Jump to content

Teror ve Terorizm Uzerine


evrensel-insan

Recommended Posts

Teror ve terorizm denince ilk akla UBL geliyor. UBL aciklamalara gore ilk silahi 1979 yilinda Afganistan'da SSCB'ne karsi kullandi. 1990 lar SSCB'nin yikilisidir. Daha sonra birdenbire 1991 yilinda Korfez savasi sirasinda, Arabistan'da ustlenen ABD guclerine karsi, cevirdi ve bunu da yine denilenlere gore, ABD'nin Arabistandaki varligi ona gore, Islam'a karsi bir hareketti.

 

1993, 95, 96 ve 98 saldirilari kamuoyunda yer tuttu. Sonra o meshur ikiz kuleler 9/11 saldirisinda adi tekrar gecti.

 

Dunya dagilimina bakildiginda, SSCB varligini surdururken, dunya her turlu anlamda SSCB ve ABD cekismesi yasarken, UBL'in Afganistan saflarinda yer almasi ve sonra ABD'ye yonelmesi dusundurucudur.

 

Bir teror hareketi guya dunyanin iki ana gucunu karsisina alarak, onlarasavas acmaktadir. Gerci, SSCB'nin 90 li yillarlabirlikte parcalanisindan sonra, geriye bir tek ABD kalmistir.

 

Bilindigi gibi, PKK'nin tarihi de 80 baslaridir. Yani dunya 1980 lerle birlikte bir teror ve terorizm ile tanismistir.

 

Teror, kelime anlami olarak "korku salma" anlamina gelir ve terorist te korku salan, terorizm de korku salma ideolojisi/eylemi anlamini tasir.

 

Peki neden bazi devletlerin bazi devletleri, isgali, saldirisi, bombalamasi terorizm degildir. Boyle bir mantik, ancak terorizmi devlet, yonetim, iktidar ve guc politikasi olarak uygulayan bir dusunce ortaya atar.

 

Ikiz kulelerin bombalanmasi terorizm de, en son Kaddafinin oglu ve torunlarinin oldurulmesi ile sonuclanan bombalama terorizm degilmidir.

 

UBL, A. Ocalan birer insan/bebek/kadin katili olarak algilanir da, neden bir Bush ve Obama algilanmaz?

 

UBL'in saldirilari terorizm olurda, neden ve hangi mantikla BM, NATO'nun saldirilari terorizm olmaz.

 

Ne/kim neyin/kimin neye/kime gore saldirisini mesru ve terorizm diye ayirir?

 

Bugun bir devlet, hem terorizmi yaratiyor, destekliyor, lanetliyor ve kendisi de bizzat terorizm yapiyor sa, ne terorizm dir, kim teroristtir.

 

Terorizmin anlaminin korku salmak oldugunu soylemistik. Peki korkan ne yapar, karsi saldiriya gecer. Yani hem korkar, hem korkutur. Iste emperyalizmin her konudaoldugu gibi, teror konusunda da iki ucu bir bunyede barindirmasi, anti terorizmin ne anlam ve icerik tasidigini da bulaniklastirir.

 

Anti terorizm, terorizme karsi koymak ise, ve bu karsi koymak, terorizm yolu ise, yane saldirarak, bombaliyarak, o zaman antiterorizmin anlami nedir?

 

Demekki, terorizm ve anti terorizm KORKU FELSEFESI uzerine kurulmustur. Bu felsefe, ha UBL, PKK v.s. eliyle, ha BM, NATO v.s. eliyle uygulanmis, fark eden nedir?

 

Terorizm ile savasimin o zaman anlami nedir?, kisasa kisas mi? Ya da savunu mu?, ya da terorizmin ne oldugunun algisi ve non teorizmin insan ve insanligi adina desteklenmesi mi?

 

Bugun hangi dusunce, acaba non teorist bir icerige sahiptir?

 

Terorizm ile savas, neden terorizmi uygulayan devlet ve "mesru" gucleri kapsamaz?

 

Bir ulkey bombalamanin "mesrulugu" ne anlama gelir?

 

Butun bu sorular ve terorizm konusundaki farkli dusunceler, algilar bir yana; kimin/neyin eliyle teror uygulanirsa uygulansin, ortada ortak bir nokta vardir. O da, HER TURLU SALDIRIDA, SIVIL HALKIN OLDURULMESI, BOMBANIN ERKEK, KADIN, KIZ, OGLAN, COCUK, COLUK, YASLI, GENC, BEBEK ayrimi yapmadigidir.

 

Demekki TEROR, SIVIL TOPLUMUN BOMBALANMASIDIR.

 

Peki yukaridaki cumleyi, kim bana ve neye gore evrensel hukuk, insan haklari, bireysel hak ve ozgurlukler ve YASAMA HAKKI olarak BOMBALAMAYI MESRU KILABILIR?

 

"Su sarttaki sivil halkin bombalanmasi terorizm, su sarttaki sivil halkin bombalanmasi mesrudur." diyebilir.

 

Varmi, boyle bir dusunceye sahip CANAVAR?

 

Kim bana BOMBALAMA FARKINI TERORIZM VE MESRU OLARAK ACIKLIYABILIR?

 

Kim bu iki bombalama arasinda bir tercih yapabilir ve birini mesru, digerini terorizm ilan edebilir?

 

Herkes kendi algisina gore terore ve teroriste karsi, terorist savas verir. Peki KIM TERORIZM ALGISI, INANCI, IDEOLOJISI ILE SAVASIYOR, ve bu savasimin NE OLDUGUNU, NASIL IZAH EDIYOR VE UYGULUYOR, VAR MI BILDIGINIZ?

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Terörizmi günümüzde bu şekilde yorumlayabiliriz.

Ama terörizm boyutları çok daha geniş olan evrensel bir etkinliktir.

Bu vesile ile terörizmin kısa bir tanımını yapmak istiyorum.

 

 

TERÖRİZM NEDİR?

Politik çıkar sağlamak amacı ile halka, hükümetlere, büyük organizasyon veya güçlere veya bireylere karşı yönelik sistemik, ani, umulmadık korkutma ve sindirme ile nitelikli tümüyle insansal etkinliklerdir.

 

Terörizm çeşitli politik organizasyonlar, milliyetçi ve etnik gruplar, devrimciler, hükümetler, gizli polis ve ordular tarafından yaygın bir şekilde uygulanmıştır.

 

Terörizmin ne olduğu ilk defa eski Yunanlı bir tarihçi olan ve MÖ 430-349 yılları arasında yaşayan Xenophon tarafından açıklanmıştır. Xenophon’a göre terörizm düşmana karşı uygulanan çok etkili bir psikolojik savaştır. Çeşitli Roma İmparatorları kendilerine karşı isyanı ve iteatsızliği önlemek için terör yöntemini kullanmışlardır.

 

İspanyol engizisyonu Hristiyanlığa karşı yapıldığı iddia edilen hayali ayaklanmalara teşebbüs edenleri işkence ve idamla cezalandırmıştır. Fransız devriminde terör bir değer olarak kabul edilmiş ve yaygın bir şekilde pratik edilmiştir. Devrimin ünlü savunucularından Robespierre terörü devrim adına kullanmış ve 1793-1794 yılları arasında bir terör devrinin (terör saltanatının) yaşanmasına katkıda bulunmuştur.

 

Amerika’nın iç savaşını izleyen dönemde (1861-1865) Güney eyaletlerinde siyahlara, Yahudi ve Müslüman’lara, hatta Türk’lere karşı (KKK (Ku Klax Klan) adlı terörist bir örgüt kurulmuştur.

 

19’uncu yüzyılın sonlarına doğru terörizm Batı Avrupa’da, Rusya’da ve Amerika’da anarşizme inananlar arasında kabul görmüştür. Bu anarşistler liderlere karşı suikastler düzenleyerek sosyal ve politik arenada hızla değişiklik yapmanın mümkün olduğuna inanıyorlardı. Nitekim 1865-1905 yılları arasında krallar, başkanlar, başkan yardımcıları ve diğer üst kademe hükümet ilgilileri anarşistler tarafından asasine edilmişlerdir.

 

Terörizm 20’nci yüzyılda zamana uyarak değişmiş ve çağdaşlaşmıştır. Teknolojik ilerlemelere de ayak uyduran terörizm yeni ve ileri taktikler uygulamaya başlamıştır. Aşırı sağdan, aşırı sola geniş bir spektrum oluşturan politik görüşler terörizme baş vurmuşlardır. Terörist etkinlikler giderek daha öldürücü olmaya başlamışlardır. Otomatik silahlar ve uzaktan kumandalı patlayıcı cihazlar terörizm arsenalının kaçınılmaz teçhizatını oluşturmaya başlamışlardır. Terörizm büyük bir letalite ve mobilite kazanmıştır. Hitler ve Stalin gibi totaliter rejimler gizli terörizmi kendi halklarına ve diğerlerine uygulamışlardır. Amaç bazı örnekler oluşturarak halkı sindirmektir. Bazı ülkelerde bu yöntem çok başarılı olmuştur. Bu ülkelerde hükümetler ekonomik, sosyal ve politik hedeflerine terörizm aracılığı ile ulaşmışlardır.

 

Bütün bu gerçeklere rağmen terörizm kişilerin ve küçük grupların baş vurduğu bir etkinliktir. Amaç çoğu kere mevcut politik rejimleri(parti, hükümet ve kurumları) destabilize etmek, yıpratmak veya düşürmektir.

 

Terörist uygulamada küçük ülkeler, büyük ülkelere karşı oldukça başarılı olmuşlardır. Bu çatışmalar sırasında büyük güçler de terörizme baş vurmuşlardır. Bu konuda çeşitli örnekler verebilirim..

 

İrlanda-Büyük Britanya, Cezayir-Fransa, Vietnam-Fransa, Vietnam-Amerika,

Filistin- İsrail çatışmaları bunlardan bazılarıdır... Kuzey İrlanda’daki Protestan-Katolik çatışmasının kökeninde din vardır. Ayrıca bazı ülkelerde mevcut hükümetlerle devrimci güçler arasında sürekli sürtuşmeler terörizm aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Malezya, Endonezya, Filipinler, İran ve Arjantin gibi ülkelerde ve diğerlerinde bu durum mevcuttur.

 

Terörist etkinlikler çağdaş medya tarafından anında kamuya ulaştırılmaktadır. Çağdaş terörizmin geçmiş terörist etkinliklerden en önemli farkı, masum halkın bu çatışmalarda giderek artan bir oranla katledilmesidir.

 

20’nci yüzyılın terörsit organizasyonlarından en ünlüleri şunlardır:

Batı Almanyada “Baader-Meinhof”, Japon’yada “Red Army”, İtalya’da “Red-Brigade”, Filistinde “el Fatah, Hamaz, Hizbullah”, el-Kaide. Fransa’da “Direct Action”…

Daha çok sayıda terörist örgüt vardır. Osama bin Laden’in el Kaidesi son zamanların en aktif terörist örgütüdür. Diğer terörist örgütler arasında ASALA, EOKA ve PKK da vardır. -

 

Son yıllarda terörist etkinliklerde azalma ama, terörizmin neden olduğu insan kaybında artma olmuştur. Tabii Afganistan ve İrak savaşları terörist etkinliğin giderek artmasından sorumludur. Bu muhtemelen geçici bir artıştır ve bir süre sonra durulacaktır.

 

Terörist örgütlerin büyük çoğunluğu politik amaçlarına ulaşamamışlardır. Terörizme baş vuran ülkelerin hemen tümünde rejim zamanla değişmiştir. Açıkca terörizm başarıya götüren bir yöntem değildir. Buna rağmen terörizmi yok etmede, durdurmada, hatta yavaşlatmada bile başarılı olunamamaktadır.

 

Terörizmle emperyalizm arasındaki ilişki, uygarlığın başlangıcına kadar uzanmaktadır. Emperyalizmin neden olduğu sosyo-ekonomik ortam ve koşullar terörizmin gelişmesine çok uygundur. Özellikle emperyalizmin aşağıladığı moral ve ahlaksal değerleri olan, çoğu kere farklı din ve daha zengin kültürlere sahip ülkelerde halk, emperyalist güçlere karşı derin bir kin beslemektedir. Bu ülkelerde halk iyi niyetle de olsa aralarına giren Batı yardım kurumlarına kuşku ile bakmakta ve onların iyi niyetine asla inanmamaktadır. Ayrıca bu ülkelerin halkları kendilerine emperyalist ülkelerin geçmişte terör uyguladığını ve onları sömürdüğünü unutmamışlardır. Türk’lerin aynı dini paylaştıkları Arap’lar tarafından sevilmemelerinin nedeni budur. Arap’lar Türk’leri emperyalist bir güç olarak görmektedirler ve bu görüşlerinde tümüyle haksız değillerdir..

 

Görüldüğü üzere terörizm çok boyutlu ve yaygın bir insansal etkinliktir. Müslüman teröristleri soyutlayarak suçlamak yapılan gözlemlerle bağdaşmamaktadır. Başka çözüm yolu bulamayan çaresiz insanların baş vurduğu bir yöntemdir, terörizm… Ve kökü asla kurutulamayacaktır.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Ve kökü asla kurutulamayacaktır.-haci-

 

Teror, cikar ve intikam amacli bir ideoloji ve inanc konusudur.

 

Neden, "koku kurutulamaz", insanoglu terorist olarak mi dogar?

 

Ya da teror onun "dogal yapisinda " mi vardir?

 

Ya da bir ideoloji, inanc, dusunce, davranis v.s. neden terore bas vurur?

 

Terorun, insan ve insanliga sagladigi nedir?

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Ve kökü asla kurutulamayacaktır.-haci-

 

Teror, cikar ve intikam amacli bir ideoloji ve inanc konusudur.

 

Neden, "koku kurutulamaz", insanoglu terorist olarak mi dogar?

 

Ya da teror onun "dogal yapisinda " mi vardir?

 

Ya da bir ideoloji, inanc, dusunce, davranis v.s. neden terore bas vurur?

 

Terorun, insan ve insanliga sagladigi nedir?

 

evrensel-insan

Terörün kimseye yararı yok tabii. Büyük kuvvetlerin dışında....

Çünkü onlarda her türlü imkan ve para var.

Terörizm yalnız insanların değil, birçok sosyal hayvanın da yapısında var.

Köpekler, kurtlar birbirlerini korkutup terörize ederek başa geçiyorlar.

Tabii insanlar onu bir adım daha ileri götüren bir akla sahipler.

 

İlginç olarak diyebiliriz ki terörizm doğada var.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

İlginç olarak diyebiliriz ki terörizm doğada var.-haci-

 

Iste tam da bu cumlede, aklin ideolojik inancsal, egoist sinirliligi ile; dusuncenin,m aklin sinirlarini sorgulayan ve aklin onune dusuncenin sinirsiz ve sonsuzluguna acan farki beliriyor.

 

Bir sey doga da mi var?

 

Yoksa algiladigini kavram ile ozdeslestiren insanoglunun bir soylemi mi bu?

 

Doganin, oznelligi mi var?

 

Yoksa dogaya bir oznellik yukleyen insanoglu soyutlamasimi (kurgular-yasa, kanun, kural, formul, hipotez, tez v.s.)

 

Ben bir yapilandirmaci epistemolojist olarak (constructive epistemoloji), herseyi insanoglunun yapilandirdigini soyluyorum.

 

Sense bunun doga dami oldugunu soyluyorsun, yoksa dogaya boyle bir ozellik ve oznellik yukleyen insanoglunun doga uzerine uyguladigi yapilandirilmislik mi?

 

yani konuya, metafizik ve teleolojik mi yanasiyorsun, epistemolojik mi?

 

Varliksal (ontoloji/teoloji) mi/ bilgissel mi?

 

Insanoglunun disinda, kendi dahil; epistemolojikm olarak neyin ne oldugunu ve kavram veren, anlam ve icerik veren baska bir tur ya da parca var mi?

 

Doga kendi kendisini kendi adina mi ortaya koyuyor, yani bir ozneli mi var, yoksa dogayi kavram ve anlam, icerik olarak ortaya koyan insanoglu mu, onun soyutlamasi ve ozneli mi?

 

Aslinda bu konuda bir baslik acacagim, oradan devam ederiz.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Hiç kuşkusuz insanoğlu yapılandırıyor. Bütün algılarını bilinçli olarak tanımlayabiliyor.

Onları anlamladırabiliyor.

Ama insanoğlu onları hem metafizik ve teleolojik olarak hem de epistemolojik olarak anlamlandırıyor.

 

Ben bilimsel yöntemleri izliyorum.

Yalnız insanda olup da diğer hayvanlarda olmayan bir yetiye veya algıya inanmıyorum.

Tek istisnası insanın son derece zengin hayal gücü olabilir.Tabii hayvanlarda hayal gücü olup olmadığını bilmiyoruz.

Yine de olsa bile insanlardaki kadar gelişmiş olmayacağına eminiz.

 

Her türlü insansal algı, nitelik, özellik, mutlaka hayvanlarda da vardır ve onlardan evrilmiştir.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Yalnız insanda olup da diğer hayvanlarda olmayan bir yetiye veya algıya inanmıyorum.-haci-

 

Birincisi bu yetinin ve alginin kendinde ve hayvanda oldugunu ve anlam ve icerigini ortaya koyan insanoglu degil midir?

 

Ayrica, insanoglu hayvani gozlemleyerek onun davranisini kavramlastirmis ve ilk tecrubelerini hayvandan algilamistir.

 

Bir yerde hayvanin konusani insanogludur.

 

Ama, iste bu soyutlamayi da veren, insanoglu dusuncesidir ve ben o yuzden dogal dusunce diyor ve insansal zihniyetten ayiriyorum.

 

Cunku dogal zihniyet, insanoglunu su an icinde bulundugfu yapilandirilmisliga aklin siniri olarak hapsettigi gibi, insanoglunu dogallik kisvesi ile de caresiz birakiyor.

 

Oyuzden yeni baslik actim ve istersen konuyu orada surdurebiliriz.

 

Basligin ismi "herseye anlam/icerek veren insanoglu turu ve biridir."

 

Iste bu temelde doganin dogalligi yoktur, insanoglu algilayarak doga diye kavramlastirdigina, dogalligi da kendi soyutlamasi ile vermistir.

 

Doganin dogalligi, doganin degil; insanoglunun bir urunudur.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Yalnız insanda olup da diğer hayvanlarda olmayan bir yetiye veya algıya inanmıyorum.-haci-

 

Birincisi bu yetinin ve alginin kendinde ve hayvanda oldugunu ve anlam ve icerigini ortaya koyan insanoglu degil midir?

 

Ayrica, insanoglu hayvani gozlemleyerek onun davranisini kavramlastirmis ve ilk tecrubelerini hayvandan algilamistir.

 

Bir yerde hayvanin konusani insanogludur.

 

Ama, iste bu soyutlamayi da veren, insanoglu dusuncesidir ve ben o yuzden dogal dusunce diyor ve insansal zihniyetten ayiriyorum.

 

Cunku dogal zihniyet, insanoglunu su an icinde bulundugfu yapilandirilmisliga aklin siniri olarak hapsettigi gibi, insanoglunu dogallik kisvesi ile de caresiz birakiyor.

 

Oyuzden yeni baslik actim ve istersen konuyu orada surdurebiliriz.

 

Basligin ismi "herseye anlam/icerek veren insanoglu turu ve biridir."

 

Iste bu temelde doganin dogalligi yoktur, insanoglu algilayarak doga diye kavramlastirdigina, dogalligi da kendi soyutlamasi ile vermistir.

 

Doganin dogalligi, doganin degil; insanoglunun bir urunudur.

 

evrensel-insan

Yani size göre insan bir hayvan türü değil mi?

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Yani size göre insan bir hayvan türü değil mi?-haci-

 

Fark fiziksel/fenomenal degil; zihinsel/numenaldir.

 

Zihniyet ve soyutlamanin orgutlenmesi, sistemlesmesi ve duzenlenisi olarak insanOGLU bir hayvan turudur.

 

Fiziksel olarak bu tur hayvan turu olsa da, dusunsel olarak insanoglu, insan zihniyetine sahip degildir.

 

Oyuzden de insanoglu dusunsel/zihinsel/numenal temelde hayvan ile insan arasi bir ara gecis formudur.

 

Bu da dogal zihniyetin yapilandirilmisliginin, insansal zihniyetle sokuculugunu ve bu zihniyetin sinirlari disina cikisi getirir.

 

Ben buna, bireyin bireysel olarak tursel bilinc ve farkindaliga erismis evrensel-insan zihniyeti diyorum.

 

Bu konuda da baslik actim. Genel forumunda "evrensel-insan zihniyeti diye.

 

Sonucta insanoglunun zihniyeti insandisi (tanri/madde) ve insanlikdisidir (her turlu hayvani dusunce ve davranis ve bu hayvanilige etik degerlerin de eklenmesi)

 

Oyuzden de insanoglunun zihniyet olarak kendi yoktur, kendi disi vardir.

 

Herseyi ortaya koymaya soyunmus insanoglu, henuz kendisini ortaya koyamamistir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Yani size göre insan bir hayvan türü değil mi?-haci-

 

Fark fiziksel/fenomenal degil; zihinsel/numenaldir.

 

Zihniyet ve soyutlamanin orgutlenmesi, sistemlesmesi ve duzenlenisi olarak insanOGLU bir hayvan turudur.

 

Fiziksel olarak bu tur hayvan turu olsa da, dusunsel olarak insanoglu, insan zihniyetine sahip degildir.

 

Oyuzden de insanoglu dusunsel/zihinsel/numenal temelde hayvan ile insan arasi bir ara gecis formudur.

 

Bu da dogal zihniyetin yapilandirilmisliginin, insansal zihniyetle sokuculugunu ve bu zihniyetin sinirlari disina cikisi getirir.

 

Ben buna, bireyin bireysel olarak tursel bilinc ve farkindaliga erismis evrensel-insan zihniyeti diyorum.

 

Bu konuda da baslik actim. Genel forumunda "evrensel-insan zihniyeti diye.

 

Sonucta insanoglunun zihniyeti insandisi (tanri/madde) ve insanlikdisidir (her turlu hayvani dusunce ve davranis ve bu hayvanilige etik degerlerin de eklenmesi)

 

Oyuzden de insanoglunun zihniyet olarak kendi yoktur, kendi disi vardir.

 

Herseyi ortaya koymaya soyunmus insanoglu, henuz kendisini ortaya koyamamistir.

 

evrensel-insan

Bunlar insan odaklı ve genel olarak kısmen de olsa dinsel çözümler..

Kabul edemem...

Ben insan odaklı hiçbir yaklaşımı ciddiye alıp tartışmam.

Yani insanın sadece bir hayvan olduğu tezinden ödün vermem.

İnsan bir hayvan türüdür. Aması, acabası, belkisi, şusu busu olmadan bir hayvan türüdür.

Bu tezimi biraz katı görebilirsiniz ama, ben bu tezin karşıtlarını bilimdışı kabul ettiğim için ciddiye almam.

Siz bu konuda benim kadar katı olmayan bir ateist bulabilirseniz, bu konuyu onunla tartışın.

Ben bu iletiden sonra yokum..

Hoşçakalın.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

Bunlar insan odaklı ve genel olarak kısmen de olsa dinsel çözümler..

 

Aciklarsaniz, ne demek istediginizi algilayabilirim. Yoksa ortada bir sabit fikirli etiketleme mi var. Cunku ben bir serbest dusunur olarak dini ve tanrisal bir icerik tasimam, sadece ortada olani gozlemler ve her turlu dini icerigin ve tanrisal olumlu/olumsuz yanasimin insanligin onunde nasil bir engel teskil ettigini dile getiririm.

 

Kabul edemem...

 

Konu kabule/redde acik degil; bilimsel, bilissel gozlemsel bir olgudur. Yanlislanabilirlige aciktir ve yanlislanabilirligi de gozlemsel/olgusal olmalidir.

 

Ben insan odaklı hiçbir yaklaşımı ciddiye alıp tartışmam.

 

Geriye o zaman insanoglunun ortaya attigi tanri ve yine insanoglunun oznelligiyle besledigi madde kaliyor. Sizin turunuz nedir?, neyi neden kime/neye gore odak alirsiniz. Metafizigin ontolojik/teolojik varlik tabanlarini mi, yoksa teleolojik oznelligi mi, yoksa etigin tabanlarini mi, ya da insanoglu eliyle verilen, doga, evren, evrim, yaratilis aciklamalari ve one surumlerini mi? Nedir sizin odak noktaniz? ve bu odak noktasini INSANSIZ nasil ortaya koyarsiniz, eger siz ortaya koyacak iseniz, siz bir insanoglu tutunun biri degil misiniz?

 

Yani insanın sadece bir hayvan olduğu tezinden ödün vermem.

 

Fiziksel olarak ayni fikirdeyim. Konu soyutlama,, numenal dusunsel ve zihinsel ve de onun somutlastirdiklari ki bunlara fiziksellik de dahil.

 

İnsan bir hayvan türüdür. Aması, acabası, belkisi, şusu busu olmadan bir hayvan türüdür.

 

Fiziksel olarak evet. Dusunsel olarak hayir.

 

Bu tezimi biraz katı görebilirsiniz ama, ben bu tezin karşıtlarını bilimdışı kabul ettiğim için ciddiye almam.

 

tezinizi, size onerdigim baslikta actigim tez konusunda tartisalim. Cunku insanoglu odagi her yonuyle alternatifsizdir ve sizin bunu, insanoglu turune ait bir bir olarak, aksini insanoglu disina cikarak gostermeniz gerekir. Sizce bilim disinin anlami nedir, bilim icini ne belirler neden, neye/kime gore?

 

Siz bu konuda benim kadar katı olmayan bir ateist bulabilirseniz, bu konuyu onunla tartışın.

 

Ateizm, metafiziginin teolojisinin tanriya olumsuz bir anlam ve icerik vermesidir. Bunun bilim ve bilimsellik ile bir bagi yoktur, aksine metafizigin ontolojik varlik ideolojik inancsallari ile bir bagi vardir. Ateizm pozitivizmden yola cikar ve materyalizm ile tanriyi yoklar.

 

Ben bu iletiden sonra yokum..

 

Sizin bileceginiz is. Yalniz yoklugunuz, aklinizin inandigi ideolojik dogru sinirlarini asamamak olmasin?

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Bu arada aklıma geldi.

Drekinci kardeşimiz insanın halife olduğuna inanır.

Bu konuyu onunla tartışabilirsiniz.

 

Yukardaki iletiyi okumadım. Okumayacağım da..

Bu benim tartışacağım bir konu değil.

Benim gözümde insan herhangi bir hayvan. Tek farkı sadece akıllı olması.

Onun da her zaman bir erdem olduğunu sanmıyorum.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger haci;

 

 

Drekinci kardeşimiz insanın halife olduğuna inanır.-haci-

 

Yazilanlari okumama inadiniz uzerine spekulatif bir fikir yurutecek degilim. Sizin bileceginiz bir is.

 

Siz insanin ne olduguna INANIYORSUNUZ?

 

Insanoglunun evrimsel aciklamasi temelinde ve fiziksel olarak insanogluanima/ animus temelinden gelir. Ama, insanoglunu hayvandan farkli kilan olgu, onun SOYUTLAMA YETISIDIR.

 

Hayvanin da soyutlama yetisi olabilir, ama; maalesef hayvan ile insanoglu arasinda bir SOYUTLAMA DIALOGU ve ORTAKLIGI yoktur.

 

O yuzden her hayvan turu kendi yetisi ile kendine soyutlarken ve kendi algisi ile yasam surerken; insanoglu, kendi monologuyla, algiladigi herseyi SADECE KENDI ADINA/AIT/ICINVE ELIYLE ve KENDINE ortaya koyar. Bu monolog sadece insanoglu taraflidir ve yansi veren ve insanoglunun algiladigi ister hayvan, ister bitki, ister madde, ister doga, ister evren v.s. olsun, bu algilamada SADECE ORTAYA KONAN olur.

 

Cunku kendi dahil herseyi ortaya koyan ve bu ortaya koyumun yapilandirilmisliginin yapi, yon ve yontemini belirleyen insanogludur ve baska da bir algilanarak ortaya konanin, ortaya koyma durumu soz konusu degildir.

 

Ortaya koysa bile, bu ortaya koyumu algilayacak bir ortak dialog yoktur. Sadece tek tarafli bir monolog gecerlidir.

 

Eger bir seyi doganin ortaya koydugu dusuncesinde iseniz, o zaman Kuranin da Allah tarafindan yazilldigini savunmaniz gerekir.

 

Cunku kurani Allaha yazdirmak ile, dogaya kanun, yasa vermek arasinda bir fark yoktur.

 

Ustelik, bir de muhammed gibi, Allah ile insanoglu arasinda dialog kurabilecek olan 3. bir faktor bulmaniz gerekir ki, doganin kendine ait kanunlari oldugunu doganin size hangi dialog ile ilettigi algilansin.

 

Doganin kanunlari var ile, Kurani Allah yazmistir ayni zihniyetin aklinin kendini inandirdigi dogrusudur.

 

Cunku ne doganin kanunlari vardir, ne de kurani Allah yazmistir. Doga'ya kanunlari yukleyende, kurani Allaha yazdiranda insanogludur.

 

Bu iki soylem, insanoglu disi bir guce inanma temelinde AKIL VASITASIYLA DENKTIR, ESITTIR VE OZDESTIR.

 

Bu esiyligi de, bilimin yasalarini tanri yapan hawkins kendi aklinin inanci ile ortaya koymustur.

 

Halbuki ortada oznel ve soyutlama yetisi olan ne bir tanri, ne de bir doga vardir. Bunlar insanoglunun aklinin tatmin olmasinin teslimiyeti temelli kendini kah bilimsel, kah inancsal inandirdigi dogrularidir.

 

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...