Jump to content

Provakasyon Girisimi


evrensel-insan

Recommended Posts

TSK, bugun bir Suriye savas ucagini "sinirlari ihlal ettigi ndedeniyle" F16'lar ile vurarak, dusurdu.

Verilen bilgiye gore, sinir ihlalinin 1 mil oldugu soyleniyor.

Bilindigi gibi, angajmana gore Turkiye SURIYE SINIRI ICINDEKI 5 KM LIK ALANI "IHLAL ALANI" OLARAK SAPTAMISTI.

Bu duruma gore SURIYE UCAGI SURIYE SINIRLARI ICINDE VURULMUS VE DUSURULMUS oluyor.

Yine bilindigi gibi, bu bolge Suriye rejimi ile her turlu terorist muhaliflerin catistigi bir sinir bilgesidir.

Yine bilindigi gibi, Turkiye'den her an bir suru terorist her turlu agir silahlarla bu bolgeye gecip, Suriye rejimi ile savasmakta ve yine bu bolgeden Turkiye'ye gelmektedir.

Kisaca TURKIYE, HER TURLU TERORIST GRUBA SILAH YARDIM VE YATAKLIGI YAPARAK, ONLARIN SURIYE REJIMI ILE SAVASMASINI SAGLAMAKTADIR.

Iste bu son ucak ta, TERORISTLERE YARDIM AMACI ILE SURIYE SINIRLARINDA VURULARAK DUSURULMUSTUR.

Bu uluslar arasi algida TURKIYE'NIN SURIYE'YE SAVAS ILANI DEMEKTIR.

Suriye acisindan Turkiye'nin ulke rejimini tehdit anlamina gelir.

Yalniz burada kimse Suriye'nin tarafinda olarak (NATO, ABD, AB, BM) uluslararasi hakliligi savunmak durumunda degildir.

Ayrica Suriye kendi derdine dusmusken, Turkiye'ye savas acacak bir durumu da yoktur.

Kisaca Turkiye, halk deyimi ile "kasinmaktadir."

Iste bu durumda, soru bu kasinmanin kasima adina Suriye'yi ne kadar tahrik edecegi ve ciuleden cikaracagi algisidir.

Ayni "kasinmayi" Turkiye Kirim konusunda da yasamaktadir.

Yerel secimlerin yasanacagi su gunlerde, Diktator ve iktidari belli ki ulke secimlere gidemesin diye cesitli girisimlerde bulunmakta ve bulunmaya da devam etmektedir.

Kisaca ulke ici ve disi her turlu ulke ve toplumu bir savas ortamina sokma provakasyonunu gundeminde tutmaktadir.

Burada en onemli nokta, Turkiye halklarinin bu provakatif girisimlere kanmamasi ve bu temelde bir oyuna gelmemesidir.

Cunku boyle bir oyuna gelme, tamamen iceride ve disarida; diktator ve provakasyonlarinin ekmegine yag surmekten baska bir anlam tasimayacaktir.

Diktator, kaptani oldugu gemi de artik kaptanlik yapamayacagini anlamis ve batacaginin farkina varmistir. "Ben batarsam gemi ile batarim" zihniyeti ile kendi ile birlikte gemisini de yani ulke ve toplumu da her turlu savasin batakligina icerde ve disarda cekmekten cekinmemektedir.

Yalniz bu durum yerel secimler ile de sinirli degildir. Cunku diktator yerel secimlerde buyuk bir kayiba ugrasa da hala ulke ve toplumun basinda bir diktator provakator hipokritik ve ayristirmaci otokrat olarak kisa donemde cumhurbaskanligi secimlerine ve sonra da genel secimlere kadar hala tek yetkili isimdir.

 

__________________
Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti

 

http://www.turandursun.com/forumlar/images/geruh/misc/progress.gif
  • Like 4
Link to comment
Share on other sites

Konu ile ilgili hem biraz bilgi verelim, hem de konuyu guncellestirelim.

 

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Niğde'de 2 asker ve 1 polisin yaşamını yitirdiği olayla ilgili, 'Seçim ortamını bulandırmak istiyor olabilirler' yorumunu yaptı

T24

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Niğde'de bugün 2 asker ve 1 polisin hayatını kaybettiğ saldırıyla ilgili olarak, "Bana gelen bilgide Suriye notu var. Çok vahim. Seçim ortamını bulandırmak istiyor olabilirler" dedi.

.................................................. ..

Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’de bulunan Türkiye’nin toprak parçası olan Cabar Kalesi’nden dolayı Türkiye'nin seçimlerden önce orduyu Suriye’ye sokabileceği iddiasında bulundu. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: "Buradan Genelkurmay Başkanına seslenmek isterim; Türkiye’yi maceraya sokmayın. Hele hele şaibeli bir Başbakan varken. Hele hele bu ülkenin genelkurmay başkanını ‘terörist’ diye içeri atmış bir başbakan varken. Böyle bir provokasyon olabilir. Erdoğan, orduyu oraya sokmak isteyebilir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Ortadoğu bataklığına girmeye Türkiye’nin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur."

http://t24.com.tr/haber/kilicdaroglu...yebilir/253919

 

  • Like 2
Link to comment
Share on other sites

Süleyman Şah Türbesi nerededir? Süleyman Şah türbesi ile ilgili her şey…
Mart 21, 2014

Türkiye'nin sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olan Suriye'deki Süleyman Şah Türbesi tehdit altında. Süleyman Şah Türbesi hakkında her şey ve Süleyman Şah Türbesi'nin tarihçesi.

http://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2014/03/suleyman-sah-160.jpg

Süleyman Şah Türbesi, ve bulunduğu alan Suriye’nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçasıdır.
Türbe’de, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi’nin dedesi ve Ertuğrul Gazi’nin babası olan Süleyman Şah’ın naaşı bulunmaktadır.

Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı Devleti yıkılınca Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin Fransa ile yaptığı Ankara Antlaşması ve Lozan Antlaşması’na göre kale ve türbe Türkiye’nin toprağı sayılmıştır. 1938′de Türbe yanına Jandarma Karakolu İnşaa edilmiş. Toprağın ve Türbenin korumasını Türk Askeri yapmaya başlamıştır.
1973 yılında Suriye Hükümeti Tabka Barajı’nın yapımının bitirileceğini ve türbenin Esed Baraj Gölü’nün suları altında kalacağını bildirmiştir. Bu yüzden türbe ve karakol Halep İline bağlı Karakozak Köyündeki 10.096 m²’lik yeni yerine taşınmıştır.

IŞİD’TEN TÜRKİYE’YE SÜLEYMAN ŞAH TEHDİDİ
Suriye’de iç savaş devam ederken Şanlıurfa’nın Birecik sınırları yakınlarında bulunan Süleyman Şah Türbesi Irak Şam İslam Devleti örgütünün tehdidi altında.
Irak Şam İslam Devleti Örgütü dün gece yayınladığı bildiride Süleyman Şah Türbesi 3 gün içinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundu.
Örgüt sözcüsü Youtube üzerinden yayınladığı videoda “Süleyman Şah türbesinde ki Türk askerleri orayı boşaltması için 3 gün süre veriyoruz. 3 gün içinde türbeyi boşaltıp Türk bayrağını indirmedikleri takdirde türbeyi yerle bir edeceğiz.” diye konuştu.


http://sozcu.com.tr/2014/gundem/sule...li-sey-474272/

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

IŞİD'in Süleyman Şah Türbesi'nin boşaltılması için verdiği süre doldu. Herhangi bir operasyonu tehdidine karşı TSK alarmda.

ANKARA (ANKA) - Irak Şam İslam Devleti (IŞID) güçlerinin yayınladığı video sınır hattındaki gerilimi artırdı. El Kaide bağlantılı örgütün verdiği süre dolarken TSK’nın olası bir saldırı durumunda harekât planına, Suriye Ordusuna karşı savaşan, Özgür Suriye Ordusu’nda yer alan Türkmenler karadan destek verecek. Suriye ile 1998 yılında imzalanan “Adana Mutabakatı” anlaşması da Türk askerine sınırın diğer tarafında operasyon yetkisi veriyor.

..........................................

Türk Silahlı Kuvvetleri harekât planı hazırladı Süleyman Şah Türbesi’ne bir saldırı gerçekleşirse, TSK, kara ve hava unsurlarını devreye sokacak. Bu kapsamda Diyarbakır’daki 181. Pars ve 182. Atmaca Filo’larının da tetikte bekletildiği öğrenildi. 181. Pars ve 182. Atmaca Filolarına Şanlıurfa’nın Akçakale ve Suruç ilçesindeki Sınır birlikleri de top atışlarıyla destek verecek.

-“TÜRKMENLER KARADAN DESTEK VERECEK”-

Süleyman Şah Türbesine yönelik olası bir saldırıya karşı, Suriye’de rejime karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu’nda yer alan Türkmenler de Türkiye’nin olası bir operasyonuna karadan destek verecek.

........................................

-“TÜRK ASKERİNE 5 KİLOMETRE İÇERİDE OPERASYON YETKİSİ”-

Suriye ile Türkiye arasında 1998’de imzalanan Adana Mutabakatı antlaşmanın gizli belge mahiyetindeki şartlarına göre Türkiye’ye Suriye’de sınır ötesi operasyon hakkı tanındı. Anlaşmanın yapıldığı dönemde, halktan gelecek tepkiye karşı gizli tutulan madde, Suriye’den Türkiye’ye yönelik olası bir terör saldırısı durumunda, Suriyeli yetkililerin iznine gerek olmadan, Türk askerine sınırın 5 km ötesine kadar operasyon yetkisi veriyor.

-“YENİ ANLAŞMANIN YÜRÜRLÜĞÜ 3 YIL”-

2011 yılında “Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükumeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı İşbirliği Anlaşması” imzalanarak Adana Mutabakatı, yenilendi. Bu anlaşma, Nisan 2011'de Resmi Gazete ’de yayımlandı. 3 Yıllık yürürlük süresi öngörülen anlaşma 2014 yılında sona erecek.

Anlaşma metninde, PKK’nın adı (PKK/KONGRA-GEL şeklinde) zikrediliyor, ayrıca tarafların, “çeşitli görüntüler ve adlar altında bu örgütün uzantıları/yan kuruluşlarına ilave olarak, hangi kişi, grup ve eylemlerin terör, terör örgütü ve terörist olarak niteleneceği hususunda kendi mevzuatlarıyla uyumlu olacak şekilde aldıkları ortak kararlara göre hareket edecekleri” (m.3) de vurgulanıyor.

http://www.gercekgundem.com/dunya/32...a-mi-giriyoruz

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Özgür Suriye Ordusu’nun kontrolüne geçti!
23 Mart 2014 Pazar 13:24
Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ndeki gümrük kapısının karşısında bulunan ve iç çatışmaların başlamasından bu yana Esad'a bağlı güçlerin kontrolünde bulunan Suriye'nin Lazkiye kentine açılan Keseb Sınır Kapısı, Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolüne geçti.

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gunde...ti-h50358.html


.................................................. ..................

Suriye Haber Ajansı SANA, Türk hava sahasını ihlal ederken Türk savaş uçakları tarafından düşürülen Suriye savaş uçağının paraşütle atlayarak kurtulan pilotunun hastanede çekilen görüntüsünü yayınladı.

DHA - Sağlık durumunun iyi olduğunu belirtilen pilot, vurulduğu sırada uçağının Türkiye sınırından 7 kilometre içerde olduğunu iddia etti.

Pilot Türk savaş uçakları tarafından kendisine füze atıldığı sırada Suriye toprakları içindeki Keseb civarında terörist hedeflere karşı görev icra etmekte olduğunu savundu.

Fotoğrafı yayınlandığı halde ismi belirtilmeyen pilot, vurulduğu sırada terörist hedeflerle görsel temas kurduktan sonra üssüne geri dönmek üzere manevra yaptığını söyledi.

http://www.gercekgundem.com/dunya/33...pilotu-konustu

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Suriye uçaklarından yoğun bombardıman

Yayladağı İlçesi'nin 2 kilometre uzağında bulunan ve ÖSO'nun kontrol sağladığı Keseb İlçesi'nin üzerine top atışlarının ardından yoğun bir bombardıman gerçekleşti.

Yayınlanma tarihi: 25 Mart 2014 Salı

Suriye savaş uçakları saat 12.00 sıralarında ilçe üzerinde 4 sorti yaparak bomba bıraktı. Ardından ilçede dumanlar yükseldi ve karadan havaya da ateş sesleri duyuldu.

Bu saldırının ardından Yayladağı sınır kapısında görevli gümrük memurları da buradan daha güvenli bir iç bölgeye kaydırıldı.

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/d...mbardiman.html

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Şok iddia: Türk uçak ve tankları Suriye'de
Yunanistan'da yayın yapan bir internet sitesi, Türk tanklarının ve kobra helikopterleri ile bir grup askerin sınırı geçip, Suriye'ye girerek Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek verdiğini iddia etti.

Yunanistan'ın askeri haber alma ve yayınlama sitelerinin başında gelen 'defencenet.gr' internet sitesindeki haberde, Türk tankları ve helikopterlerinin sınırı geçip, El Kaide'nin Suriye yapılanması İŞID ile çatışmaların yaşandığı Al Sahara ve Kesep bölgesindeki ÖSO'ye destek verdiğini okuyucularına duyurdu.

Haberde, Kesep sınır kapısı yakınlarında şiddetli çarpışmaların meydana geldiği de ileri sürüldü. Sitenin haberine göre Türkiye 'nin Suriye'deki operasyonu sırasında topçu ateşi ile birliklere destek verdiği ve Süleyman Şah Türbesine 4 kilometre mesafede bulunan İŞID birliklerine ağır zayiat verdiği iddia edildi. Türk F-16 uçaklarının sınır boyunca uçuşlarını sürdürdüğü belirtilen haberde ayrıca Suriye ordusunun Halep kenti yakınlarındaki SCUD-B füze sistemlerini de alarma geçirdiği, olaylar sırasında ÖSO'ya ait yaralıların Türk ambulansları ile Hatay'daki hastanelere taşındığı iddialarına da yer verildi.

http://www.muhalifgazete.com/haber/9...-suriyede.html

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Reyhanlı'da peş peşe iki patlama


Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde peş peşe iki patlama meydana geldi. Bölge halkı büyük panik yaşarken, Reyhanlı Belediyesi sokağa çıkılmaması yönünde uyarı anonsu yaptı.

(soL- Antakya) Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Yeşilova Mahallesi'nde peş peşe iki patlama meydana geldi. Mahallede elektrik trafosunun bulunduğu boş araziye iki havan topu düştü. Yetkililer patlamada ölen ya da yaralanan olmadığını açıklarken, çevredeki binalarda hasar meydana geldi.

Patlama sesiyle halkın büyük panik yaşaması üzerine Reyhanlı Belediyesi anons yaparak sokağa çıkılmaması yönünde uyarıda bulundu.

El Kaide'ye bağlı militanlar son bir haftadır TSK'nın da desteğiyle Lazkiye'nin kuzeyinde, Yayladağı sınırında bulunan Keseb'e saldırılar düzenliyor. Suriye ordusunun operasyonu genişletmesinin ardından özellikle dün çok sayıda militan sınırdan Türkiye'ye giriş yaptı. Yayladağı ve Reyhanlı'da cihatçıların sayısı artarken, yaralı militanlar Hatay'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Bölge halkı son gelişmeler nedeniyle cihatçıların Türkiye'de yeni bir saldırı düzenlemesinden korkuyor.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-si...a-haberi-90042

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Bugun ise yayinlanan iki ses kaydi gerekce gosterilerek, twitterdan sonra da, you tube yasaklandi.

 

Ses kayitlari "Suriye ile savas" uzerineydi ve disisleri bakanliginca da dogrulandi.

 

Iste o ses kayitlari.

 

Başçalanın Seçim Güdümlü Savaş Planı 1

 

http://www.youtube.com/watch?v=5zVuVMb0Yh4

 

Başçalanın Seçim Güdümlü Savaş Planı 1 2 - Ahmet Davutoğlu

 

http://www.youtube.com/watch?v=VWhz7RCHpRY

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

You tube'a giremeyenlerf icin;

 

http://zete.com/2014/03/hakan-fidan-ahmet-davutoglu-feridun-sinirlioglu-ve-yasar-gulerli-suriyeye-savas-toplantisi-iddiasi/

 

http://onedio.com/haber/-fidan-davutoglu-sinirlioglu-ve-guler-li-suriye-ye-savas-toplantisi-iddiasi-277115

 

Ses kaydını BURADAN dinleyebilirsiniz

1. konuşma

Tayyip Erdoğan (Ankara) – Bilal Erdoğan (İstanbul) 17.12.2013 – 08.02

Tayyip Erdoğan: Evde misin oğlum?

Bilal Erdoğan: Evet babacığım.

Tayyip Erdoğan: Sabah şeyler operasyon yaptılar, bu Ali Ağaoğlu, Reza Zerrab, işte bizim Erdoğan’ın oğlu, Zafer’in oğlu, Muammer’in oğlu filan, bunların şu anda evlerinde arama yapıyorlar.

Bilal Erdoğan: Bir daha söylesene babacığım.

Tayyip Erdoğan: Diyorum ki Muammer beyin oğlu, Zafer’in oğlu Erdoğan’ın oğlu, Ali Ağaoğlu, Reza Zerrab filan 18 kişiyi şu anda büyük yolsuzluk operasyonu şeyiyle evlerinde arama yapıyorlar filan falan.

Bilal Erdoğan: Evet.

Tayyip Erdoğan: Tamam mı, şimdi diyorum ki, senin evinde ne var ne yok, sen bunları bir çıkar. Tamam mı?

Bilal Erdoğan: Ben de ne olabilir baba senin para var kasada.

Tayyip Erdoğan: Onu diyorum işte. Ondan sonra ben şimdi gönderiyorum kardeşini. (Sümeyye Erdoğan) Tamam mı?

Bilal Erdoğan: Kimi gönderiyorsun?

Tayyip Erdoğan: Kardeşini gönderiyorum diyorum.

Bilal Erdoğan: Hı tamam.

Tayyip Erdoğan: Ondan sonra aynı şekilde o bilgiler onda var tamam mı, abinle konuş.

Bilal Erdoğan: Evet.

Tayyip Erdoğan: Onda, onu şey yapalım, amcanla filan konuş. O da aynı şekilde çıkarsın, eniştenle konuş, o da.

Bilal Erdoğan: Ne yapalım bunları baba nereye koyalım?

Tayyip Erdoğan: Belirli yerlere oralara şey yap işte. (Alttan Emine Erdoğan’ın “Berat” diye sesi geliyor)

Bilal Erdoğan: Berat’ta da var.

Tayyip Erdoğan: Onu söylüyorum işte, şimdi bir araya gelin amcanı da al, Ziya enişten de var mı yok mu bilmiyorum da tamam mı, Burak abine de hemen şey yap. Tamam mı?

Bilal Erdoğan: Tamam baba, Sümeyye yani çıkarıp, Sümeyye bana nereye götüreceğimi söyleyecek.

Tayyip Erdoğan: Ya tamam, hadi şey yap, sizinkileri düşünün aranızda eniştenle filan.

Bilal Erdoğan: Ne yapalım diye.

Tayyip Erdoğan: Evet evet, hemen irtibat kuralım saat 10’a kadar, çünkü konu…

Bilal Erdoğan: Tamam baba.

Tayyip Erdoğan: Tamam mı, irtibatta kalın.

Bilal Erdoğan: Tamam babacım.


2. konuşma

Tayyip Erdoğan (Ankara) - N. Bilal Erdoğan (İstanbul) 17.12.2013 11.17

N. Bilal Erdoğan: Baba Hasan Abi ile filan bir araya geldik, abim Berat Berat, amcam beraber, bir şeyler düşünüyoruz, bu arada bir fikir daha geldi Berat’a, bir kısmını diyor Faruk’a diğer işler ilgili hemen vereyim diyor, öbür paraları işlediği gibi işlesin zaten konuşmuşsunuz önceden, onu yapalım mı ciddi bir miktarı o şekilde halledebiliriz.

R. Tayyip Erdoğan: Olabilir.

N. Bilal Erdoğan: Tamam, öbür bir kısmını da Mehmet Gür ile ortak işe başladığımız için, bir kısmını al sende dursun, projeler geldikçe oradan kullanırsın diye verelim mi diyoruz, böylelikle azaltıp geri kalanı da başka bir yere taşıyacağız.

R. Tayyip Erdoğan: Tamam işte onları şey yapın da.

N. Bilal Erdoğan: Tamam.

R. Tayyip Erdoğan: Sümeyye geldi mi?

N. Bilal Erdoğan: Sümeyye eve gelmiş, şimdi buraya gelecek, yanımıza gelecek, tamam babacım,hallediyoruz bugün inşallah, başka bir şey var mı?

R. Tayyip Erdoğan: Şey yapmanızda fayda var, (parayı) tamamiyle sıfırlamanızda fayda var.

N. Bilal Erdoğan: Evet, tamamiyle sıfırlayacağız inşallah.

3. konuşma

Tayyip Erdoğan (Ankara) – Bilal Erdoğan (İstanbul) 17.12.2013 15.39

Tayyip Erdoğan: Sana diğer verdiğim görevler tamam mı?

Bilal Erdoğan: İşte akşam bitirmiş oluyoruz. Bir kısmını hallettik. Berat ile ilgili olan kısmını hallettik. Şimdi Mehmet Gür ile ilgili olan kısmı herhalde önce halledeceğiz. Geri kalan kısmını da artık karanlık olunca halledeceğiz.

Tayyip Erdoğan: …

Bilal Erdoğan: İnşallah.

Tayyip Erdoğan: Sümeyye ne yaptı?

Bilal Erdoğan: Sümeyye de işte onları çıkardı getirdi filan, konuştuk filan.

Tayyip Erdoğan: Her iki tarafı halletti mi?

Bilal Erdoğan: Verdi herhalde babacığım. İkisini de boşalttım dedi.

Tayyip Erdoğan: Her iki tarafı.

Bilal Erdoğan: Evet. İkisini de boşalttım dedi ama iki taraf derken onu diyorsun değil mi?

Tayyip Erdoğan: Neyse tamam.

Bilal Erdoğan: Siz kaçta geliyorsunuz?

Tayyip Erdoğan: On ikiyi filan bulur.

Bilal Erdoğan: Yolunuz açık olsun.

Tayyip Erdoğan: Telefonlarla konuşmayın.

4. konuşma

R. Tayyip Erdoğan (Ankara) - N. Bilal Erdoğan (İstanbul) 17.12.2013 23.15

Bilal Erdoğan: Şimdi babacığım, şey için aradım. Büyük ölçüde şey yaptık. Siz mi aradınız babacığım şimdi beni?

Tayyip Erdoğan: Yoo ben aramadım. Sen arıyorsun.

Bilal Erdoğan: Gizli numaradan arandım da. Şey şimdi,

Tayyip Erdoğan: Büyük ölçüde derken sıfırladınız mı yoksa...

Bilal Erdoğan: Sıfırlamadık babacığım, şöyle ki, ııı, bir 30 milyon Avro gibi bir miktar daha var, şey yapamadık, eritemedik henüz. Bu şey aklına geldi Berat’ların, bu Ahmet Çalık’ın alacağı ekstra bir 25 milyon dolar kalmış. Onu oraya verip o para gelince onu şey yaparız diyorlar, üstüyle de Şehrizar’dan daire alabiliriz diyor, sen nasıl bakarsın baba?

(Alttan “Ayy” sesi geliyor)

Bilal Erdoğan: Hı, babacım.

Tayyip Erdoğan: Sümeyye yanında mı senin?

Bilal Erdoğan: Yanımda çağırayım mı?

Tayyip Erdoğan: Yok bir ses karıştı da onun için dedim.

Bilal Erdoğan: Hıı, yani 25 milyon dolar Çalık’a aktarıp, geri kalan kısımla da Şehrizar’dan daire alabilir.

Tayyip Erdoğan: Neyse nasıl şey yapıyorsanız yapın, halledin.

Bilal Erdoğan: Öyle mi yapalım?

Tayyip Erdoğan: Tamam yapın, yapın.

Bilal Erdoğan: Tamamen sıfır mı kalsın baba, yoksa senin elinde biraz para kalsın mı?

Tayyip Erdoğan: Kalsın olmaz zaten oğlum, şeye öbür tarafa, Mehmet’le şey yapsaydınız onu da oraya aktarsaydınız.

Bilal Erdoğan: He onlara verdik tamam, 20 (milyon) dolar verdik.

Tayyip Erdoğan: Allah allah, ya aktarsaydınız sonra şey yapardınız.

Bilal Erdoğan: Ya ne bileyim, şimdilik bu kadar verebildik. O da zaten zor yer kaplıyor falan, başka bir kısmını başka bir yere koyuyoruz, bir kısmını bizim şeye verdik, işte ıı Tunç Abi’ye verdik, ondan sonra...

Tayyip Erdoğan: Tunç’a tamamını aktardın mı?

Bilal Erdoğan: (Sümeyye bakar mısın) Nereye baba?

Tayyip Erdoğan: Tunç’a.

Bilal Erdoğan: Hı?

Tayyip Erdoğan: Tunç’a diyorum, tamamını aktardın mı?

Bilal Erdoğan: Ya sormuşlar, 10 milyon Avro alabiliriz demişler herhalde.

Tayyip Erdoğan: Neyse bu kadar şeyleri konuşma şeyde, böyle de olsa konuşma.

Bilal Erdoğan: Tamam biz hallediyoruz o zaman.

Tayyip Erdoğan: Halledin şimdi tabi ben bu akşam ben gelemiyorum, biz Ankara’da kalacağız.

Bilal Erdoğan: Tamam baba, biz hallediyoruz sen merak etme.

5. konuşma

Tayyip Erdoğan (Ankara) – Bilal Erdoğan (İstanbul) 18.12.2013 10.58

Tayyip Erdoğan: Bir arayayım dedim, bir şey var mı yok mu diye.

Bilal Erdoğan: Yani herhangi bir şey yok, şeyleri, o verdiğin işleri bitirdik Allah’ın izniyle.

Tayyip Erdoğan: Tamamen sıfırlandı mı?

Bilal Erdoğan: Tamamen, yani sıfırlandı derken, nasıl diyeyim, işte bende bir, bu ıı Samandıra’nın ve Maltepe’nin paraları vardı, 730 bin dolar ve 300 bin lira, onları da şey yapacağım bizim Faik Işık’a borcumuz vardı 1 milyon lira, ona vereceğim, üstünü de akademiye aktar diyeceğim.

Tayyip Erdoğan: Şey konuşma, açık konuşma.

Bilal Erdoğan: Konuşmayayım mı?

Tayyip Erdoğan: Konuşma, tamam mı?

Bilal Erdoğan: Tamam babacığım.

Tayyip Erdoğan: Yani, şeyi Samandıra vs. nerenin olursa olsun üzerinde tutma, yerine gönder niye üzerinde tutuyorsun.

Bilal Erdoğan: Tamam babacığım ama güncel olarak herhalde takip altındayız, güncel olarak takip edildiğimi düşünüyorum.

Tayyip Erdoğan: Biz sana ne diyoruz, ta baştan beri sana.

Bilal Erdoğan: Ama işte koruma ekibi mi yapıyor, kim takip ediyor baba bizi.

Tayyip Erdoğan: Oğlum dinleniyorsunuz.

Bilal Erdoğan: Ama görüntülü de takip ediyorlarmış.

Tayyip Erdoğan: Doğrudur, şimdi işte İstanbul’da, Emniyet’te bazı şeyler şu anda yaptık.

 

http://www.yurtgazetesi.com.tr/gundem/iste-o-ses-kaydi-ve-tam-metni-h49168.html

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Arkadaslar, ozur dilerim. Yukaridaki ses kayidi konu ile ilgili ses kaydi metni degil.

Degistirmek istedim ama sistem izin vermedi.

Konu ile ilgili ses kaydini yeniden yayinliyorum.


Şok ses kaydı: Suriye'ye savaş hazırlığı yapılıyor

30 Mart'taki seçime az bir süre kala Türkiye ile Suriye arasında gerilen ipler, savaş ihtimalinin kamuoyunda yüksek sesle konuşulur hale gelmesine neden oldu. İnternete sızdırılan Suriye ilgili son ses kaydı ise bu tartışmaları daha alevlendirecek cinsten.

Seçime sayılı günler kala internete ses kayıtları sızdırılmaya devam ediyor. YouTube'a 'secim gudumu' isimli bir hesapla yayınlanan ses kaydında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen 4 kişi, Suriye'ye ilişkin bir savaş toplantısı gerçekleştiği görülüyor.

SURİYE'YE SAVAŞ AÇABİLMEK İÇİN GEREKÇELER SIRALIYORLAR

İddiaya göre Suriye'ye savaş açabilmek için nasıl gerekçeler bulunabileceğini tartışan isimler, bunun için Süleyman Şah Türbesi'ne yapılan müdahaleyi kullanmak istiyor.


Ancak Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi, bu olaydan sonra yine Türkiye içinde bombaların patlayabileceğini de hatırlatıyor.


Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi ise, ivedi olarak Hakan Fidan'ın desteklenmesini, silah ve mühimmatların muhaliflere ulaştırılmasının gerektiğini belirtiyor.


Davutoğlu olduğu iddia edilen ses ise, "'Başbakan, bu (Süleyman Şah Türbesi) bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjoktürde' dedi" ifadelerini kullandığı belirtiliyor.

Ses kaydında Hakan Fidan'a ait olduğu iddia edilen sesin ise "Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesine'de saldırtırız" dediği iddia ediliyor.


Davutoğlu olduğu iddia edilen kişi ise "2012'de yapmalıydık, cesur kararlar almalıydık" diyerek daha önce Suriye'ye girilmediği için pişmanlığını belirtiyor.


Hakan Fidan olduğu iddia edilen kişi "2 bine yakın TIR malzeme gönderdik" deyince Yaşar Güler ise orada silaha değil mühimmata ihtiyaç olduğunu söylüyor.


BİR GENERAL GİTTİ


Kayıtlarda Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi, "Sayın Bakanım bir general verelim dedik" diyor ve bir generalin gönderildiğini belirtiyor.


Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi de pratik olunması gerektiğini belirterek Başbakan'ın açık bir şekilde talimat vermesi gerektiğini söylüyor.

"Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istihbarat kurumu, ordusu, hükümeti oturarak nasıl bir provokasyonla savaş çıkarılabileceğini tartışıyorlar. Ölecek insanları umursamadan Suriye'de kafa kesen teröirstleri nasıl iktidar yapacaklarını tartışıyorlar.


Ve elbette her adımları olduğu gibi bu da dinleniyor. Bir üçüncü göz devletin her yerini izliyor ve kaydediyor.

İşte Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen kişilen konuşmaları;

Ahmet Davutoğlu: Yani ben şimdi diğer şey yarım kaldı tam anlayamadım. Dışişleri Bakanlığımızın yapması gereken ne? yok şey için söylemiyorum. Bizimyapacaımız başka şeyler var. Eğer buna karar verirsekbizim bugün Birleşmiş Milletlere Suriye rejiminin İstanbul konsolosluğuna herhangi şey gerekirse bir bildirimde bulunmamız gerekiyor değil mi?

Feridun Sinirlioğlu: Yalnız orada harekata karar verirsek, sürpriz etkisi olması lazım yan. Böyle birşey yapacaksak. Ne yapacağımızı bilmiyorum da neye karar verirsek verelim öncen haber verirsek doğru olmaz.


Ahmet Davutoğlu: yav tamam da onun bir hazırlığını yapmak lazım, Uluslararası hukuk açısından açığa düşmemek için, içeride cumhurbaşkanıyla konıuşurken aklıma geldi, bizim Türk tankı girdiğinde zaten girmiş olmuyor muyuz?


Yaşar Güler: Girmiş oluruz


Ahmet Davutoğlu: Hayır şimdi uçakla girmekle tankla girmek arasında...


Yaşar Güler: Suriye başkonsolosuna şu belki söylenebilir, IŞID şu anda zaten rejim ile beraber çalışıyor, oradaki bir Türk toprağıdır. Oraya kesinlikle


Ahmet Davutoğlu: Ama söyledik. Bu konuda daha önce çok nota verdik


Yaşar Güler: Suriye'ye


Feridun Siniroğlu: tabi tabi

Ahmet Dvutoğlu: Evet kaç dfa nota verdik. Onun için açıkçası ben Genelkurmay Başkanımızın bizim bakanlıktan beklentisini bilmek isterim

Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur, ben bilmiyorum, hakan bey ile görüşmüş

Hakan Fidan: Yani bu kısmını söyledi de sonra detayına girmedik.

Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur yani Suriye'ye bir nota

Hakan Fidan: Belki de koordine görevi dış işlerinindir.

Ahmet Davutoğlu: Koordine iç savaş diplomasiyi koordine ederim ama askeri

Feridun Siniroğlu: Ben orada da söyledim. Bir kere durum farklılaştı. Bir kere IŞİD'e dönük harekatın uluslararası hukuk zemini var. Bunu El-Kaide diye tanımlayacağız, el kaideçerçevesinde orada bir sıkıntı yok. Ayrıca hele şimdi iş Süleyman Şah türbesine gelince zaten ülke toprağını savunma söz konusu

Yaşar Güler: Bizim o konuda bir sıkıntımız yok

Hakan Fidan: O olduğu andan itibaren içeride birçok bomba patlar. Sınır kontrol altında değil,

Feridun Siniroğlu: Yine içerde bomba momba tabi tabi onları yapacaklar. Ama 3 sene önce kanoşmamızı hatırlıyorum.


Yaşar Güler: İvedi olarak Hakan Beyin desteklenip silah ve mühimmat muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım. Sayın bakanla konuşmanız lazım. İçişleri bkanımız, Savunma bakanımız. Bunu konuşmanız lazım bir yere getirmeniz lazım sayın bakanım.

Ahmet Davutoğlu: Kuzey Irak'a bir tehdit varken biz nasıl özel kuvvetleri devreye sokabildik? Orada da sokmalıydık. Oradaki adamları eğitmeliydik. Adamları göndermeliydik. Neyse biz bunu yapamayız ki, biz diplomaside ne ise onu

Feridun Siniroğlu: Ben o zaman söyledim, o tankları nasıl soktuk paşam ya allah aşkına, siz vardınız o zaman?

Yaşar Güler: Hangi bizim şeyleri mi?

Feridun Siniroğlu: Tabi yaa Irak'a tankları nasıl soktuk? Nasıl soktuk? Özel kuvvetleri nasıl soktuk, taburları nasıl soktuk? Ben vardım işin içinde yaa. Hükümet kararı hiçbir şey yoktu, bir emirle soktuk. Gayet açık olarak söyleyeyim.

Yaşar Güler: Yani ben size katılıyorum. Bir defa yani onu tartışmıyoruz da. Ben Suriye'nin yapabileceği şu anda farklı şeyler var.

Ahmet Davutoğlu: Sayın Paşam. Zaten adamların kapasitesini bildiğimiz için girmeyelim diyoruz.

Yaşar Güler: Şimdi bakın efendim. MKE bizim sayın bakanın emrinde değil mi efendim? Efendim yani şu anda parayla Katar mühimmat arıyor. Peşin para üretsin versinler. Sayın bakanın emrinde.

Ahmet Davutoğlu: İşte burada entegre hareket edemiyoruz, koordine olamıyoruz.

Yaşar Güler: O zaman sayın Genelkurmay başkanı ile sayın bakanı aynı anda çağırsın sayın Başbakanımız. Yanında konuşsun efendim.

Ahmet Davutoğlu: Onun için Feridun Beyle biz yalvardık başbakana neredeyse beraber bir toplanalım bu işin gidişi kötü diye

Yaşar Güler: Bir de kalabalık olmasın sayın bakanım. Zatı aliniz olsun, sayın savunma bakanı, içişleri bakanımız bir de genelkurmay başkanımız dördünüz oturun. Bu kadar kimseye ihtiyaç yok. Çünkü oradaki ihtiyaç sayın bakanım silah ve mühimmat. Silah da değil mühimmat. Biraz önce konuştuk biz şimdi efendim. 1000 kişilik bir ordu kuruyoruz diyelim orada. Biz bunun asgari 6 aylık mühimmatını burada depolamadan bu adamları oradaki muharebeye sokarsak sayın bakanım iki ay sonra bu adamlar bize döner.

Ahmet Davutoğlu: Döndüler zaten şimdi.

Yaşar Güler: Döner sayın bakanım

Ahmet Davutoğlu: Şeyden döndüler. Neydi o? Çobanbeyden döndüler.

Yaşar Güler: Evet, evet efendim. Bu iş sadece hakan beyin sırtına kalmış bir konu olmuş yani. Olacak iş değil. Yani anlayamıyoruz biz yani. Neden?

Ahmet Davutoğlu: O akşam hepimiz bir şeyde mutabıl kalmıştık. Ben de tamam işte düzene giriyor işler. Bizim bu

Feridun Siniroğlu: Ertesi gün biz o MGK kararını yazdık. Sonra paşamla konuşup

Ahmet Davutoğlu: Bizim bu zaafımızı o kadar iyi takip ediyor ki o güçler de. Ben burayı elde edeceğim dersin. Orada bunların bulunması risk unsuru dersin. Geri çekersin. Elde edersin. Orayı sağlamlaştırırsın. Askerini tekrar gönderirsin.

Yaşar Güler: Kesinlikle sayın bakanım. Kesinlikle haklısınız.

Ahmet Davutoğlu: Değil mi? Ben böyle anlarım. Ama tahliye ettiğiniz anda bu bir askeri gereklilik değil bu başka bir şey.

Feridun Siniroğlu: Küresel ve bölgesel jeopolitikte ciddi kaymalar var. Şimdi daha başka yerlere de yayılabilir. Bugün siz söylediniz, başkaları da destek oldu........ Şimdi farklı bir oyuna doğru gidiyoruz. Bunları da görmemiz lazım. Bu IŞİD'ler, MIŞİD'ler gibi ne idüğü belirsiz yapılar manipülasyona kullanılmaya son derece açı yapılar. Bunlardan oluşan bir alana komşu olmak bizim için fevkalade hayati bir güvenlik riski yaratır. Ve işte içerideki işte PKK'ya karşı da biz Kuzey Irak'a girdiğimizde buraları patlatma ihtimali hep vardı zaten. Bu riskleri eğer biz iyi düşünüp somut olarak ama şimdi sayın paşamız da dedi yani.

Yaşar Güler: Sayın bakanım. Biraz önce zatı aliniz içerideyken onu konuştuk. Açık açık. Yani bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool.

Ahmet Davutoğlu: Tabi canım. Sizin gıyabınızda da hep başbakan her konuştuğumuzda ben akademisyen şeyiyle söylüyorum hard power olmadan bu topraklarda durulmaz. Ama hard power olmadan soft power olmaz.

Yaşar Güler: Efendim

Feridun Siniroğlu: Ulusal güvenlik politize edildi. Yani Türk tarihinde ben böyle bir ey hatırlamıyorum. İç politika konusu haline geldi. Artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili tamamen ulusal güvenliğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz içpolitika malzemesi haline geldi.

Yaşar Güler: Aynen bu durumda

Feridun SİNİROĞLU: Hiç daha önce böyle birşey olmadı. Maalesef yani

Yaşar Güler: Yani ülke güvenliğinin bu kadar zirvede olduğu bir noktada bir tane muhalefet partisi efendim size destek oluyor mu? Peki böyle bir ulusal güvenlik düşüncesi olabilir mi sayın bakanım?

Feridun Siniroğlu: Hiçyani ben böyle bir dönem hatırlamıyorum.

Yaşar Güler: yani biz hangi konuda birarada olabileceğiz. Yani böyle ulusal güvenlik olmadığımız halde hangi konuda beraber olabileceğiz. Hiç

Ahmet Davutoğlu: 2012 yıl, 2011'de yapmadık. 2012 yazında bile cesur kararlar almışolsaydık.

Feridun Siniroğlu: 2012'de en zayıf noktadaydılar.

Ahmet Davutoğlu: geri dönmüştü içerde Libya gibiydi yani. İçerde o iniyor bu gidiyor bu gidiyor falan ama bizi ilgilendirmiyor. Ama bazı şeyler

Yaşar Güler: Sayın bakanım yani bir yanlışlık olmasın yani 2011'de de bizim ihtiyacımız silah ve mühimmattı. 2012'de , 13'te ve bugün de. Aynı gene aynı noktadayız. Bunu mtlak surette bulup burayı da kurtarmamız lazım.

Ahmet Davutoğlu: Orası o kadar silah ve mühimmat gerek ki. İnsan unsurunu biz orada düzene sokamadığımız için

Hakan Fidan: 2000'e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya.

Yaşar Güler: Bence orada silaha ihtiyaç yok. Benim şahsi görüşüm orada mühimmata ihtiyaç var. Sayın Bakanım Hakan Bey burada bir tane general verelim dedik. Hakan bey burada sağolsun zaten kendisi başta o istedi. Biz verelim dedik, generali belirledik, general gitti.

Feridun Sinirlioğlu: Pratik olmak gerekirse Savunma Bakanımızın derhal bu millet için imzayı atması lazım. Tekarar Başbakanımızın çok açık bir şekilde bu talimatı vermesi lazım.

Ahmet Davutoğlu: Esas beni bu gece...

Yaşar Güler: Bu gece efendim hiçbir sorunumuz yok.

Feridun Sinirlioğlu: Bu gece harekat emri verilmiş zaten.

Yaşar Güler: Biz harekat yıldırım planı planladık. Hakan Bey kendisi biliyordur belki.

Ahmet Davutoğlu: Hakan tank göndermeye kalksak orada bunun komplikasyonları nedir?

Hakan Fidan: Şimdi koordinasyon olmadan güç dengelerini göze aldığımız zaman silahlı insan varlığı ve kapasiteleri ile olmaz.

Yaşar Güler: Zaten biz onun için MİT'in koordinesini istiyoruz sayın Bakanım. Yani biz o yüzden başından beri MİT'in koordinasyonunu şart koşuyoruz sayın Bakanım. Yani bu gece sizin endişe edeceğiniz bir durum yok sayın Bakanım.Bu gece de yok sonra da yok. Ama bizim uzun vadede çözmemiz gereken iş var sayın Bakanım.

Ahmet Davutoğlu: Şeyi ben opsiyonel olarak hep düşünüyorum da adamları ikana edemedik. Biz tank sokma içeriye tahkim edeceğiz. O andan itibaren biz bir savaş halini göz önüne almak ve onu yapmakla savaşa girmek arasında harekat işte harekat yapıyoruz.

Yaşar Güler: Yapacağımız iş direk savaş. Yani yapacağımız iş direk savaş sebebi.

Feridun Sinirlioğlu: Suriye ile bir savaş sebebi değil.

Yaşar Güler: Hayır adamları...

Hakan Fidan: Ama ben şimdi şuna geliyorum; şimdi biz iki iki daha 4 eder biliyoruz. Şimdi biz eğer orada, oradaki şeyin bizim için bir anlamı stratejik manada yok iamj vesaire var da... Şimdi eğer savaşa gireceksek biz bunu baştan planlayalım ve girelim, yani şimdi benim

Yaşar Güler: Biz başından beri bunu söylüyoruz.

Hakan Fidan: Yani beni kabul edemediğim şey şu; burada ben almıyım, şimdi biz silah kullanma Süleyman Şah gibi bir türbe için silah kullanmayı şeye alıyoruz yani iste vatan toprağının işte bu oda kadar yaklaşık 10 döümlük bir arazi için silah kullanmayı göz önüne alıyoruz, ordaki 22-28 tane askerimizin şeyi için yahu kaç bin kilometre vatan toprağı var sınırda kaç milyon insanın hayatı için almıyoruz. Bakın bu mantık değil, onu söyleyim. Eğer biz silah kullanacaksak onu biz baştan yapalım. Bu adamlar tehditse...

Feridun Sinirlioğlu: Şimdi bir gerekçesi var onun...

Hakan Fidan: Bunu gerekçe olarak kullanmak ayrı, o ayr, o ayrı...

Yaşar Güler: Şimdi Dışişlerimiz hiçbir zaman diğerine bir gerekçe bulamaz. Buna bulur ama...

Hakan Fidan: Yav bakın ben size bir şey söyleyeyim.

Ahmet Davutoğlu: Laf aramızda Başbakan da bunu gerektiğinde bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjektürde dedi yani.

Hakan Fidan: Şimdi bakın komutanım şimdi biz gerekçeyse gerekçeyi ben öbür tarafa gerektiğinde 4 adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o, gerekçe üretilir. Olay böyle bir iradenin ortaya konması. Biz savaş idaresi ortaya koyuyoruz, her zaman yaptığımız şeyi akıl yürütme hatasına düşüyoruz.

Feridun Sinirlioğlu: Şimdi şunu söyleyeyim, 10 dönümlük bir arazi. Burada 10 dönümlük bir yurt toprağı uluslararası hukukta çok sağlam bir gerekçe ayrıca mesşruiyeti açısından da böyle harekatın IŞİD'e bir opeasyon yapıyor olmak bütün dünya arkamızda olur.Bir kere onda hiç tereddütünüz olmasın.

YAŞAR GÜLER: Hayır hiçbir tereddütümüz yok.

FERİDUN SİNİRLİOĞLU: Hayır ben hepimize söylüyorum.O konuda yani.

Yaşar Güler: Yani biz ordaki kuvvetler 1 yıldır bekliyor sayın bakanım. Dün aldığımız bir tedbir değil 1 yıldır orda adamlar.

Hakan Fidan: Biz niye illa Süleyman Şah'ı bekliyoruz onu da anlamadım.

Ahmet Davutoğlu: Biz her şeyi diplomatik olarak her şeyi yaptık.Feridun Sinirlioğlu:Gerekçe lazım sağlam gerekçe.

Hakan Fidan: Ben gerekçeyi hallederim o problem değil yaaa.

Feridun Sinirlioğlu: Hayır gerekçe üretmek başka da orrtada çok sağlam gerekçe lazım

Hakan Fidan: Gerekirse orayı da(Süleyman Şah Türbesi) biz saldırı düzenleriz oraya da biz saldırttırızı öndem canım.Şey yapmaya çalışıyorum.Ben şeyi anlamaya çalışıyorum.

Feridun Sinirlioğlu: Bunlar yapılır tabii gerekirse her şeyi de yaptırtırız yani,

Hakan Fidan: Yani bu kadar şeyi kullanmaya hazırsak yerinde ve zamanında biz amacını belirleyerek biz yapalım biz

Ahmet Davutoğlu: Hakan dediğin yani kadar kastettiğin bir strateji eksikliği dolayısıyla bir gerekçe üretme şeyiyse doğru haklısın. Yav şu adamlara karşı...

Görevli: Efendim şey olmadan...

Ahmet Davutoğlu: Oraya geçeceğiz, tamam bak alın geliyorum. Bir daha Amerikan Dışişleri Bakanına eee sert bir tedbir alalım diyemezsin.

Hakan Fidan: Şimdi hocam benim dediğim şu...

Ahmet Davutoğlu: Adam der ki sen kendi toprağını bile savunmadın, efendim çoğu kez dostane görüştük aramızda, çoğu zaman Kerry bana aynen şunu söyledi "peki siz kararınızı verdiniz mi " dedi. Bu vurma ve şey yapma...

Yaşar Güler: Efendim biz verdik yüz kere verdik Amerika'ya.

Feridun Sinirlioğlu: Şimde bakın 3 gün önce geçen gün Genelkurmay'dan bir şey olmuş, bu şey geldi kriz koordinasyon toplantısı yapmışlar. İlk defa ben görüyorum onu Amerikalılar...

Yaşar Güler: Hayır devamlı yapıyoruz biz onu.

Feridun Sinirlioğlu: Hayır hayır Amerikalılar bu toplantılarda No Fly Zone Palanlarını dağıtmışlar. İlk defa bu toplantıda... Senin haberin var mı?

Hakan Fidan: Şimdi ee benim altını çizdiğim nokta hocam şimdi bu kadar ciddi bir kararı biz böyle bir nedenden dolayı vereceksek Süleyman Şah Türbesi'nden dolayı bu kadar böyle bir kararı vermeye hazırsak...

Feridun Sinirlioğlu: Değil sadece Süleyman Şah değil.

Ahmet Davutoğlu: Evet o kararı çok daha küçük ölçekte verseydik bu gün bu tercihle karşı karşıya kalmazdık.

Yaşar Güler: Hayır bir dakika biz bu kararı verdik.

Hakan Fidan: Uygulanmadı.

Yaşar Güler: Kararı uygulayamıyoruz, yani çeşitli nedenlerle felç olmuş vaziyetteyiz, yani sıkıntımız o anlamda sayın başbakanım. Devletin enstrümanları çalışmıyor şu anda.

Ahmet Davutoğlu: Ben şunu anlamam çok açık söyleyeyim, ben kendi kararıma bakarım. Aldığım devlet terbiyesi gereği. Siz şunu kabül eder misiniz; Dışişleri Bakanlığı'nda efendim birtakım siyasi tartışmalar yüzünden işler aksıyor. Şimdi böyle bir şey meşru bir şey olmaz ki. Herkes üzerine düşeni kararlı bir şekilde sürdürecek. Dese ki sayın bakanım beni götürebilirler herkesi götürüyorlar dese bir büyükelçi ne yaparsın? Sen emekliye ayrıl yerine bu işi yapacak adam getiririz demez miyiz? Yani böyle bakılır olaya. Demokraside böyle işler...

Yaşar Güler: Sayın Bakanım çok haklısınız.

Ahmet Davutoğlu: Şu anda devlet düzgün karar alabilen bir kaç birimin ve bir kaç kişinin üzerinde yürüyor ben bunu...

Yaşar Güler: Kesinlikle efendim kesinlikle.

Ahmet Davutoğlu: Peki biz bundan cayacak mıyız yani?

Yaşar Güler: Hayır caymayacağız sayın Bakanım caymayacağız.

Ahmet Davutoğlu: Neyse peki öbür tarafa geçelim.

http://www.karsigazete.com/gundem/so...yor-h1132.html

 

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Türkiye Suriye’yi top atışına tuttu
Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ne, Suriye'den atıldığı anlaşılan bir top mermisi düştü.
Emek ÇAKILI-Ramazan ÇELİ / YAYLADAĞI(Hatay), (DHA)

http://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2014/03/suriye-160.jpgSaat 17.30 sıralarında öğretmenevine yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki piknik alanının yanına düşen top mermisi, elektrik tellerini koparırken, yolun kenarındaki istinat duvarı da zarar gördü. Şiddetli patlamanın ardından olay yerine çok sayıda polis ve jandarma ekibi sevk edilirken, Kaymakam Turan Yılmaz da incelemelerde bulunup güvenlik güçlerinden bilgi aldı.

Öğle saatlerinde de ilçeye bağlı Yeşiltepe Köyü’nün kırsalına bir top mermisinin düştüğü, can ve mal kaybı yaşanmadığı belirtildi.

TÜRKİYE, SURİYE’Yİ TOP ATIŞINA TUTTU
Hatay Valiliği, Yayladağı İlçesi’ne düşen top mermisiyle ilgili bir açıklama yaparak, angajman kuralları çerçevesinde, Suriye’ye topçu birlikleri tarafından top atışı yapılarak karşılık verildiği belirtildi.

Valilikten yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“27 Mart 2014 Perşembe günü saat 17.35 sıralarında Yayladağı İlçesi yerleşim alanı dışında bulunan boş araziye Suriye tarafından geldiği değerlendirilen bir top mermisi düşmüştür. Top mermisinin düştüğü bölge sınıra kuş uçuşu 3 kilometre mesafede olup, herhangi bir can ve mal kaybına neden olmamıştır. Olayla ilgili olarak, değişen angajman kuralları çerçevesinde sınırda bulunan topçu birliklerimiz tarafından atışın yapıldığı bölgeye misliyle karşılık verilmiştir.”

http://sozcu.com.tr/2014/gundem/turkiye-suriyeyi-top-atisina-tuttu-477179/

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...