denizbahar Posted June 15, 2011 Report Share Posted June 15, 2011 Turk ya da Turkiyeli olarak kimi zaman yerin dibine gecirdigimiz kimi zaman da yucelttigimiz ozelliklerimizi dusundunuz mu? 1. Caliskanlik, disiplin ve dusunme? Benim kisisel fikrim sinifta kaliyoruz, ozellikle dusunce konusunda %50'nin cok cok altindayiz, secim sonuclarindan da goruluyor 2. Kompleks3. Misafirperverlik4. Akraba ve arkadaslik iliskilerine onem verme, birbirine destek olma5. 4.madde bir bakima baskalarinin ozel yasantisina saygi gostermemeye yol aciyor6. Duygusallik, cabuk ofkelenme veya sevinme7. Tarikat, asiret ya da agalik vb. guc odaklarinin himayesine girme istegi (iste bu bende demokratik olma yolunda daha coook gerilerde oldugumuzu dusundurtuyor) Daha eklenecek seyler var mutlaka ama ilk aklima gelen bunlar... Link to comment Share on other sites More sharing options...
mantik Posted June 16, 2011 Report Share Posted June 16, 2011 Türkler benim gözümde otoriter, baskıcı, özgürlük kavramını Batı'daki şeyliyle benimseyememiş, ama aynı zamanda da sevecen, yakınlık ve samimiyet kurmaya eğilimli, bununla bağlantılı olarak zayıflar için korumacı, güçlüler için ise itaatkar olan, muhafazakar, yenilikleri ve değişikliği çok fazla sevmeyen (yeni teknolojiler ve araç gereçler hariç), kendine özgü bir toplum. O misafirperverlik falan da oradan geliyor. Bunlar bizim toplumun içine işlemiş, yaşam tarzımız ve geleneklerimiz (dinimiz) ile bağlantılı, hatta pek çok durumda onların uzantısı veya doğrudan sonucu olan şeyler. Tarikat, aşiret, ağalık, vs de dikkat edilirse bu bahsettiğim noktalar ile bağlantılı. Bizde bireysel özgürlükler ("individual liberties") ABD'de ve Batı'da bilinen ve algılanan düzeyde benimsenmemiş kavramlar. Onun yerine güçlülere karşı saygı ve otoriyete, zayıflara karşı ise korumacılık ve baskıya dönüşen bir tarz ve dünya görüşü hakim bizde. Bizde bir komşu, komşusu olan genç bir kızın evine saat kaçta döndüğüne karışabilir. Kendi kızı olmamasına rağmen yapar bunu, ve bu pek çok durumda garip karşılanmaz. Böyle birşey mesela, Batı'da veya Batı'daki tarzda bir özgürlüğün hakim olduğu bir ortamda düşünülemeyecek bir tavır. Batı'daki kişisel özgürlükler genel olarak daha özgür bir toplum, dolayısıyla da yaratıcılığı daha fazla, yenilikleri geliştirip denemeye daha meyilli, bu yüzden de gelişmeye daha müsait bir yapı ortaya çıkarırken, aynı zamanda da ilginç bir şekilde insanları birbirinden izole ediyor. Anne babası ile, ya da yetişkin çocukları ile yıllarca konuşmamış insanlar, ölüm döşeğinde yatan annesini ya da babasını bile ziyaret etmeyen, sadece öldükten sonra cenazesine gelmeyi gerekli sorumluluğu yerine getirmek olarak gören, kedi ve köpeklerine diğer insanlardan daha fazla değer veren, yalnızlığa itilmiş ve terapistlerin hizmetlerine muhtaç olan bir toplum ortaya çıkıyor Batı'da. Bizde ise tam tersi, sürekli birbiri ile iç içe, birbirine karışan, böylecek yalnız kesinlikle kalmayan (yani bunalıma girip terapiste ya da kedi köpeğine ihtiyaç duymayan) ama kişisel alanlar ve kişisel özgürlükler diye birşeyi de yaşayamayan, dolayısıyla çevrenin ve toplumun onayladığı şeylerin dışına çıkamayan, yani yenilik ve yaratıcılık (buluş) geliştiremeyen, iş dünyasında bile profesyonel ilişki düzeyini yakalayamayan ve ilişkilerin sürekli laubalileşip laçkalaşma eğilimine girdiği bir toplum ortaya çıkıyor. Hangisi iyidir tartışılır. İki eğilimin de kendine göre avantajları, dezavantajları var. Ama genel olarak Batı'daki tarzın yine de bizdekine göre daha iyi işleyen, daha rahat ve konforlu ve hatta belki psikolojik açıdan bile daha başarılı olduğu söylenebilir. Çünkü Batı'daki tarzın yarattığı psikolojik sorunlar var ama bizdeki tarzın yarattığı da başka tür psikolojik sorunlar var. Bizde de insanlar kendi kişiliğini kazanamıyor. Kişisel alanını, özgürlüğünü edinemiyor. Ya birilerine baskı yapmak, ya da birilerinin baskısı altına girmek zorunda kalıyor bizdeki insanlar. Yani bizdeki tarz da psikolojik sorunlara yol açıyor. Belki daha farklı ama daha az ciddi değil. Dolayısıyla, son tahlilde, yine de Batı'nın tarzını daha tercih edilir buluyorum. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now