Jump to content

Ontolojik Gerceklik Bilimsel Degildir


evrensel-insan

Recommended Posts

Ontolojik gercekligin bilimsel olmadigini ortaya koyan gozlemler sunlardir.

 

Basta bilim, bilimsel olarak bilim dilindeki observable occurance'in occurance ni yani belirisini gozlem ile ortaya koyar.

 

Fenomen olarak kavramlasan bu observable occurance, fenomen tabani olarak yani varliksal taban olarak felsefenin metafiziginin tartisma alanidir.

 

Bu alan tartismali yan i olgusal bir gecerlilik tasimaz. Cunku tartisilan tabanlarin hepsi kendini indirgemeci olarak ve de suphe goturmez sabit bir sekilde gercekligin tabani olarak ilan ederler ve digerlerini distalarlar. Ne ilan eden ne de distalananin gercekligi sadece kendi ideolojik inancsal dogrusudur ve digeri tarafindan yanlislanamaz cunku yanlislanabilirligi saglayan bir gozlemi yoktur.

 

Bilimsel olarak insanoglu fenomeni degil, gozlemini ortaya koydugundan; ortada sadece yanlislanabilirlik ve gecerlilik vardir.

 

Ontolojik olarak ise ispat, sabitlik, kesinlik, ilklik teklik ve mutlaklik hakimdir ve bunlarin gozlemi yoktur.

 

Ontolojiyi de gerekligi de ortaya koyan insanogludur, yani ortada bir kavramsal bilgi soz konusudur ve dolayisiyle ontoloji insanoglu kavramsal bilgisinden bagimsiz degildir ve kendi kendini insanoglu olmadan ortaya koyamaz.

 

Gercek (real) gercegin ne oldugu (truth) temelinde ortaya konur. Dolayisiyle reality truth'un inancsal ideolojisidir. Cunku gercegin ne oldugunun varliksal temeli; sadece ideolojik inancsal bir dogru ile belirlenir.

 

Bu temelde olgusal tum insanoglu icin gecerli kilinan bir ortak gerceklik yoktur aksine;

 

Nesnel, oznel ve isimsel gerceklik mevcuttur ve bunlasrin hic biri biribirini gozlemsel yanlislayamaz ve kendisinin dogrulugunu da sadece kendi inanci ile ortaya koyar.

 

Aslinda daha bir cok neden siralanabilir, yalniz en onemli neden; her ne olursa olsun ister ideolojik ister inancsal ister dogrusal ister objektif ister subjektif ister somut ister soyut ister ozel ister genel ister ozsel ister gorunussel ister bilimsel ister bilissel kisaca gerceklik gercegin ne oldugu, gercekte var olanin ne oldugu, gercek varligin ne oldugu ile ilgili tum kavramsal bilgi insanogluna aittir ve bu da gosterir ki GERCEKLIK ONTOLOJIK DEGIL; INSANOGLU YAPILANDIRILMISLIGIDIR.

 

Iste o yuzden her bir kavramda oldugu gibi her bir ..e gorenin her bir metafizik varliksal ontolojik temelin kendi ideolojik inancsal dogrusu temelindedir gerceklik.

 

Yani her bir farkli taban, gercekligi kendi inanci v.s. sine gore yapilandirmistir.

 

Iste bu yuzden gerceklik hem yapilandirilmis hem de insanoglu yapilandirilmisligidir. O yuzden de tek iljk mutlak sabit v.s. degil; aksine degisken yenilenen gelisen bir gerceklik soz konusudur.

 

Zaten postmodernizme gore, GERCEGIN NE OLDUGU, NEYIN GERCEK OLDUGU, GERCEK VARLIGIN NE OLDUGU ORTAYA KONAMAMAKTADIR.

 

Bu konudakmi tek bilinen realite isik hizi bile, olcum olarak insanogluna aittir.

 

Kisaca insanoglunun dahil olmadigi hic bir varlik gercek ve dogru gerceklik gibi metafizik, dodru/yanlis gibi etik, guzel/cirkin gibi estetik insanoglunun dahil olmadigi hic bir seyden bahsedemeyiz.

 

Insanoglu yoksa kavramsal bilgi katagorisine giren tum bu sayilanlar da yoktur.

 

Insanoglunun tum bu sayilanlari ortaya koyabilmesi icin de kendi dahil gozlemi alinan bir fenomenin olmasi ise bas sarttir.

 

Iste bilimin bilimselligi ile, felsefenin varliksalligi tam da burda farklilasir.

 

Bilimsellik fenomene ondan alinan gozleme ve uretilen insanoglu kavramsal bilgisine isaret ederken; varliksallik yani metafizik akilciliga ideolojiye inanca ve dogrulamaya isaret eder.

 

Buradan aslinda "varlik mi bilgiyi turetir, bilgi mi varligi turetir?" gibi bir soru sorarsak ve TURETIMI BAZ ALIRSAK TURETEN INSANOGLUDUR TURETILEN BILGIDIR, TURETIM KAYNAGI DA INSANOGLUNUN ALGISINA GOZLEM VEREN FENOMENDIR.

 

Iste bilimsellikte akilciligin ilkinin tekinin mutlakinin ve dogmas temelinde ispatsal noktalamasinin olmamasi tam da bu TURETIMDEKI SINIRSIZLIGI ALGILAMAK ILE PARALELDIR. Iste bu sinirsizlik  zaten kendi basina aklin ideolojik inancsal algiyi dogru ile sinirlamasina terstir.

 

Ontolojik gercekligin ne oldugunu algilamak ve bilisselligine varmak, ancak yapilandirmaci gercekligin bilisselligi ile mumkundur.

 

Bir gercek insanoglundan bagimsiz olarak adi verilmis halde, insanogluna gozlem verir yalniz adini da veren insanoglu bu gozlemini algiladigi fenomenin her turlu kavramsal bilgisini de veren ve fenomene ekleyendir.

 

Iste bu temelde gercek gerceklik v.s. sadece yasamdan turetildiginden diger her bir kavramsal bilgi gibi, gerceklik te yasamdan kazanilir yeni dogan iste yasamdakinin bu yapilandirdigi gercekligi ogrenir, Kendince de kendi gercegini ya olandan birini secer, ya da kendi yapilandirir. 

 

Burada algilanmasi en onemli konu basligin kendisidir, yani burada ONTOLOJIK GERCEKLIK VARDIR/YOKTUR GIBI BIR SOYLEM YOKTUR.

 

Cunku bu soylem ve tartismasi zaten bilimsel deguil, varliksal olarak metafiziktir ve hangi ontolojik tabanin gercekliginin varligi/yoklugu ve bunun dogrulugu hangisine gore oldugu konusudur.

 

Ne varki gozlemsiz bu akilci kabuller sadece kendini kendine dogrular ve digerlerini yanlislayamaz..

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...