Jump to content

Internet Yasaklari Icin Yasalar


evrensel-insan

Recommended Posts

Diktator, kendisi ile ilgili aleyhine olan her seyi onleme cabasi adina, cagin kullanim araci olan internete de erisim ve kullanim temelli istihbarat temelli yeni yasaklar getirdi ve nicelik olarak ta meclisten bu yasalari gecirdi.suc 

Boylece dunyada liste sonlarinda yer almak adina yeni bir adim daha atmis oldu.

En basta erisim ozgurlugune yonelik suc islemis oldu.

Ozel yasama mudahele olarak ta baska bir suc islemis oldu.

Turkiye'de ilk defa olarak ta "siber istihbarat" i baslatmis oldu.

Boylece TIB, MIT'e hem "rakip" hem de "ek" bir istihbarat kurulu oldu.

Konu ile ilgili gelismeler asagidadir.
 

Alıntı:
İşte yeni internet düzenlemesinin tam metni, sorular ve cevaplar
05.02.2014 

5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da önemli değişiklikler öngören yasa TBMM'de kabul edildi

T24
5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler öngören torba yasa tasarısı içindeki AKP teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Sansür tartışmaları altında kabul edilen yasa, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kısmen veya tamamen veto edilmeden imzalanırsa yürürlüğe girecek.
Evrensel-Insan Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Alıntı:
25 soruda mevcut internet yasası ve getirilmek istenen yeni düzen

04.02.2014
1- Türkiye'de internet kullanımına ilişkin temel veriler neler?
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, ülkede internete erişim imkânı bulunan hanelerin oranı yüzde 49.1. Yani her iki evden birinde internete erişim var. Yine TÜİK saptamaları, 16-74 yaş arasındaki nüfusun yüzde 49'unun internet kullandığını, her dört kullanıcıdan üçünün de internette "haber, gazete veya dergi" okuduğunu gösteriyor. 2013 yılına ait bu oranlar, her yıl artış yönünde değişim gösteriyor.

2- İnternetle ilgili olarak TBMM Genel Kurulu gündemindeki yasa teklifi neden tartışma yarattı?
Öncelikle teklifin yasalaşma sürecinde benimsenen yöntemden dolayı. Yaklaşık 40 milyon insanın hayatının ayrılmaz bir parçası olmuş internetle ilgili son derece önemli hükümler içeren bir yasa teklifi için internet yayıncılarının, haber sitelerinin, bilişim ve ceza hukukçularının, bu konuda görüşü önemli sivil toplum kuruluşlarının düşüncelerinin alınması beklenirdi. (Teklif bu yazı yayımlandıktan iki gün sonra TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Yazının bundan sonraki bölümünde geçen teklif ve tasarı ifadelerini "yasa" maddesi olarak okuyabilirsiniz).

3- Alınmadı mı?
Hayır. Örneğin; T24'ün de temsil edildiği İnternet Medyası Derneği'nden, habercilikle ilgili son derece kritik hükümler içermesine karşın herhangi bir görüş sorulmadı.

4- Peki konu parlamentoda bağımsız bir yasa teklifi olarak mı gündeme getirildi?
Hayır, bu da yapılmadı. Toplumun bütün kesimlerini, nüfusun yarısından fazlasını ilgilendiren internet düzenlemeleri, milletvekillerince bağımsız bir yasa teklifi veya hükümet tarafından bağımsız bir yasa tasarısı olarak gündeme getirilmedi. AKP milletvekillerinin yasa teklifi, yaklaşık 130 madde içeren bir "torba kanun"un içine itildi.

5- Torba kanun ne demek?
Birbiriyle ilgisiz onlarca konu ve onlarca kanunda değişiklik yapan tek bir kanuna "torba kanun" deniyor ki, bu metinler genelde "torba" hacmini aşarak "çuval"a dönüşüyor. İnternet düzenlemesinin de içine yerleştirildiği son torba kanunun resmi adı, internet ve içerdiği onlarca konuyla ilgili olarak tek bir ipucu bile vermiyor. 36 kanun ve 7 kanun hükmünde kararnamede değişiklik öngören TBMM Genel Kurulu'ndaki metin, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" başlığını taşıyor.

6- Yani, internet düzenlemesi Bakanlar Kurulu'nun bu torba kanun tasarısı içinde mi TBMM'ye sevk edildi?
Hayır! "Tasarı" TBMM'ye sevk edildikten sonra AKP milletvekillerinin “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif"i torba tasarıya monte edildi. Hükümetin TBMM'ye 102 madde olarak sevk ettiği torba kanun tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan eklerle daha da büyüdü ve 130 maddeye yaklaştı.

7- İnternet düzenlemeleri bugüne kadar hangi kanunla yapılıyordu?
Bu konudaki temel düzenleme, TBMM'de 4 Mayıs 2007'de kabul edilen, 23 Mayıs 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve tam adı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” olan 5651 sayılı yasada bulunuyor.

8- Tartışma yaratan internet sitelerine erişim sadece bu yasaya dayanarak mı engelleniyor?
Temel düzenleme 5651 sayılı yasa. Ancak Bilgi Teknolojileri İletişim Başkanlığı’ndan (BTK) aldığımız listeye göre, 5651 sayılı temel yasa dışında devlete erişim engelleme imkânı veren 8 yasa ile 1 KHK daha var. Bu yasaların adları ve ilgili maddelerinin numaraları şöyle:
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Ek-4 üncü maddesi; Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin beşinci fıkrasının (k) bendi; Türk Ticaret Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümleri (eski kanunda 56 ve 58., yeni kanunda 54, 55 ve 56. maddeler); Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrası; Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 101. maddesi; Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis Ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesi; Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesi; Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 9, 76 ve 77. maddeleri.

9- Temel düzenleme olan 5651 sayılı yasa hangi noktalarda eleştiriliyordu?
Temelde iki nedenle eleştirildi. Birinci eleştiri nedeni, internet sitelerine erişimin hangi durumlarda engelleneceğini düzenleyen "katolog suçlar"ın kapsamı oldu. ikinci neden de; bazı hâllerde idareye, yargı kararına gerek duymadan erişimi engelleme imkânı sağlayan düzenlemeydi.

10- Katolog suçlar ne, nasıl bir kapsamı bulunuyor?
Katalog suçlar, 5651 sayılı yasada internet sitelerine erişimin engellenmesine dayanak olarak gösterilen “suç listesi”ni ifade ediyor. Bu listede sayılan “suç”ların işlendiğine kanaat getirilmesi durumunda idare ya da yargı internet sitesine erişimi derhal engelleyebiliyor.
Katalog suçlar yasanın 8. maddesinde sayılıyor. “Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” başlığını taşıyan bu maddede katalog suç olarak sayılan 8 fiilin 7’si Türk Ceza Kanunu’ndan aynen bu maddeye nakledilen fiiller. Bunlar; 1- İntihara yönlendirme, 2- çocukların cinsel istismarı, 3- uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, 4- sağlık için tehlikeli madde temini, 5- müstehcenlik, 6- fuhuş 7- kumar oynanması için yer ve imkân sağlama.
TCK’da yer alan bu fiiller dışında Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da yer alan suçlar da 8. maddede “katalog suçlar” arasında sayılıyor.
Katalog suçlara ilişkin takibi BTK’ya bağlı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yapıyor. Ancak katalog suçlar dışında kalan yayınlara ilişkin başvuru, ihbar ve şikâyetlere ilgili mahkemeler bakıyor. Örneğin “hakaret" suçuna ilişkin bir başvuru ile TİB değil, mahkemeler ilgileniyor. Bu nedenle bazen bir mahkemenin kapatma kararı aldığı bir siteden BTK veya TİB’in haberi olmayabiliyor.
BTK yetkililerinin verdiği bilgiye göre, bazı mahkemelerin aldığı kararlar arasında "Youtube'un erişiminin bütün dünyada engellenmesi" gibi, internetin doğasına aykırı hükümler de bulunuyor.

11- Mevcut yasaya göre, idare hangi durumlarda doğrudan erişimi engelleyebiliyor?
Yayının yurtdışından yapılması durumunda idare, yani TİB, katolog suçlarda sayılan bütün durumlarda yayını doğrudan durdurabiliyor. Ancak yayın yurtiçinden yapılsa da eğer "müstehcenlik" ve "çocukların cinsel istismarı"na dair bir tespit varsa idare yine doğrudan erişimi engelleyebiliyor.

12- Bugüne kadar tartışma nerede odaklandı?
"Müstehcenlik" tespitiyle erişimin engellenmesinde. Zira, yargının bile standart içtihad geliştiremediği (Yargıtay'ın bu konuda birbiriyle çelişen kararları var) tartışmalı bir konuda idareye takdir yetkisi tanınması sorunlu sonuçlar doğurdu, doğuruyor. Kimine göre estetik bir görüntü başkasına göre erotik, müstehcen veya pornografik bulunabiliyor. İnternette bedelsiz "aile" ve "çocuk" filtreleri bulunmasına rağmen tanımı çok tartışmalı olan müstehcenliğe "nerede görülürse görülsün yok edilmesi gereken bir tehdit" olarak yaklaşılması ve erişimi engellerken yargı kararı aranmaması ciddi sorunlar yaratıyor.

13- Mevcut yasanın uygulanmasından çıkan sorunlar Türkiye için nasıl bir görüntü doğuruyor?
Türkiye internette giderek "yasakçı" eğilimleriyle öne çıkan bir ülke olarak değerlendiriliyor. Şu değerlendirmeler, Avrupa Birliği'nin Ekim 2013'te açıkladığı son Türkiye İlerleme Raporu'ndan:
"Kamu görevlilerinin basın üzerindeki baskısının devam etmesi, yaygın oto sansür, eleştirel gazetecilerin işten çıkarılmaları, internet sitelerinin sık sık yasaklanması ve ifade ve basın özgürlüğünün uygulamada görsel işitsel alandaki düzenleyici makam tarafından ve yargının yaklaşımı nedeniyle engellenmesi dâhil olmak üzere, sorunlar devam etmektedir." (Sayfa 13)
"İnternet sitelerinin orantısız kapsam ve süreyle yasaklanması devam etmiştir. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), yasaklanan internet siteleri ile ilgili olarak, Mayıs 2009’dan bu yana bir istatistik yayımlamamıştır. Yasaklanan internet sitelerini takip eden bağımsız bir internet sitesinin Eylül (2013) ayında yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’de 32 binden fazla internet sitesine erişim sağlanamamaktadır." (Sayfa 53)
"İfade özgürlüğünü sınırlayan ve vatandaşların bilgi edinme hakkını kısıtlayan, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un Avrupa standartlarına uygun olarak revize edilmesi gerekmektedir." ( Sayfa 53)
"İnternet kullanımını düzenleyen kanun, siyasi ve ahlaki olarak uygunsuz bulunan bazı LGBTI ve diğer bazı internet sitelerine karşı kullanılmıştır. Görevi yaptırmamak için bir memura karşı direnmeye ilişkin Ceza Kanunu hükmü, taciz suçlamalarına karşı çıkmak amacıyla sık sık kullanılmıştır. (Sayfa 60)

14- Mevcut yasa ve uygulamalar AB'nin Türkiye İlerleme Raporu'nda bu kadar eleştirilirken, TBMM gündemindeki torba kanun içinde daha da ileri sınırlamalar mı öngörülüyor?
Tek kelimeyle evet. Mevcut yasada yapılmak istenen değişiklik konusunda iki temel sorun var. Birincisi; yargı kararına ihtiyaç duymadan idareye doğrudan tanınan erişim engelleme yetkisini alabildiğine artıracak hükümler öngörülüyor. İkincisi; internet kullanıcılarının bütün trafik bilgilerinin, istendiği anda idareye, yani TİB'e teslim edilmesi hükme bağlanıyor.

15- İdareye tanınan doğrudan erişimi engelleme yetkisi nasıl artırılıyor?
Mevcut yasanın 9. maddesine yapılan bir ekle, bugüne kadar sadece "müstehcenlik" ve "çocukların cinsel istismarı" ile bir ölçüde sınırlı tutulan idarenin doğrudan erişim engelleme yetkisi son derece esnek ve tartışmalı kavramlarla alabildiğine genişletiliyor. Mevcut yasanın 9. maddesine "Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde erişimin doğrudan başkanın (TİB Başkanı) emri üzerine engellenmesi başkanlık tarafından yapılır” hükmü eklenmek isteniyor.
"Özel hayat" gibi, habercilikte herkes için değişik sınırları bulunan, yargının bile yıllardır standart ölçütler geliştirmekte zorlandığı bir kavram, yeni düzenlemeyle TİB ve TİB Başkanı'nın bir internet sitesindeki haberin veya görsel malzemenin doğrudan yayında kaldırılmasına gerekçe yapılmak isteniyor. Böylece, örneğin yolsuzluk iddiasıyla yürütülen bir soruşturmada hükümet üyesi olan babasıyla konuşan bir oğulun mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmesine ilişkin haberlerin, yargı kararı olmadan, hükümetin atadığı bürokratlarca yayından kaldırılmasının yolu açılıyor.

16- Bu düzenleme, 2011 seçimleri öncesinde örneklerini gördüğümüz gizli çekilmiş özel hayat görüntülerinin, seks kasetlerinin yayınını derhal önleme amacına yönelik olamaz mı?
İki nedenle olamaz. Birincisi; mevcut yasada idarenin zaten "müstehcen" olarak değerlendireceği yayınları derhal ve doğrudan durdurma yetkisi var. Bu noktada, mevcut yasada da yargı kararı aranmıyor ki, bu durumun da sorunlu olduğunu yukarda vurguladık. Kaldı ki, Başbakan Tayyip Erdoğan, söz konusu seks kasetlerinin yayını üzerine, "Orası onların özel hayatları değil, orası onların yatak odaları değil" diyebilmiş ve "özel hayatı" sadece yatak odasına bağlayabilmişti.

17- İkinci neden ne?
Mevcut yasaya, yargı kararına ihtiyaç duymadan TİB'in doğrudan erişim engelleme yapması için eklenmek istenen hüküm, başlangıçta sadece "özel hayat" da demeyerek asıl hedefi vurguluyordu. Sınırları son derece tartışmalı olan bu kavramın yanı sıra "başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerine bağlı olarak" da TİB'in doğrudan erişim engellemesi yapmasına imkân sağlanmak isteniyordu. "Başkalarının hak ve özgürlükleri" ifadesi tasarı TBMM Genel Kurulu'na gönderilmeden önce Plan ve Bütçe Komisyonu'unda çıkarılmış görünüyor.
Özetle, hükümetin atadığı bir bürokrat,"özel hayat" gibi sınırları çok esnek bir alanda ilgili gördüğü haberi ve görsel malzemeyi, üstelik yayını yapan internet sitesinden de habersiz olarak doğrudan yayından kaldırabilecek.

18- Buna karşı yargıda itiraz mümkün olacak mı?
Evet. Ancak burada sorun, yeni düzenlemenin "yasaklamayı" sürecin başında temel hareket noktası olarak görmesi, yargıyı içerik engelleme aşamasında devre dışı bırakması. Yasaklamayı temel hareket noktası olarak gören anlayış, mevcut yasaya eklenmek istenen diğer düzenlemelerde de bulunuyor.

19- TİB'e doğrudan tanınan yetki dışında da yargı kararı olmadan yasaklama mı öngörülüyor?
Evet. Yine mevcut 9. maddeye yapılmak istenen başka bir ekle, idarenin doğrudan engellemediği bir içerikte "özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler" başkanlığa doğrudan başvurarak erişimin engellenmesini isteyebilecekler. TİB, yani idare, burada sadece başvuru sahibinin "hakkın ihlaline neden olduğu öne sürülen ilgili yayındaki haberin-içeriğin adresini (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklamayı ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgileri" eksiksiz vermesine bakacak. Eksik yoksa TİB, "bu talebi uygulanmak üzere derhal (yeni kurulacak) erişim sağlayıcılar birliğine bildirecek ve erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini en geç dört saat içinde yerine getirecek."
Böylece, örneğin bir haberde "özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini" öne sürecek olanlar sadece TİB'e başvurarak söz konusu haberi yayından kaldırtabilecekler. Dikkat ederseniz, bu düzenlemede de bir yargı denetimi-kararı aranmıyor, içerik sağlayıcıdan, örneğin haber sitesinden savunma-görüş istenmiyor. Böylece, ilgili haber sitesinin kendi içeriğinden çıkarılan haberden ancak çıkarıldıktan sonra haberdar olabileceği bir düzen öngörülüyor.
Bu hükümde yargı kararı, ancak bu yasaklamadan sonra devreye sokuluyor ve başvuru sahibinin 24 saat içinde sulh ceza hâkimine başvurarak karar çıkartması, aksi halde içeriğe konan tedbir kararının kendiliğinden kalkması öngörülüyor. Teklif, bu başvurularda hâkimin de en geç 48 saat içinde karar almasını öngörüyor.

20- İçerik sağlayıcıyı devre dışında bırakan başka bir düzenleme öngörülüyor mu?
Evet. Yine mevcut yasanın 9. maddesinde yapılmak istenen değişikliğe göre, "kişilik haklarının ihlâl edildiğini iddia edenler, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebilecek" ki, benzer bir düzenleme içerik sağlayıcı ile sınırlı olmak üzere bugün de var. Teklifte, bu talebin içerik ve/veya erişim sağlayıcı tarafından en geç 24 saat içinde cevaplanması öngörülüyor.
Ancak başvurunun yargıya yapılması durumunda, sulh ceza hâkimi içerik sağlayıcıdan savunma-görüş almadan ilgili içeriğin kaldırılmasına, bu tedbiri yeterli görmemesi durumunda bütün sitenin kapatılmasına karar verebilecek.

21- Yeni düzenlemede tartışma yaratan "trafik bilgileri"nin paylaşımı ne anlama geliyor?
Trafik bilgisi, internet kullanıcılarının hangi siteleri, o sitelerde hangi sayfaları ne kadar süreyle takip ettiklerini, kimlerle temasta olduklarını içeriyor. Mevcut yasada, erişim sağlayıcıların (örneğin TTNET, Superonline vs.) bu bilgileri altı aydan az, iki yıldan fazla olmamak üzere saklaması ve gizliliğini muhafaza etmeleri öngörülüyor.
Yeni düzenleme ile bu konuda iki kritik değişiklik öngörülüyor. Birincisi; trafik bilgilerini saklama süresi uzatılarak alt sınır bir yıla çıkarılıyor. İkincisi de, mevcut yasada olmayan bir şekilde, "başkanlığın (TİB'in) talep ettiği bilgileri talep edilen şekilde başkanlığa teslim etmek" yükümlülüğü getiriliyor. Böylece idare, yine yargı kararı olmaksızın, internet kullanan herkesin hangi siteleri, sayfaları ziyaret ettiğine, bu sayfalarda ne kadar kaldıklarına, kimlerle temasta olduklarına ilişkin bütün bilgileri istediği anda alabilecek. Mevcut yasada bu durum, sadece "faaliyetine son verecek içerik sağlayıcılar" için öngörülüyordu.

22- Yeni düzenlemeyle getirilmek istenen erişim sağlayıcılar birliği ne yapacak?
Erişim sağlayıcıların tek çatı altında toplanması ve yayından çıkarma, yayın durdurma gibi mahkeme veya idare kararlarının artık bu birlikçe yapılması öngörülüyor. Böylece idare artık siteleri bizzat erişime engellemek gibi icrai bir süreçten ayrılarak, daha çok karar verici ve/veya tebliğ edici bir pozisyona çekilecek. Erişim ve yer sağlayıcılar, tebliğ edilen siteler için artık mevcut yasadaki ölçüt olan "teknik imkânlar elverdiğince" değil, her durumda 4 saat içinde erişim engellemekle yükümlü olacaklar, aksi halde yaptırımla karşılaşacaklar. Erişim sağlayıcılar, erişimi engellenen sitelere, DNS ayarlarını değiştirerek yapıldığı gibi, "alternatif erişim yollarını engellemekle" de yükümlü olacaklar. Erişim/yer sağlayıcılar için öngörülen yükümlülük ve yaptırımları, "ceza hukukunda sorumluluğun şahsi olduğu" ilkesine aykırı bulan hukukçular var.
Erişim sağlama hizmeti için birliğe üye olmak koşul haline getirilecek. Birliğin tüzüğü de, Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu'un (BTK) onayına tabi olacak.

23- Peki yeni düzenlemede hiç olumlu bir değişiklik yok mu?
Var. Türkiye'de Youtube'un bile yasaklanmasına neden olan siteleri tamamen kapatma uygulaması, yeni düzenleme ile istisna haline getiriliyor. Yeni düzenleme, internet sitelerinde sadece ihtilaf konusu olan içeriğin, örneğin o site içinde adresi verilen (URL) haberin çıkarılmasını esas alıyor. Ancak ister yargı, ister idare tarafından içerik çıkarılmasına karar verilsin, bu süreçte içeriği sağlayanlara, örneğin haber sitelerine yer vermiyor, ihtilafın çözülmesinde onların görüşlerinin-savunmalarının alınmasını öngörmüyor. Siteler, genellikle ancak içeriklerinin engellendiğini öğrendikten sonra yargıya itiraz aşamasında sürece dahil olabiliyor.
Yeni düzenleme, "içeriğin engellenmesinin hak ihlalini engellemediği zorunlu durumlarda" sitelerin tamamen de erişime kapatılmasına imkân sağlıyor.

24- Peki internette özel hayat ve kişilik haklarının yaygın ihlali de bir gerçek değil mi?
Evet, bu da bir gerçek. Ancak getirilmek istenen düzene ilişkin sorun, haklarının ihlal edildiğini öne sürenlerin başvuruları üzerine yapılacak denetim değil. Bu denetimin yargı yerine idare tarafından da yapılmasının öngörülmesi ve idarenin yetki alanının, bir hukuk devletinde kabul edilemeyecek kavramlar ve ölçülerle alabildiğine genişletilmesi. Yeni düzenlemeyle hükümetlerin atadığı bürokratlar hükümetlerin talimatları, istekleri, ihtiyaçları doğrultusunda haber alma hakkı ve ifade özgürlüğünü çok geniş bir alanda kısıtlayabilecek duruma getiriliyor.
Diğer yandan, yeni düzenleme ile görevle ilgili suçlardan dolayı TİB Başkanı hakkında soruşturma başlatmak bakanın, TİB çalışanları hakkında soruşturma başlatmak da TİB Başkanı'nın iznine bağlanarak, yeni bir dokunulmazlık alanı açılıyor.

25- Düzenleme bu haliyle yasalaşırsa Anayasa'ya aykırılık doğacak mı?
Bu haliyle yasalaşırsa düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi yüksek bir olasılık. Zira basının sansür edilemeyeceğinden yargı yetkisine uzanan bir dizi alanda tartışmalı bir düzenleme karşısındayız.
Diğer yandan Anayasa'nın 90. maddesi, "temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır" hükmünü içeriyor. Mevcut yasanın bile AİHM'de Türkiye'nin mahkûm edilmesine neden olduğunu unutmamak gerekir. Dolayısıyla yasanın uygulanmasında, yüksek bir ihtimal olmamakla birlikte, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni esas alacak hâkimler de çıkabilir. Ancak, çok işletilmese de yargı için önemli bir ölçüt olan Anayasa'nın 90. maddesinin, internet içeriklerine erişim engelleme yetkilerini kullanırken idareyi durdurmayacağı açık.

Düzenleme bu şekliyle yasalaşırsa, Türkiye, internet alanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden yeni cezaların yoluna revan olacak gibi görünüyor...
______________________
Not: AKP teklifi, bu yazının yayımlanmasından iki gün sonra TBMMGenel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.
  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Alıntı:
INTERNET YASAKLARI
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekominikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) başvurarak doğrudan, içeriğe erişimin engellenmesini tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. İçeriğe erişimin engellenmesi kararı, en geç 4 saat içerisinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, internette yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, haberdar edilmesi halinde yayından çıkarmakla yükümlü olacak. Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlü olacak.
Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu düzenlemedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında TİB tarafından 10 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek.

ERİŞİM SAĞLAYICILARI BİRLİĞİ KURULACAK
Erişim sağlayıcı, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlü olacak.
Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulacak. Birliğin merkezi Ankara olacak. Birlik; Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılmasıyla oluşan ve koordinasyonu sağlayan bir kuruluş olacak.
Birliğe üye olmayan internet servis sağlayıcıları faaliyette bulunamayacak.

İNTERNET KAFELER TEDBİR ALMAK ZORUNDA
Ticari amaçla olup olmadığına bakılmaksızın bütün internet toplu kullanım sağlayıcılar, konusu suç oluşturan içeriklere erişimin engellenmesi ve kullanıma ilişkin erişim kayıtlarının tutulması hususlarında yönetmelikle belirlenen tedbirleri almakla yükümlü olacak.
Bu düzenlemede belirtilen yükümlülükleri ihlal eden ticari amaçla toplu kullanım sağlayıcılarına, ihlalin ağırlığına göre uyarma, bin Türk lirasından 15 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verme veya üç güne kadar ticari faaliyetlerini durdurma müeyyidelerinden birine karar vermeye mahalli mülki amir yetkili olacak.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ve özel hayatının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini isteyebilecek. Hakim, erişimin engellenmesine karar verebilecek.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, yer sağlayıcı tarafından en geç 24 saat içerisinde cevaplandıracak.
Hakim, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, v.b şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle kararını verecek. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyecek. Hakim, bu madde kapsamında yapılan başvuruyu, en geç 24 saat içinde, duruşma yapmaksızın karara bağlayacak.

EN GEÇ 4 SAAT İÇİNDE SİTE KAPATILACAK!
Erişim Sağlayıcıları Birliğinin, erişim sağlayıcıya gönderdiği, içeriğe erişimin engellenmesi kararı en geç 4 saat içerisinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilecek.
Sulh ceza mahkemesinin kararını süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, 500 günden 3 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, TİB’e başvurarak doğrudan, içeriğe erişimin engellenmesini tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek. TİB, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirecek. Birlik, tedbir talebini en geç 4 saat içinde yerine getirecek. Talep daha sonra sulh ceza hakiminin kararına sunulacak. Hakim vereceği kararı en geç 48 saat içinde açıklayacak. Aksi halde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden kalkacak.

ERİŞİMİ ENGELLEME KARARINI TİB BAŞKANI VERECEK!
Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, doğrudan TİB başkanının emri üzerine erişim engellenebilecek. Bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilecek.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar kurumlarının, hakim ve savcılar ise kendi muvafakati ile geçici olarak TİB emrinde görevlendirilebilecek.
TİB personelinin, kanunlar kapsamındaki görevlerini yerine getirirken görevin niteliğinden doğan ya da görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı haklarında cezai soruşturma yapılması, Telekominikasyon İletişim başkanı için ilişkili bakanın, diğer personel için ise kurum başkanının iznine bağlı olacak.
Özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda TİB sözleşömeli personel çalıştırabilecek.
İnternet üzerinden faaliyetleri yurt içinden ya da yurt dışından yürütenlere, internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirim yapılabilecek.
Özel öğretim kurumlarında, harp ve vazife malulü sayılanların ilk ve ortaöğretim çağındaki çocukları ile haklarında korunma, bakım ve barınma kararı verilen çocuklara öncelik tanınacak.

SİBER GÜVENLİK KURULU KURULACAK
Siber güvenlikle ilgili olarak alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan plan, program, rapor, usul, esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını sağlamak amacıyla Siber Güvenlik Kurulu kurulacak.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından cep telefonu abonelik işlemi ya da elektronik kimlik bilgisine haiz cihazların kayıt işlemi yapılamayacak ve yaptırılamayacak; bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyecek, evrakta değişiklik yapılamayacak ve bunlar kullanılamayacak.
Siber güvenlikle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan plan, program, rapor, usul, esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak amacıyla Siber Güvenlik Kurulu kurulacak. Kurulda yer alacak bakanlık ile kamu kurum ve kuruluşları, üyelerinin temsil düzeyi Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek.
Afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli; Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısının başkanlığında, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Kalkınma Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile Orman ve Su İşleri Bakanı’ndan oluşan Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu kurulacak. Bunun dışında ayrıca Başbakanlık Müsteşarı’nın başkanlığında; ilgili bakanlıklar ve STK temsilcilerinden oluşan Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu da kurulacak.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün teknik hizmetler sınıfına ait kadrolara, KPSS (B) grubu puan sırasına göre ilk defa açıktan atanacak personel, alım yapılacak her bir unvan için boş kadro sayısının 3 katına kadar çağrılacak adaylar arasından sözlü sınav başarı sırasına göre atanacak.
Otoyolların işletmesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı altında kurulacak bir şirkete devredilecek ve halka arz edilecek.
Kanun çerçevesinde hisse satışı yönteminin uygulanmasına karar verilmesi durumunda; otoyollar ile bunlar üzerinde bulunan bakım ve işletme tesisleri ve varlıkların işletme hakları, imzalanacak işletme hakkı verilmesi sözleşmesi ile hiçbir bedel alınmaksızın, işletme hakkı verilmesi sözleşmesi yürürlük tarihinden itibaren yıl süre ile Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca kurulacak, anonim şirkete verilecek. Ayni sermaye konulması açısından, verilen işletme hakkı 1 milyar lira olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca kurulacak olan şirketin sermayesine ilave edilecek. İşletme hakkının ilgili şirkete devrine ilişkin düzenlenecek sözleşmeler damga, veraset ve intikal vergisinden müstesna olacak.
Kamu tarafından doğrudan veya kamu kaynakları kullanılarak başka bir kurum veya kuruluş aracılığıyla teşebbüslere herhangi bir şekilde mali fayda sağlayan uygulamaların izlenmesine yönelik yönetmelikler Hazine Müsteşarlığı’nca 3 ay içinde; devlet desteklerinin bildirimi ve denetlenmesine ilişkin yönetmelikler ise Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu’nca 31 Aralık 2014 tarihine kadar yürürlüğe konulacak.

2 BİN 302 KADRO İHDAS EDİLECEK
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na, yurtdışı ve merkez teşkilatlarında kullanılmak üzere 2 bin 302 kadro ihdas edilecek. Sosyal Güvenlik Kurumu’na da 20 kadro verilecek.
Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından AA’ya yapılan ödemeler, Hazine’nin veya AA’nın ajanstaki sermayeye iştirak taahhütleri bulunması halinde, öncelikle bu taahhütler için kullanılacak.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndaki 3 müsteşar yardımcısı sayısı 4′e çıkarılacak. Bakanlık yutdışı teşkilatı kurabilecek. Bakanlık, veri tabanında tutulan bilgileri kamu kurum ve kuruluşlarının yanısıra, mahalli idareler ve Türkiye Kızılay Derneği’ne de açabilecek. Bakanlığın taşra teşkilatında yer alan sosyal hizmet kuruluşları; Bakanlar Kurulu kararıyla il özel idareleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredilebilecek.
Türkiye Diyanet Vakfı’na ait hastaneler, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na devredilecek. Talepte bulunan tabipler ve diş tabipleri, çalıştıkları ildeki Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun sağlık kurum ve kuruluşlarına memur olarak atanacak. Diğer personel ise sağlık kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel statüsüne geçirilecek. Personele, memur ve sözleşmeli personel statüsüne geçirilmeleri sebebiyle, kurum ve vakıf tarafından ödeme yapılmayacak.
TBMM Başkanlığı’na, 8′i aşçıbaşı, 7′si de şef garson olmak üzere 15 kadro ihdas edilecek.
Kapatılan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü taşra teşkilatı tarafından 14 Haziran 1997 tarihinde yapılan personel alım sınavı sonucunda asil listede yer alan, ancak sınavın iptal edilmesi nedeniyle devlet memurluğuna atanamayan ya da devlet memurluğuna atanıp göreve başlatılmayan kişiler yeniden devlet memurluğuna atanabilecek.
  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Yasa onaylanmadan Youtube’a sansür.

 

Şubat 7, 2014 |   

 

Yeni internet yasası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından henüz onaylanmadan AKP'nin sansürü başladı. Hükümetten ilk sansür Youtube'a

 

Yeni internet yasası henüz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmadan YouTube üzerindeki bazı videoları izlemek isteyen kullanıcılar, ‘hükümet şikayet etti’ mesajıyla karşılaşıyor.
Meclis’ten geçen yeni internet yasası henüz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmadan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından internete sızdırılan telefon görüşme kayıtları, YouTube’da ‘hükümetin izin vermediği’ belirtilerek engellenmeye başlandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘ın kızı Sümeyye Erdoğan’a ait olduğu belirtilen ses kaydını dinlemek isteyenler, “Bu içerik, hükümet tarafından yapılan yasal bir şikayet nedeniyle bu ülkenin alan adında kullanılamıyor” uyarısı ile karşılaşıyor. Üstelik bu uyarı internette yasaklı sitelere giriş yöntemi olarak kullanılan ‘DNS değişikliği’ yapılmış olsa bile kullanıcının karşısına çıkıyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Sansüre karşı tepkiler yükseliyor: 8 Şubat 19.00′da Taksim’e
7 Şubat 2014

 

5 Şubat gecesinde meclisten geçirilen, internet üzerindeki sansürü derinleştirecek yasaya karşı tepkiler yükseliyor. 8 Şubat’ta sokağa çıkma çağrısı var

 

Torba Tasarı’nın internet yayınlarının engellenmesiyle ilgili yeni kurallar getiren bölümü Meclis Genel Kurulu’nda 5 Şubat gecesinde kabul edildi. Tasarıya göre, “özel hayatın gizliliğinin ihlali” gerekçesiyle şikayet bile olmaksızın doğrudan Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın (Tİhttp://www.turkish-media.com/forum//public/style_emoticons/default/cool.png emriyle internet yayınları durdurulabilecek.

 

Yasanın getirdiklerine dair Sendika.Org haberi: Yasa geçti: Tek elden, hızlı sansür internet-sansur-afis

Facebook grubu Sayfalar Ortak Platformu’nun açtığı ”İnternet yasaklarına karşı sokağa çıkıyoruz” etkinliğiyle 8 Şubat 19.00′da Taksim Meydanı‘na çağrı var. Sosyal medyadan örgütlenen eylem için birçok kurum da katılımcı örgütler arasında.

Bununla beraber Ankara Dayanışması da Güvenpark’ta 19′da buluşarak sansüre karşı basın açıklaması gerçekleştireceklerini duyurdu.

 

‘Sansürü tanımıyoruz’

Kısa süre içerisinde doğrudan TİB başkanının müdahalesiyle internet üzerindeki herhangi bir içeriğin 24 saat içerisinde kaldırılabilmesini ve internet üzerindeki bilgilerin iki sene arşivlenmesini getirecek yasa için bir çok aydın, gazeteci, kurum ve örgüt tepki gösterirken  ‪#‎TürkiyedeİnternetSansürü‬, #internetimedokunma, #SansüreKarşı8ŞubattaTaksim,

 

#SansürüTanımıyoruz etiketleriyle Twitter kullanıcıları eleştirilerini paylaştı.

 

Türkiye’deki gazeteci örgütleri de yasayı eleştirdi: Basın Enstitüsü Derneği (IPI Türkiye), Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)  ve Basın Konseyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “tasarıyı Meclis’e ilet” çağrısında bulundu.

 

İn­ter­net Ya­yın­cı­la­rı Der­ne­ği Ge­nel Baş­ka­nı Tay­fun Sır­man da “AKP ik­ti­da­rı­nın Tür­ki­ye­’ye ya­şat­tı­ğı utanç­la­ra bir ye­ni­si da­ha ek­len­di.” derken özel hayatın gizliliğini koruma gerekçesiyle internetin TİB’in emrine tahsis edildiğini ifade etti.

Uluslararası tepkiler: ‘Gül veto etmeli’

 

Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, hükümetin internet üzerindeki kontrolünü arttırmasını eleştirerek, ”bireysel Twitter profilleri” sansürüne benzer şekilde ”hedeflenmiş sansürü kolaylaştıracağını” ifade etti.

İnsan hakları ve basın özgürlüğü kuruluşları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türkiye’de önceki gece Meclis tarafından kabul edilen yeni internet yasasını veto etmesi çağrısında bulundu.

 

Çağrılardan biri, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HTW)  Londra bürosundan yapıldı. Yazıda, ” Meclis bu maddeleri, üzerlerinde kapsamlı müzakere yapmadan veya uzmanlardan gereğince görüş almadan kabul etti” ifadelerine yer verildi.

Yine bir Amerikan sivil toplum kuruluşu olan Gazetecileri Koruma Komitesi de (CPJ), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den bu yeni düzenlemeyi veto etmesini istedi. Bu tarz düzenlemelerin “demokratik bir toplumda yeri olmadığını” bildiren CPJ, “Erdoğan hükümetinin iç karartıcı basın özgürlüğü karnesi göz önüne alındığında bu yetkinin itidalli bir şekilde kullanılacağına inanmak güç” açıklamasını yaptı.

 

AB, ABD: ‘Endişeliyiz, kaygılıyız’
Yasanın geçtiği günün ertesinde Avrupa Birliği temsilcileri; AB Komisyon Üyesi Füle, Sözcüsü Stano ve AP Başkanı Schultz, İnternete kısıtlamalar getiren yasa değişikliği hakkında endişelerini dile getirmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın bilgilendirme toplantısında sorulan bir soru üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen internet yasası hakkındaki düzenlemeyi takip ettiklerini, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) temsilcisinin dile getirdiği kaygıları paylaştıklarını belirtti.

 

Sendika.Org

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Türkiye “İnternet’in düşmanları” listesine girmek üzere

 

Şubat 9, 2014 

Mevcut yasaklardan dolayı Sınır Tanımayan Gazeteciler kuruluşu tarafından 2010 yılında “gözlem altındaki ülkeler” listesine dahil edilen Türkiye, yeni internet yasasıyla, bir üst kademe olan “İnternet’in Düşmanları” listesine girmeye aday görünüyor.
İnternetin Türkiye’deki kullanımını kısıtlamaya yönelik yasanın TBMM’den geçmesi tüm yurtta protesto edilirken, “İnternetime dokunma” sloganlarıyla sokaklara dökülen binlerce gösterici, yine polis müdahalesiyle karşılaştı. Mevcut yasaklardan dolayı Sınır Tanımayan Gazeteciler kuruluşu tarafından 2010 yılında “gözlem altındaki ülkeler” listesine dahil edilen Türkiye, yeni internet yasasıyla, bir üst kademe olan “İnternet’in Düşmanları” listesine girmeye aday görünüyor.

 

Sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler’in yayınladığı yıllık rapor, internet kullanımına kısıtlama getiren ve sitelere sansür uygulayan ülkeleri mercek altına alıyor. İnternet’in Düşmanları ve Gözlem Altındaki Ülkeler olarak ikiye ayrılan rapor, interneti kontrol altına almayan çalışan ülkelerin faaliyetlerini içeriyor. Politik ve sosyal içerikler, güvenlik ve internet araçları olarak dört kategori üzerinde yapılan değerlendirmede, anayasanın öngördüğü cezalar da kayda alınıyor…

 

Türkiye, kısa sürede kendisine oldukça kabarık bir dosya oluşturdu. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in 2012 raporu Türkiye’nin politik ve sosyal içeriklerde seçici bir sansür uyguladığını, yasaklı sitesi sayısının 30.000′i bulduğunu belirtiyor. Hükümetin, Twitter üzerinden yollanan mesajlara dava açma talebi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından İnsan Hakları yasasının 10. maddesine aykırı bulunmuştu.

 

Sınır Tanımayan Gazeteciler kuruluşu tarafından 2010 yılında “Gözlem altındaki ülkeler” listesine dahil edilen Türkiye, hükümetin geçireceği yeni internet yasasıyla, bir üst kademe olan “İnternet’in Düşmanları” listesine girerse, çok dişi ‘rakiplerle’ karşılaşacak.

 

İşte tescilli internet düşmanları:

 

Türkmenistan: Listeye 2011′de dahil olan Türkmenistan’da hükümet internet kullanımını kontrol altında tutuyor. Bağlantı paketlerinin fiyatlarını yüksek tutararak halk için internete erişimi imkansız kılan hükümet, ülkeye giren çıkan verilerin kontrolünü elinde bulunduruyor. Gmail, Yahoo ve Hotmail gibi e-mail sağlayacılarını yakından takip eden Türkmenistan hükümeti sivil toplum kuruluşlarının ve haber ajanslarının sitelerine erişimi engelliyor.

 

Vietnam: Listeye 2011′de dahil olan Vietnam, bilgi akışının tamamını gözetim altında tutmakla suçlanıyor. Politik ve sosyal siteleri kapatan hükümet, Yahoo, Google ve Microsoft’tan platformlarını kullanan bloggerların bilgilerini talep etmiş. Hükümet karşıtı siteler, haber ajansları, muhalif politik oluşumlarının ve sivil toplum örgütlerinin siteleri hükümetin yasaklı içerikler listesinde yer alıyor.

 

Suriye: Suriye de listeye 2011′de dahil olanlardan. İnternet üzerinden Suriye rejimini eleştirmeyi göze alan her kişi, vatan hainliğinden tutuklanabiliyor. Esad karşıtı siteler yasaklanırken, bloglar yakından takip ediliyor. İnternet cafe sahiplerinden müşterilerin kimliklerinin ve giriş çıkış saatlerini kayda alınmasını talep eden Suriye’de yüzlerce kişi internet üzerinden paylaştığı içeriklerden dolayı hapiste tutuluyor.

 

Küba: 2010′dan beri listede bulunan Küba, kişi başına en az bilgisayar ve internet düşen Latin Amerika ülkesi. Özgür internet erişiminin bulunmadığı Küba’da halk, aradığı bilgiye devlet tarafından kontrol edilen “intrenet noktaları”ndan erişebiliyor. IP’lerin bloke edildiği, arama motorlarının kısıtlandığı ve tarihçelerin kontrol edildiği Küba’da, sadece hükümet yanlısı bloggerların ve hükümet çalışanlarının içerik yükleme hakkı bulunuyor.

 

Çin: Listenin gediklisi olan Çin, dünyanın en geniş sansür ve kontrol ağına sahip ülkesi. Aramaları filtreden geçiren, sitelere erişimi engelleyen, “yanlış” bulunan içerikleri sahiplerine sormadan silen ve e-mail trafiğini kontrol altında tutan Çin hükümeti, Tibet’in bağımsızlığı, Tayvan’ın bağımsızlığı, polis şiddeti, Tiananmen ayaklanması, ifade özgürlüğü gibi aramaları da yasaklıyor. Çin hükümeti ayrıca, haber ajanslarına, bazı dini sitelere ve binlerce bloga erişimi engelliyor.

 

İran: Diğer ülkelerden aşağı kalmayan İran’da, rejimi ya da dini eleştiren bloggerlar hapse atılıyor, tehdit ediliyor. Hükümet, blog veya kişisel sayfa sahiplerinin Kültür Bakanlığı’na kaydolmalarını zorunlu kıldı. İran’da, hükümet ve rejim karşıtı siteler, pronografik içerikler, politik bloglar ve kısa süre önce kadın haklarını konu alan siteler kapatılıyor.

 

Suudi Arabistan: Suudi Arabistan’da 400.000′in üzerine politik, sosyal ve dini konulu site yasaklı bulunuyor. OpenNetInitiative’in 2004 yılında yayınladığı rapora göre Suudi Arabistan, ******, uyuşturucu, bahis ve dini içerikli sitelere en agresif sansürü uygulayan ülke özelliğini taşıyor. Suudi Arabistan ayrıca Wikipedia dahil bir çok sosyal siteye de sansür uyguluyor.

 

Kuzey Kore: Dünyanın en kapalı ülkesi Kuzey Kore’de internete erişimi olan insan sayısı bir kaç yüz binle sınırlı. Nüfusun sadece yüzde 5′ine tekabül eden bu sayı, Kuzey Kore’yi internete erişimde son sıraya yerleştiriyor. Babasından devraldığı koltuğu demir yumrukla yöneten Kim Jong-Un, interneti de sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Kuzey Kore’den erişilebilen bütün siteler hükümet tarafından kontrol ediyor. Sosyal medyanın ve blogların tamamen yasak olduğu Kuzey Kore’de internete sadece hükümet yetkilileri içerik yükleyebiliyor.

 

Su anda Turkiye'de 340 000 siteye ulasilamadigi, soyleniyor.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...