Jump to content

alpinçayırı

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    2.188
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    24

Everything posted by alpinçayırı

  1. @Emre_1974tr Kimsenin ayetleri cımbızladığı yoktur fakat senin gibi tebliğci şarlatanların ahlaksızlık yaparak gerçekleri gizlemesi vardır. Senin o Arap hayaletin, sorunları uzlaşma yerine kaba kuvvetle çözmeyi yeğliyor. İstersen bu kitabı 1000 kere baştan oku ya da bu gerçeği inkar et; Kur'an, diğer sözde kutsal kitaplar gibi bir insan uydurmasıdır ve Kur'an'ın her yerinde büyük çelişkiler vardır. Nasıl ki Gerçek İslam'a göre Kur'an; Allah'ın sözleriyse hadisler de Muhammed'in sözleridir, hem de numarasına kadar. Bunu inkar ettiğin an dinden çıkarsın. Zaten dinden çıkmışsın da haberi yok embesil seni. Kapiş? Hadi hadisleri inkar ettin diyelim, Muhammed 35 ve Enfal 39 ayetlerini ne yapacağız peki? Böylesi cihad ayetlerini de mi Kur'an'dan çıkaracaksın? Neresinden tutarsan tut, elinde kalıyor Arab'ın dini ve senin gibi modernist şarlatanların kof iddiaları.. Zort..
  2. Turan Dursun'a göre Fil Vakası, aslında putperest bir Arap efsanesidir ve daha baştan tevhid inancına aykırı şeyler söylemektedir. Kabe, İslam öncesinde de kutsaldı ve içinde Al-İlah(Ellah) dahil toplamda 360 put vardı. Her şeyden önce fil; çok su tüketen bir hayvandır, çölde ne gezer? Gerçekte ise Mekke; o dönemlerde bir çöl kasabasıdır, orada o kadar nüfus olması imkansızdır. Orta Doğu'da Bizans İmparatorluğu'nun 325 İznik Konsili'nden beri üçlemeci Hıristiyanlığına karşı Ebiyonitler(İsevi Yahudiler) ve İskenderiye Kilisesi ekolünden Ariusçu Hıristiyanlar vardı. 451 Kadıköy Konsili'nden sonra bu ayrımlar giderek arttı ve en sonunda İslam dini çıktı. Ebrehe(Ezana) ise Etiyopya Ortodoks Tawahidi Kilisesi'nden bir Ariusçudur ve daha sonraları; ilk Müslümanlar, Habeşistan'daki Aksum Kırallığı'nın koruması altında olacaktır. Ezanın diğer bir kökeni de Aksum Kıralı Ebrehe'dir.
  3. @Emre_1974tr Yine her zamanki gibi bol işkembeden sallıyorsun palavracı seni. Kur'an'da namazın nasıl kılınacağı yazmaz, sadece ''abdesti alın ve namazı kılın'' denilir. İslam'da namazın nasıl kılınacağının detayları için Kütüb-i Sitte hadislerine bakmak gerekir. Hadisler olmadan Kur'an bir hiçtir tıpkı Talmud olmadan Tevrat'ın bir hiç olması gibi. Ayrıca Kur'an'a göre Dünya bildiğin düzdür, yuvarlak olduğunu nereden çıkardın? 1400 yıllık Arap masalları, gerçekler karşısında günden güne eriyor. Şu 19culuk saçmalığından da vazgeç..
  4. Bakara Suresi 193. Ayet, Medine Dönemi Ayetleri'nden olup içinde açıkça ''din, yalnızca Allah'ın olana kadar savaşın'' der. Buradaki fitne, Allah'a ve Muhammed'e inanmamak anlamındadır. İşte Gerçek İslam ve Arab'ın dininin gerçek yüzü... Bakara 193: ''Fitne kalmayıp, yalnız Allah'ın dini ortada kalana kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse sataşmayın. Zulmedenlerden başkasına düşmanlık yoktur.'' Diyanet İşleri Eski Meali Kaynak: https://kuranmeali.com
  5. @kavak Astıral seyahat, her dinde bulunmakta olup İslam'da tayyi mekan olarak geçer. Zaten astıral seyahat; doğaüstü şeyler olduğu için ruh ve ahiret gibi mistik kavramları kabul eden herkes, kendince astıral seyahat yaptığını iddia eder.
  6. İslam'ın nüfus olarak büyümesi; Emre Karaköse(emre_1974tr) hırtosunun iddia ettiği gibi Batılıların Hıristiyanlık'tan vazgeçip akın akın İslam'a geçmesiyle değil, tam tersine Müslümanların doğum kontırolü yapmayıp çok doğurmasındandır. Elbette; cihad gibi olaylarda İslam, şefkat dolu Hıristiyanlığın aksine Museviliğin o barbar felsefesine daha yakındır. İleride Müslümanların nüfusunun kontırolsüz bir şekilde artarsa Batı, en sonunda bu Müslümanları gaz odalarında diri diri yakacak tıpkı geçmişte Yahudilere yaptıkları gibi.
  7. @kavak Astıral seyahatin ilk şartı, rahat bir ortamda uyumaktır. Ardından zihindeki düşünceleri durdurup ruhu bedenden ayırmaya çalışarak ruhunun gitmek isteyeceği yere gitmesini sağlamaktır. Daha sonunda ise ruhun; bedeninden tamamen ayrılınca astıral evrende istediğin yere ve dilediğin kadar gezmek olup en sonunda ruhun, tekrardan bedenine geri döner. Tabi astıral seyahatte ara ara birtakım dualar da okunuyor. 😁 Astıral seyahatin aşamaları şunlardır: derin nefes tekniği-meditasyon-vücut farkındalığı-imajinasyon gücü-tekrarlama ve niyet
  8. Abdullah Gül'ün yakın zamanlarda söylediği önemli bir itirafıdır. Çankaya Noteri bile bu acı gerçeği itiraf etti. İslamcılık fikir akımı; bizzat dincilerin eliyle çökertilmiştir çünkü insanı dinden dinsizler değil, din tüccarları soğutur. Bir musibet bin nasihatten iyidir... İlgili linkler: 1) https://odatv.com/guncel/siyasal-islam-coktu-ama-kimse-sucu-ustune-almak-istemiyor-178909 2) https://indigodergisi.com/2020/02/abdullah-gul-siyasal-islam-coktu-en-iyisi-tam-demokratik-parlamenter-sistem/ 3) https://birgun.net/haber/abdullah-gul-siyasal-islam-tum-dunyada-coktu-288429
  9. @kavak Eskiden yatak üzerine yatıp astıral seyahat yaptığımda Dünya'daki uzak yerlere hatta öteki Dünya'daki ruhlar alemine gittiğimi hissetmiştim. Son derece nefes kesici bir deneyimimdi. Tabi sonradan bunun yalan olduğunu ayıktım ve dinden çıkmamla birlikte bu saçmalıktan vazgeçtim.
  10. Vladimir Putin, Sovyet Rusya'yı kurmak istemez çünkü kendisi daha çok Çarlık Rusya'yı özleyen Avrasyacı ve Rus milliyetçisi bir siyasetçi. Zaten günümüzde Şanghay İşbirliği Örgütü(ŞİÖ) var. Bence NATO dağılırsa Türkiye de ŞİÖ'ye girer. Kanada denilen yer, İngiltere'ye bağlı ve İngiliz Kıraliyet Ailesi'nin vali atadığı koca bir dominyon. Grönland da Danimarka'ya bağlı buzlu kocaman bir ada. Kanada ve Gırönland'ın ortak noktaları, Labrador Soğuk Su akıntısı ile birlikte soğuk iklimiyle seyrek nüfuslu olmasıdır. ABD ise daha ılıman bir iklime sahiptir. Daha bu işin ekonomik boyutu olarak Kuzey Kutbu'nda erimemiş buzulların altındaki petrolleri de var. Böylesi durumlarda ABD vs İngiltere ile Danimarka olur. Donald Trump, bilöf yapıyor. ABD, NATO'dan çıkmayı göze alamaz fakat Trump'ın Çin'e ekonomik yaptırımları, ileriki zamanlarda Çevreleme Politikası kapsamında İngiltere'ye bağlı Avustralya ile Yeni Zelanda'nın NATO'ya girmesine sebep olabilir. Ardından Amerika'nın Uzak Doğu'daki sadık müttefikleri Güney Kore ve Japonya da devreye girince Çin, tamamen köşeye sıkışır ve en sonunda beşe bölünür. Dünya kamuoyunda Çin'in en büyük iki iç sorunu, Uygur ve Tibet sorunlarıdır.
  11. @Saturn Evet, doğru. Dediğin gibi Marksist tarihe göre; ileri tarihlere doğru gidildikçe dinlerdeki tanrı sayısı azalır fakat İznik Konsili'nde pagan dinlerden aşırma teslis ile birlikte gizlice paganizme dönüş girişimi olsa da başarılı olamamıştır çünkü 300 yıl aradan sonra İslam, Arap Yarımadası'ndan fırlayarak Roma elinde şekillenmiş Helenistik Hıristiyanlığın karşısına dikilmiştir. Pagan dinlerde tanrı sayısı çok ve ibadetleri hafif olduğu için servet, belirli bir zümrenin elinde yığılmak yerine tektanrılı dinlere nazaran daha bir eşit şekilde paylaştırılır. Örneğin Mekke'de hacca giden birisi, çok para vermek zorundadır yani tektanrılı dinlerin ibadet yerleri ve dini ritüelleri çok masraflıdır. Günümüzde semavi dinler ile kapitalizm arasındaki bağlantı şu şekildedir: Bilindiği üzere semavi dinlerde, özellikle Yahudilik'te ve İslam'da sadaka(tsedaka) diye çarpık bir ekonomik anlayış vardır. Sadaka; zengin birisinin malının kırkta birini fakir birisine vermesidir ve sosyal devlet ilkesiyle çelişir çünkü sosyal devlet, aşırı zenginleşmeyi önler. Çin Komünist Partisi, sayı olarak Dünya'nın en kalabalık sol partisidir. Eskiden SSCB zamanında Sovyetler Birliği Komünist Partisi ve bununla birlikte Lenin Ödülü vardı, artık günümüzde SSCB olmadığı için Lenin Ödülü de yok.
  12. Eskiden dindar birisiyken birkaç kere astıral seyahati denemiştim ve o zamanlar kendi açımdan heyecan verici doğaüstü bir olaydı. Halbuki gerçek hayatta astıral seyahat diye bir şey yoktur, bu tamamen bilinçaltındaki bir halüsinasyondur. Astıral Seyahat, İslam'da tayyi mekan olarak bilinir.
  13. Aslında her şey, MÖ 15. Yüzyıl'da tektanrıcı Antik Mısır Firavunu Akhenaton'la başladı. Akhenaton, aslında Marfan Sendıromu'ndan muzdarip hastalıklı bir vücut yapısı olan tarihi bir kişi olduğu için Ay Kültü'yle bağlantılı olarak insan şekline girmeyen ve evreni aşkın soyut Tanrı zihniyetiyle bildiğimiz Orta Doğu tektanrıcılığının temelini atmıştır. Hastalıklı bedenden hastalıklı fikirler çıkar. Akhenaton'un yediği bu halt yüzünden o dönem Antik Mısır karıştı ve tektanrıcı Aton Dini'nin hoşgörüsüzlüğü yüzünden Antik Mısır halkı ikiye bölünüp iç savaş geçirdi. Akhenaton da kendi taraftarlarıyla birlikte Amarna adında yeni bir şehir kurdu. Akhenaton'un ölümünün ardından Antik Mısır, bir kez daha iç savaş yaşadı ve Akhenaton'un öğretileri dışlanarak kökü kazındı. Zaten bilindiği üzere semavi dinlerin ritüellerinin geldiği yerlerden birisi de Antik Mısır'dır. Gerçek tarihte, kutsal kitaplarda anlatılan peygamberler yaşamamıştır. İbrahim denilen kişi aslında Mısır Firavunu Akhenaton'dur. Musa ise Akhenaton'un yanında çalışan Atonist Mısırlı bir rahiptir.
  14. Dinler, bilimle uyuşmaz ama şöyle bir gerçek de var: Tektanrılı Orta Doğu(Güneybatı Asya) dinleri, bilim karşıtı dogmatik bir yapıdayken panteist Uzak Doğu(Doğu Asya) dinleri ise bilimle uyuşan dinamik yapıdadır. Çoktanrılı dinler, tektanrılı dinlere nazaran daha hoşgörülüdür ve bilimle uyuşur. Orta Doğu dinleri, kapitalist bir ekonomik yapıyı destekler; pagan ve panteist dinler ise sosyal devletçi ya da komünist.
  15. @Saturn Gerçi Tevrat'ta 5-6 tane kadın peygamber geçer ama ilgili mesajında dediğin gibi Kur'an'da bir tane kadın peygamberin adı geçmez. İslamcılara göre bunun sebebi de ''kadınların narin yapıda olup peygamberlik gibi meşakkatli işleri becerememesi ve bu işin erkeklere uyun olması''ymış. Hep yaptıkları gibi, hemen de kıvırmaya hazırlar. Tevrat'ta adı geçen kadın peygamberler şunlardır: Miryam(Meryem), Debora, Hulda, Noadya, Hanna İlgili linkler: 1) https://kutsalkitap.org/kadin-peygamber/ 2) https://salom.com.tr/arsiv/haber/105808/yahudilikte-kadin-2 3) https://suleyman-ates.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1953:2016-12-18-15-45-57&catid=99:aralk2016&Itemid=20
  16. İslam; özünde kapitalist bir dindir, bu sıkandal hadis de bunun en somut kanıtıdır. Bu ne büyük bir çelişkidir ki başka bir hadise göre kafir olan fakirler, cennete zenginlerden beş yüzyıl önce girecekmiş. Ulan, hiç kafir olarak ölen birisi cennete girer mi? Girmez tabiki de. Semitik palavralardan ve Arab'ın dininden de bu beklenir işte. Din, sermayenin köpeğidir; din adamı da asalağın önde gidenidir. Şu ayetler ve hadisler arasındaki çelişkilere ve vicdansızlıklara bakın hele: Araf 94: ''Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkını yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.'' Diyanet İşleri Eski Meali Bakara 155: ''And olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.'' Diyanet İşleri Yeni Meali "Allah'ım! Fakirlikten, yokluktan ve zilletten sana sığınırım; zulmetmekten ve zulme uğramaktan da sana sığınırım." Buhari(Deavat 40) "Fakirler, cennete beş yüz yıl önce girerler." Tirmizî, Zühd 37/İbni Mâce, Zühd 6 İlgili linkler: 1) 2) https://islamveihsan.com/fakirler-cennete-zenginlerden-500-yil-once-girerler-hadisi.html 3) https://hadiskitaplari.com/riyazus-salihin/p/riyazus-salihin-488-nolu-hadis-fakirler-cennete-zenginlerden-besyuz-sene-once-girerler 4) https://kuranmeali.com 5) https://dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2684
  17. @kavak Ortadoğu kökenli semavi dinler, fıs fıs dua vb. gibi ritüelleriyle sürekli aynı cümleleri tekrarladığı için sağlıklı bir insanı otistik yapar. Tek kitaplı insandan kork(Timeo hominem unius libri) cümlesi de bununla bağlantılı. Ortadoğu Semitik(Arap-Yahudi) dinleri, insanı aptallaştırır ve cehaleti din adı altında kutsar. Zaten bu dinler, neyi doğru biliyor ki? Dikkat edersen kitaplı semavi dinlerin mağara alegorisi de sürekli içine kapanık ve sinik kişiler yetiştirmektedir. Hadi Hıristiyanlık neyse de; özellikle İslam ve Yahudilik dinleri, siyasallaşmaya çok müsait olduğu için çok tehlikelidir. Hiç kimse, bir başkasını bir çizgi roman karakterine tapınmaya zorlamıyor ama bu semavi dinler zorluyor. Sürekli kendisinin övülmesini isteyen bir Tanrı figürü narsist, egoist ve sadisttir. Üstüne üstlük, şirk dışındaki bütün günahların tövbeyle affedileceği inancı da ahlakı dejenere eder. Ayriyetten ataerkillik, savaşlar vs. de cabası. İşte bunlar da monoteizmin zararlarından.
  18. Kütüb-i Sitte'de geçen sahih hadislerden birisi olup Muhammed'e özgü birtakım söylenti külliyatıdır. Her şeyden önce, peygamberler de bir insandır ve her insanda olduğu gibi Güneş'in altında peygamberlerin de gölgesi yere düşer. İkincisi; sinek, bilinci olmayan bir hayvandır ve güdüsel davrandığı için her insanın üzerine konar. Gerçi dinde bu olay hesais olarak geçer ve tefsirciler buna nurlu hikmet derler. Bir de diğer sekiz tane daha var. Bu kadar da çok atmasyon olmaz ki ama. Ufak at da civcivler yesin. İlgili linkler: 1) https://sorularlaislamiyet.com/efendimizin-asm-neden-golgesi-yoktu-ve-neden-uzerine-sinek-konmazdi 2) https://somuncubaba.net/makale/nurun-golgesi-dusmez#:~:text=Muhammed (s.a.v.)'in gölgesinin,en çok işlenen konulardan biridir. 3) https://dinimizislam.com/detay.asp?Aid=404
  19. Türkler; tarihleri boyunca çok geniş bir coğrafyaya yayıldığı için her bir coğrafyadaki Türk fenotipi, birbirinden oldukça farklılık göstermiştir. Normalde orijinal Türk tipi; Doğu Asyatik, seyrek sakallı ve çekik gözlüdür. Özetle; günümüz dünyasında safkan ırk yoktur çünkü ırklar, tarih boyunca birbirine karışmıştır. İlgili link:
  20. Veryansın TV; tam bağımsız bir Türk medyasıdır, diğerleri gibi yalakalık etmez çünkü adamların öyle çok parası yok sadece kendi imkanlarıyla ayakta kalıyorlar. Veryansın TV ve Yılmaz Özdil gibi birkaç sevdiğim köşe yazarı hariç, pek sevdiğim köşe yazarı kalmadı. AKP'nin yandaş medyasının hali zaten malum: Aralarında bol bol tetikçi ve manipülasyoncu var. Sarı muhalefetin de AKP'den bir farkı yok. Örnek Halk TV...
  21. Ne yalan söyleyeyim, ben de bir zamanlar Ferdi Tayfur dinlerdim ama şimdi dinlemiyorum. Dikkat edersen ben burada Ferdi'nin ilgili açıklamasını eleştirdim. Böylesi bir hükümete yalakalığı kim yaparsa yapsın, onu sert bir şekilde eleştiririm. Evet, doğru; arabesk müzik, AKP'den önce de vardı fakat 12 Eylül 1980 Darbesi ile yaygınlaştı. Arabesk ise toplumsal bir çürümedir çünkü Dadaloğlu'nun iyimser melodili türküleri gibi bozuk sisteme isyan etmeyi değil kötü melodileriyle kaderciliği yaygınlaştırır. AKP ise bu işin tuzu biberi ve zirvesi oldu. AKP'nin yaptığı iyi şeyleri görmezden gelmiyorum fakat bazı kötü şeyleri de eleştirmek gerekir, değil mi? Senin anlayamadığın şey şu: Arabesk müzik, Siyasal İslam'ı besliyor. İlgili linkler: 1) https://yenimesaj.com.tr/arabeskin-zaferi-akp-H1482633.htm 2) https://birgun.net/makale/akp-iktidarinin-en-buyuk-eseri-arabesk-iktisat-368151 3) https://livaneli.gen.tr/erdogan-sebep-midir-sonuc-mu/ 4) https://daktilo1984.com/yazilar/arabesk-siyasal-islam-ve-akp-icin-yolun-sonu-1/
  22. Ferdi Tayfur'un ölmeden önce açıkça AKP yalakalığı yaptığı ve söylediği o sıkandal sözlerden birisidir. Ülkede baskı yokmuş. Yandaş olana yok tabiki. Laf söyledi balkabağı. Bir insanda iki çift göz olması yetmiyor. Bakmak başka görmek başka. Yalaka Ferdi.. Arabesk müzik, toplumsal çürümenin en büyük göstergelerindendir. Zaten Ferdi Tayfur, gençliğinde 12 Eylül 1980 Darbesi'ni savunan eski sanatçılardandı. İlgili linkler: 1) https://artigercek.com/yasam/ulkede-baski-var-da-bizim-gozumuz-mu-gormuyor-53635h#google_vignette 2) https://yenialanya.com/haber/3807896/ferdi-tayfurdan-erdogan-icin-cok-konusulacak-sozler 3) https://t24.com.tr/haber/ferdi-tayfur-turkiyede-baski-var-da-bizim-gozumuz-mu-gormuyor,605857
  23. Kırşehir'de 1440 yılında inşa edilen, Ahiliğin kurucusu Ahi Evran'ın hayvan figürlü türbesinin üstündeki aslan resimleri, "namaz kılmaya engel olduğu" gerekçesiyle kapatıldı. Neymiş, işlemelerin üstünde canlı figürü olduğu için harammış(!) da zart zurt. Bir kere Ahi Evran, öz be öz Türk'tür ve Anadolu'ya dini ilk yayanlardan birisidir. Ne idüğü belirsiz bu devşirmeler, İslamcılık adı altında Türk düşmanlığı yapan soysuzlardır. Gerçekten AKP dönemi, akıl tutulmasının zirveye çıktığı ve ahlakın iyice yozlaştığı karanlık bir dönemdir. Al sana ikonoklazmın(tasvir yasağı) zararları: Sanat düşmanlığı. İlgili linkler: 1) https://cumhuriyet.com.tr/turkiye/ahi-evran-turbesindeki-islemeler-namaza-engel-oluyor-denilerek-ortadan-kaldirildi-1944350 2) https://artigercek.com/guncel/ahi-evran-turbesindeki-islemeler-namaza-engel-oluyor-denilerek-ortadan-kaldirildi-214030h 3) https://kurabaz.com/ahi-evran-turbesi-ndeki-tasvirler-ortadan-kaldirildi/6401/ 4) https://kirsehirhaberturk.com/haber-ahi-evran-turbesindeki-tasvir-ve-islemeler-nasil-ortadan-kaldirildi-36431
  24. Bilişim; kökeni çok eski zamanlara dayansa da, son 30 yılda küreselleşmenin etkisiyle diğer yıllara nazaran daha hızlı gelişti. Bilgisayar gibi teknolojik aletlerin üzerinden yapılan bilişimin olmazsa olmazı networkler(ağlar), kendi içlinde üç ana kategoriye ayrılır: 1) İnternet(Genel Ağ): "İnternetwork" sözcüğünün kısaltılmış hali olan internet, genel kapsamlı ağ olup Dünya'yı birbirine bağlayan ve adı üstünde herkesin ulaşabileceği bir iletişim aracıdır. İnternet; son yüzyılın en büyük, önemli icadıdır ve resmen yeni bir çağın başlangıcıdır. İnternet'in kökeni 1969'da Soğuk Savaş'ta Amerika Birleşik Devletleri ordusunun Sovyetler Birliği'ne karşı haberleşmek için icat ettiği ARPANET'e(Advanced Research Projects Authority Net/İleri Araştırma Pırojeleri Yetki Ağı) dayanır. 2) İntranet(İç/Yerel Ağ): "İntranetwork" kelimesinin kısaltılmış hali olan İntranet; herhangi bir kuruluşun ağ işletim sisteminin herhangi bir bölümünü paylaşmak için daha dar kapsamlı internet pırotokolü teknolojisini kullanan özel bir bilgisayar ağıdır yani intıranet, internetin daha dar ve küçük halidir. İntıranet, kelime ve söyleniş bakımından internetle karıştırılabilir ama ikisi birbirlerinden oldukça farklı şeylerdir. Normalde intıranetler yalnızca aynı kurumun içindeki çalışanların edilebileceği iletişim ağıdır, birisi şifreyi vermediği sürece dışarıdan erişilemezler. Özel iletişim ağı olan İntıranet'in dışarıdan erişilmiş haline ekstıranet, herkesin ulaştığı genel haline internet denir. İntıranette çoğunlukla TCP/IP pırotokolü kullanılır hatta HTTP ve FTP gibi uygulama katmanına ait birçok pırotokol çalıştırılabilir. 3) Extranet(Dış Ağ): "Extranetwork" sözcüğünün kısaltması olan Extranet, özel iletişim ağı intranetin daha geniş kapsamlısıdır yani bir şirketin sadece birlikte çalıştığı şirketlere açık şirketlerarası ağıdır. Ekstıranet, iş ortaklarını internet üzerinden birbirine bağlayan şirketlerarası ağdır. Ekstıranet'in bu bağlantısı, iş ortaklarının kendi intranet alanlarına girmelerine izin veren ilgili şirketler tarafından kullanılır. Yani özetle; ilgili bilişim ağlarının genelden özele doğru sıralaması şu şekildedir: İnternet-Ekstıranet-İntıranet İlgili linkler: 1) https://aydancag.com/intranet-nedir-ne-yapar-kurumlar-i̇htiyaç-duyar 2) https://turk.net/blog/intranet-ic-ag-ve-extranet-dis-ag-nedir/#:~:text=İntranet sadece şirket içi kullanılabilen,internete bağlı olmayan kişilere sunmaktadır.
  25. Şiilik, İslam'ın en yaygın ikinci mezhebidir ve Şiiliğin resmi olarak ayrı bir mezhep olması Kerbela Olayları'na kadar dayanır. Şiilik; Zeydiye(Beşçiler), İsmailiye(Yediciler) ve İsnaaşeriye(Onikiciler) olmak üzere toplamda üç ekole ayrılmakta olup bu ekollerin özellikleri şu şekildedir: Zeydiye(Beşçiler): Adını Zeyd bin Ali'den alan Zeydiyye; tarihi süreç içerisinde Deylem ve Taberistan bölgesinde kurulmuş Şii bir Türkmen devleti olan Zeydi-Alevi Hanedanlığı döneminde ortaya çıkmış olup itikatta sırasıyla imamların Ali, Hasan, Hüseyin, Zeynel Abidin ve Zeyd bin Ali olarak gittiğine inanırlar. İsmailiye(Yediciler): Adını İmam İsmail'den alan İsmailiye; inançta sırasıyla Ali, Hasan, Hüseyin, Zeynel Abidin, Muhammed el-Bakır, Cafer es-Sadık, İsmail bin Cafer es-Sadık ve Muhammed bin İsmail eş-Şakir kişilerinin imametini kabul ederler. Fatımiler, tarihteki ilk İsmaili Şii İslam devletidir. İsnaaşeriye(Onikiciler): Kurucusunun kim olduğu bilinmemekle birlikte İsnaşerriye, inançta On İki İmam'ı kabul ederler ve o On İki İmam'ın adları, sırasıyla şunlardır: Ali, Hasan, Hüseyin, Zeynel Abidin, Muhammed el-Bakır, Cafer es-Sadık, Musa el-Kazım, Ali er-Rıza, Muhammed el-Cevad, Ali el-Hadi, Hasan el-Askeri, Mehdi el-Muntazar. İsnaşerriye, Safeviler döneminde İran'ın resmi mezhebi ve Şiilik arasındaki en yaygın ekol olmuştur. Onikici olan birçok tarikat olup bunların en bilineni Caferilik mezhebidir. Ayrıca Nusayrilik, Alevilik-Bektaşilik, Ehl-i Hak, Malang, Nurbahşiye gibi diğer tarikatlar da birer Onikicidir. İlgili linkler: 1) https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/isna-aseriyye#:~:text=Şiî mezheplerden aynı zamanda İmamiyye,anlamında "isnâ aşeriyye" denilmiştir. 2) https://fikriyat.com/ilahiyat/islam-ilmihali/2019/08/01/sia-mezhebi-nedir-sia-mezhebinin-uc-buyuk-firkasi-hangileridir-sia-mezhebine-gunumuzde-nasil-bakiliyor
×
×
  • Create New...