Jump to content

BOP' un O.Dogu Cati Adayi Ekmeleddin Ihsanoglu


evrensel-insan

Recommended Posts

Basliga bakip ta yanlis anlamayin.

E.Ihsanoglu, CHP lideri K.Kilictaroglu'nun "cati aday" olarak T.C. Devletinin ve cumhurunun basina onerdigi ve MHP'nin de olumlu karsiladigi bir adaydir.

Simdi diyeceksiniz ki "Neden basligi boyle attin?"

Nedeni su, bu aday ABD/ISRAIL ortakliginin K.Kilicdaroglu'na onerisidir.

Kisaca, aday; Misir dogumlu olup, Islam dunyasinca cok iyi taninan ve her birinden islam konusunda cesitli oduller alan yurtdisinda da tahsil yapmis, 4 dil bilen bir ISLAM BILGINIDIR.

Kendisi ile ilgili her turlu bilgi medyada mevcuttur.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından Cumhurbaşkanı adayı olarak açıkladığı İslam Kalkınma Konferansı Örgütü'nün ilk Türk Genel Sekreteri olan Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Devlet Üstün Madalyası sahibi.

http://www.gazeteport.com.tr/haber/1...sanoglu-kimdir

Aslinda tartiscak konu cok.

CHP islam adayi oneriyor!

ABD/ISRAIL Hem O.Dogu'nun hem de diktatorun gidisatindan memnun degil.

Diktatorun hipokritik, provakatif, nefret soylemli, sekter, otokrat soylem ve eylemleri ABD'yi memnun etmiyor. BOP planlarina uymuyor.

Turkiye acisindan;

T.C. Kurulus degerlerinden tamamen vaz mi geciliyor?

Adayin, laiklige, demokrasiye, cumhuriyete, milli devlete, T.C. kurulus degerlerine bakisi nedir?

T.C. ulke ve toplumu ile "ilimli islama/evengalizme/dinler arasi dialog'a mi soyunuyor?

K.Kilictaroglu neyi goze almis oluyor, ABD'nin adayini kendi adayi olarak sunmakla?
 
Diktator, daha once "iyi bir dost oldugu" cati adayi ile; Misir/Mursi ve Suriye/Esad konularinda ayri dustu ve herkesi ayristirdigi gibi, onu da ayristirarak bertaraf etti.

Diktator, belki de aday olmayabilir. Cunku, sonucta;

Hem Cankaya adayi bir islam/din adamidir.

Hem de toplumun onun "partili baskanlik" fikrini yeteri kadar benimsemediginin farkindadir.

AKP hala diktator duzeyinde bir parti basi yetistirememistir.

2023 hedefine (T.C.'NIN TASVIYESI/ILIMLI ISLAM DEVLETI) uygundur.

Ayrica kendisi de ondan, her turlu politik uzlasma adina cok sey ogrenebilir.
Dedigim gibi tartisacak konu oldukca fazla.

Islam'in disinda aday secmek isteyenler kime oy verecektir?

Yoksa geriye bir tek HDP'nin adayi mi kaldi?

Isteyen istedigi yerden baslasin.
  • Like 5
Link to comment
Share on other sites

Ekmeleddin İhsanoğlu, Henüz İİT Genel Sekreteri iken 6 Mart 2013’te Cihan Haber Ajansı’na verdiği röportajda ‘siyaseti hiç düşünmediğini belirterek ‘benden politikacı olmaz diyor.

İşte o röportajdan ilgili bölüm:

İsveç'e resmi bir ziyaret gerçekleştiren İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili medyaya yansıyan iddialara cevap verdi.

Bir medya patronunun umre ziyareti sırasında kendisine "vakti geldiğinde Çankaya'ya aday olmanızı istiyoruz. Desteğimiz tam" şeklinde bir teklifte bulunduğu yönündeki iddiaları yalanlayan İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, "Hepsi iftira. Beni hiç politikayla ilgilenirken gördünüz mü? İsteseydim politikaya çoktan girerdim. Turgut bey (Özal) zamanında olsun, AK Parti kurulurken olsun, Adalet Partisi döneminde olsun, iktidar çevrelerine hiçbir zaman çok uzak değildim, çok da yakın değildim. Hiçbir zaman politikaya ilgi göstermedim. Benden politikacı olmaz." dedi.

Görev süresi yılsonunda sona erecek olan İhsanoğlu, yeni görevinin ne olacağı yönündeki soruya ise, "Bakalım Mevla'm neyler, neylerse güzel eyler. Biraz dinleneyim, benim de yapacak işlerim var." şeklinde cevap verdi.

http://www.radikal.com.tr/politika/i...vermis-1197342

6 Mart 2013’te

Henuz gezi bilinci ortaya cikmamisti.

17/25 Aralik Yolsuzluk dosyasi baslamamisti.

Diktator F.Gulen ile "ayran icip ayri dusmemis" "paralel yapi" adi altinda, gostermelik te olsa; "inlerine girecegiz" dememisti.

Misir/Mursi ve Suriye/Esad olaylari suruncemede idi.

ABD kanadi ile de isler iyi gidiyordu.

Ergenekon tahliyeleri olmamisti.

E.Ihsanoglu acisindan acaba bu gecen 15 ayda ne oldu da, fikrini degistirdi?

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Ekmeleddin Ihsanoglu

Doğum tarihi 26 Aralık 1943; evli, üç çocuk babası. Milletlerarası yönetici, bilim tarihi profesörü. Tarih, sanat ve kültür ile ilgili birçok konferans, sempozyum ve milletlerarası toplantılar düzenlemiştir. Geleneksel Türk ve İslam sanatlarının, özellikle hat sanatının gelişmesini desteklemektedir.

Görevleri:
•İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri, 1 Ocak 2005 -
•İslam Konferansı Teşkilatı, İslam Tarih, Sanat ve Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü, İstanbul, 1980–Aralık 2004
•Milletlerarası Bilim ve Felsefe Tarihi Kurumu (IUHPS) başkan yardımcısı 1997; Başkan 2001-2005
•İKT Milletlerarası İslam Kültür Mirasını Koruma Komisyonu Sekreteri, İstanbul, 1983-2000
•“Al Furqan Islamic Heritage Foundation” başkan yardımcısı, Londra, 1998–
•Türk Bilim Tarihi Kurumu (TBTK) Kurucu Başkanı, 1989–
•“Ambassador at Large” (Özel Elçi) Bosna-Hersek Hükümeti, 1997-
•Gambiya Cumhuriyeti Fahri Başkonsolosu, 1990.-

Meslekî Tecrübesi:
•Ankara Üniversitesinde öğretim görevlisi iken Prof. Dr. Celal Tüzün’le beraber “Organik Kimya Araştırma Araştırma Enstitüsü” kurdu.
•Ludwig Maximilian Üniversitesinde ziyaretçi profesör, Münih, Almanya, 2003
•Türkiye’de ilk bilim tarihi bölümü kurucusu ve başkanı, İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, 1984-2001
•Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi doçent ve öğretim üyesi, 1970-1980
•Araştırmacı ve misafir öğretim görevlisi, Exeter Universitesi (İngiltere), 1975-1977
•Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, doktora, 1974
•Türk Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi, Ain Shams Üniversitesi, 1966-1970
•Lisans, 1966 ve Yüksek Lisans, 1970, Ain Shams Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kahire
•Kahire Milli Kütüphanesi, Şarkiyat Bölümü basma kitap ve yazmalar kataloglama görevlisi, 1962-1966

Üyelikleri:
•Milletlerarası Bilim ve Felsefe Tarihi Kurumu (IUHPS) başkan yardımcısı 1997; Başkan 2001-2005
• Amerikan İslam Koleji (Chicago,USA), Mütevelli heyeti Başkanı
•Academia Europea (UK) üye
•Academie Internationale d’Histoire des Sciences (Paris) üye
•Academy of Sciences of Tatarstan (Rusya) üye
•Gesellschaft Der Freunde Islamischer Kunst und Kultur e.V.(Münih, Almanya) fahrî üye, 2004
•Hungarian Orientalistik Society (Budapeşte, Macaristan) fahri üye
•ArabLanguageAcademy(Kahire) muhabir üye
•Ürdün İslam Medeniyeti Araştırmaları Kraliyet Akademisi (Amman) üye
•Milletlerarası Arap ve İslam Bilim Tarihi ve Felsefe Kurumu (Paris) üye
•İskenderiye Kütüphanesi Yazmalar Merkezi (Mısır) Yönetim Kurulu üyesi
•TuftsUniversity,FaresCenterfor Eastern Mediterranean Studies (Boston,USA) Danışma Kurulu üyesi
•(ALECSO) Arab League Educational, Cultural & Scientific Organization (Tunus), Tanınmış Arap ve Müslüman Bilim Adamları Ansiklopedisi Bilimsel Komite üyesi
•T.C. Kültür Bakanlığı Yayınlar ve Tercümeler Heyeti, Ankara, Türkiye, Yönetim Kurulu üyesi, 1974-1980 ve 1999-
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi,Ankara, asil üye
•Londra Üniversitesi, Doğu ve Afrika Dilleri Okulu (SOAS), İslam İncelemeleri Merkezi, (Londra), Danışma Kurulu üyesi
•(CMES) Harvard Üniversitesi, Orta Doğu Araştırmaları Merkezi (USA) Danışma Kurulu üyesi, 1992-1996
•OMETAR (Bilim Tarihi Eğitimi ve Teknolojisi Veri Bankası Koleksiyonu), IRCICA İstanbul, Proje Direktörü, 1995-
•Mekke ve Medine Ansiklopedisi, Suudi Arabistan, Bilim Kurulu ve Danışma Kurulu üyesi, 1994-
•Al-Furqan Islamic Heritage Foundation (Londra), Danışma Kurulu ve İhtisas Kurulu üyesi, 1991-
•NESCO tarafından hazırlanan İslam Kültürünün Değişik Yönleri adlı serinin proje direktörü ve editörü, 1988-2004
•Mısır Tarih Kurumu (Kahire), fahri üye
•Bilim, Edebiyat ve Sanat Akademisi “Beit al Hikma” (Tunus) üye
•International Society for History of Medicine (Paris) üye
•Malay Dünyasında İslam Medeniyeti adlı kitabın proje direktörü, 1987-1998
•Ortadoğu ve Balkan Araştırmaları Vakfı (İstanbul) üye
•Arap Dili Akademisi (Ürdün, Suriye) üye; (Mısır) muhabir üye
•Milletlerarası Tıp Tarihi Kurumu (Paris) üye.

Yazı İşleri Kurulu Üyelikleri:
•IRCICA Newsletter baş editörlüğü
•Journal of Qur’anic Studies, SOAS, Londra, İngiltere
•Journal of Islamic Studies, Oxford Centre for Islamic Studies,Cambridge, İngiltere
•Arts and The Islamic World, Londra, İngiltere
•Archivum Ottomanicum, Harrassowitz Verlag,Wiesbaden, Almanya
•Bulletin of the Royal Institute of Inter-Faith Studies, Ürdün
•Journal for the History of the Exact and Natural Sciences in Islamic Civilisation, Barselona, İspanya
•Studies in History of Medicine and Science, Danışma Kurulu üyesi, Hamdard Universitesi, Yeni Delhi, Hindistan.



Fahrî Unvanlar:
•EastWest Institute (Washington DC, USA) tarafından “Hayat Boyu Başarı” sertifikası ile taltif edilmiştir, 10 Ekim 2013
•Fahri Doktora, Ain Shams Üniversitesi, Kahire, Mısır, 4 Nisan 2013
•Fahri Doktora, İstanbul Üniversitesi, Türkiye, 14 Mayıs 2012
•Fahri Doktora, Bozok Üniversitesi, Yozgat, Türkiye, Mayıs 2011
•Fahri Doktora Bişkek Beşeri Bilimler Üniversitesi, Kırgızistan, Mart 2011
•Fahri Doktora (Siyaset Bilimi), International Islamic University Malaysia, 2010
•Profesör ünvanı, Başkir Devlet Pedagoji Üniversitesi,Ufa, Başkortostan, Rusya, 2010
•Fahri Doktora, Islamic University of Technology (IUT),Dhaka, Bangladeş, 2009
•Fahri Doktora, Uşak Üniversitesi, Kasım 2008
•Fahri Doktora, Islamic UniversityUganda, Şubat 2008
•Fahri Doktora Yakın Doğu Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 2008
•Fahri Doktora,ExeterÜniversitesi, İngiltere, Temmuz 2007
•Fahri Doktora, Uluslararası İslam Üniversitesi, Islamabad, Pakistan, Mayıs 2007
•Fahri Doktora, Padova Üniversitesi, İtalya, Aralık 2006
•Fahri Doktora, Moskova MGIMO Üniversitesi (Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü), Rusya, 2006
•Fahri Doktora, Tarih Enstitüsü, Bilimler Akademisi, Tataristan Cumhuriyeti, 2004
•Fahri Doktora, Sofya Üniversitesi, Bulgaristan, 2001
•Fahri Doktora, Saraybosna Üniversitesi, Bosna Hersek Cumhuriyeti, 2001
•Fahri Doktora, Azerbaycan Cumhuriyeti Bilimler Akademisi, 2000
•Fahri Doktora,DowlingCollege,Long Island,New York, ABD, 1996
•Fahri Doktora, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul, 1994.

Nişanlar ve Ödüller:
• Ürdün Kralı Majesteleri Abdullah II tarafından taltif edilmiştir, 21 Nisan 2014
•Suudi Arabistan Kralının temsilcisi olarak Suudi Dışişleri Bakanı tarafından 2.derecede Kuşak ile taltif edilmiştir; 18 Mart 2014
•Nijer Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Bazoum Mohamed tarafından Officer of Palm Academic of Niger nişanı ile ödüllendirilmiştir. 23 Aralık 2013
•Gine Cumhurbaşkanı Sayın Alpha Conde tarafından en büyük devlet nişanı olan “The National Order of Merit” ile taltif edilmiştir. 9 Aralık 2013
•Gambiya Cumhurbaşkanı tarafından Officer of the Republic of the Gambia nişanı ile taltif edilmiştir. Aralık 2013
•Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov tarafından milletlerarası işbirliğine katkılarından dolayı madalya verilmiştir. 1 Ekim 2013
•Filistin Cumhurbaşkanı Mahmoud Abbas tarafından “Kudüs Yıldızı madalyası” ile onurlandırılmıştır, 28 Ağustos 2013
•Surinam Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı tarafından Paramaribo’da Grand Ribbon in Honorary Order of the Yellow Star madalyası ile ödüllendirildi, Mayıs 2013
•Bangladeş Başbakanı Shiekh Hasina tarafından “Bangladeş Dostluk Madalyası” tevdi edildi, Mayıs 2013
•Kosova Cumhurbaşkanı tarafından Order of Peace, Democracy and Humanitarism-Dr. Ibrahim Rogova” devlet madalyası tevdi edildi, Mayıs 2013
•Kosovo Cumhurbaşkanı tarafından Kosova Devlet nişanı ile ödüllendirildi, 2 Mayıs 2013
•Kazakistan Cumhurbaşkanı tarafından “Cumhurbaşkanlık Onur Madalyası” ile taltif edildi, Nisan 2013
•Mısır Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mohamed Morsi tarafından Grand Cordon of the Nile madalyası ile onurlandırıldı, Şubat 2013
•Beyrut İnsan Hakları Komisyonu (IHRC) Başkanı ve Özel Elçi Dr. Muhamad Shahid Amin Khan tarafından verilen Milletlerarası 2011-2012 Barış Ödülü, 23 Haziran 2012
•Al Idrissi Ödülü, Palermo, İtalya, 15 Mayıs 2012
•Gabon Cumhurbaşkanı tarafından gösterdiği gayretlerden dolayı Grand Commandeur Madalyası ile taltif edilmiştir. 20 Nisan 2012
•Cibuti Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen Birinci Derece “27 Haziran” Madalyası, Aralık 2010
•Pakistan Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen “Pakistan Hilali” Madalyası, Mart 2010
•Rumi Forum, Washington DC (USA), tarafından “Barış ve Diyalog” ödülü ile taltif edilmiştir (USA) 2009
•Malezya Devlet Başkanı tarafından tevcih edilen Tan Sri Nişanı ve Unvanı, Haziran 2009
•Mısır Cumhurbaşkanı M. Hosni Mubarak tarafından “Devlet Madalyası”, Mart 2009
•“Alexandre Koyré” madalyası, Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi tarafından,Paris, Aralık 2008
•İngiltere’deki Müslüman Sosyal Bilimciler Birliği’nin “Köprüler Kurma Ödülü” 2007
•Birleşmiş Milletler Teşkilatı Kalkınma Programı (UNDP) tarafından sunulan “Yenilik İçin Güney-Güney İşbirliği” Ödülü, Aralık 2008
•Rotary International tarafından Polio Eradication Champion ödülü, Haziran 2007
•Senegal Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen Commandeur de L’Ordre National du Lion Nişanı, 2006
•Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen Şeref Madalyası, 2006
•Rusya Devlet Başkanı tarafından tevcih edilen ve Tataristan Cumhurbaşkanı tarafından verilen Şeref Madalyası, 2006
•UNESCO İbn Sina Bilim Madalyası, Aralık 2004
•Senegal Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen «Ordre National du Mérite» Nişanı, 2002
•İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen “World Prize for the Book of the Year”, 2000
•T.C. Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen Devlet Üstün Hizmet Madalyası, 2000
•Ürdün Kralı Hüseyin tarafından tevcih edilen Birinci Derece İstiklal Madalyası,1996.
•İslam Konferansı Teşkilatı şeref ve liyakat sertifikası, 1995.
•Ürdün Haşemi Kralı Hussein Bin Tallal tarafından tevdi edilen Independence Medal of the First Order, 1996
•Mısır Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen Liyakat Nişanı, 1990.

Adına Oluşturulan Ödüller:
•“İhsanoğlu Altın Madalyası” ödülü, Uluslararası Bilim Tarihi ve Felsefesi (IUHPS) tarafından Prof. İhsanoğlu adına oluşturulmuş, ödül ilk olarak astronomi tarihi alanındaki çalışmaları için İspanya, Barselona Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Jose Bellver Martinez’e verilmiştir (Ağustos 2009).
•İkinci ödül Manchester Üniversitesinde yapılan 24. Milletlerarası Bilim, teknoloji ve Tıp Tarihi Kongresinde Dr. Mark Oliveras Busquets’ye yine astronomi tarihi alanında verilmiştir. (2013)



Bildiği diller
•Türkçenin yanında mükemmel derecede bildiği İngilizce ve Arapça dillerinin yanı sıra, çalışmaları yürütecek düzeyde Fransızca ve Farsça bilmektedir.

Yayınları
•Bilim tarihi, Türk kültürü, İslam dünyası ve Batı dünyası ilişkileri ve Türk Arap ilişkileri hakkında değişik dillerde birçok kitap, makale ve tebliği bulunmaktadır.
•18 ciltlik Osmanlı Bilim Literatürü Tarihi serisini oluşturan Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi, Osmanlı Matematik Literatürü Tarihi, Osmanlı Coğrafya Literatürü Tarihi, Osmanlı Müzik Literatürü Tarihi,Osmanlı Askerlik Literatürü Tarihi, Osmanlı Tabii ve Tatbiki Bilimler Literatürü Tarihi, Osmanlı Tıbbi Bilimler Literatürü Tarihi, Osmanlı Astroloji Literatürü Tarihi adlı kitaplar ve Zeyilleri, ve Osmanlı Bilim Literatürü Tarihi Genel İndeksi’nin editörü; Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi 2 cilt, (Türkçe, İngilizce, Arapça, Rusça, Arnavutça ve Boşnakça) adlı kitabın editörü ve ortak yazarıdır. Türkçe, İngilizce ve Arapça pek çok yayını vardır; bunlardan bazıları Fransızca, Japonca, Boşnakça, Malay ve Kore dillerine tercüme edilmiştir. Son eseri Yeni Yüzyılda İslam Dünyası: İslam Konferansı Teşkilatı 1969-2009,Türkçe, İngilizce, Arapça, Rusça, Urdu ve Bengali dillerinde basılmıştır.

Diğer yayınlarından bazıları:
•Multicultural Science in the Ottoman Empire, Ekmeleddin İhsanoğlu, Kostas Chatzis ve Efthymios Nicolaidis, Turnhout: Brepols, 2003- (De Diversis Artibus; Tome 69)
•The Different Aspects of Islamic Culture, Volume Five: Culture and Learning in Islam / baş editör (chief editor) Ekmeleddin İhsanoğlu,Paris: UNESCO, 2003.
•Science, Technology and Learning in the Ottoman Empire: Western Influence, Local Institutions, and the Transfer of Knowledge, Ekmeleddin İhsanoğlu, Oxon: Ashgate, 2003 (Variorum Collected Studies Series: CS773)
•Religious Values and the Rise of Science in Europe, editör: John Brooke, Ekmeleddin İhsanoğlu,Istanbul: Research Centre for Islamic History Art and Culture
•Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Politikaları: Cumhuriyetin 80. Yılında Toplu Bakış, Ekmeleddin İhsanoğlu… [ve öte], İstanbul: Türk Bilim Tarihi Kurumu, 2005 (Türk Bilim Tarihi Kurumu Yayınları; 3)
•Mısır’da Türkler ve Kültürel Mirasları: Mehmed Ali Paşa’dan Günümüze Basılı Türk Kültürü Bibliyografyası ve Bir Değerlendirme / Ekmeleddin İhsanoğlu.- İstanbul: İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, 2006.(Mısır’da tarih ve kültür serisi; no. 3)
•Darülfünun: Osmanlı’da kültürel modernleşmenin odağı, Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul: İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, 2008 (İlim tarihi kaynakları ve araştırmaları serisi; no. 14. Osmanlı bilim tarihi literatürü serisi; no. 15)
•The Islamic World in the New Century The Organisation of Islamic Conference 1969-2009, Ekmeleddin İhsanoğlu,London: Columbia/Hurst, 2010.

http://www.ihsanoglu.com/en/about-tr.asp

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

 

Turkiye acisindan;

T.C. Kurulus degerlerinden tamamen vaz mi geciliyor?

Adayin, laiklige, demokrasiye, cumhuriyete, milli devlete, T.C. kurulus degerlerine bakisi nedir?

T.C. ulke ve toplumu ile "ilimli islama/evengalizme/dinler arasi dialog'a mi soyunuyor?

K.Kilictaroglu neyi goze almis oluyor, ABD'nin adayini kendi adayi olarak sunmakla?

Dedigim gibi tartisacak konu oldukca fazla.

Islam'in disinda aday secmek isteyenler kime oy verecektir?

Yoksa geriye bir tek HDP'nin adayi mi kaldi?

Isteyen istedigi yerden baslasin.
Türkiye kamuoyu Ekmelettin İhsanoğlu adını, 12 Eylül 1980 darbesinin ilk günlerinde, Türk-İslam sentezinin, Graham Fuller'in deyişiyle “Ilımlı İslam” ideolojisinin ilk uygulamalarından olan Uluslararası İslam Kültür ve Sanat Tarihi Araştırma Merkezi'nın (IRCICA) kuruluşuyla duydu.

İhsanoğlu, IRCICA'nın ilk başkanı. IRCICA'yı kurma çalışmaları, İslam Konferansı bünyesinde 1976 yılında başladı. IRCICA, Türkiye’de 1982 yılında Kenan Evren, Bülent Ulusu ve Turgut Özal’ın imzaladığı anlaşma ile resmi programını açıkladı. İslam Dışişleri Bakanları Konferansı’nca seçilen on kişilik bir konsey tarafından yönetiliyor. IRCICA’nın Merkezi, İstanbul Yıldız Sarayı’nda. İhsanoğlu, 1980’den Aralık 2004’e kadar IRCICA’nın Genel Direktörlüğünü yaptı. İhsanoğlu’nun 14-16 Haziran 2004’te gerçekleştirilen İslam Konferansı Dışişleri Bakanları 31. Toplantısında İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri seçilmesinin ardından bu görevi bıraktı.

Suudi Rabıta ile kol kola

IRCICA’ın işbirliği yaptığı kuruluşlar listesinin birinci sırasında, Uğur Mumcu'yu öldürdüğü iddia edilen Rabıta örgütü var. IRCICA, CIA ile birlikte çalışıyor. Amacı uluslararası alanda "Amerikancı İslam"ı yaymak.
12 Eylül rejiminin Amerikancı İslam doğrultusunda en fazla yakınlaştığı ülkelerin başında Suudi Arabistan geliyordu. CIA, Suudi Arabistan'ın Rabıta örgütü üzerinden müslüman ülkelerde bir “bağlantı ağı” kurmuştur. AKP'nin kurucu kadrosunun ve beyin takımının yer aldığı Milli Türk Talebe Birliği kadroları Rabıta ile 1970'li yıllardan beri irtibatlıdır.

Fethullah Gülen ve IRCICA elele!

IRCICA, Fethullah Gülen cemaati ile yakın ilişkide. IRCICA 1999 yılında Fethullah Gülen’in Zaman gazetesi tarafından promosyon olarak verilen “Osmanlı Medeniyeti Tarihi Ansiklopedisi”ni hazırladı.

Zaman gazetesi, ansiklopediyi Osmanlı Devleti’nin 700’üncü kuruluş yıldönümü armağanı olarak dağıttı. Ansiklopedinin Editörlüğü’nü yapan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, IRCICA’nın Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi. İhsanoğlu ve ekibinin başında oldukları bir başka kuruluş da İslam Araştırma Merkezi (İSAM).

Papa ile görüşme ve dinler arası diyalog

Ekmeleddin İhsanoğlu, İKT Genel Sekreteri iken, 13 Aralık 2013'te Papa ile görüştü. Papa'nın, göreve geldikten sonra İslam dünyasına karşı çok müspet mesajlar verdiğini savunan İhsanoğlu, Hıristiyan ve Müslümanların “İbrahimi din ailesine mensup oldukları”nı vurgulayarak, şöyle konuştu: “(Papa Hazretleri) konuşmasında diyaloğun ehemmiyetinden değil, mecburiyetinden bahsettiler. Tabii bizim için önemli bu. Diyoruz ki diyalog, diyalog için değil, bunun bir hedefi olmalı, neticeye varmalı.”

Fikret Akfırat
ulusalkanal.com.tr
  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

 

 

Basliga bakip ta yanlis anlamayin.

E.Ihsanoglu, CHP lideri K.Kilictaroglu'nun "cati aday" olarak T.C. Devletinin ve cumhurunun basina onerdigi ve MHP'nin de olumlu karsiladigi bir adaydir.

Simdi diyeceksiniz ki "Neden basligi boyle attin?"

Nedeni su, bu aday ABD/ISRAIL ortakliginin K.Kilicdaroglu'na onerisidir.



Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bakın kim önermiş!

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun isminin Amerika'dan geldiği ortaya çıktı. İhsanoğlu'nu Kılıçdaroğlu'na, Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş önerdi. Üçlü, İstanbul'da başbaşa yaptı ve o gizli toplantıda mutabakata varıldı. İhsanoğlu ismi, CHP ve MHP'nin üst yönetiminden bile sır gibi saklandı.

o adayın isminin Amerika'dan geldiği ortaya çıktı.

Milliyet'in haberine göre, Ekmeleddin İhsanoğlu ismini Kılıçdaroğlu'na Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş verdi.

24 Mayıs'ta Kılıçdaroğlu'nun adaylık teklifi götürdüğü Kemal Derviş, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerdi. Derviş, "Çağdaş, laik aynı zamanda mütedeyyin kesimin de sıcak baktığı bir isim olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nu değerlendirmenizi öneririm" ifadelerini kullandı. Derviş, "Sizi Ekmeleddin Bey ile biraraya getirmek de isterim" dedi. Derviş, aracı olarak Kılıçdaroğlu ile İhsanoğlu'nu biraraya da getirdi.

Derviş, Kılıçdaroğlu ve İhsanoğlu, parti yöneticilerinden bile sır gibi saklanan bir akşam yemeğinde biraraya geldi. 12 Haziran tarihli gizli toplantı İstanbul'da yapıldı ve 2 saat sürdü.

Ekmeleddin İhsanoğlu ismini ortaya atan Kemal Derviş, Türkiye'de Amerikan politikalarının egemen kılınması çalışmalarıyla tanınıyor. Derviş'in başkan yardımcısı olduğu Brookings Enstitüsü, Amerika'nın dış politikası ve savaş planlarına yön veriyor. Enstitü ayrıca Amerika'da savaş yanlısı Neoconlar'a yakınlığıyla biliniyor.

ulusakanal.com.tr
  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

  • 3 hafta sonra...

Ulke ve toplumumuzun basta siyasi olarak gelecegini guncelleme adinabazi bilgiler verelim. 

 

Genelde ulusalcilarin cikisi ile 3. bir aday arayisina gerekli 20 oy saglanamadi ve cumhurbaskanligi secimi uc aday olarak kaldi.

 

Burada iki bakis acisi vardir, birincisi ya diktatorun politik cikarci gelecek planina destek olmak

 

Ya ayni gibi lanse edilse de, en azindan 1960 oncesi muslumanlik yani laik muslumanlik zihniyetini medyaya yansitan adaya sans vermek

 

Ya da politikasini kurtculuk uzerine kurmus bir lidere oy vermek.

 

Bunlari degerlendirmeden once ulke gerceklerine birbakalim.

 

Herseyden once bu tur iki secimli. Yani ilk turda %50'yi gecemiyen ve en yakin iki adat ikinci tura kalacak.

 

Burada diktatorun iki kozu var.

 

Birinci koz, "cati aday" uzerindeki ayrimlastirici ve oy bolucu ve de "secime gitmek gereksiz" temelli pasiflendirici simdiden kendini kazanmis gosteren algi oyunlu cabalar

 

Ikincisi de, eger ikinci tura kalirsa kurd temelli kurdculuk polituikasina gonul vermis kesimin oylari ile Cankaya'ya cikmak.

 

Burada sunu cok iyi algilamak gerekiyor.

 

Diktatorun kendine biat eden en azindan bir %40'i var. Geriye kalan % 10 ise; ya E.I. aleyhtar politik calismasindan kazanilacak, ya da "Diktator ile E.I. ayni temele sahip, o zaman ben diktatore veririm" anlayisindan saglanacak.

 

Dolayisi ile adayi SECENLERDEN ZIYADE, CESITLI NEDENLERDEN SECIME GITMEYIP OY ATMAYANLAR belirliyecek.

 

Cunku bu oy atmayanlar, diktatore yarayacak ve diger aday kanadindan cikacak.

 

Iste ulusalcilarin canasi da bunun ustune.

 

Burada eger onemli olan Tayyib'i koske cikarmamak ise; YAPILACAK OLAN DENDIGI GIBI, BOYKOT YA DA BASKA BIR ADAY DEGIL; SECIME KATILIMIN YUZDESINI MUMKUN OLDUGU KADAR EN YUKSEK KATILIMA TASIMAKTIR.

 

Yani diktatorun %40 kusurunun karsisina, diger % yuzu tamamlayan oy cogunlugu ile cikmaktir.

 

Evet E.I. T.C degerlerini kollayan bir aday olmadigini icraatleri ile gosterebilir. Yalniz unutmamak gerekir ki, diktator bunu zaten gostermis ve ne oldugunu ortaya koymustur.

 

Dolayisi ile E.I. dile getirdiklerinin ozde olup olmadigini onu koske cikarar test etme olanagimiz varken; bilinen diktatorun bilinen cikar ve politikasina kosku ulkeyi ve toplumu teslim etmek ise; yapilacak en buyuk ihanet olacaktir.

 

Burada her bir secmenin kime neden oy atacagini karar vermesi acisindan; ilk beliorleyici olan SECMEN OLARAK OYUNU KULLANMAKTIR.

 

Ikinci belirleyici olan da, bu secmenin gorunurde diktatore yaramayacak ama aslinda yarayacak olan her turlu politik propaganda oyununa gelmemesi olacaktir.

 

Unutmamak gerekir ki; neyin ne oldugunun tartismasi baskadir; su an ulke ve toplumunun icinde buldugu durumun algisi ve bilinci baskadir.

 

O yuzden herkesin gelecegin ulke ve toplumu adina verecegi karar; ulke geleceginde herkesin kendi sorumlulugunda ve yukumlulugundedir.

 

Ulke bolunmesin diye ulkeyi bolmeye goturmek

 

Din devleti olmayalim diye, din devleti olmak icin cabalamak

 

Hak ve ozgurlukler mucadelesi diye, devleti ulkeyi toplumu etik vesayete suruklemek

 

Kisaca "kasyapayim diye goz cikarmak" bilincli ya da bilincsiz programli ya da programsiz her vatandasin dikkat etmesi gereken en onemli husustur.

 

Su an E.I. ortaya koyduklari ile T.C. gecmis cumhurbaskanlari arasinda T.C. kurulus degerleri ve islama bakis acisi temelinde bir fark olmadigi aciktir.

 

Yani bir demirel ne kadar islamci ise, E.I. da o kadardir.

 

Bir demirel ne kadar laik ya da T.C. kurulus degerlerine sadik ise; E.I. da soylemleri ile aynidir.

 

Yalniz Demirel ve hatta Erbakan bir diktator olmadiklarini gostermislerdir.

 

E.I. da bu temelde diktator ve diktator ile ayni politika da  olmayacagini soylemektedir.

 

Bunu gosterebilmesi ise, koske ciktiktan sonra ortaya cikacaktir.

 

Kisaca bilinen tehlikeyi koske cikarmaktan ise; tehlike olup olmadigini soylemi ile ortaya koyani oraya cikarmak ve en azindan bunu ozde de boylemi yapacak oldugunu gorebilmektir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Ekmeleddin İhsanoğlu CNN Türk'te canlı yayında

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, CNN Türk'te canlı yayına katıldı. Taha Akyol'un hazırlayıp sunduğu Eğrisi Doğrusu programında merak edilen soruları yanıtladı.

 

03.07.2014 Perşembe 21:19

 

CHP ve MHP'nin ortak kararı olarak Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olan Ekmeleddin İhsanoğlu, Taha Akyol tarafından hazırlanıp sunulan Eğrisi Doğrusu programına katıldı. İhsanoğlu, canlı yayında merak edilen soruları yanıtladı.

 

EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NUN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI...

Taha Akyol'un, "Teklif size nasıl geldi. Kimsenin bu durumdan haberi olmadı. Bu süreci anlatır mısınız?" şeklindeki sorusuna Ekmeleddin İhsanoğlu, "İlk teklif geldiğinde çok sıcak bakmamıştım. Kendime göre planlarım vardı. Ancak her iki taraftan da, Hem Kılıçdaroğlu hem de Bahçeli aday olmamı istediler. İkisiyle de önce ayrı ayrı görüştüm. Ben de bu isteklerin teklifi Ehl-i Edep kabul ettim." dedi.

 

COCA COLA İDDİASI:
- “30 Mart seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili tartışmalar başlayınca sayın Kılıçdaroğlu ve sayın Bahçeli’nin tespitleri basında yer aldı. Benzer şeyler söylediler. Tabii ben kendime alınmadım. Çok şerefli bir görevi 9 sene yaptıktan sonra ülkeme döndüm. Ailemle ilgili planlar yaptım. İki taraftan da temaslar gelmeye başladı ama ben teşekkür ettim. Bu şerefli görevi yapacak çok değerli insanlar oludğunu belirterek beni mazur görün dedim. Ak Parti’de aktif olarak görev yapan bazı dostlarım da Türkiye size görev veriyor dediler. Şairin dediği gibi siz talep etmeden Hakk’tan size bir görev gelirse bunu ehli edep olarak kabul etmek gerekir. Sayın başkanlar İstanbul’a geldiler ve görüştük. Yani ileri sürüldüğü gibi Coca Cola’dan Pepsi Cola’dan teklif gelmedi. Düşünebiliyor musunuz bir insan dünyadaki bütün tezatları, emperyal kuvvetleri bir arada toplayacak. Bir de bunun üzerine Coca Cola eklendi. Kırılmasınlar diye de ben Pepsi Cola’yı ekledim.”

 

MISIR VATANDAŞI MI? TÜRK VATANDAŞI MI?
- Babam 22 yaşında Mısır'a gidiyor. 1924'te Mısır'a gidiyor, tahsilini tamamlayıp mezun oluyor. Mezuniyetin ardından özellikle Türkiye'den gelen öğrencilere hocalık, babalık yapıyor. Babam Türk, Annem Türk. Babam Yozgatlı, Annem Rodoslu'dur. Annemin doğduğu evi görmek isteyenler Rodos'ta, Süleymaniye Camisi'nin karşısındaki eve baksınlar. Hayatım boyunca Türk vatandaşlığı dışında bir başka ülkenin vatandaşlığına dahil olmadım.

- Mısır'da çok büyük hizmetler yaptım. Babam vefat ettikten sonra Mısır vatandaşı olmadığım için bize maaş bağlanmadı. Mecburen çalışmak zorundaydım. O sırada tahsilim devam ediyordu. Hem okuyup hem çalışmak bana büyük katkı sağladı. Fen fakültesinde talebeydim. O sırada Türk edebiyatı ile ilgili iki kitap yazdım.

 

ASKERLİK KONUSU
- Askerliğimi dahi yapmadığımı ileri sürdüler. Ben askerliğimi İzmir Bornova'da yaptım. Asker arkadaşlarım da hala hayatta. İsteynler kayıtlara bakabilir. Saklayacak bir şey yok.

 

MISIR'DA NASIR DÖNEMİ
- Nasır dönemi Arap dünyasında heyecan dönemiydi. Çok çalkantılı günler yaşandı. Bazı kötü durumlar yaşandı. Nasır, kitleleri arkasından götürebiliyordu. Ancak Mısır'da askeri vesayet ülkeye zarar verdi. Sadece 3 asker idare etti Mısır'ı. O yüzden de şu an demokrasi adına hala eksiklikler var.

- Bugün Arap dünyasının perişanlığı bugün onun eseridir. Ama diğer taraftan bakınca Arap dünyasının kahramanı gibi görünüyor.

 

SURİYE'YE ve ARAP DÜNYASINA BAKIŞI
- "Namaz'a yaklaşmayın, sarhoş iseniz" Bunun ilk kısmını okuyunca Kuran'da namaz kılmayın deniyor gibi bir anlam çıkarırsınız. Önemli olan ikinci kısmı da okumaktır. Ortadaoğu'da yönetimler 100 yıl önce Osmanlı'dan prematüre olarak doğdu. Kısa bir süre yönetilse de ardından askeri darbeler başladı. Hiçbir zaman demokratik rejim, insan hak ve hürriyetleri üzerine bir anayasa olmadı. Suriye, Mısır, Irak malum. Bu devam edemezdi, patlayacaktı. 2010 sonunda Tunus ve Yemen'den sonra başladı.

- Arap baharı ifadesi konuşulmaya başlandı. O dönemler bu söylemin yanlış olduğunu söyledim. Arap Baharı değil, Arap diktatörlerin sonbaharıydı.

 

"IRAK'TA YAPTIĞIM ANLAŞMA DÜNYADA YANKILANDI"
- 2006'da Irak'taki Şii'ler ile Sünni'leri bir araya getirdim. 10 maddelik bir anlaşma imzalattım. Bütün dünyada yankılandı. 2006'dan 2010'a kadar Irak'ta Şii Sünni çatışması olmadı. Fakat 2010 senesinde seçimleri yeniden kazanan Maliki (Şii) hükümet kuramadı.

 

"IŞİD'İ EL KAİDE KURDU!"
- Saddam'ın ordusundan kalan askerler, Şii'lerin kendilerine üstünlük kazanması üzerine tekrar çatışma çıkardılar. Bugün maalesef devam ediyor. Amerikan istilasının ardından Irak'ta El Kaide kuvvetleri IŞİD'i kurdu.

 

NASIL BİR CUMHURBAŞKANI?
- Türkiye'nin içeride huzura ihtiyacı var. Güvene ve korkudan arınmaya ihtiyacı var. Ben bunu İstanbul'da da Yozgat'ta da görüyorum. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bunu açık olarak görüyorum. Siyasetin zıtlaşması ve bölünmeler vatandaşı çok rahatsız ediyor. Cumhurbaşkanının birinci vazifesi, toplumda birleşmeyi sağlamak. Bölgenin istikrarını sağlayacak siyaseti üretmeli. Türkiye buna muktedirdir.

- İkinci husus ise, cumhurbaşkanı bir siyasi kadronun temsilcisi olmamalı. Çünkü siz yüzde 55 de alsanız size oy vermeyen yüzde 45 var. Siyasetin yapılacağı yer Meclis'tir. Bu çok önemli bir şey. Devletin tepesinde kavga ve gerilim olur ise orası emniyet sübabı değil. Oranın sigortası atarsa (Allah korusun) memleketin sigortası atar.

- Orada bütün partilere aynı mesafede olacak, kimseden taraf olmayacak. devletin kurumları arasında uyumu sağlayacak.

 

KUTUPLAŞMA KONUSU
- Siyasette kavga olmaması lazım. Siyasette sadece tartışma olabilir. 1970'li yıllarda feci şeyler yaşadık. Allah bir daha bu memlekete bir daha göstermesin. Bizden sonraki nesiller de bunun farkındalar. Dün Madımak hadisesinin yıldönümü yaşadık. Böyle hadiseler (Madımak, Maraş) neden tekrar yaşansın?

 

SURİYELİ MÜLTECİLER
- Türkiye'nin içinde bir milyon civarında kaçak insan yaşıyor. Mülteci statüsünde gelmeyen çok fazla insan var. Durumlarına üzülüyorum ancak biraz önlem almak gerekiyor.

- Şam Osmanlı'nın Arapçasıdır. Saray Bosna'nın Osmanlı'nın Boşnakçası olduğu gibi. Bu insanlar şu anda aramızda geziyorlar. O bakımdan büyük bir gerilim var. O gerilimi düşürmemiz lazım.

 

CEM EVLERİ KONUSU
- Hacıbektaş-i Veli ziyaretinde bulundum ve vatandaşlarla konuştum. Oradaki Alevi dedeleri çok kıymetli hediyeler verdiler. Hediyeler sembolik hediyelerdi. Dertlerini dinledim. Alevi realitesi Anadolu'nun sosyolojik bir realitesidir. Alevi kardeşlerimiz, Türkmenlerin evlatlarıdır. Anadolu'yu fetheden çok imparatorlar oldu. Horasan evlatları gelmeseydi, bu coğrafya olmazdı. Onlar bu toprağı vatan yaptılar. Devletimizin bize eşit muamele yapma görevi vardır. Alevi kardeşlerimizin Cem Evi düşüncelerine sempati ile bakıyorum. Ben şahsi olarak böyle düşünüyorum. Milletimizin teveccühü olur da seçilirsem hükümete bu konudaki telkinlerimi yapacağım.

 

BAŞKANLIK SİSTEMİ
- Bence Türkiye, bu sistem tartışmasını yapmalı ve bitirmeli. Bu tartışma arada bir dönüyor. Gelen partiler ve parti liderleri kendilerine göre tartışıyor. Fakat Meclis bunu kabul edip de Anayasa tadilatı yapmazsa bu durum devam edecek.

-Benim şahsi kanaatim, bize uygun olan parlamenter sistemdir. Biz parlamenter sistemin dışına çıkarsak bize zarar verir. Bunun çok fazla örneği de yok. En bilinen örnek Amerika. Onun kuruluşundan bu yana süre geliyor. O tarih farklı, bizim tarihimiz farklı. Bizim tarihimiz Avrupa kıtasına yakın. Kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin farklı bir yapısı var.

- Amerika'da çok farklı bir sistem var. Siz bunları yapmadan sadece baş kısmını alırsanız ya vücut çöker, ya da kafa patlar. Bir Frankenstein yaratırsınız. Bütün milletin kabul edeceği bir fikir olması lazım.

 

CUMHURBAŞKANI'NIN SİYASETTEKİ YERİ NE OLMALI?
- Siyasette yönlendirmeli. Siyasette çözüm merkezi olmalı. Siyasetin tıkandığı yerde hakem olmalı. Siyasette taraf olmamalı. Siyasetin yapıldığı yer Meclis'tir. Siyasetin dışında demeyelim ama fevkinde olmalı. Cumhurbaşkanı bir orkestra şefi olmalı. Ahengi kuran, uyumu sağlayan akil bir insan olmalı. Vatandaşların babası, milletin başı olmalı.

- Bu şekilde olmadığı takdirde krizler yaşarız. Geçmiş dönemde (Bülent Ecevit - Ahmet Necdet Sezer kavgası) bu tür olaylar yaşandı. O krizde Türkiye neler kaybetti? Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki çatışmanın bedeli büyük oldu. Devletin tepesinde sigortanın atmaması lazım. Devletin tepesinde sigorta atarsa devlet yapısında büyük sıkıntılar olur, halka yansımaları daha radikal şekilde olur.

 

SEÇİM KAMPANYASI NASIL OLACAK?
- Cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen kanunu okudukça insan hayretler içinde kalıyor. Devlet size yardım etmiyor. Partilerden destek alma imkanınız yok. Ancak gönüllü katkılar ve bağışlar (Bir kişiden 9 bin TL) alabiliyorsunuz. Neden yapıldığına dair spekülasyonlar var. Şundan eminim ki, sosyolojik bir talep var. İnsanlar değişim istiyor. Belirli bir istikamette bir değişim istiyor. Huzura ve sükunete doğru değişim istiyorlar. Bu değişimi isteyen millet bu desteğini esirgemeyecektir.

- Mağdur olana millet yardım eder. Bu sistemde mağduriyet yaratılmıştır. 10 Ağustos'tan itibaren halkın gerekli desteği vereceğine inanıyorum. 40 gün içinde gerekli çalışmaları yapacağız. Tüm handikaplara ve sıkıntılara rağmen bunu başaracağımıza eminim.

 

EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NUN DÜNYA GÖRÜŞÜ NE?
- Ben yafta koymak istemiyorum kendime ama kendimi anlatayım. Ben dindar bir ailenin oğluyum. Babam din adamıydı, annem çok dindar bir kadındır. Rodos'ta doğdu, tahsilini yaptı. Ardından dindar bir kadın olarak yaşadı. Ama ben aynı zamanda sosyal ve bazı kültür değerlere karşı muhafazakar bir anlayış içindeyim. Bazı gelenekleri asırlar boyu taşımamız lazım. Fakat aynı zamanda fen tahsili görmüş biri olarak rasyonalizme inanan biriyim.

- Ben İslam kültürünü alan, Arap dilini çok iyi bilen aynı zamanda Batı eğitimini de aldım. Ben dünyaya açılan bir insanım. Benim hayatımda Doğu'da da Batı'da da çok önemli işlere imza attım. Bugünkü CHP-MHP uzlaşması tarihi bir olaydır. İşte bunun sebebi budur.

- Türkiye'nin en eski partisi CHP. Türkiye'de 40'lardan sonra var olan MHP anlaşıyor. Ardından DSP geliyor. Demokrat Parti geliyor. Bu adaylığı benimsemesi ve teklif etmesi büyük bir dönüşümün emaresi. Bu adaylık sırf bunlara değil. Benim en yakın dostlarım Ak Parti'nin içinde. Önemli insanlar var. Bunlar da değişim istiyorlar. Bu hareket kimseye karşı değil. Bu seçim, iktidar değişikliğine yol açacak bir seçim değil.

 

İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ SEÇİMİ
- Şüphesiz ki, 2003 yılında Ak Parti'nin teklifi ile İslam Konferansı Örgütü'nün Genel Sekreteri seçildim. O dönem Abdullah Gül Dış İşleri Bakanı idi. Kendisine bu teklifi götürdüm. Aday gösterilmek istedim. Çok büyük destek verdiler. Türkiye benim adaylığımı benimsedi ve resmen teklif etti. Asya grubundan iki aday daha vardı. Bangladeş ve Malezya adayları. Bizi destekleyen de vardı. Onları da destekleyen vardı. İlk gün tartışmalarla geçti. Ardından sayın Gül'e yarın seçim yapılmasını teklif etmesini söyledim. O da seçimi sundu, 30 oy aldım. Diğer adaylar çekildiler. Ben de seçildim.

 

ATATÜRK VE CUMHURİYET DEĞERLERİ
- Biz tartışmayı çok seviyoruz. Tartışmayı tekrar etmeyi seviyoruz. Mütabakata varıyoruz, ardından vardığımızı unutuyoruz. Bu bizim genlerimizde var. Atatürk'ü inkar etmek, Türk tarihini inkar etmektir. Atatürk İstiklal Savaşı'nın kahramanıdır. Anayasa'daki hükümlere bağlı olduğumu kaç defa tekrar ettim. Sanırım bunu daha çok tekrar etmem lazım.

 

ÇÖZÜM SÜRECİ
- Çözümden yana olmayan insan savaştan yanadır demektir. Barıştan yana olmayan insan ölümden yanadır. Biz barış istiyoruz. Biz bu yaranın kapanmasını istiyoruz. hem avantaj hem handikaplarımız var. Hatalarımız mesela, bir çok meseleyi sopayla falakayla halletmeye çalışıyoruz. Hal böyle olunca karşınızda insanlar her zaman baş eğmiyor, isyan ediyor. 1980'den bu yana 30 binden fazla evladımızı kaybettik. Ne pahasına olursa olsun değil, belirli fatulara göre çözüm değil.

- Bizim avantajlarımız da var. Bu topraklarda çok uzun yıllardır birlikte yaşıyoruz. Ne zaman sopalar kullanıldı, o zaman sıkıntı oldu. Beraber yaşama kültürünü canlandırmamız lazım.

- Bunu bugünkü Anayasa sistemi içinde yapabilmemiz için daha çok insan hakları lazım. Bu sıkıntıları yaşayan sadece biz değiliz. İngilizler Kuzey İrlanda ile olan meselelerini hallettiler. Bunları göz önünde bulundurmamız lazım. Bu gibi çalışmalar mahremiyet içinde yürütülecektir.

- Belirli bir noktadan sonra parlamentoyu dahil etmek lazım. Atatürk, İstiklal Savaşı'nı Meclis ile birlikte yaptı. O zaman çok sert karşı çıkanlar vardı. Ama bunlar yapılmalı.

- Bütün partilerimize sesleniyorum. Bu Meclis çatısı altında bunun görüşülmesi lazım. Bir takım handikaplarımız var, bunların aşılması lazım.

 

AVRUPA BİRLİĞİ
- Avrupa Birliği Türkiye'nin hedefidir. 1950'lerden bu yana... O günden bu güne devam eden bir projedir. Bu projenin başladığı günden bu yana Türkiye katılmak istemiştir. NATO'ya katılmıştır. Bence bu Türkiye'nin, Türk milletinin Batı'ya tarihteki hareketinin son durağıdır. Biz bunu yaparsak tarihi bir dönüşümü tamamlamış olacağız. Ben bunu destekliyorum.

 

TÜRKİYE'NİN ORTADOĞU POLİTİKASI
- Bu çekişme içerisinde taraf tutmak, sizin Milli menfaatleriniz gereği değildir. Arap devletleri, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra doğru. Arap liginde 22 devlet var. Bunlar kardeş olarak birbirleriyle her zaman kavga eder. Çünkü birisi zengindir, biri fakir. Biri gösterişlidir, biri daha az gösterişlidir. Aralarında mezhep kavgaları vardır. Birbirleri ile sataşırlar, sonra barışırlar.

- Siz bir tarafı tutarsanız bunlar barışınca siz kötü olursunuz. Ortadoğu'da bütün taraftarlar iyi münasebet kurmalıyız. İsrail'in realitesini tanıyan ilk devletlerden biri Türkiye'dir. Arap ülkelerinden de İsrail'i tanıyan çok devlet var. Tanıyan ya da tanımayanlar Türkiye ile ilişkilerinin lehlerine olduğunu, Kudüs işgal edildiği zaman koruyabilecek tek devlet Türkiye idi. Türkiye taraf tutmamalı. Arabuluculuk yapan bir konumda olmalı.

- Arabistan'a olan ticaretimiz zarar gördü. Suriye ve Irak ile yollarımız kapandı. Bu yollar kapandığı için gidiş güzergahı değişmek zorunda. Çok dolambaçlı ve riskli bir durum ortaya çıktı. Biz bunu düzeltme imkanına sahip bir ülkeyiz. Rehinelerin bir kısmı serbest bırakıldı. Başkonsolosluğumuzda çalışanların da bırakılacağı konusunda ümitliyim. Kimse Türkiye'nin gazabına maruz kalmak istemez. Rehinelerin bırakılacağını biliyordum. Diğer arkadaşlarımızın da serbest bırakılacağını düşünüyorum.

- Başka milletlere ait olan insanlar değil de, neden Türk vatandaşları kaçırılıyor? Neden kaçırıyorlar? Bunları bir düşünmek lazım. Ortadoğu'daki durumları daha farklı ele almamız lazım.

 

MISIR DARBESİ SIRASINDA TAVIR ALMAMASI
- Mısır'daki darbelerden en çok nefret edecek Türk benim. Daha küçük yaştayken Nasır darbesinin Mısır'ı ne kadar geriye götürdüğünü bilen bir insanım. Acı tecrübelerim arasında yer alıyor. Geçen sene olan hadiseye gelince, bu darbe olmadan bir kaç gün önce Kahire'deydim. Darbenin ayak seslerini duydum. Oradaki arkadaşlarla da bunları konuştum. Mursi ile benim çok yakın dostluğum var. Kendisi kitabıma ön söz yazmışdır.

- Ben Cumhurbaşkanı Mursi ile görüştüm. Çok büyük bir kriz vardı. Bir takım tekliflerde bulundum. Bunların arasında koalisyon hükümetinin kurulması vardı. Ekonomik önermelerde bulundum. Teklif ettiğim şıklar arasından seçti ve uygulayacağını söyledi. Uygulayamadı... Maalesef sokakta ekonomik sıkıntıların etkisi ile her şey başladı. Ardından provokasyonlar. 60 sene Mısır'ı 3 asker idare etti. Ardından olaylar büyüyünce yeniden darbe oldu. Bu darbenin ardından Katar hariç tüm Arap ülkeleri tebrik mektupları yolladı.

- Benim ülkem bu darbeyi tenkit ediyor, bir çok ülke tebrik ediyor. Bir kısmı da susuyor. Benim o zaman yaptığım açıklama şudur; Anayasal sistemin bir an önce iade edilmesini istedim.

- Ben her zaman darbelerin karşısındaydım. Hala da karşısındayım. İç politika üslubu ile dış politika üslubu farklıdır. Mısır'da seçim yapıldı. Nasıl yapıldığını biliyoruz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, buna rağmen Sisi'ye tebrik mesajı yolladı. Devlet olarak bu iş böyle yürütülmez. Siz bir devlete ilan-ı harp edebilirsiniz ama diplomasinin üslubu ile yaparsınız.

- Tayland'da kısa bir süre önce darbe yapıldı. Ben bunu uygun görmüyorum. Bundan önceki darbe zamanında ziyaret ettim. O darbenin başındaki generalden oradaki Müslümanlar için çok önemli haklar kazandım. İlk defa bir Tayland Hükümeti resmi imza atarak, kazanım sağladık. Siz, "Ben o generalle görüşmem" diyemezsiniz. Hissi davranma lüksünüz yok.

 

EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NUN KADIN HAKLARINA BAKIŞI
- islam dünyasından maalesef kadının toplumdaki konumu hazindir. Bu geri kalmışlığın bir neticesidir. Bunun din ile bağlantısının kurulması dine ve kadına haksızlıktır. Hz. Muhammed zamanında kadınlar toplumun çok aktif üyeleriydi. Savaşlarda da ticaret hayatında da aktiftirler. 14 asır önce deveyi güden kadınlar 21. asırda araba kullanamıyorlar.

- Bunlar çok tuhaf çelişkidir. Bunun dinle alakası yok. Din kisvesi altında bunu yapıyorlar. Suudiler ile konuştum. Toplumun hazır olmadığını yavaş yavaş yapacaklarını söylediler.

- Bazı ülkelerde kız çocuklarını küçük yaşta sünnet ediyorlar. Biz bunları yok etmek için çok çaba sarf ettik. Kadının toplumda daha güçlü hale gelmesi için çalışmalar yaptık. Kadınlar ile ilgili toplantıların birincisini Türkiye'de, ikincisini Mısır'da yaptık. Ardından başka ülkelerde yaptık. Sonra bu reform fikirlerini, din temelindeki yanlışları düzeltmek için çalışma yaptık. Ardından dış işleri bakanlığından geçirerek resmi belge haline getirdik. Bu çalışmalar devam ediyor.

- Osmanlı'nın son döneminden itibaren Dar-ül Fünun'a girdi kadınlar. Ardından vekil oldu, bakan oldu, polis oldu, pilot oldu. Kadın toplumun yarısıdır. Kadın annenizdir, kardeşinizdir, kızınızdır. Bunu farklı görmek toplumun yarısını görmemek, ihmal etmektir. Bu noktadan hareket eden İslamiyet'in 21. yüzyılda farklı yorumlanması kabul edilemez.

- Türkiye'de bu konuda gelişmeler var ancak hala eksiklikler var. Çocuk yaşta evlilikler, kadına şiddet gibi. Cumhurbaşkanı bu sosyal meselelerde eşiyle birlikte aktif olmalı.

 

ERDOĞAN İLE TARTIŞMAK İSTER Mİ?
- Seçimler çok aceleye getirilmiş bir program içinde yapılıyor. Dünyadaki benzer seçimlerle mukayese edilince çok handikaplı şekilde yönetiliyor. İlk defa halkın oyuyla yapılacak seçimde iki adayın, üç adayın karşı karşıya gelmesi çok güzel olur. Memnuniyetle katılmak isterim. İlk günden itibaren bu yarışı medeni bir şekilde yapalım dedim. Çıtayı yüksek tutatlım, gelecek için örnek teşkil etsin. Bir açık oturum yapıldığı zaman çok faydalı olacaktır. Millet mukayese etme imkanına sahip olur ve mührünü hür iradesiyle basar.

 

http://www.cnnturk.com/haber/turkiye/ekmeleddin-ihsanoglu-cnn-turkte-canli-yayinda

 

Evet soz olarak aciklamalari boyle.

 

Ozde ise neyin ne oldugunu ancak pratik ve uygulamalar gosterecektir.

 

Evet "Midyat' a bulgura giderken, evdeki princten olmak" tehlikesi var midir? vardir.

 

Yalniz zaten birakin bulguru, evdeki princ zaten gitmistir.

 

Diktatorun koske cikmasi tek adamligi diktatorlugu baskanlik sistemi her turlu yonetim ve yonlendirimi kendi insiyatifine almasi ise; zaten koske ciktiginda olacak olandir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...