Jump to content

reichminister

Members
  • İçerik sayısı

    49
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    2

Everything posted by reichminister

  1. millet ittifakının hiçbir zaman %60'ı gördüğünü sanmıyorum. millet ittifakı + hdp olabilir belki. şuan muhalefet bloğu hala önde götürüyor ama ben ilk tur sonrası oluşan ortamın da etkili olacağını düşünüyorum, kazanan az bir farkla kazanacak çünkü. mecliste çoğunluk muhalefete geçer ve ikinci tur için de tekrar birleşirlerse kılıçdarın bir şansı var. zaten mhp ortak hareket etmeyerek vekil seçimi için tabuta bir çivi çaktı. 14 mayıstaki genel seçim için tahminim : akp% 35 // mhp%7 // cumhur-diğer%2 chp%28 // iyi%11 // millet-diğer%1 hdp+tip %12 memleket+zafer %4 hata payı+- %0.5 diyorum. bakalım seçimden sonra kontrol ederiz ne kadarı tutacak
  2. Bana kalırsa zenginliği ve hayat kalitesini de şekillendiren çapa etken aile. aile ortamı ve onların durumu-imkanları kişinin geleceğini diğer her şeyden çok ama çok daha fazla belirliyor. %99 bile diyebilirim bu konuda. kader konusu ise uzun tartışmalar yapmaya değer. ben deterministik bir evrende yaşadığımızı savunuyorum. bu konuda aile etkisi kadar emin olamıyorum ama baştan söyleyeyim irade kavramının diğer herhangi bir şeyden farkı yok ve büyük patlamadan itibaren her şeyin belli olduğu bir evrende yaşıyoruz. şu ana kadar gerçekleşen her şey zaten başka türlü olmayacaktı.(burda aslında olamazdı diyecektim ama o zaman anlam kayması oluyor gibi geldi.). gerçekleşen her olayın sebebine zamanı geriye sararak ulaşılabilir ve yeterli bilgiyle geleceği gerçekleşmeden bilebiliriz. Yani Laplace'ın şeytanı gibi tam olarak. Burada kafa kurcalayan tek sıkıntı "ilk neden problemi." https://forum.dusuncedunyasi.net/topic/2019-nihai-temel-soru/ ilk neden problemi ile ilgili bir başlık açmıştım ama halen bu konu kafamda tatmin edici bir yerde değil. yine de ben, nedenini şimdilik bilmesek de nedensellik üzerine kurulu bir evren var demeyi tercih ediyorum. Bu durumda da bu soruya %0 kendi suçudur demem gerekiyor. rastgele bir şey olmadığına göre her durumda suçu önceki bizi şekillendiren sebeplere atabiliriz Fakir birisi ancak ilk nedende(varsa) bir değişiklikle ya da diğer deyişle farklı bir big bang olsaydı zengin olurdu. E tabi bu durumda o kişi o kişi mi olurdu o da ayrı konu.
  3. Olaya bir baktım ve garip geldi açıkçası. bahsettiğin kitabı çeşitli ingilizce kombinasyonlarla arasam da alakalı en ufak bir şey bile çıkmıyor. orijinal alıntıda şövalye rumuzlu kişi iki alıntıya yer vermiş. ikinci alıntının kaynağı olduğu iddia edilen kitabı da sözle birlikte ingilizce-türkçe aradım ama o da aynı sonuç. eski ve ünlenmemiş kitaplardan alıntı yapmıştır diyecem ama yazarlar yabancı, bence iki ihtimal var : ya kitapları orijinal dilinde okumuştu ve kendi çevirisini yaptı ya da bu alıntılar uydurma
  4. aklıma Aytunç Altındal geldi bunu görünce. onun da bunla ilgili bir kitabı vardı "hangi isa" diye çok eskiden okumuştum. kitapta anadoluda yaşamış efsanevi bir kişilikten beslenerek zamanla yeni bir mesih figürü kurgulandığından bahsediliyordu. mümkün ama hiçbir zaman tam emin olamayacağımız şeyler biraz da.
  5. "Last of us" isimli oyun ve dizide de yer alan bu mantarı muhtemelen duymuşşunuzdur ama kısaca özetlemek gerekirse, yaydığı sporları denk getirdiği canlıya(ki genellikle hedefleri böcekler oluyor) entegre olduktan sonra konak canlının sinir sistemi üzerinde etkili oluyor. bunu beyne salgıladıkları kimyasallar yoluyla yaptıklarından bahsediliyor. 400 civarında türü var ve belli türler genellikle belli hedef canlılar üzerine çalışıyormuş. hedefini enfekte ettikten sonra gelişen süreci izlemek benim için zordu açıkçası. dizide izlerken kurgu olduğunu düşündüğümden çok etkilenmemiştim ama belgeselde gördüklerim içimi bir ürpertmedi değil. Kısa bir video : https://www.youtube.com/watch?v=vijGdWn5-h8&ab_channel=NationalGeographic Şu an için memelileri etkilemesi mümkün gözükmüyor, yüksek vücut ısımız bizi koruyor ancak filmdeki gibi bir mutasyon gerçekleşmesi fikri insanı düşündürüyor. ilerleyen zamlarda bu konuyla ilgili yeni şeyler öğrenirsem bu postun altına yazmayı planlıyorum.
  6. Gayet kısa ve net bir cevap: Evet öyle bir şey yoktur. Cinler, periler, golemler, bunlar eski dönemin süperkahraman karşılıkları. Kaynakları tamamen aynı, insanların uydurma gücü. Göremediğin bir yerlerde ciddi ciddi hulk olduğuna inanmıyorsan onlara da inanmanı gerektiren bir durum yok. Ayetlerle ilgili değerlendirmeyi geçtim de bence sen yazdıklarını dikkatlice bir okursan bir şey fark edeceksin.
  7. güzel soru sorudaki iki hamlede mat şartını bir türlü sağlayamayınca belki soruda şaşırtmaca vardır diye o ihtimali eklemiştim
  8. vezirle şah çekerek başlarsak siyah kaçabiliyor ve oyun uzamış oluyor. bulabildiğim en kısa mat At*f6, şah*e5 alırsa vezir*e3 mat; şah*g5 alırsa da vezir*g4-vezir*g6 mat.
  9. buna çok doğru. muhalefet adayını çıkarmadıkça karşı taraf tek başına çalıp oynuyor fırsatları değerlendiremiyorlar. deprem felaketi öncesinde ortak bir aday belirlenmiş olsa bu ortamda çoktan mücadeleye başlamış olurdu. zafer partisi için çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik ama mantıksız hamleler yüzünden çok saçma bir noktaya geldiler. büyük potansiyelleri var ama inanılmaz ötesi kötü bir yönetimle bu iş olmaz. ne koparsalar kar artık. böyle olmasını daha iyi. 2010'larda 4 parti kendi arasında oynuyordu. her partinin oyu zaten belliydi ve akp çok kolay devam ediyordu. şimdi ise yeni kurulan küçük partiler tek partinin belli bir kesimi komple domine etmesini engelliyor. yıllarca %10 gibi devasa bir barajla bunu sağlayabildiler. baraj %3 gibi bir seviyeye düşse çok daha demokratik bir ortam olacak ama korkuyorlar doğal olarak. İstanbul türkiyenin nüfus olarak yaklaşık 5'te birini ekonomik olarak da 3'te birini temsil ediyor. ve de akp'nin psikolojik olarak başkenti idi. iki defa denemeyi göze aldılar, fark yiyerek kaybettiler. halkın kriterleri arasında icraat epey gerilerde. propagandayla halledilir o kısımlar. imamoğlunun artısı dini kullanabilme yeteneği. aday yaparlarsa gider ayasofyada bir yasin okusa yeter cahil kitleler bayılır böyle küçük şovlara.
  10. Rüyalar beyin ve bilinçaltı ile ilgili ama tam olarak bu tarz şeylerle ilgilenen bir doktor departmanı var mıydı bilmiyorum. varsa doktordan bilgi almak en iyisi olur. anlattığın şeylerden dini hikaye ve menkıbeleri fazla ciddiye almışsın gibi görünüyor, şahsi tavsiyem cin peri ruh melek nefis vs vs böyle kurgusal karakterlerin çağlar öncesinde yaşamış insanların kendi kafalarından uydurdukları şeyler olduğunu aklında bulundurman. günümüzde uydurduğumuz vampir elf zombi vs diğer bir ton kurgusal karakterden korkmuyorsan bunların da aynı şeyin eskisi olduğunu göz önüne aldığında onlardan da korkmaman gerekir.
  11. Bu yazının yazılış amacını anlayamadım ama kurandaki bilime paralellikleri falan göstermeye çalışıyorsan pek anlam ifade eden bir hareket olmadığını belirteyim. Mantıklı görünen yüzlerce ayet "mükemmel tanrının mükemmel dini" olma iddiasını doğrulamaz ama tek bir yanlış cümle bu iddianın sahteliğini ortaya çıkarmaya yeterlidir. kuran meali okumaya başladıysan işin zor senin, kendini kandırmaya devam edebilmek için iki cümlede bir yama yapman, mantıklı bir yorum uydurman gerekecek
  12. halihazırda devam eden veya geçmişte var olmuş farklı biyosistemlerin keşfine şahitlik etmeyi çok isterdim. ama maalesef böyle keşiflerin olması mümkünse bile ben göremeyeceğim gibi. evrendeki sistemler arası devasa mesafeler için ışık hızı bile yavaş kalıyor. belki de birbirinden uzakta bir sürü farklı medeniyetler gelişiyordur ama sınırları aşacak noktaya gelemeden %99'u sona eriyordur. sonuçta bizim de daha önümüzde epey yol olmasına rağmen çoktan tüm dünya yaşamını yok edebilecek teknolojiye eriştik. en çok merak ettiklerimden biri de tamamiyle farklı bir ortamda farklı parametreler altında gelişen yaşamın nasıl olacağı. Ne kadar bize benzeyip ne kadar farklı olacağını ya da nasıl farklılıkları olacağını öğrenmek çok güzel olurdu. Konuyla alakalı da carl sagan'ın güzel bir sözü var: "Evrende yalnız olduğumuzu düşünmek okyanustan bir bardak su alıp balinalar yok demekle aynı şey"
  13. Ekrem imamoğlu yarın türkiye gezisi başlatıyor, 15 şehri ziyaret edecek. önemli bir hamle ama muhalefette hala bir aday ilan edilmedi. 6'lı masa toplantılarda aday konusu gündeme bile gelmedi dese de ana tartışma konusunun ortak adaylık meselesi olacağı aşikar bence. şuan bir ihtimal aday belirlenmiş olup açıklanmıyor olabilir bilemiyoruz ancak chp tarafından ısrarla adayın 6 parti başkanından biri olacağı vurgulandı hep. eğer bu 6 genel başkandan biri olacak lafı bu kadar kesinse zaten masada %3'ten fazla oy alacak iki kişi var, akşener de başbakanlığa talip olduğuna göre kılıçdaroğlu şimdiye kadar resmi olarak çoktan açıklanmalıydı. demek ki o kadar kesin bir şey yok henüz. artık seçim de erkene alındığına göre 2 hafta içinde cb adayları açıklanmasını bekliyorum. bu noktada eğer kılıçdaroğlu aday olursa (ki olacak gibi, akpye seçimi kazandırabilmek yapabileceği başka bir seçenek kalmadı artık) ilginç bir durum oluşabilir. muhalefette büyük bir çoğunluğun tepkisi ikinci bir aday için ortam oluşturur. mansur yavaş buna yanaşmayacak bir hava verdi en başından beri (chp anlaşmazsa aday olmam dedi defalarca) ama ekrem imamoğlu chp dışından aday olmaya karar verirse çoklu adayla ilk tura girilebilir. imamoğlunun propaganda yeteneğinin kılıçdarı 8'e katlayacağını göz önüne alınca ikinci tura akp-imamoğlu versusu görebiliriz.
  14. seçimde de böyle bir tablo olursa cumhuru mecliste zor günler bekliyor demektir. muhalefet partileri bölge bölge birbirini desteklerse belediye seçimindeki gibi, yandaş tayfa 250 mv zor çıkarır. seçime kadar çok şey değişebilir elbette ama şuan rüzgar baya bir muhalefetten yana esiyor. chp+iyi ikili olarak bile akp+mhp den çok az bir farkla önde çoğu ankette. altılı masa olarak alınca fark açılıyor. akp hdp ile anlaşmayı bir şekilde başarsa bile hdpnin tamamını yanına çekemeyecek ve milliyetçilerden de oy kaybedecek. her halükarda birileri köşeye sıkışmış gibi görünüyor.
  15. hdp terör örgütü ile arasına mesafe koyamayan aksine sık sık propagandasını yapan kişileri içeren bir parti ve halk oyu almış olması da bir hareketi meşru yapar diyemeyiz zamanında nasdp da bir halk hareketi idi. meşruluğu yasalara bağlılık belirler. Bu bana ünlülere destek için yapılan yorumları anımsattı. bir ünlü rastgele bir suçtan, örneğin uyuşturucu kullanmaktan gözaltına alınınca insanlar "dışarda o kadar tecavüzcü kadın katili var onlara bir şey yapılmıyor gidip buna ceza veriyorsunuz, adaletiniz batsın" tarzında şeyler söyler. Dışardaki kadın katili ve tecavüzcülere ceza verilmemesi vahim bir hata olsa da ünlü kişinin durumu ile zerre alakası yoktur. hangi partinin kirli işleri varsa hepsi yasadışıdır. ama bütün bunlar normal şartlar için geçerli olabilecek şeyler. şuan içinde bulunduğumuz ülke şartlarında ise durumlar çok farklı o yüzden muhalefetin hdpye tavır almasını istemek saçmalık olur ve sadece yıllardır iktidarda olan çok daha büyük bir terör örgütünün işine yarar.
  16. semantik karmaşaya çok yatkın bir konu ama bana "hiçbir şeyin olmaması" şeklinde kullanmak "hiçbir şeyin olması" kullanımından daha doğru geliyor çünkü iki zıt durumu karşılaştırıyoruz ve sorunumuz neden birinin değil de diğerinin gerçekleştiğini, bunun (varsa) nedeninin ne olduğunu anlamak. Eğer hiçliğin var olması gibi bir ifade kullanırsak satranç tahtası örneğine gidiyoruz ama tanım gereği bir şeyin varlığından söz ettiğimiz yerde hiçlikten söz etmeyiz. Hiçlik için her şeyin yokluğundan söz etmemiz gerek. Bu doğru. Matematikte sıfır sayısı nispeten epey sonraki tarihlerde bulunmuştur. hatta bu buluşun yayılması da zaman almıştır zira bu sayıyı farklı bazı medeniyetler mantıksız bulup bir süre kabul etmiyordu diye hatırlıyorum. Ancak zamanla çeşitli problemlerin çözümü için elzem olduğunun görülmesinden sonra hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldiği de bir gerçek. Devamında dediklerine ise %100 katılamıyorum çünkü hiçliğin sadece düşüncede kalıp pratik olarak imkansız olması konusunda o kadar emin değilim. Her bakımdan sonlu bir evrende yaşıyoruz. bu durumda bu sonlu sayıda şeyin çıkartıldığı bir durum gayet mümkün ve tutarlı görünüyor. Büyük patlamanın hiç yaşanmadığı, tekilliğin var olmadığı, evrenin hiç hayat bulmadığı bir ihtimal neden imkansız oluyor?
  17. reichminister

    2023

    Herkes için mutlu, sağlıklı ve huzur dolu bir yeni yıl olması dileğiyle... bu yıl güzel olaylara tanık olacağız umarım.
  18. "Neden hiçbir şey olmayacağına bir şeyler var?" Felsefenin oldukça temel ve eski bir sorunu ve hemen hemen çoğu filozofun çok çeşitli varsayımlar ortaya attığı bir soru, ama ben farklı insanların bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum. Sizin fikirleriniz neler? Neden hiçlik değil de bir şeyler var?
  19. Acaba neyi hakaret olarak aldın? laf salatası demem falan çok ağırına gitti belki de bir rahmet dinine mensup olma söyleminde biri olarak (ki benim mesela böyle bir iddiam yok) senin kendinden farklı fikirdekilere dediklerini görmemiş olsam üslup titizliğin var diyecem ama şuan hakaret demagojisi yapacak konumda olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca yazdıklarında fikir belirtmekten ziyade kendini tatmin etme amacı ön plana çıkıyor: bikere konuşma benim yönelttiğim bir soru üzerine başladı, sen cevap yazdın, ben cevabın konuyu karşılamadığını düşündüğüm için daha farklı haliyle soruyu yineledim, sen de uzun bir cevap daha yazdın. ben bu uzun yazıda yine soruma bir cevap göremedim ve daha fazla aynı şeyleri tekrarlayıp bu yazının niye cevap olmadığını göstermenin zaman kaybı olacağını söyledim. sen ise ne demişsin: benim yazdıklarımdan ne anladığını bilmiyorum ama burda soruyu soran kişi olarak cevabı ben bekliyorum haberin olsun. konuyla alakalı upuzun da yazsan ben yine okumuş olurdum merak etme. ama büyük ihtimalle daha fazla açıklama yapmaya girişmem. Ben sana eğer islamda yorum yapmak varsa o zaman diğer dinler de yorumla her açığı kapatıyor onlara nasıl kusur bulacan demiştim, sen gidip bir paragraf hristiyanlıkla ilgili şeyler 7 tane maddeler falan da yazıp işte mesela bunlar gayet mantıksız ve çelişkili o yüzden hristiyanlık olamaz demişsin. E burdan sonra doğal olarak benim dediklerimden bir şey anlamadığın sonucuna ulaştım. hatırlarsan ben sana "köleliği açıklayamazsın demedim" diye hatırlatmıştım. çünkü açıklama yapmak hiç zor değil, az sonra göreceğin üzere. sence benim, bu hristiyanlıkla ilgili yazdığın çelişkilerin aslında çelişki falan olmadığını açıklamam kaç saniyemi alır, bence senin kölelikle ilgili yazdıklarından kısa sürede hallederim. şöyle ki, hristiyanlık aslında tek bir hak tanrı olduğuna inanır, hristiyanlık saf bir tek tanrı inancıdır. ancak bunu öyle lap diye söylemez tabi. baba oğul kutsal ruh metaforuyla anlatır, aslında bunu kalpten inanan kişiler rahatlıkla anlayabilir. direk lap diye söylememesinin böyle üçlü bir metafor yapılmasının sebebi ise burası imtihan dünyası, bakalım kim gerçekte ne kastedildiğini görebiliyor, kim hakikati göremiyor test edilsin diye. yoksa o zaman tanrıyı da direk görse herkes inanırdı, imtihanın ne anlamı kalırdı. sen hem "islamda kimse yorum yapamaz, neyse o", demekten kaçınıyorsun. hem de bir şekilde diğer dinlerde çelişki olduğunu gösterebileceğini düşünüyorsun. en sonunda da hangi yorumun daha iyi olduğuna insan aklıyla karar verebilire geldik. hayır sadece islam dininde yorum olabilir diğer dinler yapamaz falan de bari. çünkü öbür türlü istediğin kadar dene hiçbir dinin hatasını bulamazsın hepsine tutarlı açıklama getireceğimin garantisini veriyorum. eğer diğer insanlar aklıyla kimin yorumlarının daha tutarlı olduğuna karar verecekse de omuzlarda büyük yük var, çünkü birilerinin cennete gidip gitmemesi benim yapacağım açıklamanın ikna ediciliğine de bağlı...
  20. demek akıl önemli. ama mantığa dinde yer yok (aslında burda daha doğru demişsin zaten gazali de aynı görüşte.) çoğu yeri sırf uzun gözüksün diye laf salatası yaptığın için hızlı hızlı geçtim de burası komik geldi gözüme. böyle bir argüman kullanacak düzeyde olduğunu bilsem herhalde hiç zaman kaybetmezdim zaten. şu an bu düşünme şekliyle nasıl ateist olduğun daha ilginç geldi desem doğru olur Türkiye'de son yıllarda ateizme artan bir yönelim var ""demek ki dinlerindeki açıklamalar bazı şeyleri açıklamaya yetmiyor ya da bazı konularda yetersiz kalıyor.""
  21. Dünyada şuan çok kutuplu bir dengenin var olması tamamen tesadüf eseri midir? İkinci dünya savaşı 1945'te mihver devletlerin yenilgisiyle sonuçlanınca ingiltre ABD ve Sovyetler Birliği büyük güç konumunda kalan devletler oldu diyebiliriz ancak nükleer güce sahip tek ülke olarak ABD ise çok daha bariz bir üstünlüğe sahip. Tek bir uçakla büyük bir şehri yok edebilecek bir üstünlük. Soru ABD'nin neden bu noktadan sonra öylece olan biteni seyrettiği. Sonuçta zaman ilerledikçe başka devletlerin de bu gücü elde etmeye yaklaşacağı ortada. Bu güce ortak olması muhtemel rakiplerine neden müdahale etmedi?
  22. @Tasvir-i Efkâr uzun bir cevap yazmışsın, hepsinin okudum ama genel olarak benim yazdıklarıma cevap içermiyor 😕 yazdığım şeye cevap vermediğinin farkında olmayabilirsin muhtemelen o yüzden biraz daha açıklama yapacağım. ben sana kuranda köleliği yasaklayan ayet olmamasını açıklayamazsın diye bir şey yazmış mıyım ki ? gayet rahat açıklayabileceğini biliyorum zaten. istesem ben de açıklayabilirim ki bu zamana kadar bir sürü kişi açıkladı. ama eğer birileri din adına yorum yapabiliyorsa("ya da yapması gerekiyorsa") o dinin hiç bir özelliği kalmıyor. çünkü: ben de derim ki hinduizm hak dindir, eğer biri çıkar bu nasıl hak din üç tane tanrı olduğunu iddia ediyor derse de aslında üç tanrı olduğu söylenmiyor, o dönem yüzlerce tanrıya inanan insanlar bir anda radikal değişikilik olsa anlayamayacağı ve tümden karşı çıkacağı için önce onların özümseyebileceği seviye oluşturuldu, bu sayede her konuda ilerlemeleri sağlandı. yoksa orda bahsedilenler hep aynı tanrıdır yani yegane tek tanrı olan hinduizm tanrısı. bu kritik noktayı anlatabilmişimdir umarım. bugün bir müslüman olarak senin yanlışlarını, eksiklerini bariz şekilde gördüğün diğer çoğu dinler, kendi içindekilere tam olarak bu yöntemi kullandığı için bir sürü kişi barındırmaya devam ediyor. konfüçyüscülük, zen dini, şamanizm vs. bu dinlere inanan birine neden onunki hak din değil anlatabilir misin? istisnalar hariç anlatamazsın. Ama yine de onun dinini kabul etmiyorsun sonuçta. E o zaman bu yöntemi de kabul etmemen gerekli işte. çünkü bu "din alimlerinin dinin metodlarına usüllerine uygun olarak kapalı yerleri açıklaması" dediğin şeyde sıkıntı yoksa bunu kullanan diğer yüzlerce dine bir argüman üretemeyeceksin, bu dinler nasıl yanlış olacak o zaman mesela.
  23. @Tasvir-i Efkâr deist olsan hiçbir şey diyemezdim şahsen ama mantıksız bir seçim yaptığını düşündüğüm için bir şeyler yazma gereği hissediyorum. islam tamamen senin yorumlayabildiğin kadar bir din. peki hiç böyle bir mükemmellik dini olur mu. olur diyorsan her din mükemmeldir ben hepsini bir şekilde kitabına uydurur yorumlarım her konuda eksiklerini kapatırım. o yüzden bu konuyu tartışacaksan bir şeyleri yorumunla kapamayı bırakman lazım. mesela kuranda köle edinmeyi haram kılan ayet yok. islamı kabul ediyorsan bunların da doğru olduğunu bu yüzden ayet olmadığını savunman gerek yani kölelik zaten devam edebilir kaldırılmasına gerek yok niye ayet olsun ki desen amenna. yoksa yorumlayarak o aslında şöyle onun hikmeti şudur falan diyeceksen yahudiliğin nesi var ki? zerdüştlük de pekala bir hak din. hangi din yanlış ki bu mantıkla
  24. İnsanların karmaşık konuları anlama kapasitelerin farklı olması neyden kaynaklanıyor? Yani bazı insanlar bilgileri hem çok çabuk anlayıp hem de uzun süre hafızalarında tutabiliyor. Bu beyin gücü farkı nöron sayısı ile mi ilişkili diye soracağım ama mevzu canlılar arası olduğunda bunla ilgili olmadığına çıkılıyordu. Bu farklılığın sebepleriyle ilgili düşünceleriniz neler?
×
×
  • Create New...