-
İçerik sayısı
3.653 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
187
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Kovulmuş Üye
-
Evrimi eleştirenler öncelikle kafalarındaki tanrısal at gözlüğünü çıkartmalılar. Çünkü evrim tanrı değildir ve mükemmellik iddiası yoktur. Yada evrimin insan yaratmak ve onu yüceltmek gibi bir iddiası da yoktur. Evrim tamamen canlılıkla ilgilidir ve olayların canlılık üzerindeki etkilerinin bir yansımasıdır. Evrimin odunu koltuğa çevirmek gibi bir iddiası da yoktur. İnsan iki kollu iki gözlü olmuşsa , aha bak ne mükemmel , gibi bir düşünceyle evrimi eleştirmek dinsel körlük demektir. Üç kollu tek gözlü olsaydın o zaman da bunu mükemmel diye övecektin. Zaten dinciler ahtapota da mükemmel diyor. Evrim insanı sonsuza kadar yaşatma garantisi vermiyor , ayrıca evrim sadece insana özgü değil ki , bir milyon yıl sonra kediler insanın yerine de geçebilir. Yada olaylar zinciri içinde insan nesli de körelip gidebilir. Yada milyonlarca yıl sonra insandan süregelen başka bir türe dönüşebilir de. Bunu kesin olarak biliyoruz demek lüksümüz yoktur. Dinlerin mükemmellik ve kadercilik iddiaları üzerinden evrimi eleştirmek anlamsız sonuçlar doğuracaktır. Örneğin allah ol demiş ve olmuş önermesiyle , "madem evrim var şu koltuğu bir milyon yıl sonra ranzaya dönüştürsün görelim " demek evrime tanrı gözüyle bakmaktır.
-
Dünyada dinlerin yükselişi başladığında hep savaşlar ve felaketler olmuştur. Çünkü bu bir doğal kuraldır. Beceriksizlik içinde büyütülen insanların barış içinde kalması olanaksızdır. Dünyada dinler yükselişte diyorlar ve tabiki bunun sonucu olarak savaşlar ve felaketler de yükseliştedir. Sonuç olarak bilinçli şekilde salak yetiştiren sistemler yine salaklar ile yok olacaklar. Evrim işini yapar , doğal seçilim tanrıyı dinlemez...
-
Hamas Liderinin "Yahudilere Düşman Değiliz" Açıklaması
Kovulmuş Üye replied to alpinçayırı's konu in Politika
Pakistan'da ve Türkiye'de Yahudi İslam ortaklığı cemaat ve tarikatların içlerinde çok bariz görülmektedir.- 1 yanıt
-
- 1
-
-
YAZININ KAYNAĞI İÇİN TIKLAYINIZ . Sınırlı/Yinelenen İlgi ve Davranışlar 9. Sınırlı alanda, yoğun ve sıra dışı ilgilere sahip olmak: İlgi takıntıları: Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve başka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuşmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek. Bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi duymak: Örneğin; astrofizik, uçak kazaları ya da sulama sistemleri. İlgi duyduğu konularla ilgili ince ayrıntıları anımsamak: Kendi favori konularındaki en ince ayrıntıları bile ezbere bilmek. 10. Belli düzen ve rutinlere ilişkin aşırı ısrarcılık: Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: Örneğin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak. Günlük rutinlerde değişiklik olmamasını istemek: Örneğin, eve gelirken hep aynı güzergâhı izlemek ya da eve geldiğinde önce televizyonu açıp sonra tuvalete gitmek. Günlük yaşamdaki değişiklikler karşısında aşırı tepki göstermek: En ufak bir değişiklik karşısında aşırı kaygılanmak ya da öfke nöbeti yaşamak. Değişiklikleri daha kolay kabullenebilmek için, meydana gelecek değişikliklerle ilgili önceden bilgi sahibi olmaya gereksinim duymak. 11. Yinelenen (kendini uyarıcı) davranışlar: Sıra dışı beden hareketleri: Örneğin; parmak ucunda yürümek, çok yavaş yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduğu yerde sallanmak, farklı bir beden duruşuna sahip olmak vb.
-
Otizm bir hastalıktır ve otistik doğmak suç değildir. Aynı zamanda günümüzde iyileşmesi de olanaklı bir hastalıktır artık. Ancak sağlıklı doğup da otizm takliti yapmak yada diğer sağlıklı insanları otistik olmaya zorlamak tam bir mallık ve şerefsizlik örneğidir. Aslında tek tanrılı dinler açıkça insanlık için tehdittir. İnsan haklarını göz göre göre ihlal ederlerken bunu da zorbalıkla savunurlar.
-
D vitamini eksikliğinin otizmi artırdığı da bir gerçektir. Aynı zamanda erken bunama , unutkanlık gibi rahatsızlıkları da beraberinde getirir. Kuranın allahı yine yanıldı. Kuranın bir mucize olmadığı , insan ürünü olduğu bir kez daha kanıtlandı.
-
Ortadoğu kökenli bütün dinler doğdukları günden beri otizmi taklit eder. Hepsi mağarada tapınakta inzivada bulunan birlilerinin üzerine kurulmuştur. Dinler bu nedenle otizmi över ve herkesi otistik davranmaya zorlar. İçine kapanık sinik , sürekli dua eden hayal kuran ölü gibi bir yaşam sürmelerini emreder. Afrika kabile dinleri bu Ortadoğu dinlerine göre çok daha yararlıdır. Pagan dinleri , çok tanrılı dinler de ortadoğu dinlerinden bu anlamda ayrılırlar. Çok tanrılı dinler tam tersine sosyal ilişkileri güçlendirmek üzerine kurgulanmıştır. Dinler hastalık mı sorusuna evet yanıtı vermeyi yanlış buluyorsanız daha net bir yanıtbu olabilir; Tek tanrılı dinler hastalıkları taklit eder ve kutsar.
-
Latinize etmek bir açıdan iyi ama bir açıdan da yanıltıcıdır. Örneğin 5000 yıl öncesine ait bir yazıyı çözerken onu latinize ederek çözersiniz. Yani tuhaf şekillerin orjinal kök halinde nasıl seslendirildiğini bilemeyiz. Onlara kendi dilimize göre bir seslendirme heceleme giydirirz. Bu da art niyetli kalleşleri harekete geçirir. Örneğin bir eski tablet dizisindeki en iyi kahramana mohamud adı vererek probagandaya başlayabilirsiniz. Bakın işte muhammedden söz ediyor gördünüz mü Diyerek insanlığı kandırmaya çalışırsınız. Çünkü o çivi yazılarının ses kayıtları yok sadece semboller var ve biz onları kendi dilimize göre seslendiriyoruz. Bunu Yahudi kökenli haham dil bilimciler çok yaptılar ve uzun yıllar Avrupa üniversitelerinde millete yedirdiler.
-
İnsan vücudu D vitamini sentezini güneş ışığıyla doğrudan temas ile yapabilir. Bunun dışında solaryum gibi yapay güneş ışınları da D vitamini sentezine yardımcı olur. D vitamini kemik gelişimi ve akıl sağlığı için çok önemlidir. Kuranda kadınlara kapanmayı emreden sözler bu bilimsel gerçekle çelişmektedir. Çünkü d vitamini için kollar ve bacakların açık olması gerekmektedir. D vitamini eksikliği genelde kemik erimesine sert dokunun yumuşamasına ve beyin hasarlarına neden olur. Kuran yine yanıldı. İnsanlara yanlış bilgi verdi.
-
Dini hastalık yapan şey onun kutsamasıdır ve eleştirilemez olarak dayatılmasıdır. Çocuk yaşlardan beri dinin dayatılıyor olması da ayrı bir adaletsizlik oluşturmaktadır.
-
Siyasal İslamcıların şiddet içerikli yayınları aile yapısını da oldukça zedeledi. Hergün takıntılı bir erkeğin şiddet kurbanı olan kadınları haberlerde görmek zorunda kalıyoruz. Hanzoluğu erkeklik diye tanıtan maganda yayınlarının kaldırılması yada izlenmemesi gerekmektedir. Ancak toplum hasta olduğundan kendi kendini iyi etmesi olası değildir.
- 1 yanıt
-
- 1
-
-
- i̇slamda evlilik
- türklerde evlilik
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Fetullah ile Tayyip çok karşı karşıya geldiler bu konuda. Bop eş başkanı kim olacak , sen mi ben mi kavgası. İslam halifeliği için yemedikleri leş , söylemedikleri yalan , içmedikleri irin kalmadı. Ama ne mutlu ki ,ikisi de avucunu yaladı , kullanılmış peçete gibi kenara atıldıklarını yaşlanınca anladılar. Buna bana yeter şimdilik. 😇
- 1 yanıt
-
- 1
-
-
Yıllardır tartışılan bir konu ara sıra gündeme geliyor. Özellikle 15 Temmuz öncesi fetö elebaşının ölümüne ilişkin çok duyum aldık. Acaba bir put daha eksildi mi ? Darısı diğer putlara...
-
Manik depresif insanlar da makul mantıklı bireylerdir ama hastalık nöbetleri dönem dönem tutarsa yanlarına yaklaşılmaz. İnsan arapseverlerin dediği gibi mükemmel değil kusurludur. Bir insandan uzak olsun ama birisinin hasta olması doğal birşeydir. Normal olmayan şey hastalığını kutsamasıdır. İşte buna din denir.
-
Uyuşturucuyu çekip çekip hayal görenler , gördüklerini insanlara gerçek gibi anlatmıştır. Gerçek olan budur. Sakın denemeyin.
-
Siyasal İslamcıların Ulu Hakan diye bize yutturmaya çalıştıkları Aptülhamit II adlı kişi Atamanlı Devleti padişahıdır. Bu padişah tahta çıktığında devlet borçlarını ödeyemeyecek kadar iflas etmişti. Buna rağmen bu padişah Dolmabahçe sarayını eski diyerek kullanmamış ve kendine özel yıldız sarayını yaptırmıştır. Kafaya bak ki millet aç ama kendi saray beğenmiyor. Saray o kadar maliyetli olmuştur ki Atamanlı devletinin ve halkın ocağına incir ağacı dikmiştir resmen. Bundan sonra yabancı ülkeler yanı DIŞ GÜÇLER Atamanlı devletinin maliyesine el koyarak tüm gelirlerini haczetmişlerdir. İşte ulu Hakan dedikleri padişahın en büyük eseri budur.
-
CHP'nin Başında Bu Beyefendi Olduğu Sürece İşimiz Kolay
Kovulmuş Üye replied to alpinçayırı's konu in Politika
Kemal'in bilinen en büyük ihanetleri 2010 referandumunda silik bir karakter olan Ekmeleddin İhsanoğlu denen şeriatçıyı MHP ve fetö medyası ile birlikte desteklemesi. Erdoğan'ın karşısında kök söktürecek bir çok laik milletvekili varken tutunamayacak bir karakteri desteklediler. 2013 gezi eylemlerinde halk başarısını görünce sahaya Kürtçü militanların inip sağı solu taşlayıp vandallık yapmalarına göz yumması. Belki de arka planda anlaştılar kim bilir. Her zaman Akp sıkışsa PKK sokakta imdadına yetişiyor. 2018 referandumunda açık açık hile yapılmasına karşın tepki gösteren halka "sakin olun olay çıkmasın" diyerek hileyi resmen kabul etmesi. Ve hileli seçim sonuçlarını resmilestirmesi. 2023 genel seçiminde en güçlü adayları değil de en zayıf aday olan kendisini zorla aday göstermesidir. 2024 yılında CHP görünür bir siyasi başarı kazanınca kemal Kılıçdaroğlu hemen ortaya atlayıp yeniden parti başına geçecem diyerek abuk sabuk konuşmaları...- 2 yanıt
-
- 1
-
-
Evlilik nedir sorusu toplum içinde kanıksanmış bazı yanlış duygular üzerine kurgulanmıştır. Özellikle de Türklere zorla İslam'ı kabul ettirmelerinden sonra evlilik denen olay tamamen kadından yararlanma etkinliğine dönüşmüştür. Evlilik bedevi yaşam tarzına göre , erkeğin kadından sınırsızca yararlanma özgürlüğünün anahtarı olarak kullanılmıştır. Çünkü bedevi yaşamda erkek kadında fiziken üstündür. Güç ile her istediğini yaptırabilir. Ancak medeni Türk kültüründe evliliğin esası cinsel haz değil aile kurmak ve çocuk yetiştirmektir. Üç yetmez beş olmalı , o da yetmez on çocuk yapmalı diyen arap sevicilerin anladığı gibi sürekli üremek kaliteli ve eğitimli nesillerin oluşmasını önlemektedir. Türklerde kadın ile erkek eşit haklara sahiptir. Hatta bazı durumlarda kadının daha fazla hakları olduğu bilinmektedir. Türk Medeni tarihinde kadınlar sokakta rahatça gezerler ve kadına sosyal statü sahibi bireyler olarak saygı duyulurdu. Nereden nereye gelmişiz. Buradan kadınlara sesleniyorum Evleneceğiz diye Arap erkeğinin fantazi kurbanı olmayın. Erkek zengin diyerek hemen kucağına atlamayın. Evde kaldı demesinler diye önünüze gelen hanzonun her dediğini yapmayın. Özellikle de tanışma aşamasında sizin giyinme tarzınıza baskı koyan kişileri hemen terkedin. Size süs köpeği gibi davranan sözde koruyucu erkeklere aldanmayın.
- 1 yanıt
-
- 1
-
-
- i̇slamda evlilik
- türklerde evlilik
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Ciasal islamcılar başta fetöcülerdir. Bu hainliklerini de din ile savunmaya kalkıyorlar. En ufak bir itirazda hemen " dinimize saldırıyollaaaaa" , "kızlarımız sokakta çıplak mı gezsin" diye çığırmaya başlarlar. Ama asıl olan şey , kendilerinin bir ihanet çetesinin maşası oldukları gerçeğidir. Arabın dininden bize ne ki , islamın ırzına geçen geçmiş zaten. Türklerde kadına seks kölesi gözüyle bakılmazdı. Kadın sosyal hayatta değerli görülürdü. Ama arabın dinini bize dayatan ciasal İslamcılar sayesinde evlilikler bile kadından yararlanma etkinliğine dönüştü. MHP, AKP ve Fetö elebaşları geçmişte hep aynı karede yer almalarının sebebi budur.
- 20 yanıt
-
- 1
-
-
- cahil yobazlar
- ciasal islam
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Duvarla konuşmak ile tanrıyla konuşmak arasındaki fark nedir?
Kovulmuş Üye replied to gun's konu in Din
Arada çok büyük fark var. Duvarla konuşurken ne yaptığını bilirsin. Duvarın bunu işitmediğini de bilirsin ve sadece konuşmuş olmak için konuştuğunu bilirsin. Aslında aptalca bir iş yaptığını anlarsın. Ve en önemlisi duvarla konuşurken insan olduğunuzu ve haklarınız olduğunu unutmazsınız. Ancak tanrı ile konuşurken insanlığınızı unutup köle olduğunuza inanmaya başlarsınız. Tanrı ile konuşurken seni duyduğunu düşünürsün ve yanıt vermesini beklersin. Ve çok akıllıca bir iş yaptığını düşünerek kendini özel hissedersin. Aptallığını başkalarına da anlatarak onları da aynı şeye zorlarsın. Yavaş yavaş zihin dengeni kaybettiğini de anlamazsın. İşte aradaki fark bu. -
Türkiye Arap istilasından kurtulmadan bir adım bile ilerleyemez. Ana dilimizde dua edemiyoruz , ibadet suç sayılıyor. Türkiye MHP ve serseriler aracılığı ile araplaşma sürecine sokuldu. Barbarlık zorbalık ile kendi kültüründen uzaklara itilmeye çalışıyor.
-
Arap istilacıları ile Türklüğün ve Türk kültürünün nasıl da yok edilmek istendiğini gözler önüne seriyor. Atatürk'e düşman olmalarının nedeni bir kez daha anlaşılmıştır umarım. Bunu da din ile başarıyorlar. Ezan arapça , kuran arapça , dua arapça , adlarımız arapça... Ana dilimizde dua etmek suç sayılıyor bu ülkede. Ve bunu İngiliz Arap desteğini arkasına alan siyasal islamcılar yapıyorlar.
- 1 yanıt
-
- 1
-
-
Sarayın 1 günlük maliyeti 35 milyona ulaşmış. Bir günlük harcama ile bir bina kentsel dönüşüme sokulabilir çok kolaylıkla. Emekli maaşlarından tasarruf ederek bir yere varamazsınız. İnsanlar parasızlık nedeniyle evlerini kentsel dönüşüme sokamıyorlar çünkü dönüşüm maliyeti 3.5 milyon lira. Bunun aylık ödemesi 40 bin liraya geliyor. Ama saraydakiler bu parayı 2 dakikada tüketiyor. Evet günlük masrafı 35 milyon olan sarayın dakikada 20 bin lira tükettiğini bilmelisiniz. https://ankahaber.net/haber/detay/asu_kayadan_cumhurbaskanliginin_2024_butcesine_tepki_sarayin_bir_gunluk_harcamasi_asgari_ucretle_gecinen_3_bin_kisinin_aylik_maasi_depremzedeler_onlarca_engelle_mucadele_ederken_cepleri_bosaliyor_ama_sarayin_kasasi_hic_bosalmiyor_156955
-
- sarayın günlük maliyeti
- yolsuzluk
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Türkçe yeni sözcük türetme konusunda oldukça başarılı çalışmaları var. Türettiği sözcükleri ginlük yaşamda çok rahat kullanabilirsiniz. Prof. Dr.Övgün Ercan
-
Prof. Dr. Övgün Ercan bir jeoloji profesörü olmasına karşın Türkçe sözcük türetme konusunda oldukça başarılı çalışmaları var. Herkese öneririm.