Jump to content

OLASILIKSIZ


osho

Recommended Posts

Tanımında çelişkiler içeren bir varlık, gerçekte var olamaz;
bunu mantık yasaları gereği biliriz. Bu yüzden, bir varlığın
evrensel olarak yokluğunu kanıtlamak için, tanımında çelişkiler

içeren bir kavram olduğunu ortaya koymak yeterlidir.

Ama bizler, tanımında çelişkiler içermeyen çok düşük olasılıklı, ya da
olasılıksız kavramların da gerçekte var olmadıklarına karar veririz.
(Evrenin bir yerinde, bir gezegenin çevresinde dolanan altın bir çaydanlık gibi.)
Peki buradaki bilimsel kriter nedir?
Yani biz, hangi durumdaki veya hangi derecedeki olasılıksızlıkların
var olmadıklarına  karar vermeliyiz. 

Link to comment
Share on other sites

Tanımında çelişkiler içeren bir varlık, gerçekte var olamaz;

bunu mantık yasaları gereği biliriz. Bu yüzden, bir varlığın

evrensel olarak yokluğunu kanıtlamak için, tanımında çelişkiler

içeren bir kavram olduğunu ortaya koymak yeterlidir.

Ama bizler, tanımında çelişkiler içermeyen çok düşük olasılıklı, ya da

olasılıksız kavramların da gerçekte var olmadıklarına karar veririz.

(Evrenin bir yerinde, bir gezegenin çevresinde dolanan altın bir çaydanlık gibi.)

Peki buradaki bilimsel kriter nedir?

Yani biz, hangi durumdaki veya hangi derecedeki olasılıksızlıkların

var olmadıklarına  karar vermeliyiz. 

Once sitemize ve aramiza hosgeldin. :)

 

Benim lakabini bildigim kisi misin? :

 

Umarim, katilimci ve kalici olursun.

 

Burada hangi varliktan bahsettigin tam olarak algilanmasa da, eger felsefenin metafiziginin ilgilendigi genel bir varliktan bahsediyorsan; bilimsel olarak varligin kendisi degil; gozlemi ortaya konur.

 

Yani insanoglu algisi ile gozlemini aldigini kavramsal bilgisi ile ortaya koyar.

 

Bilim gozlem veren tabana fenomen der ve fenomenin goizlemini ortaya koyar.

 

Fenomenin varliksal tartismasi ise felsefenin metafizik dalinin one surumleri ve kuramlari temelindedir.

 

Burada kavram, gozlemi alinan fenomen ile ozdeslesmis olandir.

 

Bu temelde zaten kavram ile ozdeslesmemis varlik mumkun degildir.

 

Yokluk ise, en basta algi ile varlanan bir kavramin, ozdeslestiginin algisal temeldeki ve dilbilgisi olarak yoklugudur.

 

Ben yoklugun ne oldugunu ve cesitlerini bu sitede acikladim.

 

Kisaca var kilinmis bir kavramin yoklugudur.

 

Yani yokluk kendi basina kullanilmaz.

 

Bilimin mantigi; olabilirlik olasiliginin olmuslugu ya da olabilme olanagi uzerinedir.

 

Yani bilimde negatif algi yoktur. Zaten algi daimi pozitiftir.

 

Burada olanak temelinde sadece bilimin epistemolojik olarak ne an olursa olsun bir geldigi bilgi noktasi vardir.

 

Birincisi bu nokta daimi yenilenen, degisen, gelisen ve olani eskiten noktadir.

 

Ikincisi bu noktanin bilimsel olgu ya da teori disinda kalan kismi akilciligin one surdugu ve bilimsel temeli olmayandir.

 

Dolayisi ile bilimin her daim gelinen siniri kavramsal bilgisidir.

 

Eger bir seyin henuz kavrami yoksa, onun bilgiside yoktur.

 

O yuzden olasiliksiz sadece akilciligin tatminsizligi bilim ile yetinmemesi ve kendini inandiran bir yanit aramasidir.

 

Yalniz bunu gecmise dayanarak ortaya biliriz.

 

Mesela bugunku bilimin geldigi yer ve teknik, bundan bir asir once olasi degil de vee olmadi.

 

Burada konu olasiliklarin var olmadigi ancak gecmis ile bugunun mukayesesi temelindedir. 

Link to comment
Share on other sites

Evet bildiğin gibi ben Ateistforum'dan osho'yum. Hoşbulduk.

Bu sitenin adresini de hacı'dan aldım. 

Bu soruyu orada bilim forumunda açmıştım;

güzel bir konu olduğunu ama burası için ağır gelir diyerek,

özellikle burada felsefe forumunda ve seninle tartışmamı önerdi.

 

Sadede geliyim; metafizik varlıkları kastetmiyorum; kastettiğim fiziksel varlıklar ya da olaylar.

devam edecek

Link to comment
Share on other sites

Yani fenomenin varlıksal tartışması ile değil; 

olabilme olanağı olan bir fenomenin, olabilirliği üzerine bir sorudur.

Örnekle açıklayayım.

 

Bir gezegenin çevresinde dolanan bir çaydanlığın olabilme olanağı vardır.

Ama bizler bunun olabilirliğine inanmayız ve böyle bir şey olamaz deriz ve bunu araştırmaya gözlemeye çalışmayız.

İşte böyle; olabilme olanağı olan varsayımsal bir fenomenin olabilirliğine hangi durumda inanır ve araştırmaya başlarız.

Link to comment
Share on other sites

Gozlem sadece ve illa bir teoriye bagli olarak yapilmaz.

 

O yuzden de bilim de bilimsel olarak, inanc ideoloji izm v.s. gibi bir on yargi yoktur.

 

Yani "okuzun altinda buzagi aramaz" :)

 

Sadece altina bakar.

 

O yuzden bilim bu temelde de "sunu gozleyim/bunu gozlemeyim" diye bir ayrim yapmaz.

 

Herseyden once insanoglu algisina bir yansi gelmesi lazim ki, uyari alsin.

 

Ayrica fenomenler, ne oldugu ortaya konabilen gorunguler oldugundan verdikleri gozlem de sinirsizdir, bu da algiyi bilgiyi kavrami v.s. sinirsiz yapar.

 

Mantik ta ya olabilirlik olasiligi olmustur ve gozlem verir, ya da ortada olabilirlik olasiligi gozlem verebilecek bir soyutlama yani teori v.s. vardir.

 

Mesela sen dusunuyorsan ki "bir gezegenin cevresindfe dolanan bir caydanlik oldugunu" gozlemini esirgemez ve her yeni olanakta ve teknik gelisim ile, bakarsin.

Link to comment
Share on other sites

başka bir örnek daha:

Bir kayığa binerken bunun batma olanağı vardır ama olabilirliği nedir.

% kaç olabilirlik durumunda kaygı duymalı ve önlem almaya başlamalıyız

 

"   her yeni olanakta ve teknik gelisim ile, bakarsin.   "

evet beklediğin yanıt bu.

Yani olabilirliğin % hesabı yapılamaz; yeni bir olanakta teknik gelişime göre yeni bir gözlem.

Yani kayığa binme durumunda batma olanağı doğuran  yeni bir şey var mı diye bilimsel gözle bakarız.

Link to comment
Share on other sites

Bence once kayigin her acidan saglamligini control etmeli.

 

Bir olayin olabilme olasiligi neyse o kadardir.

 

Kayigin boyu, seyahat edecegi suyun niteligi (gol, deniz, okyanus v.s.)

 

Hava sartlari, ne kadar suda kalacagi. v.s. kisaca ne kadar tedbir alirsan al. Sonucta mantiksal olabilirlik olasiluiginin tumunu hesaplaman mumkun degildir.

 

Hani bir atasozu vardir "esirgedigin goze cop batar" diye. Ya da "korktgun basina gelir"

 

Kisaca hic bir seyin garantisi yoktur.

Link to comment
Share on other sites

peki konunun daha iyi anlaşılması adına soruyorum:

olabilme olanağı olan bir fenomen olarak;

bizden ileri düzeyde zeki yaşam yani ET lerin

sence

olabilme olasılığı % kaç dır ve bu yüzdeyi nasıl belirlersin

yani kabaca bir fikir vermek adına soruyorum; net hesap değil

Link to comment
Share on other sites

peki konunun daha iyi anlaşılması adına soruyorum:

olabilme olanağı olan bir fenomen olarak;

bizden ileri düzeyde zeki yaşam yani ET lerin

sence

olabilme olasılığı % kaç dır ve bu yüzdeyi nasıl belirlersin

yani kabaca bir fikir vermek adına soruyorum; net hesap değil

Burada iki mantik akilci olarak yurutulebilir.

 

Koskoca ucsuz bucaksiz evren sadece dunya icin mi?

 

Koskoca dunya, sadece insanoglu icin mi?

 

Evrende bir nokta bile olamayan dunyanin bir noktasi bile olamayan insanoglumu icin hersey?

 

Iste burada insanoglunun olmuslugu % kac ise, herseyin ki de o kadardir.

 

Iste bu sorulara din ve tanri "her seyi insanoglu icin yarattim" olarak yanit verir.

 

Bilim ise, her turlu olanagi ortaya koyar.

 

Tabi sonucta hersey gozlemdir.

 

Mesela NASA gecen gub uzay calismalari sirasinda UFO diye adlandirdigi bir goruntu yayinladi.

 

Bir bilim merkezinin boyle bir goruntuyu yayinlamasinin sence anlami ne olabilir?

Link to comment
Share on other sites

  "  Iste burada insanoglunun olmuslugu % kac ise, herseyin ki de o kadardir.  "

bu mantıklı, ve iyi bir yaklaşım.

" NASA gecen gun uzay calismalari sirasinda UFO diye adlandirdigi bir goruntu yayinladi."

insanları bilgilendirme çünkü tersine düşünmek  için herhangi bir neden yok; diye düşünüyorum;

ama emin değilim tabii

Link to comment
Share on other sites

  "  Iste burada insanoglunun olmuslugu % kac ise, herseyin ki de o kadardir.  "

bu mantıklı, ve iyi bir yaklaşım.

" NASA gecen gun uzay calismalari sirasinda UFO diye adlandirdigi bir goruntu yayinladi."

insanları bilgilendirme çünkü tersine düşünmek  için herhangi bir neden yok; diye düşünüyorum;

ama emin değilim tabii

Burada ilginc olan NASA'nin, daha once boyle soylemlere ve goruntulere onem vermemis olmasi.

 

Bu sefer kendi calismasinda gorunmus. Ustelik Dunya semalarinda da degil.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...