Jump to content

"Bir Kavrama Ozguluk" ile "Bir kavramdan Ozgurluk" Farki/Iliskisi


evrensel-insan

Recommended Posts

Genelde etik ve metafizigin tum numenal yeti degerleri verileri ve tabulari; insanoglunun yasam ve iliskisinde kendisine ve kendisinin kisilik kimlik degeri yaptigi ve kendisine dogumdan verilmis savundugu sahip ciktigi ve ugruna savastigi ve hatta yasamini yitirdigi kavramlardir.

 

Bu kavramlar evrensel olarak ya bir ideolojik izm temelinde ya da bulundugu cografi ve toplumun nesiller boyu zihniyet olarak aktardigi etik (milli, dini, etnik, siyasal, sosyal, kulturel, politik, teolojik, teleolojik, toresel, geleneksel v.s.) veri deger ve tabulardir.

 

Iste bu kavramlardan hangisini dile getirme adina konu ve kavram olarak alirsaniz alin; dogal/fenomenal zihniyetin parcasal, bolgesel, cikarci, ayrimci, ve guc/otorite saglamak adina duygu somurusune tasinmasinionleyemezsiniz.

 

Kisacasiu birileri bunlarin ugrunda savasir ve can verirken, kimileri bu kavramlari kendi cikarlari dogrultusunda kullanir ve somuruye tasir. Genelde bu somuru sadece kandirmaca temelindedir.

 

Once "bir kavrama ozgurluk" olarak konuyu ele alalim. Diyelim kavramimiz gunumuze de uygun olarak milli bir deger olsun. "bir turke/kurde ozgurluk" ya da "bir muslumana/aleviye/dinsize ozgurluk" Iste buradaki bakis acisi ve bu ozgurlugun taninarak temsil edinerek ve uygulanarak yerine gelmesi demek.

 

ADI GECEN OZGURLUGUN HAKKINI TANIMAK demektir. Nedir hak tanimak; Hak tanimak, turkun bir turk gibi kurdun bir kurd gibi, muslumanin, alevinin ve dinsizin v.s. istedikleri gibi yasam ve iliski hakkinin olmasidir.

 

Birey bilisselligi ile konuya bakarsak; bu degere sahip herhangibir bireyin, diger degerleri de saygi ile karsilamasi ve nasil kendi hakki olan degerine ozgurluk istiyorsa, digerlerinin de hakki olan degerlerine ozgurluk almasini saygi ile karsilamasidir.


Yani "ben bir turk olarak nasil yasam ve iliski suruyorsam; bir kurd de bir kurd gibi yasam ve iliski surebilmelidir. Turk olarak yasam nasil benim hakkim ise, kurd olarak yasam da onun hakkidir." Bu cumleyi yukarida adi gecen ya da gecmeyen her turlu deger icin kullanabiliriz.


Iste "bir kavrama ozgurluk" o kavramin hakki olan ozgurlugune yasam ve iliski hakkinin tanim ve temsilini tanimaktir.


Burada unutulmamasi gereken en onemli nokta, "bir kavramin diger kavram uzerinde kuracagi herhangibir ayrimci ustunlugu, cikari, zorlamayi, empozeyi, mudaheleyi v.s. onlemek ve izin vermemektir.


Iste maalesef butun bunlarin uygulanabilmesi ve yerine getirilebilmesi icin ise; bir ust bilinc ve farkindalik duzeyi olan "bir kavramdan ozgurluk" gelir. Yani insanoglu acisindan gozlem sunu gostermistir. "Bir kisinin bir kavrama ozgurluk hakki taniyabilmesi ancak kisinin o kavramdan zihinsel olarak arinmis olmasi ile mumkundur"


Bu, su demektir. Kisi bilissellik olarak turk ya da kurd ya da musluman alevi ya da dinsiz v.s. temelli tum degerlerin aslinda insanoglunu biribirinden ayiran ve bolen degerler oldugunun bilinc ve farkina varmis ve genelde bu etik inancsal ideolojik degerler olan milli ve dini degerlerden kendini zihinsel olarak arindirmis ve kurtulmustur. Yani onun icin herhangibir dini ya da milli deger kavram olarak bir anlam ifade etmemektedir. Dolayisi ile bu kavramlar ile olumlu ya da olumsuz bir bag kurma ihtiyaci hissetmemektedir.


Iste ancak bu duzey bir evrensel-insansal cagdas guncel, bilimsel, bilissel ve bilgisel duzeye kendini yetistirmis ve yukseltmis bir beyin; iki seye yonelir.


Ya amerikan idealizmi ve emperyalist zihniyet gibi bunu kendi cikarina kullanir somurusunu ve su istismarini yapar ve kisileri bu degersel kavramlarda mikro ayrimci olarak kiskirtir, boler ve biribiri ile savastirir. Bunun adi bireyci akilciliktir.


Ya da bu birey eger tursel bilinc ve farkindaligin bilisselligine erismise; tam tersini yapar ve antiayrimci olur. Yani bu farklari biribirinden ayirmak, bolmek biribiri ile savastirmak yerine; bunlari bir fark cesitliligi olarak algilar ve farklarin farkinda antiayrimci olarak farklarin bir arada bir butun icinde ve birlikte yasam ve iliskisini saglar.


Iste ancak birey bilisselliginin tursel duzeyi, tum bu farklardan arinmis olarak,yani "kavramdan ozgur" olarak, ancak bu farklara hak tanir. Yani "kavrama ozgurluk" tanir.


Iste birey bilisselliginin bireyci akilciligi farklari biri biri ile savastirir ve kendi cikari dogrultusunda harcarken; birey bilisselliginin tursel yani evrensel/insansal bilisselligi yani KENDILIK BILISSELLIGI bu farklarin biri biri ile birlikte farklarinin varliginda antiayrimci olarak beraberce yasamasini saglar.


Aslinda burada bati denilen medeniyetlerin iki yuzu de ortaya cikar. Genelde kendi ulke ve toplumlarinda mumkun oldugu kadar antiayrimci olmaya calisirken, emperyalizm zihniyeti ile kendi disinda kalan ulke ve toplumlarda ise bu farklari mikroayrimcilik olarak kendi politik/ekonomik/diplomatik cikari temelinde o ulkeicinden ve disindan farklaribiribirine kiskirtir ve savastirarak biribirinden ayirir ve ulkeleri boler ve yonetir/yonlendirir.


Bunun boyle oldugunu algilamak icin soyle bir 50 yillik tarihe ve dunyaya bir bakmak yeterlidir.


Bunu iki cesit yapar; ya ABD israil temelli olarak fiziki saldirilarla, ya da rusya/cin olarak ulkelere ekonomik destek saglama amaci ile. Aslinda birinin vahsi digerinininsancil gibi gorunmesi bir aldatmacadir. Cunku ikisinin de amaci emperyalizmin gucu ve otoritesi temelinde ulkeleri oyle ya da boyle kendi idaresi altina almak ve yaptirim/yonlendirim uygulamaktir.


Iste bu da bize ister istemez, ulkemiz gibi "emperyalizmin zayif halkasi" olan ulkelerin emperyalizmin her turlu eline gecmemesi adina; kendi farklar sorununu kendisinin cozmesini getirir. Cunku ulke bu farklar sorununu kendi cozemezse; emperyalizm kendi ekonomik/politik/diplomatik cikari adina cozecek, bu da o ulkenin butunlugunun sonu olacaktir. Bunun en son ornegi SSCB ve Yugoslavya'dir.


Unutmamak gerekir ki; kavrama ozgurluk tanimayana, o kavramdan ozgur olan emperyalist zihniyet taniyacak ve bunu kendi cikarina kullanacaktir.


Su an ulkemizin onun emir eri olan AKP eli ile yasadigi gibi.


"Ates olmayan yerden duman cikmaz" demekki dumani yani emperyalizmi yok etmek istiyorsak, atesimizi kendimiz sondurmeli ve her turlu etik temeldeki farkli kavrama ozgurluk hakkini once toplumsal bilinc bazinda tanimali ve bu tanimayi da ulkenin yasam ve iliskisine tasimaliyiz.


Halk dili soylemi ile "turk/kurd/ermeni/musluman/alevi/dinsiz v.s. kardestir." diyebilmek; her bir kardesin diger her bir kardese kavram ozgurlugunu tanimasi ve saygi ile karsilamasi demektir.


Deprem dedenin dedigi "deprem ile yasamayi ogrenmek" , "farklarimiz ile yasamayi ogrenmek" demek olmalidir.


Yani bir fark temelinde diger farklari otekilestirmek degil; kendi farkimiz gibi her turlu farki icsellestirebilip kucaklayabilmek.


Aslinda toplumumuz tarihsel miras olarak bunu hep yasamistir. Yalniz ne yazikkibunun bilinc ve farkinda degildir. O yuzden de kolayca biribirine dusurulur.


Iste bu kendilik bilisselligi duzeyi beynin, emperyalizme kendi ya da antisi olarak degil; emperyalist olmayan temelde NON EMPERYALIST ZIHNIYETIDIR. Insanoglunun numenaldevrimi ile insanlasmasi adina Bilimsel/bilissel bilgisel temeldedir.


Iste burada yapilacak olan bu tarihi gercegi bilinc ve farkindalik olarak bilissellige tasimaktir. Bu da ulkemiz her birkisisinin o ulkede yasayabilme ve ulke butunlugunu koruyabilme sartidir.


 

  • Like 23
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...