Jump to content

Röpteşambırlı Uzaylı

Members
  • İçerik sayısı

    260
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    4

Everything posted by Röpteşambırlı Uzaylı

  1. Parayla önlenir aga, baska nasıl önlenecek? para varsa huzur var.huzur varsa mutluluk hormonlari salgilarsin.mutluluk hormonlari da vücudu tamir eder.stres hormonlarını parcalar.bu stres hormon molekülleri büyük olduğu için damarları tıkarlar, ayrıca; vücuda olumsuz sinyaller göndererek vücudun sinir sistemini olumsuz etkilerler.nöral yapiyi ve hücresel dokulari bozarlar. Organizma aşiri stres ve baskı altındaysa kabız olur. Hareketsiz kalmak ve lifli gıdalara ulaşamamakta bağirsak tembelliği yapar, bağirsak kasları düzgün çalişmaz. o yüzden önlemek için; Para, stresten uzak durmak, hareket ve günde 25-30gr lif miktarını besinlerden almak gerek. fazla lif alincada gaz ve şişkinlik gibi mide-bağırsak rahatsızlıkları ishal problemleri çikar.o yüzden dengeli ve sağlıklı beslenmek gerek. alınan yanliş ilaçlarda hormonal dengeyi ve bağirsaklari bozabileceği için dikkat etmek gerek.aşiri kefir tüketiminde de kişinin vucudu bu kadar çok bakteriyi tolere edememesine neden olabilir.çok kefir tüketimi bağirsağin alişik olduğu florayi bozabilir.dengeyi.zararli yarali bakteriler bir denge içinde olmali. https://www.medicalpark.com.tr/kabizliga-ne-iyi-gelir/hg-1843#8 sonuçta her şey bu stres hormonlari yüzünden.aşiri stres, bağirsak ve hormonal dengeyi bozan ilaçlar "huzursuz bağirsak sendromuna" bile götürebilir. https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/huzursuz-bagirsak-sendromunun-nedeni-stres-olabilir#:~:text=Huzursuz bağırsak sendromu%3B spastik kolon,genellikle ömür boyu devam ediyor. linklerde daha ayrintili bilgiler var.linkleri özet geçtim.anladığım kadarıyla.zararli bakterilerde kabiz ishal şişkinlik yapar ama onlarda lazim.kısaca; stres hormonlari azizim.para.hareketsizlik.yanliş ilaçlar,köti beslenme lifsiz, fakkkfakirlik vs.
  2. tanrının rüyası içinde değilizdir heralde.
  3. boşluk gerçekten boş mudur? diye soruyorsun.bilmiyorum.boşta olabilir, doluda.
  4. evrim ağacı sitesinde vardır belki.
  5. maalesef, haklarında verebileceğim bir kaynak yok.twiterda orda burda okuduklarimdan aklimda kalanlar hariç bağirsak florasi canlilari hakkinda bir çalişma bilmiyorum.
  6. nasıl mekanik bir süreç?ışık uzayda mekanik olarak yayılamaz.uzay boş olduğu için. şimdi, güneşten ışık çikti veya senin dediğin gibi olsun "titreşim çıktı" bu frekanslar mekanik olarak ışık hizinda nasıl geliyor dünyaya? seste mekanik.ama uzayda yayılmaz.eğer işik mekanik bir süreç ile dünyaya gelse idi hizi o kadar cok olmazdi ve sağir olurduk.hersey titresirdi.hatta tüm evren ses yapar, titresir,sallanirdi. evren titresimsiz demiyorum.mekanik bir titresim yıkıcı olurdu.o açidan.
  7. haklisin.dediğim gibi kolektif bilince karsı deilim.hatta bizim bilincimiz bile bağirsak florasının, bakterilerinin, mayalarin, parazitlerin ortak ürettikleri" kolektif bir bilinç" olabilir.aslinda esas beyin bağirsaktir belki.bu mikroorganizmalar tarihin her döneminde yüzyillarca varlar.ve kişiden kişiye gecebiliyorlar.bu yüzden hiç bir bağlantısı olmayan geçmiş antik medeniyetlerin kalintilarinda ortak eserler görebiliyoruzdur belki. ayni resmi düşünüp çizmiş olabilirler, aynı tanrılar, aynı yapılar, aynı yazıtlar filan. sedece insan değil hayvan ve bitkilerde de durum ayni.hayatında hiç su, ağac, dere görmemiş bir kunduz eşyalarla set yapma davranışı gösterebilir.veya hayatinda çali görmemiş bir dokumaci kuş benzer yuva yapabilir.ya da bir tavuk kafasının kesildiğini, kanının aktığını ve öldüğünü sanabilir.bir tavuğu yere yatırıp, başını düz toprağa bakacak şekilde tutup, gagasından basliyarak parmağimizla toprağa bir çizgi çekersek tavuk bayılır.bu çekilen çizgiye kan yolu derler.tavuklar sürekli kesildiği ve kesilme işlemi kanları toprakta açilan düz bir çukur şeklinde olduğu ve kanları yol gibi bu çukurda akitildiği için çağlar boyu bu durum tavuklarda kolektif bilinç ve travma oluşturmuş olabilir.sonuçta doğumdan ölüme kadar bakterilerin etkisi altındayız.bağirsak florası kollektif bilincin merkezi yeri olabilir.bağirsak florasının değişmesi insan davranişi ve psikolojisini ve düşüncelerini etkiler.kolektif bilinç böyle ortaya çikiyordur belkide kimbilir.
  8. yok adama bişe demiyorum.kollektif-ortak bilinç altimiz olabilir.ama böyle: gizemli, mistik,bilinmezlik içeren yazi gördüm mü otomatik; dinsel, tinsel,spiritüel çağrişim yapiyor bende. ve tabi, gençken; beyinsel tecavüze uğradiğim, masallarla yıllarim çalindiği,itaatkar bir köle edildiğim için vs. bu tip muhakemelerden, usa vurmalardan, önermelerden hazzetmiyorum.her şeyin maddesel etkileşim içinde olduğu bir evrende tarzimiz ruhçuluk olmamalı.hasta kim bilir hangi halüsinojenik maddenin etkisi altinda kaldi.veya ilaç aliyorsa bunlarda halüsinojenik etki etmiş olabilir.veya yediği, içtiği, bahçede kokladiği bişe(çiçek) de ki halüsinojenik madde, molekül,kimyasal uyarıcı da olabilir.muhtemelen hastanın gittiği merkezi yerin bahçesinde veya saksida veya hastanin evinde bu çiçekten vardi. Datura stramonium (boru çiçeği) (DS) bitkisel ilaç olarak astım ve ağrıların tedavisinde kullanılan bir bitkidir. Kimyasal yapısında, güçlü halusinojen ve deliryant (deliriant: hezeyan yaratıcı) etkilerden sorumlu olan atropin, hiyosiyamin ve skopolamin bulunmaktadır. Gercekte, hastanin; güneşin malafatini görmesindense böyle olmuş olmasi daha olasi.
  9. tasiyici parcaciği yok galiba fotonlarin.azizim bunlarin kendi zaten taşiyici ve dalga ama parcacik gibide.neyse, sen anlat birazda işik nedir ve nasıl oluşuyor ve nasıl dünyaya geliyor(tasıyıcısı nedir).?
  10. sen daha güzel ifade etmişsin.evet o plazma elektronlar, protonlar ve alfa parçacıklarından oluşurmuş.
  11. Atiyor işte evrene doğru.uzaya.fotonlarin tasiyici parcaciği var mı bilmiyorum. hacim, kütle, ağirlik,kuvvet farkli şeyler.işte o plazma değil onu foton gibi düşüneceksin.analoji o.plazma dediğin içinde eloktrondan oluşur.dalga gibi düşün o plazmayi.
  12. eloktron böyle bişe olabilir.güneşin küçüğü.o attiklarida foton.anoloji yapiyorum.
  13. okudum da anlamadim ne dediğini. bu eloktronsa aldiği enerjiyi atiyor diyorum.bişe içine firmaliyor.
  14. Sen söyle,nasıl oluyor? bence böyle olabilir: gifteki elektron ,o fırlattiğida em dalga.böyle bişeler olabilir azizim.güneşin püskürtmesi gibi.
  15. bir tavuğun ölümüyle insanin ölümü farksizdir.
  16. Sadece seks sirasında 4 mutluluk hırmonu(dopamin,seroton,endorfin,oksitosin) birden salgilanir.stres hormonlarini katalize(parcalayip) ve inhibe (engelleme) ettikleri için fiziksel ve zihinsel olarak yenileniriz. aşiri sekste öldürür.kalbi zayiflatir.sonuçta her şeyin fazlası zararlidir.arada bir kaç gün tabancanin dolmasini beklemek gerekir.sonuçta bir makineli tüfek bile seriye alip atinca isinip yamuluyor.sonuçta her maddenin bir kullanim sınırı var.bu sınırı aşinca madde işlevini kaybeder.
  17. ikitane topu birbirine vurma ile hiç bir şey açiklayanazsin.o toplari havada tutan ipte molekül bazinda gerilim kuvveti var.ve bu kuvvet yer ile bütün olduğu için, mekanizma yerle bağlantili olduğu için yer çekimi sayesinde döngüsel hareket ediyor.cok uzun süre beklersen çelikte olsa ip kopar ve toplar yere düşer.toplarin enerjileri sönümlenir.yani; newton toplari sonsuza kadar sallanmaz.aunisini uzayda yap bir işe yaramaz.sistem çalişmaz.newton toplari gizemli bişeymiş gibi anlatilir hep. Oysa mistik bişeyi yoktur.boştur.
  18. alakası yok.evrendeki her şey ışık kaynağidir.her nesne işima yapar.sen sadece bizim gözün gördüğü işiğa odaklanmişsin.diğer işiklara kör olduğumuz için 2 nesne olmali (ısık kaynaği ve nesne) kuralına takilmişsin. oysa; ışık kaynaği dediğin şey: maddenin içinde ki eloktronların enerji seviyelerini artırmaya yariyan tepkimelerin sonucu eloktronların üzerindeki fazla enerjiyi foton /dalga olarak atmalaridir.lambadaki flama(gelincik teli) mesela.veya gunes farketnez. hiç bir maddenin işiği kendinden değildir.içlerindeki parcacıkların enerjilerini artıracak baska güçlere ihtiyac duyarlar.bu parcaciklarda aldiği gücü elektro manyetik dalga olarak salarlar.bu güçler işte bildiğin 4 temel kuvvettir.o yüzden ay işiğini güneşten aliyorsa güneş işiğini nerden aliyor gibi sözler de şakirt saçmalamalaridir.eğer, ışık tutulan nesneye ışık kaynağindakinden fazla enerji verilseydi ışık kaynağini gölgede birakirdi.veya el fenerinden çikan dalga boyunu değilde bir agaçtan çikan dalga boyunu görse idik el feneri gölgede kalirdi.bunlar gözün evrimi ile alakalı.
  19. Gölge ve dalga yoksa biz neyin gölgesinde serinliyoruz o zaman?her dragonun dalgası farkli boydadir.bir dragon hayal et...dragona çarpan işik farkli dalga boylarında geri yansir ve bazisi dragondan gecer işte o gecen zararsiz dalga boyuna uzanip serinliyoruz.gölge dediğin de dalgadan oluşur.dalga veya frekans.veya titresim.3'ü de ayni şey.çünkü; dragon gelen zararli titreşimlerin bir kısmını geri yansıtır ve bizim gözümüzün göremediği dalgalar izdüşüm oluşturur.ve buna gölge denir.sana elbet gölge gönderemem em dalgalari elle tutulur bişe değil.nasıl göndereyim.sen bana ordan bir tane huri gönder varsa inanayim.dalganin en azindan ölçülecek gölgesi var, tanrı'ın gölgesi bile yok. sahte gebelik vardır.her hamile hamile değildir.
  20. gizemli dyatlov geçidi bunla alakalı o zaman.bi de gizem diye yutturuyorlar.sırrı çözülememiş bilmem ne diye.
  21. allah, melek, iblis, cin peri...vs. marvelin sinematik evreninden farksiz.
  22. ona bakarsan superman teorisi, hulk, thanos teorisi, yüce iluvatar teori, şirinler teorisi vs. diye liste uzar gider.hepsi gercek o zaman. en azindan sicimler varmi yokmu diye deneysel, matemstiksel, ölçümsel arastırma yapilan bişe.ama tanri deyince beyin donuyor.üzerine hiç bir arastırma yapamazsin, makale yazamazsın, ölçümleyemezsin...çünkü; var olmasi imkan dahilinde olan bişe değildir.
  23. saçma bence.bu muhabbetler çok olur akilli insanlar arasinda bile.insan gördüğü çoğu seyle taşak gecmeyi sever.bazilarinin huyudur.akil fikir cük daşşağdadir.ay a bakipta aynisini diyen veya düşünen bir sürü insan vardır.kebdi arkadaslarindan biliyorum.cocukluk.yağmir yağarken bulutlarin üstümüze işediğini söylerdi.tabi dalgasına.bu hastada sonucta insan ve zihni cocuk edasinda.öğrendiği de işte o kadar, iki kelime; cuk dassağ.bunda gizem aramak mantiksiz.
  24. süper güç bir tanridan bahsetmek gibi bişe.etik değildir. önce iddian sağlam ispat gerektirir.göze zararini anlayacaklari dilden anlatirsin. tanri içinde durum ayni.varliğinin ispati gerekir.aksi ahlaki değildir.birinin kişisel deneyimi baskasini alaka etmez.
  25. şizoya giden yoldur.kendimden biliyorum 🤣 obsesif kompulsif, anksiyete, kaygi, deprosyon vs. Durumlarında Level atladikça ilerki durumlarda ortaya çikar.sonrasi şizoluktur.
×
×
  • Create New...