Jump to content

Gercegin Degisimi/Degistirimi


evrensel-insan

Recommended Posts

Dogal dusunce de dogru ile gercek farki pek algilanmaz. Bunun nedeni, dogal dusuncenin; pozitif iceriginin olmasidir. Yani, hersey;ispat, kararlilik ve kesinlik uzerine kurulmustur. Bu temelde de, dogal dusunce de mutlak bir gercegin aranmasinin cikmazi hem bilimde, hem de felsefe de cok ca yasanmistir ve yasanmaktadir.

Gercegin ne oldugunun ve dogrudan farkinin algilanmasi, bir yerde ve ancak dogal dusuncenin, evrensel yapilanisi, isleyisi ve islevini icinde yer almadan ortaya koyabilmekte yatar. Gercegin bir sorunu da; real ile truth arasindaki farki gorememektir.

Sonucta; real nesnel gercekligi, Truth ta oznel gercekligi verir. Ama; konusma dilinin noktalama ve teke indirgeme yapisindan dolayi; truth ile real yanyana konamaz ve ya biri, ya da oteki sorunsalini ortaya atar.

Bilimsel gerceklikte bile, truth ve real aslinda icicedir. Yani; bilimsel bir teorinin soyutlugu truth'un gercegini,bilimsel bir o teoriyi pratikte kanitlayan da somutlugun, real'in gercekligini verir. Butun bunlar, dogal dusuncenin diyalektik ve aristotarian mantiklari icin gecerlidir.

Evrensel-insan dusuncesinde ise; epistemolojik gerceklik soz konusudur. Bu gerceklik, evrensel/insansal/kavramsal bir gercekliktir. Buradaki gerceklik, ister truth olsun, ister real olsun; pek fark etmemektedir. Tek farki biridsinin nesnel, digerinin oznel oldugu farkidir. Daha once de belirtildigi gibi; kisinin mustakil var olan varlik olarak, iradesinden bagimsiz bir olgudur gerceklik.

Ornek verelim. Bir kisinin mustakil bir varlik olarak; kendi icin uygun gordugu kisilik ve kimligini olusturan degerleri/verileri/tabulari; o kisi adina, onun; ideolojik/inancsal dogrularidir. Bu dogrular, adindan tutunda, kisiyi kisi yapan her turlu, soyut/somut degerdir. Iste bir kisinin kendi adina olan dogrusu; baska bir kisi icin epistemolojik gercektir. Bu su demektir. Kisinin Adinin, Ali olmasi; onun bir dogru degeridir. Bu deger, baska bir kisi acisindan yoruma acik bir konu degildir ve bunu dogrulamasi gerekmez. Dolayisiyle, yanlislama olanagida yoktur.

Iste, epistemolojik gerceklik olarak; bir verinin, eger dogrulanmasi gerekmiyorsa ve yanlislamak ta soz konusu degilse, o bir gercektir.

Yalniz, en onemli konu; gerceklerin degisebilecegi ve degistirilebilecegidir. Kisi isterse, mahkemeye bas vurarak, adini degistirebilir. Kisi, dusuncesine ve yasamina paralel olarak; miliyetini, ulkesini, dinini, ananesini v.s. kisaca kendine dogumdan itibaren verilen her turlu verisini degistirebilir. Cunku, bu onun bir gercegidir. Baskasinin degistirmesi mumkun degildir, yalniz; dusunsel olarak kisinin dusuncesinin degismesine yardimci olabilir.

Iste epistemolojik gerceklik, bu baglamda; kisinin kendi adina kabullendigi degerleri dogrulamaz, yanlislayamaz, sadece bir gercek olarak algilar.

Sonucta, kisinin bu veri olan gercekleri, bir ayrimcilik olmasi vasfiyla, dogal dusuncenin bu sorunsali, evrensel-insan dusuncesi adina ortaya konur ve dusunsel olarak, kisinin bu ayrimci degerini degistirmesine yardimci olur.

Oyuzden, dogal dusuncenin dogrulari sadece, dogrulayan acisindan dogrudur, yanlislayacak olan da;sadece dogrulayanin kendisidir. Tabi, bu dogru; sabitlenmemis, sahiplenilmemis ve degismez kilinmamissa. Yani, DOGRULUGUNA TESLIM OLUNMAMISSA.

Epistemolojik gerceklik ise; bu dogrularin, gercekliginin bilincinde oldugundan; ne onlari ispatlama, ne de yanlislama yoluna gitmez. Sadece dusunce olarak; degisebilecegini ve neden degismesi gerektigini ortaya koyar.

Cunku, GERCEKLER DEGISKENDIR. Hem kendi kendine, hem de insanoglu eliyle degistirilebilir.

Gerceklerin, kisilerin verile olarak degisimi ise; tamamen; bilgi, bilinc, sorgulama, ve degistirmeye acik olmasiyla mumkundur.

Kimse, kimsenin gerceklerini degistiremez. Sadece degisiminin gerekliligini gosterebilir.

Herkes kendi dogrusunu, yine kendisi yalanlayabilir. Baskasi, hem dogrulayamaz, hem de yalanlayamaz.

Iste, bilhassa soyut ideolojik/inancsal dogrusallarin dogruyu savunan eliyle, yanlislanabilmesi ve baskasinin da bu gercegin degisimini gerektiren dusunceyi ortaya koyabilmesi ve bu dusuncenin degisimi, ya da yanlislamayi yapacak kisi tarafindan algilanabilmesiyle mumkundur.         

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Sign in

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...