Jump to content

Empirizm/Rasyonelizm, Bagi/farki


evrensel-insan

Recommended Posts

E. Kant'a kadar, kendi bunyesinde hareket eden, Empirizm, deneycilik ve rationalizm, akilcilik; Hegel ile boyut kazanmis ve Diyalektigi dogurmustur.

Tum bu gelismeler gunumuzde, rationalizmi, idealizme ve akilli tasarimciliga, empirizmi de, bilgiye, bilime ve epistemolojiye yaklastirmistir.

Gunumuzde artik, bu iki grup biribirini kabullenmeyecek kadar ayrismistir.

Cunku, akilciligin temeli, inanca, soyuta; empirizmin temeli de, gozleme, deneye v.s., yani somuta dayanir.

Akilcilik, sezgi, duyum olarak gelisirken; empirizm, bilim ve bilimsellige, yanlislanabilme boyutunu katmistir.

Akilciligin, tasarimciligi yaninda, bireyciligi de; bencil ve ego olarak sahne almistir.

Empirizm ise, insanoglunu epistemolojiye, dile, bilime felsefey v.s., kisaca insanoglunun bugun ortaya attigi ne konu varsa, onlarin on kabullerini, sorgulanmazlarini, mutlaklarini v.s. degisebilir ve degistirilebilir temelinde yanlislamaya yonelmistir.

Bugun tasarimci ve bireyci akilcilik, emperyalist zihniyetin hem tanrisinin, hem de guc, iktidar ve otoritesinin sembolu olurken; empirizm, bilimin, bilmenin, bildirmenin, bulusun, deneyin, gozlemin, arastirmanin, sorgulamanin, ve degistirme ve degisimin ayni zamanda da; ispat, delil, ksanitin degil; yanlislamanin, cikarsamanin ve curutmenin semboludur.

Madde ve nesneden yola cikan dusunce, eger; akilciliga saparsa, inanci eliyle tanrisini bulmak zorundadir. Cunku, tanriyi (kabul/red; var/yok degil), arayan akil, onu mutlaka bir ozdeslestirme ile bulacaktir.

Bu temelde de bilim ve bilimselligin, akilciliga sapisi, inanci bilime katmak anlamini tasir.

Bu iki farkli deolojinin birlesimi, diyalektik monizm (mono olarak, materyalizm, ya da idealizm), pozitivizm, pragmatizm ve liberalizmi dogurmustur. Nihilizmin temelide; akilci gozleme dayanir. Tanriyi, gozlem olarak oldurur, fakat akil olarak olduremez. Varolusculuk, fenemenoloji, mantiksal pozitivizm de bu birlikteligin urunudur.

Bu birliktelik suresinde; bir cok ideolojik inanc ortaya atilmistir. Daha sonra, Post modernizm, bilhassa dilin, linquistik ve etimolojik temelide, yapisokum akimini (Derrida-deconstruction)ve construction, yapilanim, dallarina gecmistir.

Rationalizmin, felsefi olarak sona erdigini kendince aciklayan;soz"objectivity is male subjektivity" , yani "nesnel olmak, erkek oznelligidir" seklinde bir sozdur.

Oyuzden gunumuzde, akilcilik ve deneyciligin neler oldugunu ve birbiriyle olan ilskisini farkini cok iyi algilamak gerekir.

Cunku akilciligin, bireyciligi; ben ve egoyu one cikarmistir.

Link to comment
Share on other sites

Emprisizmin felsefenin metafizik ve etik konularindaki isleyisi ise, yine somuttan soyuta dogrudur.

Yani metafizigin, varlik ideolojilerinin ve her turlu temeli, nesne, madde, insan ve fenomenin ortada oldugu somut tabaninin, bilimsel method olan deney, gozlem, arastirma v.s. ye tabi tutulmasidir. Ayni sey, etigin yaptirim ve yonlendirimlerinin ve d yukumluluklerinin insanoglu turu ve biri uzerindeki dusunsel ve davranissal etkilerinin ve dogurdugu sonuclarinin, biyolojik, psikolojik, sosyolojik, toplumsal, politik, ahlak, kultur, gelenek, tore v.s. temelindeki gozlemine ve bu gozlemin tum resminin ortaya konulmasina dayanir.

Ornek verirsek; bilimsel metod, dini, teolojik, ideolojik, inancsal tum dusunce ve davranislarin, insanoglu turu ve birinin somut temelde sistemlestirdigi, kurumlar, uygulamalar v.s. temelli algilarin, gozlemlenmesidir.

Yani bir dini, kabullenerek, karsi cikarak akilci bir dogru ile degil; olan butun dinlerin ortada olan etkilerinin her turlu gozlemini dile getirerek ortaya koymaktir.

Teolojik bir tanri varliginin, ozel ya da genelde inancsal ve varliksal var/yok, inan/inanma tartismasini degil; olan tum teolojik ideolojik inancsal dogrularin ortada olan yansisini degerlendirmek, gozlemlemek ve ozel ya da genel olarak dile getirmektir.

Bilimsel metodun, gozlemi epistemolojik gercekci, notr algili, disaridan bakis acili ve akilciligin inancsal dogrusuna, sabitine, sahipligine, kesinligine, mutlakligina v.s. basvurmadan olani oldugu gibi, dile getirmektir.

Akilcilik, ozel, oznel, sabit, dogrulu, inancsal olmanin yaninda, tartismasal, ayrimci, cikarci bir icerik tasir.

Deneycilikte ise, sadece gozlem dile gelir. Gozlemcinin, ya da gozleyenin soyutlamasi ve kendine ait yorumu ortada yoktur.

Gozlemin oldugu gibi aktariminin, ne gozlemin savunuldugu, ne de karsi cikildigi anlamini icermez.

Evrensel-insan gozleminin farki ise, gozlemin insan ve insanligi adina, ne gibi sorunlar icerdigini ortaya koymaktir. Yani, gozlem negatif, sorunu ortaya koyucu olarak dile gelir. Cunku amac, cikarsama, curutme, yanlislama temelindedir. Yanlislanan da, gozlemin epistemolojik gercekliginin insan ve insanligi adina zihinsel ve dusunsel sorun icerdigidir. Bu sorun da daha once belirtildigi gibi, evrensel ayniliktaki dogal zihniyet ve egosunun insanoglu adina, ait, eliyle, icin yapilanis ve isleyisidir. Sorunda soyutlamanin soyut ve somut temellerinin insanoglu turu ve biri kokeni olarak algilanmadiginin ve temelinde soyutlamanin insansal/evrensel/kavramsal/bilissel olmadiginin, neden ve nasillariyla ortaya konmasidir.

Iste bu da insanoglu turu ve biri kokenli ve insansal, evrensel, kavramsal temelli gozlemin, olani sorunsal olarak bilimsel method ve icerikte dile getirmesi, yani bilimsel felsefesidir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...