Jump to content

Telepatik Parçacıklar


Mogolhan

Recommended Posts

@Röpteşambırlı Uzaylı

bu yüzden telepatik parcacık değilde telapatik manyetik dalgalar olabilir....

bu cihazlar arasındaki iletişim elektromanyetik radyo dalgalar ile kurulur...

@somebody

parcacık olmaz zaten de dalga olabilir bence.

(Elektromanyetik) dalgalar nedir? Eğer dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıysa, dalgalar nasıl var olabilir?

Dalga = Konsept!

Bunu bana bir açıklayın?

 

Schrödingerin kedisi sana çok kasmasın fıtık olur dedi. 

Schrödinger'in kedisi aynı anda hem ölü hem de canlıdır?

İleri zekalılar ancak böyle saçmalıklara inanır!

 

Telepatik parçaçık diye birşey de yok , bu kahin adlı boşganın uydurmasıdır.

Ruh halin gerçekten o kadar kötü mü? Şimdi kimin ne dediğini de karıştırıyorsun!

Link to comment
Share on other sites

21 dakika önce, Kahin yazdı:

@Röpteşambırlı Uzaylı

bu yüzden telepatik parcacık değilde telapatik manyetik dalgalar olabilir....

bu cihazlar arasındaki iletişim elektromanyetik radyo dalgalar ile kurulur...

@somebody

parcacık olmaz zaten de dalga olabilir bence.

(Elektromanyetik) dalgalar nedir? Eğer dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıysa, dalgalar nasıl var olabilir?

Dalga = Konsept!

Bunu bana bir açıklayın?

 

Schrödingerin kedisi sana çok kasmasın fıtık olur dedi. 

Schrödinger'in kedisi aynı anda hem ölü hem de canlıdır?

İleri zekalılar ancak böyle saçmalıklara inanır!

 

Telepatik parçaçık diye birşey de yok , bu kahin adlı boşganın uydurmasıdır.

Ruh halin gerçekten o kadar kötü mü? Şimdi kimin ne dediğini de karıştırıyorsun!

elektro manyetik dalgaların mahiyetinin ne  olduğunu bilmiyorum.10 yıldır filan  arastırıyorum ama bunlarin ne olduğunu çözemedim.aslında bunun cevabi evrenin ne olduğunun cevabi.yok desen var, var desen yok gibi.bilmiyorum.sadece beyaz ışığın milyonca türleri.hayal desen değil, gercek desen sanal gibi.evren rengarenk manyetik ipliklerden örülmüş gibi.parcacik dediğinde zaten bu iplerin birbirine düğüm atmasi.

sikinti bu yumağin ne olduğunu bikmemek.

Link to comment
Share on other sites

@Röpteşambırlı Uzaylı

elektro manyetik dalgaların mahiyetinin ne  olduğunu bilmiyorum.

Elektro manyetik "dalgalar" taşıyıcının  (evren = protonlar ve elektronlar) salınımlarıdır.

Örneğin ışık her zaman bir taşıyıcıya (ortama) ihtiyaç duyar. Güneşten gelen ışık bize taşıyıcı (protonlar ve elektronlar) tarafından iletilir.

Üretici (madde = güneş) - taşıyıcı (protonlar ve elektronlar) - alıcı (madde = örn. gezegenimiz ve biz)

= Sebep - Aracılık - Etki

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Kahin yazdı:

@Röpteşambırlı Uzaylı

elektro manyetik dalgaların mahiyetinin ne  olduğunu bilmiyorum.

Elektro manyetik "dalgalar" taşıyıcının  (evren = protonlar ve elektronlar) salınımlarıdır.

 

eloktronun kütlesinde azalma oluyor mu taşiyiciysa? salinim yapinca.yoksa evrensel sabit midir? 

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, Kahin yazdı:

@Röpteşambırlı Uzaylı

bu yüzden telepatik parcacık değilde telapatik manyetik dalgalar olabilir....

bu cihazlar arasındaki iletişim elektromanyetik radyo dalgalar ile kurulur...

@somebody

parcacık olmaz zaten de dalga olabilir bence.

(Elektromanyetik) dalgalar nedir? Eğer dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıysa, dalgalar nasıl var olabilir?

Dalga = Konsept!

Bunu bana bir açıklayın?

 

Schrödingerin kedisi sana çok kasmasın fıtık olur dedi. 

Schrödinger'in kedisi aynı anda hem ölü hem de canlıdır?

İleri zekalılar ancak böyle saçmalıklara inanır!

 

Telepatik parçaçık diye birşey de yok , bu kahin adlı boşganın uydurmasıdır.

Ruh halin gerçekten o kadar kötü mü? Şimdi kimin ne dediğini de karıştırıyorsun!

Ben açıklarım da sana ispat borcum yok.

Link to comment
Share on other sites

@Röpteşambırlı Uzaylı

eloktronun kütlesinde azalma oluyor mu taşiyiciysa? salinim yapinca.yoksa evrensel sabit midir? 

Bu soruyu görselleştirmek için kendimize şunu sorabiliriz: La Ola (seyirci dalgası) sırasında kütle azalıyor mu?

Bireylerin her biri bir taşıyıcıdır, yani proton ve elektronların bir kombinasyonudur.

 

Evrensel bir sabittir.

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Kahin yazdı:

@somebody

Ben açıklarım da sana ispat borcum yok.

Bana ispat borçlu değilsin, iddialarının ispatını borçlusun!

Zibidi , kütle sabittir, bölünürse azalır. Elektron kütkesinde de azalma meydana gelebilir. Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden bize göre ölçülemez , ihmal edilir.

1 gram altından    10 bin yılda sadece 0.1 mg aşınma yoluyla azalıyor. Önce karşılaştırma öğren zibidi.

Sen telepatik parçaları ispat et bakalım  Aksi halde neyi reddeceğim.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

@somebody

Zibidi , kütle sabittir, bölünürse azalır.

Burada maddeyi tarif ediyorsun

 

Elektron kütkesinde de azalma meydana gelebilir. 

Aslında hiçbir şey bilmediğini bununla kanıtladın: "gelebilir"!

Yani bilmiyorsun. Tahmin ediyorsun!

 

Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden bize göre ölçülemez , ihmal edilir.

Burada fizik (doğa) hakkında hiçbir fikrin olmadığını bir kez daha kanıtladın:

"Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden"

Yani yine bilmiyorsun. Burada inaniyorsun!

Proton ve elektronun zamanı yoktur çünkü sonsuzdurlar. Başlangıcı ve sonu olmayan şey sayılamaz, yani zamansızdır! Ve zamansız olan kütlesini kaybedemez!

 

1 gram altından    10 bin yılda sadece 0.1 mg aşınma yoluyla azalıyor. Önce karşılaştırma öğren zibidi.

Karşılaştırma tamamen yanlış, çünkü burada da maddeyi tarif ediyorsun!
 

Bir daha dene, seni ileri zekalı!

 

@Röpteşambırlı Uzaylı

biyolojik makina olduğumuz bir gercek.

Bu doğru. Ancak ben bunu tanımlamak için "doğal otomat" terimini kullanıyorum, çünkü makineler insanların inşa ettiği bir şeydir

Otomat: eski Yunanca automatos (autos) öz, kendi hareket eden, (matos) düşünen, isteyen.

Organizmamız tıpkı bir OTOMAT gibi çalışıyor: Ruh (ben) programcı, beyin bilgisayar ve beden otomattır. Ama sistem daha da büyüleyici, çünkü bilgisayar (beyin) aynı zamanda kendi programcısını, ruhunu da inşa ediyor!

Link to comment
Share on other sites

12 dakika önce, Kahin yazdı:

Aslında hiçbir şey bilmediğini bununla kanıtladın: "gelebilir"!

Yani bilmiyorsun. Tahmin ediyorsun!

Ölçülmemiş bir şey hakkında kesin konuşmam senin gibi saftirik değilim. Her söylenene inanmam. Meydana gelir deseydim inanacakmıydın?

Sadece karşılaştırma yaparım ve orada bırakırım.

12 dakika önce, Kahin yazdı:

Çok uzun zaman geçmesi gerekeceğinden"

Yani yine bilmiyorsun. Burada inaniyorsun!

Proton ve elektronun zamanı yoktur çünkü sonsuzdurlar. Başlangıcı ve sonu olmayan şey sayılamaz, yani zamansızdır! Ve zamansız olan kütlesini kaybedemez!

Zaman senin için varsa proton için de olacaktır. Çünkü senin için protonlar ile dolu zibidi. Kendini doğadan ayrı görmek , üstün zannetmek dincilerin zehirli laflarından biridir.

Bana fizik öğretmeye kalkıyorsun , bilsen de öğretsen keşke ama ukalalık yaptığının farkında değilsin.

Bizim ölçtüğümüz kütle ortalama kütledir. Zibidi seniiiiiii..ortalama kütleyi atomik kütleye göre yorumluyor zibidiiiiiiiiiiiiiiiii

Periyodik tabloda kütleler her elli yılda bir değişiyor , haberin var mı zibidiiiiiiiiiii

Link to comment
Share on other sites

@somebody

Ölçülmemiş bir şey hakkında kesin konuşmam senin gibi saftirik değilim.

Elbette ölçüldü. Madde parçacıklarıyla uğraşan tüm bilim insanları bunu bilir!

Bilimde frekans terimi başka nereden gelebilir ki?

Frekans "(Latince frequentia 'sıklık'; salınım frekansı olarak da adlandırılır) fizik ve teknolojide periyodik bir sürecin tekrarlarının birbirini ne kadar hızlı takip ettiğinin bir ölçüsüdür, örneğin sürekli bir salınımda."

 

Zaman senin için varsa proton için de olacaktır.

Zamanın benim için ne anlama geldiğini burada anlattım. Tekrar oku!

Gerisi, Laga Luga

 

Bir daha dene, seni ileri zekalı!
 

Link to comment
Share on other sites

Vay be EM dalgayı kabul etmiş ha?

Yukarıda önemli bir ayrıntıyı gözden kaçırmışsın:

Elektro manyetik "dalgalar" taşıyıcının  (evren = protonlar ve elektronlar) salınımlarıdır.

"dalgalar"!

Dalga = Konsept

Bir dalganın var olduğunu düşünen herkes çakma bilmcidir!

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, Kahin yazdı:

@Röpteşambırlı Uzaylı

eloktronun kütlesinde azalma oluyor mu taşiyiciysa? salinim yapinca.yoksa evrensel sabit midir? 

Bu soruyu görselleştirmek için kendimize şunu sorabiliriz: La Ola (seyirci dalgası) sırasında kütle azalıyor mu?

Bireylerin her biri bir taşıyıcıdır, yani proton ve elektronların bir kombinasyonudur.

 

Evrensel bir sabittir.

 

Kütlesi artıp azalmiyan tek şey olasi sicimler olurdu.

Link to comment
Share on other sites

Çakma bilimcilerin iddiası şudur:

"Sicim teorisi şu anda ne deneysel olarak doğrulanmış ne de çürütülmüştür."

Herkesin anlaması için tercüme edeyim:

"allah teorisi şu anda ne deneysel olarak doğrulanmış ne de çürütülmüştür."

 

Bilimde her ifade çürütülebilir olmalıdır. Değilse, hiçbir geçerliliği yoktur!

Var olmayan bir şeyi, çürütmek mümkün müdür?

Saçmalık çürütülemez. Saçmalık saçmalıktır!

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, Kahin yazdı:

"allah teorisi 

ona bakarsan superman teorisi, hulk, thanos teorisi, yüce iluvatar teori, şirinler teorisi vs. diye liste uzar gider.hepsi gercek o zaman.

en azindan sicimler varmi yokmu diye deneysel, matemstiksel, ölçümsel arastırma yapilan bişe.ama tanri deyince beyin donuyor.üzerine hiç bir arastırma yapamazsin, makale yazamazsın, ölçümleyemezsin...çünkü; var olmasi imkan dahilinde olan bişe değildir.

Link to comment
Share on other sites

8 saat önce, Kahin yazdı:

Bir dalganın var olduğunu düşünen herkes çakma bilmcidir!

Denizdeki dalgalar, Meksika dalgası, ses dalgaları, EM dalga... Başka türlü dalgalar da var tabii.

Dalgalar sadece konseptse, sadece zihnimizde mevcutsa, gerçek dünyada var değilse, radar denen alet nasıl çalışıyor? Ya sonar? Yoksa onlar da mı birer komplo teorisi? Radyo denen şey aslında EM dalgalar ile çalışmıyor mu? Mikrodalga fırınlar aslında normal fırın mı? 

Şimdi bana bol ünlem işaretli ve sonuna "nokta!" diye yazdığın bir cevap yolla. 

Sicim teorisinin şu anda yanlışlanabilir olmadığı doğru. Buna bir lafım yok. Ama sırf o yüzden bunu bir saçmalık olarak görüp araştırmaları desteklememek de daha büyük bir saçmalık. Kopernik de güneşin merkezde olduğunu söylediğinde senin gibileri "saçmalık" tepkisini vermişti. Pastör ve Koch mikrop teorisini öne sürdüklerinde de aynısı olmuştu. Alfred Wegener kıtaların zamanla kaydığını ileri sürdüğünde de. Bu saydığım kişiler konuyu zaten bildiğini sanan insanları dinleselerdi bilim zerre ilerlemezdi. Fikirler her ne kadar spekülatifmiş gibi görünse de araştırmalarla zamanla çeşitli bulgulara delillere ulaşılabilir. Ulaşamazlarsa zaten bir süre sonra konu kapanır. 

 

Link to comment
Share on other sites

@Mantılı

Denizdeki dalgalar, Meksika dalgası, ses dalgaları, EM dalga...  da var tabii.

Deniz, Meksika, ses ve EM dalgaları diye bir şey yoktur. Başka türlü dalgalar da yoktur!

Bunlar beyinde ortaya çıkan halüsinasyonlardır!

Aslında bana ihtiyacın yok. Dikkatli düşünmen ve mantığını kullanman koşuluyla dalganın var olmadığını kendin de çözebilirdin!

Dalganın sadece halüsinasyon olduğunu kanıtlamak çok kolaydır!

Sörf tahtasıyla dalga sörfü yapan biri, neyin üzerinde sörf yapıyor: dalganın mı yoksa suyun mu? Ya da daha basit bir şekilde sormak gerekirse: yüksek dalgaların olduğu denizde boğulan bir kişi, neyin içinde boğuluyor, suyun mu yoksa dalganın mı? Eğer patalog bir otopsi yapacak olsaydı, ciğerlerinde ne bulurdu, su mu yoksa dalgalar mı?

 

Ses "dalgaları"

Tıpkı ışık gibi, ses "dalgaları" da mekanik bir süreçtir. Tek fark, maddenin (taşıyıcı!) arada olmasıdır!

Ses ("dalgaları"), genellikle elastik bir taşıyıcıdaki mekanik titreşimleri tanımlamak için kullanılır (gaz, sıvı, katı).

Ses titreşimlerle üretilir. Bir cisimin hızlı titreşimleri ses üretir. Her türlü ses üretiminde, bir nesnenin titreşmesi sağlanır, moleküller ileri geri itilir, bastırılır ve gevşetilir.

Örneğin konuşurken, ekshalasyon akışı iki ince vokal kıvrımları gırtlakta titreşdirir (mırıldandığımızda, vokal kıvrımlar hava akımında titreşirler).

Konuşma (ses) bile sadece hava gazlarından oluşur. Hava gazı yok, ses yok!

 

Bilimde elektromanyetik "dalgalardan" bahsetmek yanıltıcıdır. Ve eğer bu bir şeyi tanımlamak için kullanılıyorsa, en azından bunun sadece bir kavram olduğunu, yani var olmadığını bilmeliyiz!

Bir EM dalgasını nasıl görselleştirebiliriz?

Bunun için La Ola'yı (seyirci dalgası) kullanıyorum. Bir izleyici dalgasında ne görürüz? Dalgayı görüyor muyuz? Hayır!

Gördüğümüz şey, kollarını havaya kaldıran, tabiri caizse titreşen seyircilerdir. Seyirciler, kollarını önceden belirlenmiş bir yönde birbiri ardına kısa bir süre kaldırarak stadyumda daire şeklinde hareket eden bir su dalgasını taklit ederler.

Bu beynimize bir dalga olarak yansır. Dalga sadece hayal gücünün bir yardımcısıdır!

Bir EM dalgası da aynı şekilde çalışır:

Her bir seyircinin bir proton ve bir elektronun kombinasyonu olduğunu hayal etmelisin. Her seyirci elektromanyetik bir salınımdır, ışık hızında salınırlar. Eğer ışık üreten bir nesne ilk sıradaki izleyicilerde elektromanyetik bir "basınç" yaratırsa, ilk sıra EM basıncını bir sonraki sıraya aktaracaktır. Seyirciler (protonlar ve elektronlar) hafifçe ileri ve geri, sağa ve sola ve yukarı ve aşağı hareket ederler, "elastiktirler". Seyirciler ışık hızında salındıkları için, tüm olay ışık hızında gerçekleşir!

Şöyle de hayal edebiliriz:
 

 

Işık, radyo, radar ve mikro fırın söz konusu olduğunda taşıyıcı madde parçacıklarıdır, ses söz konusu olduğunda ise maddedir. Taşıyıcı (madde parçacıkları ve madde) olmadan hiçbir şey olmaz.

Kısaca: Dalga diye bir şey yoktur. Dalga bir nesnenin özelliğidir. Obje yok, dalga yok. Nokta!

Eğer noktayı beğenmediysen, kendine 50 gramlık bir dalgayı posta yoluyla Kahine göndermenin mümkün olup olmadığını sor?

 

Sicim teorisinin şu anda yanlışlanabilir olmadığı doğru. Buna bir lafım yok. Ama sırf o yüzden bunu bir 
saçmalık olarak görüp araştırmaları desteklememek de daha büyük bir saçmalık. Kopernik de güneşin merkezde 
olduğunu söylediğinde senin gibileri "saçmalık" tepkisini vermişti.

Kopernik bir nesneden bahsediyordu. Bilimde, herhangi bir nesne hakkında tartışabilirsin. Ama bilimde tek bir nesneyi bile kanıtlayamayan sicim teorisi hakkında tartışamazsın. Ne hakkında tartışmak istiyorsun? Hayaletler hakkında mı? Bilimde hayaletler hakkında tartışmak mümkün mü?

 

Alfred Wegener kıtaların zamanla kaydığını ileri sürdüğünde de. 

Burada da nesneler söz konusudur. Bu bilimseldir!

 

Pastör ve Koch mikrop teorisini öne sürdüklerinde de aynısı olmuştu. 

Burada çok yanılıyorsun!!!

Pasteur ve Koch sahtekârdı! Konumuz bakteri olmadığı için, Koch ve Pasteur'ün neyi keşfettiklerini burada açıklamanı rica ediyorum!

 

@Röpteşambırlı Uzaylı

en azindan sicimler varmi yokmu diye deneysel, matemstiksel, ölçümsel arastırma yapilan bişe.ama tanri deyince beyin donuyor.

Bir gölge ile de deneysel, matematiksel ve ölçümsel araştırma yapabilirsin. Ama gölge var değildir!

Kavram kavramdır. Az kavram, çok kavram diye bir şey de yoktur. Az veya çok hamile var mıdır? Hamile hamiledir. Nokta!

 

ama tanri deyince beyin donuyor.üzerine hiç bir arastırma yapamazsin, makale yazamazsın, ölçümleyemezsin...
 
Bir mümin için Kuran nedir? Doğru, allah'ın makalesi. Hadis kitapları da aynı zamanda bilimsel yayınlardır.
 
Din bilimini hiç duymadın mı?
 
Din bilimi, dini ampirik, tarihsel ve sistematik olarak araştıran bir beşeri bilimler disiplini veya kültür bilimidir.

Bunun için dünyanın her yerinde fakülteler var. Orada çalışan bilim insanları sürekli bilimsel makaleler yayınlıyor!

Bir çakma (doğa) bilimci ile bir çakma (din) bilimci arasındaki tek fark, doğa bilimcinin 'hokus pokusu' için ayrıca matematik ve teknik aletler kullanmasıdır!

 

Link to comment
Share on other sites

On 23.05.2024 at 14:38, Kahin yazdı:

Bir gölge ile de deneysel, matematiksel ve ölçümsel araştırma yapabilirsin. Ama gölge var değildir!

Kavram kavramdır. Az kavram, çok kavram diye bir şey de yoktur. Az veya çok hamile var mıdır? Hamile hamiledir. Nokta!

Gölge ve dalga yoksa biz neyin gölgesinde serinliyoruz o zaman?her dragonun dalgası farkli boydadir.bir dragon hayal et...dragona çarpan işik farkli dalga boylarında geri yansir ve bazisi dragondan gecer işte o gecen zararsiz dalga boyuna uzanip serinliyoruz.gölge dediğin de dalgadan oluşur.dalga veya frekans.veya titresim.3'ü de ayni şey.çünkü; dragon gelen zararli titreşimlerin bir kısmını geri yansıtır ve bizim gözümüzün göremediği dalgalar izdüşüm oluşturur.ve buna gölge denir.sana elbet gölge gönderemem em dalgalari elle tutulur bişe değil.nasıl göndereyim.sen bana ordan bir tane huri gönder varsa inanayim.dalganin en azindan ölçülecek gölgesi var, tanrı'ın gölgesi bile yok.

sahte gebelik vardır.her hamile hamile değildir.

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, Kahin yazdı:

Eğer ışık üreten bir nesne ilk sıradaki izleyicilerde elektromanyetik bir "basınç" yaratırsa, ilk sıra EM basıncını bir sonraki sıraya aktaracaktır. Seyirciler (protonlar ve elektronlar) hafifçe ileri ve geri, sağa ve sola ve yukarı ve aşağı hareket ederler, "elastiktirler". Seyirciler ışık hızında salındıkları için, tüm olay ışık hızında gerçekleşir!

Soruma hâlâ cevap verdiğini hatırlamıyorum. Işık verdiğin Newton beşiğinde olduğu gibi ilerliyorsa neden kırılıyor? Sudan çıkan basınç! hemen önündeki havadaki atom yada elektronla düz devam etmesi gerekmez mi?

Şeffaf yüzeyler Nbeşiğindeki gibi basıncın yoluna devam etmesine müsaade ederken ince metal bir levha neden soğuruyor ya da geri yansıtıyor?

 

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, Kahin yazdı:

Her bir seyircinin bir proton ve bir elektronun kombinasyonu olduğunu hayal etmelisin. Her seyirci elektromanyetik bir salınımdır, ışık hızında salınırlar. Eğer ışık üreten bir nesne ilk sıradaki izleyicilerde elektromanyetik bir "basınç" yaratırsa, ilk sıra EM basıncını bir sonraki sıraya aktaracaktır. Seyirciler (protonlar ve elektronlar) hafifçe ileri ve geri, sağa ve sola ve yukarı ve aşağı hareket ederler, "elastiktirler". Seyirciler ışık hızında salındıkları için, tüm olay ışık hızında gerçekleşir!

Newtonun beşiğini milyarlarca kilometre uzatıp ilk topu serbest bıraktığında en son top haraket etmeyecektir. Enerji kayıplarından dolayı.

Peki trilyonlarca kilometre uzaktaki bir yıldızın ışığı ola etkisi(proton ve elektronun zıplaması )ile bize kadar ulaşmayı nasıl başarıyor? Elektron ve proton kütleli cisimlerdir,  Newton beşiğindeki toplar gibi. Enerji kaybı kaçınılmaz olacaktır.

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Işık verdiğin Newton beşiğinde olduğu gibi ilerliyorsa neden kırılıyor?

Işık kırılması, ışık bir arayüze taşındığında, yani hava (= madde) gibi bir ortamdan su gibi başka bir ortama taşındığında meydana gelir. Işığın bir kısmı yansırken, bir kısmı da arayüzeyden (maddeden) geçerken yön değiştirir. Bunun istisnası, arayüze dik olarak taşınan ışıkdır.

 

Sudan çıkan basınç! hemen önündeki havadaki atom yada elektronla düz devam etmesi gerekmez mi?

Soru o kadar aptalca ki, cevap vermek mantığıma hakaret olur!

 

Şeffaf yüzeyler Nbeşiğindeki gibi basıncın yoluna devam etmesine müsaade ederken ince metal bir levha neden soğuruyor 
ya da geri yansıtıyor?

Maddeden kaynaklanan bir durumdur!

Malzemeye ve yüzeyine bağlı olarak, ışık üzerine düştüğünde yüzeyde çeşitli etkiler meydana gelir. Gelen ışığın bir kısmı emilir, bir kısmı yansıtılır ve malzeme yüzeyine bağlı olarak bir kısmı da saçılır. Işık ayrıca önce emilebilir ve sonra (yeniden) yayılabilir (= remisyon).

Ayrıca, bu basit sorularla ne elde etmek istiyorsun? Ben senin öğretmenin miyim?

Bana zor sorular sor!

 

Newtonun beşiğini milyarlarca kilometre uzatıp ilk topu serbest bıraktığında en son top haraket etmeyecektir. 
Enerji kayıplarından dolayı.

Sarkaç sadece bir örnektir. Artık mantıklı düşünemiyor musun yoksa bunu bilerek mi yapıyorsun?

Madde parçacıklarının enerjisi sonsuzdur!

Bunu daha ne kadar sık yazmam gerekiyor?

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...