Mantılı Konu tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Konu tarihi: Mayıs 13, 2024 (düzenlendi) Dinlerin veya tanrının varlığını savunma gayreti içinde üretilen argümanlardan bugüne kadar karşılaştıklarımı aşağıda sıralıyorum. 1. Kozmolojik Argüman: Evrendeki her şeyin bir nedeni olduğunu öne sürer ve sonsuz bir neden zinciri imkansız olduğundan, evrenin bir ilk nedeni olmalıdır der. Bunun da Tanrı olduğunu öne sürer. Burada genelde karşılaştığımız şey kompozisyon yanılgısıdır. Yani evrendeki her şeyin bir nedeni olduğunun varsayılmasından yola çıkan evrenin de bir nedeni olmalı fikridir. Ayrıca nedensellik kavramının evrenimizin dışında da geçerli olup olmadığından da emin değiliz. 2. Teleolojik Argüman: Evrenin karmaşıklığı ve düzenliliğinin hareketle bir akıl sahibi tasarımcı olması gerektiğini öne sürerler. Buna karşılık olarak genellikle doğal seçilim ve antropik prensiple yanıt verilir. 3. Ahlaki Argüman: Objektif ahlaki değerlerin ve görevlerin var olduğunu öne sürerler. Dolayısıyla ahlaki bir yasa koyucu olduğunu ve bu kişinin de Tanrı olduğunu ima ederler. Ancak dini inançtan bağımsız ahlaki sistemler olduğu gibi kötülük denen şeyin de var olması bu tezi çürütür. Ayrıca ahlakın evrimle beraber ortaya çıktığı ve halen değişmekte olduğu gerçeği de karşı argüman olarak kullanılabilir. 4. Kişisel Deneyim: Bireyin dini bir varlıkla karşılaştığını veya Tanrı'nın varlığını hissettiğini ifade ettiği kişisel deneyimlere atıfta bulunur. Karşı argüman olarak Tanrı'ya yönelik kişisel deneyimlerin psikolojik etkenlerden etkilendiğini ve dışsal bir gerçeği belirtmediğini öne sürebiliriz. 5. Kutsal Metinlerin Kanıt olarak öne sürülmesi: Tanrı'nın varlığını destekleyen deliller olarak dini metinlere atıfta bulunurlar. Bunları Tanrı'nın vahiyleri olarak gördükleri için Tanrı'nın varlığının ispatlandığını düşünürler. Dini metinlerin güvenilirliği ve yorumlanması tartışmaya açıktır. Bunları delil olarak kabul etmek abesle iştigal etmektir. 6. İnce Ayar Argümanı: Evrenin temel sabitlerinin ve koşullarının yaşamı desteklemek için çok iyi ayarlandığını öne sürerler. Bu da bir yaratıcının evreni bilinçli olarak tasarladığını gösterir derler. Dizayn argümanına çok benzeyen bu argümana karşı çoklu evren hipotezi ve yine antropik prensip ileri sürülebilir. 7. Tarihe dayalı kanıtlar: Tanrı'nın varlığına ve insan işlerine müdahalesine dair tarihsel olaylara, mucizelere veya dini kişilerin hayatlarına atıfta bulunur. Tarihi kayıtların güvenilirliğini meçhuldür , var olanlar ise önyargının etkisi altında ve yoruma dayalıdır. Bahsedilen mucizeler belgelenmemiştir. 8. Varoluşsal Argüman: İnsan yaşamında anlam, amaç ve ötesine olan özlemin, bir yüksek güç veya nihai gerçeklik olarak yorumlanabilecek bir şeyin varlığının bir göstergesi olarak yorumlanabileceğini öne sürer. Karşı argümanlar arasında anlam ve amaç arayışının doğal bir insan eğilimi olduğu ve yüksek bir gerçekliğin kanıtı olmadığı iddiası bulunur. Ayrıca varoluşsal sorulara felsefe ve psikoloji ile cevap vermek mümkünken teolojiye yönelmek gereksizdir. 9. Bilinç temelli Argüman: Bilincin ve öznel deneyimin sadece materyalist veya natüralist yollarla açıklanamayacak kadar zor olduğunu öne sürerler. Oysa bilinci nörobilim ve diğer bilimsel disiplinlerle açıklamak mümkündür ve Tanrı gibi doğaüstü bir açıklamanın gereksiz olduğunu söylemek gerekir. 10. Transandantal Argüman: Mantıklı koşulların bazı gerekli koşullarının, mantığın, ahlakın ve doğanın düzeninin sadece bir Tanrı gibi bir üstün kaynaktan açıklanabileceğini öne sürerler. Bu gerekli koşulların doğal yöntemlerle açıklamak mümkündür. Argümanın Tanrı ve doğal açıklamalar arasında yanlış bir ikileme dayandığını belirtmek gerekir. 11. Boşlukların Tanrısı Argümanı: Bilimsel bilgi veya anlayıştaki boşluklar için Tanrı'nın bir açıklama olarak kullanıldığını öne sürerler. Oysa bu tür boşluklar doğal süreçlerle daha sonra açıklanmıştır ve Tanrı'nın varlığını destekleyecek yeterli kanıt olmaksızın boşluklara doğaüstü açıklamalar koymak mantıksızdır. Bilmiyorum, o halde Tanrı yapmış olmalı argümanı kısacası. Kaldı ki tüm bu argümanlarda teistler Tanrı'nın var olduğunu varsayım olarak kabul ederler. Genelde düşülen bir hata da söz konusu tanrının ne gibi özelliklere sahip olduğu konusunda farklı kişilerin farkli fikirler öne sürmesidir. Kısacası kendi aralarında tanrının ne olduğu konusunda hemfikir değillerdir. Aklıma gelen bazı argümanları vaktim yettiği ölçüde açıklamaya çalıştım. Başka argümanlar da var. Çok fazla detaya girmedim. Tanrının varlığını ispat edebileceğini düşünen ve benim gibileri aydınlatmaya hevesli varsa buyursun bu postun altında denesin şansını. İkna edilmeye açığım. Düzenlenme: Mayıs 13, 2024 Mantılı tarafından Sadeleştirme amaçlı Link to comment Share on other sites More sharing options...
Saturn Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Geçen gün haberlerde 9 yaşında bir erkek çocuğu ve kız kardeşinin arabanın altında kalarak ölmesini izledim. Çok korkunç bir haberdi. Tanrının kader planına bak ki ufacık çocuğu tesadüf eseri korkunç bir şekilde öldürtebiliyor. Haliyle yukarıdaki sözde argümanların hiçbir değeri kalmamış oluyor. Hepsi zorlama bu argümanların. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 5 dakika önce, Maddeci yazdı: Geçen gün haberlerde 9 yaşında bir erkek çocuğu ve kız kardeşinin arabanın altında kalarak ölmesini izledim. Çok korkunç bir haberdi. Tanrının kader planına bak ki ufacık çocuğu tesadüf eseri korkunç bir şekilde öldürtebiliyor. Haliyle yukarıdaki sözde argümanların hiçbir değeri kalmamış oluyor. Hepsi zorlama bu argümanların. Tanrı konusu işin maskesidir. Artık oraya takılıp kalmayın. Tamam tanrı zaten yok. Peki o zaman o iki çocuğun ölmesine gerçek nedeni nedir? İşte gerçek cevap; Aşırı tüketim toplumunun faşist sermayenin iştahını iyice artırmasıdır. Din de bu işin kılıfıdır. Ya ne alaka diyeceksin. Elbette. Ammaaaaan harca gitsin bir daha mı gelecez dünyaya... Amaaaan ben geçen yılki modayı giyemem yenisi lazım... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mantılı Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 2 minutes ago, Maddeci said: Geçen gün haberlerde 9 yaşında bir erkek çocuğu ve kız kardeşinin arabanın altında kalarak ölmesini izledim. Çok korkunç bir haberdi. Tanrının kader planına bak ki ufacık çocuğu tesadüf eseri korkunç bir şekilde öldürtebiliyor. Haliyle yukarıdaki sözde argümanların hiçbir değeri kalmamış oluyor. Hepsi zorlama bu argümanların. Aynen dediğiniz gibi. Bir de böyle durumlarda hiç utanmadan "allah sevdiği kulunu cennetine daha erken çağırır" gibi vicdan yoksunu yorumlar yapıyorlar pişkin pişkin. Dinlerin belki de en büyük amacı insanlara kul köle olmayı, sorgulamamayı öğretmek. Bir yandan da dini kurumlarda çocuklara yapılan iğrenç muameleleri sözde ahlak abidesi insanlar dinle açıklamaya, daha doğrusu çirkinliği örtbas etmeye çalışıyorlar. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Saturn Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 6 dakika önce, somebody yazdı: Tanrı konusu işin maskesidir. Artık oraya takılıp kalmayın. Tamam tanrı zaten yok. Peki o zaman o iki çocuğun ölmesine gerçek nedeni nedir? İşte gerçek cevap; Aşırı tüketim toplumunun faşist sermayenin iştahını iyice artırmasıdır. Din de bu işin kılıfıdır. Ya ne alaka diyeceksin. Elbette. Ammaaaaan harca gitsin bir daha mı gelecez dünyaya... Amaaaan ben geçen yılki modayı giyemem yenisi lazım... Sosyalizm tüketim/gösteriş toplumu sorununu çok güzel çözer. Herkes arabaya binmemeli. Toplu taşıma kullanılmalı. Kapitalizm de bir faşizm türüdür, bu sistemde işçilere baskı uygulanır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 15 dakika önce, Maddeci yazdı: Sosyalizm tüketim/gösteriş toplumu sorununu çok güzel çözer. Herkes arabaya binmemeli. Toplu taşıma kullanılmalı. Kapitalizm de bir faşizm türüdür, bu sistemde işçilere baskı uygulanır. Sosyalizmi yanlış anlıyorsun. Sosyalizm herkes arabaya binmez demek değildir. Bu söz sınıfcı Türkiye sol burjuvanın sözüdür. Sosyalizm şunu der , herkes arabaya gerek duymadan toplu taşıma ile her yere ulaşabilmeldir. Bakınız Almanya. Arabaya gerek duymadan toplu taşıma ile her yere aynı kalite ulaşabilirsin. Doğru olan bu. Aksi halde sen çekil yoldan ben geçeyim diyen Türkiye faşist kafasının bir eserine dönüşür. Mersedes alan köylü ile dalga geçen şehirli burjuvazinin istediği şey , herkes arabaya binmesin ki yollarda biz rahat edelim. İkisi arasında ince fark var. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Saturn Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 2 dakika önce, somebody yazdı: Sosyalizmi yanlış anlıyorsun. Sosyalizm herkes arabaya binmez demek değildir. Bu söz sınıfcı Türkiye sol burjuvanın sözüdür. Sosyalizm şunu der , herkes arabaya gerek duymadan toplu taşıma ile her yere ulaşabilmeldir. Bakınız Almanya. Arabaya gerek duymadan toplu taşıma ile her yere aynı kalite ulaşabilirsin. Doğru olan bu. Aksi halde sen çekil yoldan ben geçeyim diyen Türkiye faşist kafasının bir eserine dönüşür. Mersedes alan köylü ile dalga geçen şehirli burjuvazinin istediği şey , herkes arabaya binmesin ki yollarda biz rahat edelim. İkisi arasında ince fark var. Dostum sen yanlış anlıyorsun asıl. Ben diyorum ki, ihtiyacı olana araba verilsin ihtiyacı olmayan toplu taşıma kullansın. Yan sokağa arabayla gidenler var bu ülkede. Ayrıca sosyalizm günümüz tanımıyla bir ekonomik sistemdir ve Küba gibi ülkelerde uygulanmaktadır. Eski doğu bloğunda da uygulanmıştır. Bu sistemde zenginlik yok. Bunun adı üstünde, toplumculuk. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Report Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 13, 2024 Şu an, Maddeci yazdı: Dostum sen yanlış anlıyorsun asıl. Ben diyorum ki, ihtiyacı olana araba verilsin ihtiyacı olmayan toplu taşıma kullansın. Yan sokağa arabayla gidenler var bu ülkede. Ayrıca sosyalizm günümüz tanımıyla bir ekonomik sistemdir ve Küba gibi ülkelerde uygulanmaktadır. Eski doğu bloğunda da uygulanmıştır. Bu sistemde zenginlik yok. Bunun adı üstünde, toplumculuk. Kimin arabaya gerek duyacağını bir otoriteye verirsen varacağı ilk yer Türkiye AKP si olur. Bak adam ihtiyaçtan 500 bin maaş alıp yine gereklilik nedeniyle 20 milyonluk araca biniyor. Sosyalizm bu değil. İnsanlara düzgün şehirler kurarsanız toplum zaten ona göre yaşamaya başlar. Bisikletle iş yerine gidilebilir hale gelseler zaten kimse de arabaya binmez. Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: 29 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 29 Mayıs On 13.05.2024 at 13:14, Mantılı yazdı: Dinlerin veya tanrının varlığını savunma gayreti içinde üretilen argümanlardan bugüne kadar karşılaştıklarımı aşağıda sıralıyorum. 1. Kozmolojik Argüman: Evrendeki her şeyin bir nedeni olduğunu öne sürer ve sonsuz bir neden zinciri imkansız olduğundan, evrenin bir ilk nedeni olmalıdır der. Bunun da Tanrı olduğunu öne sürer. 1'e cevap: Şu anda var olan herhangi bir şeyi oluşturan bir sebebinin olmadığını söyleyemezsin.(Tanrı dışında. Tanımı gereği ondan öncesi olamaz. O her şeyi başlatandır.) Hodri meydan söyleyebiliyorsan söyle. Öncesiz olan bir şey yok Tanrı dışında. Tanrı'nın varlığının kompozisyon yanılgısı olduğunu söyleyebilmen için önce bu soruma cevap vermen gerekir. "Ayrıca nedensellik kavramının evrenimizin dışında da geçerli olup olmadığından da emin değiliz." ifadesinde nedensellik kavramının evrenimizin dışında geçerli olmadığına dair hiçbir kanıt yoktur. Varsa itirazı olan "şurada mantık hatası var." desin. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: Pazartesi saat 18:24 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 18:24 On 29.05.2025 at 22:24, NULL yazdı: 1'e cevap: Şu anda var olan herhangi bir şeyi oluşturan bir sebebinin olmadığını söyleyemezsin.(Tanrı dışında. Tanımı gereği ondan öncesi olamaz. O her şeyi başlatandır.) Hodri meydan söyleyebiliyorsan söyle. Öncesiz olan bir şey yok Tanrı dışında. Tanrı'nın varlığının kompozisyon yanılgısı olduğunu söyleyebilmen için önce bu soruma cevap vermen gerekir. "Ayrıca nedensellik kavramının evrenimizin dışında da geçerli olup olmadığından da emin değiliz." ifadesinde nedensellik kavramının evrenimizin dışında geçerli olmadığına dair hiçbir kanıt yoktur. Varsa itirazı olan "şurada mantık hatası var." desin. Tanrı yerine doğada konulabilir. Geriye bilinç kalıyor. Doğa tanrı gibi değişmeyen bilince sahip mi? Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:14 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:14 2 saat önce, gun yazdı: Tanrı yerine doğada konulabilir. Geriye bilinç kalıyor. Doğa tanrı gibi değişmeyen bilince sahip mi? Doğa yoktan var edebilir mi? Çünkü ilk neden ve ilk varlık zorunludur. Yoksa sonrası açıklanamaz. "Nedensellik zinciri sonsuza kadar gidebilir mi?" Başlangıç noktasını reddeder. Bu her şeyin nasıl başladığını açıklamaz ve elimizde başlangıcı olmayan herhangi bir şey yok Tanrı dışında. Denklemin çözülebilmesi için varlığı zorunludur. Doğa fizik kanunlarına bağlıdır. Yaratmak eylemi bilimle açıklanamaz(Yaratmak yoktan var etmektir. Fizik kanunlarına göre bir şey yoktan var edilemez, varken yok edilemez.). Gerçi bilim daha canlı varlıkların oluşumunu açıklamakta yetersiz kalıyor ama neyse. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:19 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:19 4 dakika önce, NULL yazdı: Doğa yoktan var edebilir mi? Çünkü ilk neden ve ilk varlık zorunludur. Yoksa sonrası açıklanamaz. "Nedensellik zinciri sonsuza kadar gidebilir mi?" Başlangıç noktasını reddeder. Bu her şeyin nasıl başladığını açıklamaz ve elimizde başlangıcı olmayan herhangi bir şey yok Tanrı dışında. Denklemin çözülebilmesi için varlığı zorunludur. Doğa fizik kanunlarına bağlıdır. Yaratmak eylemi bilimle açıklanamaz(Yaratmak yoktan var etmektir. Fizik kanunlarına göre bir şey yoktan var edilemez, varken yok edilemez.). Gerçi bilim daha canlı varlıkların oluşumunu açıklamakta yetersiz kalıyor ama neyse. Yoktan var etmeyi tanrıda yapamıyor. Tanrı varsa yokluk yok başlangıçta. Sürekli varlık var. Doğa tanım gereği herşeyi fizik kanunlarınıda kapsar. "Fizik" kelimesi, Arapça kökenli bir terimdir ve "doğa" veya "doğal" anlamına gelir. Kelime, doğanın yasalarını ve olaylarını inceleyen bilim dalını tanımlamak için kullanılır. Fizik, doğanın temel prensiplerini anlamaya yönelik bir çalışma alanıdır. Bu bağlamda, "fizik" kelimesi, doğa ile ilgili olan her şeyi ifade eden bir terim olarak da değerlendirilebilir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:51 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:51 31 dakika önce, gun yazdı: Yoktan var etmeyi tanrıda yapamıyor. Tanrı varsa yokluk yok başlangıçta. Sürekli varlık var. Doğa tanım gereği herşeyi fizik kanunlarınıda kapsar. "Fizik" kelimesi, Arapça kökenli bir terimdir ve "doğa" veya "doğal" anlamına gelir. Kelime, doğanın yasalarını ve olaylarını inceleyen bilim dalını tanımlamak için kullanılır. Fizik, doğanın temel prensiplerini anlamaya yönelik bir çalışma alanıdır. Bu bağlamda, "fizik" kelimesi, doğa ile ilgili olan her şeyi ifade eden bir terim olarak da değerlendirilebilir. Tanrı var evet. Tanrı'nın var olması yoktan var edemediği anlamına gelmez. Tanrı'nın yaratması için herhangi bir hammaddeye ihtiyacı yoktur. Tanrı'dan öncesinin var olmaması (örnek olarak) atomun da Tanrı'yla beraber var olduğunu mu gösterir? Atomun tanımında böyle bir şey var mıdır? Atom yaratılmamışken yoktu. Yaratıldıktan sonra var. Fizik bilimseldir. Bilim, deney ve gözlemle mümkündür. Yaratmak bilimle açıklanamaz. Dolayısıyla fizikle de açıklanamaz. Şu tanımı boşuna vermedim "Yaratmak eylemi bilimle açıklanamaz(Yaratmak yoktan var etmektir. Fizik kanunlarına göre bir şey yoktan var edilemez, varken yok edilemez.)." Aksi takdirde fizik bilimsel olmaz. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:54 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:54 4 dakika önce, NULL yazdı: Tanrı var evet. Tanrı'nın var olması yoktan var edemediği anlamına gelmez. Tanrı'nın yaratması için herhangi bir hammaddeye ihtiyacı yoktur. Tanrı'dan öncesinin var olmaması (örnek olarak) atomun da Tanrı'yla beraber var olduğunu mu gösterir? Atomun tanımında böyle bir şey var mıdır? Atom yaratılmamışken yoktu. Yaratıldıktan sonra var. Fizik bilimseldir. Bilim, deney ve gözlemle mümkündür. Yaratmak bilimle açıklanamaz. Dolayısıyla fizikle de açıklanamaz. Şu tanımı boşuna vermedim "Yaratmak eylemi bilimle açıklanamaz(Yaratmak yoktan var etmektir. Fizik kanunlarına göre bir şey yoktan var edilemez, varken yok edilemez.)." Aksi takdirde fizik bilimsel olmaz. Atom altı taneciklerde dönüşümler var. Yoktan var olma durumu yok. Enerji dengesi korunuyor her durumda. Dinler tanrı herşeyi yoktan var etti deyip geçiştiriyorlar. Detaylı açıklama yapılmıyor. Mesela bugü kullandığımı bilgisayarlar eskiden yoktu. Ama onu oluşturan malzemeler dünyada vardı. Onu gibi düşün. Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:56 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:56 Şu an, gun yazdı: Atom altı taneciklerde dönüşümler var. Yoktan var olma durumu yok. Enerji dengesi korunuyor her durumda. Ben onu örnek olarak daha iyi anlaşılması için verdim. Atom altına ne kadar inersen in. Hepsinin var olabilmesi için bir başlatanın olması gerekiyor. Enerji'den önce ne vardı? Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:57 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:57 2 dakika önce, gun yazdı: Atom altı taneciklerde dönüşümler var. Yoktan var olma durumu yok. Enerji dengesi korunuyor her durumda. Dinler tanrı herşeyi yoktan var etti deyip geçiştiriyorlar. Detaylı açıklama yapılmıyor. Aksini açıkla görelim. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:58 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 21:58 2 dakika önce, NULL yazdı: Ben onu örnek olarak daha iyi anlaşılması için verdim. Atom altına ne kadar inersen in. Hepsinin var olabilmesi için bir başlatanın olması gerekiyor. Enerji'den önce ne vardı? Temodinamik yasalara göre enerjinin öncesi yok. Tanımı tanrı gibi yapılıyor. Enerji yoktan var edilemez vardanda yok edilemez. sadece dönüşüm var. Tanrının ezeli ve ebedi olması gibi yani. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: Pazartesi saat 22:02 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 22:02 5 dakika önce, NULL yazdı: Aksini açıkla görelim. Neyini açıklayacağım yoktan varolma durumu imkansız. Bilim böyle bir durum gözlemlemedi şimdiye kadar. Bigbang olayı bile artık başlangıç kabul edilmiyor. Öncesi var ama gözlem yapılamama soruu var karadeliklerde olduğu gibi. Karadeliklerde hacim olarak sıfır kabul ediliyor ama kütlesi var. Olay ufku çapını sayarsak hacmi var denilebilir gerçi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Pazartesi saat 22:26 Report Paylaş Mesaj tarihi: Pazartesi saat 22:26 32 dakika önce, gun yazdı: Neyini açıklayacağım yoktan varolma durumu imkansız. Bilim böyle bir durum gözlemlemedi şimdiye kadar. Bigbang olayı bile artık başlangıç kabul edilmiyor. Öncesi var ama gözlem yapılamama soruu var karadeliklerde olduğu gibi. "Enerji yoktan var edilemez ve varken yok edilemez" fizik kanunudur ama enerji neden var oldu? Demek ki var eden bu sınırların ötesinde bir kural koyucu. "Tanrı'yı kim yarattı?" tarzı bir soru sorulamaz. Çünkü o ilk nedendir. Enerjinin böyle bir iddiası yoktur. Fizik ilk nedeni açıklayamıyor işte. Ne başlatı her şeyi? Enerji fizik yasalarına tabidir. Yaratmak eyleminde böyle bir zorunluluk yok. Fizik kuralları Tanrı ile kıyaslanamaz çünkü o yasa koyucu ve varoluşu başlatandır. Kuralları o koydu. Bilim daha İlk canlı nasıl oluştuğunu açıklayamıyor. (Tamamen canlı olmayan varlıklardan canlı bir varlık çıkarılamadı.) Ayrıca bilim evrendeki kuralların "nasıl" işlediği ile ilgilenir. "neden" ile ilgilenmez. Link to comment Share on other sites More sharing options...
NULL Mesaj tarihi: Salı saat 00:51 Report Paylaş Mesaj tarihi: Salı saat 00:51 2 saat önce, gun yazdı: Bigbang olayı bile artık başlangıç kabul edilmiyor. Öncesi var ama gözlem yapılamama soruu var karadeliklerde olduğu gibi. Karadeliklerde hacim olarak sıfır kabul ediliyor ama kütlesi var. Olay ufku çapını sayarsak hacmi var denilebilir gerçi. Bilimin acizliğini ve sınırını kendin de çok güzel açıklamışsın. Ayrıca enerji korunumu var diyoruz da evren genişledikçe enerjinin sabit kalmadığını gösteren veriler var. Ne iş? Link to comment Share on other sites More sharing options...
kavak Mesaj tarihi: Salı saat 16:45 Report Paylaş Mesaj tarihi: Salı saat 16:45 18 saat önce, gun yazdı: Neyini açıklayacağım yoktan varolma durumu imkansız. Bilim böyle bir durum gözlemlemedi şimdiye kadar. Bigbang olayı bile artık başlangıç kabul edilmiyor. Öncesi var ama gözlem yapılamama soruu var karadeliklerde olduğu gibi. Karadeliklerde hacim olarak sıfır kabul ediliyor ama kütlesi var. Olay ufku çapını sayarsak hacmi var denilebilir gerçi. Kime ne anlatmaya çalışıyorsun? Sana tavsiyem, dindarları muhatap alma. Onların bildiklerini sen de biliyorsun. Doğrudan sözde tanrıları çağır. Eğer birileri yanıt verecekse, kesinlikle onlardır. Çünkü kopyanın kopyacısına ihtiyacımız yok. Madem birinci el göya bu tanrılar, teget et aradaki laflayanları. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now