Mogolhan Konu tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Konu tarihi: 22 Mayıs Parçacık fiziğine göre, elektronlar fotonlara dönüşebilirler ve nötronlar gravitonlara dönüşebilirler. Yıldızlar nötronlardan ve elektronlardan oluşurlar. Karadelikler ise sadece nötronlardan oluşurlar. Bu nedenle, yıldızlar hem foton hem de graviton üretip yayarlar. Karadelikler ise sadece graviton üretip yayarlar. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs @Mogolhan Parçacık fiziğine göre, elektronlar fotonlara dönüşebilirler ve nötronlar gravitonlara dönüşebilirler. Graviton nedir? Gravitonu kim, nerede, ne zaman ve nasıl keşfetti? Var olmayan bir şey nasıl keşfedilir? Karadelikler ise sadece nötronlardan oluşurlar. Bir kara deliği kim, ne zaman, nerede ve nasıl keşfetti? Aynısı burada da geçerli: Var olmayan bir şey nasıl keşfedilir? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mantılı Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs @Kahin Graviton nedir? Hmm, fizikçi değilim ama elimden geldiğince anlatmaya çalışayım. Bunlar için doğrudan denebilecek deneysel bir delil olmasa da oluşturulan modellerde matematiksel tutarlılık sağladıklarını biliyorum. Kuantum düzeyinde kütleçekimle ilgili davranışları açıklamakta kullanıyorlar. Varlıklarını ispatlayamasak da kuantum alan teorisi ve sicim teorisi gibi çalışmalarda temel parçacıklar olarak kullanıyorlar ayrıca. Öte yandan kara deliklerin varlığı dolaylı olarak ispat edilmiş diyebiliriz. Genel görelilik kuramına dayalı gözlemler yoluyla. Sormak yerine kolayca bir sürü kaynağa ulaşabilirsiniz. O yüzden detaya girmek istemiyorum. Fakat sorularınızı genel olarak gereksiz buldum. Teorik fiziğin nasıl bir şey olduğunu tam anlamadığınızı düşündürdü. "Var olmayan bir şey nasıl keşfedilir" demenizden de zaten öğrenmek için sormadığınız belli oluyor. Var olup olmadığını bilmeniz mümkün değil ama sizin var olmadığı yönünde sabit bir inancınız var gibi görünüyor. Teorik bilimin nasıl çalıştığını daha basit bir örnekle anlatmaya çalışayım. 1846 yılında Fransız matematikçi Le Verrier, Uranüs'ün hareketlerinde bir düzensizlik tespit etti. Yaptığı matematiksel hesaplarla Uranüs'ün ötesinde başka bir gezegen olduğu sonucuna vardı. Ancak böyle bir gözlem yoktu. Orada başka bir gezegen olamazdı. Evet, bu bir keşifti ama insanlar "var olmayan bir şey nasıl keşfedilir" demedi. Onun yerine teleskoplarını hesaplanan mevkiye çevirip gözlem yapmaya başladılar ve Neptün'ün keşfini görsel delille desteklediler. Daha da ilginci, aynı dönemde, aynı gözlemleri yapan İngiliz astronom Adams da aynı tahminlerde bulunmuştu. Bu örnek tatmin etmediyse Higgs bozonunu araştırabilirsiniz. Bilim bilinmeyen karşısındaki açıklama gayretidir. Bilmediklerimizi açıklanamaz, bilinemez diye bir kenara atmaktansa anlama yolunda atılan her adım (potansiyel olarak) insanlığın faydasınadır. Selamlar Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kovulmuş Üye Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs Karadelikleri tek bir kural yani çekim gücü ile yorumlarsak hata yaparız. Termodinamik evrenin değişmez dört yasası şu ana kadar hiçbir durumla çelişmedi. Karadelikleri anlaşılmaz yapan şey görmeye çalışmamız olabilir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs @Mantılı Bunlar için doğrudan denebilecek deneysel bir delil olmasa da oluşturulan modellerde matematiksel tutarlılık sağladıklarını biliyorum. İşte düşünce hatan da tam olarak burada yatıyor: "matematiksel" Matematik sadece bir dildir, saymakla ilgilidir ve saymak bir insan faaliyetidir. Matematik keşfedilmemiş, tanımlar ve semboller aracılığıyla kişiler arası olarak geliştirilmiştir, yani matematik doğal bir olgu değildir. Matematik doğayı tanımlamak için kullanılır, ancak bu tanım doğanın değil, dilin bir parçasıdır ve bu nedenle matematik zihinsel bir üründür! Kuantum alan teorisi ve sicim (string) teorisi gibi saçmalıklara girmeyeceğim, bunlar da sadece matematiksel zırvalardır. Öte yandan kara deliklerin varlığı dolaylı olarak ispat edilmiş diyebiliriz. Bilim somut gerçeklerle ilgilidir, bu yüzden lütfen bana dolaylı kanıtın nasıl işlediğini tek tek adımlarla açıkla! Var olup olmadığını bilmeniz mümkün değil ama sizin var olmadığı yönünde sabit bir inancınız var gibi görünüyor. Bunlar Allah'a (zihinsel bir ürüne!) inanan insanların argümanları. Onlara Allah'larının sadece manevi bir ürün olduğunu söylediğimde, tam olarak bu argümanları duyuyorum! Bilimde, bir şeyi iddia eden kişi onu kanıtlamak zorundadır. Ve benim için kanıtın yokluğu, var olmadığının kanıtıdır! Bilim bilinmeyen karşısındaki açıklama gayretidir. Ancak bilimde, yalnızca doğada var olan nesneleri açıklayabilirsin, değil mi? Zihinsel ürünleri açıklamanın bilimle kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur, bu dindir, yani inançtır! Higgs bozonlarının var olmadığını ya da higgs bozonlarının sadece zihinsel ürünler olduğunu bilirsem (= kanıtın yokluğu!), higgs bozonları hakkında nasıl bilim yapabilirim? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Deadanddark Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs 11 saat önce, Mogolhan yazdı: Parçacık fiziğine göre, elektronlar fotonlara dönüşebilirler ve nötronlar gravitonlara dönüşebilirler. Yıldızlar nötronlardan ve elektronlardan oluşurlar. Karadelikler ise sadece nötronlardan oluşurlar. Bu nedenle, yıldızlar hem foton hem de graviton üretip yayarlar. Karadelikler ise sadece graviton üretip yayarlar. Birşeyleri birşeylere dönüştürmüş. Olmamış. Yıldızlar nötronlardan elektronlardan oluşur kısmını düzeltmek gerekirse, Yıldızların çoğunluğu atomlardan oluşur, Nötron yıldızları adı üstünde nötronlardan, Dejenere olmuş elektronlardan, Varsayimsal olan bazı farklı yıldız türlerinde de farklı bir yapıdan söz edilir. Graviton varsayimsal bir parcaciktir. Fakat karadelik icin bundan oluşur demek doğru değil. Karadeligin, yani olay ufkunun merkezinde ne olduğu neye benzediği sadece bilinmiyor. Bildiğimiz tek şey olay ufku ve onunda küre olduğu. Karadelikten yayılan bildiğim iki şey var, biri olay ufku dediğimiz kürenin kutuplarindan püsküren jetler (bir tanesinin fotoğrafı var), diğeri ise Hawking radyasyonu. Alttaki gif galaksimiz samanyolunun merkezindeki yıldızlar uzun süreli gözlemleriyle elde edilmiştir. Merkezdeki büyük kütleli bu yıldızlar görünmeyen bir cismin etrafında dönmektedir. Yani SagA* nin etrafında dönüyorlar. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mantılı Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs @Kahin Gerçekten iyi niyetlisin ama alandaki bilgin mi eksik, yoksa beni trollüyor musun emin olamadım. Uzmanlık alanın neydi, sorması ayıp? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 22 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 22 Mayıs @Mantılı Kozmosun benim uzmanlık alanımla ne ilgisi var? Ama hakkımda (Predictor/Kahin) daha fazla bilgi edinmek istersen, aşağıdaki konuları okumanı tavsiye ederim: Akıl ve Mantık Proton ve Elektron Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mogolhan Mesaj tarihi: 23 Mayıs Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs Gravitonların varlığı henüz kanıt edilemedi. Gravitasyonla ilgili çok sayıda teori var. Bilgi çağında, teori deneyden daha önemli hale geldi. Deneysel yöntemin sınırları, teorik yöntemin öneminin artmasına neden oldu. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 23 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Mogolhan Eğer durum böyleyse, bunun bilimle hiçbir ilgisi yoktur, çünkü nesnesi olmayan bir düşünce modeli inancın ötesine geçemez, yani Graviton = Allah! Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mogolhan Mesaj tarihi: 23 Mayıs Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Kahin Hayır öyle değil. Deneysel yöntem var olmaya devam edecek. Çünkü teoriler deneysel sonuçlara dayanır ve üretilen teorilerden bazıları deneysel olarak kanıt edilebilir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 23 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Mogolhan Burada yazdığın saçmalıkların farkında mısın? Sana göstereyim: Gravitonların varlığı henüz kanıt edilemedi. Deneysel yöntem var olmaya devam edecek. Çünkü teoriler deneysel sonuçlara dayanır ... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mogolhan Mesaj tarihi: 23 Mayıs Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Kahin Simetri fiziğindeki kurallar, deneysel sonuçların bir araya getirilmesiyle üretilmiştir. Graviton kavramı, simetri fiziğine ait olan mantıksal bir çıkarımdır. Saçma değil aksine oldukça mantıklı... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 23 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Mogolhan Var olmayan bir şeyin nasıl bir adı olabilir ve dahası, onun hakkında nasıl matematiksel hesaplamalar yapabilirsin? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Mogolhan Mesaj tarihi: 23 Mayıs Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Kahin Mantık bilimi orjinal bilgiler üretmek için kullanılamaz. Buna rağmen, mantık bilimi sayesinde var olan bilgilerden yeni bilgiler üretilebilir. Graviton kavramı da bu şekilde (mantıksal çıkarımlarla) üretilmiştir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Kahin Mesaj tarihi: 23 Mayıs Report Paylaş Mesaj tarihi: 23 Mayıs @Mogolhan Burada mantık kurallarını sürekli ihlal ediyorsun! Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now