Jump to content

Kudüs Sendromu


alpinçayırı

Recommended Posts

Kudüs şehrine özgü psikolojik bir akıl hastalığıdır. Kudüs sendromu, ilk kez 1930'larda İsrailli bir pisikolog tarafından tanımlanmıştır. Bu hastalığın belirtileri şunlardır:

1) Anksiyete, ajitasyon, gerilim hissi gibi belirtiler.

2) Kişinin tek başına (bulunduğu gruptan ya da ailesinden ayrılarak) Kudüs'te dolaşma isteği.

3) Takıntılı şekilde temiz olma çabası içerisine girmek.

4) Uzun ve beyaz elbiseler giyinmek.

5) Yoğun şekilde bağırma, şarkı söyleme ihtiyacı hissetme.

6) Kudüs'ün kutsal(!) yerlerinden birine törensel bir yürüyüş yapmak.

7) Kutsal(!) bir yerde vaaz vermek.

8) Kendini İsa, Yahya, Mehdi gibi kutsal(!) kişilerle özdeşleşleştirmek.

Kudüs sendromu, Kudüs şehrinin kasvetli ve mistik havasından meydana gelen bir hastalıktır çünkü Kudüs de aynı Mekke ve Medine gibi bir çöl şehridir. Keşke bu hastalığın tanımı 2000 yıl önce yapılsaydı şu an dünya tarihi bambaşka olurdu. Mesela insanlık, en az 10.000 yıl ileri giderdi. Kudüs Sendromu'nun Paris ve Stockholm sendromlarından farkı dini olmasıdır. Paris ve Stockholm sendromları ise siyasi ve bireyseldir.

Belki İsa, Yahya, Zekeriya, Süleyman, Davud, Musa, İshak, İbrahim de bu hastalıktan muzdarip kişilerdi ve tedaviye ihtiyaçları vardı.

İlgili linkler:

1) https://www.dinvemitoloji.com/2020/04/kudus-sendromu.html?m=1

2) https://onedio.com/haber/dinlerin-dogdugu-yere-gidip-halusinasyon-gorme-ve-psikoz-yasama-durumu-kudus-sendromu-710710 

Link to comment
Share on other sites

  • 6 ay sonra...

Abartılacak bir durum değildir.

Kuruluş Osman, Ertuğrul gibi dizileri elinde kılıç sallayarak izleyen insanlar var. Kendini Osmanlı askeri falan sanıyor olmalılar. Futbol maçına giden holiganlar gibi.

Tarihi kalıntıları ziyaret ettiğimde, örneğin en son Apollon tapınağına gitmiştim ve gerçekten çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bir sürü soru canlandı kafamda. Kimler yaşadı buralarda, nasıl yaptılar bu yapıyı, artık yoklar, bir gün bizde yok olup gideceğiz vs..

İnandığı dinin holiganı değilse bir insan çokta etkilenmez. Holigansa eğer bir anda ağlamaya bile başlayabilir gördükleri yüzünden. Mesela şeytan taşlarken, hira mağarasına girerken, kabedeki siyah taşa dokunduğunda falan kendini bir anda kaybedebilir. 

İsa'nın çilesi filmini izlerken kalp krizi geçirip ölenler olduğunu söylediler, ne kadar doğru bilemem. 

Normal bir insanın yaşayacağı şeyler değil. Holigansa bir takım tuhaf hallere girebilir insan.

Link to comment
Share on other sites

Dindarlar hayali bir şeylere tapıyorlar ve onun uğruna bir takım ritüeller icra ediyorlar sadece. Bize göre tamamen irrasyonal bir tutum gibi görünse de, bu onları akıl hastası yapmaz. Zaten dinsel eylemleri dışında dinsizlerden bir farkları yok. Tüm dertleri şu: Tahtalı köyde denize sıfır, bol nehirli, keyiflerince yaşayacak bir diyar. Icra ettikleri ritüeller sayesinde oraya gideceklerini zannediyorlar. Kimseye fiilen zarar vermedikleri ve kimsenin yaşam şartına karışmadıkları sürece varsın hayal etsinler.

Link to comment
Share on other sites

Bokunu çıkarma sendromu, başa güneş geçme sendromu falan da diyebiliriz. 

Örümcek adama özenip yüksek bir binaya tırmanırken düşmek mesela.

Bizde var bitane kendini İsa zanneden şahıs, gayet aklı başında biri.

Yalnız bir ayrıntı var, gerçekten akıl sağlığı pamuk ipliğine bağlı olanlara dinin hiç de iyi gelmediğini bilmek lazım. Bu tip insanları dinden uzak tutmakta fayda var. Bazı insanlar bu tip insanları hacı hocaya yönlendirerek büyük hata yapıyor.

Link to comment
Share on other sites

Bu insan türü çok garip. Rasyonel olmayan ne varsa bu türde var. Ağaca bez bağlıyor, hiç tanımadıkları insanların mezarlarındaki taşı veya tahtayı öpüyor, torpil geçilsin diye hayvanları öldürüyor, yıldızlardan medet umarcasına fal baktırıyor, Tosuncuk Mehmet gibi sahtekârlara kanıyor vs. vs. vs.

Yahu kırmızı ışıkta duranları adamdan saymayan insanlar gördük. Tüm bunlara rağmen bu insanların nesli tükeneceğine, sayıları katlandıkça katlanıyor. Bunların aklı zehir gibi çalışıyor aslında, çünkü işlerine gelen her şeyi (burada aklınıza gelen her iyi ve kötü şeyi kastediyorum) yapmaya muktedirler. En tehlikelilerini toplumsal kurallara uymayanlar arasında aramak lazım. Bunlar her cenahta var. Eğer bir sendrom varsa, o da tüm dünyayı kapsayan bir sendromdur.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...