Jump to content

İnanmak Gerçekleri Değiştirmez


somebody

Recommended Posts

Dinler de evrim sürecinin bir parçasıdır. İnsan doğası gereği baş edemediği şeyleri inanarak halletme yoluna gitmiştir.

İnanmak gerçekleri değiştirmediği halde sadece insana geçici bir rahatlama verdiği için tercih ediliyor.

Bir tuğlanın portakal olduğuna inanmak zihni rahatlatır ama onu sana yedirmez.

Aynen böyle, ölünce cennete gideceğine inanmak zihni rahatlatır ama onu sana yaşatmaz.

Neye inanırsanız inanın , hiç sorun değil.

Sorun olan şey inancınızı zorbalığa alet etmenizdir. Bunun için de siyaset ve ticareti araç olarak kullanmanızdır.

İşte bu durumda başkalarına söz hakkı ve müdahale hakkı doğar.

İslam şu anki haliyle baştan sona zorbalık , aldatmaca ve faşist öğretilerden ibarettir.

Dolayısıyla başkalarına da söz hakkı doğar.

Sen öyle inanıyorsun diye öyle olmuyor. İşte en basit örneği Filistin konusudur. İsrail allahın gözüne baka baka filistinin içinden geçti. Allah ise seyretti diyebilir miyiz.

Daha geniş bir örnek , Zeus allahın yalanlarını bir bir ortaya çıkarttı. Zeusa inanan toplumlar kat kat ileri gittiler. Öyleyse Zeus allahtan büyüktür diyebiriz.

Allah ise sözünde durmadı. Kendi peşinden sürüklediği hayatları sömürü düzeninin içinde öğüttü yok etti. Neyin karşılığında? Tabiki cenneeetin şapşiiik...hala anlamazmısınız.

İnanmak gerçekleri değiştirmez. Bu nedenle dinlerin vaadleri hep öldükten sonraya aittir. Hepsi çöp.

Link to comment
Share on other sites

  • 4 hafta sonra...

İnanmak ile hayal etmek farklı şeylerdir. Genelde insan inandığı için bilim ilerledi diye inanç reklamı yaparlar.

Burada inanmak ile hayal etmek sözcüklerinin farklılığını bilmeden herşeyi dinlerine mal ederler.

İnanmak sorunları çözseydi muhammed bütün herşeyi halledip giderdi. Ama Mekke'nin su sorununu bile çözemedi.

Bilim ve insanlık hayal etmekle gelişir. Hayal ise sanatı doğurur. Sanat ise bilime ve özgür düşünceye  yol açar.

Din ise hepsine karşıdır yasakçıdır basmakalıptır.

Genellikle tek tanrıcı dinler böyledir.

Link to comment
Share on other sites

@somebody

İnanmak ile hayal etmek farklı şeylerdir. Genelde insan inandığı için bilim ilerledi diye inanç reklamı yaparlar. 
Burada inanmak ile hayal etmek sözcüklerinin farklılığını bilmeden herşeyi dinlerine mal ederler. 
[…]
Bilim ve insanlık hayal etmekle gelişir. Hayal ise sanatı doğurur. Sanat ise bilime ve özgür düşünceye yol açar. 

Din bir inançtır. Ya da daha doğrusu kulaktan dolma hikayelere inanmaktır.

Ve, bilim yalnızca ve yalnızca bilgi yoluyla gelişir. Çünkü bilim kelimesi bilgiden gelir. Ve ayrıca bilgi de önce gelir ve sonra inanç gelişir. Yani, bilgi olmadan bir şeyi hayal etmek ya da ona inanmak mümkün değildir. Ya da tersinden söyleyecek olursak: bir nesne asla düşünce ve hayalden ortaya cıkmaz!

 

Sanat ise bilime ve özgür düşünceye  yol açar.

Tam tersine, bilgi sanata yol açar. Ve herkes kendi özgür düşüncesine sahiptir.

Bazı düşüncelerin konuşulmaması ya da konuşulmasına izin verilmemesi ise ayrı bir konudur.

Link to comment
Share on other sites

@kahin bilgi ile düşinceyi birbirine katıp karıştırmışsın. Neyse bunları seninle tartışacak değilim.

Bilgi ; farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından aynı koşullar altında aynı sonuçları veren şeylerdir.

Düşünce ve hayal kişiye göre değişir. Bilgi deney sonucunda oluşur.

Gazların evrensel yasası hayal kurularak elde edilmedi. Ama öncesinde gazlara dair bir düşünce vardı. Ok?

Sanat olmadan bilim olmaz. İyi sanatkarların olduğu yerde iyi sonuçlar alınır her zaman. Bu da bilgiyi doğurur.

Link to comment
Share on other sites

@somebody

@kahin bilgi ile düşinceyi birbirine katıp karıştırmışsın. Neyse bunları seninle tartışacak değilim.

Ya beni anlamadın ya da çapraz amaçlarda konuşuyoruz. Bu nedenle yeniden: Bilgi olmadan düşünce olmaz. Bilgi olmadan ne hakkında düşüneceksin? Hiçbir şey hakkında mı? Allah'a inananlar, allah (= inanç) ile neyi tanımlıyorlar? Doğayı tarif etmiyorlar mı?

Ve niye tartışacak değilsin?

 

Bilgi ; farklı zamanlarda farklı kişiler tarafından aynı koşullar altında aynı sonuçları veren şeylerdir.

Evet, diğer şeylerin yanı sıra, olabilir de olmayabilir de. Çünkü burada tanımladığın şey aynı zamanda bir konsensüs bilimine de yol açabilir. Örneğin "Higgs bozonları". Bunlar sadece düşünce modelleri. Bu da "Higgs bozonu "nun bazı bilim insanları arasındaki bir konsensüs biliminden, yani bir inançdan başka bir şey olmadığı anlamına gelmektedir. Şunu kesin söyleyebilirim: İnsanlık tarihinde hiçbir nesne, nesnesiz bir düşünce modelinden, yani salt düşünceden ortaya çıkmamıştır!

 

Bilgi deney sonucunda oluşur.

İnsanların kendi deneyimlerini mi yoksa laboratuvardaki bilimcilerin deneyimlerini mi kastediyorsun?

 

Gazların evrensel yasası hayal kurularak elde edilmedi. Ama öncesinde gazlara dair bir düşünce vardı. Ok?

Ne güzel söylemişsin: Ama öncesinde gazlara dair bir düşünce vardı.

Başka bir deyişle, önce bir nesne vardı ve onun hakkında bir düşünce üretildi, değil mi?

Başka bir şey mi yazdım?
Sadece yukarıda yazdıklarımı onaylıyorsun!

Ve bir yasa bir obje değildir, sadece bir objenin özelliğidir (tanımlamadır), aynı enerji gibi. Bu da sadece doğadaki nesneler hakkında bilgi edinebileceğin anlamına gelir. Yani yukarıda indirekt yazdığım gibi: Bilgi doğaya bağlıdır.

 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...