Jump to content

"Dogrular ve Yanlislar" Uzerine


evrensel-insan

Recommended Posts

Evrenseller epistemolojik gerceklik, yani kavramlar; yalanlanamaz, ama dogrular, yanlislanabilir. Yanlislanabilen dogrular da; hatalarindan, noksanlarindan ve yanlislarindan da; arindirilarak, duzeltilebilir, duzenlenebilir.

Bu yuzden; bilimsel dogrular ile; etiksel/metafizik (hem varlik hem de kelime anlami olan fizik otesi) ideolojik/inancsal dogrular farklidir. Dogrular, yanlislanabildigi ve yanlislari duzeltilebildigi olcude ve mumkunlukte bilimseldir. Bu bilimsellik; epistemolojiktir. Yani; bugun yanlislanamayanlar, dogru olarak kabul edilir. Yarin, yanlislanabilme olanagi olmasi gerekir. Yalnislanabildigi gunde; yeni bir dogru ile hatalarindan arinmis olarak duzeltilir.

Peki, etiksel/metafizik dogrular; bilimsel dogrular (olgu) gibi, yanlislanabilir mi? Neye gore yanlislanabilir?, yanlislari neye gore, saptanabilir, duzeltilebilir ve duzenlenebilir?, hatalar, noksanlar neye gore ve nasil saptanir?

Demekki; etiksel/metafizik dogrulara, dogrulama ve yanlislarini duzeltme temelinde yanasabilmek icin, bir "...e gore' de karar kilmak gerekir.

Iste insanoglu bu ...e gore'de karar kilamadigi icin; bugun icinde bulundugu sorunu yasamaktadir. Cunku, bu ...e gorenin; evrensel bir ortak temeli bulunamamistir.

...e goreler:Tanriya, dine, inanislara, maddeye, ahlaka, topluma, ulkeye, cografya ya, sosyal-siyasal-toplumsal-ekonomik yapiya, felsefeye, ideolojiye, goruse, cevreye, aileye, kisiye, mantiga, duyguya, duyuma, algiya, milli-dini kokene, bakis acisina, dunyevi, mistik, spekulatif, dunya otesi, dogal, dogaustu, yaratilissal, dusunsel v.s. yani kisaca; belirli bir ayrilmislik temeline gore degisir.

Bu kadar degisime ugratilmis bir ...e gorenin, evrensel ortak noktasini bulmak ve tek bir ...e gore saptamak ve bu saptanacak ...e gorenin; evrensel gecerliligini saglamak mumkunmudur? Iste, tum yasam ve iliskinin temel ve kokenini olusturan bu sorunun cevabini verebilen, hem sorunu tam resmi ile algilamaya, hem de cozume gidebilecek, ...e goreyi saptamaya muktedir olur.

Evrensel-insan olarak; sunulan ...e gore; hemen hemen her yazida bir anafikir olarak belirtilmistir.

Numenal yeti algisi olan insana ve insanligina gore.

Iste, evrensel-insan'in; insanoglunu insandan farkli kilan bu ..e goresi; insanoglunu dusunce ve davranista; insan yapmak ve insanlik sunmasini saglamak icindir. Iste, bu insan da; once insanoglunun en kucuk birimi olan, bireyle yeserecek ve bireyin; evrensel-insanligiyla koklesecektir.

Burada da; aslinda "insan nedir" veya "insan nasil olmalidir?" sorulari gundeme gelir.

Insanin ne oldugunu ve nasil olmasi gerektigini ortaya koyacak olan da once "insan olmayan nedir?" sorusunun cevabinda yatar. Insan olmayanin aslinda ne oldugu aciktir. Tanri ve madde. Bunlar, insan olmadiklarindan; onlardan zaten insanlik beklemek te, hem mantiksiz hem de abes olur. Demek ki; tanri ve maddenin; insanoglunun kendi insanligina yerlestirdigi insanlik disindan; insan olarak arinmak gerekir.

Buradan da ...e gorenin kokeni ve temeli ortaya cikar. Dusunce ve davranista insan olmaya ve insanlik sunmaya gore.

Insandisiligin ve insanlikdisiligin ne oldugununa, bundan sonraki mesajda deginecegim.

Ama bu su demektir. Yukarida siralanan ve eklenecekleri ile birlikte cogaltilabilecek olan, butun ayrimci ...e gorelerden arinmak gerekir. Nasilmi?

Once, bu ...e gorelerin; kendi aralarindaki farklarinin farkina vararak ve bu ...e gorelerin yasam ve iliskiye yerlesmisliginin, alisilagelmisliginin, otomatiklesmisliginin gerceginin yalanlanamayacaginin bilincinde olarak.

Iste bu yalanlanamama, bize tum ...e gorelerin resmini vermeyi; saptadigimiz ..e gore de; bize yanlislanabilen dogrularin, hata ve noksanlarindan arinarak; duzeltilebilecegini ve duzenlenebilecegini gosterir. Yeterki, bu bilince varmak icin; insandisilik ve insanlikdisiligimizi, birer insanoglu olarak, nedenleyelim ve sorgulayalim.

Tabi ki insan olmak hemde bu insanligi evrensellige tasimak istiyorsak.

Yoksa "Insanoglu, zaten dogustan ve tabi olarak, yaratilis olarak; bencildir, ayrimcidir, erk ve otoriterdir, cikarcidir, guce tapar, bununda en guzel kanitlari; genin bencilligi, DNA'larin farkli insanoglu yapilari sundugu, ustun irk ve alt irkin varligi, kimsenin esit olamayacagi, guclu olanin hakli, dogru v.s. oldugu, kisaca; tum bu nedenlerden dolayi; insanoglunun kendi turu arasindaki ayrimin, savaslarin, kaosun ve kisaca bugunku dunyanin goruntusunun kalici ve degismez dir" i savunacak olanlar icin bu yazi gecerli degildir.         

  • Like 3
Link to comment
Share on other sites

Doğruları, bilimsel ve etiksel/metafiziksel doğrular olarak ayırmışsın. Bilimsel doğrular yanlışlanabilrilik yapılarıyla güncel doğruluklarını koruyabiliyorlar. Tamam.

 

Ya etiksel/metafiziksel doğrular? Bunların yanlışlanabilirliği ne şekilde olacak, pek açık yazılmamış. Sadece farklı kabullerin farkına varmak yeterli mi?

 

Bunlardan, yazıda söylendiği gibi arınmak için de doğruluğunun belirlenmesi gerekir. Mesela hukuk, etik, ahlak, sosyal davranışlar, siyaset, politika değerlerinin doğruluğu nasıl belirlenecek? Veya bunlardan arınmak(mutlak gerekli mi) nasıl mümkün olabilecek?  

Link to comment
Share on other sites

Doğruları, bilimsel ve etiksel/metafiziksel doğrular olarak ayırmışsın. Bilimsel doğrular yanlışlanabilrilik yapılarıyla güncel doğruluklarını koruyabiliyorlar. Tamam.

 

Ya etiksel/metafiziksel doğrular? Bunların yanlışlanabilirliği ne şekilde olacak, pek açık yazılmamış. Sadece farklı kabullerin farkına varmak yeterli mi?

 

Bunlardan, yazıda söylendiği gibi arınmak için de doğruluğunun belirlenmesi gerekir. Mesela hukuk, etik, ahlak, sosyal davranışlar, siyaset, politika değerlerinin doğruluğu nasıl belirlenecek? Veya bunlardan arınmak(mutlak gerekli mi) nasıl mümkün olabilecek?  

E gore temeli belli insanoglu, e gore hedefi belli; insansallasmak, evreensellesmek, bilimsellesmek, bilissellesmek. Bunlardan bilissellesmek, bilisselligi kazanilacask konu ve kavramda bilinclilik gerektirir.

 

Diger butun temel her bir beynin sorunun ne oldugu algisinin farkindaliginda ve bunun bilince tasinmasinda yatar.

 

Bunun bir belirlenmis recetesi yoktur ve zaten daimi degisken bir beyin yetisinde de olamaz. Olmasi demek dogmalasmasi demektir.

 

Butun mesele kisinin bilincalti zorlamasi ve supheciligiu ile gelen, kendi beyninin duydugu rahatsizligin ve zararin farkina bilincli olarak varilmasi ve sorgulanmasidir.  

 

Bence buradaki en belirgin soru "benim dusundugumu yaptigimi, biri bana yonelik dusunse yapsa ben rahatsiz olur muyum?" sorusu olabilir. Kisaca kisinin kendi beynini "evrimci ve devrimci sorgulamasi" dir. 

 

Mutlak gerekliligi ve mumkunlulugu ..e goreye ve sorunun farkindaligi ve bilincliligine gore degisken olacaktir.

 

Zaten ortada sorun algisinin farkindaligi ve bilinci yoksa, gereklilik de yoktur. Yaa da teslimiyet caresizlik varsa, o zaman mumkunluluk de yoktur. 

 

Gerekli ve mumkun kilan, kisinin kendi kendini sorgulamasi ve bunun bilisselligi temelindedir.

Link to comment
Share on other sites

Su yazi isik tutabilir.

 

INSANLASAMAMAK

Herseyden once "insanlasamamak" tamamen insanoglu turu ve birine ait bir sorundur.

Bu sorunun temeli maddesel/nesnel degil; dusunsel/ozneldir. Yani insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, onun bir soyutlamasi ve bu soyutlamasinin evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyis sorunudur.

Bu soyutlama daki insanlasamama sorunu, insanoglunun tum kurgusal (felsefe, bilim ve din) verileri, degerleri ve tabularinin getirdigi; sabitlik, sahiplik, kesinlik icerikli sorgulanmazlari, on kabulluleri icin gecerlidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, ona dogumdan itibaren giydirilen, dogal zihiyet ve dogal ego elbisesidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu elbisenin bilimsellik ve dogallik kisvesi altinda vucudun ayrilmaz bir parcasi yapilmis olmasi ve boyunduruktur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel aynilikta yapilanan ve isleme konan koken ve temellerinin, insasnoglu turunu ayirici, bolucu, kutuplastirici bir icerige sahip olmasidir. Her ayrimin ve ayrimciliginin cikara, guce ve otoriteye dayanmasidir.

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan bu zihniyet, bilincalti bir yonlendirim ve yaptirim urunudur. Bir insanoglu turu ve biri disi, nesnel/oznel guc arama ve bu guce kendini teslim etme, ona karsi kendini caresiz kilma urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bu insandisi ve insanlikdisi etik ve metafizik yonlendirim ve yaptirimlarin; insanoglu turu ve birinin varligini yok sayma, gale almama, onemsememenin verdigi yasami harcatma, cikar ve ayrimcilik degerleri temelinde kullanma ve yasamin disindaki herseyi yasamin onune koyma urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, evrensel ayni kokenin temelleri arasi ideolojik inancsal dogruluklarin "benimki dogru" savasidir, tartismasidir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamayi, yaratilissal, tanrisal, inancsal, dogrusal, ideolojik, mistik, doga ustu ve dunya otesi icerikli, spekulatif ve epistemoloji ustu icerikli, guya bilimsel ve inancsal teoriler, tezler, hipotezlerdir.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, dogal zihniyetin dogal egosunun temeli akilciligin, bencilligi, bananeciligi, bireyciligi, sadece kendi/cikari v.s. icin, herseyin mubahligi, akilciligin kendine emir kulu, kole aramasi, akilciligin teslim alma/olma icerigi ve akilcilik ufkunun tursellige ulasamamasi ve bir olarak kalmasi urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimsel olamamak, bilimsel metod kullanamamak, bilime inanci, inanca bilimi katarak bilim ve bilimselligi, inancsalligin dogruluguna peskes cekmek ve yamamak urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, nihilizm hicciliginin ve yukumsuzlugunun, emperyalist zihniyetin tanriyi oynamasinin, kutuplar ustu bir akilcilik ile kutuplari biribiriyle savastirabilmesinin ve kutbun birbirine zit her iki ucunu da beslemesi ve desteklemesi, kendisini de bir koruyucu/kollayici hakem pozisyonunda gosterebilmesinin bir urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilgisizligin, bilincsizligin,farkindasizligin, verilene ya harfiyen uymanin, ya da karsi olmanin, kendini kendi kendini kandirarak insanlik adina bir goreve yuklenildigine ideolojik olarak inandirilan dogrunun urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamasi, akla gelen her turlu insanlikdisi olgunun, siddetin, iskencenin, cinayetin, katliamin, vahsetin, kinin, nefretin, acligin, yoklugun, savaslarin, ustunlugun, ayrimciliginin ustunlugunu dile getirmenin, her turlu ideolojik iktidar ugruna, yalanin, dolanin, kandirmacanin, vicdansizligin v.s. urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, bilimi ve dogalligi cikar icin kullanimin, toplumlari ve birleri dusundurtmemenin, robotlastirmanin, cemaatlestirmenin, onlari insandisi guclere ideolojik, teolojik, dini, teleolojik, mistik, spekulatif, doga ustu ve dunya otesilik kurgulara teslim edisin bir urunudur.

Yani, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, insanoglu turunun bolunmez, mustakil parcasi birinin kendi kendini kendi iradesiyle, sorgulamamasinin, degerlendirmemesinin, insanlasmanin yolunu bulamamasinin, aksine; kolaya kacip, bilincaltinin yonlendirim ve yaptirimlarina teslim olmasinin, kendi birini ve turunu algilayamamasinin, bilinclenememesinin, rahatsizlik duymamasinin, zarar gordugunun bilinc ve farkinda olamamasinin sorunudur.

Kisaca, insanoglu turu ve birinin insanlasamamasi, kendi soyutlamasinin her turlu sorununu algilayamamasinin ve turun biri olarak insan temelli tursel bir DEVRIMI, SOYUTLAMASI UZERINDE GERCEKLESTIREMEMESININ bir urunudur.

Insanoglu turu ve birinin insanlasamamasinin, sorunu da cozumude soyutlamada yatmakta, evrensel ayniliktaki yapilanis ve isleyisin koken ve temellerini algilamakta ve TEMELLERDEN DEGIL; KOKTEN BASLAYAN BIR DEVRIMDE YATMAKTADIR.

Insanoglu turu ve birini insanlastirmayan soyutlamasinin insanlastirilmasi, ancak birinin kendinden baslayan kokten devrimi ile mumkundur.

Bence, bu mesaji okuyan her yazar arkadasin; kendinden baslayarak "ben neden insanlasamiyorum?" sorusunu ve "benim insanlasmam nedir ve bunu nasil gerceklestirebilirim?" sorusunu ve de kendinin insanlasmasini onleyen ve ona dogumdan itibaren verilen her soyutlamanin, soyut ve somut temellerini kendi algisi, rahatsizligi, gordugu zarar temelinde ele almasi ve sorgulamasi, bu SOYUTLAMA DEVRIMI icin, esastir.

Tabi, bu insanlasamamaktan rahatsizlik duyanlar ve zarar gorenler icin gecerlidir. Boyle bir sorunu oldugunu dusunmeyen, insandisi ve insanlikdisi bir degere zihniyetini teslim etmis beyinler icin, ya icinde bulundugu duzeyde, kendini adadigi ideolojik inancsal dogrusunun savasimini vermek, ya bananecilik, ya da yasanan bir mutluluk v.s. bilinc altinin hissettirdikleridir.

Oyuzden duzeyi, ideolojik inancsal dogrusu ne olursa ve hangi konuda olursa olsun, sorun rahatsizlik yasamayan bir beyin icin, bu mesaj algilanmaya musait degildir.

         

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...