panteidar Konu tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Konu tarihi: Eylül 14, 2011 Başbakan Erdoğan Mısır gezisi kapsamında bir televizyon programına konuk oldu. Erdoğan programda "Laiklikten korkmayın", "laiklik kesinlikle ateizm değildir" dedi. Vatan gazetesinin aktarımına göre Erdoğan şu şekilde konuştu: "Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır." Erdoğan bu ikna çabasını şu şekilde sürdürdü: "Ben Mısır’ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın. Umarım ki Mısır’da yeni rejim laik olacaktır. Umuyorum ki benim bu açıklamalarımdan sonra Mısır halkının laikliğe bakışı değişecektir."Laiklik Ateizm Değildir ----- Mısır halkını bilemem ama belki bu açıklamadan sonra bizdeki laiklik karşıtlarının laikliğe bakışı değişir. 2 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Başbakan Erdoğan Mısır gezisi kapsamında bir televizyon programına konuk oldu. Erdoğan programda "Laiklikten korkmayın", "laiklik kesinlikle ateizm değildir" dedi. Vatan gazetesinin aktarımına göre Erdoğan şu şekilde konuştu: "Türkiye’de anayasa laikliği, devletin her dine eşit mesafede olması olarak tanımlar. Laiklik kesinlikle ateizm değildir. Ben Recep Tayyip Erdoğan olarak Müslümanım ama laik değilim. Fakat laik bir ülkenin başbakanıyım. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır." Erdoğan bu ikna çabasını şu şekilde sürdürdü: "Ben Mısır’ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Çünkü laiklik din düşmanlığı değildir. Laiklikten korkmayın. Umarım ki Mısır’da yeni rejim laik olacaktır. Umuyorum ki benim bu açıklamalarımdan sonra Mısır halkının laikliğe bakışı değişecektir."Laiklik Ateizm Değildir Dogru demis. Cunku laiklik din ile devlet isleyisinin birbirinden ayrilmasidir. Gerci Turkiye laikligi de hic yasayamadi, ya. Ayrica seriati savunmayan her musluman, laik bir sistemde yasayabilir, ama; sekuler olamaz. Cunku sekulerlik, dunyevi olmak demektir. Yani muslumanin islam'in sartlari ile celismesi demektir. Erdogan "Muslumanim laik degilim" derken, "ben sekuler bir bilince sahip degilim" demek istemistir. Cunku, zaten laik olunmaz; laiklik bir sistem olarak devlet ile din islerinin ayrilmasidir. TC tarihinde bu pratikte zaten olamadigindan, ortada da bir sorun yok. Sorun "ben seriatciyim" demekte. Buda taaa, Selcukludan beri gelen Anadolu tarihinde TC'de dahil, hic uygulanmamisi bir sistem. Ama gorunen o ki, Ataturk'un laik anlayisina, Erdogan kendi icerigini katacak ya da cikaracak. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Ayrica isin ilginci, Ataturk'un getirdigi laiklik; hem muslumana hem de ateistlere ev sahipligi yapiyor. O yuzden teori de, laiklik; Her turlu dini inanca sahip ve dini inanci olmayan dinli, dinsizi bunyesinde barindiran, bir sistemdir. Tabi bunun pratige nasil yansidigi ise, devlet ve hukumetlerin nasil bir politika izleyecegine bagli. laicism1. the nonclerical, or secular, control of political and social institutions in a society. Iste yukaridaki tanimda, laikligin nasil isleyecegi, politik ve sosyal kurum ve kuruluslarin kimin ve nasil bir zihniyetin kontrolunda olduguna baglidir. Oyuzden "laiklik, sudur" demek icin, pratige ve islerlige ve de kontrol mekanizmasina bakmak gerekir. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
elektro Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 son zamanlarda politikleşen halkımızın jargonunda kemalist,ulusalcı,laikçi gibi saçma sapan kelimeler türedi.karşımızdaki kişileri sırf fikirlerinden dolayı eğiğliminden dolayı kısa ama yanlış kelimelerle direk yaftalar olduközellikle ulusalcı tam bir örnek laikçi hadi bir yere kadar yaftalayanın zihniyetini gösteriyor.yaftalamaların ana eğilimisuçlayıcılık ve yanlışlayıcılık bu kibir suçlayanların her yanından buram buram akıyor.bizler tabiki yemiyoruz bayrak inmez ezan susmazya allah bismillah allhü ekber Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Ogrenmek icin soruyorum. Ataturk'un sultaniyeti ve halifeligi kaldirmasinin disinda laiklik adina yaptigi baska bir sey varmidir. Ayrica laiklik icin bunlar da gerekli olmayabilir.Bugun Bati Avrupa'da bir cok devlet krallikla yonetilmekte oldugu halde, din ve devlet islerini birbirinden ayirmistir. Sonucta, laiklik, ne yapildigi, kimin dedigi degil; pratik uygulamadaki gecerliliktir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
murat-tlv Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 14, 2011 laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı(!) olan aqp değilmiydi ? bu suçtan dolayı sabıkalı değil mi aqp ? şimdi bu ampül kafalar, bizdeki lakliği tesis etti de, mısıra mı tavsiye ediyor bi de (: eğer Türkiye laik bir ülke ise, islam dinine göre; asla imam yada hatip olması mümkün olmayan kız çocuklarının, imam-hatip meslek liselerine hangi akla hizmet kayıt yaptırabildiğini açıklasın.. Link to comment Share on other sites More sharing options...
panteidar Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Ogrenmek icin soruyorum. Ataturk'un sultaniyeti ve halifeligi kaldirmasinin disinda laiklik adina yaptigi baska bir sey varmidir. Ayrica laiklik icin bunlar da gerekli olmayabilir.Bugun Bati Avrupa'da bir cok devlet krallikla yonetilmekte oldugu halde, din ve devlet islerini birbirinden ayirmistir. Sonucta, laiklik, ne yapildigi, kimin dedigi degil; pratik uygulamadaki gecerliliktir. Saltanatın ve Hilafet'in kaldırılmasının laiklikle ilgisi yoktur.Sadece (Hilafetin kaldırılması) laiklik yolunda atılmış bir adım olarak görülebilir.Aynı şekilde 1928'de anayasadan "Devletin dini İslamdır" ibaresinin ve milletvekili yemininden "vallahi" sözcüğünün çıkarılması da bir adımdır. Hutbelerin ve ezanın Türkçe okunması da.Laikliğin resmi kabulü ve anayasada yer alışı 1937 tarihindedir.Bu tarihten itibaren Diyanetin din hizmetleri dışında kesin olarak devlet işleri dinden ayrı tutulmuştur. Laiklik adına birşey yapılmaz. Laikliğe ters uygulamalardan kaçınılır. Dolayısıyla o dönemin hükümetinin laikliğe ters uygulaması olup olmadığına bakmak gerekir.Örneğin dönemin hükümeti dine dayalı bir karar almış mıdır, dini söylemlerde bulunmuş mudur, bir dini akıma ayrıcalıklı davranmış mıdır gibi..1937 tarihinden sonra, laikliğe aykırı bir icraat varsa; tartışılması gereken budur. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kaşif Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Yalnız Müslüman Kardeşler Tayyip'in laiklik lafına kızmışlar: 'ERDOĞAN İÇİŞLERİMİZE KARIŞTI' Hareketin sözcüsü Mahmud Gazlan, “Atatürk’ün Türkiye’si laik olabilir ama Mısır Türkiye’den farklıdır. Biz İslami kurallara dayalı bir devlet yönetimi istiyoruz. Erdoğan’ın sözleri Mısır’ın içişlerine karışmaktır.” şeklinde konuştu. 'İNANMAK İSTEMİYORUZ'Erdoğan’ın sözlerinin Türkçe’den Arapça’ya çevirirken bir hata olmuş olabileceğini söyleyen Gazlan, "Onun gibi çok saygı duyduğumuz bir kişinin bu sözleri söylediğine inanmak istemiyoruz” dedi. Tayyip BOP eşbaşkanı olarak aslında Araplar'a ılımlı İslamı telkin ediyor. Link to comment Share on other sites More sharing options...
panteidar Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Yalnız Müslüman Kardeşler Tayyip'in laiklik lafına kızmışlar: Tayyip BOP eşbaşkanı olarak aslında Araplar'a ılımlı İslamı telkin ediyor. Evet, konuyu açmadaki asıl amacım buydu.Hani "Aleme verir talkını, kendi yutar salkımı" diye bir söz vardı. Buradaki talkın sözcüğü telkin anlamındadır.Laikliğe karşı eylemlerin odağı olmaktan suçlu AKP'nin genel başkanı, Araplara telkinde bulunurken içerde adım adım geri dönüşü sürdürüyor görüntüsü vermekte. İslamcı Araplar da bunu bildiği için RTE'nin sözlerini şaşkınlıkla karşıladılar tabi. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
kaşif Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 ABD Müslüman kardeşler gibi radikal islamcı bir örgütün Mısırın başına geçmesini asla kabul edemez.Eğer bu olursa ABD ve İsrail için Ortadoğuda felaket olur.Çünkü Mısır diğer Arap ülkelerine benzemez.Mısır'daki Müslüman kardeşler iktidar olursa diğer Arap ülkelerindeki radikal islamcılar'da kolayca iktidara gelir.Ve sonuç ABD için tahmin edemeyeceği ve önünü alamayacağı badireleri beraberinde getirir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
LA-illallah Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Laiklik ateizmdir. Ancak tc laik değil sadece sözde laik (laikci) bir devlettir. Laik bir devlette her dine, inanca eşit mesafede olunması, din ile devletin birbirinden ayrılması gerekirken tc'de durum böyle değildir. tc'de devlet din ile bağını koparmıyor aksine dini kendisine bağlıyor, boyunduruğu altında tutuyor ve bunu da dib denilen hıyanet işleri aracılığıyla yapıyor. Laik bir devletin nasıl birşey olduğu konusunda sadece bir tane örnek vereceğim; Bir müslüman kadın çarşafıyla, burkasıyla, erkek ise sakalıyla, cübbesiyle, şalvarıyla üniversiteye girebilmelidir. Hakeza yahudi kipasıyla, hristiyan da haçıyla vs. İşte böyle olur laiklik. Link to comment Share on other sites More sharing options...
osarici Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Zaten arap baharı riskli bir ruletti. Dikdatörü devirmek için demokratlar-muhafazakarlar birlikte kullanıldı. Yeni aşamada devrik liderden sonra nasıl bir ülke kurulacak? İç savaş olan ülkeye silah satarak mı para kazanılacak? Yoksa demokrasi gelen ülkeye avm kurularak mı para kazanılacak? Ama bu seçeneklerin içinde islam ülkesi yok. Ancak gerçekleşmesi olası. Bunu engellemekte Yeni Osmanlılara kalıyor. ABD_AB gazeteleride veriyor gazı.Erdoğanın söylevini ben şöyle anladım. Din-para kuru laiklikte en yüksek. Laiklik-para kuruda şeriatta en tepede. Eeee amaç para olduğuna göre... ABD Müslüman kardeşler gibi radikal islamcı bir örgütün Mısırın başına geçmesini asla kabul edemez.Eğer bu olursa ABD ve İsrail için Ortadoğuda felaket olur.Çünkü Mısır diğer Arap ülkelerine benzemez.Mısır'daki Müslüman kardeşler iktidar olursa diğer Arap ülkelerindeki radikal islamcılar'da kolayca iktidara gelir.Ve sonuç ABD için tahmin edemeyeceği ve önünü alamayacağı badireleri beraberinde getirir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
freand Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Laiklik elbette ki ateizm değilidir. Laikliğin tanımına bakıldığında dahi onu tanımlamak için dinlere ihtiyaç duyulduğu da bilinen bir gerçek. Laikliğin okullarda da öğretilen temel tanımı din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Laik sistemde devletin dine, dinin devlete müdahalesi minimumda olmalıdır; devlet tüm dinlere eşit mesafede durmalı ve kişilerin dini baskılar altında kalmasının önüne geçilmesi ve bu yolla inanç ve inançsızlık özgürlüğü garanti altına alınmalıdır. Laik develette yasalar dini inanışlardan değil de, bizzat halkın kendisinden referans almalı ve kişilere inanmadığı dinlerin kuralları dayatılmamalıdır. Laiklik bu sebepten dolayı demokrasi için şarttır. Türkiye'de laiklik ilkesi tam olarak uygulanamamaktadır ve bunun asıl sebebi İslam dinidir. İslam dini her türden refroma ve değişime kapalı bir din olup; vatandaşların ve onların temsiliyle oluşan meclisin kanun koymasını yasaklar, Allah tarafından gönderdiğine inanılan şeriat herkese zorla dikte edilir. Maide suresi 44.ayette Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, yani şeriatı uygulamayanlar kafir kabul edilmiştir. Bu sebepten dolayı bir müslümanın laikten memnun olması onu dinden çıkarır.Yani Türkiye'deki bazı müslümanlar farkında olmadan dinden çıkıyor. Gerçek müslüman, insanlara 80 kırbaç vuran, 4 kadına evlenmeyi savunan, karısını dövmeyi bir hak olarak gören, İslam dinini terkedenlerin kafasının kesilmesini savunan, dini kötüleyenlerin ellerinin çapraz bağlanarak testereyle kesilmesini savunan, başka dinlereden olanlara nefret besleyip, recmeden kişidir. Ateist Devlet farklıdır. Laiklik sisteminin dışında ayrıca ''Devlet Ateizmi'' denilen bir sistem de vardır. Bu sistem de laikliğin aksine devlet dinlere eşit mesafede durmaz çünkü onları yok sayar. Dini ritüeller büyük ölçüde kısıtlanır, dini yayınlar yasaklanır, dinlerin varlığı devlet tarafından tanınmaz. Bu sistem tarihteki bazı komünist rejimler (Komünist devlet diye bir şey yoktur, ideal komünizmin son aşamasında devlet ortadan kalkar.) tarafından uygulanmıştır. Burada tüm atiestleri tarihteki bazı komünistlerin yaptığı katliamlarla karalamaya çalışan müslümanlara sesleniyorum. Her ateist komünist değildir, ben komünist olmayan bir ateistim. Devlet ateizmini uygulayan ülkeler Kuzey Kore, Küba, SSBC ve Çin gibi komünist diktatörlüklerdir. Sistemlerin en demokratik olanı laik sistemdir. Laiklik kişilerin kendini özgürce ifade edebilemesi için şarttır. Devlet ateizmi hakkında bilgi için bu linke tıklayın. LİNK Link to comment Share on other sites More sharing options...
cigi Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Laik bir devletin nasıl birşey olduğu konusunda sadece bir tane örnek vereceğim; Bir müslüman kadın çarşafıyla, burkasıyla, erkek ise sakalıyla, cübbesiyle, şalvarıyla üniversiteye girebilmelidir. Hakeza yahudi kipasıyla, hristiyan da haçıyla vs. İşte böyle olur laiklik. Iste öyle olmaz.! Gercek laiklik alintida yazilanlar degildir fakat yaziyi tamamlayalim. Yazildigi sekilde eger üniversitelere giriliyorsa üzerinlerinde "allah yok" "tanri yoktur" "muhammed yasamamistir" "gerzek allah" vb yazilar bulunan giysilerle ve bikini mayolarla da ögrenciler üniversitelere girebilmelidirler. Simdi oldu... Ayrica laikligin ateizmle ilgisi alakasi yoktur.Bilinmedik konularda iskembeden bol kepce sallamakla ne oluyor bir türlü anlayamadim gitti. Laik bir ülkede dinsel inancsal ifade eden giysilerle ulu orta her tarafa girilemez dinsel konular konusulamaz. Acaba neden? Link to comment Share on other sites More sharing options...
LA-illallah Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 İşte eyle olar, Teistler dini kıyafet ve aksesuarlarını bir dini propaganda aracı olarak kullanmadığından sana da o bahsi edilen sloganları ifade etme hakkı tanınmayacaktır. Bikini - mayo ile gelebilecek kadar rahat iseler olabilir. Laik devlet için anadan üryan gelmesi bile sorun olmaz. Yalnız şu düşünceden vazgeçin, çünkü bir işe yaramayacaktır, avucunuzu yalarsınız; Çırılçıplak geleyim de şu teistleri caydırayım. Teistin vereceği karşılık çok basittir; Gözlerini haramdan sakındırmak. Sizi yok sayar, olur biter. Laik bir devletin kurumlarına dini kıyafetlerle girmek, oralarda din konuşmak oraya şeriat götürmek olmadığından böyle şeyleri yapmakta bir sakınca yoktur. Şeriat götürülse dahi şeriat oradaki kitapsızlara değil sadece kitaplılara uygulanacaksa şeriatın oraya girmesinde dahi bir sakınca yoktur. Link to comment Share on other sites More sharing options...
osarici Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Laiklik konusundan önce devlet ve mülkiyet konusunu tartışmak gerekir. "Bir tarlanın etrafını çitleyip 'burası bana aittir' diyen ve bu sözeinanacak kadar saf kişiler bulan ilk insan uygar toplumun kurucusuolmuştur." j.j.rousseau islami, laik, ateist, kominist vs. devlet; Eğer onu oluşturan halk kitleleri olmadıkça var olabilirmi? 1000 kişilik bir devlet düşünün. 10 tanesi bilgin 990 tanesi cahil ise; Devlet, 10 tanesinin belirlediği yönetim şeklini mi? Yoksa 990 tanesinin belirlediği yönetim şeklinimi oluşturmalı? İşte bu yönüyle laiklik - bilmin kriter alınma şeklidir. Ancak bu sistem eksik. Kapitalizm ve laik birleşimi egemen ABD_AB, çağımızda bazı temel problemleri çözemedi;1) Mülkiyet - iletişim - yaşam -insan - hayvan vs. hakları ve bunların adaleti2) Ekonomik olarak köleliği kaldıramadı hatta ekonominin kölesi halklar düzenli olarak krize maruz kalmakta3) Evrimini bilimle tamamlayamamış coğrafyaların ileri yönde gelişmesini sağlayamadı. Demekki bu sistem eksik veya hatalı. Bu açıdan da laiklikte eksik veya hatalı. Bu durumda Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıyla; askeri devletin (yani siyasetçiler ve bürokratlar) toplum da din işleriyle egemen olmasını engelleyememektedir. Bütün bu durumda çözüm üst ve alt devlet tanımlanmasıdır. Üst devlet din ve devlet işlerinin ayrıldığı hukuku temsil etmelidir. Alt devlet ise askeri devletin (yani siyasetçiler ve bürokratlar), din işlerine karışmalıdır. Bu karışma bilimin dışında yapılacak her türlü eylemi reddetme-denetlemesi olmalıdır. Yine alt devlet; sivil devletin (yani şirketler, vakıfllar, cemaatler, sivil toplumlar, öğrenciler vs) de din işlerine karışmalıdır. Bu karışmada bilimin içine sokulacak her türlü eylemi reddetme-denetlemesi olmalıdır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
cigi Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 İşte eyle olar, Teistler dini kıyafet ve aksesuarlarını bir dini propaganda aracı olarak kullanmadığından sana da o bahsi edilen sloganları ifade etme hakkı tanınmayacaktır. Bikini - mayo ile gelebilecek kadar rahat iseler olabilir. Laik devlet için anadan üryan gelmesi bile sorun olmaz. Yalnız şu düşünceden vazgeçin, çünkü bir işe yaramayacaktır, avucunuzu yalarsınız; Çırılçıplak geleyim de şu teistleri caydırayım. Teistin vereceği karşılık çok basittir; Gözlerini haramdan sakındırmak. Sizi yok sayar, olur biter. Laik bir devletin kurumlarına dini kıyafetlerle girmek, oralarda din konuşmak oraya şeriat götürmek olmadığından böyle şeyleri yapmakta bir sakınca yoktur. Şeriat götürülse dahi şeriat oradaki kitapsızlara değil sadece kitaplılara uygulanacaksa şeriatın oraya girmesinde dahi bir sakınca yoktur. Iste eyle olmaz... Laik bir ülkenin sisteminde yasamayip laik anlayistan haberiniz yoksa ki aynen eyle... Bos bos sacma sapan arzu ve isteklerinizi laik sisteme anlayisina yamamaya calismayiniz. Cünkü feci sekilde bilgiden yoksun cahillik ve yobazlik siritmaktadir. Laik sistem dinlere inananlarin her yerde her sekilde inanclarini ifade etme ve özgürlükleri demek degildir... ...maalesef tam tersidir. Eyle biline... Link to comment Share on other sites More sharing options...
cigi Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Fransa, laikliğe karşı olduğu gerekçesiyle bu akşamdan itibaren "sokakta ibadet" yasağını uygulamaya koyuyor. Haberin devamı... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Birinci Tekil Şahıs Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Fransa, laikliğe karşı olduğu gerekçesiyle bu akşamdan itibaren "sokakta ibadet" yasağını uygulamaya koyuyor. Haberin devamı... Güzel haber.Cami yetmiyor bir de dışarı taşıyorlar.Neymiş?Müslüman Allahının gözüne girecekmiş de, cennete gidecekmiş diye sokaklar işgal edilecekmiş Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Laikliğin resmi kabulü ve anayasada yer alışı 1937 tarihindedir.Bu tarihten itibaren Diyanetin din hizmetleri dışında kesin olarak devlet işleri dinden ayrı tutulmuştur. 1923-1937 arasi nasil bir devlet yapisi vardi? Nedir, diyanetin din hizmeti disinda olan ve devletin disinda kalan dini uygulama? Laiklik adına birşey yapılmaz. Laikliğe ters uygulamalardan kaçınılır. Dolayısıyla o dönemin hükümetinin laikliğe ters uygulaması olup olmadığına bakmak gerekir.Örneğin dönemin hükümeti dine dayalı bir karar almış mıdır, dini söylemlerde bulunmuş mudur, bir dini akıma ayrıcalıklı davranmış mıdır gibi..1937 tarihinden sonra, laikliğe aykırı bir icraat varsa; tartışılması gereken budur. Evet, bakalim, sence var mi? Ya da sence laiklige aykirilik nedir ve TC tarihide ne zaman ve nasil basladi? Link to comment Share on other sites More sharing options...
cigi Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Güzel haber.Cami yetmiyor bir de dışarı taşıyorlar. Elbette güzel haber... Politik nedenlerden dolayi yobazlari koruyup kollamakla kalmayip verdiler gazi aldilar baslarina belalari... Bu henüz hic bir sey degil...Bunlarin aga babalari pislikler AB ülkelerinin ortak kasasi ve yerel yönetimlerden kilifina uydurularak yardim almakta ve ellerini kollarini sallayarak dolasip insanlari zehirlemektedirler. Diger yandan da Türkiye'nin demokratiklesmesinin altina dinamit koyulmaktadir.Zaten olayin ana nedeni budur dolayisi ile hic haz etmedikleri yobaz cemaat ve tarikat pisliklerine yillarca bos yere kucak acmadilar. Sokaklarin görüntülerini günlük yasantilarini yobaz asosyal agirlikli degistiren bunlardan halk artik nefret eder hale geldi ve bir an önce bunlardan kurtulmak istiyor. Halktan toplanan vergilerden asla yardim alamazlar cami yapip okul acip dernekler kuramazlar.Cok yakin gelecekte kiclarina teker teker tekmeler vurulacak.Hollanda ateist parti olusumu bunlari dile getirmektedir.Tabi daha fazlasini. Benim yazipta milletin havalara hoplayip begenmedigi anayasanin 1. maddesine biz ateistler karsi cikmakta ve degistirilmesini istiyoruz.Olmasi gereken budur.Hukukta herkes icin esit tek bir dogrunun olmasi gerekir. Binlerce yil biat ederek yasamaya alismis bir topluma M.Kemal gibi birisi cikipta armut pis agzima düs misali altin tepsi icinde bilmedikleri anlamadiklari hak ve özgürlükleri verirse olacagi budur. Simarip iyice dangalaklastilar. Ileri demokrasi ülkelerinin insanlari simdiki hak ve özgürlüklerini elde edebilmeleri icin kanlarini canlarini verdiler.Onun icin kiymetini cok iyi bilmektedirler. Dolayisi ile bir ülkenin % 85 i aptal tembel himbillar ve biat eden ordusu olursa aradaki zihniyet farkinin 400 sene olmasi cok normaldir. Fazlasi var eksigi yok. Her nedense gercek laik bir Türkiye Cumhuriyeti'nin olmasini kimse istememekte fakat hepside gercek laik demokratik ülkelerde yasayabilmek icin can atmaktadirlar.Kuyrugu titreten solugu ileri demokrasi ülkelerinde almakta. Dincilere sorsaniz ayni, liboslara sorsaniz onlardan beter... ...gelde bunlara yavsak düsünceli deme. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
LA-illallah Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 tc laik bir devlet değildir. Sizler de hiç boşuna heveslenmeyin; laik (non-teist) değilsiniz. Sizler sadece "sözde laiklik" çığırtkanlığı yapan din düşmanı (anti-teist) yobazlarsınız. Laik diye o beğenmeyip liboş yaftası yapıştırdığınız kişilere denir. Laik bir devlette din devlete müdahale etmediği gibi devlet de dine müdahale edemez. Din devlete müdahale ederse o devlet non-teist olmaktan çıkıp teist olur. Devlet de dine müdahale ederse o devlet non-teist olmaktan çıkıp anti-teist olur. Şeriatçı halimle laikliği de size ben mi öğreteyim? 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Birinci Tekil Şahıs Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Sizler de hiç boşuna heveslenmeyin; laik (non-teist) değilsiniz. Sizler sadece "sözde laiklik" çığırtkanlığı yapan din düşmanı (anti-teist) yobazlarsınız. Laik diye o beğenmeyip liboş yaftası yapıştırdığınız kişilere denir. ) Bu konuda Haklısın.Din bir virüstür.Tamamen Yok olmalıdır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
panteidar Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 1923-1937 arasi nasil bir devlet yapisi vardi? Nedir, diyanetin din hizmeti disinda olan ve devletin disinda kalan dini uygulama? 1923-1937 arası laikliğe geçiş dönemidir. Anayasasında "İslam devleti" yazan bir ülke, uygulamada bir din devleti olmasa da yarı teokratik bir devlet sayılır. Ama 1924'den itibaren giderek teokratik niteliğini minimuma indirecek derecede laikleşmiştir.Örneğin 1937'li yıllarda din işlerinin devlet işlerine karıştırıldığı bir politikadan bahsedilemez, tabi diyanet'in varlığı dışında. Evet, bakalim, sence var mi? Ya da sence laiklige aykirilik nedir ve TC tarihide ne zaman ve nasil basladi? Laikliğe aykırılık; bir icraat hakkında ulemanın fikrini almaktır. Bir devlet işini dine ters olduğu sebebiyle uygulamamaktır. Bir dini, bir mezhebi diğer din ve mezhepler üzerinde baskıcı kılmak ya da kılmaya çalışmaktır. Diğer din ve mezhepleri asimileye teşebbüs etmektir. Tarikat, cemaat önderleri üzerinden oy sağlamaya çalışmak ve onlara taviz vermektir.Bu tür örneklerin 1950'den itibaren giderek arttığını görürüz. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 15, 2011 Ozaman diyanetin varligi acisindan laiklik hic bir zaman uygulanmadi. 1950'lerden sonrada uygulanmayan laikligin, geriye gidisi basladi, oyle mi? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now