Jump to content

RANDÇI FELSEFE


osho

Recommended Posts

Randçı fesefe bilincin numenal yeti değerini tanıyor; yani materyalist değil. Öyle iken sen bunun türsel bir bilinç olmadığını ileri sürüyorsun. Randcı bireysel felsefe de, bireysel hak ve özgürlüklerden yanadır. Ve Rand, eğer değiyorsa ve sana bir zararı dokunuyorsa insanlara yardım etmenin gereğini de vurguluyor.

Bunlar türsel bilinç için yeterli değil midir ?

Bunun dışında türün birine yardımcı olmak, onları tembelliğe ve bananeciliğe sevk etmez mi ?

Link to comment
Share on other sites

Aradaki en buyuk fark, bahsettigin "felsefenin" tamamen bir cikar (politik/ekonomik/otokratik v.s.) temelinde olmasidir.

 

Onlar da zihne etki edilerek insanogluna herseyi yaptirabileceginin farkindadirlar.

 

Yalniz tum yaptiklari cikarci temelde ve her turlu toplumsal/sosyal degeri bir politika araci olarak kullanarak somurme temelindedir.

 

Yani rantlarini "insan haklari hak ve ozgurlukler" olarak susler ve somururler.

 

Cunku bunlasrdan yana degillerdir, sadece bu insanlik iceren degerleri somuru ve cikar araci olarak kullanirlar.

 

Tursel bilinc icin, bireyin tum insanoglunun farkindaligi ve algisi ve de kendisinin de bu turun bir biri oldugu farkindaligi ve algisi gerekir.

 

Yani hic bir cikar ya da dusunce ve de davranis, insanoglunu parcasal bir bolume goturmez.

 

Hak ve ozgurlukler evrensel hukuk ve insan haklari, cikarandan ya da yonetenden yana degildir, herkes icindir.

 

Bir turune sadece ona bilinci farkindaligi zihni ve bunun degisebilirligini gostererek yardimci olur.

 

Burada baskasina mudahele ya da zorlama soz konusu degildir.

 

Cunku bunlar verilemez, kisi isterse bunlari kendine alir.

 

Iste randdan bir farki da herseyin istekli gonullu bilgili ve bilincli alimidir.

 

Iste o yuzden birey bilinci ile bireysel bilinc farklilasir.

 

Bunun basligi var sitede.

 

Tursel bilinc maalesef henuz mevcut degildir. Insanoglu toplumsal olarak ozgur dusunceye sahip olabilir, ama serbest dusunce duzeyi henuz bireysel boyuttadir.

 

Bu iki dusunce farki da sitede var.

 

Tembellik ve bananecilik bilincin degil; bilincsizligin urunudur.

Link to comment
Share on other sites

yalnızca hak ve özgürlükler (kötüye kullanılmadıkları takdirde) türsel bilinç için neden yeterli olamıyor

birikimimi az çalışan tembellerle bölüşmek zorunda mıyım

Cunku bu cesit insani gorunumlu kavramlara cikarcilarin cikar somurusu ekleniyor.

 

Yani "dostluk, esitlik, kardeslik, demokrasi, sevgi, adalet v.s."

 

Ustelik bu sadece halklarin degil, bu halklarin yonetimde olmasinin da geregidir.

 

Yani bu zihniyet sadece direnen degil; yoneten ve yonlendiren olmalidir.

 

Mesela Turkiye'deki carpik laikligin sebebi, laikligi uygulayacak olanlarin sekuler bilincte olmamasi idi.

 

Son cumlen biraz akilci ve "bencil" olmus.:)

 

Soyle dusun, bilim teknigi gelistirmek zorunda mi?

 

Sonucta sen herseyden once birikimini kendi bireysel degerin icin ortaya koyuyorsun.

 

Yani insanoglu turunu icermeyen bir dusunce ve davranis zaten tursel bilinc icermez. Sadece "bencil, bireyci, bananeci, sadece kendi cikarini dusunen" bir akilcilik icerir.

 

Yani bir ben bilincinin "ben kendim icin her seyi mesru ve mubah kilarim" diyerek her turlu insanlikdisi dusunce ve davranis sergilemesi gibi.

Link to comment
Share on other sites

PEKİ

"insan haklari hak ve ozgurlukler" 

kötüye kulllanılmadığı ve herkes için eşit kullanıldığı takdirde

türsel bilinç için yeterli olmaz mı

yani kazancımı ve birikimimi çalışmayan tembellerle bölüşmek zorunda mıyım

Iste evrensel hukuk adaleti ve bilimsellik bilissellik te bunun icin gecerli.

 

Bak ben sana bir 7'li, NITELIK vereyim.

 

Bireysel, insansal, evrensel, bilgisel, bilimsel, bilissel ve kavramsal

Link to comment
Share on other sites

Rand Bencilliğin Erdemi kitabında bencilliği överken ekonomik çıkara dayanan bencilliği

kastetmiyor; kastettiği türsel bilinci ortaya koyanın da insanın bencil olmasıdır diyor.

Yani başkalarını düşünmekte kendi ekonomik olmayan çıkarımız söz konusudur diyor;

başkalarına iyilik yapmakla elde ettiğimiz mutluluk, huzur, sevinç gibi ekonomiye dayanmaya çıkarlar.

Ama paylaşımı doğru bulmuyor. Bunun yasalara dayalı değil insan iradesine bırakılması gerektiğini savunuyor.

Ve yasalara dayalı zorunlu paylaşımın türün yararına olmadığını ileri sürüyor. Çünkü kişisel çıkarın iş hayatını motoru olduğunu düşünüyor.

Kişilere bırakılan; naşkalarına yardım etme etme eyleminin ise yerinde olursa erdemli bir davranış

olduğunu yerinde değilse yardım etmemenin erdemli bir davranış olduğunı ileri sürüyor.

Link to comment
Share on other sites

Rand Bencilliğin Erdemi kitabında bencilliği överken ekonomik çıkara dayanan bencilliği

kastetmiyor; kastettiği türsel bilinci ortaya koyanın da insanın bencil olmasıdır diyor.

Yani başkalarını düşünmekte kendi ekonomik olmayan çıkarımız söz konusudur diyor;

başkalarına iyilik yapmakla elde ettiğimiz mutluluk, huzur, sevinç gibi ekonomiye dayanmaya çıkarlar.

Ama paylaşımı doğru bulmuyor. Bunun yasalara dayalı değil insan iradesine bırakılması gerektiğini savunuyor.

Ve yasalara dayalı zorunlu paylaşımın türün yararına olmadığını ileri sürüyor. Çünkü kişisel çıkarın iş hayatını motoru olduğunu düşünüyor.

Kişilere bırakılan; naşkalarına yardım etme etme eyleminin ise yerinde olursa erdemli bir davranış

olduğunu yerinde değilse yardım etmemenin erdemli bir davranış olduğunı ileri sürüyor.

Tursel bilinci ortaya koyanin, bencilligi nasil oluyormus?

 

Bence bencillik yerine, cikar ya da yarar diyebilirsin.

 

Sonucta diger turlerin ya da fenomenlerin degil.

 

Yalniz burada da unutulmamasi gereken bir sey var. Eger insanoglu zihnini insanlastirlasir devrimini yapar ve bir bir olarak tursel bilince erisirse; her seyden once yasamin onemini anlar, tum olumsuzluklarin insanogluna zarar verdigini anlar, savaslarin mucadelelerin anlamsizligini anlar v.s.

 

Iste bu bilincteki bir beyin de, zaten dogaya diger turlere ya da fenomenlere farkli yaklasir.

 

Yasamak ve yasatmak i siar alir.

 

Kisaca bu "kendine faydasi olmayanin, kimseye faydasi olmaz" soylemidir.

 

Burada turselden ziyade bir sosyo-toplumsal yani parcasal bir aciklama soz konusu.

 

Yasalari cikaran zaten insanogludur ve yasalar cikarinin cikarini korur.

 

Kisacasi konu insanoglu turunun kendi bunyesindeki her turlu savasiminin mucadelesinin bir birine hakim ust yoneten yonlendiren olmasinin bir yerde sonudur.

 

Insanoglunun her turlu farki, insanligin yararina teknik ve bilim yararina kullanilacak.

 

Aslinda bu farkli bir konu. Bir yerde bugunun insanlasamamis beyin duzeyinin oyle bir yasam ve iliskiyi algilayacagi da zaten bir yerde mumkun degildir.

 

Cunku bugunku fenomenal/dogal zihniyetin her turlu cikarciligi ile degerlendirilecektir.

Link to comment
Share on other sites

Türsel bilinç insanın yararınadır

bizleri türsel bilice sevk eden de bu yarar değil midir?

Bunda türün her birinin yararı (ve tabii kendi yayarımız) olmasa idi

böyle bir bilince erişebilir miydik?

Bu yarar bencil bir yarar değilse nedir? Ya da bencillik nedir?

Bencillik tam da nihilizmin yaptigi kendi birini turune karsi hakim ve ust kilmaktir.

 

Yani ben bilinci.

 

Bizleri tursel bilince sevk eden, herbirimizin sosyal yasam ve iliskisidir.

 

Sosyallik biri degil cogu icerir.

 

Iste bu cogul da tur butunlugudur.

 

Iste ideolojiler inancsaallar izmler etik her turlu deger v.s. bu sosyalligi ayni bir gibi "kendi sosyalligi hakimiyeti" olarak algilar.

 

O yuzden de insanoglu bu degerleri ile savasir.

 

Zaten guc ve otorite de burdan gelir.

 

Yani degerlerin pacasal butunlugu.

 

Iste insanoglunun birsel farkindaligi bunu ben bilincine indirgemistir.

 

Yani sosyal bolunme yoneten yonetilenden ideolojik inancsal izm etik yanlilari ve de ulke milliyet millet v.s. temellidir.

 

Birimi ailedir ve ordan taraf olarak nicelik olarak cogalir.

 

Iste burdan da herhangi bir hakim olmak isteyen deger, nicelige onem verir.

 

Ben bunu signak psikolojisinde acikladim.

 

Iste bu sosyal birliktelikten sonra gelen ben bilinci, ancak kendi benini turu ile paylasabilirse tursel bilince donusur.

 

Butun bunlar zihin degisimi ve nihayetinde devrimidir.

 

Soyle dusun ailenin tum ailesi adina bir sey yapan bir uyesi bencil degildir. Cunku yaptigi aile yararinadir. Bencillik sadece kendi icin yapiklandir.

 

Iste butun bunlari saglayacak olan da bir birin kendi birligi bilinci temelinde, dogumdan itibaren aldigi her bir degeri veriyi sorgulamasi ve ondan kurtulmasidir.

 

Zihin degisimi devrimi de budur.

 

Bunu da ben evrimci ve devrimci sorgulama basliginda acikladim.

Link to comment
Share on other sites

ben de sonunda aynı sonuca vardım, yani;

türsel bilinçte de (bencil demiyeyim de) bireysel, benci çıkar vardır ama bu

türsel bilinçle beraberdir ve ona karşı değildir

bireysel bilinçteki ise bireysel, benci çıkar ise türü dışlar bu yüzden 

bencilliğin anlamı türünü dışlayan bireysel çıkarda yatar

yoksa türün içinde erimiş olan bireysel benci çıkar adını koyamadım ama bencillik değildir

o zaman da konu ya da erdem; kendini bir olarak değil de tür olarak ya da türün biri olarak görmek olur.

Ve her türlü değerler ve hak ve özgürlükler de buna göre yani türün birine göre tanımlanır.

Rand ise türü değil biri temel alıyor ve tür diye bir şey olmadığını ileri sürüyor; 

(çünkü ona göre tür, birlerin toplamından yani birden başka bir şey değildir; birin

çıkarı düşünülürse türün çıkarının da otomatikman çözüldüğü yanılgısına düşüyor)

Link to comment
Share on other sites

ben de sonunda aynı sonuca vardım, yani;

türsel bilinçte de (bencil demiyeyim de) bireysel, benci çıkar vardır ama bu

türsel bilinçle beraberdir ve ona karşı değildir

bireysel bilinçteki ise bireysel, benci çıkar ise türü dışlar bu yüzden 

bencilliğin anlamı türünü dışlayan bireysel çıkarda yatar

yoksa türün içinde erimiş olan bireysel benci çıkar adını koyamadım ama bencillik değildir

o zaman da konu ya da erdem; kendini bir olarak değil de tür olarak ya da türün biri olarak görmek olur.

Ve her türlü değerler ve hak ve özgürlükler de buna göre yani türün birine göre tanımlanır.

Rand ise türü değil biri temel alıyor ve tür diye bir şey olmadığını ileri sürüyor; 

(çünkü ona göre tür, birlerin toplamından yani birden başka bir şey değildir; birin

çıkarı düşünülürse türün çıkarının da otomatikman çözüldüğü yanılgısına düşüyor)

Evet guzel ozetlemissin.

 

Aslinda her bir yeniligin olmasi gerekeni iskalamasinin nedeni nedir, biliyor musun?

 

Aklin sadece bir yere takintisi ve farki goz ardi etmesi ya da olanda yok etmesi.

 

Iste indirgemeci determinist mantik ve ideolojiler tam da bunlardir. Indirgeyecegim, determinizmiyle; farki es gecerler.

 

Iste bilim aslina bu farklarin farkindaligi icin gelisir ve yenilenir. Cunku eski butun artik o farki bunyesinde tasiyamaz, ya da yukaridaki Rand'in varsayimi gibi, olanin kavrayacagi dusunulur.

 

Rand tam da bu bireyci akilciligin ortaya koyucusudur.

 

Hani bizde bir atasiozu vardir "Benden sonrasi tufan" diye.

 

Nihilizmde de bireyci akilcilik overman fizik otesini yaratir.

 

Yalniz en azindan nihilizm, insanoglunun kendi bunyesine donmesinde onemlidir. Yalniz kanli ve post-modern bir dunyaya insanoglunu sokmustur ve bugun bu kanlilik devam etmektedir.

 

Cunku ego sahte elbiseli dogal/fenomenal zihniyet artik tikanmistir ve o yuzden de tarih oncesine donmektedir.

 

Ya insanoglu yeni bir yol bulacak (zihin devrimi) ya da biribirini yiyerek yok edecektir.

 

Iste bu ayrimdayiz. 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...