Jump to content

Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi


evrensel-insan

Recommended Posts

Turkiye gundemini takip edenler gormuslerdir ki; Ergenekon mutalaasi sonrasi iki farkli eylem gelismesi oldu.

 

Yurdun dort bir yaninda savcinin mutalasini ve istemini protesto eylemleri

 

AKP' ye yonelik ve cesitli bombali saldirilar.

 

Bu iki eylem gelismesini ayni olay sonrasi olmasi gozlemi temelinde, emperyalist zihniyetin politik cikar uygulamasi akla geliyor.

 

Toplumu ve halki sogutmak ve kendi tarafina cekmek adina yapilan eylemler.

 

Ergenekon eylemlerin tum yurda yayilmasi ve kitleselligini bosa cikarmak ve bombalamalari ayni kaynaga yuklemek adina, genelde emperyalist zihniyet bombalamalari kendi duzenler.

 

Verilmek istenen mesaj sudur "bak siz bu ergenekon kararlarini protesto ediyoresunuz evet bu sizin demokratik hakkinizdir, ama; bomba eylemine yonelmeniz bir teror hareketidir."

 

Halka verilen mesaj da sudur "bakin gordugunuz gibi bu ergenekoncular terorist olduklarini bomba eylemleri ile kanitliyorlar."

 

O yuzden aman dikkat. Cunku bu bombalar bombalarin hedefinin kendini hedef almasi olabilir.

 

Hani bazi filmlerde vardir ya. Kisi bir kisinin kendisine saldirdigini ispat ya da gostermek icin; kendi kendine siddet uygular ya da para ile rica ile kendine birisi eliyle siddet uygulatir. Sonrada "beni bu hale falanca getirdi" der, iste aynen oyle.

 

Emperyalist zihniyetin politik cikari ugruna yapamiyacagi sey yoktur, buna kendine her turlu zarar verdigi susu de eklemesi dahildir.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Ben oyle bir sey demiyorum. Ben bu senin cumlenin mantiksal olabilirlik olasiliginin bulundugunu soyluyorum.

 

Kanit ancak gozlem ile olur.

 

Peki sen aksini kanitla.

 

 

Aynen öyle diyorsun, Erdoğan yaptırdı diyorsun.

 

Evet gözlem ile olur, bu olayı Erdoğan'ın veya o dediğin emperyalistler herkimse onların yaptığına dair gözlemin var mı?

 

Kanıtı olmayan bir şeyin aksi kanıt gerektirmez bunu sen de iyi biliyorsun, bu tarz laf oyunları yakışıyor mu?.

Link to comment
Share on other sites

Laf oyunlari ortada yok. Benim sundugum mantiksal olabilirlik olasiligidir ve ancak "bu bombalamalar AKP tarafindan yaptirilmamistir" seklindeki bir delil ve gozlem ile yok olur.

 

Cunku benim bu konularda tarihin gecmisine dayanarak ve emperyalist zihniyetin ulkeler bunyesinde nasil calistiginin bilgi ve bilincinde olarak soyledigim bir seydir.

 

Emperyalist zihniyetin tehlikesini benim duzeyimde algilayamanlar icin tabi ki ayni soylem gecerli degildir.

 

Anladigim kadari ile senin dusuncen de bu yonde.

Link to comment
Share on other sites

Anlattığın şey komplo teorisinden başka bir şey değil. 

Verilmek istenen mesaj sudur "bak siz bu ergenekon kararlarini protesto ediyoresunuz evet bu sizin demokratik hakkinizdir, ama; bomba eylemine yonelmeniz bir teror hareketidir."

 

Halka verilen mesaj da sudur "bakin gordugunuz gibi bu ergenekoncular terorist olduklarini bomba eylemleri ile kanitliyorlar."

 

O yuzden aman dikkat. Cunku bu bombalar bombalarin hedefinin kendini hedef almasi olabilir.

 

Bak yukaridaki "sucu Ergenekon'a atma" ile ilgili bir haber sana.

 

Saldırılar Ergenekon mütalaasının intikamı mı?

 

Ankara'da dün gece Adalet Bakanlığı ek binasına 2 el bombası atıldı. Aynı dakikalarda AK Parti'nin Balgat'taki Genel Merkezi'ne de LAW silahıyla atış yapıldı. Saldırıların Ergenekon davasında önceki günkü mütalaanın hemen ardından gelmesi dikkat çekici bulundu. Başbakan Erdoğan bugün içerisinde yaptığı bir açıklamada ellerinde ciddi bilgiler olduğunu ve yakında açıklayacaklarını belirtti.

20 Mart 2013, Çarşamba - 17:02

 

 

20.03.2013 14:27 Dün gece Ankara’da yürekleri ağza getiren ilk saldırı Adalet Bakanlığı’nın Kızılay’daki ek binası önünde gerçekleştirildi. Edinilen bilgiye göre bir grup, Adalet Bakanlığı’nın önünden geçerken, bahçedeki ziyaretçi kapısına iki adet el bombası atıp kaçmaya başladı. Bu sırada Güvenpark’ta bulunan Çevik Kuvvet polisleri kaçan 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayda yaralanan biri personel eşi olmak üzere iki vatandaş ambulansla hastaneye kaldırıldı. Saldırının yapıldığı alan Ankara’da yaya trafiğinin en yoğun yaşandığı bölgelerden birisi. Bölgede Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yargıtay binaları bulunuyor.

 

Adalet Bakanlığı’na atılan el bombalarıyla eşzamanlı olarak AK Parti Genel Merkezi’ne de LAW silahıyla saldırı düzenlendi. Ateşlenen roket, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinin de bulunduğu 8. kata isabet ettiği öğrenildi. Binada maddi hasar oluştu. Saldırı sonrası olay yerinden kaçan bir zanlının eşkali Emniyet görevlilerince tespit edildi. Zanlının 35 yaşlarında, 1.75 boylarında, zayıf yapılı, seyrek saçlı olduğu, üzerinde koyu pantolon, kapüşonlu siyah mont bulunduğu belirtildi. Zanlının Söğütözü’ndeki ağaçlıklı alandan Anadolu Bulvarı’na doğru kaçtığı belirlendi.

 

İçişleri Bakanı Muammer Güler, AK Parti’ye yönelik saldırıyla ilgili “200 metre ötedeki bir parkın gerisindeki ağaçlıklı bölümde içerisinde silahın ateşleme bölümleri ve bazı malzemelerin yer aldığı bir çanta bulundu. Fail veya failleri en kısa zamanda yakalayacağımızı ifade edebilirim. Güvenlik güçleri gündemde hangi süreç olursa olsun terörle, silahlı eylemlerle mücadeleye tam gün esasına göre ve Türkiye’nin her yerinde aynı kararlılıkla devam edecektir.” diye konuştu.

 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise atılan bombalar ve LAW silahlı saldırının AK Parti hükümetini demokrasi ve hukuk yolunda ilerlemekten alıkoyamayacağını belirtti. Çelik, saldırının partilerine değil, demokrasiye yapıldığını dile getirerek, “Bu saldırı çözüm iradesine yapılan bir saldırıdır. Ergenekon zihniyetinin yaptıklarını şimdi başkaları üstlenmiştir. Teröre asla boyun eğilmeyecektir. Kendilerini bile bomba olarak patlatsalar milletin iradesini geri çeviremezler.” dedi. Çelik, bugünlerde şer odaklarına karşı önemli operasyonlar yapıldığını hatırlatarak saldırıyı DHKP-C terör örgütünün gerçekleştirdiğini ima etti. Edinilen bilgiye göre, saldırının yapıldığı alanda DHKP-C terör örgütünün flaması bulundu. (DHKP-C eylemi üstlendi)

 

‘SALDIRILAR YOLUMUZDAN ALIKOYAMAZ’

 

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de hadiseyi lanetlediğini vurgulayarak, “Bu tür korkak ve saklanarak yapılan eylemlerle bir yere varılamaz.” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin önemli bir zaman dilimi içerisinden geçtiğini aktaran Ergin, şunları söyledi: “Türkiye’de ne zaman bir hamle dönemi başlasa, ne zaman bir atılım yapılsa bu tür provokatif eylemlerle geçmişte de karşılaştık. Muhtemel sabote girişimleriyle karşılaşacağımızı tahmin ediyorduk. Bundan sonra gelecek sabote girişimleri bizi doğruluğuna inandığımız yoldan alıkoymaz. Biz ülkemiz için, milletimiz için doğru bildiğimiz istikamette devam edeceğiz.”

 

BAŞBAKAN: CİDDİ BİLGİ VE TESPİTLER VAR

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi binalarına düzenlenen saldırılarla ilgili olarak, ciddi bilgi ve tespitlerin elde edildiğini belirtti. Erdoğan, kısa süre sonra açıklama yapacağını söyledi. Danimarka Kraliçesi II. Margrethe ile görüşmek üzere kaldığı otelden Amelienborg Sarayı'na hareket eden Başbakan Erdoğan, dün akşamki saldırılarla ilgili olarak basın mensuplarına ayaküstü yaptığı kısa açıklamada, "Ciddi bilgiler var, tespitler var. Kısa süre sonra açıklama yapacağım" dedi.

 

MÜTALAANIN ARDINDAN GELEN SALDIRILAR İNTİKAM AMAÇLI

 

Hükümete yönelik eş zamanlı ve profesyonel silahlı iki saldırının, önceki gün Ergenekon davasında savcılarca mütalaanın açıklanmasından hemen sonraya denk gelmesi dikkatleri çekti. El bombaları ve law silahları gibi profesyonel silahlara dikkat çeken uzmanlar, saldırıların intikam amaçlı olduğunu, arkasında Ergenekon ya da onun taşeronu DHKP-C olabileceğine işaret ediyorlar.

 

Daha önce Ergenekon örgütüne taşeron eylem yapmakla suçlanan Devrimci Karargah Terör Örgütü de AK Parti binalarına yönelik benzer saldırıları gerçekleştirmişti.

 

İlginçtir ki, Ergenekon soruşturmasının 2007'de başlaması ve hızla genişlemesinin ardından intikam amaçlı olduğu yorumları yapılan bazı terör saldırıları gerçekleşmişti. 9 Temmuz 2008'de İstinye'deki ABD konsolosluğunu koruyan 3 polisin katledilmesi, 28 Temmuz 2008'de Güngören'de kalabalık içinde patlatılan iki bomba ile 17 kişinin katledilmesi, 1 Ağustos 2008'de PKK'nın öncelikli hedefinin polisler olduğunu duyurması, 7 Ağustos 2008'de Üsküdar Selimiye Kışlası'na havan toplu saldırı, 1 Aralık 2008'de Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na bombalı saldırı.. Peşpeşe gelen bu dört saldırı Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak değerlendirilmişti.

 

PKK terörünü bitirmek için son dönemde barış süreci görüşmeleri olumlu şekilde ilerliyor. Bu nedenle saldırıların PKK işi olduğu düşünülmüyor. Yine de derin PKK denilen ve PKK içinde etkin olan Ergenekon bağlantıları olasılığı da göz ardı edilemez.

 

Olası diğer terör örgütleri olarak 'Devrimci Karargah' (DKÖ) ya da olay yerinde örgüt flaması bulunan DHKP-C, bu saldırının ardındaki örgüt olabilir. Bu da asıl kaynağın Ergenekon olduğu anlamına geliyor. Çünkü bu örgütlerin Ergenekon'a taşeron olarak derin eylemler yaptıkları biliniyor. Özellikle son dönemde hareketlenen DHKP-C, liderleri olan Dursun Karataş'ın hapisten kaçırılması, bu liderle çekişen diğer lider Bedri Yağan ve ekibinin polis çatışmasında yargısızca infaz edilerek katledilmesi, Ergenekon şüphelisi Hanefi Avcı'nın bu operasyonu yönetmesi, yine Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargah Terör örgütü sanıklarıyla bağlantısı ve onlarla birlikte halen aynı davada yargılanması, Ergenekon örgütü tarafından ihale edildiği ileri sürülen derin suikastlerde görev alması gibi ilginç bazı bulgular (1) nedeniyle DHKP-C, 'Derin Sol' olarak da nitelendiriliyor. Dolayısıyla saldırıları DHKP-C düzenlemiş dahi olsa Ergenekon'un bu eylemlerin ardındaki asıl merkez olduğu söylenebilir.

 

Hem Ergenekon'un hem de diğer terör örgütlerinin üzerinde yer aldığı son aylardaki çarpıcı delillerle ortaya konulan ve mahkemelerin izini sürmeye başladığı Özel Harp Dairesi'nin (ÖHD) saldırıların ardındaki asıl merkez olabileceği, sivil uzantıların harekete geçmiş olabileceği de söylenebilir. Geçtiğimiz haftalarda Malatya Zirve katliamı davasına bakan mahkemenin talebi üzerine İstanbul'daki Ergenekon davasına bakan mahkemeden gönderilen bir belgede, DHKP-C'nin Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensuplarıyla ortak eylemler yürüttüğü, Özel Harp'in Alevi grupları kendi yapılarına kazandırma çalışması yaptığı belirtiliyordu. (2)

 

Başbakan'ın kısa süre içinde açıklayacağını söylediği saldırganlarla ilgili elde edilen somut bilgiler merak ediliyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

 

Evet simdi soyle bakalim, komplo nedir ve hangisi komplo?

 

Link to comment
Share on other sites

Hüseyin Çelik faili buldu: Ergenekon zihniyeti!    

 

 

AKP Genel Merkezi'ne ve Adalat Bakanlığı'na yapılan saldırılar sonrası AKP genel merkezinde AKParti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve İçişleri Bakanı Muammer Güler basına bilgi verdi.

19 Mart 2013 Salı 23:39

 

Hüseyin Çelik ve Muammer Güler'in yaptığı açıklamadan satırbaşları:

Atılan lav silahı çok küçük maddi hasara yol açtı. Kendileri bile bomba olup patlasalar, terörle mücadele devam edecektir. Teröre asla prim verilmeyecek.

Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin söyledikleri hepimizin malumudur. Böyle zamanlarda bizim milli bir duruş sergilememiz gerekiyor. Türkiye anaların ağlamaması için ortaya bir dil koyarken, onların da sorumluluk duygusuyla hareket etmesi gerekiyor. Bu tahrik edici üslup Türkiye’nin gündeminden çıkmalıdır. Başbakan ve AKP birinci dereceden sorumludur. Ama muhalefet de sivil toplum örgütlerinin de sorumluluğu vardır. Biz kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Zarar görmekten çekinecek bir parti değiliz. Hiçbirine bundan önce olduğu gibi bundan sonra da, bunların uzantılarına da papuç bırakmayacağız.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER SALDIRININ AYRINTILARINI ANLATTI

Ne zaman ümit çiçekleri açılsa, birileri devreye giriyor. Sayın Başbakanımız bir siyasi kararlılılktan bahsediyor, Türkiye’nin gündeminden insan öldürmeyi çıkartmaktan bahsediyoruz.

Muammer Güler: Bir parkta lav silahının ateşleyicisi bulundu. Lav silahının ateşleyicisinin yanında bazı bez parçaları vardı.
Hüseyin Çelik: Biz bu süreçte, uzun bir yolculuğa çıkmışız, bunları tribülans olarak kabul edebilirsiniz, tribülanslar bizi yolumuzdan alıkoyamaz.
Ergenekon dediğimiz şey devlet içerisinde devlet gücünü kullanan bazı çetelerin faaliyetidir. Şu iddiada bulunuyoruz: Bu ve benzeri olaylar da Egenekon zihniyetinin devamıdır. Doğrudan bağlantı kurmuyoruz, ama bu bu zihniyetin devamıdır. Bu zihniyetle mücadelemiz devam edecektir.

 

Yukasridaki aciklamalarin, Bush'un ikiz kulelere yapilan saldiridan sonra "hedef gosterme" adina yaptigi aciklamalardan hic bir farki yoktur.

Link to comment
Share on other sites

Çifte terör saldırısı Ergenekon bağlantılı

  • AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na yönelik terör saldırılarına ilişkin, "Bunun yanında olayın başka boyutu da bunun Ergenekon ile olan bağlantısıdır. Geçmişte de buna benzer şeyler olmuştur" dedi. Danimarka'da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:

    DEMOKRASİYE SALDIRI: Partimize saldırıda kullanılan lav silahı malzemeleriyle birlikte orada ele geçirildi. Parmak izleri, kamera tespitleri ile eşkal tespiti yapıldı. Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırının failinin de eşkali tespit edildi. Öyle zannediyorum ki her ikisi de kısa zamanda yakalanacaktır. Bu yapılan saldırı demokrasiye yapılan bir saldırıdır.

    DERİN BAĞLANTI: Bunun yanında olayın başka boyutu da bunun Ergenekon ile olan bağlantısıdır. Geçmişte de buna benzer şeyler olmuştur. Türkiye ne zaman sağlıklı bir sürece girmişse, sağlıklı bir dönemi yakalamışsa böyle bir dönem içerisinde bu tür derin devlet gibi, Ergenekon tipi bağlantılar ortaya çıkmış ve bu bağlantılar çerçevesinde de buna benzer eylemler hep olmuştur. Şu andaki eylem de bunun bir benzeridir.

    FARKLI TÜRKİYE VAR: Artık farklı bir Türkiye var. Çözüm sürecinin gayretinde olan bir Türkiye var. Çözüm sürecini engellemeye, provoke etmeye çalışan terör örgütü var. Bunlara pabuç bırakmayacağız. Geri durmak, geri adım atmak, süreci ertelemek söz konusu değil. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Birkaç tane densiz, iradesini bir yerlere teslim etmiş taşeronlara bu süreci asla bırakmayacağız. Ortada güçlü bir irade vardır.

    ERGENEKON DAVASI: Ergenekon davası bitmiş değil. Ergenekon ile ilgili dava bir süreçtir, süreç devam ediyor. Ortada bir mütalaa var. Bundan sonra mahkemenin vereceği bir karar var. Bu son olay değil, geçmişi var. Maziden aldığımız zaman nasıl Susurluk türü şeyler yaşadık. Bu da ona benzer bir olaydır. Olayı anatomisi içinde değerlendirmek gerekir. Benzer olayların geçmişte de olduğunu görüyoruz.

    'Nevruz gölgelenmesin'
    Nevruza kimse gölge düşürmesin. Baharın çiçeklerle beraber yeşermesi bize neyi anlatıyorsa, toprağın dirilişi neyi anlatıyorsa biz burada da sevgiyi, barışı, özgürlüğü hep birlikte ele alacağız. Sevgi olsun, saygı olsun, gülümseyen gözler olsun; kan, gözyaşı olmasın. Nevruz böyle kutlanmaz. Şenlik olur, festival olur, eğlence olur. Buna kimse gölge düşürmesin. Benim ülkemde barış var, savaş yok.

     

     

     

    Goruldugu gibi "hedef gostermede" hic zaman kaybi yok.

     

    Emperyalist zihniyetin nasil isledigini algilayamayanlar, ne bu mesajlarin icerigini ne de bu saldirilar ile ergenekon eylemlerinin es zamanliligini ne de kimin neden bu iki farkli eylem arasinda bag kurdugunu algilayamazlar.

     

    1970'lerde sirf silah satisi artsin diye, tazecik genclerin ellerine silah tutusturan ve onlarin masumiyeti ustuinden cinayet isleten de ayni zihniyettir.

  • Libya'da Irak'ta ve Bugun Suriye'de karmasanin temeli de silah ticareti yapanda ayni zihniyettir.

Bu zihniyet, once kendi ikiz kulelerini kendi vurdurarak baslamistir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...