuyor ve insanlardan inanmalarını bekliyor, inanıyorlar da. Günümüzde de çok farklı değil. Pek çok insan falına baktırmak için bu sahtekarların tuzağına düşüyor. Gerçi artık kendilerine kahin diyecek kadar ileri gidebilen fazla insan kalmadı. Falcı, medyum veya peygamber gibi adları tercih ediyorlar artık. 

Link to comment
Share on other sites

13 saat önce, Kahin yazdı:

Kim söyledi bunu? Bunu kim söylediyse evren hakkında gerçekten bir şey bilmiyor!

Ayrıca, evrenin dokusu nedir? 
Evrenin dokusu hangi maddeden yapılmıştır? Bunu bir açıklarmısın!

Nesnelerin birbiri etrafında dönmesini ya da bir nesnenin başka bir nesne üzerinde kalmasını sağlayan, ışığa yol veren, merceklenme etkisi yaratan, kütle çekim dalgalarını yayan şey.

 

13 saat önce, Kahin yazdı:

Çeşitli teknolojik cihazlar kullanarak gözlemleyebildiğimiz evren, parçacık ufkumuz içindeki bir bölgeyle sınırlıdır. Parçacık ufku, en uzakta olan ve gözlemleyebildiğimiz noktayı tanımlar.

Sonsuzluğu görmek mümkün mü?

Sonsuzluk, sonsuzluktur!

Ayrıca, 93 milyar ışık yılını kim ölcdü? Neyle ölçdü? Bu mesafeden sonra evrenin sonuna gelinmiş mi oluyor?

Hubble ile görebildiğimizin ötesine webb ile geçemedik. Gelecek yıllarda çok daha güçlü bir teleskop gönderecekler. Fakat şimdiye kadar görülebilen en uzak nesne 13,3 milyar ışık yılı uzakta.

Dürbün kullanmış olmalısın. Daha iyisi ile daha uzağı görürsün. İşte daha iyisi ile, webb ile 14 milyar ışık yılını yine gecemediler. 

Peki nasıl oluyor en uzaktaki cisim 13,3 milyar yılı uzaktayken evrenin çapı 93 milyar ışık yılı oluyor.

Işığın yolculuğundaki gecikme, hızı+ hubble sabiti (evrenin genişleme hızı). Sebep bunlar.

Sonsuzluğu görmek değil daha uzaktan bize doğru haraket eden nesneleri görebiliyor olmalıyız. Mesela 20 milyar ışık yılı uzakta bir quasar galaksi içindeki süper nova patlamalariyla maviye kaysin. Evren sonsuz diye herseymi birbirinden uzaklaşır!!!!

13 saat önce, Kahin yazdı:

Hidrojen atomu tüm elementler arasında en basit, en ilkel olanıdır. Bir proton ve bir elektrondan oluşur. Bir proton ve bir elektron maddenin kararlı parçacıklarıdır. Maddenin her parçacığının bir salınım modeli. Maddenin her bir parçacığı kendi açısal momentumunu sonsuza dek üretir, sonsuza dek kendi açısal momentumuna sahiptir. Maddenin her parçacığı bir elektromanyetik alandır, maddenin her parçacığı bir perpetuum mobiledir (sürekli hareket eder). Elektriksel olarak gevşeme ve manyetik olarak gerilim, sorumlu olan kuvvet ve geri yükleyici kuvvettir. Her parçacık mutlak dinlenme halinde ışık hızında salınır.

Evren (galaksiler, yıldızlar, gezegenler, uydular vb.) döner çünkü her tek sabit parçacık kendi açısal momentumuyla evrene katkıda bulunur.

Her şey harekettir, her şey akar, özellikle de daireler halinde. Hareket, fiziksel varoluş için vazgeçilmez bir ön koşuldur!

Bahsettiğim konu galaksilerin belli yönlere hareket etmesidir. Sonsuz evrende harekete ne sebep oldu. Galaksinin kendi ekseni etrafında dönüşünü sonsuz evren ortamında anlayabilirim ama bir yöne doğru hızla yol almalarını anlayamam. Bir kuvvet onları harekete zorluyor. Buda genişleme ve kütle çekimle açıklanabilir. Sonsuzluk eşittir durgunluk olmalı. Okyanusları çalkalayan kuvvetler var mesela.

 

13 saat önce, Kahin yazdı:

Eğer sonlu olsaydı, o zaman bir "duvar" olması gerekirdi. O zaman hemen şu soru ortaya çıkar: Bunun arkasında ne var?

Bir yaratıcı orada oturup insanları mı izliyor?

 

Bilmiyoruz arkada birşey var mı yok mu.

Fakat akla yatıyor, neden arkada birşey olmasın. Arkadaki şeye evren1 diyelim içinde olduğumuz yapıya evren2 diyelim. Şu üzerindeki sabun köpüğü gibi olsun. Su farklı köpük farklı. Kulağa mantıklı geliyor. Yani ikiside farklı şeyler olabilir. Yapı biçim olarak birbirine hiç benzemeyebilirler. Paralel evrenlerde olabilir. Senin gibi kesinlikle böyledir demek yerine bekle ve gör desek daha doğru olur kanımca. 

9 saat önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

Bu soruyu gözden kaçırmışım:

Sonsuz bu evrenin görebildiğimiz kısmında ne oldu da bir anda galaksiler yıldızlar ortaya çıktı?

Bu soruya ancak bir karşı soruyla cevap verilebilir:

Galaksilerin ve yıldızların bir anda ortaya çıktığını nereden biliyorsun?

Sonsuz bir evren demek yaşı yok demek. Tanrı gibi yani. Bu durumda herşeyin çoktan olup bitmesi gerekmez mi? Evren tamamen donmuş, yıldızlar sönmüş. Fakat hâlâ bir yerlerde gaz kümeleri yıldız doğuruyor. 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark, James Webb teleskopu ile Hubble´nin erişemediği bilgilere ulaşılmasını umuyorum. Anladığım kadarıyla teleskoptan gelen verilerin anında tahlil edilmesi mümkün değil, çünkü verilerin hacmi çok büyük. Bu nedenle biraz zamana ihtiyaç var. Ayrıca Webb´in ilk tahlil edilen verileri daha berrak ve daha detaylı.

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

@Deadanddark, James Webb teleskopu ile Hubble´nin erişemediği bilgilere ulaşılmasını umuyorum. Anladığım kadarıyla teleskoptan gelen verilerin anında tahlil edilmesi mümkün değil, çünkü verilerin hacmi çok büyük. Bu nedenle biraz zamana ihtiyaç var. Ayrıca Webb´in ilk tahlil edilen verileri daha berrak ve daha detaylı.

https://webbtelescope.org/quick-facts

Buradan webb uzay tekeskobunun üstlendiği görevler listesini görebilirsiniz. 

Bir exo planetin üzerinde yaşam (daha iyi bir atmosfer analizi ile) olduğunu söyleyebilme yeteneğine sahip teleskoptur webb. 

Fakat büyük patlamayı(şişme,inflasyon) yanlışlayabilecegi ihtimali akla gelmesin. 

Erken evrene, oluşan ilk galaksilere daha iyi bir bakış gerçekleşecek.

Yani quark çorbası dedikleri ve kozmik arka alan ışımasına sebep olan o ilk yapının ötesine geçmek söz konusu değil. O bizim için hep bir duvar.

 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...