Jump to content

Inancsal Yanasimin; "Tam" Inancsalligi ve "Yarim" Inancsalligi


evrensel-insan

Recommended Posts

Evrensel-insan'in, epistemolojik gercekliginin notr algisi ve disaridan bakis acisi ile, inancsal bakis acisi ve zihniyet yanasiminin Inancsal temellerini ve biribirinden farklarini ortaya koyacagim.

Evrensel-insan'in zihniyet olarak olaylara bakis acisinin bu temeldeki konumu, bilisseldir, yani FARKINDALIK.

Farkindalik temelinde de, de bilimsellik one cikar. Daha once de belirtildigi gibi, bilimselligin, insanoglu soyutlamasi, somuttan, soyuta dogru hareket eder. Yani basligimizin konusu olan inancsalligin, soyuttan, somuta dogru hareket edisine karsidir.

Buradaki bilimsellikte, deney, gozlem, bulus, arastirma, incelemeden yola cikmaktir.

Iste bu temelde, "TAM" INANC; hem uzerinde, deney, gozlem, bulus v.s. yapilabilecek, somut bir olgunun olmamasini, hem de, INANILANIN, kendisinin deney, gozlem, bulus v.s. yapamamasi olmasidir. Iste bu inanc cesidi, olan
"tam" inanc, IMAMDIR. Imanin koken ve temelini de, hangi imanin yonlendiren ve yaptirimi olan ve yasam da uygulanmasi istenen sartlari belirler.

"YARI" INANC, ise; uzerinde deney, gozlem, bulus v.s. yapilabilen bir olgu olan (madde, nesne ve herturlusu/biri), fakat; kendisi, bu deney, bulus, gozlemi yapamayan olandir.

Iste bilim ve bilimsellik dahil; bu "yari" inanc; temel olarak metafizigin varlik ideolojileri ve etigin yonlendirim ve yaptirim sistemlerinin DOGRULUGUNA dayanir. Bilimsel olarak aciklanan, epistemoloji ustu, teoriler, tezler, hipotezler, spekulasyonlar ve sorgulanmayan, axiomlar, belgitler, maximler, postulatlar da, bu yari inanca dahildirler.

Her iki inancsaldaki ortak nokta; kesinlik, sabitlik, sahiplik, mutlaklik, dogruluk, degismezlik v.s. temelli NOKTALAMA, SONLAMA ve DUSUNCE UFKUNU SINIRLAYARAK INANILAN NE ISE (IDEOLOJI, TEORI V.S.) ONA TESLIM OLMA dir.

Iste, kim olarak insanoglu turu ve birini, bir ne olarak; insanoglu duzeyine, zihniyet ve ego olarak her turlu dogallik kisvesiyle, insandisi ve insanlikdisi fakat insanoglunun ortaya koydugu, soyutlamanin soyut/somutuna teslim ve mahkum etmek, her iki inanc farkinin da ortak temelidir.

Bu ortak temel, ya var kokenli nesneye; ya da ol kokenli ozneye dayanir.

"Tam" inanc, inancsal olarak bir monizm (yani temel faktor, soyut bir herturlu/herbir yaraticidir) temelli, kaynagini bir nesnelden (Kuran, Incil v.s.) alan ve bu nesnenin sartlariyla imana uzanan, bir inanctir. En genisi panteizmdir.

Yine bu "tam" inancin, dualizm temeli; soyut herturlu/herbir yaratici ile bir nesnenin ozdesligi, ya da ic iceligidir. Bunun da en gelismisi, panenteizmdir.

"Yari" inanc, ise; Inanci veren ogenin, ne olduguna baglidir. Genelde metafizigin varlik ideolojilerini iceren bu inancta (madde/dusunce), en genis anlamda ve asirlardir suren tartismalariyla, materyalizm ve idealizm; ideolojik inancsal dogrularidir. Bunlardan, MATERYALIZM; NE DEN YOLA CIKARAK KIMI; IDEALIZM DE, KIMDEN YOLA CIKARAK NEYI REDEDER, KABUL ETMEZ, YOK SAYAR.

"Tam" inanclar, genelde, "iman sartlari" temelli bir inancsal teizm olurken; "yari" inanclar, "inanc dogrulu" bir ideolojik teizmdir.

Burada tartisan kutuplar, imanin inancsal dogrulari ile, inancin, ideolojik dogrularidir.

Iste bu temelde, imani veya ideolojisi ne olursa olsun; metafizigin varligi ve etigin yonlendirimi ile inanilarak, uygulanan ve sistemlesen, tum izmler, inancsal katagoriye girer.

Bu temelde de, "TRUTH/RIGHT", yani soyut gercek ve haklar, dogrulananlar temeline dayanan felsefe, BIR INANCSALLAR SISTEMIDIR.

Iste epistemoloji, hem bu inancsallar sistemini her turlu, izmiyle birlikte ortaya koyar, hem de bilimin ve bilimsel gercekligin, tartisilmaz bilgisinin, bilissellik bilincini ortaya koyar.

Sonucta insanoglunu, zihniyet olarak insanlastirmayan, hem inancin her turlu dogallik kisvesi altinda (zihniyet, ego, nesnenin yasalari, kurallari v.s., yani kurgusu), yerlesmis, otomatiklesmis, alisilagelmis ve bilinc altinin bilinci yonlendirmesiyle nesillerden nesillere aktarilan bu SORGULANMAZLAR, TESLIMIYETLER, KESINLIKLER, MUTLAKLARDIR.

Cunku dogalliginin zihniyetini, insansal duzeye cikaracak olan birey, turunun selfligi ile, her turlu soyutlamasinda, inancsalliga ihtiyac duymayacaktir ve zihninin ufku da sinirli, teslimiyetci degil; acik ve ozgur olacaktir. Sonucta, tum kurallari, nesne adina da, ozne adina da, kendi turu ve biri adina da ortaya koyan kim; insanoglu turu ve biridir.

Bunu da, yani nesneyi kendisinin kendi nesnesi dedahil, ortaya koyanin kendi turu ve biri oldugunu ancak, kendi turu ve biri disinda bir guc aramadigi ve kendi tur ve birinin bilicine ve farkina vardigi zaman, algilayacaktir.

Iste o zaman ne bir soyut herturlu/herbir yaraticiya, ne de nesneyi oznellestirerek, akilli tasarimci veya tanri yapmaya, zihniyet olarak gerek duymayacaktir. Cunku her turlu inanc, zihniyeti ortadan kalkmadan, yani bertaraf olmadan, dusunce yaratmaya ve davranista bu dusunceyi, yonlendirip, uygulamaya ve sistemlestirmeye devam edecektir.
 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...