Kısa sorular

[Dilaver Çelimli]

Semavi dinlere göre evren ve tüm canlılar 6-7 bin yıl önce yaratıldı. Yapılan çalışmalar sonucu elde edilen bilimsel bulgulara göre ise dünya 4 milyar yaşında… Burada bir çelişki söz konusu. 
 

Metafizik olayları tümden reddedebilir miyiz? Doğa üstü güçleri olan bir kadın, bir kişinin, yanında olmamasına rağmen, ne yaptığını görebiliyor, anlatabiliyor. Bu nasıl oluyor? 
 

Bir Bulgar büyücü geleceği görüyor. 
 

Bir peygamber bir nehri ortadan ikiye ayırıyor. 
 

Bir peygamber baş parmağı ile ayı ikiye bölüyor. 

Bir peygamber tanrı ile konuşuyor. 
 

Bir peygamber tanrının melekleri vasıtasıyla mesajlar alıyor. 
 

Semavi dinlerin ortaya çıktığı dönemde kabile devletleri mi vardı? İnsanlar kabileler halinde mi yaşardı?
 

Tanrıya inanmak bir ihtiyaç mıdır?

Ahiret var mı?

 

Tanrı yoksa ilk şey nasıl meydana geldi?

 

İlk din Hinduizm mi?

 

Dinler birbirlerinin üstüne katarak mı ilerliyorlar?

Günümüzde neden peygamber çıkmıyor?

 

Günümüzde “ben peygamberim” diyeni neden akıl hastanesine kapatıyorlar?

 

Peygamberlerin aslında ruhsal rahatsızlık sahibi bireyler olduklarını okumuştum. Bu doğru olabilir mi?

 

Teşekkür ederim.

 

[Índio do Buraco]

Elimden geldiğince cevaplamaya çalışatım

Doğa üstü olan kadın kurgu gerçek ise poker masasında para yı neden bulmuyor 😀

Psikoz hastasıyım bende geleceği görüyorum forumda bu konuda başlık açtım olasılıksız da güzel kitaptır

Semavi dinlerin ortaya çıktığı dönemi bilmiyorum

Buraya kadar olan sorular da çok komik 

Etrafımda ki insanları gözlemlediğim kadarıyla tanrıya inanmak kırılgan ve saf küçük bir azınlık için ihtiyaç

Diğerleri için ise çıkar meselesi

Kendini vicdanını temizlemek geri kalmış toplumlarda insanlar tarafından kabul görüp güven uyandırıp saygı görmek için kullanılan bir çeşit bröve gibidir

Keşke olsa da tanrı ile yüzleşebilsek

ilk şey böyle meydana gelmiş olması daha inandırıcı

Bence god is an astronaut güzel gruptur

Hinduizm bildiğim kadarıyla din değil bir öğreti ve bir ilah yok buddha bile en son seviyede aydınlanmış bir insan

İlacımı almayınca bana da vahiy geliyor

Mesela şunun gibi insanlık çok bozuldu bir hafta günde sadece bir bardak su iç ve hiçbir şey yeme ki insanlık kurtulsun 

İsanın bizim için çile çekmesine benziyor hah

Diğer soruları da cevaplamaya gerek görmedim

 

[Índio do Buraco]

Bende sana bir soru sorabilirmiyim

Nasıl desem felsefe düşünce yoluyla elde edilen sonuçlara mı inanırsın

Yada bir öğretiyi hiç sorgulama dan kabul mu edersin

Hep yazarım İslam'da kainatın işleyişine bakarak bu düzende allahın yaratma sanatını görmek çok üstün bir ibadettir

Ben şu yöntemi kullanırım kendi hayat deneyimin ile ulaştığım ve diğer canlıların arasındaki ilişkileri gözlemleyerek elde ettiğin sonuçları bir araya getirdiğim zaman 

Tanrının ilk olarak adaletli olmadığı kainatta fizik ve doğa kanunları bşr yana tam bir kaos olduğu canlıların yaşayış ve dığanın işleyişine ilahi bir gücün etki etmediğine dolayısıyla mükemmel olmadiği ve mükemmel olmayan bir tanrının var olamayacağı sonucuna varıyorym 

Düzenli aralıklarla bunun sağlamasını ayetler hadisler ve islam öğretisi üzerinden en yeni deneyimlerini ve gözlemlerini de ekleyerek yapıyorum 

Ve kesin olarak diyebilirim 

And olsun ki bir ilah yoktur

[Dilaver Çelimli]

27 dakika önce, Max Stirner yazdı:

Elimden geldiğince cevaplamaya çalışatım

Doğa üstü olan kadın kurgu gerçek ise poker masasında para yı neden bulmuyor 😀

Psikoz hastasıyım bende geleceği görüyorum forumda bu konuda başlık açtım olasılıksız da güzel kitaptır

Semavi dinlerin ortaya çıktığı dönemi bilmiyorum

Buraya kadar olan sorular da çok komik 

Etrafımda ki insanları gözlemlediğim kadarıyla tanrıya inanmak kırılgan ve saf küçük bir azınlık için ihtiyaç

Diğerleri için ise çıkar meselesi

Kendini vicdanını temizlemek geri kalmış toplumlarda insanlar tarafından kabul görüp güven uyandırıp saygı görmek için kullanılan bir çeşit bröve gibidir

Keşke olsa da tanrı ile yüzleşebilsek

ilk şey böyle meydana gelmiş olması daha inandırıcı

Bence god is an astronaut güzel gruptur

Hinduizm bildiğim kadarıyla din değil bir öğreti ve bir ilah yok buddha bile en son seviyede aydınlanmış bir insan

İlacımı almayınca bana da vahiy geliyor

Mesela şunun gibi insanlık çok bozuldu bir hafta günde sadece bir bardak su iç ve hiçbir şey yeme ki insanlık kurtulsun 

İsanın bizim için çile çekmesine benziyor hah

Diğer soruları da cevaplamaya gerek görmedim

 

Merhaba. Ben de bipolarım

[Dilaver Çelimli]

5 dakika önce, Max Stirner yazdı:

Bende sana bir soru sorabilirmiyim

Nasıl desem felsefe düşünce yoluyla elde edilen sonuçlara mı inanırsın

Yada bir öğretiyi hiç sorgulama dan kabul mu edersin

Hep yazarım İslam'da kainatın işleyişine bakarak bu düzende allahın yaratma sanatını görmek çok üstün bir ibadettir

Ben şu yöntemi kullanırım kendi hayat deneyimin ile ulaştığım ve diğer canlıların arasındaki ilişkileri gözlemleyerek elde ettiğin sonuçları bir araya getirdiğim zaman 

Tanrının ilk olarak adaletli olmadığı kainatta fizik ve doğa kanunları bşr yana tam bir kaos olduğu canlıların yaşayış ve dığanın işleyişine ilahi bir gücün etki etmediğine dolayısıyla mükemmel olmadiği ve mükemmel olmayan bir tanrının var olamayacağı sonucuna varıyorym 

Düzenli aralıklarla bunun sağlamasını ayetler hadisler ve islam öğretisi üzerinden en yeni deneyimlerini ve gözlemlerini de ekleyerek yapıyorum 

Ve kesin olarak diyebilirim 

And olsun ki bir ilah yoktur

Araştırma ve düşünme yoluyla elde ettiğim bilgiye inanırım. Dini temel bir eğitim almadım. 25 yaşına kadar da ateisttim. Hayatın zorlukları ve yaşadıklarım sonucu bu yola girdim. Ama hala kafamda soru işaretleri ve şüpheler var. 

[Índio do Buraco]

27 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Merhaba. Ben de bipolarım

https://www.indyturk.com/node/617766/türki̇yeden-sesler/egzersiz-depresyon-tedavisinde-ilaçlardan-daha-etkili

 

Avustralya bilim insanları araştırma yapmış açık havada yapılan düzenli eğzersiz ile antidepresan bırakılabilir

Ben böyle bıraktım doktor yanlış tanı konulmuş dedi 

En son abilify da 3\4 doza düşür dedim kovdu beni 🥲

[Índio do Buraco]

7 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Araştırma ve düşünme yoluyla elde ettiğim bilgiye inanırım. Dini temel bir eğitim almadım. 25 yaşına kadar da ateisttim. Hayatın zorlukları ve yaşadıklarım sonucu bu yola girdim. Ama hala kafamda soru işaretleri ve şüpheler var. 

Mesela ne gibi az çok tahmin edebiliyor um

Araştırma yöntemini nasıl kullanırsın

Başkalarının fikirlerini okuyarak mı 

Ben kendimce bir sosyoloğ gibi çalışırım 

Uçurum insanları güzel kitaptır 😀

[kavak]

@Dilaver Çelimli, foruma hoş geldin.

Günümüzün insanını "Aman da tanrı benimle konuştu, ben onun seçilmiş kuluyum" masallarıya uyutmak mümkün değil, çünkü böyle bir iddiada olanlar somut kanıt sunamazlar. Bu nedenle sözde peygamberlerin nesli tükenmiş diyebiliriz. Ayrıca yukarıda sıralamış olduğun sözde peygamber eylemleri baştan sona eskilerin uydurulmuş masallarından oluşuyor ve bunların gerçekte yaşamış tarihi kişiler olduğu da doğru değil.

Mesela Musa; her önemli tarihi olayı kayıt altına alan Eski Mısırlılar, Musa´dan veya Mısır´dan kaçan Yahudilerden bahsetmez.

Mesela İsa veya Muhammed; İncil ve Kur´anı ve biyoğrafilerini yazanlar bu ikisini şahsen tanımaz ve seneler hatta asırlar sonra yazılmışlardır. Orijinalleri yoktur.

Diğerleri için de durum aynı, ki ona bakarsan peygamber sülalesi sanki. Neredeyse hepsi birbirine akraba ve aynı coğrafyada (Orta Doğu) yaşamışlar. 

Tanrıya/tanrılara inanmak bir ihtiyaç değil elbette ancak bazı insanlar güvenilir ve sığınacak bir liman arayışındalar daima. Her şeye gücü yeten, adaleti sağlayan ve babacan(!) bir tanrıya inanmak istiyorlar.

Dinler inandırmak ve insanları gütmek için onları korkutmayı pek severler, bu nedenle ahiret zımbırtısını uydurmuşlar. Mesela "İnanmazsan, cehennemde yanacaksın" mesajı bir hayli meşhurdur, çünkü insanların çoğu genellikle korkak olur.

[Deadanddark]

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Metafizik olayları tümden reddedebilir miyiz? Doğa üstü güçleri olan bir kadın, bir kişinin, yanında olmamasına rağmen, ne yaptığını görebiliyor, anlatabiliyor. Bu nasıl oluyor? 

Kimden bahsediyorsun?

 

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Bir peygamber bir nehri ortadan ikiye ayırıyor. 
 

Bir peygamber ancak saçını ortadan ikiye ayırabilir. İnsanlar uzun saçlı ve saçlar genelde ortadan ikiye ayrık. Hasan mezarcı da saçını ortadan ayırabiliyor.

 

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Bir peygamber baş parmağı ile ayı ikiye bölüyor

Keramet parmakta olmalı. Parmak olmasa mesela kafasını emme basma tulumba gibi öne arkaya sallasa ay bölunmeyecek. Bu durumda baş parmak gerçek peygamber, sahibi ise sıradan biri.

 

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Bir peygamber tanrı ile konuşuyor. 
 

Ne yapması gerektiğini bilmeyen beceriksiz cahil biriyse tanrı tarafından talimatlara ihtiyaç duyuyor olabilir. Yönlendirilmesi gerekiyor. Bunu yapan belki tanrı belkide masalcı dedelerdir. Tanrıysa eğer biraz seçici davranmış olsaydı peygamber seçtiği kişi kendisiyle konuşma ihtiyacı bile duymayacakti.

 

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Bir peygamber tanrının melekleri vasıtasıyla mesajlar alıyor. 
 

Tanrı melekler olmadan biriyle konuşamıyor olamaz.

 

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Tanrıya inanmak bir ihtiyaç mıdır?

Hayvanlar ölmek istemez ama öldükten sonra bana ne olacak diye de düşünmez.

İnsanlarda ölmek istemez, öldükten sonra illaki kendisine birşeyler yapılmasını birşeyler sunulmasını ister. Ölümden sonrasını düşünür.

Ölümden sonra ahiret dünyası olduğundan gerçekten emin olsa bir dindar ölmekten korkmaz, ölen yakınının arkasından yas tutup aglamazdi. 

Bu soruya hem evet hem hayır denilebilir. Birileri için evet, birileri için hayır.

13 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Tanrı yoksa ilk şey nasıl meydana geldi?

Bilmiyoruz. Belki İlk şey denilen şey hiç olmadı.

Çok yoruluyorum yazarken nedense, diğer sorulara değerlendirme yapacağım.

[Dilaver Çelimli]

20 saat önce, Max Stirner yazdı:

https://www.indyturk.com/node/617766/türki̇yeden-sesler/egzersiz-depresyon-tedavisinde-ilaçlardan-daha-etkili

 

Avustralya bilim insanları araştırma yapmış açık havada yapılan düzenli eğzersiz ile antidepresan bırakılabilir

Ben böyle bıraktım doktor yanlış tanı konulmuş dedi 

En son abilify da 3\4 doza düşür dedim kovdu beni 🥲

Psikoz tedavisi bipolarda olduğu gibi ömür boyu ilaç tedavisi gerektirir, ilaçları bırakmak olmaz. 22 senedir ilaç kullanıyorum, hiç bırakmadım. Doktorun dediğini dinlemek gerekir. Tedavisine uymak gerekir. 

[Dilaver Çelimli]

7 saat önce, Deadanddark yazdı:

Kimden bahsediyorsun?

 

Bir peygamber ancak saçını ortadan ikiye ayırabilir. İnsanlar uzun saçlı ve saçlar genelde ortadan ikiye ayrık. Hasan mezarcı da saçını ortadan ayırabiliyor.

 

Keramet parmakta olmalı. Parmak olmasa mesela kafasını emme basma tulumba gibi öne arkaya sallasa ay bölunmeyecek. Bu durumda baş parmak gerçek peygamber, sahibi ise sıradan biri.

 

Ne yapması gerektiğini bilmeyen beceriksiz cahil biriyse tanrı tarafından talimatlara ihtiyaç duyuyor olabilir. Yönlendirilmesi gerekiyor. Bunu yapan belki tanrı belkide masalcı dedelerdir. Tanrıysa eğer biraz seçici davranmış olsaydı peygamber seçtiği kişi kendisiyle konuşma ihtiyacı bile duymayacakti.

 

Tanrı melekler olmadan biriyle konuşamıyor olamaz.

 

Hayvanlar ölmek istemez ama öldükten sonra bana ne olacak diye de düşünmez.

İnsanlarda ölmek istemez, öldükten sonra illaki kendisine birşeyler yapılmasını birşeyler sunulmasını ister. Ölümden sonrasını düşünür.

Ölümden sonra ahiret dünyası olduğundan gerçekten emin olsa bir dindar ölmekten korkmaz, ölen yakınının arkasından yas tutup aglamazdi. 

Bu soruya hem evet hem hayır denilebilir. Birileri için evet, birileri için hayır.

Bilmiyoruz. Belki İlk şey denilen şey hiç olmadı.

Çok yoruluyorum yazarken nedense, diğer sorulara değerlendirme yapacağım.

Kimden bahsediyorum biliyor musun?

 

Annemin bir tanıdığı ne zaman kızı ile damadının arası bozulsa Erzincan’da bir büyücüye gidiyor ve aralarını yapıyor. İşe yarıyor her seferinde. Bir defasında anneme şişe içerisinde, arapça yazılarıların olduğu bir kağıt ile birlikte su getiriyor. Annem bize bu sudan içiriyor. Sonra kıllanıyor. Camii hocasına gösteriyor. O da bir şey yok bunda (kağıtta yazanlarda) diyor. Annemin arkadaşına, büyücü kadın, bu olayı anlatıyor. Kağıdı, yazanları hocaya gösterdi, diyor. 

[Dilaver Çelimli]

8 saat önce, kavak yazdı:

@Dilaver Çelimli, foruma hoş geldin.

Günümüzün insanını "Aman da tanrı benimle konuştu, ben onun seçilmiş kuluyum" masallarıya uyutmak mümkün değil, çünkü böyle bir iddiada olanlar somut kanıt sunamazlar. Bu nedenle sözde peygamberlerin nesli tükenmiş diyebiliriz. Ayrıca yukarıda sıralamış olduğun sözde peygamber eylemleri baştan sona eskilerin uydurulmuş masallarından oluşuyor ve bunların gerçekte yaşamış tarihi kişiler olduğu da doğru değil.

Mesela Musa; her önemli tarihi olayı kayıt altına alan Eski Mısırlılar, Musa´dan veya Mısır´dan kaçan Yahudilerden bahsetmez.

Mesela İsa veya Muhammed; İncil ve Kur´anı ve biyoğrafilerini yazanlar bu ikisini şahsen tanımaz ve seneler hatta asırlar sonra yazılmışlardır. Orijinalleri yoktur.

Diğerleri için de durum aynı, ki ona bakarsan peygamber sülalesi sanki. Neredeyse hepsi birbirine akraba ve aynı coğrafyada (Orta Doğu) yaşamışlar. 

Tanrıya/tanrılara inanmak bir ihtiyaç değil elbette ancak bazı insanlar güvenilir ve sığınacak bir liman arayışındalar daima. Her şeye gücü yeten, adaleti sağlayan ve babacan(!) bir tanrıya inanmak istiyorlar.

Dinler inandırmak ve insanları gütmek için onları korkutmayı pek severler, bu nedenle ahiret zımbırtısını uydurmuşlar. Mesela "İnanmazsan, cehennemde yanacaksın" mesajı bir hayli meşhurdur, çünkü insanların çoğu genellikle korkak olur.

Hoşbulduk

[Deadanddark]

49 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Kimden bahsediyorum biliyor musun?

 

Annemin bir tanıdığı ne zaman kızı ile damadının arası bozulsa Erzincan’da bir büyücüye gidiyor ve aralarını yapıyor. İşe yarıyor her seferinde. Bir defasında anneme şişe içerisinde, arapça yazılarıların olduğu bir kağıt ile birlikte su getiriyor. Annem bize bu sudan içiriyor. Sonra kıllanıyor. Camii hocasına gösteriyor. O da bir şey yok bunda (kağıtta yazanlarda) diyor. Annemin arkadaşına, büyücü kadın, bu olayı anlatıyor. Kağıdı, yazanları hocaya gösterdi, diyor. 

Dilaver eline bir adet altın olduğundan şüphelendiğin cisim geçti, kime gösterirsin? Meraklıyiz, kuşkucuyuz öğrenmek için can atarız.

O büyücü kadın aynısını daha önce mutlaka yaşadı.

Yani birilerine arapça bir kağıt verdi, o kişi de hocaya gitti ve belki bizzat kendisi daha sonra itiraf etti ya da onu tanıyan birileri söyledi.

Öyle olağan üstü bir durummuş gibi görünen şeylerin genellikle çok basit açıklaması olur.

[Dilaver Çelimli]

14 dakika önce, Deadanddark yazdı:

Dilaver eline bir adet altın olduğundan şüphelendiğin cisim geçti, kime gösterirsin? Meraklıyiz, kuşkucuyuz öğrenmek için can atarız.

O büyücü kadın aynısını daha önce mutlaka yaşadı.

Yani birilerine arapça bir kağıt verdi, o kişi de hocaya gitti ve belki bizzat kendisi daha sonra itiraf etti ya da onu tanıyan birileri söyledi.

Öyle olağan üstü bir durummuş gibi görünen şeylerin genellikle çok basit açıklaması olur.

Teşekkür ederim. Böyle direkt cevaplar daha aydınlatıcı oluyor. Peki, başıma gelen bir olay, falcının geçmişi bilip, geleceği bilememesi nasıl oluyor? Doktorum bu durum için “40 gün inzivaya çekiliyorlar, cinlerle irtibata geçiyorlar” demişti. Adam GATA hastanesi psikiyatri servisi şefi olarak emekli olmuş bir asker. Daha bilimsel bir yaklaşım beklersin kendisinden. 

[Deadanddark]

17 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Teşekkür ederim. Böyle direkt cevaplar daha aydınlatıcı oluyor. Peki, başıma gelen bir olay, falcının geçmişi bilip, geleceği bilememesi nasıl oluyor? Doktorum bu durum için “40 gün inzivaya çekiliyorlar, cinlerle irtibata geçiyorlar” demişti. Adam GATA hastanesi psikiyatri servisi şefi olarak emekli olmuş bir asker. Daha bilimsel bir yaklaşım beklersin kendisinden. 

Falcilar kurnaz ve zeki insanlardir.

Çapraz sorgu yapan dedektifler ile ilgili belgesel hiç izledin mı?

Falcı olmasa dedektif olacakmış hergeleler.

Yapay zeka poe bu konuyla ilgili ne diyor bir bakalim.

Geleceği tahmin etme veya bir kişinin geçmişine dair içgörü sağlama yeteneğine sahip olduğunu iddia eden falcılar, medyumlar ve benzeri kişiler, doğruluk izlenimi yaratmak için sıklıkla çeşitli teknikler kullanırlar. Bazı falcıların size geçmişiniz ve geleceğiniz hakkında bilgi verme konusunda iyi görünmelerinin bazı nedenleri şunlardır:

1. Soğuk okuma : Falcıların kullandığı yaygın tekniklerden biri soğuk okumadır. Soğuk okuma, genel ifadelerde bulunmayı veya çoğu insan için geçerli olabilecek yönlendirici sorular sormayı içerir. Yetenekli uygulayıcılar daha sonra aldıkları yanıtları daha spesifik ve görünüşte doğru beyanlarda bulunmak için kullanabilirler.
2. Sıcak okuma : Sıcak okuma, falcının okuma öncesinde kişi hakkında bilgi topladığı bir diğer tekniktir. Bu, çevrimiçi araştırma yoluyla, kişinin randevu alırken sağladığı bilgilerle veya hatta okuma sırasında yapılan ince gözlemler yoluyla olabilir.
3. Beden dili ve ipuçları : Falcılar, geçmiş veya mevcut durumları hakkında bilinçli tahminler yapmak için kişinin beden dilini ve diğer sözsüz ipuçlarını okumaya da güvenebilirler. Bu ipuçları, falcının tahminlerini gerçekleştirmek için kullanabileceği değerli bilgiler sağlayabilir.
4. Doğrulama yanlılığı : Falcılardan rehberlik isteyen kişilerin, gerçekleşen tahminleri hatırlama ve gerçekleşmeyen tahminleri unutma olasılıkları daha yüksek olabilir. Bu, tahminler genellemelere veya şansa dayalı olsa bile doğruluk yanılsaması yaratabilir.
5. Psikolojik faktörler : Falcılar, müşterileriyle güven ve bağlantı duygusu yaratmak için sıklıkla psikolojik teknikler kullanırlar. Bu, bireyleri sağlanan bilgilere karşı daha açık hale getirebilir ve muğlak veya genel ifadeleri kendi yaşamlarına son derece özel olarak yorumlama olasılığını artırabilir.
6. Rastgele şans : Bazen falcıların yaptığı tahminler tesadüfen gerçekleşebilir. İnsanlar karmaşıktır ve hayattaki pek çok olay tahmin edilemez. Bir tahmin gelecekteki bir olayla uyumlu hale geldiğinde, doğaüstü bir içgörü izlenimi yaratabilir.

[kavak]

39 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Teşekkür ederim. Böyle direkt cevaplar daha aydınlatıcı oluyor. Peki, başıma gelen bir olay, falcının geçmişi bilip, geleceği bilememesi nasıl oluyor? Doktorum bu durum için “40 gün inzivaya çekiliyorlar, cinlerle irtibata geçiyorlar” demişti. Adam GATA hastanesi psikiyatri servisi şefi olarak emekli olmuş bir asker. Daha bilimsel bir yaklaşım beklersin kendisinden. 

Cinleri ciddiye alan doktorun kendisi hastadır kesin ve civataları gevşemiştir, diyecem de demiyorum, çünkü din işin içine girince, doktor olsan da saçma sapan şeylere inanmaktan alı koymuyor. 

[Dilaver Çelimli]

Aziz Nesin’in, Turan Dursun’un kitaplarıyla büyüdüm. Dibe vurdum, inanmaya başladım. Hiç namaz kılmadım. Ne olduğumu hiçbir zaman bilmedim. İnternetten sürekli okudum. Karar veremedim. Bu farklı düşünüyordu, o farklı. Hayatımın en kötü dönemlerini inançlı iken yaşadım. 2009’dan beri aynı yerde, muhafazakar bir çevrede çalışıyorum, direndim. Tanrı inancını bırakmak korkutucu ve imkansızmış gibi geliyor. 

[kavak]

19 dakika önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Aziz Nesin’in, Turan Dursun’un kitaplarıyla büyüdüm. Dibe vurdum, inanmaya başladım. Hiç namaz kılmadım. Ne olduğumu hiçbir zaman bilmedim. İnternetten sürekli okudum. Karar veremedim. Bu farklı düşünüyordu, o farklı. Hayatımın en kötü dönemlerini inançlı iken yaşadım. 2009’dan beri aynı yerde, muhafazakar bir çevrede çalışıyorum, direndim. Tanrı inancını bırakmak korkutucu ve imkansızmış gibi geliyor. 

Adına umut diyorlar. Dinler kuru umut vaad eder, bunun karşılığında saçma sapan şeylere körü körüne inanmanı ve kayıtsıt şartsız biat etmeni bekler. Şayet karşı gelirsen yakmakla tehdit eder. Hele ki çevrende dindarlar cirit atıyorya, işin daha da zor.

[Saturn]

17 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Kimden bahsediyorum biliyor musun?

 

Annemin bir tanıdığı ne zaman kızı ile damadının arası bozulsa Erzincan’da bir büyücüye gidiyor ve aralarını yapıyor. İşe yarıyor her seferinde. Bir defasında anneme şişe içerisinde, arapça yazılarıların olduğu bir kağıt ile birlikte su getiriyor. Annem bize bu sudan içiriyor. Sonra kıllanıyor. Camii hocasına gösteriyor. O da bir şey yok bunda (kağıtta yazanlarda) diyor. Annemin arkadaşına, büyücü kadın, bu olayı anlatıyor. Kağıdı, yazanları hocaya gösterdi, diyor. 

Ben cine büyüye metafiziğe inanmıyorum ama sen inandığın için iki tane ayet yazayım. 

Ortadoğu dinlerinde cinciliğin ve büyücülüğün cezası ölümdür.

“ ‘Cincilere, ruh çağıranlara yönelmeyin. Onlara danışmayın, kirlenirsiniz. Tanrınız RAB benim."

“ ‘Cincilik yapan ve ruh çağıran ister erkek olsun, ister kadın olsun kesinlikle öldürülecektir. Onları taşlayacaksınız. Ölümlerinden kendileri sorumludur.’ ”

Gittiğiniz büyücü öyle mübarek bir zat filan değil yani. Kendi kutsal kitaplarına göre bile sahtekarın önde gideni. 

Cin veya büyü diye bir şey yoktur. Bu sahtekarlar kolay para kazanmanın yolunu bulmuşlar. 

[Saturn]

15 saat önce, Dilaver Çelimli yazdı:

Aziz Nesin’in, Turan Dursun’un kitaplarıyla büyüdüm. Dibe vurdum, inanmaya başladım. Hiç namaz kılmadım. Ne olduğumu hiçbir zaman bilmedim. İnternetten sürekli okudum. Karar veremedim. Bu farklı düşünüyordu, o farklı. Hayatımın en kötü dönemlerini inançlı iken yaşadım. 2009’dan beri aynı yerde, muhafazakar bir çevrede çalışıyorum, direndim. Tanrı inancını bırakmak korkutucu ve imkansızmış gibi geliyor. 

Dini inançlar uyuşturucu gibidir. İnsanın zaaflarından beslenirler.