Jump to content

Secimler ve AKPlilesmek


evrensel-insan

Recommended Posts

Bugun Turkiye iktidarinin monarsik baskani, RTE'nin politika olarak neler yaptigi, soylem ve uygulamalari, biribiri ile celisen islevi v.s. yi kimsenin sikayet etmeye hakki yoktur.

 

Cunku, cogu zaman "yalanlamaya calissada/inkara yonelse de" kendi T.B. M.M. disindan aldigi direktif ve emirle denilenleri uygulamakta ve bunu da acikca, soylemektedir.

 

"Bizim bir gorevimiz var, nedir bu gorev; biz, orta dogu ve gelismis Kuzey Afrika projesinin esbaskaniyiz ve gorevimizi yapiyoruz"

 

Dolayisi ile, AKP ve monarsik lideri RTE'nin yaptiklari kendi aciklamasi temelinde tutarlidir ve kendisine verilen gorevi yerine getirmektedir.

 

Peki, su an muhalefet olan ve ikinci/ ucuncu parti konumunda olan, CHP ve MHP ne yapmaktadir?, nasil bir muhalefet ortaya koymaktadir?

 

Olanlara bakalim. Libya konusunda, NATO ve BM kararli saldirilara tezkereye evet diyerek, Turkiye'nin katilimini saglamislardir.

 

Turkiye capinda, son bir kac aydir ayakta olan ve her turlu hakkini arayan, saglik calisanlari, barolar, gazeteciler, silivri protestolari, isci eylemleri ve en son hala devam etmekte olan ogrenci "tatminsizligi" kitlesel eylemlerine, bir destek vermisler midir?

 

CHP'nin son ogrenci eylemleri ile yaptigi aciklama, "evlere senliktir." "Biz ogrenci olaylari ile ilgili, siyasi bir propaganda olmasin diye sessiz kaldik"

 

Turkiye'de bir seyin asli varken, onun bir sureti olarak "muhalefet yapmak" ve AKPlileserek, AKP'ye rakip olmak, hangi bir mantigin urunudur?

 

En azindan, bu isin aslini yapan; AKP kendi yaptigini acikliyabilmektedir. Peki onun sureti olan CHP ve MHP ona destek verirken, neden destek verdigini izah edebilmekte midir?,hic zannetmiyorum.

 

Acaba "gizli bir emir temelinde" bir esbaskan rekabeti mi, yasanmaktadir?

 

Bugun aslinda AKP bilerek ya da bilmeyerek, "kendi bindigi dali kesmekte" bu kendisine karsi yapilan her turlu kitlesel eylemlerden, secimlerde nasibini alacagi gozukmektedir.

 

Sadece kendi basina, 1700000 ogrencinin, en az ebeveynleri ile birlikte sayisi 5 milyonu gecmekte ve bu 5 milyon, gorundugu uzere; AKP'ye en buyuk darbeyi, secimde vurmayi dusunmektedir.

 

Sorun ise, AKP'ye secimde boyle bir darbe vurmak isteyen, ogrenci dahil; diger kitlesel kesimler; bu darbeyi AKP'ye vurabilmek icin, ne yapacaklar? Acaba, su an gecen secimlere gore, ikinci ve ucuncu sirada olan (CHP/MHP) partilere mi oy vereceklerdir? Eylemlerine karsi, bir destek gostermeyen ve AKP ile Turkiye'de degil de; esbaskanlikta yarisa giren bu partilere mi oy vereceklerdir?

 

Buradan, belki de; TC tarihinde ilk defa, AKP, CHP, MHP disinda kalan ve bu ucluye kesin tavir koyabilen partiler, hem birer parti olarak, hem de ya bir birlik altinda toplanan (BDP ve Cumhuriyet Guc Birligi), bagimsizlar olarak, ya da Uc ana parti aday listesi disinda kalan,bireysel bagimsizlar olarak; topluma ve farkli halklarina, hemen hemen her ilde cesitli bir secenek sunmaktadirlar.

 

Cunku bu bagimsiz isimler, ya bir ideoloji, ya da kisi olarak isim yapmis karakterlerdir.

 

Dolayisi ile, Turkiye'nin hangi ilinde olursa olsun, uc parti disinda kalan isimlere verilecek her oy, basta AKP'den dusmek uzere, diger iki patiden de bir dusus getirecektir.

 

Ayrica, meclise girebilecek her bagimsiz ve uclu disi gorus, her ne olursa olsun; AKP ve AKPlilesmenin onunde bir sayi engeli teskil edecektir.

 

Oyuzden bu secimler, TC gelecegi acisindan cok onemlidir. Hic bir secmen "nasil olsa AKP kazanacak, CHP/MHP'ye de oy versem, hem bir sey degismeyecek, hem de onlar da zaten AKPlilesme yolunda; Oyuzden kime oy versem farketmez" dusuncesinde olmayacaklardir ve oylarini, belki de TC tarihinde ilk defa, cesitlilik temelinde, kendi bolgelerinde kendilerince destekledikleri bir bagimsiz adaya vereceklerdir.

 

TC tarihinin, bu secimlerden sonra ne yone yol alacagi farkli bir tartisma konusudur, yalniz; salt cogunlukla AKP ve AKPlilesenlerden olusacak bir yone yol almayacagi da, ya en azindan, bu yola (BOP) kolay kolay yonlenemeyecegi de, kesindir.

 

Cunku, aksi, anayasanin ilk uc maddesinin sonu ve cemaatsal ummete yelken acmis, bir islam cumhuriyeti ve bolunmus federe devletler olacaktir. Tabi, bu Islam cumhuriyetin, sinirlarinin da BOP'a gore ne olacagi da, ayri bir tarihi gelecektir.

 

Oyuzden, ulkemin bu secimleri; AKP'li olmayanlara, emperyalist zihniyetin, soros ideolojisinin mikroayrimciliginin ve evengalist orgutlenmenin oyle veya boyle bir emir eri olmayanlara ve emperyalist zihniyetten pragmatik bir cikar beklemeyenlere, yandas demokratik hak ve ozgurlukleri savunmayanlara,yandas haklari ve hukukunu desteklemeyenlere ve AKPlilesmeyenlere; aksine, insan haklari, evrensel hukuk, toplumun farkli halklarinin antiayrimci hak ve ozgurluklerini, bu farklari farklari ile birlikte ve butunlukte, bir arada yasatacak, sivil anlayisin, hukuksal ve kurumsal guvencesini ve bu guvence temelinde, hic bir farkli halkin, kendi farkini topluma empoze etmeyen anlayisini ve farkli halklara ve onlarin demokratik hak ve ozgurluklerine olan saygisini ve bu farklarin olusturdugu Anadolu topragi toplum ve gelenegini, hic bir farki one cikarmadan savunanlara da hayirli olsun.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Sevgili evrensel-insan,

 

Yazınız oldukça akıcı ve güzel olmasına rağmen muhalefetle ilgili eleştirilerinize eleştri getirmek istiyorum.

 

Türkiye'de bir muhalefet eksikliği olduğuna değinmişsiniz. Bu bağlamda, yeteri kadar düzgün muhalefet yapamadıkları konusunda MHP-CHP ikilisine eleşri getirmişsiniz. Ancak ben sorunun CHP-MHP ikilisinin başarısız muhalefetinde olmadığını düşünüyorum. Gözlemlerimde bu tezimi destekliyor. Şöyle ki:

 

Türkiye, 80' darbesiyle beraber sağ eksene hızlı bir kayış içerisine girdi. Sol öcü oldu. Eskiden halktan beslenen CHP artık "elim kesilse de sola oy vermem" diyenler nedeniyle etkisizleşti, limitli bir hal aldı. Büyük şehirlerin varoşları ve iç anadolu sağcı oldular çıktılar. Doğuda kürtçülük ve PKK olaylarının artması, eskiden CHP içinde yer alan kürtleri ayrı kulvarlara itti. Kalanlar ise muhafazakar oldukları gerekçesiyle esaslı sağcılar olarak yerlerini aldılar. İşte CHP ancak bu saydıklarımın dışındaki bölgelerden oy alabiliyor, bir de alevilerden. Yazımın başında dediğim gibi "limitleri belli". CHP günümüzde "dinsiz,imansız,alevi partisi" olarak damgalanmış durumda. Muhafazakar diyebileceğimiz Türkiyede böyle bir partiden iktidar olmasını, AKP'den büyük oranlarda oy çalmasını beklemek mümkün değil. En büyük parti denilen "Kararsızlar" maalesef CHP'ye çok uzak ve bazı algılar kolay kolay kırılmıyor.

 

Gelelim MHP'ye.

 

MHP'nin oy tabanı kimlerdir? Eski ülkücüler, eşi ülkücü olan ev hanımları ve çocukları, ergenlik çağındaki polat alemdar tipli delikanlılar ve biraz da köylü kesimi. MHP, uç bir parti. Uç partilerin oy patlaması yapması için anormal olaylar olması lazım(APO'nun yakalanması gibi). Habur olayı aslında ivme kazandırdı ama olay eninde sonunda unutuldu. Bu tip partiler anormalliklerden beslenir ama sürekli bir şeyler olmayacağı için MHP'nin sağlam bir kolonu yok diyebiliriz. AKP ile rekabet etmesi beklenen konulardan Türban Meselesinde ise AKP kadar seçmenlere ışık vermediği bir gerçek. O yüzden kemikleşmiş oyları dışında böylesine uç ve limitli bir partinin de AKP'den gani gani oy çalamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Tüm bunların yanında MHP, itici bir parti, kanla cinayetle akıllarda yer edinmiş. Yani MHP'de "Kararsızlar" partisinden çok ufak bir pay alabilir.

 

Geriye kalan partilerden BDP, AKP'ye oy veren ama muhafazakar olmayan, kafası karışık Kürtlerin oylarını çalabilir. Onun da oranı son derece düşük ve limitli.

 

Yazımı tek cümlede özetlemem gerekirse: Sorun, muhalefet partilerinin "limitli" olmasında.

 

Bu tabloya bakınca, muhafazakar hassasiyetleri olan ortalama Türk insanının bu "limitlilere" oy vermeyeceği ve kitlesel olarak yüzde 5 bandında dolaşan partilere yönelmeyeceğini öngörerek; 2023'e kadar yaptıklarımıza, yazdıklarımıza ,düşündüklerimize, inandıklarımıza, inanmadıklarımıza, kısacası herşeyimize daha da dikkat etmemiz gerekecek.

 

Ne de olsa Silivri burnumuzun dibi:)

 

Sevgiler

Link to comment
Share on other sites

Evet burda sorun %10 barajın kalmamasıdır.

 

Ben oyumu özgür olarak kullanamamaktayım , barajı geçebilecek 3 partiden kendime daha yakın olana oy vermek zorunda kalıyorum .

 

Hem parti içi demokrasi hem de seçim sisteminde demokrasi sağlanmalı .

 

Biz buradan kimseyi meclise gönderemiyoruz ,birileri bizim adımıza seçim yapıp bize oylattırıyor.

 

Temsili falan değil göstermelik adı demokrasi olan bir diktada yaşıyoruz.

Link to comment
Share on other sites

Sevgili Evrensel,

 

Bulunduğum ilde o dediğin oluşumun adayı yok, ayrıca seçilebilecek bağımsız aday da yok.

 

Bu durumda % 10 barajını geçmesi olası partilerden birine oy vermek zorundayım ya da oy kullanmayacağım.

 

TKP 500.000 oy istiyor acaba alabilir mi kuşkuluyum ama bu durumda oyumu TKP 'ye ya da CHP ye vereceğim ama bu benim özgür seçimim değil .

Link to comment
Share on other sites

Hakikaten CHP ve MHP'nin muhalefeti sıfır.

Böyle yumuşak sözlerle iktidar yarışı yapılamaz.

İktidarı ele geçirmek istiyorsanız sert ve acımasız olacaksınız.

Türk milleti sert liderleri her zaman sever ve boyun eğer.

Burası Avrupa değil, Türklerde Avrupalı değil.

Bize demir yumruk lazım.

Misal; Atatürk.

 

CHP ve MHP Türk Milleti'nin hassasiyetlerini ölçmekte, anlamakta yetersiz.

Bu İsrail olayını niye kullanmıyorlar?

Ben olsam her tarafa " 9 vatandaşın kanı yerde kaldı " diye pankart asarım.

Ve AKP Hükümeti'nin İsrail'den korktuğunu herkese gösteririm.

 

Başbakan'ın önce " NATO'nun Libya'da ne işi var" deyip

sonra NATO'yu oraya göndermek için kırk takla attığını bangır bangır bağarırım.

AKP iktidara geldiğinden itibaren Irak'ın işgal olduğunu

ve Irak'ta 1,5 milyon müslümanın öldüğünü

İsrail'in binlerce müslümanı katlettiğini

Libya'nın işgal edilmek üzüre olduğunu ve bunların

o ülkelerin yeraltı kaynakları için yapıldığını

ve AKP'nin de bu sömürgeye destek olduğunu her tarafa asarım.

 

Bizim milletin hassasiyetleri bunlar

Gel gelelim bu konuları muhalefet yeterince gündeme taşımıyor.

AKP ise bundan faydalanıp " biz şöyle güçlüyüz, biz böyle Dünyayı yönetiyoruz " gibi bir hava estiriyor.

Başbakan Libya konusunda hemen açıklama yapıyor ne diyor;

" Biz Libya'ya baktığımızda yeraltı kaynaklarını görenlerden değiliz " diyor.

Hem ordaki sömürgeci güçlere her türlü lojistik desteği sağlıyor

hem de biz menfaat peşinde değiliz diyor.

ve işin acı tarafı millet bunu yiyor.

Muhalefette utanmadan, sıkılmadan " hükümetin libya politikası çok doğru " diyor.

 

 

Böyle başa böyle tıraş.

Muhalefet bu kafayla fazla bile oy alıyor.

Bende şahsen bu mufalefete oy vermeyi kendime zul sayarım.

Link to comment
Share on other sites

CHP ve MHP Nato'ya ,AB ' ye , ABD 'ye karşımı ki?

 

Kılıçdaroğlu ABD 'ye gitti neler görüştü ?

 

2002 seçimlerinden önce de Tayyip ABD'ye gitmişti !

 

Ne yazık ki ülkemizde ABD'den icazet alınmadan hükümet olunamıyor .

 

Ülkemiz emperyalizme eklemlenmiş olarak devam ettiği sürece iktidarda kimin olduğunun çokta önemi yok ,ne deseler yapıyoruz zaten .

 

Türk savaş gemileri Libya 'ya doğru yola çıktıktan sonra meclis tezkereyi oyladı ,demek ki gemiler bizim meclisin değil Nato'nun emrinde.

 

CHP Amerikan üstlerini kapatacakmı ? Nato'dan çıkacak mı?

 

Küreselleşmenin karşısında tam bağımsızlıkçı bir ulusal duruş gösterecek ve seçilebilecek bir parti varmı?

 

Yok

 

İşler iyice kötüye gidecek sonrası ya herro ya merro

Link to comment
Share on other sites

CHP ve MHP Nato'ya ,AB ' ye , ABD 'ye karşımı ki?

 

Kılıçdaroğlu ABD 'ye gitti neler görüştü ?

 

2002 seçimlerinden önce de Tayyip ABD'ye gitmişti !

 

Ne yazık ki ülkemizde ABD'den icazet alınmadan hükümet olunamıyor .

 

Ülkemiz emperyalizme eklemlenmiş olarak devam ettiği sürece iktidarda kimin olduğunun çokta önemi yok ,ne deseler yapıyoruz zaten .

 

Türk savaş gemileri Libya 'ya doğru yola çıktıktan sonra meclis tezkereyi oyladı ,demek ki gemiler bizim meclisin değil Nato'nun emrinde.

 

CHP Amerikan üstlerini kapatacakmı ? Nato'dan çıkacak mı?

 

Küreselleşmenin karşısında tam bağımsızlıkçı bir ulusal duruş gösterecek ve seçilebilecek bir parti varmı?

 

Yok

 

İşler iyice kötüye gidecek sonrası ya herro ya merro

 

 

Karşıymış gibi görüneceksin, iktidara gelince işbirliğine gideceksin.

Bu iş böyle.

Obama başkan seçilmeden " Ermeni Soykırımını " tanıyacağım dedi

iktidara geldikten sonra ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye yaptı

ve Türkiye'yi stratejik ortak ilan etti.

Şimdi de " Felaket " falan diye kıvırıp duruyor.

Bu işler böyle.

Link to comment
Share on other sites

Sevgili Aydoe'nin dedigine, belki ideolojik bir dogru olarak degil de, disaridan bakis acili ve notr algili bir gozlem olarak bakildiginda katilmamak elde degil.

 

TC kurulus ve Ataturk donemini simdilik konu disi tutup, TC tarihindeki gelismeleri ele alirsak, Amerikan mandaciligi, bagimliligi ve onlarin himayesi altina girmenin tarihi, taa Inonu'nun 2. Dunya Savasina ulkeyi sokmamasi, cok partili sisteme giris ve koy enstitutulerinin kapatilisi ile baslar.

 

Menderes donemi, ABD ye iktidarin yanasmasi, arkasindan gelen 1960 darbesi, birinci Demirel donemi, 1971 darbesi, ikinci Demirel donemi, 1980 darbesi, Ozal, F. Gulen, Ocalan, PKK donemi ve en son da RTE donemi gozlem olarak, ABD'nin ulkemiz uzerindeki cizmis oldugu kaderin, bu sayilan sahislarin ulkenin basina getirilmesi de dahil bir tezahurudur.

 

Ben bu temelde, CHP' deki degisimi ve K. Kilicdaroglu donemini de, buna dahil ediyorum.

 

Oyuzden belki AKP'lilesmek 2000 lerle basladi ama, amerikan idealizmi, emperyalist zihniyet, soros ideolojisi ve evengalist orgutlenme, aslinda 1940 larla basladi.

 

Belki cizginin, ulusalcilik ve milliyetcilik, askerilik oldugu donemlerde bu durum fazla goze batmiyordu. Ne zaman, milliyetcilik, ulusalciligin yerini oncu olarak din ve dincilik aldi, 2000 lerle uygulamaya gecen bu durum daha cok goze batmaya basladi.

 

Ustelik AKP donemi bu konuda oyle pervasiz ve rahatki, ondan oncekilerinin gizli kapilar ardinda yaptigi pazarliklari, o ; acikca esbaskan olarak dile getiriyordu.

 

Bu temelde, TC tarihinde iktidar ve muhalefetlerin, hic bir zaman toplumdan ve farkli halklarindan, onlarin huzuru, refahi, sagligi v.s. den yana olmayan bu yonetim ve yonlendirimin daha iyi algilanmasi adina, 1940'larda patlak veren bu gelisimin, daha da oncesine ve hatta TC oncesine de gitmek gerekiyor.

 

Cunku Osmanli'nin ilk toprak kaybi,1699 Karlofcaandlasmasidir ve bati hayranligi, batiya benzeme, batililasma v.s. temelli fikirlerin yeserdigi donem 17. yuzyildir.

 

Daha onceleri Osmanli'ya dis geciremeyen bu zihniyet, Osmanli'yi kendi istedigi gibi yonlendirmeye ve parcalamaya 1800 lerle baslamistir.

 

Oyuzden bugunku AKP'lilesmenin temelini "balik bastan kokar" misali, cok daha oncelere tasimak gerekir.

 

Birseyin, baslangic ve temel noktasini ortaya koyabilmek te, sorunun algilanmasi ve sorunun disindan ve soruna notr bakarak degerlendirilmesi ve sorgulanmasi temelinde, ancak bizi cozumun esigine goturur.

 

Bu arada, iktidarlarin "toplumu koyun yerine koymasi" hatasini, bizlerde "suclu toplum" hatasina tasimayalim.

 

Sonucta "ne ekersen onu bicersin", toplumu nasil yetistirir ve egitirsen, yonetip yonlendirirsen, toplum da oyle olur.

 

Oyuzden bu konuda, durumda ve sorunda; Turkiye toplumunun ve farkli halklarinin hic bir katkisi yoktur.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

koy enstitutulerinin kapatilisi ile baslar.

 

Sonucta "ne ekersen onu bicersin", toplumu nasil yetistirir ve egitirsen, yonetip yonlendirirsen, toplum da oyle olur.

 

 

evrensel-insan

 

Bence kopuş noktası burası köy ensitüleri kapatılmasaydı farklı bir ülkede farklı bir kültürde yaşıyor olabilirdik .

 

Şimdi ise sürüden ayrılmış seyre dalmışız .

Link to comment
Share on other sites

  • 12 sene sonra...

Turkiyede asıl sorun siyasi partiler değil burokrasidir.  Urokrasi satın alınmış vaziyette ister CHP li olsun ister akapeli farketmiyor.

Bugün kara para davalarında yargılanan sanık pervasızca hakime bağırıp sana biz rüşvet veriyorduk diye tehdit edebiliyor.

Ülkenin düzelmesi için ilk başlanacak yer adliyeler ve eğitimdir.

Sozkonusu birkaç milyon rüşvet oldu mu CHP li mı akp li mi diye sormayın. Bürokrasi bu paralara fikir değiştiren insanlarla dolu.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...