Jump to content

Kötülük Problemine Cevap


Emre_1974tr

Recommended Posts

Miras Ayetlerinin Çözümü

 
Miras ayetleri olan Nisa 11, 12 ve 176'nın her biri, gerçekte ayrı ayrı ayrı durumlar için ayrı formüller sunuyor. Hatta bu ayetlerdeki her cümle de kendi içinde ayrı durum ve formülden bahsetmekte...
 
İnternette araştırırken, bu 3 ayetin kendi içinde ayrı formül verdiğini farkedip söyleyenlerin olduğunu gördüm. Fakat dediğim gibi sadece ayet değil, ayetlerdeki her cümle de ayrıca kendi içinde farklı bir durum ve paylaşımdan bahsetmekte. Her cümle ayrı bir mirasçılar listesi ve alacakları oranları vermekte.
 
Cümlede kimlerden bahsediliyorsa, sadece onlar mirasçı demektir.Yani ya sırf onlar varlar hayatta, ya da başkaları da olsa da yine de sırf onlar miras almaya hak kazanıyor durumdalar.

Bundan dolayı da, aslında mezheplerin uyguladığı gibi birbirlerine karşı oran , ortak formül, avliye falan yok. Mesela Nisa 11'de " İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. " ifadesi tek başına ayrı bir formül (sadece kız çocukları varis ise ve ikiden fazla kız iseler bu oran geçerli, yoksa diğer şık ve şartlarda sözkonusu değil).

Ve böylece taşlar yerine oturuyor. Her durumda miras yetiyor. Sadece bazı durumlarda artan miras sözkonusu, ama yine ayetler ışığında bu artan miktarın kimlere verileceği de bulunur. (Mesela Nisa 8. ayet...)
 
Şimdi bu bahsettiğimiz miras paylaşımını anlatan Nisa 11, 12 ve 176. ayetleri yazıp sonra da bir tanesi üzerinden çözümleme örneği sunalım:

Nisa

11. Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.

12. Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden herbirine altıda bir düşer. Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir.

176. Fetva istiyorlar senden. De ki: "Allah size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde, onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir.
 
***
 
Örnek olarak mesela 11. ayetin verdiği bilgileri açalım.
 
Bu ayetlerin her birinin, hatta onu da bırakın içlerindeki her cümlelerinin de ayrı ayrı durumlar içinde ayrı formüller sunduğunu söylemiştim. Çözümlemesini sunalım:
 
Nisa
 
11. "Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar."
 
Yani eğer mirasçılar sadece çocuklardan oluşuyorsa ve hem dişi hem de erkek çocuklar varsa , erkek çocuklar 2 birim alırken dişi olanlar ise 1 birim alacaklar.
 
Kısaca bir örnekle 300 L. miras varsa ve bir erkekle bir kadın çocukları sözkonusu ise, erkek 200 L. alırken kadın 100 L. alacak.
 
“İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır.”
 
Yani eğer mirasçı olarak sadece kız çocukları varsa, ve sayıları da ikiden fazla ise mirasın üçte ikisi onlarınmış. Burada dikkatinizi tekrar çekmek isterim ki; burada istenen, kızların üçte iki alması sadece ve de sadece bu durumda geçerlidir. Yoksa diğer şart ve durumlarda böyle bir pay sözkonusu değil.
(Bu arada 176. ayetteki ifadeyi de gözönünde bulundurunca, eğer varisler 2 kız çocuksa da yine üçte ikiye ortaktır bu 2 kişi).
 
 
Yine 300 L. örneğinden devam edecek olursak, sadece kız çocukları var ve sayıları ikiden fazla ise 200 lirasını aralarında paylaşırlar.
 
“Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur.”
 
Ayetin içindeki bu devam cümlesinde belirtildiği üzere eğer ölen geriye sadece tek bir kız çocuğu bıraktıysa (ya da başkaları olsa da mirasçı durumunda olan sadece o ise ), mirasın yarısını alabiliyormuş.
 
Yine 300 Lira üzerinden gidersek 150 Lirası bu tek kız çocuğunun demektir.
 
“Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır.”
 
Bu ifadeden anlıyoruz ki bu sefer mirasçının çocuklarının yanında anne ve babasını da geride bırakmış ve bu yüzden onlara da pay var ( her biri için altıda bir...).
 
300 Liranın 50 Lirası annenin, 50 Lirası babanın, geriye kalan ise çocuklarındır.
 
“Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer.”
 
Nisa 11 ayeti içinde geçen bu cümlede ise “sadece anne ve babanın mirasçı olduğu” durumdan bahsediliyor. Yani bu sefer çocuklar falan yok, sadece vefat edenin anne ve babası mirasçıdır(eğer geride kardeşler falan kaldıysa bile onlar mirasçı durumunda değiller).
 
Bu durumda anne üçte bir alıyormuş. Babadan cümle içinde bahsedildiği halde pay oranı verilmediğine göre geriye kalan yani üçte iki de babanın demektir.
 
Bu vaziyette anne 300 Liranın 100 Lirasını alırken baba ise 200 Lira alır.
 
Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir.”
 
Vefat edenin annesi var ama babası yoksa, ayrıca da kardeşleri varsa annenin payı altıda bire iniyor. Geriye kalanı kardeşler paylaşıyor. Ama tekrarlayalım, eğer baba da olsaydı , sadece anne ve baba terekeyi alacak, kardeşlere pay düşmeyecekti...(Ve ayetlerden anlaşıldığı üzere, eğer ölenin çocuğu varsa yine kardeşler pay alamaz).
 
Aynı şekilde 12 ve 176. ayetlerde de cümle cümle ayrı özel durum ve formüllerden bahsedilmekte . Mesela 12. ayette ölen geriye eş bıraktıysa , 176. ayet ise geride sadece kardeş/kardeşler bıraktıysa taksimin nasıl olacağını anlatmakta ve dediğim gibi yine bu ayetlerin içindeki her cümle kendi başına birer mirasçı listesi ve de formül içermekte.
 
Dilerseniz Nisa 176. ayeti de bu bağlamda kısaca inceleyelim:

176 Fetva istiyorlar senden. De ki: "Allah size, ana-babasız ve çocuksuz kişi hakkında şöyle fetva veriyor: 'Çocuğu olmayan, bir kız kardeşi bulunan kişi öldüğünde, onun terekesinin yarısı kız kardeşindir. Böyle bir kişi, çocuğu olmayan kız kardeşi öldüğünde, onun terekesinin tamamına mirasçı olur. Eğer ölenin iki kız kardeşi varsa terekenin üçte ikisi onlarındır. Eğer mirasçılar, kadın-erkek, birçok kardeşlerse bu durumda erkek kardeşe, iki kız kardeşin payı kadar verilir.' Allah size açık-seçik bildiriyor ki sapmayasınız. Allah, her şeyi gereğince bilmektedir.

Burada da "sadece kardeşler mirasçı ise" oranların ne olduğu anlatılıyor ve tabii ki yine her cümle ayrı bir liste ve ayrı bir formül sunuyor :

Eğer mirasçı sadece 1 kızkardeş ise mirasın yarısını,
Eğer mirasçı 1 erkek kardeş ise mirasın hepsini alıyor,
Eğer 2 kızkardeş mirasçı ise üçte ikisini almakta,
Eğer yine sadece kardeşler mirasçı ise ve bunlar kadınlı erkekli yani her iki cinsiyetten ise terekenin tamamını bire(kadın) iki (erkek) şeklinde paylaşırlar.
 
Bu arada geride kalan sadece birçok erkek kardeş varsa bu kardeşlerin mirasın tamamını alacağını, veya sırf ikiden fazla kız kardeş varsa (11. ayetten de işaret alarak) bu kızkardeşlerin mirasın üçte ikisini alacağını (kendi aralarında eşit bölüşerek) da dolaylı olarak anlamaktayız bu ayetlerden.

Zaten Nisa 11 ve 176. ayetleri alt alta okursanız, 11. ayette sırf çocuklar mirasçı olduğunda erkek ve kız çocuklara verilen oranlarla, 176. ayette sırf kardeşler mirasçı olduğunda erkek ve kız kardeşlere verilen oranların birebir aynı olduğunu göreceksiniz.
 
(Yeri gelmişken belirtelim; Nisa 12. ayetin bir cümlesinde bahsedilen kardeşlerle birlikte ölenin eşi de mirasçıdır. Ama bu 176. ayette ise “sadece kardeşler” mirasçıdır.)

Özetle: 11. ayette eş yok, 12. ayette eş varken, 176. ayette ise yalnızca kardeşler varken taksimin nasıl yapılacağı anlatılmakta…
 
***
 
Ve bilindiği üzere, ayetlere göre esas olan vasiyettir ve bu oranlar vasiyet yerine getirildikten ve eğer varsa borçlar ödendikten sonra geriye kalan malın paylaşımı içindir.
 
Görüldüğü üzere mirasın yetmemesi , avliye gibi sorunların hiçbiri yok gerçekte. Ayetler kusursuz bir şekilde miras paylaşımını anlatıyor. Buradaki önemli nokta, her cümlenin ayrı bir mirasçılar listesine göre ayrı bir formül verdiğini görebilmektir. Yani ayetlerin içindeki her bir cümle, özgün bir mirasçı listesi vermekte ve bu durumda mirasçıların ne alacağını anlatmakta.
 
Miras paylaşımıyla ilgili problemler çözülürken, kalan mirasçıların kim olduğuna bakılır ve bu tablonun mirasla ilgili ayetlerin hangi cümlesine denk geldiği belirlenerek miras taksimi yapılır.
 
Bir örnek olarak şu meşhur 3 kız mirasçı içeren soruyu çözelim.
 
“Bir adam ölür ve geride bir anne, bir baba, üç kız evlat ve bir de eş bırakır. Miras nasıl paylaşılacak?”.
 
Burada hem eş hem de çocuklar miraçı olduğuna göre Nisa 12. ayetin dördüncü cümlesi ilgili taksimi anlatmaktadır (zaten bu ayetin her cümlesi, geride kalan eş varsa yapılması gerekenleri anlatmaktadır) :
 
“Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir.”
 
Adam geride eşini bırakıyorsa ve de çocukları da varsa sadece bu kişiler mirasçı olabiliyor bu cümleye göre. Eşi terekenin sekizde birini alır ve geriye kalan sekizde yedi de çocukların olur. Vefat edenin anne, babası veya kardeşleri varsa bile bu durumda pay alamaz.
 
 
***
 
Dediğim gibi her cümle ayrı bir mirasçı listesi ve formül veriyor, ve her zaman miras yetiyor görüldüğü üzere.
 
Sadece bazı durumlarda artan miras sözkonusu, yine yazımın başlarında belirttiğim üzere bu artan mirasın kimlere verilebileceğini gösteren işaretler içeren ayetler var... Örneğin:
 
Nisa 8: Mirasın paylaştırılmasında hısım-akraba, yetimler, yoksul ve çaresizler de hazır bulunurlarsa, ondan onları da rızıklandırın ve onlara güzel ve hoş bir söz de söyleyin.


Selam ve sevgiler
 
Link to comment
Share on other sites

On 7/5/2023 at 2:47 PM, pigeon said:

Tanrıdan geri bildirim yok. Ha duvara konuşmuşsun ha tanrıya. :)

https://tr.wikipedia.org/wiki/Geri_besleme

Birde tanrının hakimiyeti çok düşük sizin dinde sanki üstün teknolojiye sahip uzaylı gibi. Maddeye tam hakimiyeti yok. 

"uzaylı gibi." Sen de uzayda yer aldigina gore sen de uzaylisin. Ne var bunda? Bulut gibi, tutsi gibi konusan bisey mi tanri? O daha sacma.

"Maddeye tam hakimiyeti yok" maddenin ezeli olmasi, maddeye hakim olmadigi anlamina gelmiyor. Maddeye etki edebiliyor ki organize etmis. Insan bir organizmadir. Canli nedir? Canli organize olmus maddedir. Nedir bu herseye hakim olma zihniyeti ya!

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Cougar yazdı:

"uzaylı gibi." Sen de uzayda yer aldigina gore sen de uzaylisin. Ne var bunda? Bulut gibi, tutsi gibi konusan bisey mi tanri? O daha sacma.

"Maddeye tam hakimiyeti yok" maddenin ezeli olmasi, maddeye hakim olmadigi anlamina gelmiyor. Maddeye etki edebiliyor ki organize etmis. Insan bir organizmadir. Canli nedir? Canli organize olmus maddedir. Nedir bu herseye hakim olma zihniyeti ya!

Tanrıyı uzaylı gibi bile değil. 

Senin tanrıya nasıl baktığını öğrenmek için böyle bir benzetme yaptım.

Tanrının maddeye etkisini gözlemledin mi ölçtün mü? 

Maddeyi etkilemek için enerji gerekiyor. 

 

Link to comment
Share on other sites

16 hours ago, pigeon said:

Tanrıyı uzaylı gibi bile değil. 

Senin tanrıya nasıl baktığını öğrenmek için böyle bir benzetme yaptım.

Tanrının maddeye etkisini gözlemledin mi ölçtün mü? 

Maddeyi etkilemek için enerji gerekiyor. 

 

Tanri, senin benim gibi fiziksel bir sey. Uzayda yada bir cesit boyutta. Bu bir inanc. Gozlemlenebilir bir sey degil. Ben, maddeyi gozlemliyorum, fakat tanriyi gozlemleyemiyoruz.

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Cougar yazdı:

Tanri, senin benim gibi fiziksel bir sey. Uzayda yada bir cesit boyutta. Bu bir inanc. Gozlemlenebilir bir sey degil. Ben, maddeyi gozlemliyorum, fakat tanriyi gozlemleyemiyoruz. 

İnancın sınırı  var mı? 

Senin a dediğine başkası b der ve farklı özellikler yükler. Bunlarıda gözlemleyemiyoruz. 

Herkes kendi inancına doğru diyor. Peki bunları nasıl doğrulayacağız? :)

Link to comment
Share on other sites

@Emre_1974tr

 

Bir hafta önce, bu forumda gezinirken, yazını okudum. Bununla ilgili, zaman darlığı nedeniyle sana o zamandan beri aklıma gelen ve soramadığım bir soru soracağım.

Soruma cevap vermeden önce, bir düşünce deneyi yapman gerekir.

 

Bu düşünce deneyi şu şekilde:

12 yaşındaki iki çocuk (bir kız ve bir erkek) dışında tüm insanların öldüğünü hayal et. Birdenbire bu 2 çocuk dışında herkes gitti. Tabiri caizse, bu dünyadaki tek insanlar onlardır.

Bu çocuklar daha önce hiç din dersi almamışlar ve bir yaratıcıyı hiç duymamışlar!

Doğal içgüdülerini takip ederler ve çocuk sahibi olurlar. Ve onların çocuklarının da çocukları olur vesaire. Sonuç olarak, önümüzde büyük bir aile var.

 

Şimdi soruma gelelim: Ne düşünüyorsun, yaratıcı hala var mı, yok mu?

Ve eğer soruya, evet, yaradan hala var olduğu şeklinde cevap verirsen, sormak isterim ki, yaradan bu insanların zihinlerine nasıl ulaşabilir?

 

Bu soruyu cevaplamak için istediğin kadar zaman ayırabilirsin!

 

 

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

ALLAH herşeyin nedenidir.

ALLAH herşeyin nedeni değildir demek  bazı şeyler ALLAH' dan bağımsız kendiliğinden olur demek veya başka bir gücü kabul etmek anlamına gelir.

Ayrıca İslam dinine göre ALLAH dışında bir gücü kabul etmek  şirktir. 

Kötülük ALLAH'ın eseridir. Evirip çevirip ALLAH'ı aklamaya çalışmayın. :)

Programı yazan sorumludur. Programlanan değil.

 

Link to comment
Share on other sites

Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
Öyleyse o güçsüzdür.
Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
Öyleyse o iyi niyetli değildir.
Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?
David Hume
 
Gerçek kötülük problemi bu.  
On 07.07.2023 at 02:15, Cougar yazdı:

"uzaylı gibi." Sen de uzayda yer aldigina gore sen de uzaylisin. Ne var bunda? Bulut gibi, tutsi gibi konusan bisey mi tanri? O daha sacma.

"Maddeye tam hakimiyeti yok" maddenin ezeli olmasi, maddeye hakim olmadigi anlamina gelmiyor. Maddeye etki edebiliyor ki organize etmis. Insan bir organizmadir. Canli nedir? Canli organize olmus maddedir. Nedir bu herseye hakim olma zihniyeti ya!

Mormon dininin tanrısı güçsüz mü? Güçlü ama kötülüğe karşı seyirci olup kötü mü?
Bu yüzden soruyorum herşeye hakim mi diye? :)
 
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...