Jump to content

Saying

Members
  • İçerik sayısı

    96
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

Everything posted by Saying

  1. Eline saglik mantik. Bu sitede olayi sadece felsefi boyutlariyla mi ele alacaksin yoksa islami elestiriyi de katacak misin?
  2. evrensel sen kendi yazdıklarını okumuyor musun?
  3. Aynen öyle diyorsun, Erdoğan yaptırdı diyorsun. Evet gözlem ile olur, bu olayı Erdoğan'ın veya o dediğin emperyalistler herkimse onların yaptığına dair gözlemin var mı? Kanıtı olmayan bir şeyin aksi kanıt gerektirmez bunu sen de iyi biliyorsun, bu tarz laf oyunları yakışıyor mu?.
  4. Barışın neresi b.klu değnek?
  5. Bombaları Tayyip Erdoğan attırdı diyorsun. Haydi bunu kanıtla.
  6. Anlattığın şey komplo teorisinden başka bir şey değil.
  7. Evrensel, bu başlıkta yazdıklarına içerik olarak katılıyorum fakat seninle ilgili genel olarak eleştirmek istediğim iki husus var. Bu eleştiriler sadece bu mesajlar için değil, gözlemlediğim kadarıyla genellikle yaptığın şeyler üzerine olacak. Bu eleştirilerimi suçlamak gibi bir amaçla değil, olumlu etki yapması açısından yapacağım. İlk olarak, yazım tarzını okumak ve anlamak çok zor. Belli ki sunduğun metodu başkalarına aktarmak istiyorsun, yani derdin anlaşılmak, eğer aksi olsaydı forumlarda bu kadar çok yazıp vakit harcamazdın. Fakat üzgünüm ki yazım tarzını anlamak çok zor. Eminim şimdiye kadar yazdıklarının anlaşılmadığı hakkında çok sayıda şikayet almışsındır. Ben senin yazım tarzını çözmüş olduğumu düşünmeme rağmen yine de bir cümleni anlamak için birkaç kez okumak zorunda kalabiliyorum. Bu mevcut durum fikirlerini ifade etmeni engelliyor ve hatta yanlış anlaşılmana yol açabiliyor(mevcudiyet örneğinde olduğu gibi). Seni bu konuda uyarmak istedim. Hangi nedenlerden ötürü anlaşılmazlık oluştuğunu istersen yardımcı olmak isterim; fakat ben bildiğim gibi yazarım isteyen senin gibi uğraşır çözer yazım tarzımı dersen o başka. İkinci eleştirim ise başkasının açtığı başlıklara anafikirler ile ilgisiz iletiler atmanla ilgili. Örneğin bu başlıkta anafikir inançlı insanların inançları sebebiyle başkalarına zarar vermesi iken sen inancın kavramsal ve psikolojik köklerinden bahsediyorsun.
  8. Türkiye'den katılım bayağı yüksek görünüyor ama bana gerçekçi gelmedi. Ya dünya'dan yeterince katılım yok ya da bizim millet tekrar tekrar kaydoluyor. Online anketlerde Fettullah Gülen'i veya Atatürk'ü yüzyılın kişisi yapan zihniyet bu milletin ateistinde de pekala ortaya çıkabilir, sorun kültür meselesi.
  9. Haklısın ei, benim senin felsefenle ilgili okumalarım genelde felsefi sistem ön kabulü üzerine olduğu için metod olarak tekrar okumalıyım. Ayn Rand'ın bireyci yönünü değil epistemolojik yönünden bahsetmiştim. Geç yazıyorum kusura bakma.
  10. Konu hakkında faydalı bir başlık: http://www.bilimfeneri.gen.tr/phpBB2/viewtopic.php?p=24390
  11. Saying

    Kitap Önerileri

    Ne kadar saçma bir kitap olduğunu sonradan anladım
  12. Saying

    Din egitimi

    Aslında eğitim ve öğretim kavramları birbirinden farklıdır. Eğitim aileden, çevreden ve deneyimlerden alınır ve yavaş yavaş, farkına varılmadan gerçekleşir. Öğretim ise okullarda gerçekleşen iştir. Okulda "öğrenim/öğretim" yapılır, bu öğretim işini yapan kişiye "öğretmen" denir. Hal bu iken bu konuyla ilgili bakanlığımızın adında "Milli Eğitim" denmesi çok şaşırtıcıdır. Dini öğreti ise bambaşkadır. Dini öğreti dinin toplum içinde yaşayan telkinleri, ahlak kodları ve adetlerini içerir. Hem dini eğitim hem dini öğretim hem de dini öğreti aile ve çevreden alınır. Dini eğitime örnek: abdest, namaz, oruç vs. ritüellere alıştırmaktır. Dini öğretime örnek: ayet, sure, emir ve yasakları öğretmedir. Dini öğretiye örnek: dinin telkin ettiği ruh ve duyguları aşılamadır. örneğin cihad. Dini eğitimde verdiğim örnekleri uzun vadeli oldukları için eğitim kategorisine, öğretimdekileri de kısa sürede meydana geldikleri için öğretimde kategorilendirdim. Bence eğer çocuğumuzun ateist olmasını istiyorsak belli bir yaşa gelene kadar dini eğitim verilmemeli. Yani bu ne demek? Cehennemle ve tanrıyla korkutulmamalı, tabula rasa bu konuda olduğu gibi bırakılmalı. Belli bir yaştan sonra da anti-dini eğitim verilmeli.
  13. Atilla Yayla senin kafadarları çökelek yapmış:
  14. İnançsal dünya tam da özel mülkiyet olmalıdır ki (inanmamak da bunun içinde) herkes başkasında kendi sınırını bulup gerçek bir özgürlük ortamında yaşabilsin.
  15. Çarşaflı olmanın alternatifi makyajlı olmak, tuvalet giymek veya saçını kısa kestirmek midir? Ayrıca şunu soruyorum: bu videoda vurgulanmak istenen zımni fikri hazırlayan zihniyet topluma alternatif yaşam tarzı sunma hakkını nereden alıyor? Sunma diyorum ama yıllarca uygulanan şekliyle devlet zoruyla dayatmaydı. Bu dayatmacı faşizan zihniyet yüzünden kökten dinci güruh hem arttı hem de daha da radikalleşti.
  16. Söylediklerimi desteklemek için antik yunanda eleştirel düşünce nasıl başlamış bununla ilgili bir örnek vereyim. http://www.youtube.com/watch?v=i1M6uL8EM3o Video'nun 2:25:45'inci dakikasından başlayın. Önce Osmanlı ve Avrupa'daki durumla ilgili sonra da özellikle eski yunanda kitapçı Pisistratus ile ilgili bölümü dinleyin.
  17. Kapitalizmin topluma inanç veya akıl aşılamak gibi bir misyonu yoktur, bu örnek üzerinden konuşursak kapitalizm piyasada(toplumda) zaten mevcut olan parapsikoloji inancını alır ve onlara istediği programı sunar, bu aynı zamanda medyanın etki gücünden dolayı yaygın ve kültürel olarak mevcut olan inançların yayılmasını ve palazlanmasını sağlar mı, sağlar? Bu sonuç kapitalizmin doğrudan suçu değildir. Aynı kapitalizm bilimsel programlar da yapar. Bu bilimsel programları yoktan var eden nedir? Cevap: Kapitalizm. Bu aynı zamanda medyanın etki gücünden dolayı yaygın olmayan ve kültürel olarak beslenmeyen akılcı düşüncenin yayılmasını ve palazlanmasını sağlar mı, sağlar? Bu sonuç kapitalizmin doğrudan faydasıdır. Altı çizili yerlere dikkatinizi çekerim. Kapitalizm sonuçları itibariyle var olan akılcı düşünceyi köreltmez, bilakis var olması için insanda doğuştan var olan cehaleti(inancı) değil, var olmak için irade ve insan eylemi gerektiren, yani insanın ürünü olan akılcı düşünceyi yoktan var eder. Zaten var olan negatif şeyi yayar, fakat kendiliğinden var olmayan akılcı düşünceye daha büyük bir etki yapar, onu neredeyse yoktan var eder. Soruyorum, hanginiz kapitalizmin ürünleri olmadan şu anki akli seviyenize gelebilirdiniz? Buna kitap da dahildir, belgesel de, okuduğunuz okul da. İnançlar kapitalizm yüzünden değil, kapitalizme rağmen yaygındır.
  18. Merhaba evrensel-insan, http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=46400&st=0 Senin ateistforumda cevap verme hakkın olmadığından tartışmaya o forumdaki mesajları baz alarak buradan devam etmek istedim. Bilmem fark ettin mi ama yapılan karşıt yorumlar senin mevcudiyeti reddettiğin üzerine(ilk başta ben de öyle anlamıştım). Başlıkları yeniden gözden geçirdim de bence yanlış anlaşılmışsın. Herneyse... Bu bahsettiğin şeyler yeni değil, Ayn Rand da kavram teşkili meselesinde senin bahsettiklerin ile paralel şeylerden bahsediyor fakat onda evrenselliği yakalamış bir ahlak felsefesi de var. Seninkinde ise bir ahlak felsefesi olmadığını görüyorum. Orada bir namus örneği vermiştim ve buna karşı bireylerin şahsi yorumları olabileceğinden bahsetmişsin, yani sende kavramlar arasında hangisinin bilinçten atılmaya değer, hangisinin atılmaması gerektiği konusunda bir evrensel(genel-geçer) etik mevcut değil. Mesajlarda insanın hangi kavramları koruyup hangi kavramları korumayacağına karşı standardın kişisel bir rahatsızlığın varlığıyla tespit edileceğinden bahsetmişsin(http://www.ateistforum.org/index.php?showtopic=46400&st=20#entry747261). Bu da evrensel olarak atfettiğin felsefende evrensel bir ahlak yasasının/felsefesinin olmadığı anlamına gelir. Sonuçta kişi benimsediği kavramların insan tarafından sonradan ortaya koyulmuş olduğunun ister bilincinde olsun ister olmasın bildiği gibi davranacaktır ve bu da senin felsefenin pratikte işe yaramaz olduğunu gösterir.
  19. Saying

    Müzik Köşesi

  20. Yetiştirme sayın başbakanım, yetiştirme! Ne sen ateist nesil yetiştir ne de paralel bir evrendeki muadilin dinci nesil yetiştirsin. Nesil yetiştirmek siyasilerin işi değil! Bırakın topluma mühendislik yapma sevdasını. Edit: Sana oy veren ellerim kırılsın
  21. Yorumunu okudum, ilgimi çekti ve kitabı alıp okumaya karar verdim fakat ne yazık ki tükenmiş
  22. Amerika Mektuplarını zamanında arka kapak yorumlarına kanıp almıştım. Şunu söyleyebilirim ki hayatımda yaşadığım en büyük zaman kaybıydı, iddia ettiği gibi ne ezber bozdu ne sersemletti, bugs bunny çizgi filmini izlesem vaktimi daha verimli kullanmış olurdum.
  23. http://s8.postimage.org/squ2o4qzp/20091215025401.jpg Bu kitap bilimin safsataya yanıtıdır: Küresel gericiliğin merkezi ABD'de üretilen ve ülkemizde Harun Yahya imzasıyla fosil sergileri ve Yaratılış Atlasları'nda bire bir tekrarlanan yaratılışçı iddialar, dünyanın ve ülkemizin değerli bilim insanları tarafından teker teker yanıtlanıyor. Canlılar milyonlarca yıldır değişmiyor mu? Fosiller canlıların milyonlarca yıldır değişmediğini mi gösteriyor? Türler arası geçiş biçimleri yok mu? Yeni bir türün evrimi gözlenmedi mi? Genetik araştırmalar evrim kuramını çürütüyor mu? Hücrenin nasıl oluştuğu evrim kuramı ile açıklanamıyor mu? Mutasyonlar hep zararlı mıdır? Göz evrim geçirmedi mi? Karmaşık yapıların evrimle oluşması olanaksız mı? At evrim geçirmedi mi? Termodinamiğin İkinci Yasası Evrim Kuramı'yla çelişiyor mu? Taş Devri hiç yaşanmadı mı? Tektanrılı din, tarihin ilk gününden beri var mıydı? Nuh'un gemisi buharlı gemi miydi?.. Mısırlılar elektrik mi kullanıyordu?.. Darwin, ırkçı ve Türk düşmanı mıydı?.. Bilimsel olarak hiçbir geçerliliği olmayan, ama politik bağlamı nedeniyle etkinlik alanı kazanan safsata niteliğindeki bu iddialar karşısında, Dr. Erdal Atabek, Prof. Dr. Berna Alpagut, Dr. Kenan Ateş, Dr. Andrew Berry, Prof. Dr. Jerry Coyne, Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Prof. Dr. Richard Dawkins, Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Haluk Ertan, Prof. Dr. Sevil Gülçur, Çevirmen Feryal Halatçı, Bilim ve Gelecek Dergisi Yayın Yönetmeni Ender Helvacıoğlu, Doç. Dr. Osman Gürel, Prof. Dr. Steve Jones, Prof. Dr. Aykut Kence, Prof. Dr. Yaman Örs, Dr. Sibel Özbudun, Doç. Dr. Ergi Deniz Özsoy, Prof. Dr. Rennan Pekünlü, Prof. Dr. Şevket Ruacan, Prof. Dr. Mehmet Sakınç, Doç. Dr. Alâeddin Şenel, Prof. Dr. A. M. Celal Şengör, Prof. Dr. Aslıhan Tolun, Prof. Dr. Cemal Yıldırım ve daha pek çok bilim insanı sonsözü söylüyorlar: Evrim kuramı olmadan bilim olmaz! İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
  24. http://teti.evrimatolyesi.org/wp-content/uploads/50-70-int-600x840.jpg Üç topluluktan öğrenciler anlatıyor, Türkiye Evrimle Tanışıyor: İstanbul! Tarih: 20-21 Ekim 2012 (Cumartesi – Pazar) Yer: İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) Maslak Yerleşkesi – Kültür Sanat Birliği(KSB) Büyük Salon (Oditoryum) 20-21 Ekim tarihlerinde Avrupa Evrimsel Biyoloji Topluluğu’nun (ESEB) desteği ile evrim başlığında çalışma yürüten üç üniversite öğrenci topluluğu olarak ortak bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Etkinliği Kimler Düzenliyor? Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji ve Genetik Topluluğu (ODTÜ BİYOGEN) – Evrim Ağacı, İstanbul Üniversitesi Bilimsel ve Sosyal Araştırmalar Kulübü (İ.Ü. BİSAK), İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Kulübü (İTÜ SAK) – Evrim Atölyesi‘nden öğrenciler olarak evrim mekanizmalarından başlayarak bir çok konuda sunumlar yapacağımız bir etkinlik gerçekleştireceğiz. Etkinliğe dair: Etkinlik boyunca üniversite öğrencilerinin yapacağı sunumlar herhangi bir lise öğrencisinin, mühendisin, terzinin veya fabrika işçisinin de anlayacağı düzeyde ve sıkıcı olmayan bir havada gerçekleşecek. Etkinlik katılım ücretsizdir ve sempozyum sonunda katılım belgesi verilecektir. Kayıt ve iletişim: Etkinliğimize katılmanız için internet kaydını doldurmanız zorunludur. Katılım Formu İletişim için teti.evrimatolyesi.org adresini ziyaret edebilir ya da kayit@teti.evrimatolyesi.org adresine e-posta gönderebilirsiniz. Etkinlik programı için tıklayınız.
×
×
  • Create New...