Jump to content

Mustafa Akyol'un TED'de ne işi var?


BilgehanBengi

Recommended Posts

Youtube'da TEDTalks kanalına üyeyim. Yeni konuşmalar eklendikçe anasayfada görünüyor. Bugün yeni videolara bakarken Mustafa Akyol'un adını bir TED videosunda gördüm ve gözlerime inanamadım. TEDxWarwick'te konuşmuş ve TED küratörleri çok beğenmiş olacaklar ki TED konuşmaları arasına almışlar.

 

TED'e olan saygım, sevgim, güvenim yerin dibinde şimdi... TEDx toplantıları bağımsız olarak düzenleniyor, yani kafanıza göre TEDx düzenleyip istediğinizi konuşmacı diye çıkarabilirsiniz. Mustafa Akyol'un konuşma yaptığı toplantı da bir TEDx toplantısı. Beni üzen şey bu konuşmanın TED tarafından seçilip TEDTalks'a alınması.

 

Barışı, toleransı, bilimi, aklı, mantığı savunan yazılar yazan bizler kimliğimizi saklamak zorundayız. Bu forumlardan tanıdığım entellektüel derinliğe sahip pek çok arkadaş var, güçlü kalemler, açık zihinli adamlar var. Bunların hepsi takma isimle yazarlar, deşifre olmamak için çaba sarfederler...

 

Çağdaş insan hakları anlayışına karşı bronz çağı efsanelerini savunan, bilime karşı savaşan, yaratılışcılık safsatasını yaymak için mesai harcayanlar ise göğüslerini gere gere dolaşırlar, web sayfalarının tepesine kellerini koyarlar. Bu adamlar kapkara cahil bir kitlenin ağzına bal çaldıkları için toplum için de korkmadan gezerler, ünlü gazeteci, araştırmacı yazar olurlar... Kuran'ı, hadisi eyip büküp sevimli bir İslam yapar TED'de bile satarlar.

 

Ya biz?.. Biz kimliğimiz saklarız...

 

Eşimiz, çoluğumuz çocuğumuz vardır. Canımızın tadından değil ama arkada kalan, sersefil olan vardır.

 

Bizi sahte kimliklere, maskelere mahkum edenlerin inançları TED'de ballandırıla ballandırıla anlatılır ama biz çıkıp bu "barış dini" atmosferinde yaşamanın ne demek olduğunu anlatamayız. Anlatana batılı "İslamofofik" der, İslam'ın kendisi ise "mürted" der. Mürtedin cezasını bilen biliyor zaten.

 

Bilgehan

Link to comment
Share on other sites

Ben de aynı konuşmayı Facebook'ta görüp izlemiştim, ben de çok kötü bulmadım konuşmayı. TED gibi oluşumların farklı, günümüze daha uygun İslam yorumlarını destekleme gibi bir eğiliminden söz edilebilir bence. Akyol'un konuşmasını da böyle görmüşlerdir. Siyasal İslam'ın neden radikalleştiği konusundaki, veya hem dini hem de seküler akımların kültürlerden etkilendikleri vb. konulardaki açıklamalarından bazıları da son derece mantıklı.
Link to comment
Share on other sites

Bence çok kötü bir konuşma değil. Batılıların liberal-solcu kesimi pozitivizmden uzaklaşıp, kültürel relativizmi benimsedikleri için, farklı kültürleri yaftalamaktan uzak dururlar. Diyalog kurmaya çalışırlar. TED de böyle bir anlayışla yol alan bir platform.

 

Çok kötü bir konuşma değil??? Pedofiliyi "çocuk sevgisi" diye anlatıp TED'de konuşabiliriz o zaman.

 

Konuşmanın gerçekle alakası yok. Kuran'ı, hadisi bilen insanlarız. İslam'ın kadına tavrı bellidir, İslam'ın gayrimüslime tavrı bellidir. Adamın konuşmada anlattığı gibi bir İslam bu dünyada yok, hiç olmadı. İslam öğretisi (Kuran'ı, hadisi, geleneği) bu adamın anlattığı gibi değil. Adamın lafları ardı ardına dizmesi iyi konuşma anlamına gelmiyor. Yalan söyleyerek, çarpıtarak yapılan "iyi konuşma" bana "iyi" değil. Dediğim gibi "pedofili" çocuk sevgisi değildir. İslam da tolerans, barış, kardeşlik, eşitlik felan değildir.

 

Ayrıca Batılıların "multiculturalism" bir taraflarına kaçtı, hala ders almıyorlar. En son İngiltere'de İslam okullarından gizli kamera ile çekilen görüntüleri izledim, adamlar nefret dersi veriyorlar resmen. Danimarka, İsveç vs.deki olayları da hatırlatırım. Gerçi ben bunları yazdığımda "İsveç sağının sözcüsü" olmakla suçlanmıştım.

 

İslam'a müsamaha gösteren, kapısını açan herkes kendini yakacaktır. Bu konuşmayı TEDTalks koyma kararını verenler bu adamın sitesine bir baksalardı, en azından "bilim, ateizm, din" etiketli yazılarını bir inceleselerdi ambalaj farklı olsa da içeriğin aynı radikalizm olduğunu görürlerdi.

 

Bu arada Youtube'da daha ilk gününden en çok "dislike" alan TED konuşmalarından biri oldu sanırım bu konuşma.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Çok kötü bir konuşma değil??? Pedofiliyi "çocuk sevgisi" diye anlatıp TED'de konuşabiliriz o zaman.

 

Konuşmanın gerçekle alakası yok. Kuran'ı, hadisi bilen insanlarız. İslam'ın kadına tavrı bellidir, İslam'ın gayrimüslime tavrı bellidir. Adamın konuşmada anlattığı gibi bir İslam bu dünyada yok, hiç olmadı. İslam öğretisi (Kuran'ı, hadisi, geleneği) bu adamın anlattığı gibi değil. Adamın lafları ardı ardına dizmesi iyi konuşma anlamına gelmiyor. Yalan söyleyerek, çarpıtarak yapılan "iyi konuşma" bana "iyi" değil. Dediğim gibi "pedofili" çocuk sevgisi değildir. İslam da tolerans, barış, kardeşlik, eşitlik felan değildir.

 

İslam, Muhammed'in kendi şahsiyetini ve yaşamını aşan daha yaygın bir fenomen. Kermatisinden, Mutezilesine, İsmailiyesine, batınisine vs. bir sürü farklı gelenek ve dini okul var. Sen tersinden sünnicilik yapıyorsun. İslam içindeki farklı din yorumlarını, nüansları sadece Sünniliğe ve onun din yorumuna indirgeyip eleştiriyorsun. Bence hatalı bir yaklaşım.

 

Öte yandan, Mustafa Akyol'a yöneltilecek eleştiriler de var. Kendisi sünniliğe dayalı. Sünni İslam ile liberal demokrasi arasında bir sentez yapmaya çalışıyor. Sünni İslam içindeki özgürlük karşıtı, cemaatçi yorumun üstesinden nasıl gelineceğini, nasıl ayıklanabileceğini ikna edici şekilde açıklayamıyor.

 

İslam'a müsamaha gösteren, kapısını açan herkes kendini yakacaktır. Bu konuşmayı TEDTalks koyma kararını verenler bu adamın sitesine bir baksalardı, en azından "bilim, ateizm, din" etiketli yazılarını bir inceleselerdi ambalaj farklı olsa da içeriğin aynı radikalizm olduğunu görürlerdi.

 

İslamı anlamaya çalışmayarak İslam'ın nasıl değişeceğini, reforme edileceğini umuyorsun. Dinlemeden, tartışmadan, eleştirmeden, farklı görüşlere sahip insanlar temas etmeden İslam değişip reforme edilemez. Bu tür baştan önyargılı ve reddiye yazan görüşlerin kimseye faydası yok.

Link to comment
Share on other sites

Konunun iki yonu vardir. Bizde ve dogu toplumlarinda, kultur icsellestirilmis ve sindirilmis bilincli uygulanan bir yasam tarzi degildir.

 

Genelde "ayip, terbiye, namus, seref, elalem ne der v.s." temelli toplumsal cekincelere dayanir.

 

Bilincsizlige en guzel ornek, bir kisi; diyelim kiz kardesi ile ilgilenen bir kisiye ve bu iliskiye namus alisilagelmisligiyle bakarken, kendisi pekala baska birinin kiz kardesine ayni sekilde yanasirken ve iliski kurarken, bu namus alisilagelmisligi aklinas gelmez.

Dolayisiyle, doguda genelde bir ailesel, cevresel, toplumsal v.s. bir alisilagelmisligin her turlu iliskiye bir mudahelesi soz konusudur ve bu normal olarak karsilanir.

 

Oyuzden bir dogulu, batiya gittiginde, bir nesil sonra kultur asimilasyonuna ugrayabilir, ya da kendi deyimiyle kulturu yozlasabilir. Nedeni, uygulanan kulturun bilincsizligi ve sadece babadan kalma olusudur.

 

Batida ise durum farklidir. Herseyden once bireysel ozgurluklerin getirdigi insan haklari ve kulturel hak ve ozgurlukler temelinde, toplum kulturel yasama mudahele etmez.

 

Konunun icerigi, bireyseldir. Devlet eger ortada bir sikayet yoksa, ailelerin cocuklarini kendi kulturleriyle yetistirmelerine mudahele etmez.

 

Yetiskinde de ayni durum soz konusudur. Eger yetiskin, herhangibir sekilde bir sikayeti yoksa, ona da karismaz.

 

Ama, kulturler arasi bu hak ve ozgurluk, kulturlerin biribirine mudahele etmemesini de getirir.

 

Kulturlerin farkliligi ve hic bir kulturun bilimsel bir icerigi olmadigi ve insanligin takip etmesi gereken evrensel onay almis bir kulturunde olmadigi algilanirsa, kulturler, degisken, birbirinden etki/tepkilenici ve yonlendirimli/yaptirimli olgulardir.

 

Turkiye'ye gelince, bugun islami anlayisin soyle veya boyle degistirilmeye calisilmasi, dinler arasi dialog konusu ve islamda reform konularinin temeli, soros ideolojisinin evengalist orgutlenmesinin bir parcasidir.

 

Dolayisi ile, islamin "sirin gosterilmesi" bati icin degil; evengalist orgutlenmenin, dogu ulkelerindeki calismasi icin gecerlidir.

 

Sonucta bati, bireyci bilinci almis ve neyin ne oldugunu algilayan bir topluma sahiptir. Oyuzden islam'in "sirin gosterilmesi" batida gecerli degildir.

 

Zaten, islam kendi toplumuna da boyle bir "sirin gozukme" ihtiyacini duymaz. Cunku hersey bir tabudur ve uygulanmasi zorunludur. Babadan kalmadir ve sorgulanmaz.

 

Ayrica 1400 yil onceki bir anlayisi, ne kadar "allayip suslesen, sirin gostermeye" calissan, icinde bulundugumuz cag olarak zaten siritir, insan haklarina ters duser, evrensel hukuka ters duser, hak ve ozgurluklere tersduser.

 

Iste zaten sirf bunlardan oturu,bati kendi toplumu icindeki farkli kulturlere ortada bir bireysel sikayet yoksa, mudahele edemez (yukarida sayilanlara ters dusmemek icin), ama, bir kulturun toplumsal bir baski kurmasina da izin vermez.

 

Multiculture icinde, bir birey olarak yasam ve iliski surmek; bilinc ve farkindalik gerektirir.

 

Bir ornek vereyim. Namaz ve camiye izin veren bati, ezana vermez. Nedeni gayet aciktir. Ezan bir ses olarak baskalarinin hak ve ozgurlugune mudahele eder. Kimse, kendi istemeden bir ses dinlemek durumunda degildir. Ama, camiye gitmek, namaz kilmak, oruc tutmak, zekat vermek, kelimeyi saadet getirmek v.s. bunlar kisinin insiyatifindedir ve baskalarini rahatsiz etmez. Tabi burada kisiyi bunlara zorlamak da hak ve ozgurluk ihlalidir.

 

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...