Singularity

İnnaat'eyna kel kevser. İnaat etma gel Kevser. 🇹🇷

İngilizce sayılmaz. Kuran'ca olcak. 😎

Ne demek istediğimi anlamadığınızı biliyorum. Bu yüzden ben başlıyorum. Anlayan devam ettirsin. 😁 ..aleyna isrannn değil, alayına isyann! 😁 Aamemerrusuulü değil, Amaan ne resulü. 😆 Hay yaa len salaat değil, Hay yaa len salaak. (Bana diyor) 😆 Siz devam edin, böylece çalışmamız akademik bir çerçeveye oturacaktır.

Erdoğan Türkiye'deki tüm alternatiflerine göre on kat filan daha zeki. En azından etrafında zeki danışmanlar olması gerektiğini bilecek kadar zeki. Ya da ona bu taktik verildi bilemiyorum. Diğerlerinin etrafındaki danışmanlar kukla. Erdoğan'ın en büyük silahı danışmanları. Süper taktikleri var. AKP'nin içi fetöcü kaynıyor. Ama bir şekilde, fetönün liderini tasfiye ederek fetöyü kendine biat ettirdi. Kalanları da hapse attı. Sanıyorum benzer süreç PKK için çalışıyor. Öcalan şimdi müttefik. Dem de müttefik. Dem altyapısını ve Öcalan'ın 28 milyar doların aldıktan sonra Erdoğan'ın dem ve Öcalan'la işi bitecek. Ve her ikisinin de terör örgütü olduğunu yeniden keşfedecek! 😁

Gel de bi cin çarpmışa dön. Melek, Allah, şeytan, peygamber olmayabilir ama cin kesin var. Yemin de ederim ispat da. 😆

İstersen ne içtiysem sana da yolluyim. Belli ki ayık kafayla okuduğunu anlamıyorsun. 😁

Abdülrahim Musevi. İran'ın yeni genelkurmay başkanının ismi. Bunu öldürmezler diyerek seçilmiş bir isim. Musevi museviyi öldürmez. Mantıklı mı? Mantıklı. İsrail hedefini genelkurmay başkanından dini lidere çevirdi. İsrail de İran gibi dinci olduğu için, böyle hurafelere takılır mı? Kesin. 😁 Hamaney de ismini Hamaney el Musevi yapsın, g*tü kurtarsın.😆

Asrın liderimiz İsrail'in son saldırganlığıyla devleti ve milletini riske attığını söyledi. Doğru yani. Neden öyle riskli şeyler yaparsın ki. Ya halkına bir şey olursa ne olacak, niye riske atıyorsun. Sonra hem asrın liderimiz hem biz üzülürüz. 😪 Ayrıca ABD'nin İran'a yönelik nükleer politikasını destekliyoruz. Asrın liderimiz bunu dünya liderine söyledi. Sonuçta kefere İran'ı destekleyecek halimiz yok ya. Hem onlar Şii zaten. Şii ne demekti? Kâfir demekti. (Bkz referans dini örgütler). Sonuç olarak bizim safımız belli. İstesek de istemesek de dünyadaki bütün liderleri -anlaşılıyor ki İranlı liderler hariç- satın almış olan İsrail doğal tarafımızdır. Allah olaya karışacak'tı aslında ama şeytan onun ayağını ordan kaydırdı. Şüphesiz şeytan tuzak kuranların en hayırsızıdır. Şimdi diyecek ki benim ordularım senin ordularını yener demedimmi diyecek, Allah da Uhud savaşında arazi olduğu gibi yine arazi.

Yok da onun için. Yavaş yavaş asıl neden ortaya çıkıyor. Biraz da zamana yayma meselesi. Trump gelince AKP'yi bir korku saldı. Ordan sıkıştırmasın diye açılım yeniden gündeme.geldi. Aslında AKP bu işte samimi değil, fakat sürdürüyor, çünkü bu sefer de Öcalan'ın 28 miktar dolar parasının olduğu ve anlaşma halinde bu paranın da ülkeye geleceği konuşuldu. Bu ortaya çıkınca bu sefer İmralı cephesi ne oluyoruz moduna girdi. Sırrı Süreyya Önder şüpheli bir şekilde ölünce, yani ölmeden önce bir iki suikast de olmuş aslında, vakit geçtikçe iki tarafta karşılıklı güvensizlik başladı. Trump bu aralar Rusya, çin, İsrail, Musk vs yoğun durumda. Akp bu durumu da görerek vites düşürdü. Para mevzusu İmralı tarafının motivasyonunu düşürdü. Şu an karşılıklı güvensizlik ve uluslararası şartlar nedeniyle beklemek iki taraf açısından da daha mantıklı görünüyor.

Emre Allah'ın matematik cehaletin kapatmak için çok uğraştı ama bu yanıtla beraber bu uğraşları çöpe gitti. @Emre_1974tr vazgeç istersen. Senin bile matematiğin Muhammed'ınkinden daha iyi. Öyle ortaya karışık sallamış, sen de düzeltmek için 40 takla atıyorsun. Ne gerek var. Ayetlerin nasıl bir cehalet ürünü olduğunu göremiyor musun. Hani bunlar "apaçık kitabın" ayetleriydi? Eğer apaçıksa, apaçık hatayı kapatmak için neden ortada olmayan argümanları üretiyorsun. Demek ki o kadar da apaçık değilmiş. Yusuf/1: Elif, Lâm, Râ, Bunlar, doğruyu apaçık gösteren, kendisi de apaçık olan kitabın ayetleridir. “Biz Kur’an’ı sana her şeyin apaçık bir beyanı olarak indirdik.” (Nahl, 16/89) Valery daha apaçık. Tarafsız bir şekilde Valery o ayetlerden daha doğru. Sen de tarafsız ve doğru ol, apaçık ol!

Bunların hiç birine üzülmem ama Tartaria'nın Ruslar tarafından yıkılmasına üzülürüm. Tartaria medeniyet olarak neredeyse günümüz dünyası kadar gelişmiş bir uygarlık olmuşken at üstünde gelen Rus süvarileri onları yok etti. İnandırıcı mı? Değil. Ama maalesef bu konuda yeterli kaynak yok. Kur'an bile bu olayın öncesinde kaldığı için yalanı da okuyup bu yalansa o zaman doğdu şu olabilir diyebileceğimiz kötü bir örnek de yok elimizde. Eski haritalara baktığınız zaman Persler nerdeyse medeniyetin ilk zamanlarından beridir var. Hatta bir dönem Amerika'nın kuzeyine kadar değiyor, yani teeeee kızılderililerden bile önce. Bu yüzden ben İran'ın İsrail gibi yeni yetme bir ülke tarafından yıkılabileceği, ya da parçalanabileceği senaryoları komik buluyorum. Gerçekten komik. Adem yoktu İran vardı, Lidya Frigya Mısır ne ayak? Bunlar ayak takımı, çoluk çocuk takımı. Dünyada yerleşik medeniyetler var tamam mı, bunlar teeee Ademden önce bile vardı. Yine var. Kimdir bunlar? Türkler - Mu kıtası, Moğollar,vs Çin Ruslar Hintler / Kızılderililer İran / Pers İngiliz/Alman (Avrupa) Afrikalılar Gerisi bunlardan türemiştir. Lidya Frigya Mısır Sümer filan bunlar spam devlet. Olsa da.olur olmasa da. Arap yada İsrail diye bir şey yok zaten bunlar Allah'ın uydurması, ara ırk, spam ırk. Allah olmasa İsrail'in adını bilen olmazdı. Allah derken Muhammed anlamında. 😁

"Sen atmadın o attı". Allah kâfirleri cezalandırmak için İsrail'i kullandı. Ne diyor Allah? "Siz yolunuzdan (İslam'dan) dönerseniz üstünüze güçlü düşmanlar olan kullarımızı göndeririz. İran İslami terk ettiği için, müslüman İsrail tarafından cezalandırılıyor. Ve adeta İsrail atmıyor, Allah atıyor. Uçaktan her attığı tam isabet. 200 atış yapıyor, 200 isabet. Çünkü Allah istemeden hiç bir şey olmaz. Allah da doğal olarak müslüman İsrail'in, Kuran'da defalarca uyardığı ve lanetlediği İran'a karşı savaşında destekliyor. Adeta İsrail atmıyor, Allah atıyor, maaşallah. İran saldırdığı zaman Allah onları şaşırtıyor (ayetle sabit) onların attığı füzeler hedefi bulamıyor. İsrail istediği zaman İranlı yetkiliye suikast düzenliyor, bütün evren adeta bu eylemi destekliyor, yani evren derken Allah, melekler, şeytanlar, cinler vs tüm hepsi İsrail'in yanında. Dolayısıyla bu savaşın sonucu belli. Şimdi diyorlar ki efendim İsrail sivilleri de vuruyor, veya orantısız güç var. Ama ayette öyle demiyor, sivil asker bahsetmeden "savaşta kâfirleri gördüğünüz yerde öldürün" diyor. Sivil veya asker ayırmıyor. Savaş var zaten, İsrail de kâfirleri gördüğü yerde öldürüyor işte. Allah da yardım ettiğine göre, sorun yok. Bir de en güzeli de, saldıran devletin İsrail olması..hani Kuran'da yuzlerce defa ismi zikredilerek onurlandırılan, Allah tarafından çok sevildiği ifade edilen İsrail. Adamlar devletin adını başka bir şey yapsaydı, örneğin Kenan yurdu. Ya da ne bileyim Tel Aviv filan olsaydı, Kuran'da bahsedilen İsrail başka bir İsrail'dir diyebilirdiniz. Yok. Direkt isim aynısı. Zaten onlar da tariflere uyuyor. Allah'ın onurlandırdığı, her durumda dünyada yardım edeceğini beyan ettiği, dünyada fitneyi bitirsin diye finanse ettiği İsrail bu işte. Başarılarının devamını diliyorum. Uçaklar da resmen ebabil kuşu. Adeta düşmanı eliyle koymuş gibi seçiyor. Arada yanlış insanları vurmuyor, doğrudan kâfirlerin (İran) üst düzey yöneticisi kimse, adeta bomba insanların arasından zikzak çizerek gidiyor o adamı buluyor. Vurunca da ölüyor hemen ha, öyle mucize oldu kurtuldu filan yok. Çünkü canı veren de alan da Allah. İsrail'in vurduğu İranlının canını hemen alıyor ki kâfirler kurtulmasın. Müslüman olmak, İsrail'i desteklemeyi gerektirir. Nedir bu İsrail karşıtlığı anlamış değilim. Allah İsrail'i destekliyor siz kimsiniz? Ebabil kuşları geliyor bak. bam! bam! bam! 😂

İşte biz senin yaptığına, ayetleri kendi çıkarı için eğip bükmek, dünya malı için Allah'ı satmak diyoruz. Senin bu davranışın tam tipik din tüccarı. Allah indinde zaman kavramı ortaya koyup melekler için bu kavram söz konusu değildir diye akıllara ziyan bir yalan söyleyebilmen için önce Allah'ın bu ayrımı yapabilecek, bilimsel düşünen birisi olduğunu kanıtlaman gerekir. Böyle üst düzey düşünen ve konuşan bir Allah olsaydı herhalde kesirleri toplayıp 1 yapabilirdi, ya da düşünme organının kalp değil beyin olduğunu bilirdi. Çok sevdiği Resulünün nefret ettiği ve beddua ettiği Ebu Lehebden fazla yaşamasını sağlardı. Ha demek ki o entellektuel seviyede, o erdemde bir Allah profili yok karşımızda. Bu yüzden de Allah, senin iddia ettiğinin aksine birbirine benzeyen iki ifadenin birisinde bir bölgenin zaman birimini, diğerinde faklı bir birimde geçen zamanı kast edecek kadar bilgili ve/veya zeki değildir. Sen de değilsin. Olsaydın hayatının komple boş ve yalan olduğunu görürdün. Ne diyor ayet: "sen anlayasın diye bu kitabı Arapça gönderdim". Senin ana dilin Arapça herhalde, sana söylüyor. İsmini de Ebu Emre bin Veled filan yap da, atalarının, babalarının sünnetini devam ettir.

Yıllarını düz dünya araştırmaları için harcamış biri olarak en son söylenecek şeyi en başta söyleyeyim, yani tembeller için özet geçiyorum, düz dünya inancıyla dinin gerçek manada alakası yoktur. Hiç kimse kuran düz diyor, inanayım, kuran yuvarlak diyor, inanayım, yada kuran yanlışsa bu dediği de yanlıştır deyip tersine inanmaz. Yapılan şey, kişinin dünya görüşüne göre ayetleri istismar etmesidir. Şimdi bunun örnekler üzerinden yöntemini anlatayım. Eğer düz dünyaya inanıyorsan, ateist yada Allahist ol fark etmez, en sağlam ayetleri alıntı yaparsın. Böylece düzya inancına kitap taraflı destek bulmuş olursun. Yine, ister inançlı ol ister ateist, eğer toparlak dünyaya inanıyorsan, o zaman en saçma sapan ayetleri alıntılarsın. Yukarıdaki her iki davranış şekli de, istismardır. Çünkü bilim insanı olmayan Allah (aslında Muhammed) dünyanın şeklini bilemez. İsa da bilemez, Musa da. Musa çoban zaten, ne anlar dünyanın şeklinden. İsa da üfürükçü. O hiç anlamaz zaten. Dolayısıyla göklerden geldiği varsayılan İbrahimi kitaplar dünyanın şekli konusunda kaynak gösterilemez. Gösterilirse ne olur, nasıl olur, hem bu istismarı anlamak, hem de sizlerin de bu istismarı öğrenmeniz ve lazım olunca kullanmamız için kısaca örnekler vereceğim. Kur'an'a ve düz dünyaya inanan birisi açısından en iyi ayetler, "yeryüzünü yayıp döşedik" konulu ayetleridir. Burada kullanılan yaymak terimi, halı gibi anlamında olup net bir şekil vurgusudur. Kur'an'a ve düz dünyaya inanmayan birisi için de aynı ayet kullanılabilir durumdadır. Bu kez aynı ayet (dünya düz olmadığı için) kuranı çürüten bir argümana dönüşür. İncilde İsa'nın bir sözü var, "şeytan İsayı bir dağın tepesine çıkarıp ona dünyadaki bütün krallıkları gösterdi". Normal şartlarda bunun olması için en mantıklı senaryo dünyanın düz olmasıdır. Küre dünyada dünyanın arka tarafındaki krallıkları göremezdi. İncile ve dünyanın düz olduğuna inanan birisi için bu yeterli bir kanıttır. İncile inanan ama toparlak dünyaya inanan birisi için bu ayetin kast ettiği şey başkadır. Mecaz kullanım vardır, veya o devirde ABD'de yerleşim yoktur (yapılan araştırmalar ABD'de yerleşimin isadan çok çok eski olduğunu gösteriyor ama önemli değil). İncile inanmayan ama küre dünyaya inanan birisi açısından bu ayet incilin yanlış olduğunun kanıtlarından biridir. İncile inanmayan ama düz dünyaya inanan birisi açısından bu ayet, ayrıca Kur'an'a inanmayan ama düz dünyaya inanan benim gibiler açısından üstteki kuran ayeti, bozuk saatin günde 2 kez doğruyu göstermesi gibi Allah'ın rastlantısal olarak doğru tahmin etmesi gibi bir durumdur. Bu bağlamda dini inanç yada inançsızlığın dünyanın şekli hakkındaki inançla doğrudan bağlantısız olduğunu herkes gördü sanırım. Allah bin seferde bir kez doğru konuştu diye o doğruyu da terk mi edelim. Ona bakarsanız fetoş Herkül sitesinde dünyanın şeklinin portakal gibi yuvarlak olduğunu söylüyor. Şimdi o böyle dedi diye öyle inanan fetöcüler illaki vardır, ama her toparlakçıya da fetöcü gözüyle bakamayız, toparlakçıların çoğunun bundan haberi bile yoktur. 😁 Sonuç olarak, Allah dünya düz dedi diye, dinsiz imansız Allahsız kitapsızlar olarak düzyaya karşı olmamızı bekliyorsunuz. O zaman ben de şunu derim, fetoş da dünya toparlaktır diyor, hepimiz fetoşe de karşı olduğumuza göre (yasal zorunluluk aynı zamanda) o zaman herkesin dünyanın düz olduğunu kabul etmesi gerekir. Böyle bir mantık ilişkisi kurulabilir mi. Fetoş ne anlar dünyanın şeklinden, Allah ne anlar astronomiden. Bilimsel konular bilimsel düzlemde tartışılmalıdır, diğer seçenek doğruyu bulmak için zar atmaya benzer.

Emre hristiyan kadınlar için cemaat kursun, cennet şarapları şirketten. 🤣

Dini safsatalar hegemon bilimden alıntı yapar. O zaman dünyanın düz olduğu düşünülüyordu. Bugün sözde yeni bir kutsal metin peydahlansa, Allah dünyanın küre olduğunu söylerdi. Ayrıca Kur'an'ın dünyanın düz olduğunu söylediği görüşü azınlıktır. Ateistler kuran dünya düzdür diyor. Dinciler kuran dünya küredir diyor. Neticede insanların dünyanın şekli hakkındaki düşüncesi dini inançla pek bir bağlantılı değil. Her görüşten düzcü de var küreci de.

Allah'ta Tutarsız Sözler Yakaladım Gerçekten, senin Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. (Hac Suresi, 47'den alınma) Melekler ve Rûh, miktarı ellibin yıl olan bir günde yükselirler ona. (Mearic 4) Şimdi bu 2 sözde ayetten şunları anlıyoruz. Bir kere, bizim günlerimiz, Allah katında günler ve melekler katında günler birbirinden farklı. En küçük zaman bize ait. 1 insan günü = 1 insan günü İkinci büyük gün Allah'a ait. 1 Allah günü = 1.000 insan yılı En büyük gün rekoru meleklerde: 1 melek günü = 50.000 insan yılı. Allah günü ve melek gününün eşdeğerini yazıp her iki denklemi insan yılına bölersek sonuç: 1 melek günü = 50 Allah günü Bu durum akıl fizik kurallarına, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırıdır. Hani İslam mantık diniydi? Bu olmadı, bu yakışmadı. Peki bu durum nasıl oluştu? Muhammed bu ayetlerin birini okuduktan sonra diğeriyle arada uzun süre geçtiği için ya Allah gününü, ya da melek gününün unuttu. O yüzden ikinciyi yanlış salladı. Hangi ayeti daha yanlış salladığını anlamak için nüzul sırasına bakmak lazım. Bakmadım. Konuyu açan bu kadar emek vermiş zahmet edip hangisinin daha saçma ayet olduğunu kendisi bulsun. Unutma. Sonradan gelen ayet daha saçma olandır.

Hayvan dostu olmak yada düşmanı olmak genel anlamda yanlış. Bir hayvanın olabilir ve onunla dost olabilirsin, ama her hayvan aynı değil. İki ayaklı hayvanlar daha tehlikeli. Başıboş hayvan sorunu nereden çıkmıştı, hatırlayalım. Tayyip'e para lazım oldu, vergi alır gibi hayvan sahiplerini haraca bağlamaya çalışıyor. Hayvanı varsa parası vardır, mantık budur. Hayvanı kaydettirip, ardından aşısını yaptırmazsan, zamanında kontrol ettirmezsen, yanlışlıkla kaybedersen, cezası var. Hayvan evden kaçsa sorumlusu sahibi ve cezası var. İleriide hayvan başına vergi alması için Tayyib'in bu hayvanları kayıt altına alması gerekiyor. Yasa çıkınca ya da hazırlanırken hayvanlar sokağa birakılmaya başlandı. Bizim orası biraz pahalı bir muhit, burada birileri bakar diyerek bizim mahalleye çok cins köpekler kediler bırakıldı. Çoğu da o bölgenin gerçek sokak köpeği olan, mekanın gerçek sahipleri tarafından yok edildi. Yöntemler değişik, detay vermek istemiyorum. Bir kısmı, yani mekanın sahipleri tarafından bağışlanan yada darbeyle mekanı ele geçirenler kaldılar. Şimdi bu hayvanlar dost mudur düşman mıdır. Önce sorunu doğru anlamak lazım. Akp sokak köpeklerini öldürün baskısı yaparak aslında"sahiplenin, para ödeyin paraa" baskısı yapıyor. Hepsi, yani tüm olay, sokak hayvanlarının canı üzerinden rant kavgası. Kavganın bir tarafı, AKP, diğer tarafı sokak hayvanları. Aaa saflar böyle oluşursa safımız belli, AKP olacak hali yok.

Yapılan araştırmalar, özellikle gençler arasında ateizmin hızla yayıldığını ortaya koyuyor. Buna göre gençlerin %50'si (yarısı) deist, %10'u ise ateist. Geri kalanlar da klasik ilkel inançlar, işte İslam, Hristiyanlık, putperestlik, vesaire. Bu verilerden deizme ait olanlarda hata var. Aslında deist olduğunu söyleyen gençlerin üçte ikiden fazlası ateist olmalarına rağmen sorulduğu zaman deist olduğunu söylüyorlar. Bunun sebebi toplumsal baskı. "Sen Allah'a inanmıyon mu lan dinsiz" tepkisinden çekinen gençler, "ben Allah'a inanıyorum abi, ne demek inanmıyorum. İnanıyorum da, dünyaya karıştığına inanmıyorum". Bu diğerine, yani ateist olduğunu söylemeye kıyasla daha layt, daha soft bir ifade şekli. Böylece tepki alma riski en aza inmiş oluyor. Açıklaması da basittir, Allah karışsaydı aç insanları doyururdu, İsrail'i ABD'yi durdururdu, dünyayı tiranlar değil aklı başında insanlar yönetirdi dediği zaman, mantıklı. Bu en kolay kaçış şekli. Sonuç olarak gençlerin yaklaşık yarısı ateisttir. Şimdi bu yönelimin nedenlerini araştıralım. Birinci neden, yine gençlerin ifade ederken korktuğu, zorlandığı neden, iktidar kaynaklıdır. Basit olarak "sen müslümansan ben değilim" ya da "bunlar Allah'a inanıyorsa ben inanmıyorum o zaman" şeklindeki bir tepkidir. Ancak bu tepki, sadece inat uğruna bir tepki değildir. "Allah'a inanan insanlar yalan söylüyorsa, çalıyorsa, tiranlık yapıyorsa, özgürlükleri kısıtlıyorsa, o zaman buna inanmamak daha mantıklı, çünkü ahlaklı insan olmak bunların yaptığının tersini yapmayı gerektirir" şeklindeki daha ilkesel bir tepkidir. İkinci neden, iktidardan bağımsız olarak etraftaki hacı hoca takımının hırsız olmasıdır. Argoda "hacılamak" diye bir terim vardır. Hacılamak, basit anlamda çalmak, gasp etmektir. Çünkü hacılar ne yapar, dini istismar eder, insanların güvenini kazanır,bir şekilde soyup soğana çevirir. Cinsel istismar da cabası. Geçenlerde bir cemaate soruşturma açılmıştı, adam cemaatin kadınlarını"cennet şarabının dünya versiyonu" diyerek trollemiş, habire istismar ediyor. Olay patlayınca kadınları şikayetçi olmaları için karakola götürdüler, hiç biri şikayetçi olmadı. Neyse konumuz bu değil. Ancak bunu gören aklı başında birisinin İslam'dan hızla uzaklaşacağı kesindir. Üçüncü neden,.sosyal medya. Gençler sosyal medyayı yoğun şekilde kullanıyorlar ve her taraftan haberleri var. Örneğin kesirleri toplayıp 1 yapamayan bir ilaha tapınmanın enayilik olduğu ortada. Ya da Bedir savaşını kazanınca "sen atmadın okları ben attım" diyen ama Uhud savaşı kaybedilince arazi olan bir ilaha inanmanın saçma olduğu ortadadır. Şeytanla kumar oynayan, Adem'e kumpas kuran ve en iyi yaptığı iş tuzak kurmak olan bir ilaha aklı başında bir kişi inanmaz, bırak inanmayı ciddiye bile almaz. Bunun gibi bilgiler gençler arasında hızla yayılıyor, saklanamıyor. Ancak, sosyal medyayı takip etmeyen, dini cami imamından öğrenen yaşlılar açısından durum biraz farklı. Onlar hocanın ne okuduğunu anlamadığı için, ve hoca da Türkçe'ye çevirirken ayetleri en polyanna şekilde tercüme ettiği için, yaşlı insanlar uyumaya devam ediyor. Bu yüzden ateizm yaşlılar arasında değil de, gençler arasında hızla yayılıyor. Yaşlılar öldükçe, alttan pırlanta gibi ateist bir nesil geliyor elhamdü kendim.

Anadolu da Türklerin öz yurdudur, Orta Asya da. Amerika da, Afrika da, Avrupa da. Herkes Türk zaten sen neyin tartışmasını yapıyorsun. 😁

Hristiyan olan müslümanlar ve müslüman olan hristiyanların sayısını kıyaslamak lazım. Ayrıca, hristiyan veya müslüman olan ve sonradan ateist olmayı tercih edenlerin sayısını da bilmek lazım. İddia ediyorum diğer ikisinin toplamından fazladır. Dünyadaki bütün nüfus müdürlüklerine çağrı yapalım, sayıları açıklasınlar, gerçek çıksın ortaya!

Hristiyan kadınların İslam'a geçtiğiyle alakalı istatistik tutan var mı? Örneğin kaç hristiyan kadın İslam'a geçmiştir ve bu sayı oransal olarak Hristiyanlığa geçen müslüman kadınlarla kıyaslandı mı? Sayılar nerededir. Belki Hristiyanlığa geçen müslüman kadın sayısı daha fazladır. Buna da inanmadan önce sorgulamamız lazım. Bu çalışma sadece herhangi bir ülkede yapıldıysa, bu ülkede İslam'a geçen erkek sayısının İslam'a geçen kadın sayısından fazla olduğu ortaya konmalıdır. Daha sonra bu sayının Hristiyanlığa geçen müslüman kadın sayısından fazla olduğu da ortaya konmalıdır. Ondan sonra bık bık konuşabilirsin. O zamana kadar, hayal mahsulü ve yalan propagandanı al da evine git haydi yallah.

Önemli olan bakmak değil. Görmek ayrı bir beceri. Neyi gördüğünü anlamak, bilmek, sorgulamak.

Essah mı diyin? En son ne zaman Mars'a gittiniz acaba?

Dini hurafe ve dogmalarla mücadele ettiğimiz kadar bilimsel hurafe ve dogmalarla da mücadele etmemiz gerekir. Bir kere, bir gözlemin bilimsel olması için, başkaları tarafından, hatta her isteyen kişi tarafından tekrarlanabilir olması gerekir. Bir çok kriter var da, en önemlisi bu. Sen kendin yıldızları ölçtün mü. Uzaklık ve büyüklüklerini hesapladın mı. Güneşin uzaklığını ve büyüklüğünü ölçtün mü, gözledin mi, hesapladın mı. Dini safsatayı, kendi görmeden Allah'ı savunan din tüccarları gibi, kendin görmeden yıldızlar, güneş ve gök yapısı hakkındaki hurafeleri savunuyorsun. Ancak bu görüşler, dini safsatayı hedef aldığı için genel tarafından beğeniliyor. Bu böyle bile olsa, doğrulanmaya ve düzeltilmeye muhtaçtır. Hiç örneğin, aynı gece dolunayın hem Türkiye'de hem ABD'de görünmesinin sebebini kendin araştırdın mı. Gün içinde Türkiye'de gördüğün ayın, aynı anda ABD'de gökyüzünde olduğu zamanlar var mı diye kendin, şahsın olarak, araştırdın mı. Yok. Yapmadın. Dini dogma ve sahtekarlıkların bir benzeri olan (sözde) bilimsel safsataların reklamını yaparak, bunlar sanki ateizmin temel taşları gibi lanse ederek, algı yönetimi yaptın sadece. Eleştirilerimi dikkate alacağını umuyorum. Ancak ben bu hayatta şunu gördüm. Birisine hatasını söylediğimde, teşekkür ederim deyip o hatasını düzeltmiyor. Beni düşman ilan edip hatasında ölene kadar ısrar ediyor. Enteresan değil mi. Herkes narsist bu dünyada ama herkes birbirini narsist olmakla suçluyor. Sen değilsin ya. Olmadığını göster.