Jump to content

Rahatsiz Dusuncenin; Gozlemsel Algisi/Farkindaligi/Bilinci ve Bilisselligi


evrensel-insan

Recommended Posts

Herseyden once, daha once aciklandigi gibi; dusunce bir isim, dusunmek ise bir eylemdir.

Iste burada onemli olan DUSUNCE ISMINE VERILEN SIFATIN ILK EYLEM OLMASIDIR?

Konumuz o andaki bizde olan dusuncenin, SIFAT OLARAK; KOTUMSER/RAHATSIZ EDICI/NEGATIF v.s. olmasidir.

Yani "Su andaki dusuncemiz, nasildir?" dusunmek eyleminin sifat vermesi temelinde "Rahatsiz edici bir dusuncedir."

Simdi bu temelde bakalim.

Yalniz burada once dusuncenin de icerdigi, cemberimizin diger ogelerini ortaya koyalim.

Fiziksel/sinirsel uyari

Hisler/seziler/duygular

Davranis

Dusunce.

Iste bu cemberin, herhangibirindeki OLAN HERSEY, DIGER OGELERI DE ETKILER.

Yani sizin eger rahatsizlik verici bir dusunceniz varsa, bu otomatikman; size bir uyaridir,
hislerinize/sezginize/duygunuza, davranisiniza ve de dusuncenize etkir.

Once rahatsizlik veren dusuncelere herkesin yasaminda ve iliskisinde yer alan ornekleri verelim.

Zihinsel suzgec- uymayanlari red etme, ve neyi alabiliyorsak onu alma, sadece olan bitenin negatif yanini one cikarma her turlu uygun dusunceyi ve aslinda olani bertaraf etme, kovma.

Zihin okuma- Baskalarinin ne dusundugu hakkinda bildigine yonelik ahkam kesme.

Tahmin- Gelecekte ne olacagini bildigine inanmak

Mukayese ve rahatsizlik- Her seyin uygununu baskalarinda gorme ve kendini bu yonde negatif olarak digerleri ile karsilastirma

Kendini/Baskasini yerme- Kendin ile ilgili dusunurken, kendini suclama, yerme ve her seyden sorumlu tutmaya da tamamen sucu baskasina yukleme.

Meli/Mali- Bir seyi tamamen bir kesinlik icinde degerlendirme ve kendini bu sartlanmisliga zorlama Boylece kendi uzerinde baski kurma. Ayrica gerceklesmeyecek beklentiler saptama.

Muhakeme- Her sey hakkinda olani gormek yerine, kendince degerler ortaya koyma.

Duygusal Sorgulama- iyi hissetmedigin icin, iyi olmadigini dusunme ve evhama kapilma.

Evhami buyutme- her turlu evhami daglar gibi yukseltme her seyi olumsuzluga tasima ve olmayan tehlikeler yaratma

Cileden cikma- Cok kotu seyler olacagini hayal etme ya da inanma.

Siyah/beyaz- Bir seyi iki kutup arasinda tikama "Ya iyidir, ya da kotudur" gibi. Kutuplara savrulma. Ortadaki griyi algilayamama.

Hatiralar- Icinde bulundugun olumsuz dusunceyi, gecmisteki olumsuz hatiralar ile ozdeslestirme Gecmiste olan olumsuzluklarin da bu sefer olacagina inanma.

Iste butun bu ornekler, olumsuz bir dusuncenin, dusunme eylemleridir.

Simdi butun bunlari bir ornek ile isleyelim ve yapilabilecekleri gorelim.

Diyelim yolda yururken, karsi tarafta bir tanidiginizi gordunuz ve el salladiniz. Sonuc olarak ta hic bir karsilik almadiniz.

Iste burada en basta OLUMLU MU YOKSA OLUMSUZ MU BIR DUSUNCE AKLINIZA GELIYOR?
Diyelim, akliniza ne geldi ise; bu gelen dusunce sizi rahatsiz etti.

Burada yapilabilecek ilk sey;

BU OLUMSUZ DUSUNCENIN ALGISI OLARAK FARKINA VARMAKTIR.

DAHA SONRA BU OLUMSUZ DUSUNCEYE BIR ETIKET/AD/ANLAM VE ICERIK VERMEKTIR.

Iste bu ikisini yaptiktan sonra, ILK YAPILABILECEK SEY; BU OLUMSUZ DUSUNCE ILE MUCADELEYE GIRMEKTIR.

Iste burada sorun, ne kadar nasil ve ne sekilde mucadele edilirse edilsin, BU OLUMSUZ DUSUNCEDEN KURTULAMAMAKTIR.

Peki burasi yolun sonu mudur? DEGILDIR.

Bilim bizlere, "neuroplasticity" denilen, KISININ ISTERSE VE BASARIRSA BEYNINDEKI DUSUNCENIN KENDISINI RAHATSIZ ETMEYECEGINI GOSTERMISTIR.

Bunun bilinen adi "mindfulness" tir.

Ingilizcesini yazdim, cunku turkce olarak tam bir karsiligini bulamadim.

Bu bir yerde RAHATSIZ EDEN DUSUNCEYE, TAMAMEN FARKLI VE BASKA BIR YONDEN YANASMAKTIR.

Aslinda bir suru bilinen terapiler mesela yogo, bu amac ile yapilir.

Buradan soylenmek istenen sey nedir?

Birincisi DUSUNCE ILE MUCADELE ETMEMEKTIR.

DUSUNCEYI BASKA BIR YERE/SEYE ODAKLAMAKTIR.

TUM VUCUDU KONTROL EDEBILECEK BIR DUSUNCENIN VUCUDA KONSTRASYONU GEREKIR.

DUSUNCEDEN KURTULMAYA CALISMAMAKTIR

Soyle dusunun, birden bire elinizde bir torba oldugunu algiliyorsunuz, bu sizi rahatsiz ediyor ve bu TORBADAN KURTULMA OLANAGINIZ DA YOK.

Yine soyle dusunun, bu torbayi oraya buraya salliyorsunuz, gozunuzun onune koyuyorsunuz, yani TORBAYI KENDINIZE DERT EDINIYORSUNUZ.

Iste bu torba ile olumsuz dusuncenizi ozlestirin.

Yani TORBADAN KURTULAMAYACAGINIZIN BILINCINE VARIN.

Kisaca, TAKI DUSUNCE ODAGI DAGILANA KADAR, NE YAPARSANIZ YAPIN; O TORBA ILE BIRLIKTE YAPACAKSINIZ.

Burada aslinda yine deprem "dede" devreye giriyor. Yani "o torba ile yasamayi RAHATSIZ OLMADAN ogrenmek"

Bu ne bir kabullenmektir, ne de bir red etmektir. Kisa olarak TORBAYI TORBA OLARAK ALGILAMAK BILISSELLIGINE VARMAK VE DE ONA SAYGI DUYMAKTIR.

Onu sevmenize, onun ile mucadele etmenize hic gerek yok; SADECE VARLIGININ BILISSELLIGINE VARIN VE SAYGI DUYUN YETER.

Yani NE OLUMSUZU OLUMLUYA DONUSTURUYORSUNUZ, NE ONU OLUMSUZ OLARAK KABUL YA DA RED EDIYORSUNUZ. Sadece ve sadece ONUN VARLIGININ BILISSELLIGINDE OLARAK ONA SAYGI DUYUYORSUNUZ.

Burada onemli olan, diger her turlu yasam ve iliskilerinizde dusunce ve davranislarinizda ONUN VARLIGININ BILISSELLIGINDE VE ONA SAYGIDA DEVAM EDEREK, ONUN SIZI ETKILEMESINI YA DA SIZE YON VERMESINI ONLEMIS OLUYORSUNUZ.

Bunun bilim olarak hic te kolay bir sey olmadigini bilim cevreleri de kabulleniyor ve soyluyor.

Iste bunun basarilmasinin tek olanagi, O RAHATSIZ EDEN DUSUNCEYI; SIZDEN ALIP AYRI BIR MUSTAKIL VAR OLAN VARLIKMIS GIBI GOZLEMINIZE TASIMAK

Iste mindfulness bilimselligi ve bilisselliginin yaptigi da budur.

Bunun terapi yonu de soyledir.

Bir sandalyeye ayaklariniz yere basarak ve sirtinizi yaslayarak oturun, eger sorun olmazsa gozlerinizi kapayin.

Tum beyninizin dusuncesini BIR NOKTAYA ODAKLAYIN VE DUSUNMEDEN SADECE DINLEYIN.

Mesela bunu tum vucudunuz icin de, dunyayi ve her turlu fenomenlerini beyninizde canlandirarak ta yapabilirsiniz.

Mesela once ayaklarinizdan baslayin, ayaklariniz ile beyniniz arasindaki uyariyi saglayin ve sadece ona odaklanin. Bunu tum vucudunuzu dolastirarak yapabilirsiniz.

Ya da diyelim duraktasiniz ve aklinizdan rahatsiz edici bir dusunce gecti.

Onu SIZIN VUCUDUNUZDAN VE BEYNINIZDEN ALARAK, DIYELIM GELEN BIR OTOBUSUN REKLAM TABLOSUNA ASIN. ORDAN DA OKUYUN.

Kisaca SIZIN OLAN VE SIZI RAHATSIZ EDEN DUSUNCEYE TAMAMEN ODAKLANARAK ONU BIR TORBA GIBI BEYNINIZDEN VE VUCUDUNUZDAN CIKARIN VE MUSTAKIL VAR OLAN BIR VARLIK GIBI YANINIZA ALIN.

Aslinda tam olarak ne dendigi belki algilanamayabilir, yalniz; benim daha once bu konuda yazmis oldugum yazilar var. Mesela " BIR KISININ KENDISINI GOZLEMLEMESI" gibi.

Size ilginc bir not.

Bugun bilim cevreleri, bunun basarilabildigi zaman, her turlu sinirsel uyarilarin da kontrol edilebilecegi ve hatta degisebilecegini soyluyor. Iste bu "neuroplasticity" henuz bilissel bilimde yeni bir olgu ve de HER TURLU ZIHINSEL DEGISIMI KISININ BILISSELLIGI FARKINDALIGI ILE YAPABILECEGINI ORTAYA KOYUYOR.

Ustelik bunun fiziksel degisime de neden olabilecegi dusunuluyor.

Yani kimse FIZIKSEL YAPISININ/UYARISININ ESIRI DEGIL.
 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Adana'da öldürülen Gizem Akdeniz'in katili eğer bu KOTUMSER/RAHATSIZ EDICI/NEGATIF düşünceden kendisini arıtabilseydi, toplumu çok rahatsız eden bu cinayet olmayacaktı.

 

Önemli olan bu düşüncenin(gururuna yedirememe nedeniyle intikam hissi) olumsuzluğunun farkına varabilmek. Farkına varamayıp böyle düşünmekte haklı olduğunu, bunu eyleme çevirmeninin gerekliliğini düşünen insanlar da vardır. Yani bu düşünce onu rahatsız etmiyor, böyle bir kişilik/yapı oluşmuştur.

 

Nefreti benimsemiş, düşünen, söyleyen, eylemine yansıtan insanlar için ne yapılmalı?

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Adana'da öldürülen Gizem Akdeniz'in katili eğer bu KOTUMSER/RAHATSIZ EDICI/NEGATIF düşünceden kendisini arıtabilseydi, toplumu çok rahatsız eden bu cinayet olmayacaktı.

 

Önemli olan bu düşüncenin(gururuna yedirememe nedeniyle intikam hissi) olumsuzluğunun farkına varabilmek. Farkına varamayıp böyle düşünmekte haklı olduğunu, bunu eyleme çevirmeninin gerekliliğini düşünen insanlar da vardır. Yani bu düşünce onu rahatsız etmiyor, böyle bir kişilik/yapı oluşmuştur.

 

Nefreti benimsemiş, düşünen, söyleyen, eylemine yansıtan insanlar için ne yapılmalı?

Yeni bir yontem deniyecegim.

 

Yani cok kisa yanitlar vererek, senin o yanitlara gelen yanitlar uzerinden senin verileni verildigi gibi algilamani gozlemleyerek ilerleyecegim.

 

Ilk yapilacak sey, bu kisinin KENDINE SORUN OLAN YA DA RAHATSIZLIK VEREN; HERHANGI BIR FIZIKSEL UYARISINI, DAVRANISINI, HIS/SEZGI/DUYGUSUNU YA DA DUSUNCESINI BULUP ORTAYA CIKARMAK.

 

Yani onun onu rahatsiz eden, cembersel ogelerinden birini ona soyletmek. 

 

Bunu onun COZMESI ADINA yardimci olmak.

 

Yani rahatsizligin, sorunun farkindaligi ve ona bir ad ve isim vermek.

 

Sonra bu rahatsizlik ile mucadele edemedigini kendine itiraf ettirmek

 

Ondan sonra da EGER BU RAHATSIZLIGINI GOZLEMLEMEK ISTIYOR VE ONU ARTIK RAHATSIZ ETMEMESINI YANI MINDFULNESSI ONA COZUM OLARAK OGRETMEK. 

 

Sonra da bunu ona onun herhangibir nefret anlam ve icerigi temelinde onun bu anlam ve icerikte NEFRET ADINI VERDIGI DUSUNCESINI MINDFULNESS ILE OGRETMEK 

 

Kisaca bu nefretin bir uygulama degil, rahatsizlik oldugunu ona onun algilayacagi sekilde algilatmak.

 

Tabi bu uzun bir terapi adi da; bilissel/davranissal terapi.

 

Buradaki bilissellik rahatsiz edenin farkindaligi adinin nefret konmus olmasi ve bu adi nefret olan rahatsizlik ile yapilan her turlu mucadelenin sonucsuz kalmasi, yani RAHATSIZLIGIN GIDERILEMEMIS OLMASI ve bu rahatsizligin her turlu dortlunun mindfulness ile gozlemi.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Uzun lafın kısası, ortada kişiliği bozuk(insanlara zarar verici düşünceli/kişilikli) bir insan var. Bu insanın olumsuz yönlerinin uzmanlarca tespiti ve eğitilmesi süreci var.

 

Alt yapısının olmamasından, kendi bozuk kişiliğinin farkına varamayan bir insanın, dışardan bilinçli kişilerce farkına varılması ve bilinç terapisi, eğitimi yapılması şeklinde cevaplamışsın. İşin bilimsel teknik yönü de budur zaten.

 

Bir konu hakkında görüş bildiren yazının değeri, az, öz ve olabildiğince basit olmasıyla değer kazanıyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Uzun lafın kısası, ortada kişiliği bozuk(insanlara zarar verici düşünceli/kişilikli) bir insan var. Bu insanın olumsuz yönlerinin uzmanlarca tespiti ve eğitilmesi süreci var.

 

Alt yapısının olmamasından, kendi bozuk kişiliğinin farkına varamayan bir insanın, dışardan bilinçli kişilerce farkına varılması ve bilinç terapisi, eğitimi yapılması şeklinde cevaplamışsın. İşin bilimsel teknik yönü de budur zaten.

 

Bir konu hakkında görüş bildiren yazının değeri, az, öz ve olabildiğince basit olmasıyla değer kazanıyor.

Aynen iste ben bu dedigini bilgisel bilissel bilimsel insansal v e evrensel yonum ile; bire bir den ziyade, kitlesel platformlarda yapiyorum.

 

Tabi ki yasam ve iliskilerimde yer alan kisiler ile, her turlu SADECE ONLARA YONELIK; birebir dile getirimim, yol gosterimim, hatta terapilerim de var. :) 

 

Zaten bu aciklamalar benim imzamdaki ogelerin BELIRLI BIR BILIMSELLIK VE BILISSELL;IKTE TIPTA TEKNOLOJI DE VE HER TURLU TERAPI/TEDAVI DE KULLANIMI.

 

Farki ise SADECE KISIYE YONELIK.

 

Burasi ise bir kitle platformu oldugundan bu kitlen in yazar ve okuluna GENEL SORUNLARIN ACIKLANMASI TEMELLI BIR DILE GETIRIM.

 

Bu da ister istemez SORUN ALGISI BILGISI BILINCI FARKINDALIOGI BILISSELLIGININ GETIRDIGI; OKUR VE YAZARA YONELIK ILGI ETKI ONEM TEMELINDE BIR YANSITMA VE YANSIMA OLUYOR.

 

Iste bu temelde qua ve devrimci sorgulama, ister istemez KISININ RAHATSIZ OLMADIGI AMA GIYDIRILEN SAHTE EGO ELBISESI OLAN DUSUNCE VE DAVRANISLARA YONELIK oluyor.

 

Tabi boyle bir sorunu oldugunu algilayamayanlarda, yazilanlari kendi degerleri ile mukayese ediyor ve bir sey vermek/almak yerine ortaya "dogru/yanlis-iyi kotu" v.s. tartismasi cikiyor v.s.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Duzenleme olanagi vermedigi icin burdan devam ediyorum.

 

Iste bir dile getirim, kisiye yonelik, yuzyuze birlikte ver karsilikli oldugunda tabi ki anlasilmasi kolay oluyor.

 

Boyle bir kitle platformunda ise KISISELLIKTEN ZIYADE INSANOGLU GENELI SOZ KONUSU. Bu da kisiyi ya ilgilendiriyor, onemsetiyor, etkiliyor; ya da gale almiyor, karsi cikiyor, tartisma yaratiyor ve hatta polemik ve atismaya/satismaya "senli/benli" ye donuyor.

 

Dusunce bilgi v.s. yerine direk yazisanlar biribirini hedef aliyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Iste bir dile getirim, kisiye yonelik, yuzyuze birlikte ver karsilikli oldugunda tabi ki anlasilmasi kolay oluyor.

 

Yüzyüze de olsa insanlar önyargılarından kolayca vaz geçemiyorlar. Hatta şahidim ki, onları yıkmak gerçekten de dağları yıkmaktan daha zor.

 

Bir terapistin tam da uzman olması gerekiyor. Kurulan cümlelerin bile çok önemi var. Hele de empati yaparak anlaşılabilir olmanın önemi çok daha yüksek.

 

Ben de az uğraştırmadım seni. Daha da bir çok tutucu ve beni rahatsız eden düşüncelerim var. Ama o beni rahatsız eden düşüncelerimi irdeleme konusunda çok samimiyim. Konulara rastlayınca ilgilenmekten, bir sonuç almaktan kendimi alıkoyamıyorum. Hoş kolay da olmuyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Yüzyüze de olsa insanlar önyargılarından kolayca vaz geçemiyorlar. Hatta şahidim ki, onları yıkmak gerçekten de dağları yıkmaktan daha zor.

 

Bir terapistin tam da uzman olması gerekiyor. Kurulan cümlelerin bile çok önemi var. Hele de empati yaparak anlaşılabilir olmanın önemi çok daha yüksek.

 

Ben de az uğraştırmadım seni. Daha da bir çok tutucu ve beni rahatsız eden düşüncelerim var. Ama o beni rahatsız eden düşüncelerimi irdeleme konusunda çok samimiyim. Konulara rastlayınca ilgilenmekten, bir sonuç almaktan kendimi alıkoyamıyorum. Hoş kolay da olmuyor.

Rica ederim. Yeterki bir kisi rahatsizligin en azindan farkinda olup, onun ile ilgili, iyi niyetli olarak samimi icten ve de azim ve kararlilikla bir mucadele versin, benim acimdan boyle bir "ugrasi" nin her hangi bir "bikkinligi" soz konusu degildir.

 

Cunku bilgi ve bilinclenmede onemli olan farkindalik niyet ve istemdir. Bunun da oturmuslugu kararliligi azmi hem zaman alir, hem dikkat dagilir, hem de inisli cikislidir.

 

Bu da zaten yanitlardan alinan gozlem ile ortaya konabilir.

 

Aslinda ben kendi algi ve acimdan hemen hemen her konu ve kavrama bu temelde degindigimi dusunuyorum.

 

Tabi ki her kisi acisindan, kendi rahatsizligi farkindaligi temelinde bu deginilen baslik ve mesajlardan uygun olani ile iliski kurmak ta bilgi bilinc ve farkindalik konusu.

 

Iste o yuzden gerektiginde, ozenerek acikladigim basliklari konu ya da kavram ile paralel gorerek link veriyorum.

 

Belki de ilk olarak bu baslik bir terapi temelinde benim butun basliklarimi OLABILIRLIK TEMELINDE SOMUTA INDIRGEMIS OLMUSTUR.

 

Cunku pratik yol gosterimi icerir, benim yazilarim genelde teorik temelde gozlem verdiginden; algi sorunu yaninda pratik ile ozdeslestirme sorununu da icerir.

 

Boylece cogu beyince yazilanlar onu pratige tasiyamayanlar ya da elestiri kolayligi olarak secenlerce "ayaklari yere basmayan/utopik" v.s. olarak degerlendirirler.

 

Iste orada o degerlendirmeyi yapan,  KENDI RAHATSIZLIGINI BULAMAZ VE FARKINA VARAMAZ.

 

Oyle olunca da yazilanlar ve yazismalar ilerleme yerine, bir tartisma ve kisisel atisma polemigi olarak ilerler.

 

Bunu burda ya da baska yerde herhangi bir konu ve kavram basligina gelen yanitlarla gozlemleyebilirsin.

 

Cunku mantik "tu kaka" mantigi, ya da "ben de bir seyler yaszayim" temelli ego tatminidir.

 

Ya da sirf karsi olmak catismak satasmak temelli kisa ve ozu herkesce gozlemlenen hak ihlal edici yanitlardir.

 

Neyse, belki bu mesaj da bir cesit "serzenis/ic dokme" bunyesinde oldu.

 

Belki seni kisisel olarak pek "baglamayabilir" ama en azindan baska okur ve yazarlara belki onlarin rahatsizligi acisindan bir isik tutabilir.

 

Hangi konu ve baslikta istersen ister kisisel ister yasam ve iliskinde gozlemledigin ister dusunce olarak ilgilendigin onemsedigin her konu kavram ve sorunu/rahatsizligi ister kisa ve oz ister aciklayice olarak dile getirebilirsin.

 

Konu ile baslik bulamazsan, onerebilirsin, acabilirsin ve hatta "evrensel-insan'a sorular" basliginda dile getirebilirsin.

 

Dedigim gibi yazilanlar ile iyi niyet ve samimiyet temelinde ilgilenen her bir yazar, bana sadece yazi ve konu kavram ile ilgili yeni bir acilim ve katki yapmami saglar.

 

Yani bence aciklayici net olan bir dile getirim, katki saglayanca daha bir aciklanir ve netlesir hale gelir.

 

Iste dusuncenin cesitliligi ve bilginin kaynak farkliligi bu konu kavram isleme derinligi icin en uygun yoldur.

 

Benim bu konudaki siarim sudur "Her sey cok zordur, onemli olan onu kolaylamaktir."

 

Ya da "aslinda basit gibi gorunenin bilgi ve dusuncesi arttikca ne kadar karmasiklastigi ve bu karmasikligin olmasi gereken algi basitine donustugu her basitin uzerinde belirtilecek dusunce ve bilgi cesitliligi ile saglanir."

 

Iste benim yaptigim, "zoru kolaylamak" ve "basitin karmasigini algilanir kilmak"tir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Hangi konu ve baslikta istersen ister kisisel ister yasam ve iliskinde gozlemledigin ister dusunce olarak ilgilendigin onemsedigin her konu kavram ve sorunu/rahatsizligi ister kisa ve oz ister aciklayice olarak dile getirebilirsin.

 

Peki o halde, bu forumda "felsefe" kategorisindeki "özgürlük üzerine" olan başlıkta, benim yazdığım son yazıda seni rahatsız eden düşünce varmı? Bilgilerinden yararlanmak istiyorum.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...