Jump to content

Ne, Kim, Neden ve Nasil?


evrensel-insan

Recommended Posts

Insanoglunun yukaridaki sorulari sorarken ve yanitlarken vermis oldugu yanitlar ve sorularin icerigi ve beyinlerinin bilincalti alisilagelmisliginin temelinde ya da bilincli ve farkinda olarak bilissel temelde soru ve yanitlara yonelimi bir yerde; insanoglunun her turlu ortaya koyumu farkinin da temelini teskil eder.

Ne sorusu genelde varliksal/ontolojik/teolojik temeldeki ideolojik inancsal dogrulama/gerceklestirme temelli metafizigin "seyin ne oldugu" uzerine yuzyillardir yaptigi tartismanin sorusudur. Kisaca varligin gercekligin dogrulugun temelinde indirgemeci ve determinizm iceren etik ve estetik dallarini da bunyesine alan sorudur. Burada genelde kim sorusu pek sorulmaz, ya da teolojik taban olarak olumlu/olumsuz bir yanit bulur.

Bu temeldeki evrensel-insan zihniyetinin temeli bellidir. Qua felsefesi ve yapilandirmaci epistemoloji. Yani "seyin ne oldugu yerine, seyin ne olarak neden ve nasil olusturuldugunun" aciklanmasidir.

Kim sorusu ise tamamen ya ozel/oznel ve ozsel temelde metafizigin teolojik temeldeki insanoglu ustu bir gucu iceren fizik otesi aklin yaratimina dayanan bir yaratici, akilli tasarimci ve genelde ya ne nin kendisi ya da ne nin yaraticisi olma durumundadir. Ozelde ise bir seyi dile getiren insanoglu akla gelir.

Evrensel-insan zihniyetinin hem genel hem de ozelde tek bir kimi vardir, o da insanoglu ve onun epistemolojik alternatifsizligidir. Bu temelde fizik otesi bir yaratici kimi aramaz ve gerek duymaz. Ozelde'de insanoglu nesini algiladigindan ve bilisselligine vardigindan neyi ortaya koyanin kim oldugunun insanoglu olarak bilisselligindedir. Qua felsefesi bunu aciklamaktadir. Ayrica yapilandirmaci epistemolojideki yapilandiran kim de insanogludur.

Neden ve nasil sorulari ise tamamen epistemolojik temelde bilgisel, bilimsel ve bilissel alani iceren sorulardir. Bilim bilimsel olarak ne metafizigin ne tartismasina ne de kim tartismasina dahil olmaz. Bir bilimsel olguyu teoriyi v.s. aciklayan bilim kisisinin bile aciklamasi onun kisisel degil; genel bilim adina olan aciklamasidir. Iste burada bilim kisisinin ne ve kim temelli aciklamasi bilimsel degil; onun kisisel aciklamasi olarak yansir.

Iste bu temelde evrensel-insan zihniyeti "seyin ne oldugunu ve de kim tarafindan ne olduruldugundan ziyade; seyin ne olarak ve kim tarafindan neden ve nasil olusturuldugunu" aciklar.

Hem ne nin tartismasina girmez ve bilirki yapilandirilmistir, hem de kim tartismasina girmez ve bilirki her seyi kendi adina icin eliyle ve kendine ortaya koyan tek kim insanogludur. Ustelik bu bir dialog degil, monologdur. Yani insanoglunun ortaya koydugu ne sadece insanoglu algisi, gozlemi, akli, bilgisi temelinde konur ve ortaya konan neyi de baglamaz. Cunku insanoglu disinda kalan her bir ne nin insanoglu ile kurabilecegi ortak bir dialog yoktur.

Bir yerde "5N 1K" yi tamamlama adina "ne zaman" sorusuna da deginelim. Zaman konusu insanoglu ortaya koyumunun her alaninda gecerlidir ve insanoglunun ortaya koyma noktalamasidir. Zaman bir insanoglu yaratimidir. Iste bu temelde kimin ve nenin ortaya koyumu ve koydugu ne nin mekansal degil; zamansal noktalamasidir. Cunku herhangibir kim herhangibir neyi zamansal olarak ortaya koyabilir, mekansal degil.

Ustelik burada zamansal kavramlarin ilkligi, tekligi onceligi ve sonraligi sozkonusudur ve bu bir kisir dongudur. Cunku bir kim bir neyi zamansal nasil ortaya koyarsa koysuun, onun bir ilklik ve oncelik kisir dongusu vardir.

Iste bunu onleme adina fizik otesi kimler "zamandan ve mekandan muaf" tutulurlar ki, bunun mantiksal olabilirlik olasiligi yoktur.

Varliksal olarak ta zamansal oretaya koyum, ister istemez varliksal ideolojileri inanc olarak ilklige teklige ve mutlakliga iter. Cunku baska turlu neyi ideolojik inancsal dogrularina gore ya kime oldurtamazlar ya da neyi indirgemeci ve determinist olarak ortaya koyamazlar.

Nerede sorusu ise mekansal bir sorudur ve genelde "sabit" bir mekani belirtmek icin kullanilir. Iste yine burada metafizigin bu soruya hem varliksal hem de fizik otesi olarak yaniti ya "heryerde/hicbiryerde" seklindeki bir yanittir. Burada unutulmamasi gereken bir nokta, bu soru yanitlanirken zamanlama olarak sabitlenerek yanitlanir. Yoksa vurgulanmak istenen mekanin sabitligi degildir, belirtilen mekanin o durum an ve sarta gore noktalanmasidir.

Aslinda bu baslik 21. yuzyilda insanoglu bilisselligi bilimsellik ve bilgi olarak cok onemli bir icerige sahiptir ve eminim algi olarak ve verilen anlam ve icerik olarak hic bir okuruna tatmin edici bir yanit olmayacaktir.

Iste bu temelde bu baslik ile ilgili herhangibir okurun soru, katki, yanit ve bilgi vermesi ve konu uzerinde dusuncesini belirtebilmesi adina,  konu ile ilgili mesajini iletmesi rica olunur.

Son olarak bilimsel bilgisel ve bilissel temelde bir ornek verelim.

Tasi elden birakirsaniz, yere duser.

Iste bilimsellik bilissellik ve bilgisellik; ne tas ne de eldir. Bilim tasla da elle de ilgilenmez. Sadece tasin neden ve nasil yere dustugu olgusuna yanit verir. Bunu da gozlemi teorisi ve test ettigi teorisinin bilimsel yontemi ile yapar. Ayrica bu aciklamasi da, gozlem farki dogurursa yanlislanir ve yeni bir gozlemin olgusal gecerliligini dogurur.

Tasin ne oldugunu bir fenomen olarak metafizigin varliksal ideolojik inanclari varlik ve gerceklik temelinde indirgemeci determinist olarak tartisir. Fizik otesi ise sadece tasi birakan el olarak kim sorusuna yonelir ve yanit arar.

Iste bu temeldeki bir doga olayina bir inancli ve din "bu kari yagdiran tanridir" derken ve ontoloji "kar budur/budegildir" diye tartisirken, bilim bilimsel olarak "bu kar neden ve nasil yagiyor?" sorusunu aciklar ve sorar.

 

  • Like 11
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...